• 306
    bu kadar kısıtlı bir kadroya ve dar bir rotasyona rağmen avrupa'nın en büyüğü olduğumuz karşılaşmadır. yeni yeni sakinleşip mantıklı cümleler kurabilecek kıvama geldim, özellikle şebnem kimyacıoğlu maçın sonunda öyle bir x-factor oldu ki soktuğu 2 üçlük rakibe hançer gibi saplandı. tüm takımın ve hocanın eline, yüreğine sağlık. muhteşemsiniz!
  • 307
    şampiyonluğun gelişi geçen senenin şampiyonu ve her pozisyonda kadınlar basketbolunda isimli oyuncularının olduğu ekaterinburg'u yendiğimizde zaten belli olmuştu. fenerbahçeden daha güçlü ve turnuvanın asıl favorisi olan bir takımı devirip finalde fenerbahçe ile eşleştik. aslında iki türk takımını bir avrupa kupası finalinde görmek herkesin hasret olduğu bir olay. bu güzel olaya yine baltasını vuran isim ise her zaman ki gibi aziz yıldırım oldu. maç esnasında ntv spor pek yer vermesede sürekli taraftarla didişen aziz yıldırım ortamın gerilmesine neden oldu. artık fenerbahçe taraftarının bu isime daha fazla taviz vermemesi gerektiğini düşünüyorum, çünkü bu kadar asabi ve fevri davranışlar klübe zarar vermekten başka bir anlama gelmez.

    gelelim galatasarayımızın zaferine, çok etkili bir başlangıç yapıp skoru kendi lehimize çevirmeyi bildik, bir ara fark 20li sayılara çıksada, oyuncu derinliğinin olmaması buna bağlı olarak rotasyondaki sıkıntılar maçın sonlarına doğru fenerbahçe'nin maça ortak olmasını sağladı. 20li sayılardaki fark 2 sayıya insede maçın en kritik zamanlarında oyuna alba torrens'in yerine giren şebnem kimyacıoğlu'nun iki üçlüğüyle maçı kazanmasını bildik. tüm camiaya hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum ve kupaların devamının gelmesini diliyorum.

    http://goo.gl/ggW4iv
  • 313
    aslan kızların bir sürü kapağı bir anda taktığı maç:

    aziz ve şürekası: on yıllardır yaptığınız türlü pisliğe karşın çok zamanlamalı galatasaray şamarları yiyorsunuz, bu maç da hep kabuslarınıza girecek. euroleague şampiyonluğunu ülkeye getiren ilk takımın da galatasaray olduğu tarihe kazındı.

    ntvspor: medyada galatasaray düşmanlığının baş rollerinden birindesiniz, adama galatasarayın avrupa şampiyonluğunu böyle yayınlatırlar.

    maalesef dünden bugüne bir kısım galatasaray yöneticileri: bu takımın zaman zaman üvey evlat muamelesi görmesine, başka alanlarda acayip paralar harcanabilirken hala basketbol takımlarında maddi sıkıntı konuşulmasına neden oldunuz.

    istisnalar hariç galatasaray taraftarı: bu takım 15-20 seyirciye maçlar oynadı, destek görmeleri, alkışlanmaları için illa derbi veya avrupa final-eight oynamaları gerekmiyor.
  • 315
    maçı totem yaptığımdan dolayı izleyememiştim çok şey kaçırmışım ama sonuç mükemmel oldu be sözlük.su an gs tv de maçı izledim affedersiniz ama öküz gibi oynamışız maçın her dakikası, her saniyesi büyük bir heyecan ve gururla izledim kızları. fenerbahçe sadece ikinci çeyreğin başlarında toparlamaya çalışmışlar onda da kızlar ve ekrem hoca gerekli cevabı vermiş.

    ışıl' a ayrı bir parantez açmak gerekirse kaptandı, aslandı, ruhtu. ışıl' ı ilk maçına çıktığı günden beri takip ettim her zaman da sevdim ve destekledim helal olsun hiçbir zaman da beni yanıltmadı bugün bir kez daha tüm taraftarı gururlandırdı.

    ekrem hocayı pas geçmek olmaz. geldiğinden beri çok çok iyi işler yaptı. takımı, ayrıca ışıl'ı bu noktaya getirerek gerçekten çok büyük işler yaptı.bu zamana kadar takımı motive etmesi, izlediği kadarıyla antremandaki taktik çalışmaları, maç esnasındaki oyuncu değiştirmeleri özellikle bugünkü şampiyonluk maçında kızlara yaptırdığı savunma tek kelimeyle muazzamdı.

    bu saatten sonra ne desek az ışıl'dan alba'ya nevriye' den şebnem' e. herkes mükemmeldi , aslandı. helal olsun kızlar, helal olsun ekrem hoca, helal olsun bu şampiyonlukta emeği geçen herkese ve tabii ki hiçbir zaman takımı yalnız bırakmayan mükemmel taraftarımıza helal olsun..

    not: şebnem cesaretine, ellerine sağlık .
  • 323
    açıkçası çok fazla kadın basketbolu izlemem. zira yıllardır basketbol oynayan ve takip eden biri olarak kadın basketbolunu pek beğenmem ve istisnalar dışında zevk almam izlerken, bu yüzden de nadiren izlerdim. ancak bu sene öyle bir denk geldi ki euroleague 8'li finallerinin nerdeyse hepsini izledim.
    öncelikle kadın basketboluna karşı olan ön yargım biraz kırıldı. kendilerinden özellikle de kadın basketbol takımımızdan özür diliyorum. izlerken eskisinden daha fazla zevk aldığımı söyleyebilirim. benimsedim bu kadroyu, artık daha çok izleyeceğim inşallah.
    ve takımımız gerçek bir takım olmuş, tek bir oyuncunun sırtında giden bir takım değil artık. bu açıdan da öncelikle ekrem memnun'a teşekkür etmek gerek.

    maç öncesi takımımızın daha avantajlı olduğunu düşünüyordum. zira biz bu şampiyonluğu yarı finaldeki ekaterinburg galibiyetiyle kazandık. o galibiyetle elde ettiğimiz psikolojik üstünlük çok önemliydi. ve bugün maçı seyredenler farketmişlerdir; ekaterinburg maçı'nda nasıl taurasi veya candace parker penetre ettiğinde bone karşılarına bir anda çıkarak top kayıplarına sebep olduysa yine bugün birçok pozisyonda bone ve lyttle aynı şekilde bugün angel mccoughtry'nin top kaybı yapmasına sebep oldu. rakip kısalara yaptığımız iyi savunma penetrelerin azalmasını ve böylece rakibi şuta zorlamamızı sağladı. bu maçta da birsel çok kötü şut kullandı. son anlarda da takım olarak atamadılar.

    öte yandan bizim ettiğimiz hücumlara bakalım. alba torrens, özel bir oyuncu. kendisi için zamanında olumsuz yorumlarım olmuştu, özür dileyerek belirteyim; ben az izlediğim için kötü olduğu birkaç maça denk gelmişim sanırım ve tam olarak değerlendirememişim. o zamanki söylediklerimin bazılarının hala arkasındayım. mesela penetreleri ve turnikeleri o kadar da iyi değil hatta turnikeleri vasatın altında diyebilirim. ancak şutu çok iyi mesela. eğer ritmini bulursa çok büyük skor gücü. ve bu maçta çok fazla skor üretemedi, istikrarı yok. ancak 2 maçtır özellikle seyrediyorum, çok zeki bir oyuncu. belki skor üretemiyor ama rakip savunmayı üstüne çekmesi, topu süreceği yeri bilmesi, verdiği paslar, yaptırdığı fauller derken sahada zekasını konuşturuyor. keşke şu spor programlarındaki gibi ekranın karşısına geçip anlatabilsem; istatistik kağıdına yansımayan yaptığı çok güzel işler var. ekaterinburg maçı'nda ise güzel performansını istatistik kağıdına da yansıttı. kadın basketbolunun hamit altıntop'u gibi. savruk ancak takımın ayakta durmasını sağlayan direklerden.

    lyttle orta mesafe şutları ile çok büyük katkı yaptı. boyalı alanda attığı sayılar var, ribaundlarda fena değildi ama en büyük katkıyı orta mesafeden attığı şutlarla yaptı. bu maçı kazandıysak en büyük mimarlarından biri kendisidir. 19 sayı ve 12 ribaund yaptı yanılmıyorsam.

    bone çok iyi bir oyuncu olacak. kim keşfettiyse helal olsun; pivot hareketlerini iyi bilen, iyi savunmacı ve kondisyonu yüksek bir 5 numara. henüz kariyerinin ilk senesinde el şampiyonluğu kazandı.

    shavonte zellous ise beni biraz yanılttı. pondexter'ın tecrübesi karşısında biraz zorlanabilirdi ama daha iyi oynamasını beklerdim. torrens'in ekaterinburg maçı'ndaki kadar katkı yapamayacağını düşünüyordum ama zellous yine atar diyordum. zira torrens'in hücumdaki en önemli silahı şutları. zellous ise çok yönlü bir skorer. torrens ve zellous normale oranla çok az skor üretince son anlarda çok zorlandık haliyle. ama her ne kadar da olsa çok kritik bir noktada attığı bir üçlük var ki; herkes atamaz. ve yine de cappie karşısında geri adım atmadı, savunmada çok iyiydi.

    gelelim bahar'a. attığı şutta isabet buldu. yaptığı olumlu işler de var ama bugün yine savunmada birkaç hata yaptı ve kendisi yüzünden sayı yedik. ancak kazanmamızın hatrına pek kızmıyorum.

    nevriye, ekateriburg maçı'nda kullandığı üçlüklerle kızdırmıştı ama bugün en iyi yaptığı işi yaptı ve tepede topla buluşup yazdı. hem de yine sayıya ihtiyacımız olan bir dönemdi. mücadelesi iyiydi. ve bone'un, lyttle'ın dinlenmesini sağladı.

    şebnem. ne desek az. benchten gelip 2 şutta rakibi yıkan bir oyuncu. ve o kadar kritik ki o 2 şut. birinde 3 dakika boyunca sayı bulamamıştık, girer girmez yazdı. burada da ekrem hoca'ya bir eleştiri, torrens-şebnem değişikliğini daha erken yapması daha olumlu olurdu muhtemelen. diğer üçlük zaten 2 dakikadan daha az bir süre kala fark 4'e inmişken taksinin 10 lira yazacağı bir yerden atılmış zor bir 3 sayıydı. yanılmıyorsam bir de maç sonunda attığı 2/2 isabetli serbest atış var ki, onları hiç saymıyorum.

    kaptan. ilk defa bu kadar olgun, ne yaptığını bilen bir ışıl var parkede. final serilerinde başı kesik bir tavuk gibi oynayan ışıl gitmiş; tüm takımı yönlendiren ve bunun yanında skor üreten, hücum ribaundu alan bir lider oyuncu ışıl gelmiş. ekrem hoca'yı kahramanı olarak görüyor. zira muhtemelen bu gelişiminde çok büyük pay sahibi ekrem hoca.
    yıllarca taraftarımız birsel'e gıpta ile baktı bugün muhtemelen tam tersi oldu. zira birsel şutlarının kötü olmasının yanında oyun anlamında da pek varlık gösteremedi.
    maç sonu kupayı kaldırmadan göndermeyi yapması çok güzeldi ışıl'ın. işte bu yüzden çok seviyoruz. rekabeti, derbiyi, galatasaray'ı, türkiye'yi bilen bir oyuncu. alt yapıdan çıkmış, kulübü biliyor. böyle oyuncular takımın temel taşlarıdır.

    ve ekrem hoca. helal olsun. hiçbir zaman geri adım atmaması, ışıl'ın gelişiminde büyük pay sahibi olması, bone gibi tecrübesiz sayılabilecek bir oyuncuyu çekinmeden oynatması ve yüksek verim alması, torrens'i doğru kullanması, vs... eyvallah hocam.

    ismini saymadığım oyuncularımızı, hocalarımızı, yöneticilerimizi de tebrik ediyorum.

    fenerbahçe, belki çok daha yüksek bütçeli ve geniş imkanları olan bir takım. ancak bunu net söylüyorum; pota altımız başta olmak üzere ilk 5 oyuncularımız daha kaliteli. evet, periyot sonlarında takımımız yorulduğunda benchleri daha iyi olduğu için zaman zaman bizi zorladılar ama bugünkü sonuç kesinlikle sürpriz değil. hele ki pota altını domine etmemiz kesinlikle beklediğim bir şeydi.

    ve başta da belirttiğim gibi; 8'li finallerin nerdeyse hepsini izledim. fenerbahçe namağlup finale geldi belki ama nerdeyse tüm maçları ite kaka kazandılar. biz sparta'yı daha rahat yenmiştik mesela. yarı finalde oynadıkları ekip de zayıf bir ekipti ama son dakikaya kadar koparamadılar maçı. çok net söylüyorum, ekaterinburg ile eşleşseler ekaterinburg perişan ederdi. bu maçta da yatsınlar kalksınlar; bibrzycka* ve esmeral'e dua etsinler. maçı koparmamızı engelledi bu ikili. birsel ve hollingsworth'ten katkı alamasa da benchten harika katkı aldı fenerbahçe.

    birkaç bölüm hariç maç boyunca akıllı oynadık ve doğru şutlar bulduk. euroleague şampiyonu olduk. korkunç bir şey!
    bu başarıyı sürdürmemiz gerekli. benche yapılacak takviyelerle seneye yine en kötü ihtimalle final oynayabilmemiz lazım. inşallah bu sene playofflarda da aynı performansı gösterip lig şampiyonluğunu da kazanacağız. tabi bu noktada tarafsız hakemler de lazım ama gerekirse onları da yeneceğiz artık.

    emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ve sözlerimi elmander'den alıntılayarak bitiriyorum;
    "we fucking played great the whole season and we deserved it!"

    zaferler senin ruhunda var!

    galatasaray!

    son not amk: ben bu entry'i yazarken maçın tekrarı veriliyordu. maç sonrasında şampiyonluk sarhoşuyken farkedememişim; maçın tekrarının sonunda farkettim "çalgıcı karısı binnaz" diye hep bir ağızdan söylüyorlar. ilk başta emin olamadım ama yok harbiden binnaz'ı söylüyorlar. ulan siz ne güzel takımsınız be!

    son bir not daha: ışıl bir yere gitme! zaten bu kupadan sonra kovsalar gitmezsin. o kadar yaşanılan şeyden sonra.
    zellous ♥.
  • 324
    sevinçten hüngür hüngür aglatan maç oldu. o kadar gururluyum ki, o kadar mutluyum ki anlatamam arkadaslar. tum takimimizla, teknik ekibimizle gurur duyuyorum. çok tesekkurler hepsine. analarinin ak sutu gibi helal bir avrupa sampiyonlugu daha kazandirdilar camiamiza. bazi oyuncularimizla ilgili ufak notlarim var:

    işıl alben: ne zorluklar yasadigini hepimiz biliyoruz ama kendisinin de maçtan sonra soyledigi uzere ekrem hoca ile yeniden dogru. maçi 9 sayi ve 8 asistle tamamladi ama istatistik kagidina yansimayan cok is yapti. birsel'i oyundan dusuren de oydu, turnuva boyunca tempoyu kontrol eden de. euroleague'de sahada en fazla kalan oyuncuydu ve en iyi 5 seçilirse kesinlikle orada yeri hazir. gonlumuzdeki? onu zaten coktan kazanmisti. tesekkurler kaptan. kucucuk boyuna, kocaman yuregine hayranim!

    zellous: gülüsüne kurban oldugum! 9 sayiyla oynadi. kendi performansinin altinda gorunebilir ama oyle kritik anlarda sorumluluk aldi ki, herkesin elleri titrerken "hadi kizlar" diye takimi ayaga kaldirmak icin oyle bir ugrasti ki, o kadar olur. bu sezonda emegi cok buyuk.

    torrens: final 8'in mvp'si seçildi, genç yasinda ikinci kez bu onuru elde etti. yari finalde ekaterinburg onunde oynadigi mukemmel basketbola kiyasen dun daha sonuktu, o da 9 sayida kaldi ama neredeyse sahadan cikmadan oynayarak kupanin kazanilmasinda en onemli isim oldu. mevkisinde avrupa'nin tartismasiz en iyi oyuncusu.

    lyttle: final macinin en iyisi kesinlikle o. 19 sari 12 ribaund ile ezip gecti rakiplerini. yari finaldeki sakatligi sonrasi yuzde yuz iyilesmemisken bu performansi gostererek kupayi bize getirdi. omur boyu bizimle kalsin!

    bone: tecrubesizdi, adi bilinmiyordu, caylak sezonundaydi ama aslanlar gibi savasti. 10 sayisiyla bu kupanin bir kulbundan da o tutturdu. canim benim!

    nevriye yılmaz: kritik 4 sayi atti. emegi icin tesekkurler.

    bahar çağlar: dogruya dogru, takimimizda en begenmedigim isim bahardir. dun 3 sayiyla oynadi ve gorevini yerine getirdi.

    şebnem kimyacıoğlu: maçin kahramani oldu. oyle iki ucluk soktu ki, oyle kritik bir anda sahne aldi ki, anlatilamaz! 6 sayi ile bir maçin kahramani olunur mu? olunur!

    esasen adetim degildir ama bir son soz de rakibimiz için. oncelikle fenerbahçeli kadin basketbolculari tebrik ederim. maç kaybetmeden finale kadar geldiler. bu dahi basli basina buyuk bir basaridir. bu maçta da muthis bir geri donuse imza attilar. 21 sayiya kadar cikan farki, hem de ezeli rakiplerine karsi 2'ye kadar indirdiler. one gecme firsati da yakaladilar ama dun biz daha iyiydik ve sampiyon olduk. o korkunç yoneticiler bu kadinlara yakismiyor, daha iyisine layikler. onlara da kocaman bir alkis gonderiyorum. sikeci kulubun, alni ak sporculari onlar.
  • 325
    yıllar yılı en kritik yerde yapılan hakem hatalarıyla 3-2 kaybedilen fenerbahçe serilerini dişlerini sıkarak izleyen, her mağlubiyet sonrası gelen eleştirileri okurken içi burkulan, "kapatın artık bu şubeyi" diyenlere karşı söylemek istese de söyleyecek sözü kalmadığı için kahrolan, hatta yer yer ümitsizliğe düşüp artık olmayacak diyenleri dahi kocaman bir huzur deryasına atıvermiş olan unutulmaz maç. hakkında yazılacak belki çok, belki de hiçbirşey vardır. bir taktik dehanın yol göstericiliği ve sadece bir avuç kadar insanın desteğinden başka hiçbirşeyi olmayan 7-8 kişilik bir kadronun bizzat tarihi yazmasıdır.

    (bkz: helal olsun size helal olsun)
App Store'dan indirin Google Play'den alın