• 26
    geçtiğimiz sezon içinde stresi yaşatan, maçlarda hop oturup hop kalkmamızı sağlayan takıma, 4. yıldız sonrasında yerinde mantıklı transferler yapılarak ve gereksiz oyuncular gönderilerek, ekonomik olarak rahatlayan takım 2015 - 2016 sezonu için daha güzel bir futbol oynar ve sakin bir şekilde futbolumuzu izleriz diyordum.

    ancak görünen o ki yapılan transferler, sözleşmesi biten oyunculara verilen paralar, yatarak para kazanan adamların sözleşmelerini yenileriz sonra kiralarız çözümleri ile çok da fazla beklenti içine girmememiz gerektiğini gösteriyor yönetim.

    büyük ihtimal hop oturup hop kalkmalar, sinir stresten saç baş yolmalar, tırnakları kemirmeler devam edecek gibi gözüküyor.

    sonuç olarak bu sene kartı yenilememe kararı almak çok da saçma değilmiş.

    edit : eksik kelime
  • 28
    --- alıntı ---

    satış dönemi sırasında satış hacmine göre ilave bir indirim veya fiyat revizyonu yapılmadığı gibi, 4. yıldızı kazanan ve şampiyonlar ligi’ne katılacak olan takımımıza taraftarımızın desteği kombine satışlarımıza da olumlu bir şekilde yansımıştır. taraftarlarımızın gösterdiği yoğun ilgi sonunda geçtiğimiz sezonda ulaşılan rakamların üzerinde satış oranlarına ulaşmış olduğumuzu da gururla açıklamak isteriz.

    --- alıntı ---

    sanırım geçen sozunun satış rakamları geçilmiş bile, bu iğrenç transfer politiksına rağmen aşkını yalnız bırakmayan büyük galatasaray taraftarına selam olsun..
  • 29
    satışa çıkan kartların yarısı karaborsa için alınmaktadır ve maçların %90 ında boş kalır o koltuklar. yani satış rakamları göz boyamasın, kimsede gelecek sezon stadyumdan destek verme hevesini göremiyorum, eskiden kombine dönemindeki heyecan da yok.

    galatasaray taraftarı aptal değil, o kadar para vereceksin, maç bitmeden staddan çıkmak durumunda kalacaksın, kar kıyamette nereden baksan yarım saat yürüyeceksin ki vasıta bulasın. bu kadar çile, ızdırap çekerken yönetimin herhangi bir şey yapmayacak senin bu mağduriyetini gidermek için. senin bütün sene biriktirdiğin para da sabri gibi insanların karılarının arabalarına mazot olacak.

    galatasaray taraftarının elinde bir fırsat var, geçmişte ne olmuş olursa olsun, günümüzde göz göre göre, taraftarın zekasıyla dalga geçercesine yapılan hareketlere karşı kombine almayarak, store'a uğramayarak ölümcül bir tepki koyabilir. geri gelelim, millette bu romantiklik varken bu tepki çok zor, tersine, yapanlara hain gözüyle bakarlar. kombine yenileyeceklere, 'paranızı daha hayırlı işlerde kullanın' derim naçizane. çünkü bu ortamda kombine yenilemek aklı başında galatasaraylının yapacağı iş değil.
  • 30
    iyi gün taraftarlarını ortaya çıkarmış meseledir. onara göre işler iyi gidince kombineler yenilenecek, storelar paraya boğulacak, tepki verilmeyecek ve kar kış dinlemeden takıma destek verilecek. ama işler kötü gidince (ki iki kupayla kapatılan sezon sonu tepki koyacakmışız, enteresan) kombine yenilenmeyecek, lisanslı ürün alınmayacak, güneşli günde bile stada gidilmeyecek ve tepki gösterilecek, göstermeyen de hain ilan edilecek, ne güzel istanbul, ha bu arada destek verenler de aklı başında değil onu da unutmayalım. neden tüm bunlar, çünkü yönetim über sikko bir transfer politikası yürütüyor, o yüzden hemen takımı satış pozisyonu alalım, çünkü romantik değiliz biz!

    o işler öyle olmuyor işte, yönetim ve teknik direktörün transfer yanlışlarının biz de farkındayız, ama bu yanlışlar ne ilk defa yapılıyor,ne de son olacak bu. her basiretsiz yönetimde desteğimizi kesmiş olsaydık nice olurdu bu takımın hali, allah'tan hala o kadar çok romantik taraftar var ki iyi kötü desteğini esirgemiyor, kombinesini de alıyor formasını da, yağmur çamur dinlemeden maça da gidiyor. çok şükür iyi gün taraftarı değiliz de sezon başında 4er 4er yerken de takımı yalnız bırakmadık şampiyonluğa koşarken de. kombinemi de yeniledim, yeni sormalarını çıkışını da 4 gözle bekliyorum alabilmek için, bu romantikliğimden dolayı bazı ''çok mantıklı'' taraftarlar tarafından enayi, hain, aklı başında olmayan taraftar olarak ilan ediliyorum, varsın olsun öyle desinler, dönen dönsün ama bizim bu yoldan dönmeye hiç niyetimiz yok.

    ''varsın sarı-kırmızı sokakta oynasın, çıkar kaldırımda izleriz biz de..''
  • 31
    durumu analiz etmekten yoksun, hala okuduklarını tersinden anlayan yazarların yenilemekle iyi gün taraftarlığı ve kötü gün taraftarlığı ayrımına giriştikleri kartlar.

    aslanlarım benim!

    sen hele anlıyor musun taraftar neden kombine almıyor/almayın diyor? doğru ya nasıl olsa ne ilk ne son bu saçma sapan yönetim biçimi. sen bu yoldan dönme. din derler, gözükör gidersin; vatan derler gözükör gidersin. git baba git. sonunda "ama, ama ben iyi niyetle yapmıştım" dersin.

    bir de sonuna sokakta oynasın kaldırımdan izleriz diye ekleniyor.

    bunu asıl diyenler o kartları almayanlar dostum. 2. lige bile düşse galatasaray'a destek verilir. ama galatasaray'a. sorun galatasaray'da. canına okudular o galatasaray'ın. galatasaray'ımızın. sizin verdiğiniz desteklerle de okumaya devam ediyorlar ve edecekler. ne de olsa kötü gün taraftarları var di mi?! kötü gün taraftarlığı başka bir şey. kimse "lan bu saçmalığa para mı kaptırcam, başarı da zor zaten" demiyor. galatasaray'ımızı bitiriyorlar diyor.

    bu camia asalaklardan kurtulsun, isterse statsız, profesyonel futbolcusuz kalsın. biz yeni stadını da yaparız (belki arena olmaz), futbolcusuna da (belki sabri olmaz) sarı kırmızı bayraklarla destek veririz.

    sonsuz aşkınızla, kör gözlerinizle anlamamakta ısrar ediyorsunuz. etmeye de devam edin. bu camia öyle veya böyle yoluna devam edecek. maçlar kazanılacak, şampiyonluklar da gelecek. ama hedef o dillerden düşmeyen dünya kulübü olma ise, rotanın değişmesi, dümenin değişmesi gerekmekte. bunu da herkes er geç anlayacak.
  • 34
    geçtiğimiz gün babama şükrü saraçoğlu stadına kombine almaya gittiğinde eşlik ettim. babam ortalama bir futbolsever, fenerbahçe'li: "bu hafta kimle oynuyoruz?", "arda'nın maçı hangi kanalda?", "muslera'yla sneijder yine kurtardı sizi" en çok kullandığı laflar. hayatında 3 tane fenerbahçe maçına gitmiştir: 2 tanesi benim ısrarımla kadiköyde gittiğimiz fenerbahçe-galatasaray maçları, diğeri ise küçük kardeşimi benim gibi amcalara, dayılara yem etmemek (!) için küçükken götürdüğü önemsiz bir maç. robin van persie'yi tanımıyor, ve dün, kombine sırasında babam gibi 6 saat bekleyen diğer insanlar gibi fenerbahçe için kombine kartı aldı.

    o ortamı, kombine kuyruğunu, "ulan nerden alsam" kararsızlığını, o paniği, heyecanı görünce dedim ki kendi kendime: ulan ben de bu sene kombine alıcam bizim maçlara, (ki ben de en nefret edilen taraftar profili sayılırım; şehir dışı deplasmana gitmedim hiç, genelde derbiler ve avrupa maçları dışında nadiren maça giderim, hayatımda hiç kombine kartım olmadı, en övündüğüm maç ise karda kıyamette gittiğim juventus maçı)

    kombine almaya karar verdim. sonra sözlüklere, twitter'a oraya buraya bakmaya başladım, şaşırdım. karşı taraf her allah'ın günü balon haberlerle, yalan haberlerle, ısmarlama haberlerle medya manipülasyonu yapıyor, sanki 1 milyon forma satılmış gibi algı operasyonları yapıyor ama bizim kulübümüz bu konularda çok pasif kalıyor. neden hiç reklamı yapılmıyor kombinelerin ? sanki çok kombine satıyormuş gibi bir algı oluşturmak çok mu zor ? galatasaray markasının gücü buna yetmez mi ? sayın yönetim kurulu üyelerimiz böyle bir algı yaratıp insanları "ulan bitmeden bi kombine de ben alıyım" kafasına sokması çok mu zor ? yönetime eleştrim bu.

    taraftara eleştim ise; neden kimse kombine alalım onu yapalım bunu yapalım diye konuşup organize olmuyor. sözlükte bile 2 sayfa başlığı var. tamam şuana kadar podolski dışında heyecan yaratacak bir transfer yok, hatta yönetim bolca eleştriliyor ama takımın yanında olmamıza engel mi. ne olur sanki 45 bin kombine satsak da imrenerek baktığımız dortmund gibi olsak ? fena mı olurdu kombineleri satsak, o gelirlerle de güzel transferler yapsak...

    şampiyonlar ligine kesin katılmamıza rağmen bi bizim taraftarımızdaki ilgiye bakın bi de suyun karşı tarafına bakın. düşündükçe kendime kızıyorum resmen.

    ben üzerime düşeni yapıcam... ya siz?
  • 36
    alan arkadaşların geri iade etmesini temenni ettiğim kartlardır zira bizleri aptal yerine koyan ve koyun gibi gören bir zihniyete verilebilecek en güzel cevap, tüm sezona kayıtsız kalmaktır. belki o zaman bir şeyler anlaşılır. belki 1 sene kaybedilir ama 10'larca yıl kazanılır. bunu 3 sezondur güney 217'den kombinesi olan ve kar yağışı altında oynanıp 1000 kişinin bile gitmediği ztk grup maçlarına gitmiş biri olarak söylüyorum.
  • 37
    alan arkadaşların ellerinden geldiğince hiç bir maçı kaçırmamalarını, kaçıracakları maçlarda da kombnelerini gidecek birilerine devrederek stadı bir şekilde doldurmalarını temenni ettiğim kartlardır. zira bizleri aptal yerine koyan ve koyun gibi bir zihniyete verilebilecek en güzel cevap, tüm sezon takıma destek olurken, maç öncelerinde, aralarında ve sonralarında bizi bu aptal yerine koyanlara tepki göstermektir. 10'larca yılı kazanmanın yolu bir sene ya da seneler kaybetmekten değil, takıma taraftar gibi taraftar olmaktan geçer. bunu son 10 senedir elimden geldiğince her maça giderek takımına hep destek vermeye çalışan biri olarak söylüyorum.
  • 41
    sezonun geri kalan maçlarına evlilik hazırlıklarının yoğunluğundan ötürü gitme ihtimalim sıfır gibi bir şey.

    o yüzden geri kalan maçlar için kombinemi devrediyorum.

    5 maç var içeride. biri beşiktaş biri fenerbahçe derbisi.
    diğer maçlar ise; çaykur rize, kasımpaşa, kayseri.

    gişe fiyatlarını göz önüne alarak 300 tl'ye devrediyorum.

    edit: bu arada atlamışım, kombinenin olduğu yer kuzey üst tribünüdür.
App Store'dan indirin Google Play'den alın