• 226
    ikinci yarıda rezalet bir görüntü vardı. galatasaray 45 dakika boyunca savunma yapmaz, anadolu takımı mıyız biz amına koyayım? karşında büyük takım olsa bir nebze anlarım. biz bir dünya eksiği olan antalyaspor ile oynadık. iddia ediyorum ikinci yarıda 1-0'a yatmayıp ofansif oynasak bu maçı en kötü 3-1 alırdık.

    tudor'un bu deplasman kafası karabükspor gibi takımlar için ideal, galatasaray için değil. senin ndiaye'yi çıkartıp leşçuk'u sokman bile "ben ikinci golü istemiyorum, 1-0 yeter" demektir.

    2 puanı veren tudor, hatalarından ders çıkarsın.
  • 227
    hava sıcaklığı ve nem oyunu direkt etkiledi. nemin olduğu yerde basan ısıran galatasaray'ı göremedik maalesef. muslera bile nefes almakta zorlanıyordu. her şeye rağmen kötü oynayıp kazanmak önemliydi. takıma ciddi özgüven kazandırırdı fakat olmadı. tudor ' un da etkisi büyük tabi. ndaye yi çıkartıp selçuğu almak nedir hocam? o takımda son çıkması gereken adam ndaye. geçen seneyi geçtim östersunds maçından da mı ders çıkartmadın? selçukla tolga yanyana olduğunda takımın sevyesi 2. lige düşüyor. kaldı ki galatasaray rakibi çok geride karşılıyordu. tudor efendi takımı blok olarak biraz daha öne çekse bu maç bizdeydi. ilerde topu tutan futbolcu girmesine de rağzıydık. antalyanın ciddi direnci de yoktu çünkü.
    gün sonunda olan 2 puanımıza oldu. nazarlık olsun diyelim. tabi fikstür şanssızlığı da var. şu ortamda kasım ayında maç yapmak bizim adımıza daha avantajlı olabilirdi ama yapacak bir şey yok. umarım tudor bu maçtan sonra hatasından ders çıkartır da aynı hataları bir daha yapmaz. şampiyonluk yolunda her puan çok değerli çünkü.
  • 229
    yahu su maci izledigim kahve ortaminda ihtiyar dayilardan, liseli bebelere herkes agiz birligi etmiscesine gomis'in golunden sonra ''bu mac 1-0 bitmez'' dedi. ikinci yari boyunca bir cok kisi ''galatasaray son dakikalarda yer, sonra doldur bosalt onu cikarmaya calisir.'' dedi. bu iki basit ve goygoy seviyesindeki tespiti herkes gordu, saha ve kulubedekiler goremedi. ikinci yari gol yiyene kadar sutumuz falan yoktu 11 kisi topun arkasinda savunma yaptik.

    yetti mi? yetmedi. golu yedikten sonra dalga gecer gibi deli prese basladik, feghouli oyuna girdi; rakip yari sahaya oyunu tasidik ve gercekten yedigimizi cikarmanin derdine dustuk. siz kafa mi buluyorsunuz lan?sali sampiyonlar ligi, cuma lig maci mi var da boyle rolantide mac goturuyorsunuz?

    - neden gol yiyene kadar rolantide oynadik?
    - neden selcuk inan denen hayalet oyuna girdi?
    - neden feghouli golden sonra girdi ve hatta golu yedikten sonra rakip tarafin da bir kalesi oldugunu hatirladik?
    - ozetle; neden kazanmamak icin bu kadar cabaladik? ciddi merak ettigim mac.
  • 230
    maçın analizi önemli. antalyaspor'u en zor zamanında yakalamıştık. antalya iyi takım ama bu maçta çok etkisizdi. bizim kötü futbolumuza rağmen 3 pozisyon buldular. 1'i gol oldu. uzaktan şutlar dışında bir numara yapmadılar.

    puan kaybı olabilir. ama böyle olmaz. hiçbir şey oynamadık. çok net. plansızlıktan kaynaklanıyor bu. kaleyi bulan 1 şutumuz var. o da gol oldu.

    antalya 1 tek şeyi doğru yaptı: oyunu kanatlara yayarak bizim presimizi bozdu. yine yaptık presi. ama daha çabuk yorulmamıza neden oldu.

    tudor'un 60. dakikada yaptığı akıllara ziyan değişiklik ile maç zaten o anda 1-1 olmuştu. 2-1 kaybetmediğimize şükretmek lazım. antalyaspor dışında biraz daha iyi bir takım olsaydı maç 1-4 bile bitebilirdi 60'dan sonra.

    selçuk bu takımda oynayamaz. oynamak da istemiyor zaten. 60. dakikada sahanın en dinamik ismi ndiaye yerine selçuk'u oyuna alıp bir de tutup kaptanlık pazu bandını vermeye bu maçta rıza çalımbay'ın bile gönlü el vermezdi bu maçta.

    bugüne kadar takımın tudor'u taşıdığını söylemiştik. ilk defa tudor'un sorun çözmesine ihtiyaç duyduk. ancak kendisi 95. dakikada frikik olunca gol atmış gibi sevinmekle meşguldü. maçın kaybedilmesinin nedeni tudor'dur. net söyleyelim. evet selçuk'un berbat performansı da bunda etken ancak selçuk'u oyuna alan tudor'dur. ben selçuk'un oyuna girmeye geldiğini görünce "eyvah" dedim. takım zaten çok iyi değildi o ana kadar. ama en azından oyunu dengede tutuyordu. antalyaspor ise risk almaya başlamıştı. yani 1 gol atsak iş değişebilirdi.

    ancak tudor'un hamlesi maçı aldı ve antalyaspor'a verdi. 60. dakikada illa selçuk' almak istiyorduysa oyundan çıkması gereken isim tolga'ydı. bence buna da gerek yoktu.

    alabileceğimiz bir maçtı. zira yukarıda da dediğim gibi antalyaspor'un da gol atası yoktu. ama adamlar neredeyse 10 tane korner kullandılar. geçen seneki takım olsa zaten çoktan ilk 3 kornerden 2 tane yemiştik. ama bu kadar kornerden 1 tane gol yenebilir. çok kızamıyorum. zira takım da dağıldı selçuk girince.

    velhasıl kelam gereksiz bir puan kaybı oldu. puan kaybından daha önemlisi selçuk'un yine takıma sokuşturulma çabasının bu puan kaybını getirmiş olması. buna devam edilecek mi? göreceğiz. maç 2-0 olsa ve dakika 85 filan olsa anlayabilirdim bu hamleyi. yine gereksiz olurdu ama anlayabilirdim.
  • 231
    kötü bir oyun ile 1 puan aldığımız maç. kaleyi bulan tek şutumuzun gol olduğu düşünüldüğünde neden kazanamadık demek yanlış. nem, zemin, sıcaklık oyunumuzu etkilemiş olabilir ama rakip içinde geçerliydi bu. maçtaki yanlışlar doğru teşhis edilmeli. linnes'in kırmızısı atlandı, onun da dikkat etmesi gerekmekte. ayaklarımızı yere bastıran bir maç oldu. oyuncular ve havada uçan taraftarlar temkinli olmalı. yenilmemek günün belki de tek artısı bizim adımıza. lideriz. kasımpaşa maçı ile birlikte tekrardan kazanmaya başlamamız gerek.
  • 232
    maçın analizi önemli. antalyaspor'u en zor zamanında yakalamıştık. antalya iyi takım ama bu maçta çok etkisizdi. bizim kötü futbolumuza rağmen 3 pozisyon buldular. 1'i gol oldu. uzaktan şutlar dışında bir numara yapmadılar.

    puan kaybı olabilir. ama böyle olmaz. selçuk girdikten sonra hiçbir şey oynamadık. çok net. plansızlıktan kaynaklanıyor bu. kaleyi bulan 1 şutumuz var. o da gol oldu.

    antalya 1 tek şeyi doğru yaptı: oyunu kanatlara yayarak bizim presimizi bozdu. yine yaptık presi. ama daha çabuk yorulmamıza neden oldu.

    tudor'un 60. dakikada yaptığı akıllara ziyan değişiklik ile maç zaten o anda 1-1 olmuştu. 2-1 kaybetmediğimize şükretmek lazım. antalyaspor dışında biraz daha iyi bir takım olsaydı maç 1-4 bile bitebilirdi 60'dan sonra.

    selçuk bu takımda oynayamaz. oynamak da istemiyor zaten. 60. dakikada sahanın en dinamik ismi ndiaye yerine selçuk'u oyuna alıp bir de tutup kaptanlık pazu bandını vermeye bu maçta rıza çalımbay'ın bile gönlü el vermezdi bu maçta.

    bugüne kadar takımın tudor'u taşıdığını söylemiştik. ilk defa tudor'un sorun çözmesine ihtiyaç duyduk. ancak kendisi 95. dakikada frikik olunca gol atmış gibi sevinmekle meşguldü. maçın kaybedilmesinin nedeni tudor'dur. net söyleyelim. evet selçuk'un berbat performansı da bunda etken ancak selçuk'u oyuna alan tudor'dur. ben selçuk'un oyuna girmeye geldiğini görünce "eyvah" dedim. takım zaten çok iyi değildi o ana kadar. ama en azından oyunu dengede tutuyordu. antalyaspor ise risk almaya başlamıştı. yani 1 gol atsak iş değişebilirdi.

    ancak tudor'un hamlesi maçı aldı ve antalyaspor'a verdi. 60. dakikada illa selçuk' almak istiyorduysa oyundan çıkması gereken isim tolga'ydı. bence buna da gerek yoktu.

    alabileceğimiz bir maçtı. zira yukarıda da dediğim gibi antalyaspor'un da gol atası yoktu. ama adamlar neredeyse 10 tane korner kullandılar. geçen seneki takım olsa zaten çoktan ilk 3 kornerden 2 tane yemiştik. ama bu kadar kornerden 1 tane gol yenebilir. çok kızamıyorum. zira takım da dağıldı selçuk girince.

    velhasıl kelam gereksiz bir puan kaybı oldu. puan kaybından daha önemlisi selçuk'un yine takıma sokuşturulma çabasının bu puan kaybını getirmiş olması. buna devam edilecek mi? göreceğiz. maç 2-0 olsa ve dakika 85 filan olsa anlayabilirdim bu hamleyi. yine gereksiz olurdu ama anlayabilirdim.
  • 233
    ilk 3 maç ağzımıza bir parmak bal çalan takımın 4. hafta balonunun patladığı maç.
    görüleceği üzere takım ne olursa olsun, bu takımın pilotu olmadıktan sonra her şey boş. tudor'a dil dökmekten çenem yoruldu 60 dakika defans yapılmaz 1 gol yersen çıkarmaya zamanın kalmaz diye. bunu 10 yaşında cocuk bile görmüştür. herkesin gıpta ettiği hiç bir özelliği sergilemedi takım 90 dakika boyunca baskı yedi top bizim ceza sahamızda oynandı. ne bir kontratak ne bir pas oyunu ne oyunu sogutma hiç bir aksiyon yok. topla çıkamadık, pasla çıkamadık, top tutamadık, ilerde çoğalamadık, şut atamadık....

    linnes solda yapayalnız kaldı.
    tolga ortaya geçince yine çöp tolga, iki maçta çözmüşler adamı.
    selçuk için söylenecek söz yok, yokolup gidene kadar bağıra çağıra def edilmeli bu takımdan.
    belhanda'dan yana hiç iyi hislerim yok, sanki olmayacakmış gibi geliyor bana umarım yanılırım..

    maç kazanabiliriz, kaybedebiliriz ama bugün gördük ki tudor hoca falan değil.
  • 234
    böyle maçlar oynayacağız.başta hava sıcaklığı ve sahanın durumu maçın öyküsünü şekillendirdi. milli maç dönüşü olması, antalyaspor'un zor durumu...bu maçta maçın önünde pek çok faktör vardı.
    öte yandan 2'yi bulup maçı bitirmeliydik ve özellikle 60'tan sonra kendi alanımıza inanılmaz gömüldük. topa biraz daha sahip olup ilk yarıdaki tehditkar oyunumuza devam etmeliydik. aslında çok pozisyon vermesek de dediğim gibi hücum anlamında istenileni ortaya koyamadık.
    tudor'a gelince selçuk değişikliği tartışılabilir ama oyunun kaderini etkilediğini düşünmüyorum. sahada mental olarak düşmüş ve skoru korumaya çalışan bir takım vardı. ve zannetmiyorum ki tudor takıma kendi alanınıza gömülün desin. böyle anlar daha çok sahada futbolcuların önde olma psikolojisi ile skoru korumaya odaklanmasından kaynaklanır, ha tabii ki çözülmesi gereken bir sorundur, tabii zamanla, alışkanlıkla olacak bir şey bu.
    onun dışında sol tarafı çok daha etkili kullanmamız şart ve kesinlikle bu tür maçlarda geride beklerken rakip arkasına koşu atıp topla hızlı gidip bitirecek bir forvet lazım. ne gomis ne eren bu tipte oyuncular. feghouli'yi böyle kullanmayı denemeli tudor. ama feghouli de tam hazır değildi bu maçta.
    sonuç olarak çok takılmamak lazım diyorum ben de. dediğim gibi böyle maçlar olacak. tatsız bir maçtı o kadar. sakatlık olmaması sevindirici. onun dışında çok büyütülecek bir durum yok maçla ilgili.
  • 236
    sıkıcı bir maçtı.
    stadyum güzel zemin tarla gibiydi.
    anlaşıldığı kadarı ile hava çok sıcak ve nemliydi.
    galatasaray genel olarak önceki maçlara göre kötüydü.
    rodrigues istekli belhanda tutuktu.

    oyuncular için notlarım:

    muslera 8
    linnes 6
    maicon 6
    serdar 6
    mariano 6
    fernando 6
    ndiaye 5
    belhanda 5
    tolga 6
    rodrigues 7
    gomis 7
    denayer ?
    selçuk 5
    feghouli ?
  • 237
    çok moral bozucu bir sonuca sahip maç. kusura bakmayın da bu tudor varken bizim işimiz zor. adamın oyuna en ufak bir olumlu dokunuşu yok 4 maçtır. aksine bu maçta elleriyle hediye etti maçı.
    he takıma bakarsak orada büyük sıkıntılar. maicon bir kere kesinlike vasatın biraz üstünde. serdar zaten cam adam. denayer iyi niyetli ama yanına lider gerek o da maicon değil.
    bu maç gösterdi ki biz kazanmak için her maçı çok iyi oynamalıyız. oyuncular ilk 3 hafta yaptı bunu ama bu sefer antalya antidotumuzu buldu ve kilitledi bizi ve sonuç kaleyi bulan tek şut, 0 korner, topla oynama ve pas isabetinde de antalyanın gerisinde kalmışız. çok bariz ki henüz takım olamamışız ve kazanma alışkanlığı edinememişiz. bunlar oturana kadar minimum puan kaybetmemiz lazım. o zaman dek en ufak bir sallanmada çatırtılar başlar. çünkü tudor'un ve yönetimin kredisi sıfır!!! bu beraberlik ile tudor içerden yedi ve bize borçlu. bunu kasımpaşa maçında ödemezse faizi çok olur tahsilatı da acılı olur tudor efendi için.
  • 239
    son üç gündür içimdeki kıpır kıpır heyecan, bende yerini büyük hayal kırıklığına bıraktı. memleketim olmasına rağmen antalya, yenmeyi çok istiyordum çünkü çok ağır totem yapıldı fbjk medyası tarafından hafta içinde galatasarayımıza. suratlarına tokat gibi vuracak bir cevabımız olsun isterken, mıy mıy ve isteksiz oyunumuzla kalbim kırıldı resmen.
  • 240
    bu sıcakta, patates tarlasında iyi mücadele ettiğimiz ancak kötü oynadığımız bir maç oldu.
    galip gelemememizin bir çok nedeni var.
    tudor'un selçuk değişikliğinde ndiaye yerine bugün kötü olan tolga'yı çıkartmış olsaydı bence en azından skoru koruma konusunda bir adım daha önde olurduk.
    ikinci değişiklik zaten zorunlu değişiklikti laf edilemez, ancak üçüncü değişiklikte 75-80. dakikalar arasında gelmiş olsaydı en azından feghouli'nin top tutacak olması bizi az çok rahatlacak olmasını düşündüğümüzde bu durumda skoru koruma noktasında bir adım daha önde olurduk diye düşünüyorum. sonuç olarak oyun bittiğinde tudor'un değişikliklerini eleştirmek kolay ancak bu durumu da oyun devam ederken düşünmek tudor'un işi bunu yapmayı öğrendiği takdirde daha iyi hoca olacağı kesin.
    berabere kaldık, bence iyi oldu en azından medyanın daha ortada fol yok yumurta yokken bizi şampiyon ilan etmesinden bıkmıştım biraz daha sakin olurlar. bu puan kaybı ile futbolcularda da bir nebze daha silkenlenme olur daha çok mücadele edilmesi gerektiğini anlarlar.

    son olarak abv juventus asamoah'ı bırakmadın ya inş başınıza olmadık iş gelir bu hafta barça size en az 5 atar :(
  • 241
    havanın bu kadar sıcak olduğu, zeminin patates tarlası olduğu ve 2 haftalık milli takım arasından sonra antalyaspor deplasmanından beraberlikle ayrıldığımız için üzülmek ya da sağa sola saldırmak anlamsız. takımca çok tutuktuk ve hiç üretken değildik. 1-0'ı korumak istedik ama çok kısa bir dalgınlıkla golü yedik. korner sırasında hızlı kullanabileceklerini düşünüp uyumasak ikinci yarı pozisyon vermedik. bu dalgınlık olmasa maç 1-0 bitse böyle maç kazanmak da önemli diye yazılırdı burada. biraz gerçekçi ve sakin olmak lazım. bu kadar negatif etkenin olduğu maçtan 1 puan iyidir. ayrıca ndiaye neden çıktı deniyor ama ikinci yarı oyundan çok düşmüştü. biraz boş sallanıyor bence bu değişikliğe. asıl konu yedekten orta sahaya sadece selçuk'u sokabiliyor olmamız. asamoah gelseydi, sola linnes alınır asamoah ortaya geçerdi. bu nedenle sezon içinde bir çözüm bulamazsak buna bence devre arasında kesin bir orta saha transfer ederiz.

    tudor konusunda ise ikinci bir planı yok gibi. istediği gerçekleşmeyince çok da yaratıcı olamadı. belki de serdar'ın çıkması hamle şansını azalttığından yapamadı. ancak dediğim gibi ikinci yarı geriye çekildiğimizde hiç pozisyon vermedik. bence bunlar birer artı. burada ikinci yarı takım dinlenmeli, sürekli pres yapamaz deniyordu. işte bu maçta alan kapatarak hem de çok yorulmadan oynadık. kornerde yapılan hata bok etti tabi her şeyi.

    antalyaspor deplasmanında bu şartlarda 1 puana çok da üzülmemek lazım. haftaya içerde kasımpaşa'yı ezip kaldığımız yerden devam ederiz. belhanda'yı biraz daha aktif görmek tabi daha güzel olur bu maçta.
  • 242
    antalyaspor – galatasaray 1-1 ilk kayıp

    olur öyle, top bu diye konuyu kapatmak da mümkün ama madem köşemiz var yazalım. patron yazmamızı bekler.
    milli aradan sonra kayıp olabilirdi, oldu. antalya iyi hazırlanmış belli ki. rıza hoca dersine çalışmış. hep böyleydi zaten, futbolcuyken de rakiplerine çalışırdı, hocayken de çalışıyor.

    sezon başından bu yana galatasaray savunmasının üzerine bu kadar geldiklerini görmemiştim. sivas sadece çok pozisyon vermeden direnebilmişti ama üretkenlikleri yoktu. antalyaspor maçı ise başka türlü oldu.

    sebebini twitterda sordum ama kimse cevap vermedi, iş başa düştü. forvetteki üretkenlik eksikliği diye başlık atıp besyolarda bitirme tezi olarak sunulabilir.

    şöyle, belhanda’nın savruk ve dikkatsiz, hadi abartalım ciddiyetsiz oyunu savunmanın üzerine bu adar yük binmesine sebep oldu. belhanda galatasaray’ın forvetteki oyun kurucusu. iyi oynadığında, maça kendini verdiğinde müthiş paslar yaptığını daha önce gördük. ama bu akşam maça kendini vermemiş gibiydi. memleketine benzer bir iklimde oynadığı için duygusallaştı mı bilmem. ama sorunun mental olduğu kesin.

    en üretken olması beklenen adam standart performansının altında kalınca takımın omurgasında bir çatırdama oluyor.
    bir de buna tudor’un daha altmışlı dakikalarda ndiaye’yi çıkarıp selçuk’u alması eklenince puan kaybı alarm vermeye başladı.

    selçuk’un girmesinin takıma verdiği mesaj net. pas yapıyoruz, maçı rölantiye alıyoruz. daha önce defalarca böyle oldu. ve fakat skor 1-0 ve antalya bugüne kadar hiçbir rakibin gelemediği kadar üstümüze geliyor. selçuk’un oyuna girmesi çok erken oldu. 75-80 selçuk’un girmesi için uygundu. bunların hepsi selçuk’un performansından bağımsız. yine de 3 puanı takıma kazandırma şansı 90+5’te hem de iki kere selçuk’un ayağına geldi. bu iki şansı da o kadar kötü kullandı ki, o kadar olur. selçuk topun başına geldiğinde galatasaraylıların hepsi değilse de, milyonlarcasının atmasın açık mert korkusuz dediklerini tahmin ediyorum. selçuk da bunu biliyor ve o yüzden topu kimseye bırakmak istemedi zaten. golümü atayım şunları susturayım derdindeydi. eh, zihin böyle çalışınca topa iyi vurmak mümkün değil. mevzubahis çimlerin kötülüğü selçuk kardeşim, mevzubahis olan senin beyninde olanlar.

    puan kaybı elbette olacak. aykut kocaman takımı değiliz ki 16/17 yapalım. amma velakin sorunları görelim.

    bence tudor hocanın deplasman fobisi var. acilen profesyonel yardım almalı. sporcu koçluğunu bırakmasaydım yardımcı olmak isterdim, hem de ücretsiz olarak ama bıraktım. daha doğrusu daha önce bir hedef için söz verdiğim ve benim için özel bir sporcu dışında kimseye koçluk yapmıyorum. gayrimenkul danışmayım lan ben. ev almak, evini satmak isteyen, kiralık ev arayan, evini kiraya vermek isteyen varsa müracaat dm. twitter-captano. reklamımızı da yaptık. umarım patron telifden kesmez.
    tudor’un ndiaye’yi çıkarıp selçuk’u alması tamamen bu fobinin getirdiği panikten kaynaklı. bu sorun çözülmezse patlarız.

    hani fenerliler bile diyor ya, olum galatasaray bu sene feneri deplasmanda yener, bu sene o sene. bu işler düzelmezse fener stadında yine fena yaparlar bizi. gerçi galatasaray-fenerbahçe maçlarında asla mantık, teknik, taktik işlemiyor. defalarca gördük. belli mi olu, belki tudor başarır.

    mutlu günler dilerim sevgili okur.

    yazının ilk yayınlandığı adres : http://mevzubahis.com/...asaray-1-1-ilk-kayip
  • 243
    dersini iyi çalışan rıza hoca ve takımı ilk üç haftadaki galatasaray takımını durdurdu. her ligde böyle bir kaç hoca vardır. en olmadık zamanlarda büyük takımların puan kaybetmesi bu teknik direktörler yüzündendir. antalya eksikti ve buradan üç puan almak gerekti. hocamız rakibin işini kolaylaştırdı. oyuncu değişikliği konusunda oyundan düşmüş garry varken baduyu çıkarması ortasahanın direncini düşürdü. belki topa sahip olmak istedi. çünkü rakip topla çok oynamaya başlamıştı.

    hoca 1 puan iyidir havasındaydı ve buda oyunculara yansımış gibiydi.umarım gerekli dersleri özellikle böyle hocalara karşı çıkarıp takım için gerekli düzenlemeleri yapar. takımın bir kaç tane daha hücum planı olmalı. garry bu yükü tek başına kaldıramaz. o seviyede bir oyuncu değil. devreye girmesi gereken oyuncular olmalı ya da hoca buna göre yedek plan yapmalı.

    sahanın durumu, havanın nemli ve sıcak olması ve milli takım arası vs. bunlar bahane olur. hani idmanda acı çekmeli diyorsa böyle maçlarda da gerekli eksikleri bulup çözüm bulmalı. yoksa acı çekeriz. önümüzdeki kasımpaşa maçı içinde böyle bir durum söz konusu. çünkü kasımpaşanın hocası iyi çalışır dersini.defolarımızı bulan böyle adamlardan gerekli dersi çıkarmalıyız. açıkcası umutlu değilim gerekli dersi alacağımızdan.
  • 244
    bu oynadığımız futbolu başakşehir'e oynadığımız takdirde kaybederiz. beyinsizce yapılan top kayıpları, riskli bölgelerde yapılan gerizekalıca topuk pası denemeleri... çok eksilendim ama yine söyleyeceğim belhanda ile ndiaye en pahalı transferlerimiz olmasına rağmen en gereksiz adamlar konumunda şu an. bu ikisi yerine daha farklı oyuncular alınabilirdi. toplamda verilen 18 milyon euro boru değil.
  • 245
    kusura bakmayın ama bir muslera aşığı olarak bu puan kaybını muslera'ya yazıyorum, kredisi çok tabi bitmez ama artık bu yan toplara çıkması lazım, özellikle de 6 pas üzerindekilere, kedi canını yediğim çıkmıyor bunlara sanki tövbe etmiş yan topa çıkmaya, ilk kayseri maçında da çıkmadı yine yedik. neyse sağlık olsun.

    genel değerlendirme olarak takım çok isteksizdi, belhanda'yı kafasına silah dayayıp oynatıyoruz sanki, n'diaye-malum şahıs değişikliği felaketti zaten, fehouli çok geç girdi, linnes çok kötü maç çıkardı, tudor çapsızlık yaptı takım yaslanmışken ileri çıkartmadı öylece izledi vs. her şeye rağmen kazanabilirdik ama nazarlık olsun ne yapalım, yeter ki böyle isteksiz bıkkın bir oyunu bir daha görmeyelim.
  • 246
    yeni toplanan bir takım olduğumuzu ve milli takım arasının etkisini de düşünecek olursak açıkcası maç öncesi olası bir puan kaybını bekliyordum. sahanın bozukluğu, havanın sıcaklığı gibi etkenleri de dahil edersek alınan bir puan uzun lig maratonunda bence çok büyük bir kayıp değil. ilk dört maçı üç galibiyet bir beraberlikle geçiyoruz, vasat oynadığımız bir maçta yenilmemek önemli. ne real madrid ne de bayern münih bütün maçlarını kazanıyor, biz de kazanamayız, kazanamayacağız. gayet normal.
  • 248
    belki "iyi ki kazanmadık" dediğimiz bir maç olur diye umuyorum. inşallah hatalardan ders alınmıştır. evet sıcak, nem ve berbat saha futbolumuzu etkiledi. ama selçuk girdikten sonra takımın resmen oyundan kopup kendi ceza sahasına kapanmasının açıklaması değil bunlar. ligdeki bütün maçları kazanamayız elbette ama bu tür kolay puan kayıpları da şampiyonluktan eder takımı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın