aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • 6576
    biraz nahoş bir benzetme olacak ama gerçekten kanserli kitle gibi bir oluşum, galatasaray'ın "karanlık tarafını" gösteren taraftar grubu. zaten topluluk olarak açıklamaları, duruma göre değişen tavırları mide bulandırıyor, bir de üstüne içlerinde bulundurdukları insanlar galatasaray isminin yanında anılmaya yakışmayacak insanlar. kriminali, yalakası, kabadayısı ne ararsan var.
    galatasaray'ı seviyorlardır, iyi hoş ama "sevgi böyle mi olur?" diye soruyor insan.
  • 6577
    yaşasın galatasaray’ı menfaatsiz sevenler diye slogan atıyorsan, yeni transferine tutturduğun o atkıda ultraslan değil galatasaray yazacak.

    kendilerinin aksine, hiçbir zaman tüm galatasaray taraftarını temsil edemeyeceklerini düşündüğüm oluşum.

    yine de; ultraslan yönetimi kurulduğu günlerle bugünü kıyaslayıp, kendilerini düzelterek gerçek galatasaray taraftarı çizgisine geri gelmeli.
  • 6578
    yıllar yıllar evvel bursa'da ünlü caddede takım atkısı işporta tezgahında satarken, galatasaray'ımızın atkılarına dokunurken ayrı bir keyif alırdım. üzerinde "forever galatasaray" yazılı atkılarım da vardı. "ultraaslan" yazılı atkı da satardım anca direkt galatasaray yazılı atkı çok başka hisleri bana yaşatır idi.

    evet, torreira karşılaması sırasında markanın asıl ismi kullanılmaması adına ultraaslan grubumuzu ben de eleştirsem de ama yaptıkları işi yine de tebrik ediyorum. gecenin bir saatinde, kolektif bir şekilde havalimanında transfer karşılamak güzel hareketler.
  • 6579
    ultraslan atkısı olayı cidden moral bozucu. ben de görünce çok sinir oldum. orada çekilen fotolar belki de dünyaya servis edilecek ama yazı galatasaray değil. bence markaya inanılmaz bir zarar bu. yöneticiler bu itibar kaybına nasıl izin verir? asıl önemlisi bir taraftar grubu taraftarı olduğu kulübe bu zararı nasıl yaşatır? bu kulübün çıkarlarını kendi taraftarının koruması lazım değil mi? kafamda deli sorular.
  • 6584
    tribün performansı konusunda uzun yıllardır olumlu adım atamayan dünyanın en büyük tribün oluşumu. kendi hiyerarşisi içinde, tribünü yönlendirme işini sadece devamlılık ve saygı çerçevesinde belli isimlerle sınırlandırmaları ne yazık ki günden güne eritiyor tribünsel performansı.

    kimse elbette bir maestro orkestra şefliği ayarında yönlendirme beklemiyor ama bu işlerde söz sahibi olanlar arasında bu işlerden hakikaten anlayan kişi sayısı yazı ile sıfır maalesef. devamlılık, fedakarlık, çaba elbette saygı duyulması gereken şeyler ama sadece bunlarla da olmuyor işte. günün sonunda tek düze, sıkıcı ve memur zihniyetinde bir tribün çıkıyor her maçta. sadece bağırmak için bağırıldığı zaman belki bir bloğu ite kaka bağırtmak mümkün olur ama stadın kalanının da katılmasını sağlayabilmek için dinamik, değişken ve olaylardan çok da kopuk olmadan gitmek gerekiyor.

    eski tecrübelerle de sabittir ki ne kadar güçlü olursa olsun, nerede ne bağırılması gerekiyorsa onu bağırtmayan bir kişi amigo olarak stada yön veremez. haliyle onun amigoluk yaptığı bölüm de stadı domine edemez. ultraslan yıllardır bu problemi yaşıyor aslında iç sahada ve bunu da stadın/salonun geri kalanıyla yaşanan soğukluğa yorarak biraz işin özünü ıskalıyor.

    belli konularda biraz esneklik ve katılım sağlamadan, o eski zamanlardaki gibi çok sesliliğe imkan oluşturmadan iş ne yazık ki birbiriyle aynı kafada olan bir avuç adamın ortak zevkinin maçın başından sonuna uzaklardan puslu bir uğultu olmasından öteye geçemeyecek...

    ayrıca ek olarak:

    (bkz: #3428017)
  • 6585
    herkes agresif tribün olmadığından şikayetçi son zamanlarda peki bu arkadaşların olayı agresif tribün oluşturmak değil mi en başta?

    her gelen transferin boynuna galatasaray atkısı yerine kendi isimleri ya da ilçe isimlerinin yazdığı atkıları asmayı biliyorlar ama maçlarda 90 dakika agresif tribün yapmaya gelince fıs mı yani!?

    tanım: galatasaray ve değerlerinde fazlaca uzaklaşan taraftar grubu.
  • 6586
    eski etkisinden uzak olmasının en büyük sebeplerinden biri 20 bin kişilik stadın yerini 52 bin kişiye bırakmış olmasıdır.
    10 yılı aşkın süredir yeni stadımızda bir kopukluk ve organizasyon eksikliği oluyor.
    haliyle ua her tribüne adam göndermek yerine sadece iki kale arkasına özellikle tek kale arkasına doluşuyor.
    günümüz seyircilerinin de futboldan daha ziyade sosyal medya ağırlıklı olması, ulan o kadar para verdik gelip iki maç seyredelim düşüncesiyle de sadece sahaya dalması gibi etkenlerde söz konusu olunca agresiflik falan ancak saman alevi gibi oluyor.
    eğer takım mağlup ya da istenilen skor yoksa sadece vuhuhuvhuvhuhuh diye bir uğultu çıkıyor.
    şimdi burada asıl soru şu.
    bu ultraslan'ı seviyor muyuz sevmiyor muyuz?
    hem artık bunlar uzaklaşsın gitsin kakalar diyoruz hem de nerde organizasyon nerde bağırış çığrış hak savunması diyoruz.
    böyle bir grup olmasa münferit olarak ne kadar sağlam organizasyon yapılacak ya da agresif tribün oluşturulacak?
    bireylerden bağımsız bir bütünü savunmak ya da eleştirmek çok mu zor?
    gerçekten bizler ne istiyoruz?
  • 6588
    kendileri öyle bir tribün önderliği yapıyor ki yönetim bazı maçlar öncesinde taraftarlara bayrak yerine jilet dağıtsın daha uygun bir atmosfer yaratılmış olur.

    iyice 2. - 3. ligde mücadele veren ilçe takımlarının deplasman otobüsündeki "yeni beste" adı altında arabesk şarkılardan uyarlanmış tezahüratlarıyla maçları katlediyorlar. adeta ellerinde kırmızı tuborg eşliğinde üstlerini başlarını çekiştire çekiştire bitik şekilde sallanarak tezahürat yapıyorlar. arena'ya spartacus'u çıkarsak bu tezahüratlarla rambo okan'dan dayak yer.

    paravan olarak ultraslan adını kullanan ultrarabesk.
  • 6589
    13 ağustos 2022 galatasaray giresunspor maçının belirli dakikalarında ufak tefek uyanışları olmuştur. maç boyunca agresif tribün maalesef yoktu. zaten takımın oyununu da bu etkiledi açıkçası. mesela maçta kazımcan karataş sol taraftan açtığı ortada haris seferovicin vurduğu top sonrası her iki oyuncuda tribünleri hareketlendirmek için ellerini yukarı doğru sallamaya başladı. televizyondan izlediğim için olabilir belki ama iki ihtimal var. ya sürekli aynı besteyi söylüyorlar. saldır galatasaray gibi. ya da uyumaya başladılar. gerçi bu iki ihtimal uyumaya eşdeğer de neyse.
  • 6590
    agresif biçimde rerere-rarara yapmayı öğrenmesi gereken grup. şunu düzgün yapmayı becerseler, veya bunu yapmayı idrak edebilecek zekaya sahip olsalar taraftar çok net ağırlığını koyabilir. şarkıyla türküyle tribün olmaz. örneğin, adanmış hayatların umudu güzel beste ama maç esnasında bunları bırakmaları lazım. bunlarla oyuncunu uyutursun. ama nerde bunlarda bunu akıl edecek zeka.
    cehennemi rakip için cennete çevirdiler, yazıklar olsun.
  • 6593
    maalesef stadi havaya sokamamaktalar. bunun sebeplerinden biri de taraftari uyutan marslari ve kendilerini diger galatasaray taraftarlarindan ustun gormeleri. onlar olmasa sanki bu takim bir hic gibi havalari var.

    bana kalirsa acilen kendilerine bir ceki duzen vermeleri lazim. taraftari uyuttuklarinin bu adamlara anlatilmasi gerekiyor. takimi havaya sokan marslar soylemeleri veyahut yeni marslar uretmeleri gerekir kanaatindeyim. top rakipten stadin isliktan inlemesi gerekiyor, rakipten top caldigimizda bi sevinc narasinin kopup bu enerjinin futbolcuya yansimasi lazim.

    mesela arkadaslarinizla beraber cok mutlu bi ortamda oldugunuzu dusunun ve arkadaslarinizdan birinin kotu bi mesaj aldiginin ve suratindan dusen bin parca oldugunu hayal edin. nasil ki sizin tum o enerjiniz kayboluyor bu da ayni.

    veya yine ayni arkadas ortaminda grup olarak hic sevmediginiz biri girsin kapidan. nasil ki tum isteginiz kayboluyorsa bu da aynu yahu.

    enerji, sinerji falan bunlar cok onemli seylerdir.

    ben size heya heya heya ultraslan ultraslan tezahurat yapmayin demiyorum hobi olarak yine yapin ama kazandigimiz kesinlesen macin sonuna dogru yapin diyorum.
  • 6595
    uyutucu besteler söylerler, takımı coşturamazlar evet bu eleştirilerde haklıyız fakat ıslık, hakemi baskı altına alma konuları diğer tribünlerin işi. bu arkadaşların bazıları zaten sırtı sahaya dönük diğerleri de beste söyleme derdinde bir zahmet diğer işleri de diğerleri yapsın. diğerleri daha çok kendi oyuncusuna küfür etme, ıslıklama yaptıkları için rakibe birşeyler yapmaya zaman kalmıyor. onlar da haklı para veriyorlar sonuçta. herkes haklı beyler.
  • 6596
    ultraslan'ı günahım kadar sevmesem de ultraslan dışındaki galatasaray taraftarlarının yeteri kadar takıma destek vermediği düşüncesindeyim. güney, doğu, batı 3 tane daha eşşek gibi tribün var. ölüm sessizliğindeler. derbi maçı, büyük maç olmadıkça buraların sesi ultraslan pas attıkça duyulur. sanki bütün galatasaray taraftarlarından bu grup sorumluymuş gibi davranılmamalı. acı ama gerçek bir maça gelmeseler staddan ses çıkmayacak.
  • 6597
    20 yıldır hafiften kafasını kaldıranı gördüğü anda üstüne dört koldan yüklenmek suretiyle tribünü tekeline almış bir grup olduğu için tribün atmosferinin tek sorumlusu olarak görülmeleri son derece doğaldır.

    blok 417'de bir grup münferit insan iyi tezahürat yapıyor ve taraftarın bundan haberi oldu diye sezon biter bitmez ilk iş ertesi sezon için doğu tribünden blok kapatmış bir gruptan bahsediyoruz. sen öyle yaparsan, ben de tribünün girişindeki büfede sandviçe gelen zammı bile ultraslan'a yazarım.
  • 6598
    deplasmana gidiyorlarmış yol çekiyorlarmış çile çekiyorlarmış da bu yüzden stadımızda istediğini yapabilirlermiş. oh ne güzel istanbul be. çekmesin kardeşim, böyle vandal olacaklarsa çekmesin. ses çıkarana karşı koca bir tribünce üstüne koşmayı bilen çoğu junkieden oluşan -içlerindeki düzgün armaya gönülden bağlı çocukları/adamların dışında- güruh. twitter'da orada burada en çok biz galatasaraylıyız nidaları atarlar, birileri kendilerini eleştirince galatasaraylı antrenör koç vs. olsa dahi cephe alırlar yuhalarlar. eski tribüncülerden kültürü nasiplenememiş ama statta ve bu grubun içinde önemli derecede söz sahibi insanlar vardır. aykırı ses çıkaranın kafasını ezmeye çalışırlar. biat kültürü önemli bir etkendir bunlarda.

    ultraslan diye bağırdıklarında sesleri nedense galatasaray diye bağırdıklarından daha çok çıkıyor. 1-0 gerideyken 75. dakikada başarılar gelir geçer diye ninni söyletenler galatasaray'ın başarısını falan düşünüyor olamaz. takımı en ateşleyecekleri yerde arabeskten yıkılıyorlar. çok istiyorlarsa haftanın bir günü açalım stadı, kendileri ninnilerini söylesin topluca rahatlasınlar. onlar olmadan ali sami yen'de gayet güzel baskı kurabiliyordu taraftar rakip takım ve hakem üstünde. boş yapmasınlar yani.
  • 6599
    parayı çıkar denklemden geriye sadece gerçek galatasaraylılar kalır.
    blok 417'dekiler bunlardan has galatasaraylıdır.
    stadda yuhalandıkları çok olmuştur, kombinem varken bunların başlattığı tezahurata katılmaz beklerdim arabesk bitsin diye. az da yuhalamamışımdır.

    boşuna gitmiyorlar deplasmana - çalışarak kazanılacak beyaz yaka maaşlarını katlıyorlar - sert kayaya çarpacaklar birgün muhtemelen. ülkeye adalet geldiğinde .

    2000li senelerde güzeldi, o zamanki ekibin bir bölümü eski okul vs arkadaşlarımdı. sonra yozlaştı ve ranta yenik düştü.
  • 6600
    kuruldugu gun ile gunumuzdeki hali arasinda cok fark bulunan taraftar kitlesi.

    best, avrupa, uni, bh (boys of hell), lise tayfa, hell, uğruna, esenler, kartal, çağlayan, güngören, beylikdüzü, eyüp sultan gibi alt grupları vardır.

    ılk bilinen kareografisi meshur only you'dur. kapalinin kemik tayfasi o gun isin icindeyken, bugun ultraslan'da kim var kim yok cok karisiktir.

    (bkz: sanayi)
    (bkz: parseller)
    (bkz: nord commando ultra)
App Store'dan indirin Google Play'den alın