teknik heyetin komple akıl tutulması yaşadığı maç. yani başka bir açıklama bulamıyorum.
öyle bir maç oynadık ki sonrasında çekilecek zulmü şöyle anlatayım:
bu bjklilerin 1 ay falan salıncak kuş sinek böcek muhabbetine maruz kalacaz.
diğer beceriksizlerin de “ görüsünüz mü abi gerçek şampiyon bizjdjddndnd” “ekşi dönemi bitince puan bile alamıydndndn” gibi saçma sapan cümlelerine katlanacağız. onlar cevap da dinlemiyor zaten.
diğer çocuk (bkz:
gariel sara) gelmiş. uçaktan inmiş üzerinde galatasaray forması bile var. ama öyle saçma sapan bir zamana getirmişler ki kimsede derman kalmamış. tarihin en yüksek bonservisli oyuncusu karşılanamamış bile.
okan hoca, ilk defa dengeyi kaçırmış. oyuncusunu medyanın önünde tartışır olmuş. çok değil 3 hafta önce “ mevcut kanatlar fazlasıyla yeterli oğuz aydından bu yüzden vazgeçtik” demişken, geçen hafta da “ ziyech ve daha artık takımın ne oynadığını anlamaya başladı” demişken ne olduğunu anlayamadığımız şekilde buhar oldu. tam doğru tabir bu aslında. bu maçta ve hatta maç öncesinde bütün teknik heyet tamamen “buhar” oldu. bir tane doğru hamlesi hareketi yok maalesef.
yönetime artık bir şey diyemiyorum. zaten herkes vura vura paçavraya döndürdü. onlar temmuz başı erimiş gitmişti zaten. bu maçla birlikte kendilerinin “yok hükmünde” kararını şöyle kalın çizgiyle çizdiler.
şu ortamda olan taraftara oldu. kaybetmek değil de umutların yıkılması çok kötü. 2 sene şampiyon olmuş, kadrosunu oturtmuş takım, resmen kollarımızın arasında can verdi. hepimiz biliyoruz ki galatasaray böyle kaosları dibe giderek yaşar sonra da küllerinden doğar. şimdi maalesef o dibe gidişin başlangıcındayız.
bırakın zorluklara tahammül etmeyi kendi şahsi ikbalini galatasaray’ın önüne koyup bunu bir de “galatsarayda eleştirmek bir kültürdür” kamuflesine sokanlar, takımın kulübün sırtından geçinmeye çalışanlar ve galatasaray başarısız olsun diye içerden çalışanlar hepinize teşekkürler. sanırım başarılı olmaya başladınız.