72
diğer kulüplere göre faiz oranı uygun falan deniliyordu ama illaki konuşulmuştur bu durum.
lazarin kahvesi dostumuz konuya daha hakim ve şöyle bir bilgi ile geldi, bilgisi dahilinde paylaşıyorum,
--- alıntı ---
gerçekten de piyasa faiz oranlarına göre çok düşük bir faiz oranından yapıldı bankalar birliği antlaşması. devlet politika faizini hala düşük tuttuğu için de borçlanmak istediğimizde, bankalardan alabileceğimizden çok daha düşük bir faiz ödüyoruz. bu bile yıllık 400 milyon tl tutuyor ki buradan durumun vehametini anlayabiliriz.
burada kritik nokta, bu anlaşma sabit faizli bir anlaşma değil. libor+1 gibi bir faiz oranı var ki devletin faiz politikası değişmedikçe hala düşük ve çok risk taşımıyor. ama devletin faiz politikası klasik iktisat ilkelerine uymadığı için hep böyle süremeyeceği konusunda herkes endişeli. döviz kurunun uçup gittiği, enflasyonun %80 ler seviyesinde gezdiği bir ekonomide düşük politika faizi bu iktidar değiştiği gün yükselecektir. faiz arttırımı demek bugün 400 milyon tl ödediğimiz yıllık faizin belki de 1 milyar tl seviyelerine yükselmesine yol açabilir çünkü dediğim gibi anlaşmadaki faiz aslında sabit değil. devlet politika faizini reel ekonomik göstergelere rağmen yükseltmediği için hala çok düşük sadece.
bu arada anlaşmada faiz enflasyona göre değişmiyor -öyle olsa yanmıştık :) libor + 1 yani kısaca bankaların borçlanma faizine göre ayarlanıyor. tr de buna politika faizi diyoruz işte.
--- alıntı ---
yani bugünden ileride ne olacağını kestiremiyoruz. faiz bu şekilde kalırsa işimize geldiği halinde bile yüksek bir ödemesi var. bir de faiz yükselirse iyiden iyiye zor durumda kalırız.
lazarin kahvesi dostumuz konuya daha hakim ve şöyle bir bilgi ile geldi, bilgisi dahilinde paylaşıyorum,
--- alıntı ---
gerçekten de piyasa faiz oranlarına göre çok düşük bir faiz oranından yapıldı bankalar birliği antlaşması. devlet politika faizini hala düşük tuttuğu için de borçlanmak istediğimizde, bankalardan alabileceğimizden çok daha düşük bir faiz ödüyoruz. bu bile yıllık 400 milyon tl tutuyor ki buradan durumun vehametini anlayabiliriz.
burada kritik nokta, bu anlaşma sabit faizli bir anlaşma değil. libor+1 gibi bir faiz oranı var ki devletin faiz politikası değişmedikçe hala düşük ve çok risk taşımıyor. ama devletin faiz politikası klasik iktisat ilkelerine uymadığı için hep böyle süremeyeceği konusunda herkes endişeli. döviz kurunun uçup gittiği, enflasyonun %80 ler seviyesinde gezdiği bir ekonomide düşük politika faizi bu iktidar değiştiği gün yükselecektir. faiz arttırımı demek bugün 400 milyon tl ödediğimiz yıllık faizin belki de 1 milyar tl seviyelerine yükselmesine yol açabilir çünkü dediğim gibi anlaşmadaki faiz aslında sabit değil. devlet politika faizini reel ekonomik göstergelere rağmen yükseltmediği için hala çok düşük sadece.
bu arada anlaşmada faiz enflasyona göre değişmiyor -öyle olsa yanmıştık :) libor + 1 yani kısaca bankaların borçlanma faizine göre ayarlanıyor. tr de buna politika faizi diyoruz işte.
--- alıntı ---
yani bugünden ileride ne olacağını kestiremiyoruz. faiz bu şekilde kalırsa işimize geldiği halinde bile yüksek bir ödemesi var. bir de faiz yükselirse iyiden iyiye zor durumda kalırız.