resim
Younès Belhanda
Takım:Al-Shamal SC
Mevki:On Numara
Yaş:34
Boy:1.75
Uyruk:Fas
  • 1576
    ben kendisini her ahval ve şeraitte öven veya yeren iki tarafı da anlayışla karşılıyorum.

    ben de bazen övüyorum. çünkü:
    - kolay kolay soğukkanlılığını kaybetmiyor.
    - ince paslarıyla atak olgunlaştırıyor.
    - duran topları etkili kullanıyor.
    - ne yapacağı kestirilemiyor.

    bazen yeriyorum, çünkü:
    - soğukkanlılığını her daim korumaya çalışması hızlı oynaması gereken yerlerde "cool" takılıp oyunu yavaşlatabiliyor ve olası hızlı ataklarımızı kesebiliyor.
    - sürekli ince oynamaya çalışması basit top kayıplarına sebeb olabiliyor.
    - her duran topa gitmesi çok uzaktan gelmesini gerektiriyor bazen ve hem oyunun soğumasına yol açıp hem de onun gereksiz mesafe kat edip yorulmasına neden olabiliyor.
    - takım arkadaşları ne yapacağını kestiremeyebiliyor.

    görünen o ki, yunus öyle bir iki ucu keskin bıçak ki olumlu özellikleri çok kısa anlarda olumsuza dönüşebiliyor. yani aslında övülmesi ve yerilmesi hep aynı özellikleri sebepleriyle. bu yüzden ondan verim alabilmek hocanın işi ve çokça da psikolojik bir süreç.

    umalım ki bu gördüğü kırmızı kart kendisi için bir kafayı toparlama, bir dinlenme arası olsun. çünkü temmuzdan beri her resmi maçta oynadı; sneijder ve 10 numara krizleri onu yıprattı. biz de bu arada belhandasız bir takımın nasıl olacağını göreceğiz ve onun takımın oyun kurgusunda neler yaptığını daha iyi anlayacağız.
  • 1578
    22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçında gördüğü ikinci sarı kart bana göre de yanlıştır ancak maçın ilk yarısında valbuena'nın suratını yamulttuğu pozisyonda da kendisine sarı kart verilmeliydi.

    ilk gördüğü sarıda da net faul yapmasına rağmen topu yumruklaması bana göre disiplin cezası gerektiren bir durum. yönetim bu tarz hataları affetmemeli. neyse cezası kessinler. büyük bir maç oynuyorsun, sorumsuzluk kabul edilemez.
  • 1581
    22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçında iyice ayyuka çıkmıştır ki bu adamın bize zarar verme kabiliyeti yüksek. ilk hafta attığı gol dışında, östersunds ve 9 lig maçında hiç bir meziyetini net olarak göremedik. meziyetten kastettiğim, çalım, asist, şut gibi ekstra özellikler. yani bu adam iyi şut çeker, iyi adam eksiltir dediğimiz hiç bir iş yapmadı. sneijder'in gitmesini doğru bulan kesim tarafından doğal olarak ekstra bir sahiplenme var ama sanıyorum ki içten içe onlar da benzer hissiyattadır. eyvallah fizik olarak diri duruyor, pas oyununa nispeten katkı veriyor ama mevcut takımımızda bunlardan çok daha fazlasını görmeye ihtiyacımız var.

    takımdaki çoğu oyuncumuz yeni olduğundan huyunu suyunu açıkçası bizler de tam olarak bilmiyoruz, yeni tanıyoruz hepsini. derbi atmosferinde nasıl tepki vereceğini herkes sadece tahmin edebiliyordu düne kadar, malesef hayal kırıklığıyla sona erdirdi kendi adına. geri kalan oyuncularımız şu haftaya kadar bir tane hakemle, rakiple, tribünle dalaşmamıştı ve o tarz adamlar da olmadıklarını gösterdiler. belhanda bu görüntüyü de bozan bir adam olduğunu gösterdi, hakem kararlarına çıldırabilirsin, eyvallah ama özellikle valbuena'ya maçın başında yaptığı, bizim bu formayla görmek istemediğimiz bir hareket. ciddi manada kulağının çekilmesi ve hatta bir kaç maç kesik yemesi gerektiğini düşünüyorum. son eklemek istediğim ise, sneijder'in tırnağı olamaz...
  • 1582
    ikinci sarı kartının yanlış olup olmaması benim umrumda değil. 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçında küçük dağları ben yarattım tavırlarında gezersen, mal gibi sarı kart yersen, arkadaşların seni uyarmasına rağmen ilk yediğin sarı yüzünden cüneyt'e imkan tanıyıp oyundan atılırsan, sende zerre zeka yoktur. bu havaların montpellier'de falan söker. burası galatasaray.

    iki üç hafta kesilip sezon sonu derhal postalanması gereken oyuncu. galatasaray'da iş ciddiyeti olmayan oyuncu barınamaz. şampiyon olursak ki olacağız, şampiyonlar ligi'nde bu fas apaçisine hiç güvenim yok. ağır konuşuyorum çünkü kaç haftadır yaptıkları, eşeğin bir taraflarına su kaçırmaktır artık. oyuna hala tutunan galatasaray'ın 15 dakikasını çalarak ihanet etmiştir.
  • 1583
    dünkü 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı'na kadar kötü performansı modern 10 numara falan diye savunuluyordu, ben bunları avuntu görüyordum biraz. yani bu kadar skor katkısı kısır olan modern 10 numara falan olmaz arkadaşlar. attıgı kilit pas sayısı yüksekti evet. o iyi bak. valbuena kadar atmıstı istatistiklerde ama orda bir fark vardı. valbuena %85 pas isabeti ile oynarken bu arkadas %74le falan oynuyormus. yani bu az buz bir fark degil. cok düsük bu oran. yani cok pas hatası yapıyor cok.

    14 ağustos 2017 galatasaray kayserispor maçı'nda gomis'e bir asisti vardı. 'oha lan, adam ne guzel attı dedim'. sonra bir baktım linnes'i isaret ediyor. meger o pası linnes'e atmıs adam. ben orda 'eyvah' demistim iste. 'o pası linnes'e atan adamda cok yaratıcılık, oyun gorusu falan yoktur ama hadi bakalım' demistim. zaten ondan sonra da aman aman 1 pas daha attı, o da eylül 2017 antalyaspor galatasaray maçı'nda garry'e attıgı. baska akılda kalan pası yok.

    ama bence yine de sizler adamı çöp oglu çöp ilan edip abarttınız yine durumu. sakin. belli ki adamdan beklentiler revize edilmeli, kendisinden beklenen ve yapamadıgı islere de alternatif üretmeliyiz. ben halen kendisinin vurdumduymaz ya da gamsız oldugunu dusunmuyorum. kendisi teknigi ortalama olan, pasları ortalama olan, mücadele eden, yan topları, kornerleri cok iyi kullanan normal bir ortasaha. bunu kabullenip tepkileri de ona göre vermek lazım. adam çöp oglu çöp degil, idare ediyor iste. o kadar. 'eh iste'lik oynuyor geldiginden beri.
  • 1584
    birisinin kulağını çekmesi lazım. lakaytlığa tahammülüm yok. kendisinin 2. sarı kartı hatalı olsa da ilk yediği sarı kart saçmalık ötesidir. fenerbahçe'ye kaybetseydik sebebi kendisi olacaktı. hocasının da üzerindeki baskıyı arttırdı.

    tam bizim gol bulmaya yakın olduğumuz dakikalarda eksik kalınca 20 dakika savunma yapmak zorunda kaldık.

    bugün 2 puan kaybettik ama yarın daha büyüklerini kaybedebiliriz. biraz silkelenmesi lazım.

    (bkz: 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 1586
    ilk 9 hafta itibarıyla takımın performans olarak en kötüsüdür. bunu, burada yazılanın aksine sneijder ile kıyasladığım için bu şekilde yargılayarak yazmıyorum. sneijder, bu sezon bu tempolu oyunda 4 maç üst üste oynasa, 5. maçta muhtemelen kalp krizi geçirirdi.

    tudor'un sisteminde bu tarz bir adama ihtiyaç vardı anca bu adam belhanda mı olmalıydı o tartışılır.

    tekniği ya da kapasitesi için bir şey diyemeyeceğim ancak kusura bakmayın ama bu adam iki metreye pas atamıyor ya. har maç en az üç tane hiç abartmıyorum, kolay pozisyonda iki metreye atamadığı pas var.

    ilk kontrol dediğin şey, mustafa sarp'tan hallice. yahu sen nasıl teknik bir adamsın delikanlı. top, sert ya da yumuşak gelsin hiç fark etmiyor, %60-70 oranda o kontrol esnasındaki ilk dokunuşu öyle kötü yapıyor ki top ayağından bir miktar açılıyor. bazen direkt rakibe doğru gidiyor.

    tamam koşuyorsun, mücadele ediyorsun da arkadaş yani bu kadar top kaybını beş kişiyi çalımlarken yapıyor olsan anlayacağım ama her maç en az 5 top kaybını ya iki metreye atamadığın pastan ya da kontrol edemediğin toptan yapıyoruz.

    üstüne bir de lakayt. en olmayacak, en kötü tercihleri yapmak konusunda müthiş bir yetenekli.

    bütün bunları gol ve asist sayısından bağımsız söylüyorum. yoksa ndiaye gol ya da asist yapmadı ama kendisinden daha faydalı bence.

    bu arkadaşın çok belli ki mental problemleri var. en sevmediğim topçu tipi amk. mental problemleri, konsantrasyon sıkıntısı sebebiyle iki metreye pas atamayan topçu. ndiaye oynasın bir kaç maç yerine bence. bir de öyle deneyelim. ayrıca pozisyonundan bağımsız biraz fazla mı sarı kart görüyor onu da bilemedim.
  • 1587
    öyle bir intiba uyandırmıştı ki ilk 8 haftada; vurdumduymaz, iplemez, rahat. 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçından önce de bu denli rahat olmasının bizim için avantaj olacağını düşünmüştüm fakat kendisi bu rahatlığın bokunu çıkardı. lakayıtlık seviyesindeydi.

    maçı izleyen herkes 10. dakikadan itibaren kendisinin atılacağını görebildi. bir tudor göremedi. o kadar barizdi ki atılacağı. kendisini atmasa gider birine taban girer ama yine atılırdı. son zamanlarda bir futbolcunun bu denli atılacağının ortada olduğu bir maçı izlememiştim.

    birkaç hafta kesilip yerine ndiaye'nin oynaması gerekiyor. o zaman dikine gidebilen orta saha neymiş görürüz hep beraber.
  • 1588
    performansını yeterli bulmuyorum var bir eksik bir güdümsüzlük ama net olarak makul bir neden bulabildiğimi söyleyemeyeceğim, bir süre yedek kulübesine çekilmesi konusua katılıyorum.

    ama bazı şeylerin cılkını çıkarma konusunda nirvanaya ulaşmak için uğraşılıyor sanırım.
    hainmiş asalım o zaman ne diye besliyoruz.
    bazı kavramları kafasına göre kullanabileceğini sanıyor bazı arkadaşlar gerçi it osursa birilerinin vatan haini ilan edildiği bir ülkede normal karşılanabilir ama dünya üzerinde karşılığı yok,
  • 1590
    yeni transferler arasında en beğenmediğim futbolcu olmasına karşın saha içindeki tavırlarının yanlış değerlendirildiğini düşünüyorum. vurdumduymaz, lakayt olarak algılanan davranışları bence aşırı duygusal olması, beklentileri karşılamak için kendine baskı yapması ve futbolunu beğenmediğinde bu baskının stres ve yersiz agresiflik gibi kendisini olumsuz etkileyecek bir hal almasından kaynaklanıyor. bahsettiğim baskının taraftar tarafından yapıldığını söylemiyorum kendi kendine baskı yaptığını düşünüyorum. özellikle fenerbahçe maçı gibi atmosferi ve duygusu yoğun maçta bu yönü çok öne çıktı. daha profesyonel davranması gerekiyor aksi takdirde kendisinden faydalanamayacağız gibi duruyor. son olarak kendisine yapılan ''hain'' ve ''kötü niyetli'' suçlamasını kesinlikle kabul etmiyorum. azıcık aklı başında ve mantıklı yorum yapmak lazım. kötü niyetli olup hainlik yaparak neyi amaçlayabilir? bunun mantıklı cevabı varsa açıklayıverin de anlamlandırabilelim. her sinirlendiğinde veya hoşuna gitmeyen bir durum olduğunda bu kadar ağır yorum yapanları anlayamıyorum gerçekten.
  • 1591
    "hain"i dışarıda aramamak gerektiğini hakkında yapılan yorumlarda gördüğümüz futbolcumuz.

    22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçında;
    gördüğü ilk sarı kart yersizdi, doğru. ikinci sarı kart ise tamamen cüneyt çakır adlı tetikçinin icadıdır. pozisyonda kalecinin müdahelesi var, bunu penaltıya sebebiyet verecek bir müdahale olarak yorumlamayabilirsin, ki kasıtlı müdahale olsa dahi kesinlikle penaltı vermeyeceğini, niyetin sil baştan kötü olduğunu denayer'in kafa vuruşunda ve feghouli'nin pozisyonunda net bir şekilde gördük. diyelim ki penaltıya sebep olacak bir müdahele değil, o pozisyonda düşen topçuya sarı kart veremezsin. koşan adamın ayağına nizami müdahale etsen dahi düşer, insan olduğumuz ve iki ayağa, vücut dengesine sahip olduğumuz için durum böyle.

    uydurma bir sarı kartla futbolcusu oyundan atılan, üstelik fenerbahçe gibi bir rakiple derbi oynayan takımın taraftarından ne beklenir? hakemi bunu yaptığına, yapacağına imkan bulduğu, söz hakkı edindiği her yerde pişman etmesi. bizim bu diyarda ne oluyor? oyuncuna hain deniliyor. önce kulübenin, sonra da kapının yolu gösteriliyor. sonra da vay efendim, "gılıtısırıy kinitliniyır"! baya kenetlenmişiz ya ayrılalım da yapışmayalım.
  • 1592
    hala sneijder’in de bitik olduğu belirtilerek eleştirilen futbolcu. sneijder bu tempoyu kaldıramazmış falan filan. ben de diyorum ki kimse kusura bakmasın ama sneijder şuanki takımımızda belhanda’yı ve ligimizi üstüste koyup donunda sallardı. takımımızın en büyük problemi pozisyon üretmek ve biz bu işi en iyi yapabilecek futbolcumuzu yaka paça gönderip üstüne ne idüğü belirsiz belhanda’yı aldık. orta saha oyuncularımız dinamik ve rahatlıkla oyunu domine ediyorlar, ancak bu yaratıcı oyuncular olmadıktan sonra hiçbir işe yaramaz. ne kanatları besleyebiliriz, ne de gomis’i. belhanda geçtiğimiz haftalarda birkaç kritik pas verdiyse oynadığı pozisyon gereğidir, ancak kimse bana bu işi sneijder’in zerresi kadar iyi yapabildiğini söyleyemez, ki söyleyenin de samimi olduğunu sanmıyorum. hadi denedik tutmadı diyebileceğimiz bir oyuncu olsa tamam, ancak böyle bir durum da yok, galatasaray tarihinin en büyük bonservis bedellerinden biri ve üzerine kapı gibi sözleşme! selçuk’un astronomik ücretinden 1 sene sonra kurtuluyoruz sonunda zamanı geldi çok şükür derken gittik çok daha fazla parayı 4 yıllığına bu adama gömdük. bu gidişle fenerbahçe’nin krasic vakasını yaşayacağız, keşke yanılsam ama maalesef başka bir yol görünmüyor. ayrıca kendisinde ısrarcı olunursa tudor’un da başını yakacak.
  • 1593
    kendisini sene basından beri elestiren biri olarak - ki o zamanlar gerek sözlük, gerekse sosyal medya adamın aslında ne kadar modern oyuncu tipi oldugunu falan söylüyordu - insanların bu acımasız elestirilerini gördükce az kaldı fanı olacagım oyuncu.

    insan oyuncusuna bu kadar kolay 'hain' der mi lan? ne yapmıs bu adam? altı üstü bir derbide vasat top oynamıs, haksız yere oyundan atıılmıs, bir de valbuena ile gereksiz yere gerginlik cıkarmıs. bu kadar. bunun yüzünden 'hain' denir mi lan bir adama?

    baslayacagım bu sertliginize, yanar dönerliginize artık ya. 5 hafta önce 'selcuk kadro dısı bırakılsın kampanyası' yapıyordunuz, adam bir mac 60 dk iyi top oynadı, sonra gelip tudor'a 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahce maci'nda oyuna selcuk'u almadı diye sövüyorsunuz.

    yeter ulan yeter. 2 macta pasa ilan edip, 2 macta hain yapmayı bırakın artık. nasıl taraftarlarsınız ya? her puan kaybında gelip birinin kellesini istiyorsunuz, birini hain ilan ediyorsunuz, birinin kadro dısı bırakılmasını istiyorsunuz.

    vallahi siz egitilmezsiniz ya.
  • 1595
    takımımızda 10 numara mevkisinde oynayan fas'lı futbolcu.

    kendisi hakkındaki yorumları görünce okul yıllarım aklıma geldi, matematik dersinde o kadar kötüydüm ki millet basit problemleri çözerken bile onları sanki bir einstein gibi görürdüm. veli toplantısında annem "hocam çalışmıyor halbuki ki çalışsa matematiği çok iyidir" der bense içimden kıs kıs gülerdim. hayır kendimi biliyorum çünkü. belki de belhanda'da şuan kendisi için aynı şeyi düşünüyordur. israrla asıl belhanda bu değil, üzerine düşülse uçar kaçar gibi ifadeler kullanılıyor, gerçekten bu kanıya nasıl varıldı bilmiyorum ama belki de adamın maksimumu budur.

    ben de kendisinden umutluydum ve wesley ile kıyaslanmasına anlam veremiyordum ama yavaş yavaş umudumu yitiriyorum.
  • 1596
    sadece kendisinin başlığını okuyarak bile galatasaray taraftarının ne kadar ikiyüzlü ne kadar maymun iştahlı olduğu görülebilen futbolcu. bunu herhangi bir başka futbolcu başlığına bakarak da anlayabilirsiniz. 1-2 maç iyi oynayan oyuncu müthiş bir transfer olur, adamı getirenin eli ayağı öpülür, ronaldoyla kıyaslanır. bir sonraki maç açtığı orta asist, attığı şut gol olmazsa hain olur, yeteneksiz olur, boş beleş topçu olur. bu sene şampiyon olamazsak tek sebebi bu maymun iştahlı, doymak bilmeyen, kıymet bilmeyen taraftar yüzünden olamayacağız. tribünde tüm maç millete “bağırsanıza ulan *****” diyip de lay lay lay dan başka bi tezahürat yapamayan beyin fukaralarını da görüyoruz. benzer profil burda da aynı şekilde mevcut. önümüzdeki maç fernando bir topu kesemesin, muslera bir hatalı gol yesin burada onları da hain, yeteneksiz vs diye gömeceğinizi bilmiyor muyuz ? asıl suç sizde değil, sizi ciddiye alıp yok ya adam hain değil diye açıklama yapmaya çalışan bizlerde. rıdvan dilmen’e, tarafsızım diyip sürekli galatasaray’ı aşağı çekmeye çalışan yorumcu bozuntularına, sürekli algı yönetimi yapıp bizi düşürmeye çalışan pisliğe batmış insanlara laf ediyorsunuz. farkınız yok, siz kendinizi destek oluyor mu sanıyorsunuz ?

    not: lafların gittiği yerler ve kişiler çoğumuzun bir bakışta dikkatini çeken kişilerdir. diğer tüm galatasaray taraftarlarını tenzih ederim.
  • 1597
    22 ekim galatasaray fenerbahçe maçında atilmasinda tek sucu ilk sari karttadir. o da asiri hirstan oldu, ki dunden sonra onu bile tartisirim. ikinci sari kart ise tamamen tarik ongun - cuneyt cakir ikilisinin bir diger tetikciligi. analiz yapildi her kanalda, temas var bir, ustune belhanda topa bakarken ayagi kameni'nin ayagina basinca ikisi de dengeyi kaybedip dusuyorlar. burada belhanda'yi linc etmek; tarik ongun gibi bir koyu fenerbahceli tetikciyi aklamak ve mesrulastirmak olur. bu kirmizi da en az calinmayan penalti kadar komiktir.

    yahu daha bu ulkede dun* caner erkin denen adam hakeme o ve c'li kufuru suratina suratina etti, yetmedi golden sonra koyduk tarzi bir hareket yapti oyundan atilmadi. yine bu sezon icinde quaresma gitti hakeme omuz atti yere yuvarladi kart bile gormedi. bu ortamda belhanda'ya saldirmak basli basina yanlis. bu kadar aleni cifte standartin oldugu yerde futbolcumuza kim olursa olsun sahip cikalim. malum macta atilan fernando, mariano da olabilirdi ki cuneyt fazlasiyla zorladi ikisini de.

    ha bir sinir kontrolu vs. uygulanacaksa bu olabilir, fazla gergin macin bazi bolumlerinde. bu da muhtemelen istedigi cizgide performans verememesi.
  • 1598
    (bkz: #2268150)

    bu nedir ya?

    gerçekten böyle düşünen taraftarlarımız var mı?

    biraz düşünelim arkadaşlar, gerçekten burada paylaştığımız yorumlarımız sözlükten haberdar olan herkes tarafından görülebilmektedir. yani yazdığınız şeyleri insanlar okur, anlar buradan yola çıkıp galatasaray taraftar profili hakkında yorumda bulunur. ya da kişi bazında yazar hakkında yorumda bulunur.

    sadece bu mecrada değil, her zaman her yerde söylediğiniz, ağzınızdan çıkan kelimeler sizleri bağlar. bakın saygın bir insan olmak, lafı dinlenen bir insan olmak isterseniz, ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun, ilk önce mantık süzgecinden geçirin. hiç birini yapamıyorsanız, sizi kör eden, dilinizi tutamadığınız konular hakkında yorum yapmaktan kaçının. bu futbol olur, siyaset olur, balıkçılık olur, avcılık olur.

    şimdi gelelim yukarıda numarasını verdiğim entrye.

    belhanda kimdir?

    fas kökenli fransa'da profesyonel düzeyde futbol oynamış bu işten para kazanan biri.

    galatasaray'a ne zaman transfer olmuş? ve daha önce galatasaray ile kişisel bir problemi var mıdır?

    takımda daha ilk senesi hatta ilk ayları. daha önce hiç bir problemi olmamıştır, olamaz da.

    peki geldiği süre içerisinde galatasaray ile bir sıkıntısı olmuş mudur?

    hayır, aksine galatasaray'a nasıl bağlandığını nasıl ısındığını defalarca dile getirmiştir.

    peki belhanda ve diğer profesyonel sporculara sorar gibi düşünelim.( o arkadaşın bunu yapması lazım)

    her hangi bir profesyonel futbolcu, bu işten para kazanan, katı sözleşmelere imzalar atan, fifa tarafından hem kollanan hem gözetlenen bir sporcu,

    hiç bir sebep yok iken, takımına, dolayısıyla kendisine ihanet eder mi?

    bir futbolcu kötü oynuyor diye (ki görecelidir, bence iyi oynuyor, oyundan düştüğü anlar var) hain ilan edilebilir mi?

    yada kulağımızı tersten tutalım bir de şu yoldan düşünelim,

    bir futbolcunun ya da direk belhanda özelinde, kötü niyetli olduğunu nasıl anlarız?

    ben anlayamam, hatta daha geleli 5 ay olmuş bir sporcunun iyi niyetli mi kötü niyetli mi olduğunu kimse anlayamaz. saçma.

    ayrıca benim entrylerime değer verip, geçmişte yazdığım entrylere bakarsanız, selçuk inan ve yasin öztekin hakkında muhakkak hain demişliğim vardır. direk bu kelimeyi kullanmasam bile demişimdir. ha bu doğru mudur? 5 sene izlediğim bir futbolcunun yaptığı mimikten bile çalışmadığı, yapmak istemediği, takımı için çok kafa yormadığı, anlaşılır.

    ama geleli 5 ay olmuş, ve hainlik edecek, ihanet edecek, para kazandığı, taraftarlarca sevilen, istanbul'da mutlu olduğunu düşünen bir futbolcu hangi sebeplerden mutlu olduğu kulübe art niyet besler anlayamadım.

    demekki söylemesi kolay, ağızdan aniden çıkıyor ve sonra o kelimelerin esiri oluyorsunuz.

    eğer ben de ağzımdan çıkanları mantık süzgecinden geçirmeseydim, ilk düşündüğümü söyleseydim şöyle derdim;

    galatasaray'ın futbolcusu kötü oynasın diye pusuda bekleyen, ilk olumsuzlukta, teknik direktöre oyuncularına söven, eleştiren hatta hainlikle itham eden kişiler galatasaraylı değildir. bunlar aramıza sızmış fenerbahçeli ve beşiktaşlı art niyetli insanlardır.

    veya galatasaray'ın futbolcusu kötü oynasın diye pusuda bekleyen, ilk olumsuzlukta, teknik direktöre oyuncularına söven, eleştiren hatta hainlikle itham eden kişiler galatasaray'a hainlik etmektedir. bu taraftarlarımızın iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum, ego tatmini, günlük hayat stresini bu kişiler üzerinden atıyorlar.

    derdim. ama demem çünkü deli saçmasıdır.
  • 1599
    hain değildir fakat hadi cahil demeyeyim de kapasitesi "bu kadar" olan futbolcudur kafa anlamında. benim sevmediğim bir futbolcu tipi. hırs, asabiyet öyle daha maçın başında rakip takımın oyuncusunu tokatlamakla olmaz. takımını düşünüyorsan her şeyi planlı ve yerinde yapacaksın. sen öyle davranırsan suyun ısınır; takımına da bir sik kazandıramazsın.

    bu kapasite konusu bu kadarla kısıtlı da değil. açıklamalarında sürekli bir "büyük galatasaray taraftarı" minvalinde güzellemeler, romantiklikler. bildiniz o kafayı. çok örneklendirmeye girmeyeceğim. beyler 2017 be. anca facebook'ta "anti fb gs rh" tayfasının gazını alırsın böyle.

    galatasaray taraftarı'nın kalbine kazıdığı isimler hep taraftar için değil; takım için oynayan adamlar olmuştur. sadece şunu bilseniz yeter.
  • 1600
    klasikleşmiş galatasaray taraftarı davranışına maruz kalarak bir maçla göklere çıkarılan bir maçla yerin dibine sokulan on numaramız.

    neden şampiyonluk yolunda destek olmak varken inatla köstek olunuyor anlamıyorum.daha kaybettiğimiz bir şey yok en yakın rakibimizden 6 puan farkla öndeyiz. bu şekilde oyuncu kaybedersek nasıl şampiyon olacağız beyler lütfen.
App Store'dan indirin Google Play'den alın