---
alıntı ---
hani vicdan, hani adalet, hani allah korkusu!
futbol tarihimizin gelmiş geçmiş en büyük yüz karası olan demirören federasyonu ve kurulları futbolumuza incir ağacı dikmeye devam ediyor.
türkiye, mevcut tahkim kurulu kadar basiretsiz ve bulunduğu ve temsil ettiği makamı haketmeyen bir oluşum daha görmedi.
eyyamcılığın, ayyuka çıktığı, adaletsizliğin ve çifte standartın alenen ve fütursuzca sergilendiği bir noktaya geldik.
futbol federasyonu ve adeta fenerbahçe’nin bağlı kuruluşu gibi hareket eden, üyelerinin kimliği ve tıyneti herkesçe malum olan tahkim kurulu, saygınlığını yitirmiş ‘yüzüne tükürülecek’ duruma gelmiştir.
türk futbol tarihine sürdükleri lekelerle utanmadan yaşattıkları bütün skandallara rağmen
bulundukları makamı işgal eden, göreve geldiklerindeki ilk projeleri olan şike skandalının üstünü örterek yargı kararlarını bile hiçe sayma yetkisini kendinde gören, adalet ve güven ilkelerini ortadan kaldıran federasyon ve kurullarının kime ve neye hizmet ettiklerini her geçen skandalda bir bir izliyoruz!
bugün bizzat hakem raporlarıyla suçu sabit olan bir futbolcunun aldığı 12 maçlık cezayı "kusura bakmayın yanlışlıkla vermiş bizim çocuk" der gibi 4 maça indirenler, irkçılığı boş verenler, dün şike skandalini masa başı oyunlarla temizleyip kurtarıcı rolüne soyunanlardan başkası değil!
tahkim kuruluna soruyoruz:
1) galatasaray spor kulübü yöneticileri tescilli şike çetesinin hapisten yeni çıkmış mensuplarının yaptığı gibi ellerinde kasetlerle federasyon binasını basmadığı için mi böyle bir karar aldınız?
2) yalnızca tükürmekle kalmayıp sahaya federasyonu temsil etsin diye gönderilen hakeme bu ülkede hiç kimsenin kavgada bile cesaret edemeyeceği şekilde hakaret eden meireles kararında hakem raporunu değil “şıracı” yayıncı kuruluşun görüntülerini dikkate aldınız ve tükürüğün yüze yansımadığına hükmettiniz? felipe melo’nun tükürdüğünü hangi görüntüde gördünüz? göremediyseniz neden hakem raporuna itibar ettiniz.
3) şike sahaya yansımadı, mahkeme kararları kurul kararlarına yansımadı, meireles’in tükürüğü hakemin suratına yansımadı... peki aynaya baktığınızda kaypaklığın, yansımasını görüyor musunuz?
4) aldığınız kararda melo’nun tükürdüğü iddiasına dayanak olarak beşiktaş futbolcusu oğuzhan'ın tepkisini gösteriyorsunuz? o koltuklarda sizler değil de ilkeli ve tarafsız hukukçular oturuyor olsaydı, kendisine tükürülmediği halde tükürülmüş gibi davranarak hakemi ve kamuoyunu yanıltmaya çalışan oğuzhan'a ceza vermez miydi?
5) çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız? o çocuklar suratınıza gerçekten tükürürlerse onlara ne ceza vereceksiniz?
6) adalet duygunuz yok, vicdanınız yok, insafınız yok... allah’tan da mı korkmuyorsunuz?
7) mesleğinizi sorduklarında “hukukçuyum” demeye utanmıyor musunuz?
biz bu soruların cevaplarını biliyoruz. türk spor kamuoyu da gayet iyi biliyor. sizlerin de bir an önce bu cevapları görüp istifa etmeniz gerekiyor.
oğuz altay
ultraslan başkanı
---
alıntı ---