2013-14 UEFA Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu Rövanş Maçı
21:45 Stamford Bridge
2 - 0
  • 404
    drogba ile ilgili acayip bir şehir efsanesine dönen maçtır. drogba'nın maçı sattığı, rakip chelsea olunca top oynamadığı rivayet edilir ve sürekli olarak ''drogba o maçta gözümden düştü.'' diye bahsi geçer taraftar arasında.

    tabii ki efsanelerin çoğu gibi bu da büyük ölçüde yalandır. galatasaray, tarihinin en silik avrupa performanslarından birini sergilemiştir bu maçta. maça dair akılda kalan bir aksiyonumuz, bir şutumuz yok. kaleyi bulan ilk şut sanırım 90'da mı ne gelmişti. onun dışında da 3-4 şut çekmişizdir muhtemelen. bu arada mourinho'nun o chelsea'si zaten kendi evinde çok zor gol yiyen, maçı çok iyi kapatan bir takımdı. yani gerçekten maçı öldürmeyi çok iyi bilen bir takımdı ve erkenden öne geçince de bunu uygulayabildiler.

    he drogba kötü oynamıştır, 1-2 tane de alakasız deneme yapmıştır evet. takımdaki birçok futbolcudan daha kötü oynamamıştır yani o akşam. olsa olsa aynı seviyede oynamıştır. baktı takım kaleye gidemiyor, belki imza atarım hevesiyle 1-2 tane 30-40 metreden sıkmıştır. kaldı ki drogba'nın ligde de böyle denemeleri vardı zaten. uzak frikiklerde falan topun başına geçip dağa taşa vurmayı severdi. o yüzden yani öyle ekstra kötü bir oyunu falan yoktu. belki hali tavrı, rakibin ve taraftarın ona karşı tutumu derken olaya biraz daha profesyonel yaklaşmıştır o kadar.

    öyle bir anlatılıyor ki takım iyiydi ama drogba çok kötüydü, maçı sattı, bir sürü net fırsatta dışarı vurdu, aldığı her topu kaleye yolladı... lan zaten 3 tane şut çekmişsin maçta, drogba kaç tane vurmuş olabilir?* hadi drogba çok kötüydü, drogba chelsea'ye kıyamadı da takımın kalanı ne yapıyordu? onlar da inşaat mı izliyordu londra'da?

    bu saçma sapan ezber yorumları ve bir de bunların bu kadar yayıldığını görmek kadar canımı sıkan bir şey yok gerçekten.
  • 394
    chelsea bu sezon galatasaray’dan sonra paris saint germain’i de eleyip yarı finale yükseldi. yarı finalde arda turan chelsea’yi elemişti. kendi ligini ise şampiyon manchester city’nin 4 puan gerisinde 3. sırada bitirdi. yani öyle ölmüş bitmiş chelsea flan yoktu. mourinho ile yapılanmaya başlayan ve sağlam temelleri olan bir chelsea vardı. ayrıca bir sonraki sezon chelsea premier lig şampiyonu olmuştu.
  • 406
    drogba tarafından satılmamış, en baştan kaybedilmiş bir maçtı. drogba her zaman yok frikik atayım yok 40 metreden gol atayım denemeleri yapardı zaten. büyük oyuncu olmak için böyle şeyleri de denemek, deneye deneye başarmak lazım biraz. adam hazır kariyer sonu geldik takımın abisiyiz bunları da yapalım madem diye takıldı bizdeki kariyerinde. bu maç özelinde ekstrem bi şey yapmadı. ayrıca takım rezalet top oynamıştı.
  • 389
    britons diyarına ilk kez adım atmama vesile olan, bilet sıkıntısının had safhada yaşandığı ama buna rağmen bizim tribünde nereden bilet bulduğu soru işareti olan 3 tane iri siyahi taraftarımızin bilmeselerde tüm bestelere katılıp hoplayıp zıplaması ile bizi şaşırtip mutlu ettiği, maçın hiçbir anın da umutlanamadigimiz, drogba ya büyük tesuf ettiğimiz( kazandığimiz frikikte isminin yazılı olduğu pankartı vurması kaleyi tutturmasindan daha zordu) dehşet ötesi bir tribün yaptığımız, maç çıkışı evinde kaldığımız arkadaşin londra nin maçın oynandigi stada göre en ters bölgesinde yer alan evine metro ile bile 1.5 saat süren seyahatimizin, otobusle 18 saat ceken antep deplasmaninin dönüşünden daha ızdırapli olması ile akılda kalan, maç skoru harici çok eğlendigimiz mactir
  • 393
    takıma ve galatasaray'a kızdığım sinirden uyuyamadığım tek maçtı.
    5-0'lık bursa 6-0'lık fener maçları dahil.
    yapabilirdik. ve tek pozisyona girmeden bitirdik maçı.
    o yıl deplasmanları hep kötü oynuyorduk. ama işte drogba'da bu maç için getirilmişti. eğer hafif kımıldasaydı takım iki senede iki çeyrek final ile çok başka bir hikaye izlerdik. manchini gitmezdi, prandelli gelmezdi.
    sponsor sorunu yaşamazdık. eğer türkiye liginin bayern'i olmayı kaçırdıysak müsebbibi bu maçtır. her şeye rağmen.
    chelsea çıktığında sevincimi hatırlıyorum. çünkü o eşleşmede başımıza gelebilecek en güzel eşleşmeydi.
  • 395
    bu maçı sinirden zar zor izlemiştim. bakın kötü oyun olabilir ama sahada zerre mücadele yoktu.

    ve iddia ediyorum; drogba bile isteye bu maçta kasmadı. öyle rahat ve lakayt tavırları vardı ki, dışarıdan görsen maçı satmış dersin. 45 metreden kaleye frikik falan çekiyordu.

    sözün özü; tur elimizdeydi ama biz "sağolun biz yedik de geldik" diyerek reddettik. chelsea elenemeyecek bir rakip değildi o dönem.
  • 24
    6 aylık ingiltere vizesini dün itibariyle almış birisi olarak maça gitme düşüncesinde olan arkadaşlar için, vize başvurusunu ve süreci kısaca özetlemek isterim..

    başvurumu istanbul'dan yaptığımı vede bir çalışan olarak turist vizesine başvurduğumu belirteyim. vize için konsoloslukla hiç muhattap olmuyorsunuz ilgili adreste başvuru merkezleri mevcut. https://www.visainfoservices.com/...E&language=9#VAC

    bir not daha başvurunuzu maçın olduğu tarihler için yapmayın. ne olur ne olmaz bunlar maça gelecek olay çıkarırlar filan diye düşünmesinler. bir de eğer çalışansanız vede orada kalacak bir yakınınız olsa bile onu karıştırmayın. onunla ilgili ekstra evraklar isterler. işi gücü olmayanlar mecburan oradan davetiye vs isteyecekler.

    ilk olarak http://www.ukba.homeoffice.gov.uk/...st/?langname=Turkish adresinden online başvurunuzu sabırla dolduracaksınız. * ben ingilizcve bilmediğimden ingilizce bilen bir arkadaşıma bir dürüm ısmarlamak şartıyla formu doldurtmuştum * ödemeyi formun sonunda online olarak yapacaksınız. sonra öderim, nakit veririm gibi bir seçeneğiniz yok. kredi kartıyla formun sonunda ödemek zorundasınız. 6 aylık 132 dolar. geri iadesi mümkün değil. ödeme işi bittikten sonra sizi randevu sayfasına yönlendirecek. oradan size uygun tarihe randevu alıyorsunuz. fotoğraf konusunda başvuru merkezinde yardımcı oluyorlar size. başvurumuzu yapıp çıktısını aldıktan sonra geliyoruz diğer evraklara. sağda solda "evraklar ingilizce olacak" diye bir şey duyarsanız inanmayın. sadece dilekçeniz ingilizce olsun yeter. iki dilekçe yazacaksınız biri şahsi olarak şu tarihlerde ülkenizi ziyaret edeceğimden tarafıma vize verilmesi şeklinde, diğeride şirket antetli kağıdına işte şu tc li eleman yanımızda şu tarihten beri şu görevde çalışıyor ve şu tarihler arasında ülkenize gelecek sonra gelip tekrar işinin başına dönecek ona vize verin. şeklinde olsa yeter. geliyoruz vizemizi destekleyici evraklara.

    1. online başvuru formumuz.
    2. dilekçelerimiz
    3. şirket imza sirküleri fotokopi olur.
    4. şirket vergi levhası fotokopi olur.
    5. ticaret sicil belgesi fotokopi olur.
    6. faaliyet belgesi aslı *
    7. sigorta işe giriş bildirgesi
    8. 3 aylık maaş bordrolarınız imza sirkülerinde imzası olan biri tarafından imzalanacak
    9. 6 aylık banka hesap dökümüz. hesabınızda en az 3-4 bin lira para olsun. dökümü aldığınız şubeye imzalatın vede imzalayanların imza sirküsünü isteyin.
    10. ssk hizmet dökümüz.
    11. varsa üzerinize kayıtlı tapu ruhsat vs fotokopisi.
    12. nüfus cüzdanı, ehliyet, pasaport fotokopileri ve daha önceden vizeleriniz varsa onlarında kopisini alın.
    13. uçak rezervasyonuz. thy nin sitesinden ücretsiz rezervasyon yapabilirsiniz.
    14. kalacağınız otel'le ilgili confirmasyon çıktısı. bunuda www.booking.com dan rahatlıkla
    halledebilirsiniz. ücretsiz iptal seçeneğinden başvurunuzda belirttiğiniz tarihler arasına bir rezervasyon yapın. vize den sonra iptal edersiniz.

    tüm bunları hazırladıktan sonra randevu günü ve saatinizde şişli'de ki world bridge başvuru merkezine gidyorsunuz. erken gitmişseniz bir şey olmaz kapıda ki güvenlik alıyor içeri. banka gişesi gibi bir yer. sıranızı alıp bekliyorsunuz. sizi çağırdıklarında evraklarınızı veriyorsunuz. fotoğraf çektirmediyseniz fotoğrafınızı çekiyorlar, parmak izinizi alıyorlar ve ekstra hizmet isteyip istemediğiniz soruyorlar. nedir bunlar pasaportun kargoylamı adresine gelsin, vize sonucunu smsle istermisin gibi hizmetler. fotoğrafın parasını orda alıyorlar, pasaportu kargoyla isterseniz 20 tl ücreti var ve onu kargoyu alınca ups e ödüyorsunuz. size takip edebilmeniz için bir evrak veriyorlar ve sizi uğurluyolar. vizenin sonuçlanma süresi 15 iş günü sürüyor. benim 16. gün sonunda 6 aylık vizem çıkmış şekilde sonuçlanmıştı. sorularınız olursa çekinmeden cevaplarım.
    haydi rasgele

    edit: şahsi başvurum sırasında bana her konuda yardımcı olan arkadaşıma sipeyşıl teşekkür etmeyi unutmuşum. o olmazsa olmazdı. *

    https://twitter.com/Asuman_Kaya
  • 146
    şu maçı 3-2 kazanacağımıza o kadar inanıyorumki.

    inancımı sağlayan faktörler:

    1- galatasarayımızın yakın tarihte aldığı önemli galibiyetlerin bir çoğunun 3-2 lik skorla bitmesi.

    galatasaray 3-2 ac milan
    galatasaray 3-2 as monaco
    galatasaray 3-2 glasgow rangers
    galatasaray 3-2 real madrid
    galatasaray 3-2 liverpool
    schalke 04 2-3 galatasaray
    galatasaray 3-2 real madrid

    2- gördüğüm şu rüya. #1444623

    3- genelde avrupa maçlarımızı hep önce fifa'da oynarım*. ben hangi skoru elde edersem, gerçekte de inşallah aynısı olsun düşüncesiyle.
    chelsea eşleşmesi kesinleştikten sonra ilk maç oynanmadan önce geçtim ps3'ün başına. iç saha ve dış saha oynadım.

    ilk maçta sami yen'de drogba ile öne geçtim, ramires eşitledi. drogba ile tekrar 2-1 yaptım skoru, bu sefer eto'o eşitledi. son atağımda ise sonradan oyuna giren hajrovic 3-2 lik galibiyeti getirdi.

    ikinci maçta 75. dakikada defansımın pas hatası ile eto'o durumu 1-0 yaptı. bu skor chelsea'ye yetecekken telles ile son dakikalarda 1-1 beraberliği yakalayıp turu geçtim.

    ilginç faktörler:
    - 1-1 beraberlik tuttu, yanlış stat'ta olsa bile, ona fazla takılmayalım.
    - 1-1'lik fifa maçında ben golümü nekadar telles'ten beklemiyorduysam, telles ne kadar alakasız bir golcüyse bu maç için, bizlerde ilk maçta beraberlik golümüzü chedjou'dan beklemiyorduk. chedjou da o kadar alakasızdı yani.
    - chelsea'nin arenadaki golü bizim defanstan eboue'nin pas hatasıyla geldi, bende fifa'da defansın pas hatasıyla golü yedim.

    inşallah ikinci maçımız da fifa'da oynadığım gibi 3-2lik galibiyetimiz ile biter.

    4- geçen sezon schalke ile yine çeyrek final için karşılaşmıştık. yine mavi beyaz rakip ve yine ilk maçta arena'da 1-1'lik beraberlik. rövanş maçı malumunuz 3-2 galibiyetimiz ile sonuçlanmıştı.

    5- geçen sezon yine schalke ile 1-1lik maçta hamit'in direkten dönen topu vardı. bu sezon chelsea ile oynadığımız maçta ise selçuk topu direğe nişanlamıştı. (wes we can'e teşekkürler)

    (u: allahım bir an önce şu maçın oynanması lazım, şu girdiğim entrylere bak:()

    edit: 4. faktör eklendi
    edit 2: 5. faktör eklendi (wes we can)'e tşkler
  • 133
    1999 yılında chelsea'den evimizde 5 yedikten sonra ingiliz takımlarıyla 11 maç yapmışız. sadece 2 maç kaybetmişiz.

    2006'daki liverpool'a 3-2 yenildiğimiz maç
    geçen yıl manu'ya 1-0 yenildiğimiz maç

    ve bu iki maçı hatırlayanlar da maçın nasıl döndüğünü, klasik tabirle en azından bir beraberliğin nasıl elimizden kaçtığını hatırlayacaklardır.

    bu yüzden bu maç için de, umudumuz yüksek, her zamanki gibi.
  • 396
    40 metre mesafeden rakip kaleye frikik atan oyuncunun takımı isterse real madrid olsun kaybeder, bu maçta da biz ciddiyetsizliğe prim verdiğimiz için daha sahaya çıkmadan chelsea'ye mağlup olmuştuk. bu hareketi yapan drogba değil george best olsa bile ciddiyetsizliğe prim veremezsin. verdiğin anda kaybedersin.

    çünkü teknik direktörün ciddiyetsizliğe ceza kesmemesi, maçı ciddi oyuncuya kendini enayi gibi hissettirir ve onu da bozar. ne yaparsan yap ciddiyeti bozmayacaksın.
  • 407
    hani ortama kız girince dengesi bozulan, normalde samimi olduğu arkadaşlarını bozmaya çalışan, onlardan sürekli rol çalan tipler vardır. öyle ortamlarda hep ön planda olmak isterler. normalde de baskın karakterlidir bunlar. bencilliklerini 1 kilometre öteden sezersiniz. arkadaşlık ilişkileri de genelde normal arkadaşlıklara göre daha fazla çıkar ilişkisine dayanır. ortamın popüler çocuğudur ama herkesle ilişkisi de yüzeyseldir. ne yapıyorlarsa aslında kendi faydaları için yapıyorlardır.

    işte drogba tam olarak bu insan bence. biz galatasaray olarak onun arkadaşı olduk. birlikte eğlenceli vakit de geçirdik. ama drogba ne zaman ortama güzel bir kız gelse hep 2. plana attı bizi. sadece chelsea maçında da değil, örneğin yanında selçuk, sneijder varken frikikleri uzaya yollaması... veya real madrid maçında da attığı golden sonra topu alıp santraya koşmadı mesela. kendi golünü kutladı. ama en azından bizi de sevindirmişti ne olursa olsun o maç. neyse ufak tefek şeyler...

    ben drogba'yı çok severdim. her ne kadar ne zaman frikik olsa topun başında mesafe tanımaksızın kendisini gördüğümde cinnet geçirsem de çok iyi oyuncuydu.

    ama chelsea maçı... güzel bir kızın yanında biraz caka satmak için en yakın arkadaşını aşağılayan o insan olduğunu tam olarak fark ettik işte. resmen aşağılandık o maç abi... sırf bir chelsea uğruna. hani biz senin takımındık olm... niye sattın bizi...

    şöyle de bakmak lazım, her arkadaşlık ilişkisi de aynı olmak zorunda değil. fatih, hasan, necati, arda, sabri, muslera, melo, icardi... bu isimler bize değer verdiklerini az çok hissettirdiler. bazılarıyla da arkadaşlık anlayışımız farklı olsun. ne yapalım... bazı arkadaşlıklar da gomis gibi oluyor. bazıları da drogba gibi oluyor. sonuçta onlarla da güzel zamanlar geçirdik.

    galatasaray'ın şampiyonlar ligi'nden elenmesine sebep olan maç.
  • 369
    son 10 gün boyunca sabah 8'den akşam 10'a kadar çalıştım sevgili sözlük. işyeri kendimize ait olduğu için hem işleri toparlamam, hem para biriktirmem hem de kız olarak ta anasının nikahına gitmek için babamın bir dediğini iki etmemem gerekiyordu bu maça gidebilmek için.

    son günlerde sözlüğe dahi girecek vaktim yoktu. 2 öğün ayakta yemek yiyerek, tuvalete dahi son saniyeye kadar gitmeyerek insan üstü güçle çalıştım.

    biletimi almıştım ve 17 mart sabah 10 da istanbul sabiha gökçen'den gatwick havaalanına yola çıktım. ortalama 4 saat havada kalıyorsun saat farkından dolayı 12:55 gibi indim. maç 19:45 deydi. ortalama 6 saatim vardı. koştur koştur trafalgal square meydanında toplanacağımızı duyurmuşlardı. iğrenç ötesi bir yemekle karnımı doyurdum. meydanda bizimkileri görmemle beraber yorgunluğum bitti. birbirini gören 3 kişi we are the best we are the best galatasaray diye bağırıyordu.
    galiba bizim başka yabancı bestemız yok :( bir o bir de 3'lü olmasa nasıl dolaşırdık bilmiyorum.

    derken stamford bridge'ye doğru hareket ettik. resmen koşarak hareket ediyorduk. inanıyorduk da aslında. takım ısınırken çağırdık filan. takım hazırdı, biz hazırdık,herşey hazırdı yani.

    höldür höldür höldür bağır çağır son sesimize son nefesimize kadar destekledik.

    eğer tribündeyseniz sizi ilgilendiren 3 şey vardır;
    -gol atarsa bizim takım delirmek, onlar atarsa yuh,çüş,doğrudan-dolaylı küfür etmek
    -bir pozisyonda bizim futbolcu itiraz ediyorsa (muhtemelen pozisyonu göremeyiz) hurraaaa kızıp kendini kaybetmek
    -bizim futbolcu öyle yada böyle yerdeyse hedeli hödeli faul kart çığrışı yapmak.

    bunların hiçbirini net göremeyiz. anlık reaksiyon gösteririz ama.
    şimdi twitter daha yaygın olduğu için oradan faul mü, ofsayt mı yada kırmızı kart var mı diye kontrol ediliyor ( keşke edilmese)
    bu sebepten eve gelince tekrar maçı izlemeyi tercih ederim.

    stamford bridge'den ayrılıp stansted'e geçip 23:30 da binip türkiye saatiyle 05:20 gibi indim. ordan çıkıştı, pasaporttu derken eve 8 de geldim sevgili sözlük.

    maçta yüzde kaçla top sahibi olduk , en çok kim koştu , ofsayt ,faul gibi hiçbir şey hakkında fikrim yok.
    tek bildiğim şey ruhsuz oynadığımız. drogba'ya, mancini'ye chedjou'ya kızgın olmaktan başka bir fikrimiz yok.

    parasını,pulunu,yorgunluğunu,koşturmasını,uykusuzluğunu zerre düşünmüyorum.
    buraya bu entryi girmemin sebebi ' keşke maçı izlemeseydim ' nidaları atan insanlar.

    yahu ben ve benim gibi oraya gidenler yine olsa yine giderim , yine olsa yine desteklerim, iyi ki diye başlayan cümleler kuruyoruz da siz hayırdır ya ?

    tv başında izlemek mi yordu seni abicim/ablacım ?
    ayakların mı ağrıdı? kıymetli popon mu acıdı ?

    ya bu takım berbat oynadı kabul, ruhsuzdu kabul, mancini'nin ne yaptığı belli değil kabul, burak'ı snejder'i yerinde oynatmıyor kabul, oyuncu değişiklikleri kötü kabul, chelsea daha iyi kabul, ama bu takım için şampiyonlar ligi hayal değil miydi? hala hayal değil mi? mevcut kadronlar, ligde ki durumunla , gösterdiğin performansla senin o ligde olman lüks değil mi?

    yahu bi dön kendine bak . yerinde oynatmadığın sneijder ve burak'tan ne istediğine bir bak. muslera'yı koy forvete sonra oynayamıyor yeaağğ diye dökül ortaya.
    bırak taktiği tekniği zaten şuan iki beden büyük bize devler ligi.
    daha ligde aynı kadro ile rize'ye kayseri'ye allah'ım nolur yenelim , ya yenemezsek diyen bir takımsın.

    takımına kız, hocana kız, taraftarına kız ama keşke izlemeseydim ne demek ya?
    kime küsüyorsun, kime kızıyorsun? drogba'ya kız, yekta'ya kız ama gassarayın maçına sen nasıl kızar da keşke izlemeseydim dersin?

    izleyeceksin abicim. eşek gibi izleyeceksin . üzüleceksin iliklerine kadar. kızacaksın . ama izleyeceksin. keşke görmeseydim, bakmasaydım demeyeceksin.

    takıma mı kızıyorsun? hocaya mı kızıyorsun ? cimboma mı kızıyorsun?
    burak=cimbom , selçuk=galatasaray demek değil bunu anlamak zor mu?

    ünal aysal'ın, eşinin, mancini'nin, drogba'nın, selçuk'un,sneijder'in umrunda olmadığını anladığınız gün herşey daha güzel olacak.
    teşekkürler galatasaray.
  • 76
    alt biteceğini düşündüğüm maç.

    istediğimse şu;
    dakika 80'e kadar chelsea oynasın biz direnelim. o sıralar bir gol yiyelim. son dakikalar chelsea turu geçiyor derken sağ taraftan bir korner kazanalım. klasik ön direk kornerlerimizden birini keselim. ancak bu sefer orada drogba'nın ilahi gücü olsun ve kafasıyla şutunu çeksin golü yapsın. maç uzasın. uzatmalarda drogba penaltı yaptırsın. ramires ibnesi topun başına geçsin ve aman allahım muslera kurtarsın. maç penaltılara gitsin. muslera bir iki tane kurtarsın ve son penaltıyı kullanan drogba legend topu ağlarla buluştursun. turu geçelim.
    (bkz: 19 mayıs 2012 bayern münih chelsea maçı)

    çok şey istemedim bence.*

    not: iş bu entry'de ibne kelimesi herhangi bir cinsiyetçi ayrım yapmak amaçlı kullanılmamıştır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın