• 678
    sen doğru dur, eğri belasını bulur sezonunun şampiyonluk maçı. allah'ıma binlerce kez şükürler olsun ki bu maçı kazandık ve sezonu şampiyon tamamladık. bu maç ile ilgili ömrümün sonuna kadar unutmayacağım olayların başında feghouli'nin mükemmel golü geliyor. bir diğeri ise maçın ikinci yarısında şampiyon olmamız için 8 gol bile gerekse, 8 tane atacak şekilde oynamamız. keşke bir gün bu maçın devre arasında neler konuşuldu izleyebilsek...

    ayrıca; 2 kasım'daki fenerbahçe derbisi ile başlayan, kulüpler birliği bildirisi ile aleni şekilde ortaya konan ve 11 mayıs'taki rize maçı ile top seviyeye ulaşan 'yeter ki galatasaray şampiyon olmasın' zihniyetinin, bu maça kadar neler yaptığının kronolojik sıralaması:

    (bkz: #2759206)
  • 679
    uyuz mu uyuz bir tribün ve uyuz mu uyuz bir takımla mücadele ettiğimiz maç.

    taa ki sikim kadar boyu türlü türlü huyu olan başakşehir futbolcusu golden sonra topu alıp tribünlere dikip ölüyü uyandırana kadar...

    gerçi ilk yarı da öyle ahım şahım bir top oynayamamıştık. maç başakşehir'in başlarda gol atıp 1-0'a bağladığı sıkıcı maçlardan biri olmaya doğru gidiyordu.

    devre arası içerde uyarının koyusu gelince, başlar başlamaz golü atıp tribün de aklını bir kenara bırakınca 45-65 arası vicdan azabı gibi çökmüştü hem tribün hem takım rakibin üzerine. iki galibiyet golü iptal edilince üçüncüyü atmıştı takım, on iki tane iptal edilse on üçüncüyü de atardı. fatih terim ve kurmaylarının saha kenarında bir sataşma sonrası etkiye-tepki yapınca tribüne çıkması belki haber değildi ama ufak tefekten hallice fiziğe sahip şükrü hanedar'ın koridorda "adam mısın lan sen" diyerek adam kovalaması ayrıca bir unutulmazdır.

    fatih terim'in hayatındaki en büyük meydan okumalardan biriydi. rakiplerinin tek odağının şampiyonluğu kaptırmamak değil doğrudan galatasaray'ı bırakması olan, 2 kasım'da fener maçında gaspedilen iki puan ve sonrasındaki cezalarla başlayan organize ancak amatör bir kötülük süreci, 6 ay boyunca verilen kavgalar, sayısız gel-gitler ve 8 puan geriden gelerek alınan şampiyonluk...

    son düdük çaldığında herkes deliler gibi zıplarken hocanın sadece göğe bakan o görüntüsü herşeyin özetiydi aslında...
  • 680
    2 saat öncesinden istanbul'a gelen cagaman caga ile nevizade'de buluştuğum, maça bilet bulamadığım için aslında onu süklüm püklüm maça uğurlamak için nevizade'ye vardığım,* ancak oturduğumuz mekanda ve o sokak boyunca bizim taraftarların coşkusundan ötürü canım çektiği için son anda karar değiştirerek gözümü karartıp tam 400 tl'lik bileti * maça son 1 saat falan kala 7 yıldır ailem gibi olmuş olan galatasaray sözlük'te cennetlik bi yazar arkadaşımızdan temin ettiğim, hoplamalar, zıplamalar ve tezahüratlarla stada gidip en sonunda mecburen ayrı yerlerden bilet almış olduğumuz için birbirimizi kaybederek içeri girdiğimiz, maç öncesinde onbinlerce türk bayrağını, maç esnasında da boyu ve huyu ters orantılı bir arkadaşı, kafayı kimya ve sikimsonik futbol terimleriyle bozmuş kendini guardiola sanan cins bir rizeliyi, yıllardır formasını terlettiği takıma yapmadığı çirkeflik kalmayan kazma bir sağ bek eskisini ve akabinde saha içinde alayına punishment uygulayan bir grup afrikalı adam gibi adamla saha kenarında kimyacı ile kazma sağ beke aynı tarifeyi tribüne yollanma pahasına kesen imparatoru seyrettiğim, bitiminde ise hem galatasaraylılığımdan, hem de günün anlam ve önemine binaen türklüğümden sinir boşalması yaşayıp az daha ağlayayazdığım *, 31 mart 2019 yerel seçimlerinden ötürü de anlamı çok çok daha derin bir hale gelmiş olan maçtır.

    belhanda'nın sayılmayan golünde attığı takladan sonra öyle bir boşaldı ki stad, az kalsın ben de bırakıyordum yaşları. başakşehirlilerin çirkeflikleriyle aziz yıldırım fenerbahçe'sine rahmet okuttuğu maçtı ve stad olarak gerçekten delirmiş gibiydik. belözoğlan'ın tribüne şut çekmesi, mossoro'nun zırt pırt kendini yere bırakıp kıvranması, bizim kulübeyi tahrik edip kavga çıkarmaları falan. nerdeyse 50 bin kişi maç sonu kollarımızı yuvarlak yapıp kafa sokup çıkarmalı o meşhur hareketi yapacaktık orhan ak, kimyager avcı ve şürekasına. tahriğin bini bir paraydı. "ulan bunlar ne pislik bi takımmış böyle "diye yanımdaki hiç tanımadığım ve bir daha hiç görmeyeceğim taraftarlarla konuşup hayret ettiğimizi hatırlıyorum.

    bulunamayıp o adrenalini, öfkeyi, siniri, coşkuyu, heyecanı, duygu patlamalarını o atmosferde yaşayamamış arkadaşların gerçekten çok şey kaçırdığını söyleyebilirim.

    iyi ki varsın galatasaray, iyi ki varsın imparator.

    tek cümleyle anlatmak gerekirse, "hadi bunu da sayma lan!" maçıdır. *
  • 683
    maçın ilk yarısını sakin kafayla izliyorum şimdi gs tv’den. mariano, fernando ve luyindama ilk yarıyı domine etmişler resmen. başakşehir’in attıkları golden ve özellikle emre çıktıktan sonra geriye yaslanmasının en büyük nedeni bu 3 oyuncumuz olmuş.

    edit: stattaki 50 bin kişiden çıt ses çıkmıyor resmen. yani tezahüratı geçtim iyi pasa vs bir tepki bile yok.
  • 684
    1 yıl evvel bugün, genel satışta bulduğum biletle ali sami yen arena doğu tribün 216'dan takip ettiğim efsane maçtır.

    gerginlikle sakinlik arasında olduğum bir maçtı. ligin bitmesine 1 hafta daha var ama bu maçı kazanan şampiyon olacak... çok yükseldiğim de oldu, susup oturduğum da... riad bajic'in golünden sonra, ortam da gerilmiş olmasına rağmen karalar bağlamadım mesela. muhtemelen bu tarz kötü son hafta sürprizlerini yaşamadığımız için olsa gerek...

    beni kendime getiren ise anonsörümüz murat karpuz'un ikinci yarı başlarken yaptığı "sevgili galatasaraylılar, bu maç henüz bitmedi!" anonsuydu. öyle ki, sofiane feghouli de ikinci yarı başlar başlamaz harika bir rövaşata ile beraberliği yakalamamızı ve psikolojik üstünlüğü ele geçirmemizi sağlamıştı.

    ardından gelen 10-15 dakika içerisinde defalarca sayılmayan goller, en sonunda henry onyekuru'nun geçerli olan ve bizi öne geçiren golünde ülkedeki bütün galatasaraylılar gibi bizim de cüneyt çakır'a "bunu da sayma! hadi bunu da sayma!" diye bağırışımız...* bazıları sevinemedi zaten "ulan bunu da saymazlar ha!" diye.

    golden sonra son düdüğe kadar maç nasıl gitti, ne oldu, neredeyse hiç hatırlamıyorum. tek hatırladığım, bitime 5 dakika kala su almak için büfeye gitmemdi. halbuki televizyondan izlediğim normal maçta bile herhangi bir şey almak için mutfağa gitmem... herhalde maçın stresiyle alakalı bir durumdu. büfeci "son 8 su kaldı abi, al hadi hepsini sen" demişti. bende alıp tribündekilere ikram etmiştim.

    son 1 dakika kala da bitiş anını ve kutlamaları videoya almak için telefonumu çıkarmıştım. bitiş düdüğü çaldığında her yer sarı-kırmızı konfetilerle dolmuş, hoparlörlerden barış manço'nun sarı çizmeli mehmet ağa parçası verilmişti.

    sonra tüm takım, fatih terim, teknik ekip vs. sahaya inip tribünleri selâmlamışlardı yaklaşık 35-40 dakika daha statta kaldım. sonra diğer tribündeki arkadaşlarımla buluşup metroya gittim.

    çok güzel bir gündü... hele ki ulu önder gazi mustafa kemal atatürk'ün kurtuluş mücadelesi'ni başlatmasının tam 100. yıl dönümünde şampiyon olmak çok anlamlıydı...

    (bkz: tarihte bugün)
  • 686
    --- alıntı ---

    küme düşmekten son anda kurtulmasına rağmen ağzından galatasaray'ı düşürmeyen dilencilere,

    bütün sezon şampiyon olacağız deyip sami yen'de koyunca susan tinercilere,

    eze eze yendiğimiz ama hakem diye ağlayan hamsilere,

    galatasaray maçında as kalecisini, başakşehir maçında 3.kalecisini oynatan malatya'ya,

    ilk yarıdaki haksız penaltıyla 1 puan alan konyaspor'a,

    galatasaray maçından önce rekor prim açıklayan rizeli çomarlara ve başkanına,

    bütün maçlarını öğleden sonra oynayan ama gs maçını buz gibi havada akşam oynanmasına ses çıkarmayan ve küme düşen erzurumspor'a,

    2-0 öne geçince üç üç diye bağıran maç sonu 3-2 koyunca göt olan bursaspor'a,

    şampiyonlar ligi maçımız öncesi "hakemler de hata yapabilir kimseye ayrıcalık tanınamaz" diye bildiri yayınlatan ve sonrasında hakem hakem diye ağlayan itlere,

    son olarak cengiz ünder'in satış parasıyla şampiyonluk yarışında oynayacak takım kuranlara, takımında arda turan ve emre belözoğlu gibi insanları barındıranlara, her hafta bariz hakem hatasıyla maç kazananlara (son 2-3 hafta ağlayan itler ilk yarıdaki başakşehir maçlarını izlesinler) ve en önemlisi de "başakşehir çok çok iyi, önde gidiyor. bununla övünüyorum çünkü başakşehir benim kurduğum takım" diyenlere inat,

    şampiyon galatasaray yazdırdık!

    --- ekşi sözlük / donaldtrump ---
  • 689
    şu maçta belhanda'nın sayılmayan golü vallahi-billahi-tillahi nizami gol!

    yahu, pozisyonu defalarca kez açıp izleyin. gökhan inler dengesini kaybedip düşerken kendini bilerek diagne'nin önüne atıyor. o da dengesini kaybedince top eline çarpıyor. zerre bir bilinçli oynama yok, aksine faule maruz kalıyor. böyle bir durumda nasıl el verirsiniz ya? akıl-alır gibi değil.

    onyekuru'nun sayılmayan golü de milimetrelerle ölçülecek düzeyde.

    şampiyonun belli olacağı, adrenalin tavan yaptığı bir maçta üst üste 2 tane golü sayılmamasına rağmen 4. golü bulan bir takıma şapka çıkarırım ben! helal olsun hepsine ve tüm teknik ekibe.
  • 690
    hayatımın en anlamlı maçlarından biri. yazmaya başlarken bile tüyler diken diken oluyor. kafamdan o kadar şey geçiyor ki toparlaması zor. ankara'da yaşayan biri olarak son yıllarda kombine alabiliyorum ve mümkün olduğunca maçlara gidiyorum. bu maç sadece bir futbol maçı değil. süper lig 2018-2019 sezonunu sıkı sıkıya takip edenler için sporun çok ötesinde ve sosyal yönü olan bir hak mücadelesi.

    fatih hocanın daha sonra "organize ancak amatör bir kötülük" olarak tanımlayacağı yeni bir operasyonun ilk senesinin final maçı. bu öyle bir tezgah ki, tarafsız olması gereken her kurum ve kuruluş safını tuttu, milyonlarca taraftarın sinirlerine dokunacak, canını sıkacak, vicdanını sızlatacak işler yapıldı ve bunlar eskiden olduğu gibi üstü kapalı olarak değil açık açık, insanların akıllarıyla dalga geçilerek yapıldı.

    saha içinde çalınan puanlarına, saha dışındaki "kötülük" ortamına rağmen galatasaray futbol takımı ve taraftarı müthiş bir iradeyle ligi son maça getirdi.

    maçın 19 mayıs 2019 tarihine gelmesi;

    --rakibin varoluş ilke, amaç ve davranışları, içindeki futbolcular
    --onları bu tarihte sahaya gömüp şampiyonluğu alma,
    --galatasaray kompleksi yüzünden her türlü kalıba girebileceklerini, ne kadar alçalabileceklerini gösteren ezeli rakipleri ve onların taşeronlarını kendi kötülükleri içinde kudurtma

    açılarından çok anlamlı bir tesadüftü.

    maç öncesi stadyumda büyük bir stresle beraber büyük bir inanmışlık vardı. üst kısmında bulunduğum kuzey tribününden yönlendirilen, diğer üç tribünün aynı anda eşlik ettiği seni sevmeyen ölsün tezahüratındaki kararlılığı, inanmışlığı, mücadeleyi unutamam.

    sonuç olarak sen şampiyon olacaksın dedik ve oldu. ilerleyen yıllarda değerinin daha da iyi anlaşılacağını düşündüğüm çok önemli bir şampiyonluk aldık.
  • 694
    sen doğru dur, eğri belasını bulur sezonunun şampiyonluk maçı. allah'ıma binlerce kez şükürler olsun ki bu maçı kazandık ve sezonu şampiyon tamamladık. bu maç ile ilgili ömrümün sonuna kadar unutmayacağım olayların başında feghouli'nin mükemmel golü geliyor. bir diğeri ise maçın ikinci yarısında şampiyon olmamız için 8 gol bile gerekse, 8 tane atacak şekilde oynamamız. keşke bir gün bu maçın devre arasında neler konuşuldu izleyebilsek...

    ayrıca; 2 kasım'daki fenerbahçe derbisi ile başlayan, kulüpler birliği bildirisi ile aleni şekilde ortaya konan ve 11 mayıs'taki rize maçı ile top seviyeye ulaşan 'yeter ki galatasaray şampiyon olmasın' zihniyetinin, bu maça kadar neler yaptığının kronolojik sıralaması:

    (bkz: #2759206)

    bu zihniyetin 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı ile zirve yaptığını da hatırlatmadan geçemeyeceğim. galatasaray'ımızın hakkını yiyen kim varsa allah cezasını versin!
  • 698
    öncesinde eski bir arkadaşımla buluşup gittiğim maçtır. gün öğlen 1.30’da nevizade’deki otelin orada başladı. öğleden sonra 5’te sarhoşken maça geçtik. maç adeta bahic’in golüyle ve çubuklu veledin sapkın hareketleriyle başladı. sonra ilk devreyi 0-1 geride kapattık ama öyle bir sezondu ki biliyordum, o gece şampiyonduk. dakika 47’de gençlik kahramanım cezayir aslanı feghouli rövaşatasını yazdı. sonrasında da 3 atıp 1 yazdık. o son yazdığımız 1 de onyekuru’ya aitti. hayatımın en güzel gecelerinden biriydi ve tabii ki bir taraftar olarak, dünya’daki bir kum tanesi olarak bana göre kutladığım en özel şampiyonluğun ilan edildiği maçtı.
  • 699
    https://twitter.com/...890891492732929?s=19

    efsaneyi hatırlayalım...

    şu maçın devre arasında oruç açmıştık. allah kabul etsin ne oruç kaldı ne dua :(

    yalnız hiç unutamıyorum elimde bıçak ekmeği kesemiyorum, elim zangır zangır titriyor. arkadaşım bir seyler söylüyor duymuyorum, tüm hayati fonksiyonlarım yavaşlamıştı.

    yani şu maçın 1-0 bittiğini falan düşünemiyorum, ne olurduk...

    3 defa son maçta 2'si kendi evinde şampiyonluk veren fenerbahçe taraftarına allah sabır versin :(

    yemin ederim çok büyük travma. bugün bu şekilde olmalarının sebepleri bunlar :(
App Store'dan indirin Google Play'den alın