• 201
    desinler ki biz 4 sene adam akıllı transfer yapmayacağız, bu süreçte de kazancımızı scoutinge harcayacağız 4-5(ya da ne kadar süre gerekiyorsa) sene boyunca elimden gelen her türlü desteği vermezsem şerefsizim. ama gidip takıma yıldız diye 32 yaşında 5 6 transfer yapıp günü kurtarmaya çalışırlarsa isterse ronaldo gelsin formasını almayacağım. artık şu mentaliteden kurtulmak lazım. haberlere bakıyorum sanki takıma 32 yaş altı oyuncu almak yasakmış gibi çıkan her dedikoduda bahsi geçen adamların yaşı en az 32. tez zamansa allah alır inşallah başımızdan bu işi beceremeyen ne kadar yönetici varsa...
  • 207
    tek sıkımlık kurşunu kalan dursun özbek'in paraya acımadan * gösterişli 1 yada 2 transfer yapacağını düşündüğüm transfer dönemi. muhtemelen tudor'un istediği mevkilere, kendileri adam bulup getirecek. ismi hiç geçmemiş 1-2 kişiyle de önemli yol alındığı söyleniyor. çok fazla ümitli olmamakla beraber önümüzdeki sene için iyi bir kadro kurulacağını düşünüyorum.
  • 208
    bakkal dursun ve çırağı mehmet olduğu sürece muhtemelen yine ızdıraplar, yalanlar ve ahlar vahlar içerisinde geçip gidecek olan transfer sezonudur. muhtemelen bruma ve sneijder yollanır yerlerine antin kuntin yerliler alınır, komisyonlar havada uçuşur, birileri zengin olur, bizlerde klavye başında kahrolup küfürler ederek kendimizi parçalarız.

    dolayısıyla bizim odaklanmamız gereken 2018 - 2019 transfer sezonudur tabi bu 1 senede dursun denen zat kulübü tamamen batırmaz ise.
  • 209
    tez zamanda transfer yasağı gelse de dursun'dan kurtulsak diye düşünüyorum.
    diğer türlü saçma sapan yerlere saçma sapan paralar harcanacak ve ne komisyonlar iç edilecek.
    http://gamaspor.com/...si-karsiya-10526/amp
    oynatmadığımız adamlara saçtığımız paralara bak.
    ahmet, serdar, eren, rodriguez veriminde oynayan adamlara ödediğimiz paralara bakınca bir transfer yasağı ve dursun'dan kurtulmak ilerisi için daha iyi olabilir gibi geliyor.
  • 211
    galatasaray taraftarını kararsız bırakacak sezon. bir taraftan takımın başarılı olması için gerekli takviyelerin yapılmasını isterken, diğer taraftan bu takviyeler yapılırken nelerin kaybedileceğini düşünerek aman kalsın diyorum. aynı zaman da dursun özbek yönetiminin gerekli takviyeleri yapabileceğine de inanmıyorum, yapsalar bile bu sefer belgeleri yetiştirip yetiştiremeyecekleri sorusu geliyor aklıma. tabi gerekli takviyeleri yapıyoruz ayağına perde arkasında dönecek komisyonlar da var ki baş ağrıtmaya yeter bir konu. tüm bu olumsuz tabloya rağmen ilk on bire bir sağ bek, bir sol stoper, iki orta saha, bir sağ açık ve bir forvet alınsa hem ligi götürürüz hem de avrupa'da başarı gelir de son iki sezonki hayal kırıklıklarından bir nebze de kurtuluruz diyorum. vallaha ben bu sezon hakkında ne düşüneceğimi, ne isteyeceğimi şaşırdım. hep senin yüzünden dursun adlı şahıs. nefretimsin.
  • 214
    29 yaşından büyük hiçbir oyuncuyu transfer etmemeliyiz.
    bu çok önemli.
    ismi ne olursa olsun.
    yaşlı futbolcu idman yapmaz, kaytarmaya çalışır, sahada koşmaz kaytarmaya çalışır.
    takımı sabote eder.
    hedefi amacı yalnızca paradır.
    başarıya doymuştur birçoğu.

    bize böyle oyuncular lazım değil.
    uyanık olalım, yaşlı oyuncu transferlerine hayır diyelim.
    isimlere aldanmayalım.
    bu sezon da yaşlı transferlere çuvalla para ödersek iflasımız kesinleşir.
  • 217
    30yaş üzeri futbolcularla 6 ay+ 6 ay opsiyonu bizde sözleşme yapmamız gereken transfer sezonudur.

    sakatlık olabilir, nasıl olsa kapı gibi sözleşmem var diye yan gelip yatma karaktersizliği olabilir. önlem olarak 6 aylık ve uzatma insiyatifi bizde olmak üzere 1 ya da 2 yıllık sözleşmelerle anlaşmamız gerekir. hatta kabul ettirebilirsek yaşa bakmaksızın tüm sözleşmelerimizi bu şekilde yapmalıyız.
  • 218
    ne yazık ki galatasaray taraftarının hala akıllanmadığını gösteren transfer sezonu. nerede delaney'lerin cornelius'ların alınmasını isteyen galatasaray taraftarı, nerede dedelerin alınmasını talep eden galatasaray taraftarı.
    burası aynı zamanda ülkenin mini bir simülasyonu. üzülerek görüyorum ki nasıl ki ülkede seviye hızlı bir şekilde düşüyorsa, sözlükte de aynı süratte düşüyor.
    bak güzel kardeşim, senin bahsettiğin 30 yaş üstü futbolcular, 90'ların futbolu oynanıyor olsaydı iyi transferler olabilirdi. he tabi bir de fm oynuyorsan hala iyi transferler kategorisinde değerlendirilebilir. ancak günümüz futbolu bu şekilde oynanmıyor arkadaşım. o çok sevdiğin fakat benim bireysel olarak nefret ettiğim barcelona'nın pas oyunu hegamonyasını kırabilmek için literatüre kloop'un alman olmasından mütevellit gegenpressing olarak geçmiş olan taktik anlayış yoğunlukla benimsendi. hatta bu konuda bu sözlükte detaylı bir anlatım yapılmıştı ama okuduğundan bile emin değilim.
    bunu sana niye mi anlatıyorum, şimdi ilk önce şunu kabul etmelisin. ne galatasaray ne de başka bir türk futbol takımı futbolda bir ekol yaratamadılar, yaratabilecek bir spor kültürü de bu ülkede mevcut değil zaten. he bir zamanlar senin o motivasyondan başka hiçbir numarası yok dediğin fatih terim bir ekolün ucundan yakalamıştı, ancak şiddetli ego sendromu ve tek patron benim anlayışı yüzünden yarım kaldı ki yıllar sonra klopp bunu alıp dünyanın kullandığı bir ekol haline getirdi. şimdi sen dünya futboluna yön verebilecek durumda değilsen, o zaman işe yarayanı alıp kullanacaksın ki dünya futbolunda varolabilme gibi bir iddaan olsun.
    bugünün futbolu ağır fiziksel dayanıklılık üzerine kurulu. o yüzden bugün zidane ya da hagi kadar klas olmayan bir ronaldo dünyanın en iyi futbolcularından biri sayılıyor. insan dediğin etten ve kemikten yaratılmış bir varlık. ve bu varlığın metabolik yapısı belli yaş aralığında optimum düzeye çıkıyor ve şaşırtıcı ki bu yaşlar 32 ve üzeri yaşlar değil. kaleciyi saymazsan 10 kişilik bir takım oyununda ve yüksek tempoda 30 yaş üzeri 1-2 futbolcu takımın diğer elemanları tarafından kompanze edilebilir. ancak sen bu sayıyı 5-6'lara çıkarıp çağdaş bir futbol beklersen, bence artık playstation'ı kapatıp yatma vaktin gelmiş demektir.
    eğer dünya futbolunu birazcık takip etmişsen senin bu bahsettiğin anlayışı bir kaç sezon evvel ac milan'ın denemiş ve patlamış olduğunu biliyorsun demektir. bilmiyorsan da şimdi öğrendin. öyle ki koskoca milan hala arkasını toplamaya çalışıyor.
    şimdi sen diyorsun ki benim bir dünya yıldızım var ve 10 numarayı giyiyor. takımdan ayrılmasın. yaşı da 33. ama yine diyorsun ki sağ bekime 34 yaşındaki sagna, sol bekime 30 küsür yaşındaki clichy, sağ açığıma (bazı arkadaşlar kendisini orta saha olarak biliyormuş) 32 yaşındaki navas, stoperime de 34 yaşındaki pepe gelsin. bu sezon kurtulamayacağın ve ortasahanda oynayan selçuk benimle yaşıt yani 32 yaşında. forvete de gomis'i aldın diyelim, 32 yaşında. yani 10 oyuncumdan 7'si 30 yaşının üzerinde. satılmazsa bruma, yerine adam alınmazsa tolga ve serdar, denayer ya da ahmet'ten birisi de defansta. sen bu takımı şampiyon olmak için sahaya süreceksin. sonra şubat ayında gelip yine burada takıma birey birey küfredeceksin.
    gerçekten de çok ilginç. takımın halihazırdaki gereksiz yaşlı futbolcuları elden çıkarması için dua edilmesi gerekirken, yaşına, fiziksel yeterliliğine bakılmadan kulüpsüz kalmış yaşlı kalburüstü futbolcuların takıma doldurulmasını hayal etmek benim anlayışıma uymuyor arkadaşım.
    sen bunları talep ederek dursun'un ekmeğine yağ sürüyorsun kardeşim farkında mısın? farkında değilsen uyandırayım.
    bu takım sneijder ile birlikte bir tecrübeli stoper belki bir de tecrübeli kanat oyuncusu kaldırabilir, fazlasını değil. bu takımın en çok genç ama yetenekli futbolculara ihtiyacı var, özellikle de otasahada. iyi yöneticilik boştaki miadı dolmuş yaşlı adamlara emekli ikramiyesi verip getirmek değil, bu genç ve yetenekli futbolcuları ucuza bulabilmektir. hadi biliyoruz dursun bakkal bile yönetemez de, sen kardeşim sen, en azından doğruyu ve güzeli hayal edebilsen olmaz mı? sonra mayıs ayında gencecik çocuklarla yarı final oynayıp liginde şampiyon olan monaco'yu ağzımızdan salyalar akarak izliyor, yaş ortalaması 22 küsür takımıyla şampiyon olan hagi'yi tebrik ediyoruz.
    bak orada 2000 doğumlu çocuklar var. belki de gelecek onlardadır?
  • 219
    cowboy bebop sevip de makul ve gerçekçi olmayan adam olmaz. bu yüzden ortak bir noktada anlaşacağımızı düşünüyorum.

    şimdi bir kere bazı gerçekleri ortaya koyalım:

    - türkiye'nin katar ve çin'den tek farkı avrupa kupalarına katılım imkanıdır.
    - katar ve hele hele çin ile kesinlikle maaş konusunda aşık atamayız.
    - türkiye'nin politik durumu ve konumu pek çok futbolcuyu itiyor.
    - türk futbolunun durumu içler acısı. avrupa'da izleyen yok.
    - türkiye'den büyük takımlara atlamak neredeyse olanaksız. en büyük transfer 13 milyon €'luk arda turan. o da atletico madrid'e gidip oradan barca'ya atlamış.

    şimdi bu şartlarda 24-28 yaş aralığında, kendisini ispatlamış, iyi kötü bir kariyer planı olan bir futbolcu olsanız türkiye'ye gelir misiniz? gelmezsiniz. yani sözün özü bizim tutup buraya getireceğimiz 14-18 yaş bandındaki futbolcu büyük olasılıkla sıradan bir futbolcu olacak. bekleneni verebilme ihtimali düşük olacak. en önemlisi ise çok para isteyecek.

    diğer taraftan bakalım: genç futbolcu. gelir mi? bruma dışında hangi genç futbolcu bizi heyecanlandırmış? hangisine sabretmişiz? linnes yerine sabri oynuyor yahu. neden gelsin genç futbolcu? gelirse de 10 taneden 1 tanesi bruma gibi çıkar ki bruma'nın defektleri de ortada.

    yaşlı futbolcu. ben demiyorum ki takımı 32-33 yaşında futbolcularla dolduralım. ama dünyadaki büyük takımlara bakın. ilk 11'lerinde en az 2-3 tane 32-33 yaşında futbolcu var. neden? bu adamların kafası çalışmıyor mu? hayır. çünkü genç futbolcu iyidir, hoştur ama benana?

    şakası bir yana futbol halen daha sadece fizik üstünlüğün galip gelebildiği bir spor değil. "dedeler" diyebileceğimiz juventus, monaco'yu resmen perişan etti. neden? çünkü futbolda hala daha "kalite" önemli. hem kaliteli, hem tecrübeli hem de yetenekli olduğun zaman zaten büyük takım oluyorsun. monaco'nun başarısını küçümsemiyorum. aksine büyük iştir psg gibi bir takımın bulunduğu ligde şampiyon olup aynı zamanda şampiyonlar ligi'nde yarı final oynamak. ama işte devamlılık olacak mı? zor. neden? çünkü kırılgan bir takım monaco.

    sözün özü bizim türkiye'ye uygun maliyetle getirebileceğimiz oyuncular genellikle 30 yaş üstünde. hele dursun aydın özbek varken bu tip adamları bile transfer edebilmemiz mucize aslında. ha çok büyük bir fırsat olursa sneijder gibi admaı 28'inde getirebilirsin. ama işte sneijder dışında bu fırsat ne zaman, kaç kez gelmiş?

    ben demiyorum ki takımı dedelerden kuralım. ama paramız yoksa, çekiciliğimiz yoksa (ne ülke, ne lig ne de takım olarak) ve en önemlisi vizyonsuz bir başkan varsa kritik noktalara kaliteli transfer yaparak günü kurtarmak zorunda olduğumuz gerçeğini yadsıyamayız.

    diğer taraftan "genç oyuncu alalım, altyapıya yatırım yapalım, alıp satalım" diyen arkadaşlara artık bu hayalden vazgeçmelerini tavsiye ediyorum. bir kere galatasaray taraftarının ve camiasının öyle bir sabrı yok. türk insanı. yok işte.

    bunun yanı sıra bizim bir ajax, porto, dortmund olabilmemiz mümkün değil. her şeyi bir kenara bırakıyorum, bunun için önce hollanda, portekiz ya da almanya olmak gerek. öyle miyiz? yakın bile değiliz. uzak demek bile iyimser.

    galatasaray'ın artık başarıya ihtiyacı var. 2 sezonluk rezillik bizim kaldırabileceğimiz bir şey değil. ama para yok. kulübün çekiciliği bitirilmiş. vizyon yok. ama başarı şart. peki bu başarıyı genç ve ne vereceği belli olmayan futbolcularla takımı doldurarak elde edebilir miyiz? hayır. olmaz. türkiye ligi'nde olmaz. çok koşan, basan, ısıran osmanlıspor'un bir tık fazlası oluruz. o kadar. kim bunu istiyor? kim buna sabredecek? gerçekçi olalım.

    yapmamız gereken tempo isteyen bölgelere dinamik ve fiziksel olarak güçlü oyuncular alıp kritik bölgelere ise işini iyi yapan adamları getirmek. elbette ilk 11'e 7-8 tane 32 yaş üstü oyuncu koymayalım. ama 5 tane 32 yaş civarı adam da sırıtmaz. sanki tempo mu yapıyoruz? kaldı ki epl'den gelecek clichy filan en az 35'ine kadar bu ligin temposunu ıstırır. quaresma tempo yapıyor bu ligde. hutchinson 35 yaşında orta sahayı tavaf ediyor. oluyor yani. olmaz değil. yeter ki bitik oyuncu alınmasın.

    kıssadan hisse, bizim gerçeklerimizle ne yazık ki bazı taraftarın hayalleri örtüşmüyor. ben öyle futbolcu yetiştirip satan bir kulüp olmamızı zinhar istemem. işimiz bu değil. vizyonumuz buna uygun değil. ben galatasaray'ın yabancı takımları yenmek olan vizyonuna inanıyorum. bu da doğru planlama ile olur.
  • 220
    yıldız futbolcu olmadan başarı gelmediği bir gerçektir. beşiktaş şimdi çok övülen feda döneminden sonra gomez'leri quaresma'ları almasaydı şampiyonluğa mendil sallamaya devam ederdi. fakat bu işin dengesi kaçmamalı, ilk 11'deki 3-4 futbolcu "ben yıldızım" deyip kendini yormadan oynarsa yine şampiyon olamazsın. o yüzden her ne kadar rakamdan memnun olmasam da, iyiden iyiye kendini salan podolski'nin gitmesine gayet mutlu oldum. darısı selçuk'un başına.

    en çok koşan beş oyuncu listesinde beklerin adını pek göremezsiniz. çünkü bekler ortasaha veya kanat oyuncuları kadar mesafe kat etmezler, yalnız patlayıcı güce ihtiyaçları olur. bu sebeple 30 yaşını aşmaları büyük bir sorun olmaz. bosingwa yaşlıydı ama türkiye ligi için gayet iyi bir performansı vardı, adriano keza öyle. yanlış hatırlamıyorsam essien'di, ön liberodan sağ beke geçince "sağ bekte oynarken maç 180 dakika sürse bile yorulmam" demişti. bu yüzden tecrübeli bir bek aldığımız zaman kısa vadede sorun yaşayacağımızı sanmıyorum.

    ama en kritik şey yaşlı futbolcuya verilecek olan kontrat. kafadan 3 senelik kontrat önerip, yüksek bir garanti ücret verirsen kendini o oyuncunun insafına bırakmış olursun. yaşlı oyuncunun takım ortalamasına göre ortalama bir garanti ücreti ve daha yüksek bir maçbaşı ücreti olmalı. ayrıca ne olursa olsun 2 sezondan fazla kontrat yapılmamalı.

    santrfor mevkisi de yaşlı oyuncuyu kaldırır. elbette hareketli santrfor rakip için daha zorlayıcıdır ama çakal bir forvet -van persie gibi aşırı formsuz olmadığı sürece- topu rakip cezahasına taşıyabiliyorsan her zaman için tehlikelidir. bizim kadromuzda ise eren zaten hareketsiz bir santrfor, büyük bir sürpriz olmazsa da takımda kalacak. öyleyse yaşlı ve ağır bir santrfor yerine hareketli bir santrfor almamız gerekiyor. gomis yaşlı olmasına rağmen baya hareketli bir oyuncu, bu sebeple gomis'in gelmesine razıyım fakat kontrat için söylediğim şeyler yine aynı şekilde geçerli. kimseye emekli ikramiyesi vermemeliyiz, performansa dayalı sözleşme yapmalıyız. (gomis'in bu sezon attığı goller https://www.youtube.com/watch?v=4gzmGAtH2Rk )

    ama ortasahada yaşlı oyuncu çok çok tehlikeli bir transfer olur. çünkü her an dinamik olmayı ve hızlı hareket etmeyi gerektiren, topla en çok oynayan, en çok mesafe kat eden mevkiden bahsediyoruz. ortasaha için temposuz ve yaşlı oyuncudan kesinlikle uzak durulmalı. seneye kaderimizi büyük oranda ortasahanın belirleyeceğini düşünüyorum. hem selçuk'un hem de tolga'nın yerine doğru isimleri almak zorundayız. buna ek olarak sneijder sakatlandığında oynatacağımız iyi bir alternatife de ihtiyacımız var. "sıfırdan ortasaha kuruyoruz" desek yeri kısacası. burada hata yapmamamız lazım.

    bu sebeple yaşlı beke evet, yaşlı ortasahaya hayır. hareketli santrfora evet, ağır santrfora hayır.
  • 221
    beyler şu aşağıda ki oyuncuları, elden ele emre utkucan'a mı ulaştırırız. yönetimden birisine mi ulaştırırız. tuvalette dursun özbek'e işerken kulağına mı fısıldarız bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa ivedikle yönetime bu listeyi ulaştırın. hiç bir şey yapmayacak yönetime, fiyatı uygun ve gençlerden oluşan nokta atışı transfer listesi, emek ürünü. bir çoğu izlenmiştir. şuan hali hazırda gençler avrupa şampiyonasınıda izleyin.

    defans:

    (bkz: timo baumgartl) doğum tarihi/yaş: 4 mar 1996 (21 yaşında)
    bu sezon: a takımda 30 maç oynadı 1 gol 1 asist
    piyasa değeri: 3,5m euro

    (bkz: waldemar anton) doğum tarihi/yaş: 20 tem 1996 (20yaşında)
    bu sezon: a takımda 33 maç oynadı 2 gol 3 asist
    piyasa değeri: 1,5m euro

    sol bek:

    (bkz: ryan sessegnon) doğum tarihi/yaş: 18 may 2000 (17 yaşında) *yıldız adayım*
    bu sezon: a takımda 31 maç oynadı 7 gol 5 asist
    piyasa değeri: 3m euro

    sağ bek:

    (bkz: giovanni troupée) doğum tarihi/yaş: 20 mar 1998 (19 yaşında)
    bu sezon: a takımda 34 maç oynadı 4 gol 4 asist
    piyasa değeri: 1,5m euro

    orta saha:

    (bkz: ferdi kadioglu) doğum tarihi/yaş: 7 eki 1999 (17 yaşında)
    bu sezon: a takımda 32 maç oynadı 4 gol 3 asist.
    piyasa değeri: 600k euro

    (bkz: ivan oblyakov) doğum tarihi/yaş: 5 tem 1998 (18 yaşında)
    bu sezon: a takımda 22 maç oynadı 1 gol 1 asist.
    piyasa değeri: 700k euro

    (bkz: ronaldo vieira) doğum tarihi/yaş: 19 tem 1998 (18 yaşında)
    bu sezon: a takımda 38 maç oynadı 1 gol 1 asist
    piyasa değeri: 1m euro

    forvet:

    (bkz: oliver mcburnie) doğum tarihi/yaş: 4 haz 1996 (20 yaşında)
    bu sezon: a takımda 24 maç oynadı 18 gol 4 asist
    piyasa değeri: 250k euro

    (bkz: tammy abraham)
    doğum tarihi/yaş: 2 eki 1997 (19 yaşında)
    bu sezon: a takımda 48 maç oynadı 26 gol 4 asist
    piyasa değeri: 5m euro

    (bkz: kasper dolberg)
    doğum tarihi/yaş: 6 eki 1997 (19yaşında)
    bu sezon: a takımda 48 maç oynadı 23 gol 8 asist
    piyasa değeri: 8m euro
  • 222
    önümüzdeki yazı çekilir kılacak dönem.

    burada benim henüz fm'de keşfedemediğim tonla adam yazılacak, yazılıyor da zaten, ben de bu sayede fm'de transfer edicem. çok seviyorum sizleri. ciddi söylüyorum. baya son 3-4 yıldır fm'deki transferlerimi galatasaray taraftarlarının önerdiği topçulara göre yapıyorum ve gerçekten helal olsun abiler müthiş adamlar öneriyorsunuz.

    gerçeğe gelirsek;

    yavru vatan dediğimiz kıbrıs'ın köylerindeki 2000 doğumlu çocukları bile çoktaaan keşfetmiş durumda kulüpler. yani burada yazdığınız, bak şöyle oynuyor, bak piyasa değeri şu kadar ki transfermarkt'a bakıp hala değer çıkarmak inanılmaz komik, baya baya gereksiz. hem kendi sinirlerinize, hem de hayalgücünüze yazık. 123901290390 adet öneriden belki 1 tanesi bilinmiyordur gerçekten scout ekipleri tarafından. 96-97-98-99-2000 doğumlu olup çoktan kendi takımında oynamaya başlamış olanları herhangi bir ücret karşılığı alabilirsiniz almasına fakat bu çocukların tekniği, taktiği geçtim, psikolojik olarak bile zaten datalanmış olduğunu lütfen unutmayın.

    he ama önermeye devam edin tabi. ama bu isimler bruma'yı nasıl aldıysa galatasaray, anca o şekilde gelir. he paraya döner hepsi o ayrı. 400 bin euro'ya 18-19 yaşında çocuğu alıp, burada, bu iğrenç taraftarın baskısına bırakırsan da zaten o çocukların gelişimi sıfıra iniyor. iskandinavya'daki olağanüstü yetenekli afrikalılar'ın sırrı zaten baskıdan bağımsız, saf yeteneğini sergileyebileceği yerlere transfer yapmaları.

    galatasaray'ın alması gereken oyuncular; 20-23 yaş arası zaten artık yavaştan oynamaya başlamış ve gereken sıçramayı henüz yapamamış oyuncular olmalı.

    burada, bu çakallar diyarında, 17-18 yaşındaki veletleri siz yersiniz diyeyim.
  • 224
    keşke bir imkan doğsa, burada fm shortlistleri üzerinden ilerlemek yerine daha realist fikirlerle yürüsek. fransa 2. lig, beşincisi brest'in arjantin asıllı italyan oyuncusu cristian battocchio ile ilgilensek mesela şahsi görüşüm 500.000 ile 900.000 euro civarında bitebilecek, harika bir transfer. 24'lü yaşlarda falan. yani, fm gibi 18'e alayım, vibe community'den taktiği çekeyim, cl alayım, sonra satayım falan yok.. geçin o işleri. alacaksak bunları bulup alacağız, 5 sene transfer yapmayacağız üzerine, böyle finansal istikrar sağlayacağız. amacımız genç oyuncu alıp satmaktansa, 23 yaşından itibaren istikrar sahibi oyuncular bulup, her yıl 8, 10 transfer yapmaya son vermek olmalı. zaten bu süre zarfında 5 yıl varolan kadronun bütünlüğü sağlansa belki de 2, 3 oyuncu satmış kadar oluruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın