• 702
    oncelikle çok kotu oynayıp, kaybettiğimiz müsabaka. bire bir oyuncu eleştirmek anlamsız çünkü sorun oyuncuda degil sistemdeydi, sistem olarak kaybettik.

    rakip on alanda baski yaptı sende topu şişirdin , orta saha adamların (mertens, torreira, berkan) hepsi kısa oldukları icin hiçbir topu alamadılar,donen toplar da dahil. bunu benim görüp saha kenarındaki yönetimin gorememesi ve on alan presi karsisinda caresiz kalınması en az skor kadar utanç vericiydi.

    ama benim asil değineceğim konu baska, asagida sırayla merak ettigim konuları sıralardım:

    1) baris ve ımmobile pozisyonu net kirmizi, var niye devreye girmedi? bu pozisyon oldugunda dakika ve skor kaçtı? zahmet etmeyin ben söyliyeyim dakika 47, 1-0.

    2) torreira'ya sari kart istedi diye sari kart gösteren hakem, ayni kartı immobile'ye ayni hareketten dolayı neden göstermedi?

    3) apokerim'in kontrolsuz müdahelesi bence de net penaltı. ılk tekrarda apokerim'in once topa dokunduğu gözüküyordu, bu tekrar neden bir kez daha gösterilmedi?

    4) fenerbahce maçında, ıcardi'ye atilan yumruk'u görmeyip, kimizi kart, penaltı icin orta hakemi uyarmayan var hakemi mustafa ılker coskun bu maçta da net bir kirmiziyi vermedi. mustafa ılker coskun bu maca kasıtlı olarak mi atandı?

    5) okan hoca 2 hafta once de belirtmişti olimpiyat stadını biz degil bjk istedi diye, yönetim nasıl bu kadar basiretsiz kaldı ve rakibin oynamak istediği stadı sectirtti?

    son olarak, dursun özbek istifa!
  • 705
    sakin kafayla üzerine yazmak istediğim hezimete uğradığımız maç.

    geçen sene evimizde kaybettiğimiz fenerbahçe maçında olduğu gibi bu maçtan sonra da sosyal medyadan ve spor yorumcularından uzak durarak ruh sağlığımı korumaya çalıştım. kendi çektiğim acı yeterken bir de yangına, dalga geçilmeye, analizlere katlanamazdım. tarihimizde çok fazla vardır hezimet ama bu söylediğim iki maç da yenilginin değil rahat bir galibiyetin beklendiği maçlardı.

    aslında maçtan önce yapılan ortak basın toplantısı canımı sıkmış, beni oldukça rahatsız etmişti. geçen seneyi rekor puanla şampiyon tamamlamış takım korunmuş ve milli takım görevinde olanlar hariç tam kadro kamp dönemi geçirmişken basın toplantısı öncesi hocamız açıklamasında kupanın önemli olduğunu kazanmak için geldiğimizi ancak bu maçın çok bir gösterge olmayacağını söylemişti. bu maçın gösterge olmamasının altını çizmek ancak kaybedilen bir maç sonrası yorumu olabilirdi. okan hoca zaten bir kaç hafta öncesinde de maçın oynanacağı stat nedeniyle keyifli bir maç olmayacağının altını çizmişti. sanki okan hoca mağlubiyeti çok önceden görmüş de o sebeple öyle konuşuyor gibiydi.

    bir çoğumuz hocaları tercihleri sebebiyle eleştiriyor, yazımın devamında ben de bir takım eleştirilerde bulunacağım ama futbol bilgisi bir yana futbolcularla hemen hemen her günü birlikte geçen hocanın verdiği kararlar daha fazla veriye dayanıyor. okan hocanın maç öncesi açıklamaları da bu sebeple taraftar beklentisinden ayrışmış olabilir. fatih hoca döneminden kalan ve okan hocayla devam eden bir gelenek var takımda. kamp dönemi yapılan fiziksel yükleme takımın tüm seneyi çıkarmasına hatta sene sonu daha iyi performans vermesine neden olurken sene başında da ecel terleri döktürüyor. bu bir tercih meselesi aslında. lige iyi bir başlangıç da tercih edilerek o yönde antrenman planlanabilir ama ulaştığımız başarılar düşünülünce daha fazla sonuç veren yöntemi kullandığımızı düşünüyorum.

    son hazırlık maçımızda parma karşısında oynadığımız oyunu lakaytlık olarak değerlendirmiştim ama beşiktaş maçıyla birlikte anladığım o ki başka sıkıntılar mevcut. nelsson'un maçın ilk dakikasında yaptığı hatada da maçın son anlarında gördüğü kırmızı kartta da bir problemin var olduğu belli oluyordu. köhn koşarken düşüyor, icardi top nerede olursa olsun kadrajda görünmüyordu. ziyech gibi bir teknik futbolcu pasın yönünü ve şiddetini ayarlayamıyordu. saydığım isimler kadar olmasa da torreira ve mertens de alıştırdıkları performansın çok uzağındalardı. bu takım 4 5 ay önce takır takır futbol oynarken bu kadar kısa sürede bu hale gelemez. ancak iki nedeni olabilir; doymuşluk, aidiyet eksikliği, takım içi huzursuzluk, hocaya güvenin bitmesi gibi mental sıkıntılar ya da antremanın yoğun yapılması veya yeterince yapılmaması gibi durumların neden olduğu fiziki sıkıntılar. problemin mental sıkıntılardan kaynaklanması durumunda hepimize geçmiş olsun bu sene kurduğumuz hayallerin gerçekleşme ihtimali yok demektir. ikinci ihtimalde ise özellikle şampiyonlar ligi elemesinde ve ligin ilk maçlarında biraz şansa, gayrete ihtiyacımız var demektir.

    ben problemin antrenman yöntemi nedeniyle fiziki olduğunu düşünüyorum ve öyle olduğuna inanmak istiyorum. bu noktada hocama eleştirilerimi maç tercihleri nedeniyle yapacağım. parma maçı bu maç için iyi bir göstergeydi aslında. orada da icardi ortalarda görünmüyor, ziyech pasın şiddetini dahi ayarlayamıyordu. bunu ben görürken hocanın ıskalaması mümkün değil. saydığım nedenlerle bu maça forvette bats, kanatlarda kerem ve barış ile başlanabilirdi. öyle inanıyorum ki iki sene önceki okan hoca böyle bir karar alırdı. çünkü iki sene önceki okan hoca daha aç, daha pragmatist, daha cesurdu. kaybetmeye daha az tahammülü vardı. ilk senesinde kimsenin aklında yokken ortasahada berkan, forvette barış ile derbi maçına çıkar, icardiyi kulübeye oturturdu. hadi geçen sene icardi'nin arkasında bekleyen vinicius olduğundan zoraki her maça çıkarıldı, şimdi arkasında bats varken aynı senaryo gerçekleşirse bu kadar maliyete neden katlanıyoruz sorusu gelir akıllara. hoca tercihini yaptı maç başladı, talihsiz bir hatayla geri düştük. maçta iyi değildik ama rakibimizde uçup kaçmıyordu. devre arasından iki değişiklikle döndük. çıkan oyuncuların icardi, ziyech olmasını beklerken görece daha iyi olan kerem ve mertens olması bizi daha geri düşüren hamle oldu. sonrası zaten kaos. fatih hocamın son döneminde sevmediğim iki alışkanlığı vardı; birincisi işler ters gittiğinde defans oyuncusunu forvete göndermesi, ikincisi ortasahayı boşaltıp hücum oyuncularını doldurması. malesef ikincisi okan hocamda da mevcut. çoğu zaman sonuç alamadığı ve işleri daha da berbat eden bu alışkanlığından vazgeçmiyor. ligde de avrupa'da bu sebeple yaşadığımız hüsranlar oldukça fazla. küçük takımlarda bu önemsiz olabilir ama galatasaray gibi bir camiada bunu sürekli yapamazsınız. yaparsanız hem kupayı rakibinize verirsiniz hem de unutamayacağınız bir rezalet yaşarsınız.

    yaşanılan rezalete rağmen yangına gerek olduğunu düşünmüyorum. hatta okan hocanın yönetime idare ederim dediği konularda bu hezimet sonrası strateji değişikliği olursa hayırlı mağlubiyete dahi dönüşebilir. haftasonu lig başlıyor evimizde ve takımın taraftarına en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerdeyiz. yangını bırakıp, hocaya veya oyuncuların herhangi birine onları demotive edecek şeylerin yapılmamasına özen göstererek gerekirse sıkıcı galibiyetler için taraftarlığımızı yapalım.

    hayırlara vesile olmasını dilediğim hezimet.
  • 707
    okan buruk'tan futbolculara hemen herkes majör hata yapma hakkını bu maçta kullandı. bazen bir maç biri majör hata yapar, diğer maç başka biri. biz takım olarak hepsini bir maçta kullandık. yani bundan sonra herkes uyanmış olmalı. insanı bir tokat kendine getirmeli, fazlasına ihtiyaç yok. yönetimden futbolcusuna kimse de kendini bu işten sıyırmaya kalkmasın. bu tip rezaletler, hatalar zincirinin ürünüdür. ihaleyi bir ya da birkaç kişiye bırakamazsınız. takımsanız başarıda da başarısızlıkta da herkes sorumludur.
    bu kadar top kaybı, bu kadar hatalı tercih inanılır gibi değil. herkesin aklını başına alıp bu sarsılmayı avantaja çevirerek kükremesi, kendine gelmesi gerekiyor. kimse hatalı aramasın, herkes kendine baksın.
  • 708
    maçın hezimet noktasına gelmesinin bir çok sebebi var; motivasyon eksikliği, yükleme dönemi, önemli oyuncuların şampiyona sebebiyle yorgun olması, yetişmeyen transferler ve aslında maçı sıkıntılı hale getiren okan hocanın orta sahayı yine anlamsız şekilde boşaltması. maçın hikayesi 5 olacak şekilde gelişmiyordu ki beşiktaş’ın geride büyük problemleri mevcut. zaten sezon başladıktan sonra bunları görecek herkes.

    bu noktada eleştiri dozunu ayarında tutmak çok önemli. okan hocanın bu maçı dert etmeyeceğini sanıyorsanız, iki senedir hocayı tanıyamamışsınız demektir.
  • 709
    teknik heyetin komple akıl tutulması yaşadığı maç. yani başka bir açıklama bulamıyorum.

    öyle bir maç oynadık ki sonrasında çekilecek zulmü şöyle anlatayım:

    bu bjklilerin 1 ay falan salıncak kuş sinek böcek muhabbetine maruz kalacaz.
    diğer beceriksizlerin de “ görüsünüz mü abi gerçek şampiyon bizjdjddndnd” “ekşi dönemi bitince puan bile alamıydndndn” gibi saçma sapan cümlelerine katlanacağız. onlar cevap da dinlemiyor zaten.

    diğer çocuk (bkz: gariel sara) gelmiş. uçaktan inmiş üzerinde galatasaray forması bile var. ama öyle saçma sapan bir zamana getirmişler ki kimsede derman kalmamış. tarihin en yüksek bonservisli oyuncusu karşılanamamış bile.

    okan hoca, ilk defa dengeyi kaçırmış. oyuncusunu medyanın önünde tartışır olmuş. çok değil 3 hafta önce “ mevcut kanatlar fazlasıyla yeterli oğuz aydından bu yüzden vazgeçtik” demişken, geçen hafta da “ ziyech ve daha artık takımın ne oynadığını anlamaya başladı” demişken ne olduğunu anlayamadığımız şekilde buhar oldu. tam doğru tabir bu aslında. bu maçta ve hatta maç öncesinde bütün teknik heyet tamamen “buhar” oldu. bir tane doğru hamlesi hareketi yok maalesef.

    yönetime artık bir şey diyemiyorum. zaten herkes vura vura paçavraya döndürdü. onlar temmuz başı erimiş gitmişti zaten. bu maçla birlikte kendilerinin “yok hükmünde” kararını şöyle kalın çizgiyle çizdiler.

    şu ortamda olan taraftara oldu. kaybetmek değil de umutların yıkılması çok kötü. 2 sene şampiyon olmuş, kadrosunu oturtmuş takım, resmen kollarımızın arasında can verdi. hepimiz biliyoruz ki galatasaray böyle kaosları dibe giderek yaşar sonra da küllerinden doğar. şimdi maalesef o dibe gidişin başlangıcındayız.

    bırakın zorluklara tahammül etmeyi kendi şahsi ikbalini galatasaray’ın önüne koyup bunu bir de “galatsarayda eleştirmek bir kültürdür” kamuflesine sokanlar, takımın kulübün sırtından geçinmeye çalışanlar ve galatasaray başarısız olsun diye içerden çalışanlar hepinize teşekkürler. sanırım başarılı olmaya başladınız.
  • 710
    berkan tercihi hatalıydı. hocanın kararı diyerek saygı duyabiliriz.
    1-0 sonrası berkan ihtiyaç fazlası durumuna düşmüşken takım o kadar kötüydü ki en iyi oynayalardan biri berkan'dı.
    hoca ilk yarı bitmeden takıma dokunmalıydı.
    devre arası iki değişiklik doğru ama yanlış isimler çıktı. kerem kötü olsa da derbinin kıymetinin farkındaydı. ziyech hazırlık maçı oynar gibiydi.
    takımın hücumda aklı başında hareket eden tek oyuncusu mertens'in çıkmaması gerekirdi. çıktıysa da maç henüz 1-0 ve koca 45 dakika varken çift forvete dönmek korkunç bir hataydı.
    yunus böyle maçlarda ve durum kötü giderken oyuna alınacak bir isim değil.

    bu mac özelinde say say bitmez okan hocanın hatalarını. bu sezon için benzer hatalar yapılmaması lazım.
  • 711
    nelsson'un hatası ile maça resmen 1-0 geride başlamamıza rağmen aslında ilk yarıda çok da kötü bir görüntü vermedik. hatta hücumda ve set oyunlarında gayet iyiydik bile diyebilirim. fakat 2 golde de ofsayt olması bizim şanssızlığımızdı, çünkü maçın 30. saniyesinde geri düşmemize rağmen devre bitmeden öne geçmiş olsak, motivasyon ve özgüven olarak da bambaşka seviyeye gelebilirdik.

    maçı bence geri dönülmesi zor yere götüren hamle mertens ve kerem'in çıkması ve ziyech'in oyunda kalması oldu. ilk yarıda sette kerem'i 2 kere ara paslarıyla beslemeye çalışan mertens'ti. çok fazla top kaybı yapan, defansta bile çalım denerken topu kaybeden ziyech, ilk çıkması gereken oyuncuydu. okan hocam sanırım uzaktan şut tehdidi ve her an gol atabilme şansından ötürü ziyech'i oyunda tutmayı tercih etti ama burada muhasebe yapınca çok da zor bir karar gelmiyor bana.

    nitekim önce berkan'ın svensson'u boş bırakması ile yenilen 2. gol, sonrasında da takımın oyundan tamamen kopması nedeni ile hezimet gibi bir skor aldık. maçın bitiminde hemen gidip uyudum ve ertesi gün bu skoru ve geceyi hafızamdan silmek için uğraştım.

    velhasıl ucunda kupa olan bir maçta, galatasaray gibi oynamadığımız bir maç geçirdik.
    o yüzden okan hoca ve takım başta olmak üzere bütün camia silkelenip kendine gelmeli, ancak bu şekilde kazanım çıkarabiliriz bu yenilgiden.
  • 715
    maç öncesi ite köpeğe maskara olmayalım temennisinde bulunmuştum. keşke hiç ağzımı açmasaydım.
    maçı üçe bölmek gerekir. birinci dakika gol, ilk yarı komple oyunu süpüren galatasaray ve ikinci yarı hoca hatasıyla farka giden maç.
    oyun içi bireysel hatalar sana maç kaybettirir ancak hoca büyük hata yaparsa işte onun dönüşleri çok zor olur.
    bu ligde en çok çekindiğim adam gedson fernandes. bir de bizim maçlara özel eforla çıkıyor. bizim de yumuşak karnımız orta saha olunca adam şova kalkıyor.
    nitekim de öyle oldu. ilk yarı diş geçiremese bile hocanın gereksiz 442 dizilişi ve orta saha kırılganlığını durduramaması bize büyük bir ders oldu. bize oldu da takıma ve hocaya oldu mu?
    maçta hiç olmayan ziyech ve formsuz icardi ile kerem'i oyundan alıp barış zaha batşu olarak bir ön alana geçsek daha diri kalacaktık. kerem d. ve berkan değişikliğine de gerek kalmayacaktı. yine geçiş yemeden devam edecektik. ancak biz orta saha oyuncularına düşmanmış gibi davranıp hepsini oyundan aldık. atıyorum bu maça hadi ziyech ve kerem'i çıkarmadan devam edeceğiz desek onun yerine berkan'ı oyundan alıp kaan'ı en konforda hissettiği yere atsak barış'ı da sağ beke koysak acaba neler izlerdik. zaten barış beke geçince bek gibi oynamıyor. ziyech'i içeri ittirip kendisi kanat oluyor. yani o kadar öldük bittik değil. ancak eksiklerimiz bariz belli.
    işte aslında en başından bu maç bana göre ne hocaya ne de oyunculara yazar. zaten en az 6 aydır eksiklerimiz belli.
    bu eksikleri gidermek için yönetim ne yaptı? 2 tane dinamik adamı koca 6 ay kadroya katamadı.
    hala aynı kadro ile mücadele etmeye çalışıyoruz. bu kadro eskidi, bu kadro yaşlandı, bu kadro ağır maçlar çıkardı.
    takımın ana oyuncuları milli takımlara gitti ve 2 hafta tatil yapmadan geri geldiler. bu yıpranmışlığı üzerlerinden alabilecek olan oyuncular da oyun formatımıza uyumsuz.
    ya sistem değişir, ya oyuncular ya da toptan herkesin başı yanar. perşembenin gelişi çarşambadan belli olur.
    ben ümitsiz değilim, hocama güvenim tam, takımın iskeletine güvenim tam.
    bu maç sinir stres olarak bizi gerse de hayırlı şeylere gebe olur umarım.
    bu arada bjk'nin böyle fiyakalı skor aldığı yanılgısı inşallah onları bu kadro ile lige sokar.
  • 716
    yolun başındaki kazadır. bence çok iyi oldu. çok güzel bir ders oldu bize. başkanından hocasına nelsson'una, torreira'sına, ziyech'ine, barış alper'ine, kerem'ine, icardi'sine kadar şımarmanın, kendini dev aynasında görmenin ne olduğunu görmüş olduk.

    bundan sonra yapılacaklar basit herkes aynanın karşısına geçecek ve oluyor? diye kendine soracak.
    açıkçası bu kötü oyun bir çok şekilde anlatılabilir ama bunun sezon başında olması çok iyi oldu.

    son iki sezondur okan buruk yönetimindeki galatasaray'ın 2 maç üst üste kaybettiğine şahit olmadık. düşünce çok çabuk kalkıp bambaşka bir görüntü sergileyebiliyoruz.

    son olarak icardi'ye değinmek istiyorum. geçen sezon sakat sakat oynarken bile bu kadar kötü, bu kadar etkisiz değildi. maç sonrası seremoniye çıkmaması saygısızlık olarak nitelendirilebilir ama icardi'nin yapısı bu. genelde kötü oynadığında herkesle iletişimi kesiyor. bunu görmüştük. açıkçası bu benim beğendiğim bir özellik.
  • 717
    bizim oyuncuları tatil kafasından döndürmüş maç olmuştur. maçın taktiksel durumu bile futboldaki mücadeleden ve konsantrasyondan önemli değil. bunu bir kez daha gördük, bir kez daha yaşadık. iyi ki bunu ağustos'un başında yaşadık. iyi ki bunu herhangi bir lig maçında ya da şampiyonlar ligi elemesinde yaşamadık. sonucun vehameti bir şeyleri sorgulatıyor. yoksa yemişim süper kupasını, herhangi bir lig maçından önemli değil bu maç.

    bizim takımı 2 sezondur ligde uğradığı haksızlıklar kamçılıyor. bilsinler isterim. birileri diyor ki haramilerin düzeni yıkılmışmış, birileri diyor ki bu takım balonmuş, dağılacakmış. birileri diyor ki bu takım son 2 sezon haksızca şampiyon olmuş. insanoğlu bu, düşer de kalkar da. bizim düşene bir tekme atma huyumuz yok. bazı taraftarlarımız ise maalesef o kızgınlıkla kazıklar, idam sehpaları hazırlayıp o işlere girişti. ama durun sakin olun. ben bu takımı biraz tanıyorsam buna reaksiyon vereceğiz. okan hocam sen de taktik defterini aç istersen. bizi de rakiplerini de şaşırtmalısın. sezonu öyle bir açtık ki birileri aslanı öldürdük zannediyor. aslanın yaralı olduğunu ama bu haliyle daha tehlikeli olduğunu gösterme zamanı.

    ey galatasaray futbol takımı. sizi sevenleri üzdünüz. ama olan oldu artık. herkes işine bakacak. bu cendereden hep birlikte bir daha çıkacağız.
  • 718
    galatasaray'ın kibri ve konsantrasyonsuzluğu, beşiktaş'ın şansı ve konsantrasyonu, giovanni van bronckhorst'un okan buruk'a hem maç öncesi planı konusunda hem de oyun içi değişiklikler konusunda çok ağır üstünlük kurması gibi faktörler bu acayip farkı meydana getirdi.

    kabul etmek gerekir ki hem oyun, hem skor tabelası, hem de maçın sonrasında yaşananlar çok tatsızdı. ancak bu maçın 2024-2025 sezonuna dair bu denli umutsuzluk yaratmaması gerektiğini düşünüyorum. hala harika, neredeyse eksiksiz (bkz: #3989611) bir kadroya sahibiz. son 2 sezonun şampiyonuyuz ve bu süreçte birçok rekor kırdık. bu 2 sezonu rekorlarla şampiyon tamamlayan takımı tamamen koruduk ve takım kampları çok büyük oranda beraber geçirdi.

    bu arada son dönemde büyük maç karnemiz haklı olarak eleştiriliyor ama kötü oynadığımız büyük maçlar kadar harika oynadığımız büyük maçlar da oldu, yani elimizde gelecekteki büyük maçlar için olumsuz done olduğu kadar olumlu done de var.

    kısacası çok ağır kondisyon yüklemesi sonrası oynadığımız maç üzerinden tüm sezona dair umutsuzluğa kapılmak gereksiz. bu takım muhtemelen 1 ay sonraki ilk avrupa kupası maçında ve devamındaki fenerbahçe derbisinde bambaşka bir futbol ortaya koyacak.

    sadece okan hoca'nın skoru alamadığı maçlarda orta sahayı boşaltma huyundan vazgeçmesi gerekiyor, sırf bu konudaki inadını kırması bile takım için çok büyük bir kazanım olacaktır.
  • 719
    nasıl olduysa camia olarak bir anda unuttuğumuz maç. fiyatından bağımsız asker on numara/8,5 numara sara transferi, young boys ile güzel bir ucl play-off eşleşmesi ve muhtemel lige iyi oyun, iyi skorlu bir iç saha galibiyetiyle başlamak bu maçı tamamen geride bıraktıracaktır.

    fakat özellikle yönetim ve teknik ekip umarım gereken dersleri bu büyük hezimetten almıştır.

    yönetim: takıma bir ön libero, köhn giderse bir sol bek, maaşı yüksek futbolcuları yollamak ile gorevli.
    teknik heyet: oyuncu değişikliklerini, forma adaletini ve alternatif taktikleri gözden geçirmekle görevli.

    tüm bunlara rağmen olası bir young boys elenişinde ikisi de kalmayabilir ortada... aman dikkat, lütfen...

    yine, yeni, yeniden #hedef25
  • 720
    her açıdan iflas ettiğimiz müsabakadir. tribünü ayrı, saha içi ayrı, teknik heyeti ayrı, olmayan yönetim kismi ile resmen dibe vurduğumuz bir gündür. umarım tek gecelik bir başarısızlık olarak kalır diyeceğim ama gidişat pek öyle değil. ya 2 tane pankart ile stadda yer aldı koca galatasaray tribünü. takımın kaleye yakin giden şutu yok. 3-0 dan sonra sirazesi kayan bir teknik heyet. çok kötü gündü.

    akıl sağlığımız için hemen unutmamiz, ibret almak için ise asla unutmamamız gereken maçtır.
  • 721
    yirmi birinci saniyede berbat bir hatayla gol yiyerek başladığımız, ikinci gole kadar orta sahada ezilmemize rağmen oyunu dengede tuttuğumuz, oyuncu değişiklikleri ile birlikte zaten sağlamakta güçlük çektiğimiz üstünlüğün tamamen rakibe geçtiği ve dakika 81’de bir diğer stoperimizin sebep olduğu penaltı sonucu 3-0 geriye düştüğümüz, devamında maçın başında gol yediren stoperimizin yine hata yapıp bu kez de hatasını kırmızı kartla savuşturması sonucu uzatmalarda 2 saçma sapan gol daha yediğimiz ve tarihi bir rezillikle sahadan ayrıldığımız maç.

    çok uzun bir tanım fakat maçın hikayesi aslında temelde bundan ibaret. basit hatalar, bunları çok iyi değerlendiren bir rakip ve hatalar silsilesinin artarak devam etmesi sonucu suni olarak şişen bir fark. maçı isteyen, daha iyi hazırlanan ve oyunu okuyan taraf rakip. maçtan 20. saniyede yenilen saçma golle düşmemiz de her şeyin etkisini artırdı. 500 kez daha aynı maç oynansa bir kez daha böyle bir skorun çıkma ihtimali yok. bahane mi, değil. fakat sil baştan takım kurduracak, her şeyi çöpe atacak ve son 2 senenin birikimini bir günde harcayacak bir maç mı? yine cevap değil.

    gerekli eleştiriler yapılmalı, gereken kişiler kendine çekidüzen vermeli. fakat eğer 2024-25 sezonunu şampiyon tamamlayıp 5. yıldızı takarsak bu maçın bize attığı tokatın etkisi azımsanamayacak kadar önem kazanacak. olan oldu, geçmişi değiştirmek mümkün değil. fakat hayat bitmedi. 6 kasım 2002’de bizi 6-0 yenen fenerbahçe 20 sene bunu dilden düşürmedi, 20 senede kafa kafaya ve hatta burun farkıyla fenerbahçe lehine olan rekabet tek taraflı ezici üstünlük olarak tarafımıza geçti. alabileceğimiz olumlu ne ders varsa alıp yolumuza bakmalıyız.
  • 722
    bu maçla ilgili söyleyeceğim tek bir şey var.

    kimse kötü oyunun üzerini kapattığımı, eksiklikleri görmediğimi düşünmesin ama eğer bu maç düzgün zemini olan bir sahada oynansa ve nelsson o topu ıskalamasa bu maç buraya gelmezdi. o ıskadan sonra beşiktaş efsane bir top oynayıp bizi yenmedi. biz gol ararken verdiğimiz boşluklardan ve konsantrasyon kaybımızdan golleri yedik. hele ikinci golde ona buna çarpıp önünde kaldı top bomboş vurdu gol oldu. biz yaratamadık doğru ama beşiktaş kapandı dönen topları uzun oynayıp ileri taşıdı kendini. pas yapmakla bile uğraşmadılar. çünkü saha buna izin vermiyordu.

    dediğim gibi bu hiç bir şekilde kötü oyunu gölgelemez ama benim düşüncem bu yönde. beşiktaş bizden iyi değil. zaten en büyük üzüldüğüm noktada bu. bunların ağzına sakız olmak.
  • 723
    galatasary kültürünün özeti olan maç. hayırlı mağlubiyet falan değil.
    2 sene başarı yakalamaya dursun hemen geri adım atıyoruz sebepleri herkesin malumu bu yeni bir durum değil tabi. önemli olan buna nasıl tepki verildiği.

    son 2 senenin şampiyonu rekorlar kırmış, bayern'e kafa tutmuş takım hiç bir ekleme yapmadan süper kupa maçına çıkıyor. evet hiç bir ekleme yapmadan. batman geldi forvete hakkını yemeyelim. o da ilk 11 için değil icardi yedeği olarak alındı.

    konumuza dönecek olursak yönetim transfer sürecinde herkesi uyutup bir kaç yanlış demeç vererek ilk fitili ateşlediler.

    taraftar yetişmeyen transferler için yangın çıkarırken ( verilen sözde durulmamasına verilen tepki aslında) yönetim ikinci kampa yetişecek sözü verdi malumunuz yine yetişmedi. medyadaki askerlerine haber salan yönetim taraftarı yumuşatmak için öyle bir isim gelecekki, dünya yıldızı, beklediğimize değecek, yaralarımızı saracak gibi içi boş haberler yapmaya başladılar.

    ekrana kilitlenmiş milyonlarca taraftar bir kaç gün daha bekleme moduna geçti. euro 2024 dolayısıyla transferler gecikti bahanesi sunup euro 2024 ile alakası olmayan sara transferini açıkladı. tabiki süper kupa maçı sonrası.

    alacağımız oyuncuların kamp görmesine bile gerek yok gibi yine içi boş haberler servis edip taraftarın ayarlarıyla oynadıktan sonra saldırıya hazır sözde yangıncı taraftar başladı maçı izlemeye.

    uzun zamandır başarısı olmayan borç içinde yüzen bir sürü yeni oyuncusu olan oynama alışkanlığı edinmemiş ve başlarında yeni hocaya sahip beşiktaşa karşı 2 yılın şampiyonu, kadrosunda tek bir değişiklik olmamış, şampiyonlar ligi ön elemesi oynayacak galatasaraya karşı.

    hani şu yunus, zaha ve icardinin harika kamp geçirdiği, futbolcularımızın gülücükler saçtığı sosyal medya paylaşımları, çok iyi kadromuz olduğu söylenen galatasaray.

    oyuncuların kötü performansı, fizik kalitenin yerlerde olduğu, yanlarındaki adama pas veremeyişleri... hocanın sahaya sürdüğü ilk 11, sonradan oyuna aldığı, almadığı oyuncular, maç sonu oyuncularımızın ve hocanın açıklamaları, yönetimin yangından kaçar gibi kameralardan kaçması...

    neresinden tutarsan tut elinde kalıyor resmen. neyse fazla da eleştirmemek lazım ondan sonra hain ilan ediliyoruz.
  • 724
    herkesin yüreği soğuduysa tarihe not düşmek adına kendi yorumumu yapacağım maç.

    öncelikle beşiktaş'ı tebrik edelim, ayaklarına gelen fırsatları çok iyi değerlendirdiler. umarım bizim topçularımıza da ders olur. rakip 10 kişi kalmışken 5-10 dk kaldı demeden herifler mis gibi hücumlarını yaptılar, bizim düştüğümüz kaosu iyi değerlendirdiler.

    ikinci notu ise taraftara yazmak istiyorum. geçtiğimiz iki senede buradaki çoğu arkadaşımız gibi yönetim erden timur'un sayesinde burada destek görüyordu. erden timur gittikten sonra da desteği önemli ölçüde yitirdiler. ben de öyle düşünüyorum fakat bu maçı kazanmak için transfere ihtiyaç yoktu. transferlerin geç yapılması evet sorun fakat bu maçta bana göre yönetimlik bir durum yok.

    eleştirilecek bir kişi varsa o da okan buruk'tur. sahaya sürdüğü 11'e bir şey diyemem, değişebilecek 2 isim vardı, kerem aktürkoğlu yerine barış alper veya berkan yerine demirbay oynayabilirdi. berkan'ı takımın savunma direnci yüksek olsun diye oynatmıştır. kerem - barış tercihi de antrenman performansı, barış'ın turnuva yorgunluğu veya 2.devre yorulmuş beşiktaş defansına karşı daha etkili olur düşüncelerine bağlı olabilir. bu noktada eleştirilecek bir şey yok.

    1.dakika yenen golden sonra takımın reaksiyon vermemesini de anlayabiliyorum, daha kaliteli takımız, bir şekilde beraberliği yakalarız, paniğe gerek yok düşüncesi tamamdır. hatta gollerimiz iptal de oldu, birer metre geriden çıksak bu farkın olmayacağına da hemfikiriz diye düşünüyorum.

    ancak peyderpey orta sahanın bu kadar boşaltılmasının, zaha'nın yunus'tan önce sahaya girmesine ben açıkçası hiçbir mantık yürütemiyorum. zaha sana afra tafra yaptı onun için sonradan oyuna aldım desen, kadro dışı bırak, bu taraftar zaten arkanda durur. değeri düşer, satamam diyorsan zaten zaha'nın şu anki değeri kadro dışı kalmış halinden daha farklı değil. o yüzden zaha eğer kangren ise kesip atmak lazım, daha fazla takım içerisinde tutmanın anlamı yok.

    okan hoca istifa diyenleri ise hiç anlamıyorum. arkadaşlar bu adam bizi 2 senedir şampiyon yapıyor ve rekor puanlar aldık. sezon içerisinde çektiği zorlukları burada herkes anlattı, ona rağmen şampiyon oldu. sizin taraftarlığınız bu kadar mı? youtube'da futbolkolik kanalı var, orada eski maçları açın izleyin, takım gol yediğinde tribün nasıl beste giriyor. taraftarlık ve seyircilik arasındaki fark bu tip anlarda belli olur. taraftarsanız hocanıza, oyuncularınıza bu tip süreçlerde destek çıkarsınız.

    cuma günü sezon başlıyor. lige iyi girmek, bu mağlubiyetin yaralarını sarmak için çok önemli. sadece hatay maçı da değil, sonraki 2-3 maç da çok önemli. sonrasında elemeler de var. young boys eski sezonlardaki gibi formda değil fakat yine de tempolu takım, bize sıkıntı çıkarabilirler.

    bu mağlubiyet bizim için de beşiktaş için de çok yanlış emareler veriyor. ne beşiktaş bize 5 gol atacak kadar iyi, ne de biz beşiktaş'tan 5 gol yiyecek kadar kötüyüz. nelsson, apo hatta torreira galatasaray kariyerlerinin en kötü maçlarını oynadı. saha zemini erkenden geriye düştüğümüz için bize yaramadı, beşiktaş ise savunma yapmak durumunda olduğu için onların işine geldi vs. bir çok şey bir araya geldi ve bu skor ortaya çıktı. artık yapmamız gereken okan hoca'ya ve elindeki oyuncu grubuna destek olmak.
  • 725
    beşiktaş'ın isteğiyle olimpiyatta oynanmış maçtır. türkiye kupasını da onların isteğiyle olimpiyatta oynamışlardı. tribünlerin kamera karşısında konumlanan kısımları beşiktaş'a verilmişti. trabzonspor maçında da verilmişti mesela. maça beşiktaş'ın en sevdiği hakemlerden birisi olan atilla karaoğlan atandı. var'daki eleman aylar önce icardi'ye atilan yumruğu görmeyen mustafa ilker coşkun. maçta skor 1-0 iken kaan'ın aşile basılmasını, barış'ın yediği silleleri görmedi.

    çok kötü oynadığımız bir maçtı ama iyi oynasak da bize kazandırılmazdı. bu kadar değişkenin bir takım lehine olduğu maçı sana kazandırmazlar. lig başlayınca çok iyi oynayıp hakem kararlarıyla kaybettiğimiz maçlar sonrasında anlarız burada neler döndüğünü.
App Store'dan indirin Google Play'den alın