genel koordinatörü oğuz altay habertürk gazetesinden helin avşar'a grupla ilgili açıklamalarda bulunmuştur.
http://www.haberturk.com/...-manyagi-yapabilirizbu söyleyişi okuyup da kanına dokunmayan adam 'ben galatasaraylıyım, benim için en önce galatasaray gelir' demesin arkadaş. buradaki demeçlerden sonra bile hala ultraslan'ı savunan adama da ben hep kuşkulu gözlerle bakarım bu saatten sonra. hani ya cahil, bir boktan haberi yok, ya da o da bu rantın bir parçası derim. grubun başkanı '
tek adam'ın sözünden dışarı çıkılmaz, onun dediği kanundur, kimse onun emirlerine aykırı hareket edemez, edenin cezası kesilir, cezası da bir daha tribünlere girememektir' diyor resmen. dünyanın hiçbir yerinde böyle bir diktatörlük yoktur, kuzey kore dahil.
yahu nasıl içine siner gerçek galatasaraylı bir insanın bu laflar? hangi kafa, hangi mantık , hangi akıl bir kişiyi kendi istediklerine aykırı hareket etti diye tribünlere bir daha sokmama cezasını verebilecek kudreti kendinde görebilir? yahu biz galatasaray'a mı tapıyoruz, galatasaray'a mı sevdalanmışız yoksa bu rant odağının başındaki adamlara mı? kim bunlar ya? allah mı lan bunlar?
yıllardır bu rant odağı, şer yuvası grup gerçek galatasaraylıları baskıyla, şiddetle sindirdiler, tribünden uzaklaştırdılar. bu röportajda da bunu resmen itiraf etmişlerdir artık. 'götümüzü kesmesinler, aman laf söylemeyelim diye diye tiranlığa dönüşmüşler artık. benim canım sıkılırsa, kafam bozulursa maça gitmem, ultraslan da gitmez, tribünler bomboş kalır diye tehditvari konuşma cüretini bunlara kim verdi?
tribünde bunlara karşı çıkanları, farklı işler yapmak isteyenleri tekme tokat dövdürdüler elemanlarına, tribünlerden kovdular. sosyal medyada, sözlüklerde, forumlarda karşı çıkanları da 'klavye delikanlısı, çıkın siz yapın madem' diye sindirmeye çalıştılar, kısmen de başardılar. artık insanlar laf söyleyemez oldu, gerçekleri haykıramaz oldu. neden? çünkü klavye başından sallamak kolay, bu adamlar gece gündüz koreografi için çalışıyorlar, siz evde otururken'
bunların ağababalarından hiçbiri bir gece bile uykusuz kalmamıştır galatasaray için. üniversiteli galatasaraylıların emeği üzerinden prim yapmışlardır. bu adamlar olmasa o çocuklar galatasaray için koşturmayacaklar mı? reisleri söylüyor diye mi bu kadar emek veriyorlar, yoksa içlerindeki galatasaray aşkından dolayı mı?
ağabeylerimiz olmasa böyle rahat giremezdiniz maçlara, deplasmanlarda dayak yerdiniz. ulan siz gerçek galatasaraylıları kendi stadında dövüyorsunuz, kadıköy'de dayak yesek ne olur? 3 kere dayak yeriz, 5 kere dayak yeriz en azından onurumuzla yeriz. hiç olmazsa 1 kere de biz döveriz adamları, hep dayak yiyecek değiliz ya! sanki kendileri yakın dövüş ustası. 'tribün barışı' 'tribünlere barış getirdik' diye rantı paylaştınız diğer tribünlerin kangrenleriyle, siz onları kollarsınız onlar sizi. onlar sizi muhatap alır, sizden güç bulur, bak rakip takım taraftarı bizi temsilci görüyor diye, onlar da sizi aynı şekilde, parsayı götürürsünüz beraber.
yanarım yanarım da hala galatasaray taraftarı bunlara saygı duyuyor, reislerini allah gibi görüyor ve yaptıklarına ses çıkaramıyor ya ona yanarım. ultraslan denen oluşum olmasa galatasaray tribünleri olmaz diye kendini küçülten, onursuz insanlara nasıl dönüştük 10 yılda anlamak mümkün değil. yazıklar olsun.