son yıllarda futbola gelen en güzel şey.
istediği kadar akışı bozsun(epl'de çok kısa sürede karar belli oluyor) en azından adaletin sağlanmasına katkısı oluyor. bu sistemi de bir takımın lehine veya aleyhine kullanmak da çok kolay ama artık bariz olan hatalar minumuma indi.
en azından yan hakemin insiyatifinde olan ve bu yüzden defalarca canımızın yandığı ofsayt pozisyonları artık canımızı yakmıyor. hakkımız neyse o.
penaltı, kırmızı kart gibi konularda hala bence yanlış uygulamalar olsa da yine de eskiye nazaran son derece doğru bir kullanım var.
bu yüzden ben sonuna kadar destekliyorum, daha da geliştirilmesi ve iyileştirilmesi kaydıyla.
----
yalnız
galatasaray futbol takımının bu sistem geldiğinden beri yapmadığı bir şey var ki bizi oldukça dezavantajlı duruma sokuyor.
maçlardaki rakiplerimiz ve direkt yarıştaki rakiplerimiz fenerbahçe ve beşiktaş kendi maçlarında özellikle ceza sahası içinde aldıkları en küçük temasta bile taklalar atıp, ayakları kopmuş gibi tepkiler verirken bizim oyuncularımız bir an önce yerden kalkma derdindeler.
"ağlamayan bebeye emzik vermezler" diye çok güzel bir söz var dilimizde. artık galatasaray futbol takımı oyuncularının bu konuda daha profesyonelce hareket etmesi, gerekiyorsa teknik ekip içinden bu konu hakkında eğitim almaları gerekiyor.
bizim oyuncunun eli rakibin saçına değer, 5 dk kafasını tutarak yatar yerde penaltı aldırır, eli yüzüne değer uf olur, yerden yere atarlar kendilerini kart aldırırlar. ayağına, vücuduna en ufak temas alan 794894 takla atar, penaltı kovalar. hakemlerimiz de malesef çoğu zaman oyuncunun tepkisinden etkilenerek karar verir, var'a çağırır.
süt bir takımız, temiz bir takımız ama ne ligimiz ne de dünya bizim kadar saf değil.
fatih terim ve ekibinin bu konu üzerinde durması gerekiyor. 3. yılı geçtik hala var'a uygun hareket edemiyoruz.