• 2
    https://twitter.com/...801403781390337?s=20

    bugün nihat özdemir'in derdine düştüğü şampiyonluklar. 1959 öncesi milli küme ve futbol şampiyonası diye 2 farklı organizasyondan aynı anda 2 şampiyonunun birden çıktığı, eleme usulü 3-4 maç oynayarak kazanılan şeyleri ciddi ciddi bugün şampiyonluk olarak hanelerine eklemek istiyorlar.

    ve işin trajikomik yanı bir tanesini belirleyip alın bu şampiyonlukları 19'un üstüne ekleyin demiyorlar, o sene hangisinde şampiyon oldularsa onu sayıyorlar. atıyorum1946 milli kümede şampiyon olmuşlar onu da şampiyonluk sayıyorlar 1944 futbol şampiyonasında şampiyon olmuşlar onu da sayıyorlar. ve bu iki turnuva da her yıl düzenleniyor. türkiye kupası-türkiye ligi gibi. ikisinde de şampiyon olduğu sene olsa o seneyi 2 şampiyonluk olarak sayıp 19'un üstüne öyle ekleyecek.*

    hadi bu pespayeliği twitter'da 14 yaşındaki taraftar savunuyor da federasyon başkanı nasıl borazanlığını yapar. burası nasıl bir ülke abi. eleştirecek derman kalmadı artık.
  • 3
    fenerbahçe eski başkanı aziz yıldırım'ın da kabul ettiği yalan.

    https://youtu.be/46ErX6ScffA

    --- alıntı ---
    hesap var kitap var. 1959 yılında lig başlamış, şampiyonluk sayıları belli. işte biz 19, galatasaray 20...
    --- alıntı ---

    kısacası sayın ali koç... adamınız gol diyor adamınız! ligin başladığı tarih belli. buradan size ekmek çıkmaz.

    ekleme: kupa beyi'nin hatırlatmasıyla aşağıdaki videoyu koyuyorum. burada ali koç bizzat kendi ağzından "rakibimizin 2 şampiyonluk gerisine düştük" diyor.
    https://www.youtube.com/watch?v=mFYAsROpACI
  • 6
    1 hafta süren gazozuna turnuvalar için şampiyonluk istemek tam fenerli işidir. şaşırtmadı. ayrıca hukuki olarak hiçbir dayanağı olmayan iddialardır. bu işin tekrar tekrar gündeme gelmesi ise kurnazlıktır. işin tuhaf tarafı, tff binası arşivlerinde 1959 öncesine ait ne bir kayıt ne bir belge var kaynak olarak belki vikipedi'yi kullanabilirler:)

    https://www.tbmm.gov.tr/...unlar_sira_no=141746
  • 10
    --- alıntı ---

    1-fenerbahçe'nin talep ettiği şampiyonluklar ile ilgili bugün yayında bahsettiğim belge.
    1951 öncesinde türkiye'de futbolun amatör olduğunu tff'nin bu belgesinden anlayabiliriz. ilave olarak: https://gss.gs/pRU.jpeg

    2- milli küme maçlarının talimatname olmadan oynatıldığına dair 2. belge.
    izmir bölgesinden altay ve göztepe, izmir ligi'nde 1. ve 2. oldukları halde, dönemin valisi fazlı güleç'in keyfe keder kararıyla! üçok ve doğanspor izmir'i temsil etmişlerdir. talimatname olsa! https://gss.gs/xub.jpeg

    3-gelelim milli küme maçlarına...
    1937 milli küme maçları:
    sadece istanbul izmir ve ankara takımlarından ibaret, oysa ki 2. belgede görüldüğü üzere trabzon futbol ligi diye bir lig var. trabzon idmangücü ya da adana idman yurdu takımları milli kümeye dahil edilmemiş.
    https://gss.gs/haC.jpeg
    https://gss.gs/wRy.jpeg

    1938-39 ve 40 sezonları:
    yine sadece istanbul izmir ve ankara takımları: https://gss.gs/4vg.jpeg
    https://gss.gs/KHl.jpeg

    5- kalan 41-43-44-45-46-47 ve sezonlarında da:
    sadece eskişehir'den demirspor'un iştirakı kabul görmüştür. oysa ki trabzon adana gibi bazı şehirlerde de bu müsabakalar yapılmaktadır.
    yukarıda bahsettiğim belgeler tff'nin belgeleridir, mesnetsiz değildir yani!

    6- o yıllar için mesnet gösterilen italya serie a'da yıllara sari 16-25 takımlı bir lig organize ediliyor ve bu organizasyonda italya'nın kuzeyinden de güneyinden de takım mevcut.
    yani adı milli küme ama içi istanbul - izmir- ankara...
    arşivimden belgelerle sunmak istedim.

    https://twitter.com/...204261668253701?s=21

    --- alıntı ---
  • 11
    fenerbahçe camiasının güç testi.

    2011 yılında şikenin aklanmasıyla türk futbolunun temellerine dinamit döşenmişti. eğer bu mahalle şampiyonlukları sayılırsa bu döşenen dinamitler patlar ve türk futbolu yerle bir olur. işler geri dönülmez bir hâle gelir. gerçi türk futbolunun yerle bir olması, zaten bu camianın adamı olan nihat özdemir'in ne kadar umrunda olur bilemiyorum. bunu da fenerbahçe'nin kendi çıkarları için türk futbolunu yok edebilecek bir zihniyette olduğunu anlatmak için vurguladım. bunların yaptığı koskocaman şike aklandı bu memlekette!

    devir öyle bir devir ki, gülüp geçtiğimiz, karşı savuma ihtiyacı bile duymayacağımız kadar komik olan iddialar bile ciddiye alınıp gündeme getiriliyor. ben bu mahalle şampiyonluklarının ne yazık ki sayılacağını düşünüyorum. ne olursa olsun buna tepki göstermeliyiz. eğer tepki göstermez isek ne olur?

    eğer tepkisiz kalırsak, oldu bittiyle bunlara bedavadan 9 mahalle şampiyonluğu verilirse, istediği her şeyi yaptırabilen ve bu yüzden gittikçe arsızlaşan fenerbahçe camiası eğer bu şampiyonlukları saydırırsa, bir sonraki hedefleri ne olur biliyorsunuz değil mi sevgili renktaşlarım? kudurmuştan bile beter olan bu fenerbahçe camiası, ezeli ve ebedi ağlaklığıyla meşhur olan beşiktaş camiasını da kafalayıp, geçmişte kazandığımız tüm başarıları güya fetö yardımıyla kazandığımızı iddia edip ellerimizden almaya çalışacaklar. belki bu iddialar hepimize komik geliyor, hatta fenerbahçelilerin kendileri bile inanmıyor belki. ama bu herifler bunun imasını inceden inceden yapmaya zaten başladılar. hem de kendi resmi twitter sayfalarından, hem de kendi başkanlarının ağzıyla!
    https://twitter.com/.../1341844896819388418
    https://www.youtube.com/watch?v=a6KTLhrI1iU

    kısacası 1959 öncesinin meşrulaştırılması, fenerbahçe* camiasının bu ülkede istediği her şeyi yapabildiğinin farkına varmasını sağlayacakır. başarılarımıza her daim çamur atagelen bu camianın bundan sonraki hedefi, kendi deyimleriyle "çocukluk sevinçlerini çalan" şanlı galatasaray'dan intikam, öç ve rövanş almak olacaktır. bunu da bir zamanlar savcılarıyla halı saha maçı yaptığı fetullahçı terör örgütü bahanesiyle yapacaklar. görünen köy kılavuz istemiyor.

    sayın mustafa cengiz ve yönetimini, belki de kendilerinden sonra gelecek olan yeni yönetimi çok ciddi bir savaş bekliyor. bu savaş, 1905 ekiminde, ali sami yen ve onun idealist arkadaşlarının bir edebiyat dersinde kurduğu; hem onların, hem de onlardan sonra gelenlerin binbir emek ve özverileriyle bugünlere getirdiği galatasaray spor kulübü'nün varolma mücadelesidir. kötü niyetli insanlarla karşı mücadele edeceğimiz bu savaşa hepimiz hazır olmalıyız. çünkü başka galatasaray yok!
  • 13
    galatasaray'ın muhtemelen tenezzül edip gitmediği 3-4 maçlık mahalle maçlarındaki şampiyonluklardır. biz de mahallede top oynarken tamamı fenerbahçe formalı bir takıma yenilmiştik zamanında. onu da saysınlar böyle böyle 40 yapar.

    forma tasarımına da ihtiyacı kalmaz böylece fenerbahçe'nin. direkt yıldız olarak maçlara çıkarlar. adamlar yapmış.

    https://www.dhresource.com/...low-five-pointed.jpg
  • 15
    alçakça ve yüzssüzce savunulan yalandır. ilgili mehmet şenol bilgisellerini ve tabloları inceleyip sözde “benzer” durumlara göz atalım.

    1) (“milli kümenin” istanbul ligi karşısındaki prestijsizliği-mehmet şenol)
    https://twitter.com/...449390241210369?s=21

    2) (“türkiye futbol birinciliği”nin statüsü ve istanbul ligi karşısındaki prestijsizliği-mehmet şenol)
    https://twitter.com/...099666757881856?s=21
    not: dönemin fb yöneticisinin “türkiye futbol birinciliği’nin kendileri için ne kadar önemsiz bir turnuva olduğundan bahsettiği bir gazete küpürü bulunmakta.

    3) 1904-1959 arasında oynanan tüm turnuvalar ve turnuvaların rasyonel değerlendirmesi.
    https://gss.gs/W3Z.jpeg
    https://gss.gs/sNF.png
    kaynak: twitter: @cco1905

    4) avrupa’nın en iyi futbol ülkelerindeki durumlar:

    ispanya: 1929’da* 10 takımla rövanşlı olarak oynanan ilk sezonun ardından günümüze kadar gelen bir ispanya ligi görünmekte.
    https://gss.gs/x1Q.jpeg
    1899 ve 1902’de kurulan en güçlü iki kulüp dahil olmak üzere bu tarihten önce kazanılan herhangi bir kupanın şampiyonluk sayılarına etkisi bulunmamakta.

    almanya: “batı almanya”da 1963-1964 sezonunda* 16 takımla rövanşlı olarak oynanan ilk sezonun ardından günümüze kadar gelen bir “federal lig” görünmekte. ligin en çok şampiyon olanı 30 şampiyonluk ile bayern.
    https://gss.gs/wt4.jpeg
    bu sezona kadar çeşitli bölgesel ligler oynanmış. bunlardan biri de 1948’den birleşmeye yani 91’e kadar oynanan “doğu almanya birinci ligi”. burada en çok şampiyon olan takım ise 10 defa ile dinamo berlin.
    ne var ki ne diğer bölgesel ligler ne de doğu almanya ligi şampiyonlukluklarının ülkenin en üst düzey profesyonel liginde bir karşılığı yok.
    3, 5, 10 ve 20. şampiyonluklarda alınan forma yıldızlarından bayern dört; dortmund ve gladbach ikişer tanesine sahip. hamburg, stuttgart ve bremen’in ise 3 şampiyonluk ile birer yıldızları bulunmakta. mesela, 1945 öncesi dönemin uçan kaçan schalke’sinin kupalarınınsa şampiyonluk ve ya yıldız sayısına bir etkisi bulunmamakta.

    ingiltere: burada her ada izleyicisinin hemen hemen bildiği üzere değişik bir durum var. futbolun icat edildiği söylenen ülkede dünya’nın ilk profesyonel ligi herkesten çok çok önce düzenleniyor.

    ingiliz futbol ligi: 1888-89 sezonunda 12 takımla rövanşlı olarak oynanan ilk sezonun ardından 1991’e kadar ülkenin en üst düzey futbol ligi.
    https://gss.gs/WOl.jpeg
    hala devam etmekte olsa da o yıl “premier lig” in kurulmasıyla #1 özelliğini kaybediyor. bu ligde o tarihe kadar en çok şampiyon olan takım 18 defa ile liverpool.

    premier lig: 1985-90 arasında avrupa’ya gidemeyen, ekonomik olarak da ilerleyemeyen ingiliz kulüpleri “bir şey yapmalı, hey! bir şey yapmalı” diyor ve ingiliz futbol liginin de üzerinde, yayın gelirlerinin ve sponsorların çok daha iyi olduğu bu limited şirket ligini kuruyorlar. o tarihten bu yana 13 kez ile manu en çok şampiyon olan takımdır.
    totalde ise manu 20, liverpool 19 en üst düzey lig şampiyonluğuna sahip. diğer bütün dünya ülkeleri ile arasındaki fark ise 130 küsür yıldır “toplu ve organize şekilde” oynuyor olmaları.

    fransa: 11 eylül 1932’de ulusal lig olarak başlayan ve iki grup halindeki 20 takımın rövanşlı oynadığı organizasyon görünmekte.
    https://gss.gs/RA5.jpeg
    https://gss.gs/RvB.jpeg

    ardından gelen sezon division 1 adını alıp 16 takımlı normal bir sezon oynanıyor. 2002’de ligue 1 adını alan lig 89 yıldır profesyonel bir şekilde düzenlenmekte.
    ligue 1’de takımlar formalarına her 10 şampiyonluk için bir yıldız koyuyorlar. 10 şampiyonluğu bulunan tek takım olan saint-etienne bu alanda tek olsa da 1993 şampiyonlar ligi şampiyonu marsilya’nın da logo üstüne yıldız eklemesine ses edilmemiş. yine 8 şampiyonluğu olan nantes kulübü de logosunun içine her şampiyonluk için bir yıldızı sıkıştırıvermiş. psg ise haziran 2021’de muhtelen ilk yıldızını kazanacak.
    https://www.google.com.tr/.../1726928065033159844

    italya: 1898 yılında “italya futbol şampiyonası”olarak 4(dört) takımla başlayıp 1929 yılına kadar farklı formatlar oynanmıştır. kabul gören ilk şampiyonluğun sahibi “genoa” turnuvada tam 2 maç oynamış. sonraki senelerde de benzer durumlar gözüküyor. yıllar geçtikçe takım sayısı yavaş yavaş artıyor. tüm organizasyon eksikliğine rağmen 1. dünya savaşı öncesi dahi 10’ar takımlık iki ligin olduğu sezonlar görülüyor. savaş sonrası birkaç yıl hariç ise de 1929 normal sezonunun adımları atılıyor diyebiliriz.
    https://en.m.wikipedia.org/...ootball_Championship
    bizim dalkavuklar özellikle buradan yola çıkarak “aga bak genoa’nın da milat öncesi 2 maçlık şampiyonluğu sayılıyor” ayağına yatıyorlar. birincisi genoa’nın ulusal lig şampiyonu sayılması başlı başına rezalet. ikincisi adamlar 1900’lerin ilk birkaç sezonundan itibaren kalabalık güney ve kuzey liglerini kurmuşlar. üçüncüsüyse 1929 sezonu italyan federasyonunun o dönem ‘ulusal lig’ olarak ilan ettiği ilk yıl.
    10 şampiyonluğa bir yıldız verildiğinden dolayı juventus üç*, inter* ve milan* birer yıldıza sahip. kuruluş yıllarına damga vuran(!) geneo’nın* yıldızı ve 1924 yılı sonrası şampiyonluğu bulunmuyor. olur da inter ve milan takımları 20 yapmadan önce şampiyon olurlarsa 120 yıl önce birkaç maçla kazandıkları şampiyonluklar sayesinde bu iki takım gibi bir yıldıza sahip olacaklar.

    ana kaynak: en.wikipedia.org

    --- turn off ---

    evet, akp iktidarı döneminde gerçekleşen sportif skandalların bir yenisi ve hatta en büyüğü yaşanacak mı hep birlikte göreceğiz. güvenilir bir adalet mercimiz olsaydı ben fenerbahçeli dostlara bir zaman makinesi bulmalarını ve dönemin istanbul ligi’nde sükse yapıp milli küme ve türkiye futbol birinciliğini çok da önemli görmeyen futbolcularına gidip kendilerini ifade etmeye çalışmalarını önerirdim. ya da biz gidip diyelim ki “metin abi, 60 yıl sonra geçmişi değiştirip sizin ligi önemsiz, şu iki maçlık turnuvayı daha önemliymiş gibi bir hale getirmeye çalışacaklar. o yüzden istanbul ligini boşver, şu turnuvadaki 2 maçı kazan yeter” diyelim.

    yazzık.
  • 19
    aslında düne kadar oldu bittiye getirip talep ettiklerini alabileceklerini düşünüyordum ama ali koç'un kulüp kulüp gezip; siz de şampiyon oldunuz, o da, bu da, şu da demesiyle işler arap saçına döndü. şimdi geçmiş şampiyonluklar sayesinde prim alabileceğini anlayan her kulüp bu hakkı kullanmak için başvuruda bulunacak.

    https://twitter.com/...796139064856577?s=20

    mesela ankara demirspor hak talebinde bulunmuş ve o yıl bjk da şampiyon görünüyor. şimdi hangisine vereceksiniz şampiyonluğu? almayan mahkemeye kadar götürmez mi işi? bu durumda ya tff paşa paşa yok size şampiyonluk diyecek, ya da gordion düğümünü kılıçsız çözecek.

    edit: rüzgarı arkasına alan şampiyonluk istiyor: https://twitter.com/...837146359783424?s=20
  • 20
    ah ali koç ah. geldiğinden beri kaos çıkarıyorsun, ortalığı karıştırıyorsun, geriyorsun. şu saçmalıklarla ülke gündemini mi değiştirmeye çalışıyorsun, ne yapıyorsun? amacın bumu yoksa? yani bırakın spor gündemini, adam ülke gündemini değiştirdi yahu. daha önemli işlerimiz var, saçmalıklarını da al git lütfen.

    neredeyse mahalle maçlarına bile şampiyonluk isteneceği hale gelen kocaman bir yalan.

    https://twitter.com/...796139064856577?s=20
    https://twitter.com/...837146359783424?s=20
  • 21
    fenerbahçe kulübünün yapmış olduğu başvuru ile ilgili tarafımızdan kullanılan argümanlardan bir tanesini aşağıya bırakıyorum.

    https://gss.gs/XDQ.jpeg

    bugüne kadar tüm mücadelelerde toplam 75 şampiyonluğumuz var.

    https://gss.gs/Vcu.jpeg

    fenerbahçe'nin bugüne kadar tüm mücadelelerde 66 şampiyonluğu var.

    eğer 1959 öncesi şampiyonluk yalanına inanılacaksa yukarıda ki şablonu kullanarak bir yıldız haritası çıkartılacaktır. bu yüzden başvuru reddedilecektir.
  • 23
    bu zırvalığa en başta başakşehir, bursaspor, trabzonspor karşı çıkmalı. büyük zarar görecekler.

    bir de 1950'de milli küme denen turnuva sonlanmış. 59'a kadar hangi turnuvayı saydırmak istiyorlar onun yerine? şöyle bir şey gördüm:

    https://mobile.twitter.com/.../1374124866442567683

    çok uzak gözükse de tahmini senaryom şu şekilde:

    bu işin sonunda çıkacak tatavayla anadolu kulüpleri de hak iddia edeceklerdir. en sonunda yerel/bölgesel lig şampiyonlukları kabul edilebilir. böylelikle iktidar ulufe dağıtır gibi her takıma şampiyonluk dağıtmış olacak. çoluk çocuk yüzünden pastadaki pay azalacak iyice. çünkü milli küme gibi bir organizasyonu kabul ederlerse büyük adaletsizlik olacak anadoluya. buradan büyük davalar tazminatlar söz konusu olur. iktidar, tff engellese de uefa, cas ve aihm'e kadar gidilir. çünkü çok büyük hak mahrumiyetleri oluşur.

    yani istanbul futbol liginden dolayı bjk'ye 13, fb'ye 11, gs'ye 9 şampiyonluk eklenirse şaşırmam. bjk'nin ekstra 2 şampiyonluğu doğal olarak silinir. 11 eklenmiş olur. abi-kardeş birbirlerini üzmezler. bize de 2 şampiyonluk kazık atmış olurlar. diğer anadolu takımlarına verilecek olanlar da cabası.

    yıldız statüsü de değişir. 10 şampiyonluğa 1 yıldız denir. fb ile 3 yıldızlı oluruz. anadoludan da 1-2 yıldızlı takımlar türer, futbolumuz da bir anda yüz yıl ileri gider. böyle bir saçma karar beni şaşırtmaz açıkçası.

    ucunda şampiyonlar ligi olmayan 10 şampiyonluğa, şampiyonlar ligin görmemi sağlamış bir tane şampiyonluğu değişmem. havadan 10 milyon avro getirse bile. bu şampiyonluklarla nasıl mutlu olacaklar anlamıyorum.

    3 puanlı sisteme geçilen 86-87 milattır bence. şampiyonluk sayıları da aşağıdaki gibidir:

    16 galatasaray, 8 bjk, 8 fb, 1 bursaspor 1 ibfk.

    3 puanlı sistem öncesi oynanan futbol ile sonrasında oynanan futbol aynı olamaz. en basitinden şike yapmak en az 2 kat zorlaşmıştır bence.
  • 25
    sevgili renktaşlarım, uzun bir yazı yazacağım çayınızı kahvenizi alın gelin*.

    bu yalan hakkında çok kelam ettim ama içim hâlâ soğumadı. ne denli bir tehilkeyle karşı karşıya kaldığımızı (bkz: #3132652) numaralı entry'de açıkça beyan ettim. bu mahalle şampiyonluklarını kabul ettiren gözü dönmüş malum camianın bir sonraki hedefinin, 1987 ile 2012 arasında kazandığımız 12 şampiyonluğumuzu elimizden almak olacağını anlattım. zaten kuşgiller sürekli o şampiyonlukların sözümona ne kadar kirli olduğundan, 8-0'lık ankaragücü maçından, mehmet ağar'dan, pensilvanyalı müptezellerden falan bahsedip türlü türlü safsatalarla yıllardır kafamızı şişiregeldiler. burada bunları tekrarlamama gerek yok. tüm bu saçmalıklara zaten maruz kaldık yıllar boyu*.

    bu entry'yi yazmamdaki asıl amaç, fenerbahçe'nin resmi web sayfasındaki "28 şampiyonluk" bölümünde yer alan "karşıt tezler ve cevapları" bölümündeki tezlere bu arkadaşların verdiği tutarsız ve baştan aşağı yalanlarla dolu olan antitezleri inceleyip, o antitezleri bir bir çürütmeye çalışmaktır!

    hazırsanız başlayalım sevgili renktaşlarım.

    (*)birinci tez: https://gss.gs/6Yk.jpg
    --- alıntı ---
    bu itirazın hiçbir temeli ve dayanağı olmamasına rağmen sıkça dile getirildiği için buraya aldık. aslında bu organizasyonların isimleri bile bunların ulusal olduğunu kanıtlıyor. türkiye futbol birinciliği ve milli küme’nin maç programlarına ve bu organizasyonlara katılan takımlara bakıldığında, bu organizasyonların bölgesel değil ulusal olduğu açıkça ortada.

    bu organizasyonlar tek bir bölge ya da şehir ile kısıtlı kalmamış, farklı bölgelerin takımlarını ulusal olarak karşı karşıya getirmiştir. dahası, tff resmi sitesinde ilk ulusal türkiye futbol şampiyonasının 1924 yılında yapıldığı ve şampiyonun da harbiye olduğu bilgisi açık ve net yer almaktadır ve bu temelsiz iddiayı tamamen çürütmektedir
    --- alıntı ---

    madem o organizasyonun başına "türkiye" veya "milli" ibaresi konulunca artık onun ulusal bir statüde olduğu düşünülüyor, o zaman ben de kapımın önünde top oynayan çocukları toplayıp onları da "türkiye şampiyonası" adını verdiğim bir turnuvaya sokup kazananı da süper lig şampiyonu ilan edeyim. veya saadet partisi kendi yayın organı olan milli gazete'yi devletin resmi gazete'sine denk olarak saysın. sonuçta o da milli!

    sözün özü, bu turnuvanın isminin "türkiye" veya "milli" olması, o turnuvayı itibarlı bir konuma getirmiyor. bir turnuvanın ulusal statüde olmasının en önemli koşulu, o turnuvanın itibar gören bir turnuva olması, bu turnuvaların "devamlılık arz etmesi" ve alternatifinin olmamasıdır. ne demek istediğimi birazdan aşağıda örneklerle anlatacağım.

    (*)ikinci tez: https://gss.gs/8ls.jpg burada öyle bir cümle var ki, tam komedi! kendi tezlerini ne kadar amatörce savunuyorlar buradan anlayın artık.
    --- alıntı ---
    milli küme ise, bir sezon dışında 3 şehrin (ankara, istanbul, izmir) takımlarıyla oynandı. 1941 yılında eskişehir demirspor’un milli küme’ye katılımı sonucu sadece o sezon milli küme’de 4 kentin takımları temsil edildi. ancak bu durum, milli küme’yi ulusal olmaktan çıkarmıyor. neden mi? çünkü tff’nin beşiktaş’a 2 şampiyonluk verdiği federasyon kupası da bir sezon 4, bir sezon da 3 şehrin takımlarıyla oynandı.
    --- alıntı ---

    koca türkiye'de sadece istanbul, ankara, izmir ve eskişehir mi var? nerede trabzon? nerede bursa? nerede adana? nerede konya? nerede antep, urfa? bir de bu rezaleti savunmaya devam etmişler. aşağıdaki alıntıya dikkat buyurunuz.
    --- alıntı ---
    fakat daha önemlisi ise; 1959’dan sonra oynanmaya başlayan, bugünkü adıyla süper lig’in ilk 8 sezonundan 7'si de sadece 3 şehrin (ankara, istanbul, izmir) takımlarıyla oynandı, sadece 1960-1961 sezonunda adana demirspor üç büyük kentin dışından gelerek ligde yer aldı. diğer kent takımlarının ilk 8 sezonda süper lig’e katılımına izin verilmedi.
    --- alıntı ---

    süper lig'in (yani o dönemki adıyla milli lig'in) ne amaçla kurulduğunu biliyor musunuz sevgili fenerbahçe yönetimi? bilmiyorsanız anlatalım. dönemin idarecileri tüm yurdu kapsayan bir organizasyon düzenleme gayretinde olduğu için süper lig başlatılıyor. bu beyanlar dönemin tüm gazetelerinde mevcut. şimdi bu insan-ı kâmil arkadaşlara soruyorum. bu saydırmaya çalıştığınız iki turnuva madem size göre milliydi ve tüm yurdu kapsayıcıydı, neden o dönemin idarecileri daha yeni ve daha kapsayıcı bir turnuva düzenleme gereği duydular da bu organizasyona devam etmek istemediler?

    ikinci bir husus; diğer kentlerin bu lige katılımına izin verilmedi diyorsunuz. diğer kent takımlarının neden süper lig'e alınmadığını da açıklar mısınız? gözden geçirmediğiniz veya geçirmek istemediğiniz çok önemli bir ayrıntı var. bu da şudur ki; süper lig profesyonel statüde bir ligdi. bu üç ilin takımları profesyonel statüye çoktan geçtikleri için bu ligde oynamalarında bir sakınca yoktu. adana demirspor da profesyonelliği sonradan kabul ederek süper lig'e katılmıştır. amatör takımlar tabi ki profesyonel liglerde yarışamazlar. işte anadolu'daki bu amatör takımlar da kendi kentlerindeki diğer amatör takımlarla birleşmek suretiyle tek bir profesyonel takım hâline gelince teker teker süper lig'e alınmaya başladılar.

    (*)üçüncü tez:https://gss.gs/pvl.jpg
    --- alıntı ---
    1924-1951 yılları arasında türkiye’de 27 ulusal futbol organizasyonu düzenlenirken, (11 milli küme-16 türkiye futbol birinciliği olmak üzere) bunlardan 20’si o sene içinde türkiye’deki tek ulusal futbol organizasyonu olmuştur. milli küme ve türkiye futbol birinciliği sadece 7 kez aynı yıl içinden düzenlenmiştir ancak takımlar iki cephede birden aynı anda yarışmamıştır. yani milli küme ile türkiye futbol birinciliği zaman zaman aynı takvim yılı içerisinde oynandı, ama aynı anda oynanmadı. maçlar dönem olarak çakışmadı. bir şampiyona bitmeden diğeri başlamadı. istanbul, ankara ve izmir şampiyonu hem milli küme’ye hem de türkiye futbol birinciliği’ne katılım sağlayabildi.

    takım sayısının bugünkü kadar fazla olmadığı dönemlerde milli küme yaklaşık 3-5 ay içinde (mart-mayıs ya da temmuz) sona eriyordu. buna bağlı olarak, futbol federasyonu aynı takvim yılına bir ulusal şampiyona daha yerleştirip, takımları davet ediyor, takımlarımız da katılıp ulusal olarak yarışıyordu.

    ayrıca aynı durum italya ligi seria a’da da gerçekleşmiştir. hatta italya ligindeki durum çok daha tartışmalı boyuttadır. 1921-22 sezonunda italya'da iki ayrı şampiyon yer almaktadır. italyan futbol federasyonu içinde ayrılık çıkması nedeniyle ikinci bir organizasyon, geri kalan takımlarla bir lig düzenlemiş ve 1 yıl süren bu ayrılığın ardından italya futbol federasyonu kendisine karşı alternatif olarak yapılan bu ligin bile şampiyonunu seria a şampiyonu olarak kabul etmiştir. aynı sezonda düzenlenen bu liglerde tamamen farklı takımlar yarışmasına rağmen, italya futbol federasyonu kendisine karşı düzenlenen ligi bile kabul etmiştir.

    bunun yanında, günümüzde halen dünya’nın farklı coğrafyalarından bu konuda örnekler vermek de mümkündür. örneğin arjantin'de futbol, uzun yıllar 1 sezondan 2 şampiyon çıkacak şekilde apertura (açılış) - clausura (kapanış) ligleri olarak oynanmıştır ve her yıl bittiğinde, o yılın 2 şampiyonu olmuştur. hatta aynı takımın aynı yıl 2 lig şampiyonluğu kazandığı da olmuştur.
    --- alıntı ---

    işte zurnanın zırt dediği yere geldik sevgili renktaşlar. burada bu arkadaşların bir sezonda iki şampiyonluk garabetini nasıl savunduğunu okuyunca inanın gülmekten gözlerinizden yaş gelecek. adamlar arjantin örneğini vermiş, şaka gibi. arjantin'deki bu lig sistemi hâlihazırda dünyanın en saçma lig sistemi. açılış-kapanış ligi saçmalığını geçtim, (zaten ondan da vazgeçtiler artık), küme düşmenin son 3 yılın ortalamasıyla belirlenmesi ve bir sezonda neredeyse 30 küsür takımın yarışması ile ne kadar absürt bir lig sistemine sahip olduklarını perçinlemişler. bu konuya değerli mehmet şenol beyefendi dün kendi twitter adresinde detaylıca değindiği için bu konuda fazla durmayacağım. ilgili flood için: https://twitter.com/.../1376923204325928963

    italya meselesine gelince; yukarıda bir turnuvanın "ulusal" sayılmasının koşullarından bahsetmiştim.
    --- alıntı ---
    bir turnuvanın ulusal statüde olmasının en önemli koşulu, o turnuvanın itibar gören bir turnuva olması, bu turnuvaların "devamlılık arz etmesi" ve alternatifinin olmamasıdır.
    --- alıntı ---

    italya'da figc'in* düzenlediği bu turnuva;
    - hem düzenlendiği dönemde 1 numaralı futbol organizasyonuydu,
    - savaş yılları hariç hemen hemen her sene düzenlenerek günümüze kadar gelen bir organizasyondu.
    - hem de bu turnuvanın alternatifi yoktu. (1 sezon hariç, ki alternatif turnuvayı da şampiyon olarak saymışlar. bu istisna ikinci kez tekrarlanmamış. türkiye'ye örnek teşkil edilemez demek oluyor bu da.)

    (*)dördüncü tez: https://gss.gs/pre.jpg
    bunu laf olsun torba dolsun maksadıyla koymuşlar sanırım. bu turnuvaların sayılmasına karşı çıkan hiç kimse bu zamana kadar "o dönem şampiyonlar ligi yoktu ondan bu turnuvalar sayılamaz." gibi bir iddia ortaya koymadı. bunu geçelim.

    (*)beşinci tez: https://gss.gs/eaK.jpg buraya dikkat buyurmanızı istiyorum. bu şikecilerin tüm algılarını çökerten ve kendi kendileriyle çeliştikleri bölümdür.
    --- alıntı ---
    türkiye kupası 1962 yılında oynanmaya başladığında süper lig zaten hayattaydı. türkiye kupası hiçbir zaman ülkenin bir numaralı organizasyonu olmadı. türkiye kupası, her zaman süper lig oynanırken, süper lig'in yanında ikincil bir kupa organizasyonu olarak oynandı.
    --- alıntı ---

    burada benim yukarıda bahsettiğim koşullardan "en itibarlı olma durumu" yüzünden türkiye kupası şampiyonluklarının lig şampiyonluklarına denk olmadığını burada kendi ağızlarıyla itiraf ettiler.

    milli küme, bilindiği üzere bir dönem milli eğitim kupası adıyla oynanmıştır. türkiye futbol birinciliği ise bir dönem milli küme'nin bir alt kümesi olarak tertip edilmiştir. https://gss.gs/Z46.jpg görüldüğü üzere milli küme'nin dahi altında olan bir turnuvadan kazandıkları şampiyonluğu süper lig şampiyonluğu olarak saydırmak isteyen bir yapı var karşımızda. tüm bu safsatalar karşılık bulduktan sonra yarın öbür gün samsunspor çıkıp, "bizim 1.lig'de 6 şampiyonluğumuz var, bize de yıldız verin" dese ne diyeceksiniz?

    (*)altıncı tez: https://gss.gs/NWm.jpg
    --- alıntı ---
    bugün sayılan süper lig'in 1959 sezonu da iki ayrı gruplu lig şeklinde oynandı, grupların birincileri şampiyonluk için oynadı. 1962-63 sezonu da benzer şekilde iki grup ve final grubu şeklinde oynandı. keza süper lig'in, 2011-2012 sezonu da önce lig, sonra süper final formatında olmak üzere farklı statülerde oynanmıştır.

    bunun yanında italya başta olmak üzere diğer avrupa ülkelerinde de, futbolun ulusal olarak ilk oynanmaya başladığı yıllarda, farklı bölgelerin takımları eleme veya playoff usulü olarak da karşı karşıya gelmiş, ancak lig formatında olmaması bu şampiyonlukların bugün sayılıyor olması bakımından hiçbir engel teşkil etmemiştir.
    --- alıntı ---

    burada da yine yalan yanlış bilgiler mevcut. zaten bu turnuvaların eliminasyon formatlı olmasının ve 3 maçta bitmesinin sebebi bölge liglerinden yorgun argın apar topar ankara'ya getirilen takımların daha fazla hırpalanmamasıydı. zira bunlar bittikten sonra istanbul takımları asıl turnuvaya yani istanbul ligi'ne geri dönüyordu.

    tabi burada verdikleri bir süper final örneği var. süper final neden oynandı acaba? sizin 2011'de yediğiniz pislikler yüzünden olabilir mi?

    (*)yedinci tez: https://gss.gs/HEh.jpg
    --- alıntı ---
    futbol 1900’lü yılların ortalarına kadar dünyanın başka yerlerinde de amatör olarak oynanmıştır. ülkemizde olduğu gibi, birçok ülkede de, ülke futbol federasyonu kurulduktan yıllar sonra profesyonelliğe geçilmiş ve fakat ilgili ülkelerin futbol federasyonu nezdinde oynatılan tüm ulusal şampiyonalardaki birincilikler, bu ülke liglerinde ülke şampiyonluğu olarak sayılmaktadır.

    örnek vermek gerekirse; italya ligi 1898 yılında oynanmaya başladı, çok uzun yıllar sonra profesyonel lig statüsünü aldı. italyan futbol federasyonu’na göre genoa takımının 9 şampiyonluğu bulunmakta ve fakat takımın bu 9 şampiyonluğunun tümü amatör döneme ait. italya’da 9 şampiyonluğu bulunan genoa bir kez daha ligi kazanması halinde formasına yıldız takabilecek.

    benzer şekilde hollanda ligi'nde futbol federasyonu 1899 yılında kuruldu. profesyonel futbola geçiş 1954 yılında gerçekleşti, ancak hollanda liginde şampiyonluklar ise 1899 yılından itibaren sayılmaktadır. örnek olarak, ajax her 10 şampiyonluğa 1 yıldız kuralı kapsamında 33 şampiyonlukla formasında 3 yıldız taşırken, bu şampiyonlukların 8’i amatör dönemdendir.

    profesyonellik, ulusal şampiyonaların sayılmasında bir kıstas olsaydı, hollanda, italya, fransa ve diğer birçok ülkede de profesyonellik öncesi dönem şampiyonları sayılmazdı.
    --- alıntı ---

    nihayet bu zırvaların sonuna geldik. bu teze yazdıkları antiteze de cevap vermek gerekirse; yukarıda sayılan italya ve hollanda örneklerinde bu ligler amatör zamanlarda dahi bir kural çerçevesinde oynanmış. bizdeki gibi hakemin tartışmalı pozisyonları taraftara sorması gibi absürt bir ortam oluşmamış mevzubahis ülkelerde. veya oynanmakta olan turnuvadan keyfi sebeplerle çekilen bir takımın, aynı turnuvanın sezonu bitmeden tekrardan alınması gibi bir durum yaşanmamış. burada amatörlük derken bunu kastediyoruz biz. orman kanunlarının geçerli olduğu iki "ulusal" turnuva.

    sonuç olarak, bir turnuvanın "ulusal" nitelikte olması için gerekli 3 kriteri yukarıda yazmış ve örneklerle açıklayacağım demiştim. o hâlde buyrun.

    1) ne milli küme ne de türkiye futbol şampiyonası hiçbir zaman itibarlı bir turnuva olarak görülmemiştir.

    istanbul takımlarının ekserisi bu iki turnuvayı da önemsiz gördüklerinden bu turnuvalara hep ikinci takımlarını göndermişler. fenerbahçe'nin asıl takımı 1940'ta istanbul ligi'nde maça çıkarken türkiye futbol şampiyonası finaline b takımı yollamışlar. hakezâ beşiktaş takımı 1950'de abd'ye turneye gittiği için türkiye futbol şampiyonası'na beşiktaş'ın b takımı gönderilmiş. bu iki turnuvanın ne kadar önemsiz görüldüğünü de dönemin gazetelerinde ve hatta dönemin fenerbahçe yöneticilerinin bizzat kendi ağzıyla verdiği ifadelerden görebilirsiniz. https://twitter.com/...579900928000/photo/1

    2) ne milli küme ne de türkiye futbol şampiyonası hiçbir zaman düzenli bir şekilde organize edilmemiştir.

    bu turnuvalardan biri olan türkiye futbol şampiyonası, ilk olarak 1924'te düzenlenirken, sonraki iki sezon yapılmamış, 1927'de tekrar düzenlenmiş ve ondan sonraki 3 sezon daha yapılmamıştır. milli küme ise 1943'te istanbul ligi devam ettiği için düzenlenmemiştir. komediye bakar mısınız? yerel lig devam ettiği için düzenlenemeyen ulusal(!) bir turnuva. dönemin futbol dinamikleri dikkatlice incelendiğinde bu sonuç çok normaldir. zira istanbul takımları daha çok istanbul ligi organizasyonunu önemsemişlerdir ki bu turnuva 1924'ten 1959 yılına kadar, olimpiyat oyunlarına denk gelen 1928 yılı hariç kesintisiz olarak düzenlenmiştir. yukarıda fenerbahçelilerin örnek verdiği italya'daki genoa'nın 9 kez şampiyon olduğu organizasyon, düzenli bir şekilde oynanarak bugünlere getirilmiş ve serie a adını almıştır. ayrıca profesyonelliğe geçilen 1951 yılından sonra bu iki turnuva da rafa kaldırılmış ve bir daha düzenlenmemiştir.
    https://en.wikipedia.org/...n_football_champions

    3) milli küme ve türkiye futbol şampiyonası birbirlerinin alternatifidirler.
    bu yüzdendir ki 7 sezon boyunca aynı anda düzenlenmişler. dönemin futbol yöneticileri bu ikililiği kaldırmak isteseler de başarılı olamamışlardır. aynı zamanda bu iki turnuvaya alternatif turnuvalar da ortaya çıkmıştır.

    kısacası bu iki turnuvanın lig şampiyonluğundan sayılması akla ve mantığa aykırıdır. yukarıdaki 3 kriteri de karşılayan istanbul ligi'nin sadece tek bir ilde oynanması bile bu şampiyonlukların sayılmasına engel iken bu zırvaların hangi akla hizmet dillendirildiğini bir türlü anlamadım. bunların sayılması türk futbolunda çok ciddi bir kaosa sebebiyet verecektir. fakat görüyorum ki bu tff nezdinde de ciddi ciddi dillendiriliyor. allah hepsine akıl fikir versin.

    son sorularım da fenerbahçe camiasına.
    bu iki turnuvada galatasaray'ın sadece 1 şampiyonluğu olduğu için mi bunları saydırmak istiyorsunuz?
    galatasaray'ın gerçekten de bu yıllarda sadece bir şampiyonluk aldığına sizi kim inandırdı?
App Store'dan indirin Google Play'den alın