• 652
    50 bin taraftarin onunde ev sahibi avantajini hice sayarak , mevcut durumlarini da dusununce maci gerginlestirmelerinin kendilerine fayda saglayacagi dusuncesini ortaya atan sivri zekali kimse yarin kapinin onune koysunlar.

    sanirim ic sahada ki fenerbahce macindan feyz aldilar da sampiyonluk macinda o is olmaz baykuslar.

    gereksiz istatistik genelde sikintili maclarda patlar. bi maca cikarken ligde duran toptan kafa golu yemeyen takim , akan oyunda kafa golu yeyince bi an icin noluyo da dedik tabi.

    22. sampiyonlugun ilan edildigi, 23.su icin de ilk tuglalarin kondugu mactir.

    arttiriyorum hatta.diger kluplerin mevcut durumlarini da dusununce , kadro ve mali yapilarini, hocam kendi 4 yillik rekorunu 5e cikartip , gene kendi citasini kendi koyacak. kim bugun agliyosa bundan agliyodur.

    hayirli olsun.
  • 656
    insan bazen o kadar heyecanlanır ki tezahürat yapmayı bile beceremez. ilk golü yiyene kadar o haldeydim. bağırmaya başlıyorum daha 5 saniye geçmeden iç sesim “ah kalbim” diyor bırakıyorum bağırmayı. golü yiyince tosuncuk topa öyle bir vurdu ki, sanki file olmasa benim suratıma gelecekti o top. o an ulan kaybedecek ne kaldı zaten düşüncesiyle başladım yardırmaya. maç boyunca bildiğim ne kadar küfür varsa savurdum, aynı zamanda çok dua ettim.*

    en çok da onyekuru’nun golüne sevinememek koydu. iptal edilen 2 golde de arkadaşlarla birbirimizi yumrukladık yerlerde süründük sevinirken. asıl golü atınca bekledik, yine iptal olacak diye sevinemedik. sevinmediğimiz gol iptal olmadı anasını satayım. gerçi iyi ki olmadı.
  • 657
    https://twitter.com/...620953975336961?s=20

    bu maçla ilgili şu görüntülerin üzerine gitmemiz lazımdı. şampiyonluk falan derken arada kaynadı.

    söylenene göre bu görüntüler polis kamerası görüntüleri, yani bunu dışarıdan birinin görmesi suç. internete sızdırılması tümden suç.

    ayrıca bu görüntülerin tamamı montajlı. yani sadece bizimkilerin yaptıkları koyulmuş ötekiler komple atılmış. o yüzden biz sezona hocasız ve yardımcı antrenörsüz başlarken karşı taraf doğru düzgün ceza almadı. bu hareket bize zarar vermek için kasten yapıldı. hedef önümüzü kesmekti.

    son ama en önemlisi bu görüntüleri paylaşan twitter'da fenerbahçe taraftar platformu diye bir hesap. hesabı kurduranların kim olduğu bile tahmin ediliyor. yani uğraşsak bu hesabın sahiplerini rahatça sıkıştırırdık.

    bizim bu görüntülerin ele geçirilmesinin ve bu hesaptan paylaşılmasının daha çok üzerine gitmemiz lazımdı. kutlama falan yaparken atladık. bizim taraftar sayımızdan gelen büyük potansiyelimizi kullanmamız lazım. fatih hoca'nın dediği "organize ama amatör kötülük" lafına takıldık kaldık. adamlar hiç de amatör değiller ve her işleri planlı. bizim de artık bunlara karşılık vermemiz lazım. sürekli savunma pozisyonunda duramazsın, rakiple kavga etmen gerek. biz de transfermiş, oymuş buymuş kendi aramızda didişmeyi bırakıp organize olsak iyi olacak. çünkü bu tartışmalar bize hem enerji hem de zaman kaybettiriyor.
  • 658
    sabaha kadar oynansa sabaha kadar şampiyon galatasaray'dı. düşünün golü atıyorsunuz verilmiyor. atıyorsunuz verilmiyor. yine atıyorsunuz yine vara gidiyor. insanın çileden çıkası geliyor. 1-0 geriye düştüğümüzde her ne kadar tedirginlik hat safhada olsa da sahada öyle bir oyun vardı ki inanmanın ve winner bir takım olmanın da verdiği bir o kadar cesaret, tedirginliği, yapılacak en ufak hatada şampiyonluğun gideceği bir maçtı. özellikle belhanda'nın verilmeyen golünde önce mutluluktan ağlayıp sonra sinirden deliye dönmüş milyonların olduğunu tahmin ediyorum.
  • 660
    schmeichel değil bütün maykıllar gelse o golü ordan alamazdı repliği vardır ya ümit aktan'ın. onun işte ete, kemiğe, desibele, sarıya ve de kırmızıya bürünmüş haliydi. o akşam kim gelirse gelsin, sahaya kaç kişi çıkarsa çıksın, hakem kim olursa olsun oradan çıkamazdı.

    berabere iken iki gol iptal edilince üçüncüyü attık. on iki tane iptal edilse on üçüncüyü de atardık.

    aslında hem sahada hem tribünde tutuk başlamıştık. taa ki rakip takımın yerden bitme kaptanı golden sonra topu arayıp eline alıp tribünlere doğru vurarak uyuyan devi uyandırana kadar...
  • 663
    herhalde bundan seneler sonra bile hatırlayacağım maçtır. soso'nun tam önümüzde rövaşataya kalkıp topun 38,5 yılda ağlara gidişi nasıl unutulabilir zaten? üstüne toplamda 4 atmamız ama 2 sayılması. maçı hatırlamak bile nabzımın yükselmesine yetiyor. inşallah bu güzel anılara bugün bir yenisini daha ekleyeceğiz.

    (bkz: 22 kasım 2019 galatasaray istanbul başakşehir maçı)
  • 664
    2018-2019 sezonu şampiyonluğumuzu ilan ettiğimiz maçtır.

    hemen her branşta unutulmazları yaşattı bize galatasaray. varolsun! bu maç da benim unutulmazlarımdandır.

    eskiden maç öncesince, maç esnasında çok dua ederdim. o kadar ki maç esnasında bir futbolumuz fark yaratsa, taraftar beğenisini ifade etse falan hemen maaşallahlar *o derece. uefa kupasına yürüdüğümüz döneme hiç girmeyeyim. * artık pek dua etmiyorum. her şey olacağına varırmış...

    ben maça giderken, babam ile oğlum evde izlesin diye tek maç satın almıştım. beni bugünlere getiren baba ve metin oktay hakkında bilmediğim konuları bana anlatan 7 yaşındaki oğlum... peki bu maçtan kötü bir sonuçla ayrılsak ne olur? babam üzülür ama çok da sevindik zamanında, hayırlısı der geçer. ya oğlum? tamam küçük falan da çok yoğun yaşıyor duygularını. ben, eşim ne yaptıysak galatasaray ile arasına giremiyoruz.

    ilk yarıyı 1-0 geride kapattığımızda aklım evdeydi. ellerimi açmadım semaya, dua ritüellerini gerçekleştirmedim.
    tam hatırlamıyorum ama yercesine sigara da içiyor olabilirim.* hani yaratıcıya yakın anlar vardır ya sadece sen bilirsin, hissedersin. tam öyleydi işte.
    yine eskisi gibi dua ettim... "allah'ım ne olur bugün olmasın. oğlum bugün üzülmesin. daha çok üzülecek ama bugün olmasın."

    bu maç aklıma geldiğinde hala bir heyecan sarar beni. allah'a şükürler olsun kazandık ve oğlum üzülmedi.

    (bkz: 2018-2019 sezonu şampiyonu galatasaray)
  • 665
    22. şampiyonluğun geldiği o unutulmaz mücadele. işyerinde izlediğim için ve aynı zamanda da işimin son günü olduğu için çifte mutluluk yaşadığım bir gündü.

    işyerinde maç takip etmek zor bir şey. bakman gereken mailler, cevaplaman gereken sorularla beraber maç günleri bir eziyete dönüşür. ancak bu maç özelinde ne işi ne soruları düşünecek bir an olmuştu. hele ki ilk yarı bitip soyunma odasına yenik gittiğimiz an koltuğa çivilendim. ancak umudun adı galatasaray. ikinci yarı maçı çevirecek bir takım vardı. feghouli’nin golü geldiğinde ise kocaman insan bir çocuğa döndü. sayılmayan iki golün ardından onyekuru’nun attığı golü ise artık ayakta bekliyordum. sonrası saha içinde futbolcuların, ekran başında benim sinir harbim. bitiş düdüğüyle beraber ise mideden başlayıp beyne doğru çıkan bir heyecan dalgası. unutulmaz tarihe atılan bir imza daha.

    çok şampiyonluk görmenin getirdiği o doyum hissiyatı hiçbir zaman varolmuyor. hep daha fazlasını istiyor insan. ancak daha önemlisi ise sahadaki ruhu görmek, bu ruhun senin vücuduna sirayet etmesini istemek. daha nice şampiyonluklar görmek ümidini ise buraya yazmak en anlamlı geleni.
  • 666
    feghouli ve onyekuru o golleri atmasaydı, ha keza 1 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçı‘nda mariano o saçma sapan golü atmasaydı, başakşehir üst üste iki şampiyonluğunu yaşasaydı.

    bunlar yaşanırken de arda ve emre ellerinde kupa boyunlarında madalyayla poz verip bizi salyalar akıtacak kadar kızdırsaydı, yine de camianın evladı olur muydu acaba. çünkü arda aynı arda, terim aynı terim, galatasaray aynı galatasaray.

    ulaaaan 66 numara arda geri geliyo laaaan diyen spastiklere de bu müstahaktı zaten de. neyse.
  • 668
    iyiliğin, iyilerin hikayenin sonunda mutlaka kazanan olduğunu, ilahi adaletin mutlaka tecelli ettiğini bize gösteren ve bu doğrultuda galatasarayımızın 22. şampiyonluğunu ilan ettiği maç olmuştur. 2018-2019 türkiye süper ligi sezonunda vicdanları yaralayan öylesine taraflı kararlar alınmıştır ki, finalin böyle bir sonla olması biz galatasaraylılar için çok daha anlamlı olmuştur.

    maç 1-0 iken çok üzgündüm. sene boyunca bize yaşatılan haksızlıklar, bize karşı herkesin zarar vermeye çalışması, herkesin alehimizde karar aldırtmaya çalışması, 11'e kadar çıkan puan farkının tam da rakipler bizimle alay ederken birden sıfırlanması falan derken buraya kadar gelip de bir yenilgiyle bütün bu mücadeleyi kaybetmek çok üzücü olacaktı.

    ama ikinci yarı başlar başlamaz feghouli durumu 1-1 yaptığında artık herkes biliyordu ki aslantepe'de biraz sonra olanlar olacaktı.. öyle de oldu. önce belhanda 2-1 yaptı. palabıyık el var dedi 1-1'e geri döndük. bu bizi durdurmadı. onyekuru 2-1 yaptı, palabıyık ofsayt dedi yine 1-1'e döndük. bu da bizi durdurmadı. onyekuru tekrar attı, artık yapabilecekleri bir şey kalmamıştı, skor şimdi 2-1'di. bunu da iptal etseler yine atardık eminim. inanmıştık biz takımımıza, takım da şampiyonluğa. maç 2-1 bitti. galatasaray sezonun çok uzun bir bölümünü 8 puan (maç eksiğiyle bir ara 11 puan olmuştu) geriden götürdüğü sezonda 8 puan geriden gelerek şampiyon oluyordu. takımımızı, hocamızı ve taraftarımızı kutluyorum. cimbom asla pes etmez.

    ve maç bittiğinde çalan şarkı sarı çizmeli mehmet ağa... "yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı, sarı çizmeli mehmet ağa bir gün öder hesabı..."

    sezon boyunca her maç hesap tuttuk. tuttuğumuz hesaplardan bazıları;

    kulüp başkanı tarafından galatasaray'dan saklanıp zorla fenerbahçe'ye gönderilmek istenen emre akbaba, gomis'e paragöz yaftası yapıştıran ve gönderten medya, 8 liraya yükselen dolar kuru sonucu forvet alamamamız ve gerçek anlamda 6 ay forvetsiz kalmamız, fenerbahçe maçında 2-0'dan 2-2'ye getirtilen skor ve çalınan iki puanımız, maç sonu yapılan haksızlığı dillendirmekten başka bir şey yapmamış olan teknik direktörümüze 10 maç olmak üzere, başkanımıza, teknik heyetimize ve futbolcularımıza tff tarafından yağdırılan cezalar, konyaspor maçında çalınan iki puanımız ve sonrasında 17 kulübün, tek derdi adil bir futbol yönetimi olan galatasaray'a karşı birleşip yayınladıkları skandal bildiri, sürekli kollanan ve devletin en tepesindekilerin alenen ben kurdum, benim takımım dediği başakşehir, başakşehir ile puan farkı 11'e çıktığında galatasaray ve fatih terim bitti diye sevinçten çıldıranlar, hocamız 8'de kapanır 18'de kapanır dediğinde aklınca alay edenler, aldıkları zorlama beraberlikle belki de galatasaray'ı şampiyonluktan ettik diyenler, ağzından çıkanı duymadan elimde silah olsa hakemi vururdum diyebilme cesareti bulabilenler, galatasaray doğranırken hakemler de insandır hata yapabilir diyenlerin, galatasaray son haftaya girilirken şampiyon olmasına ramak kaldığı için bu sefer hakemlerle ligi kirli ve sözün bittiği yer olarak ilan etmesi, biz kazandıkça galatasaray'ın kimyası bozulacak diyenler ve daha nice galatasaray karşıtlığı..

    işte maç bitiminde sarı çizmeli mehmet ağa tuttuğumuz bütün hesapları ödüyordu hak edenlere. herkese rütbesi bir kez daha bildiriliyordu. bahsi geçenlerle aynı kulvarda olmadığımız hepsinin yüzüne tokat gibi çarpıyor, dün bizimle yarışan herkes maçın bitiminde perişan oluyordu. kupa 22. kez ali samiyen'de, sarı kırmızı'yla süslenmiş şekilde göklere yükseliyordu.

    iyi ki galatasaraylıyım be!...
  • 669
    benim için güzel anısı olan maç. şöyle ki maçın oynandığı gün barselona'daydım ilk yarısını nou camp'ı gezerken nou camp wifisi ile beinconnect aracılığıyla telefonumdan izlemiştim. ilk yarının bitimine 5 dk kala metroya koşup kaldığım hostele gitmiştim izlemek için. o metro yolculuğu için de kafamda neler döndü ulan 0-1 yeniliyoruz şampiyonluk mu gidiyor diye. hostele geldiğimde direkt internete koştum ve maç 1-1 idi.

    sayılmayan 2 golde de baya bi ortalık yabancı diye küfür kıyamet kaymıştım. bu maçı hep böyle hatırlayacağım :(
  • 673
    çok değerli bir şampiyonluğun final maçı. neler neler yaşanmıştı bu sezon. yaşamayan bilmez çünkü cidden çok zorladılar çok geldiler galatasaray takımının, kulübünün, taraftarının üstüne. kısaca yazmaya çalışayım.

    aklımda kalanlar;
    1. sezon boyunca başakşehir'e yapılan hakem kıyakları, buna rağmen galatasaray'ın çoğu maç gizli gizli değil apaçık doğranması. o maçlardan birkaçı;
    (bkz: 23 kasım 2018 galatasaray konyaspor maçı)
    (bkz: 2 aralık 2018 beşiktaş galatasaray maçı)
    (bkz: 14 nisan 2019 fenerbahçe galatasaray maçı)
    hatta kupada bile birkaç kıyım var. daha çok var editlerim sonra.

    2. tff'nin galatasaray ve fatih terim karşıtı hareketleri. ağzını açtığı an ceza yağdırmaya başlaması. hatta üstüne cezayı arttırması. ayrıca başkana da ceza verilmesi.

    3. kulüpler birliğinin bildiri yayınlaması ve hakem kararlarını destekleyip resmen galatasaray'a karşı cephe alması.

    4. sakatlıkların bir türlü bitmemesi, forvet sorunu, bu nedenle bir türlü seri yapamayan galatasaray. bunun şampiyonlar ligine de etki etmesi. rahat çıkabileceğimiz bir grupta başarısız bir sezon geçirmek.

    5. hava şartlarından dolayı sürekli maçlarını gündüz oynayan erzurumspor'un galatasaray maçını akşam oynaması. itirazlar edilse de kararın değişmemesi.

    6. iki taçtan yediği golün acısıyla galatasaray'a sallayan beşiktaş'ın şampiyonluğuna leke sürmeye çalışması, bunu sene boyu kümeden çıkmakla uğraşan fenerbahçe'nin desteklemesi ve galatasaray'ın şaibeli bir şekilde ilerlediği algısı. özellikle 15 mayıs 2019 akhisarspor galatasaray maçında bunun fazlasıyla hissedilmesi. hakemin kararlarının çoğu doğru olmasına rağmen algılar sayesinde gereksiz bir gerginlik içinde geçen bir kupa finali. oysa ki başakşehir art arda puan kayıpları yapmasaydı bunların hiçbiri olmayacaktı herkes mutlu mesut zaten galatasaray şampiyon olamadı deyip bir kenara geçecekti.

    7. (bkz: 11 mayıs 2019 çaykur rizespor galatasaray maçı). buna gerçekten yazacak pek bir şey yok.

    inanılmaz bir sezonun ardından finale, bu maça gelmiştik. ilk yarı genel olarak ortada bir oyun olsa da golü atan başakşehir'di. golün üstüne topu tribüne vuran emre belözoğlu'na büyük tepki yağdı, üstüne yedek kulübeleri karıştı, teknik adamlar, görevliler, özellikle orhan ak'ın -ki galatasaray'da oynamış bir futbolcudur- tahrikleriyle müthiş bir gerginlik vardı. bu tahriklere tepkisini koyan fatih terim'e maç sonu abdullah avcı'nın adamlık taslaması. oysa ki birkaç ay önce kimya muhabbeti yapan avcı'nın anlaşılan kimyası çok fena bozulmuştu.

    ilk yarı 1-0 yenik durumda soyunma odasına giden galatasaray ikinci yarıda ilk 20 dakikada adeta bombardımana tuttu rakibi. ligin en az gol yiyen takımına 20 dakikada 4 gol attık, bunların 2'si sayılmayınca, 2-1 olmuştu skor. galibiyet golüyle beraber dengeli oyuna geçmiştik. devam eden dakikalarda belhanda-mahmut gerginliği, fatih terim'in tribüne gönderilmesi derken muhtemelen cüneyt çakır başta olmak üzere bütün hakemler kariyerlerinin en zor maçlarını yönettiler. maçı da böyle bitirdik. hak edilen şampiyonluğa ulaştık. 22'ydi bu. yani en yakın rakibe atılan fark 3'tü ve rakip takımların taraftarlarının psikolojileri iyiden iyiye bozuluyordu.*
App Store'dan indirin Google Play'den alın