niye büyütülür niye kafaya takılır hiç anlamam. hele hele galatasaraylıların bundan utanç duymasına ya da üzüntüyle bahsetmesine anlam veremem. daha fazla gol atılması ne ifade ediyor bilmiyorum ama maçın önemli bölümlerinde biz daha etkiliydik bu maçta, duran toptan erken bir gol, iki tane yan top golü ve mondragon'un basit hataları -ki kalecilerimiz nedense en kötü maçlarını kadıköy deplasmanında oynuyorlar- kırmızı karttan sonra şuursuzca yüklenen takımımıza karşı her kontranın gol olması. yani tamam farklı galibiyettir önemlidir tarihe yazılmıştır ama önemli olan bu değildir dostlar.
22 nisan 2006 fenerbahçe galatasaray maçı'nı hatırlarım ilk 10 dakika dışında rakip kaleye gidemediğimiz, 3 tane direkten dönen 1 tane çizgiden çıkan toplarının olduğu bilmem kaç pasla gol attıkları maç. çok daha büyük bir hezimettir bu maçtan. kaderin cilvesi ki o sezon meşhur
20.45 şampiyonluğu geldi ve o 4-0'ın farklı galibiyet dışında hiçbir anlamı kalmadı yerini göz yaşlarına bıraktı.
daha iyi oynayıp berabere bitirdiğimiz son maçları hatırlayalım 2 tane 0-0lık maç var biri kupada biri ligde. demek istediğim 3'ü 5'i 6'sı önemli değil. önemli olan bu şanssızlığı kırmak. nicedir beşiktaş kadıköy'de sürekli kazanıyordu bir maçta bozuldu ve olay tersine döndü. türkiye kupası ve fenerbahçe ilişkisini de biliyoruz. tamamen psikolojik bir olay bu. her zaman çıkıp rakipten daha iyi oynamaya oradaki türlü tahriklere kapılmadan, baskı altına girmeden mücadeleye çalışmalıyız. sadece futbolcular değil teknik heyet hatta taraftarlar için de geçerli bu söylediklerim. alınacak bir galibiyete bakar. sakin olun.