• 23
    ülkemizin ekonomik durumu ve yaklaşan genel seçimler nedeniyle seçim ekonomisine geçileceği gerçeklerinden hareket edersek bankalar birliği ile olan anlaşma derhal imzalanmalıdır. eski deyimle, seçim sath-ı mailine girilmesi ile dövizin ne olacağını müneccimler bile tahmin edemez.

    ayrıca covid-19 nedeniyle, mayıs ayında olağan genel kurul yapılması im-kan-sız. kanaatimce yıl sonuna kadar da hatta belki 2022 mayıs ayına kadar yapılamayacaktır. bu da ek bir yıl demektir. böyle bir durumda bankalar birliği ile yapılandırma anlaşması genel kurul sonrasına bırakılırsa 2022 mayıs ayındaki döviz kurundan anlaşma yapılacaktır.

    2022 mayıs ayında döviz fiyatları düşer deniyorsa beklenmeli, yok yükselir deniyorsa derhal imzalanmalı. bence derhal imzalanmalı.
  • 211
    rahmetli başkan mustafa cengiz yapılandırma yaparken politika faizine göre oran belirlemişti.
    bir ara %9 civarında faiz öderken rakiplerimiz %20’nin üstündeydi.
    bizim faiz oranımız şu an için %50 civarındadır.
    yani bizim bankalar birliği anlaşmasından çıkmamız biraz zaruri.
    ayrıca herhangi bir uefa denetimine takılmamak adına da finansal borçları temizlemek çok önemli.
    rakiplerimize bir kolaylık sağlanacağını düşünmüyorum çünkü doğru örnek varken kimse yanlışa tevessül edemez.

    edit: guase uyardı fenerbahçe’nin de faiz oranı sabit değilmiş.
  • 307
    dursun özbek’in florya’yı satmak için uydurduğu söylemdir bankalar birliğinden çıkmak. hiçbir zaman bizim için elzem olmamıştır ya da öncelikli değildir. sadece daö’nün önceliğidir. daha inşaat halindeyken kemerburgaz’da antrenman yaptırması rezilliğinin nedeni nasıl ki bir an önce florya’yı peşkeş çekmekse, bankalar birliği anlaşmasının ortaya atılması da aynı işi maskelemektir.

    yoksa galatasaray elini sallasa 70 milyon euro bulur ve çıkar. ama kötü niyetli ve ileriyi göremeyen şahıs, yapmayacağı şey için bir de rakiplere yol gösteriyor bu şekilde. bu arada çıkmamak daha iyi. en azından borçlar ödeniyor. yoksa kulüp içindeki hainler zaten o paraları bozuk para gibi harcar, savurur, kulübü bitirir.
  • 227
    şahsen çok az şey için bu kadar net konuşurum.
    şu an çiftçiye 1 lira kredi verilmiyor, 1 milyon tl ev kredisi için başvursanız 4 milyon geri ödeme talep ediliyor ve onu da ödeyeceğim deseniz bile kredi çıkma ihtimali %25 . işletme kredisiymiş yeni yatırım yapmak için krediymiş hiç girmiyorum bile.

    piyasa nakit paraya ulaşmak için resmen çile çekiyor ve bu nedenle bankalara kin kusuyor (aslında onların suçu değil ama onlara patlıyor) bu durumda çıkıp “aman efendim taraftarlar bize kızar” diye kimsenin kredisi affedilmez. tasarruf tedbirleri adı altında memurun servis ihtiyacı bile durdurulma seviyesine gelmişken “yukarıdan” da böyle bir talep iletilmez. bunu isteyen kulüp antipatik olduğuyla ve aldığı tepkiyle kalır.

    özetle en az 2 yıl kimse kimsenin borcunu değil affetmek 1 kuruş indirmez. 2026 yılına kadar böyle devam sonrasını bilmem.
  • 295
    ilk çıkan takımın trabzonspor olduğu iddia edilen yapılanma.

    doğru düzgün transfer yapamayan, onuachu için aylarca para olmadığından kapısında bekleyen trabzonspor'un kasasında boşta 2.7 milyar tl yani güncel kur ile 70 milyon euro olduğuna inanıyorsanız çok ilginç.

    bu parayı bulabilmelerinin tek yolu trabzon ilini ipotek ettirmeleri. bu parayı kimse trabzonspor'un yüzü suyu hürmetine vermez. öyle çıkıyoruz dedik çıktık denebilecek bir meblağ değil bu. koskoca ali koç çıkamamış trabzonspor nasıl çıksın.

    en merak ettiğim borsaya kote bir şirket kafasına göre ben çıktım nasıl diyebiliyor. ortada kaynak yok. tamam bizimkiler olayı fazla uzattılar ama ben bu işi çok merak ettim açıkçası.
  • 201
    --- alıntı ---

    murat sancak: “öğrendiğim kadarıyla galatasaray 1 ay içerisinde bankalar birliği anlaşmasından çıkacak ve tahminimce diğer kulüplerle makası açacak.”

    --- alıntı ---

    boey'den gelen paranın peşine düşenler için güzel haber. o paraya adam almadığımız için takıntı yapılmıştı. hala daha ara ara görüyoruz bunu. geçmiş olsun.
  • 6
    2020-2021 sezonu sonunda ffp denilen illetten kurtulacağız diye sevinirken sevincimizi kursağımızda bırakan yapılanma. takımımızın bankalar birliği ile yaptığı borç yapılanması yenilendi. eski haliyle bazı sıkıntıları olan antlaşmayı daha uzun bir sürece yaymayı başarmışlar. dikkat çeken kısımsa; 2021-2022'de gelirlerimizden %25'ini faize, 2022-2023'ten itibaren ise gelirlerimizden %50'sini borç ödemeye ayıracağız hatta yeterince bir meblağ ayrılamaz ise %75'iyle borç ödeyeceğiz, terim'in neden bir an önce sözleşmesi sona eren yerlilerden takım iskeleti kurmak istediği belli oluyor. birkaç yıl içinde bonservis ödeyip transfer yapma ihtimalimiz daha da düşecek.

    galatasaray'ın bankalar birliği anlaşması 2+7 yıl olarak yeniden planlandı.

    --- alıntı ---

    işte yeni anlaşma!

    ilk olarak galatasaray sportif aş genel kurulu’nun önüne gelen bankalarla “yeniden yapılandırma” anlaşmasının detayları verildi. kulüplerin 2 yılı ödemesiz bile olsa toplamda 9 yılda ciddi bir şekilde kemer sıkma politikası uygulayacağı görüldü.

    kulüplerle, konsorsiyum dahilinde bulunan bankalar arasında yapılacak yeni anlaşmanın en temel maddelerinden biri de, dernek ile şirketin finansal olarak ayrışması... yapılan yeni anlaşmaya göre, futbol dışındaki branşları yöneten derneğin, kendi gelirleriyle faaliyeti sürdürmesi istendi ve dernek finansal borçlanma yasağına tabi tutuldu.

    1 milyarlık borç

    anlaşmayı ilk olarak genel kurula sunan galatasaray spor kulübü’nün sportif aş’ye 31 ağustos’ta yapılan açıklamaya göre 1 milyar 68 milyon lira borcu bulunuyor. sarı-kırmızılılarda futbolu yöneten şirket, geçen yıl bu borçlanmadan dolayı 153 milyon lira finansman geliri elde etmişti. şimdi yeni sezondan itibaren taraflar birbiriyle ayrılacak.

    yüzde 20 tasarruf

    2021-22 sezonu için futbol giderlerinde bu yıla kıyasla en az yüzde 20 tasarruf edilmesi aranacak. dolayısıyla bu sezonki masraflar en az 5’te bir oranında azaltılmış olacak.

    % 50’si ödemeye

    ödemenin ilk yapılacağı 2023-24 sezonunun başlangıcından itibaren bir önceki yıldan elde edilmesi öngörülen sabit gelirlerin (yayın, sponsorluk-reklam, isim hakkı, gişe, ticari ürün vb.) toplamının en az yüzde 50’si konsorsiyuma (ana para+faiz) ödenecek.

    olmazsa % 75

    2022-2023 sezonunun başlangıcından itibaren bir sezonda elde edilen değişken gelirlerin (transfer ve uefa gelirleri v.b.) yüzde 50’si de borç ödemesinde kullanılacak. ancak bir önceki sezon “finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi”nde yer alan nakit akış ve ödeme protokolüne uygun gelir oluşmadığı durumlarda değişken gelirlerin yüzde 75’i borca gidecek.

    yüzde 25 faiz

    2022-23 sezonunda asgari 2021-22 sezonunda elde edilmesi öngörülen sabit gelirlerin yüzde 25’ine tekabül eden tutar faiz olarak tahsil edilecek. söz konusu tutar, öncelikle 2022-23 sezonunda elde edilen değişken gelirlerden karşılanacak.

    öncelik vergiye

    kulüp gelirleri, öncelikle vergi ödemelerinin yapılmasında kullanılacak ardından da konsorsiyum borçları ve kulüp operasyonel giderleri sıralamasıyla kullanılacak.

    --- alıntı ---

    kaynak: nevzat dindar https://www.milliyet.com.tr/...yeni-anlasma-6380774
  • 170
    çıkmak için eksik takımla oynadığımız borç yapılandırma anlaşması. bu yapılandırmanın detaylarını şurada anlatmıştım:
    (bkz: #3348005)

    anapara ödemeleri bu borç yapılandırmasını zorlu bir hale getiriyor, bağlantı verdiğim entry'de dediğim gibi anaparayı çevirmek esas amaç olmalı. ama diğer yandan bu anlaşmanın faiz oranı piyasada bulacağımız alternatiflerden çok daha düşük.

    dolayısıyla benim anlamadığım, bu anlaşmadan çıkmanın finansal gerekçesi nedir? her sene gerçekleşen ödemeleri gerçekleştirmek istememe arzusu mu? finansal bağımsızlık mı? galatasaray finansal bağımsızlığına sahip olsa ne olacak? dernek üyelerinin seçtiği yönetimler kulübü bunca senelik idari başarısızlıklarıyla bu finansal çıkmaza getirdikleri için bu anlaşma var. bu anlaşmadan çıkınca tlref+1(veya 1.5) faizle finansman bulabilecek miyiz? bulamayacağız. yine borçlanacağız ama daha fazla faiz ödeyeceğiz. daha fazla faiz ödemenin galatasaray'a katkısı, faydası ne olacak? anlaşmanın bilmediğimiz, şeffaf olmayan maddeleri mi var? yoksa yönetim bir şekilde artık borçlanmayacağımızı mı düşünüyor?
  • 14
    1. teorik olarak çok güzel anlaşma.
    2. pratik olarak bizim için iyi olmayabilir.

    şöyle açıklayayım;
    öncelikle anlaşmanın ilk hali de bizim için çok kötü bir anlaşma değildi bu hali de. çünkü diğer kulüplerde olmayan ama bizim elimizi rahatlatan riva arazisinden gelecek bir nakit var (en kötü senaryoda 600m iyi senaryoda 1 milyar tl gibi bir para) ve biz mevcut anlaşmada olan ve son yılda yapılacak büyük balon ödemeyi bu para ile yapabiliyorduk. sülalemiz rahat modunda olmamızın nedeni buydu.

    bu borcun 10 yıla yayılmasını isteyen biz değil fenerbahçe. (aslında 15 ya da 20 yıl istediler ama yok artık lebron james dediler) çünkü adamların 10 yıllık varı yoğu temlikli ve o borç taksitle falan ödenmez petrol bulurlarsa ya da ali koç tüm varlığını aktarırsa anca. konuya dönecek olursak onlara böyle bir kıyak yapılırken biz tüm nakitimizi niye verelim ?

    hiçbir şeyden anlamıyorsan bile koy bankaya yıllık faiz geliri bile çoğu anadolu kulübün bütçesi kadar olur. mevcut anlaşmanın ödemelerinin bir kısmını bu şekilde yaparsın.

    benim asıl anlamadığım bizim riva'dan gelecek kaynak gibi bir akışları yokken trabzonspor ve bjk'nin bu anlaşmaya neden imza attıkları. benim gördüğüm kadarı ile ödemelerine imkan yoktu. bu gelişmeyle birlikte bu iki kulübün mevcut anlaşmalarıda aynı şekilde revize edilecektir.

    ek olarak (ffp çok masum niyetlerle getirilmiş bir sistem değil ama o buranın konusu değil) ffp dahil her türlü kısıtlama bizim gibi kulüplerin zararına değil yararınadır.

    teorik olarak özet bu. borcumuzu taksit taksit öderiz nakitimiz cebimizde kalır yine diğer kulüplerden çok ama çok daha rahat oluruz.

    ama işin pratiği benim aklımı bulandırıyor zira önümüzde bir seçim var ve muhtemelen başımıza "kurumsal" liseci kenelerden oluşan bir yönetim musallat olacak. hatırlayın riva'dan gelecek para netleşmeden başkanlıkla ilgili tek cümle kurmayan bu adamlar riva'da satışlar patlayınca tek tek ortaya çıkmıştı.

    şimdi eski anlaşmada o balon ödemeyi hangi yönetim gelse seve seve ödemek zorundaydı ama şimdi bu 10 yıla yayıldı ve bizim elimizda 1 milyar tl var : ) sizce o para ne olacak ? neyse bu adamları az çok tanıyoruz ama yine de kötüyü çağırmayalım.

    o nedenle bi tarafım keşke bu anlaşma olduğu gibi kalsaydı ve riva'dan gelecek para olduğu gibi o balon ödemeye gitseydi diye düşünmeden edemiyorum.

    düzenleme yapıldı.
  • 66
    taraftarlarımızın net şekilde anlayamadığı anlaşma.

    çünkü ffp'de yeni alınan yıllık gelirin %70'ini harcayabilirsin kararına ek, yılık ödenecek 300 milyon liralık faizleri olan bir anlaşmaya rağmen hala küçülmenin kötü bir şey olduğunu konuşabiliyoruz. euro kurunun 15-16 lira olduğu bir ülkede sporun evrensel para birimine karşı kazandığın anda 15'e bölünerek küçülen bir geliri yönetmek kolay değil. dövizin 2-3 lira olduğu, ffp esnekliğinin olduğu ve istediğin gibi makbuz karşılığı kasaya para koyup çıkardığımız günler geride kaldı artık. bugün kasaya 50 lira bile koysa bir isim bunu almak için 7 yıl beklemek zorunda.

    futbol yönetimi ülkede kurumsal olarak yapılanmak zorunda. denk bütçeyle ilerlemek tek çıkar yol. adı küçülmeyse, küçülme. ama yıllık 2 milyon euro maaşlar geride kaldı artık. oyuncu satmadan harcanabilecek bonservisler, imza ücretleri bol keseden satılabilecek bonuslar geride kaldı artık. kalmak zorunda. her alanda kurumsallığa geç kavuşan ve hala da pek çok sektörde kurumsallığa kavuşamamış bir ülkede kara balta futbol düzeninin gidebileceği yer maksimum bu kadardı zaten. deniz bitti.

    seneye * şampiyon 4 ön eleme oynuyor ucl için, konferans ligi grupları için bile 3 ön elemeden geçmek zorunda ligde 2-3. sırada yer alan takımlar. ne için büyüyeceksin? ya da kim için?

    futbolunu nadasa bırakıp kurumsal olarak yapılanmadıktan sonra bu şekliyle sürdürülebilir değil.

    tek parti chp dönemi atıfı gibi her fırsatta lise kavramına sürekli küçük olsun bizim olsun yaftasını vurup cumhuriyetin en doğru işleyen demokrasi mekanizmasını görmeyenler çözümü kulübün kapısından hiç geçemeyecekleri rus oligark monarşi düzeninde mi arıyor?

    yapmayın allah aşkına. galatasaray taraftarın olacaksa şuan ki düzen size bir gün zorda olsa üye olabilme hayalini kurdurduğu içindir. bu daha da kolaylaştırılabilir bir gün. ama biz ona sahip çıkmazsak istediği gibi keyif düzecek oligark mı dersin, arap şeyhi mi dersin yoksa konsorsiyum mu dersin yürütecek birileri çıkar elbet. o zaman da sadece baktığınla kalırsın.

    edit: imla.
  • 47
    adı üstünde borç yapılanması.

    yani birileri kulübü borca sokmuş. rahmetli mustafa cengiz bu borcu yapılandırmış. kendisi kulübü daha da borç batağına sokmuş mu? sokmamış.

    genel kurul da genel kurul.

    bakalım o genel kurul dursun özbek yeğeninin ve kardeşinin otel faturalarını kulübe ödetirken ne yapmış? cengiz başkan o borçları geciktirince bile yemediği laf kalmamışken kimse genel kuruldan bahsetmesin. adam kulübe haciz yollayacaktı. şimdi burak elmas deniz düşen yılana sarılır misali gidiyor adama sarılıyor. malesef bu kadar aciz durumda kulüp. neyi anlamıyorsunuz tam olarak?

    borç meselesi tam da suna benziyor. lahanayı yerken kıtır kıtır sapına gelince me
  • 311
    galatasaray'ın seviye atlaması için en önemli adım bu yapılanmadan çıkılmasıdır. osimhen'in bonservisini almak gibi vakalar titretse de içimizi, galatasaray'ın geleceği için, 10 sene sonrasının osimhen'inin bonservisini de konuşabiliyor olmak için çıkmamız şart. teknik ekip ve kadromuzun temel taşlarını korudukça, bu yükten kurtulursak bambaşka bir noktaya geleceğiz.
  • 72
    diğer kulüplere göre faiz oranı uygun falan deniliyordu ama illaki konuşulmuştur bu durum.

    lazarin kahvesi dostumuz konuya daha hakim ve şöyle bir bilgi ile geldi, bilgisi dahilinde paylaşıyorum,

    --- alıntı ---
    gerçekten de piyasa faiz oranlarına göre çok düşük bir faiz oranından yapıldı bankalar birliği antlaşması. devlet politika faizini hala düşük tuttuğu için de borçlanmak istediğimizde, bankalardan alabileceğimizden çok daha düşük bir faiz ödüyoruz. bu bile yıllık 400 milyon tl tutuyor ki buradan durumun vehametini anlayabiliriz.

    burada kritik nokta, bu anlaşma sabit faizli bir anlaşma değil. libor+1 gibi bir faiz oranı var ki devletin faiz politikası değişmedikçe hala düşük ve çok risk taşımıyor. ama devletin faiz politikası klasik iktisat ilkelerine uymadığı için hep böyle süremeyeceği konusunda herkes endişeli. döviz kurunun uçup gittiği, enflasyonun %80 ler seviyesinde gezdiği bir ekonomide düşük politika faizi bu iktidar değiştiği gün yükselecektir. faiz arttırımı demek bugün 400 milyon tl ödediğimiz yıllık faizin belki de 1 milyar tl seviyelerine yükselmesine yol açabilir çünkü dediğim gibi anlaşmadaki faiz aslında sabit değil. devlet politika faizini reel ekonomik göstergelere rağmen yükseltmediği için hala çok düşük sadece.

    bu arada anlaşmada faiz enflasyona göre değişmiyor -öyle olsa yanmıştık :) libor + 1 yani kısaca bankaların borçlanma faizine göre ayarlanıyor. tr de buna politika faizi diyoruz işte.

    --- alıntı ---

    yani bugünden ileride ne olacağını kestiremiyoruz. faiz bu şekilde kalırsa işimize geldiği halinde bile yüksek bir ödemesi var. bir de faiz yükselirse iyiden iyiye zor durumda kalırız.
  • 65
    galatasaray'ın mevcut yapılandırma anlaşması 19 mart 2021 tarihinde yapılmış, 28 mayıs 2021 tarihinde tamamlanmış, 2.229.808.343 tl değerinde, tlref+%1 (veya %1.5) faiz oranındadır. bu bilgi 9 ağustos 2021 tarihinde yayınlanan 31 mayıs 2021 tarihindeki bilançoda yer almaktadır. faiz oranına bağlı olarak tlref üstüne 1 veya 1.5 eklendiği yazıyor bilançoda ama ayrıntısı yer almıyor.

    fenerbahçe'nin de bilançosuna baktım, onların borcu 2.9 milyar, faizleri tlref+1.5, bizdekine benzer 1 veya 1.5 yok sanırım, ya da varsa da bilançoya yazmamışlar.

    tlref türk lirası'nın finansal kuruluşlar arası piyasadaki gecelik faiz oranı, tcmb'nin politika faizini yakın takip ediyor. şu anda %14,5 seviyesinde. faiz ödemelerimiz yıllık olduğuna göre muhtemelen yıllık ortalaması kullanılacaktır. bu yıl için bu ortalama %16-17 seviyesinde olabilir. üstüne bizim +1 veya 1.5 puanımızı koyunca yıllık faizimiz bu sene için %18 civarında olacaktır diye tahmin ediyorum. bu da 31 ağustos 2022 tarihinde 400 milyon tl tutarında bir faiz ödememiz olacağı anlamına geliyor.

    bankalar birliğiyle yaptığımız anlaşma 9 yıllık, ve ilk ana para ödemesi 2023 ağustos'ta. bizim 2022 ağustos'ta 400 milyon tl faiz ödeyebiliyor olmamız gerekiyor. eğer ödenecek faiz 31 ağustos 2022'ye kadar tahakkuk edecek olanın tamamıysa yıllık değil 15 aylık olacağı için bu faiz yükü 500 milyon lira civarına da çıkacaktır. sorun şu ki, elimizdeki son bilanço olan 30 kasım tarihli bilançoya göre bu takımın altı aylık faaliyet kârı 100 milyon lira civarında, ebitdası da 59 milyon tl. üstelik yıllık hesapta bunu basitçe ikiyle çarpamayız, çünkü sezonun ikinci yarısında daha az gelir yarattık, el gelirlerinin önemli bir kısmı ilk 6 ayda oluşmuştu. avrupa gelirlerimiz yayına ek olarak ayakbastı parası, puan gelirleri ve grubu lider bitirip son 16'ya kaldığımız için hak kazandığımız bonustan oluşuyor, 12 milyon euro civarında, yayınla 16-17 milyon euro olabilir, ve bunun sadece son 2.3 milyon euroluk kısmı ve belki yayın gelirinin bir parçası 30 kasımdan sonra oluştu. önümüzdeki aylarda ise bu hiç olmayacak. daha da fenası, eğer avrupa gelirlerini çıkarırsak faaliyet zararı olduğu da görülüyor, gelecek sezon avrupa'da yer almayacağımız için düşeceğimiz durumu şimdiden öngörebiliyoruz.

    bütün bunlara ek olarak, yayın ihalesiyle birlikte düşen gelirleri de hesaba kattığımızda 2023 ve sonrası için durum daha da karanlık hâle geliyor. galatasaray'ın bu süreçten kendisini çıkarabilecek yetenekli, zeki, iş bitirebilen kadroları tevfik fikret salonundan çıkaramaması halinde iktidar ve yandaşları kayyum sıfatı altında o kadroları kendi bünyelerinden galatasaray'a idareci atamak için hazırda bekliyorlar, ve bu gidişatın sonu, bu sezonki sportif başarısızlıkla birlikte düştüğümüz karanlık çukurun dibinin olmadığını gösteriyor.

    galatasaray'ın mevcut durumda bu cendereden çıkabilmesinin tek yolu riva'dan her yıl bu anlaşmanın taksidini ödeyecek kadar paranın gelebilmesi. şimdilik ufukta o kadar yüksek bir gelir görünmüyor.

    şunu da eklemeliyim, iki yıl anapara ödemesiz 9 yıl vadeyle tlref+1.5 puan faizli kredi, 2021 baharında varılabilecek en iyi yapılandırma anlaşmasıydı. cengiz'e veya herhangi bir yönetime bu anlaşmayı bu şekilde imzaladığı için suç bulmuyorum. galatasaray'ın bundan başka çaresi yoktu, ama bu anlaşma da sportif başarısızlık ve düşen yayın gelirleriyle birlikte, özbek zamanında yeterince verimli değerlendirilemeyen riva'nın da fark yaratamaması ihtimali eklenince galatasaray'ın batışına çare olamamış olacak.

    galatasaray'ın bu cendereden çıkabilmesinin yolu düşen takım maliyetiyle birlikte bu sene ve her sene avrupa ligi'nde yer alıp en azında 10 milyon euroluk bir avrupa geliri yaratabilmekti. ama ne yazık ki kurulan kadro avrupa'da başarıyı yakalasa da gelecek yıllarda avrupa kupalarına gidecek bir pozisyonda yer almayı başaramadı.

    son olarak şunu eklemeliyim. mantıklı bir finansal planda borcun anaparasını ödemez, çevirirsiniz. bizim de yapmamız gereken budur. borcun tl olarak anaparası sabit kalacak şekilde her sene o borç çevrilmelidir. kısacası 2030'a kadar sadece faiz ödeyip borcun anaparasını her sene yeniden çevirdiğimiz durumda 2030'da 2.3 milyar tl borcumuz olacak demektir. bu da o günkü kur ve o güne kadar yaşanan enflasyon düşünülecek olursa gayet kabul edilebilir bir seviye olarak kalacaktır. kulüplerin kâr ederek borç yükünü azaltması gerçekçi bir plan değildir, borcu 2030'a kadar çevirebilmeleri dahi büyük bir başarı olacaktır. eğer bankaların ve onlara bu krediyi verdiren iradenin amacı kulüpleri ele geçirmek değil de sürdürmekse zaten yaşanacak olan budur. aksi takdirde fenerbahçe gibi zengin üyelerine dayanabilen kulüpler yollarını bulur, galatasaray ise kaybeder.

    edit: ben faiz ödemesini toplam borç ve faiz oranı üzerinden hesapladım, ama şuradaki bilgi eğer doğruysa faiz ödemesi toplam faizden az olabilir. https://www.sporx.com/...XGLQ51172SXQ?sira=14 galatasaray'ın sabit gelirlerini oluşturan yayın, sponsorluk ve gişe gelirleri toplamı 2020-2021 sezonunda 500 milyon tl civarındaydı, fakat bu gelir içinde stadyum geliri çok azdı. bu sezon yayın ve sponsorluğun benzer seyredip gişenin artışıyla bu oran 600-700 milyon tl'ye çıkıyor olabilir. bu durumda 2022-2023 sezonunda ödenmesi gereken faiz 150-200 milyon civarında olacaktır.

    diğer yandan, aynı haber serisinde yer alan şu madde de kritik. https://www.sporx.com/...XGLQ51172SXQ?sira=15
    yazın oyuncu satışından gelecek gelirin yarısı otomatik olarak faiz ödemesi için bloke edilmiş olacak demektir bu. kısacası 2022 yazında oyuncu satıp aynı miktar yatırımla yeni oyuncu almamız gibi bir durum söz konusu olamayacak.
  • 12
    maddelerine bakıldığında her ne kadar sıkıntılı gibi gözüksede maalesef olması gereken bir anlaşmadır. eğer şimdi bu kurallara uyarak mali yapımızı oluşturmaya başlamazsak ve harcama yapmaya devam edersek bir 10 sene sonra elimizde galatasaray kalmayacak. kemer sıkma mı deriz acı reçete mi deriz bilmiyorum ama bu hala fatih terim teknik direktörümüzken uygulamaya geçmemiz lazım.
  • 138
    mevzu bu faizi döndürüp fark yaratabilmek. müdahale de edemezler. ancak galatasaray ödedikten sonra farkın açılmaması için diğer takımlara af çıkıp silinecek. bunun olmama durumu yok. bu ligde hiçbir zaman birinin uzamasına izin vermezler. bu 2014'te terim'i kopardıklarında da böyleydi. 8+3le önümüzü bir kez daha keserken de böyleydi. fenerin para içinde yüzdüğü zamanlar yabancı sınırının artmaması zamanı da böyleydi. bu borcu biz ödedikten sonra diğerlerine kıyak geçilmesi futboldaki en büyük operasyon olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın