378
bunyesinde kotu bir stadi, galatasaray adina kotu oyunu ama bir takim guzel insanlari barindiran mac.
maci stadda izleyebildim, konuk seyircilerin (galatasaray taraftarinin) oldugu tribunde. oncelikle sunu soyleyeyim igrenc bir stadi var chelsea'nin. yani koltuk duzenlemeleri kotu, giris cikislar kotu, mimari olarak rezalet (hatta asagilik) daha neler neler.. yaninda da bir mezarlik var, o da ayri bir detay ama ne var, londra'nin tam merkezinde. yani inanilmaz bir arsa degeri oldugunu dusunuyorum. benim oturdugum koltuk da ciddi anlamda problemliydi. ilk defa alt katta en onde izledim. yani onumde kimse yoktu, guvenlik elemanlari vardi ama ondan sonrasi saha. sahaya yakin olmak iyi guzel oyunculari bayaga yakindan gorebiliyorsunuz ama derinlik bakimindan ozellikle top karsi kaledeyken problem yaratiyor. bir daha o kadar alcakta mac izleyecegimi sanmiyorum.
gelelim tribunlere. bence galatasaray tribunu mac oncesinde ve macin basinda iyiydi. ilk golden sonraki reaksiyonu da iyiydi ama ikinci gol hem takimi hem de bizi tamamiyle bitirdi. herkes bir sessizlige gomuldu, problem oldu o da. ikinci yarida chelsea taraftariyla cok fazla atismaya basladi tribun, dahasi bir yerde yuksek sesli tezahurat yapma yarismasi tarzi sacma bir ugrasa girildi mac birakilip. tatsiz olay, alt katta bir genc, maca fenerbahce formasiyla ve arkadaslariyla gelmis, maci izliyor gayet efendi bir sekilde. arada bir bagiriyor ediyor, mac hakkinda yorumlarda bulunuyor, oyuncular hakkinda konusuyor, gayet insan gibi macini izliyordu. bizim artik macta cacik olmayacagini anladigimiz 70li dakikalarda ust kattan bir, eee, insan diyelim simdilik, basladi ana avrat bu adama kufretmeye. yanindaki arkadaslarina kufrediyor, cocuga kufrediyor, cocugun ustune tukuruyor.. bagiran, ee, insanin yanlarinda duranlar da gaza geliyorlar basliyorlar cocuga bagirmaya. simdi ben kulup duzeyinde ya da yonetim duzeyinde fenerbahce'ye olan (ozellikle de son yillarda artan) bu yogun nefreti biraz nedensel olarak anlayabiliyorum, ama bunu taraftar duzlemine, insan duzlemine indirmemiz cok sacma. yani cok sonucsuz bir hikaye, bir elin parmaklari bir degil, hepsi farkli. kaldi ki herkesin ailesinde var fenerbahceli. bu nefreti anlamlandirmak cok zor. fenerbahce formasiyla gelmis, e hosgelmis, bunu bir nefret boyutuna getirmenin kime ne yarari var. adam orada formasini cikarip ciksaydi disari tum saygimi kaybederdi zaten ki o da boyle birsey yapmadi. gerek arkadaslari gerekse de etraftaki bir takim guzel insanlar ust kattaki, ee, insana, haddini bildirdiler. sagolsun ust katta da bir takim sag duyulu insanlar ortami yatistirdilar ve sorun cikmadi.
maca geri donecek olursak, galatasaray cok kotu oynadi. chelsea de o kadar iyi degildi ama belli ki galatasaray'i cok net durdurabilmenin yolunu bulmus adamlar bir sekilde. galatasaray ozelinde, stadda izleyince farkettigim bir kac husus oldu.
1) selcuk inan formsuz falan degil arkadaslar, bitmis kendisi. daha fazla kendisini zorlamak icin bir sebebi kalmamis. calismadigi her halinden belli. turkiye'deki en yetenekli futbolcudur ama savasacak bir sebebiniz yoksa, calismazsiniz, ve bu olur. yalanim yok, kendisi gibi basarilara ulasmis, ve o duzeyde paralar kazaniyor olsam, beni ne milli takimda ne de galatasarayda kesebilecek baska yerli bir alternatif yoksa, ben de calismam.
2) 1 puan alabildigimiz rize antalya karabuk deplasmanlarina da ayni kadroyla, chelsea deplasmanina da neredeyse ayni kadroyla cikiyoruz. bu dogru bir yaklasim degil. dizilm bile ayni.
3) burak yilmaz formsuz falan degil, o da bitmis. selcuk inan ile ilgili yazdigim seylerin hepsi onun icin de gecerli. sampiyonlar ligini de gol atamayarak bitirdi. bu da not olarak dusulsun. olympiakos mis gibi hic riske girmeden uc bes kurus kazanabilmek adina, tam zamaninda satti mitroglou'nu, bizim de ayni seyi yapmamiz gerekiyordu malesef. simdi bu yaz alicisi olacagini sanmiyorum burak yilmaz'in.
4) sneijder solda oynuyor ama istemsiz olarak surekli ortaya kaymaya calisiyor. bence cizgi oyuncusu gibi oynamaktan o da rahatsiz ama top almak icin bazen kendisi cizgiye gidip ortaya kosu yapiyor. iyi oynasin kotu oynasin, bu adam topu ayagina aldiginda tum tribunun surati degisiyor, herkeste bir umit oluyor. cek sagina vur diye bagiriyor heyecana kapilanlar. bu onemli bir meziyet. ama mac icerisinde daha aktif oyun kurucu ozelligini gostermesi gerek.
5) mancini umursamaz durumda falan degil bence. gayet umursuyor bir durumda cunku burada iyi is cikaramazsa kendi kariyeri de zora girecek, bunun bilincinde. ancak yerli futbolculari cozebilmis degil henuz. bunu da cok net gorebiliyoruz.
6) taraftar sahada olan bitenin farkinda. mac bittikten sonra takim tribune cagrildi ve iclerinden sadece melo icin bagirdi herkes. melo'da takimin geri kalanindan daha uzun sure taraftarin onunde onlari selamlayarak bu destegi karsiliksiz birakmadi. ancak gerek mac icerisinde gerekse de mac sonunda, ozellikle selcuk inan'a ciddi bir tepki vardi. olmali da.
nitekim mac bittikten sonra gayet chelsea tribunuyle beraber ciktik ve donduk. saha disinda benim gozlemledigim bir olay yasanmadi. chelsea taraftari da oyle fanatik diyebilecegimiz bir topluluk degil. bir sampiyonlar ligi sezonu daha boyle bitti. sorsaniz hangisi daha zor, juventus ve real madrid'li gruptan cikmak mi, chelsea'yi elemek mi, tabi ki gruptan cikmak daha zor derdim. bu sezon sampiyonlar liginde cok zoru yapabildik ama az zoru yapamadik. yine de takim her sene sampiyonlar liginde en az son 16 performansi gosterebilecekse gayet umit verici bir gelismedir bu.