resim
Younès Belhanda
Takım:Al-Shamal SC
Mevki:On Numara
Yaş:34
Boy:1.75
Uyruk:Fas
  • 10879
    yollarımızı ayıracağımız zaman kesinlikle helalleşmemiz, sarılıp güzel dileklerle uğurlamamız gereken oyuncu. hani ahı var ahı var diyoruz ya asıl ah bu adamda. bu adamı ne zaman kesmeye kalksak ilginç şeyler oluyor ve çok kısa bir süre içerisinde kendisine mecbur kalmış buluyoruz kendimizi. geçen sene seri'nin kırmızı kartı, gıda zehirlenmesi ve lemina'nın sakatlıkları, önceki sezon emre akbaba'nın sakatlığı, dün akşam etebo'nun 45 dakikada atılması, bi oyuncunun kesik hayatının her seferinde bu kadar kısa sürmesi kesinlikle normal değil.
  • 10881
    2020-2021 sezonu özelinde takım o kadar kötüdür ki kendisi abdurrahman çelebi ilan edilmiştir.

    vay galatasaray'ımın haline vah. bu adam bile kurtarıcı oldu ya artık ölsem de gam yemem. bırakın galatasaray'ı 21 takımlı süper ligde hiçbir takımın seviyesinde bir adam değildir. ama dünki halimizi gördükten sonra bu adamın bu kadar anlam kazanmasına da bir şey diyemiyorum.

    gerçekten leş bir kadromuz var ve bu adama da kızmak bu dakikadan itibaren anlamsız geliyor. yerinde olsam ben kötüyüm de diğer oyuncular messi mi ulan diye isyan ederdim.

    sorun belhanda sorunundan ziyade galatasaray futbol takımı sorunu noktasına ulaştı. ocak ayına kadar kanser olmaya devam, senlik bir şey yok belhanda. devamke.
  • 10882
    evrimsel psikoloji insanın düşünme davranışını kolaylaşırmak için kompleks olayları basitleştirmek için kurtarıcı ya da günah keçisi aradıgını söylüyor. her cevabı verecek bir mit ya da düşünmeden önümüze bakmamızı sağlayacak bir kural ya da alttaki nedenleri unutmamızı istememizi sağlayacak bir kötü lazım.

    2015-2017 arası çok kötüydük. sneijder de o takımın efsanesiydi. östersunds'a da elendik her şey üstüne ve sneijder de gitti. yerine gelen o işte anlattığımız günah keçisi sıfatını aldı.

    bir delilik hali yaşanıyor kendisine karşı. futbolda uzun zamandır böyle şey görmemiştim. bunun teknoloji ile alakası var tabii. 20 yıl önce olmazdı bu. her top kaybından sonra histerik krizler yaşanıyor sozlükte. dün çok nüktedan bir entry vardı başlığında. 15. dakika falan yine berbat oynuyor diye. ben de kendisini obsesyon yaptığım için hep dikkat ediyorum insan reflekslerini. adam 7. dakikada ilk top kaybında 'allah belani versin' yazıyor. nefret hali yani. galatasarayla beraber de değerlendirilmek istenmiyor. yeter ki gitsin isterse sonuncu olalım yazılıyor. iyı oynarsa ve başkalarının övdüğünü görürlerse diye gömülecek alan aranıyor.

    hayatına doğrudan dahli olmayan birine bu denli öfke, nefret duymak bana hep çok anlamsız gelecek. en buyuk gunah kecisi oydu ve olmayınca olmadığını da onlarca kez tecrubeledik.

    bu yazıyı neden yazdım? çünkü dün iptal edilen golüne sevinirken adamın ne kadar mutlu olduğunu gördüm. adam herkese sarıldı. sampiyon oldugumuzda da böyleydi. ya da dün gitfi isyan etti kart falan gördü saçma sapan. her şeye rağmen belli bir duygu yaşıyor buraya. ama taraftar ve yönetim el birliği ile söktü. dün hocanın açıklamaları gördüm o da tuy dikmiş.

    türkiye'de kazanan kültürü yok. kaybetme ve üzülmeye, arabeske dair yoğun ve mazoşist bir sevgi var. o yüzden en çok kazanan galatasaray taraftarının büyük bir bölümü sadece kibirden ve bilgisizlikten oluşuyor. acı ama gerçek. burada oyuna dair yazan ne kadar kişj varsa küstürülmesi de buna güzel bir gösterge.
    (bkz: 19 ekim 2020 galatasaray alanyaspor maçı)
  • 10883
    adamın bir ailesinden birisini öldürmediğimiz kaldı ama gol attığında yine taklasını atıp, deli gibi golüne seviniyor. bu adamın gamsız yaftası yemesine çok şaşırıyorum. herkesle tartışabilirim bu konu da bu adam musleradan sonra sahada en çok kendisini veren adam.

    yapabildikleri yapamadıkları bir kenara rezalet oynadığı maçta bile gidip topu alıp taça atıyor ama gidip o topu alıyor. sinmiyor, kaçmıyor maçta. sırf kendisine olan nefretten emre akbaba yerine koyuluyor bu sefer de emre akbaba'yı kaybediyoruz. evlatçılık deyip bu sefer de emre akbaba'nın rezalet performasını görmüyoruz falan. tam bir politik işe döndü. ancak kendisini her zaman daha fazla sahada görmek istiyorum.

    ayrıca dilimde tüy bitti ama bunu bir kez daha söyleyeceğim fatih terimin o bahsettiğiniz gegenpresse en uygun isim bu adam. pres yapmasını bilen tek adam bu takımda. etebo ile birlikte dönünce de büyük ihtimal belhanda - etebo - taylan ortasahası göreceğiz.

    kendisine çok sövüldü, çok laf edildi ama halen koşuyor halen kulağını tıkıp oyununu oynamaya çalışıyor. sezon sonuna da kadar da sahada olması gerekiyor. ondan sonra gitmesi şart ama bu evlilikten daha hayır gelmez ancak ben hep savunan tarafta olacağım kendisini.
  • 10884
    yorumcuyum diye geçinen sosyal medya tayfasının, fb medyasının, seyircinin ve yönetimin bin türlü saldırılarına, hakaretlerine ve küfürlerine maruz kalan, geldiğinden bu yana aldığı her kuruş burnundan getirilen oyuncu.

    aldığı para fazladır, azdır muhabbetine girmek istemiyorum. sonuçta adamla galatasaray yönetcisi sıfatlı kişilerin yapmış olduğu bir kontrat var. ve oyuncu bundan daha iyi bir sözleşme bulamayacağı için gitmek istemiyor.
    bu kadar üstüne gidilmesi, mundar edilmesi doğru mu?

    sanki kulübede selçuk - melo - sneijder veya xavi - iniesta oturuyor da belhanda'yı beğenmiyoruz. adama yapmadığımızı bırakmıyoruz.
  • 10885
    kendisinin futbolu sebebiyle savunulduğunu sanmıyorum. hafif sempatik tipiyle, müslüman olmasıyla ve milliyetiyle bazı kesimlerce toz kondurulmuyor bana göre. yoksa takım her iyi oynadığında en çok göze batan, her kötü oynadığında da bayrak tutan bir oyuncuyu övmek için ''taç atışını hızlı kullandı'' ''tepki görse de maçlarda çıkıyor(?!?!?!)'' falan demek futboldan bağımsız sebeplerden kaynaklıdır. ben eminim ki belhanda yerine zimbabwe'li sempatik tipi olmayan bir oyuncu olsa bu kadar savunanı olmazdı. belhanda'yı eleştirenleri ''ırkçılık'' ile yaftalayanlar asıl belhanda'nın kökenleri sebebiyle toz konduramıyor içten içe. bu malum kavme olan hayranlık ne yazık ki ülkenin yarısında mevcut.
  • 10887
    kendisini savunan veya savunmak zorunda hissedenlerin argümanlarında sorun olmadığını düşündüğüm oyuncumuz. çünkü bu insanlar sahada gördüklerine yorum yapıyor; oyuncunun uyruğuyla, yüzüyle, saçıyla ilgilenmiyor.

    oysa aksi görüşteki -naçizane gözlemlerime göre- çoğunluk; bu arkadaşa sövebilmek için argümansızca veya artniyetle saldırıyor. kendileri halihazırda, hatta takıma geldiği günden beri bu takımdaki en kaliteli ve en yaratıcı oyun kurucudur. ve sahada da göğsünde taşıdığı armaya duyduğu aidiyetten dolayı hırsıyla top oynamakta, zaman zaman öfkesini taşırabilmektedir. ama gel gelelim takımda gamsız denemeyecek iki yabancı oyuncudan birisiyken adam "gamsız" oluyor. işte bu durum da beni bu bahsettiğim çoğunluğun türkçe bilip bilmediğini veya kimseye açıklayamadıkları bazı sağlık problemlerinin olup olmadığını sorgulamaya itiyor.

    sonuç olarak kendisi kimilerine sosyoloji psikoloji gibi bilimlerin alt dallarında tez yazdırabilecek gözlem ortamını sunan bir oyuncudur.
  • 10889
    ırkı yüzünden savunan olabilir, fakat bir tane bile görmedim. ırkına yönelik küfreden çok gördüm. bu sözlükte de vahhabi nesnesi, çöl devesi, yararsız bedevi gibi pek çok entryyi bizzat raporladım.

    savunanlar kendisini sadece saha içi yüzünden savundu. sözlük yazarı olan ılgaz çınar'ın neden belhanda'nın gerekli olduğuna dair programında konuşması vardı, sadece taktik üzerine paylaşım yapan kaide'nin belhanda ile ilgili yazıları vardı daha bir dünya. hani onları da geçiyorum bu takımın hocası vazgeçemedi ondan. o yokken takımın oynayamadığı, yerine oynaması için ümit beslenen akbaba'nın o mevkiinin oyuncusu olmadığı, belhanda'nın çoğu zaman tek sorumluluk alan oyuncumuz olduğu gibi argümanları saymıyorum bile.

    ama sevmeyenlerin ise aksine bahanesi hep değişti. sneijder'in yerine gelmesi,forma numarası, ırkı, surat ifadesi, gamsızlığı, paragözlüğü, sadece feghouli'ye pas atması, takımdan gitmek istememesi, taraftara küfür etmesi, hırçın olması... sayamazsınız yav bitmez yani.

    maçın başladığını hakemin başlama düdüğüyle değil belhanda'ya maç başlığında edilen lanetle anlıyorum ben. ama maalesef arkadaşlar cidden çok üzülerek söylüyorum çünkü bir obsesyonu yıkmanın tahribatı eminim çok büyüktür; takımın en iyi orta sahası ve en istikrarlı 2 3 oyuncusundan biri. deal with it :(
  • 10890
    takımın en iyi orta sahası olmasına rağmen en çok eleştirilen oyuncusu olduğu için savunulan oyuncu.
    sürekli ırkçı söylemlerle saldırıldığı için savunulan futbolcu ki sözlük yönetimi bile bu konuda uyarı yapmak zorunda kalmıştı.
    ben bu adamın oynaması gerektiğini savunduğum için özel mesaj yoluyla yapılan hakaretlere maruz kaldım. arda, babel gibi çöplerin oynamasını savunanlar aynı hakaretlere maruz kalmamıştır mesela.
    özetle siz futbol dışı nedenlerle bu adama ya da bir başkasına saldırdıkça insanlar daha ateşli bir şekilde savunacaktır.
  • 10891
    kendisini bir türlü çok sevememiş birisi olarak hala merak ediyorum, bu adam 22 ekim 2019 galatasaray real madrid maçı'nda ne yaptı yahut yapamadı da çıkarken ıslıklandı ve küfürler yedi.

    1- maçın başında biri andone'ye biri babel'e 2 net pozisyon hazırladı (toplam 5 pozisyonumuz var zaten).

    2- oynadığı sürenin geri kalanında takımın geri kalanından daha az mücadele etmedi, top kayıpları yaptı ama seri de, nzonzi de, hatta stoperlerimiz de yaptı.

    3- kredisi az desek, o da tuhaf bir durum. belhanda, 2 şampiyonluğumuza verdiği katkıyı göz önünde bulundurursak, hatta süper lig 2018-2019 sezonu'nun 2. yarısındaki müthiş performansını da düşünecek olursak krediyi muslera dışında tüm oyuncularımızdan daha fazla hak ediyordu.

    4- maçta gol kaçırdı desek, kaçırdığı tek pozisyon çok da net olmayan, gol olması zor bir pozisyondu.

    5- süper lig 2019-2020 sezonu'nda o güne kadar felaket oynadı desek hangi oyuncumuz iyiydi ki? luyindama eylül'de toparladı, marcao da çok kötüydü o dönem. mariano, babel, feghouli, nzonzi, nagatomo, seri... muslera dışında hiçbiri sezona belhanda'nın çok üstünde başlamadı. biraz nzonzi ve biraz babel hariç. her şeyi geçtim bu adam kırıkla maske takarak oynadı o dönemde. bu da durumu açıklamıyor.

    dediğim gibi ben bir türlü çok sevemedim belhanda'yı. sebeplerimse yaptığı saçmasapan pas hataları ve doğru zamanda gidip bize bonservis kazandırmaması (özellikle 2019-2020 sezonu yaz transfer döneminde).

    gelgelelim kendisini o gün ıslıklayanlara ve küfredenlere karşı geç de olsa savunmayı borç bilirim. belhanda, kendisini ıslıklayıp küfürler yağdıranlara küfür edince olay iyice büyüdü ve kimse belhanda'nın o gün neden ağır tepki altında oyundan çıktığını sorgulamadı. belhanda'nın küfretmesinin çok hatalı olduğunu düşünenlere saygım var ama görüşlerine kesinlikle katılmıyorum. kendisine küfreden bir güruha küfürle karşılık verdi belhanda, kısasa kısas var. bizden kazandığı astronomik paranın içinde "yediği küfür bonusu" olduğunu da düşünmüyorum. ne kadar para kazanıyor olursa olsun, kimse kendisine sürekli küfreden bir gruba karşı sessiz kalmak zorunda değil. kaldı ki galatasaray değerlerini en iyi bilen insanlardan biri olan fatih hoca da o olaydan sonra belhanda'yı cezalandırmadı.

    haa ben de ekran başından belhanda'ya küfretmişimdir bol bol, ama gelip aynı küfürleri bana iade etse, "galatasaray taraftarı'na nasıl küfredersin?" edebiyatı yapmam.

    konuyu toparlamak gerekirse o gün belhanda'yı ıslıklayanlar, adaletten son derece uzak bir tutum takındılar görüşündeyim. taraftarı hiçbir zaman kutsal ilan eden birisi olmadım, sevdiğimiz renkler için yaptığımız fedakarlıklar bizi dokunulmaz kılmıyor. taraftarımız bana kalırsa yönetimde bile aktif olmalı (galatasaray taraftara açılmalı), ama taraftar da olsa kısasa kısastan üstün değildir. taraftar, belhanda'dan da bağımsız, herhangi bir x kişisine demediği lafı bırakmıyorsa aynı lafları yediğinde bunun kısasa kısas olduğunu bilmeli ve bu tepkisinden ötürü x kişisini hain ilan etmemeli.

    çünkü bu görüşün tersi de var, biri çıkıp "sen galatasaray taraftarına nasıl küfrediyorsun?" derse başka biri de çıkıp "sen galatasaray forması giymiş, bizi temsil eden oyuncuya nasıl küfrediyorsun?" diyebilir (ben katılmasam da).
  • 10892
    19 ekim 2020 galatasaray alanyaspor maçı‘nda hakemin marcao’ya yapılan net faulu vermemesinden kısa bir süre sonra hakeme itiraz ettiği için sarı kart gördü. o sırada kötü futbol oynuyorduk ve sahada isyan eden tek oyuncu younes belhanda oldu. hani o herkesin günah keçisi ilan ettiği, gamsız dediği belhanda. sahada aylar boyunca hatta yıllar boyunca bir sistem bile göremiyorsak sorumlusu oyuncular değil teknik ekiptir önce bunu anlayalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın