• 91
    kamuoyunda gözden kaçan bir detay var, bütün o fener ve beşiktaşlıların kriz geçirmesi de o detayı anlayamamış olmaları.

    şimdi ne demişti erden timur: bankalar birliğinden sene sonu çıkmış olmayı planlıyoruz, bu seneki başarıyı riske atmamak için satış yapmak istemiyoruz. bunun anlamı şu; paranın yarısı bb'ye giderse yerine birini koyarken ve ödemeler dengesinde zorlanacağız. o nedenle sponsorları devreye soktuk. şimdi rakiplerim anlamadığı esas noktaya geldik, sponsor meselesi.

    burada erden timur'un sponsorlari devreye sokacağız dediği şey onlardan para alıp ödeme yapacağız değil. çünkü sponsordan direkt alınan ödemeler de bb'ye gidiyor. yaptığı şey şu; yüksek profil oyuncu alıp imaj haklarını sponsorlar üzerinden galatasaray'a bağlıyor. yani sponsor ödemeyi galatasaray'a vermek yerine, imaj karşılığı futbolcuya ödemiş oluyor. bu sayede bb'den kurtulmuş oluyoruz. muhteşem bir avukatlık loophole'u.

    fenerli bir çok yazarın kafası abaküste hesap yapmaya bile yetmeyeceği için bu durumu anlayamıyor ve galatasaray'ı spk, uefa vs şikayet etmeye çalışıyorlar. halbuki galatasaray sadece kendi ödemelerini açıklamakla yükümlü ve bunu yapıyor. diğer ödemeler futbolcu haklarıyla değil imaj/reklam haklarıyla ilgili olduğu için tff, uefa, spk'yı ilgilendiren bir konu değil.

    ali koç ve fenerli yöneticiler hayatları boyunca bir işe kafa yorup analitik düşünerek çözüme ulaşmamış, şımarık veletlerden kurulu olduğu için transferleri %50 güçle yaparken, galatasaray optimum bütçeyle iş yapıyor.

    iyi ki erden var, bizde de kimse bu kadar uğraşmazdı.
  • 8
    --- alıntı ---
    işte yeni anlaşma!

    ilk olarak galatasaray sportif aş genel kurulu’nun önüne gelen bankalarla “yeniden yapılandırma” anlaşmasının detayları verildi. kulüplerin 2 yılı ödemesiz bile olsa toplamda 9 yılda ciddi bir şekilde kemer sıkma politikası uygulayacağı görüldü.

    kulüplerle, konsorsiyum dahilinde bulunan bankalar arasında yapılacak yeni anlaşmanın en temel maddelerinden biri de, dernek ile şirketin finansal olarak ayrışması... yapılan yeni anlaşmaya göre, futbol dışındaki branşları yöneten derneğin, kendi gelirleriyle faaliyeti sürdürmesi istendi ve dernek finansal borçlanma yasağına tabi tutuldu.

    1 milyarlık borç

    anlaşmayı ilk olarak genel kurula sunan galatasaray spor kulübü’nün sportif aş’ye 31 ağustos’ta yapılan açıklamaya göre 1 milyar 68 milyon lira borcu bulunuyor. sarı-kırmızılılarda futbolu yöneten şirket, geçen yıl bu borçlanmadan dolayı 153 milyon lira finansman geliri elde etmişti. şimdi yeni sezondan itibaren taraflar birbiriyle ayrılacak.

    yüzde 20 tasarruf

    2021-22 sezonu için futbol giderlerinde bu yıla kıyasla en az yüzde 20 tasarruf edilmesi aranacak. dolayısıyla bu sezonki masraflar en az 5’te bir oranında azaltılmış olacak.

    % 50’si ödemeye

    ödemenin ilk yapılacağı 2023-24 sezonunun başlangıcından itibaren bir önceki yıldan elde edilmesi öngörülen sabit gelirlerin (yayın, sponsorluk-reklam, isim hakkı, gişe, ticari ürün vb.) toplamının en az yüzde 50’si konsorsiyuma (ana para+faiz) ödenecek.

    olmazsa % 75

    2022-2023 sezonunun başlangıcından itibaren bir sezonda elde edilen değişken gelirlerin (transfer ve uefa gelirleri v.b.) yüzde 50’si de borç ödemesinde kullanılacak. ancak bir önceki sezon “finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi”nde yer alan nakit akış ve ödeme protokolüne uygun gelir oluşmadığı durumlarda değişken gelirlerin yüzde 75’i borca gidecek.

    yüzde 25 faiz

    2022-23 sezonunda asgari 2021-22 sezonunda elde edilmesi öngörülen sabit gelirlerin yüzde 25’ine tekabül eden tutar faiz olarak tahsil edilecek. söz konusu tutar, öncelikle 2022-23 sezonunda elde edilen değişken gelirlerden karşılanacak.

    öncelik vergiye

    kulüp gelirleri, öncelikle vergi ödemelerinin yapılmasında kullanılacak ardından da konsorsiyum borçları ve kulüp operasyonel giderleri sıralamasıyla kullanılacak.

    --- alıntı ---

    bizim için çok hayırlı olan bir anlaşmadır. evet keşke kendi göbeğimizi kendimiz kesebilseydik ama maalesef yapamadık. daha önce de yazmıştım, kulübün net geliri yıllık 500 milyon tl'nin altına düşmez. şampiyonlar ligi ile bu 1 milyar tl'ye kadar ulaşıyor.
    eğer maaş bütçesini vergi ve primler dahil 25 milyon euro seviyesine çekersek, zaten sorunun çoğunu halletmiş oluruz.
    başta şartlar ağır gibi gözükse de, bence bizim yararımıza olan bir anlaşma olmuş.
    artık bir futbolcuya yılda 4-5 m euro verme dönemi bitti. en fazla yıllık 2 m euro verilebilir, oda 23 kişilik takım içinde en fazla 1-2 kişiye.
    şener'e yıllık 7 milyon tl verip kenarda oturtma lüksümüz yok. maalesef deniz bitti.

    edit: şunu da belirteyim. kulüp riva’dan en az 500 milyon tl daha gelir elde edecek.
    sermaye artışı ile bu rakam 750 milyon tl’yi geçecektir.
    yani öyle korkulacak bir durum yok.
  • 3
    medyada ve taraftarlar arasında net anlaşılmayan bir durum var.
    evet 5. yıl sonunda 800 milyon tl’lik bir ödeme yapacağız ama bize zaten o dönemlerde riva’dan en az 600 milyon tl daha gelecek.
    yapılacak sermaye artışı ile kalan banka borcu tamamen kapatılabilir.
    yani bizim ödeyeceğimiz paranın bir karşılığı mevcut.
    ki daha geri aldığımız florya duruyor.
    yeter ki görevde olacak yönetimler mali
    disipline sıkı sıkı uysun.
  • 1
    başlıklarda aradım ama bulamadım.

    öncelikle nedir bu birlik derseniz, sizi şuraya alalım. (bkz: türkiye bankalar birliği)

    31 aralık 2019 tarihinde galatasaray için yürürlüğe giren ve aktifbank, denizbank ve ziraat bankası'ndan oluşan konsorsiyum ile anlaşılarak 2 yılı anapara ödemesiz, 5 yıl vadeli ve 1.1 milyar tl tutarındaki borç yapılandırma anlaşmasıdır. kap'a baktım ancak detaylı bir şey bulamadığımdan divan toplantısında açıklanan detaylara göre:

    - 250 milyon tl kadar bir nakit girişi oluyor. bu da 850 milyon tl kadar kredinin yapılandığını gösteriyor bize.
    - galatasaray'ın geçmişteki dövizle olan borçları (ki 31 aralık 2019 tarihinde euro 6,6506, usd 5,9402 iken şu anda 8,7 ile 7,4 civarı kurlar; %30-33 civarında bir avantaj söz konusu) dövizden tl'ye çevriliyor yine bu anlaşma kapsamında. anlaşmanın en mantıklı kısımlarından birisi burası.
    - faiz yükünün %30'lardan %13'lere düşüldüğünden bahsediliyor. bu da iyi bir durum ancak tam da anlatıldığı gibi değil. 31 mayıs 2020 bağımsız denetim raporuna baktığımızda uzun vadeli 1.2 milyar tl'lik bir kredi görünüyor. detay olmamakla birlikte bu kredinin yapılandırma kredisi olduğunu tahmin ediyorum. kredinin maliyeti tüfe+%5. sanıyorum akp'nin ülkedeki çalışan kesimi süründürmek adına yayınladığı yalan beyanlarının süreceğine inanıp, tüfe'nin %11-13 kalacağını varsayıp %17-18'lik maliyetlere anlaşılmış görünüyor. çok düşük maliyetli olmamakla beraber kötünün iyisi yorumu yapabiliriz. eğer önümüzdeki 4-5 yıl tüfe'nin düşeceğine inanan varsa bu maliyetlerin daha düşük olacağını düşünebilir ancak benim öyle bir inancım yok, tüfe zaten halihazırda en az %25-28'lerde çıkmalı, hepimiz yaşıyor ve hissediyoruz. ancak dikkatimi çeken şey geçmişte euro kredilerin bir kısmını %17,5 ile %39 arası maliyetle çekilmiş olması. euribor'un uzun zamandır "-" olduğu zamanlarda bu inanılmaz bir maliyet, nasıl bu kadar pahalı kredi kullanılıyor bilemiyorum. büyük ihtimal takımın kredi geçmişi çok kötü anlayabiliyorum ama yine de maliyeti bana çok geldi.

    kredi şartları ise;
    - anaparanın 3. yıl faiz artı yüzde 5'i, 4. yıl faiz artı yüzde 15'i; 5. yıl ise faiz artı yüzde 80'i ödenecek,
    - ilk 2 yılda 400 milyon tl faiz ödemesi yapılacak. ödemeler, 6 ayda bir gerçekleştirilecek,
    - sarı kırmızılı kulübün bütün gelirleri, anlaşma yapılan 3 bankanın havuzuna aktarılacak,
    - bankalar, 6 ayda bir 100 milyon tl faiz, futbolcu ve personel ödemelerini havuzdan karşılayacak,
    - kulüp ekstra bir yatırım ya da ödeme yapmak istediği zaman 3 bankadan onay alacaktır şeklinde olmuş.

    3. madde ile banka 2. maddede bütün gelirlerini aldığından, ödemeleri de kendi kendine yapıyor gibi düşünebiliriz. yani galatasaray'ın bütün gelirlerini alıyor, gidiyor kendine 100 m tl ödeme yapıyor, üstüne de futbolcu ve personel maaşlarını da aldığı gelirlerden ödüyor.

    şimdi bu aşamada kabaca bir hesapla galatasaray 2020 ve 2021 yılında haziran ve aralıkta 100'er milyon tl faiz ödemesi yapacak. 2022 yılına gelindiğinde 55 milyon tl anapara ödemesi ile beraber faizin eşit taksitlendirildiği bir dünyada 200 milyon tl faiz ödemesi gerçekleştirecek. 2023'te 165 milyon anapara ödemesi ve 200 milyon tl faiz, 2024'te ise 880 milyon tl anapara ve 200 milyon tl faiz ödenecek. yani ödemeler;

    2020 - 200 milyon tl
    2021 - 200 milyon tl
    2022 - 255 milyon tl
    2023 - 365 milyon tl
    2024 - 1.080 milyar tl olmak üzere toplamda 2.1 milyar tl olacak.

    şimdi zurnanın zırt dediği yere geliyoruz; tfrs hazırlanmış ve bağımsız denetimden geçmiş 31 mayıs 2020 finansal tablolarına göre galatasaray sportif aş şirketi ve iştirakleri 1 yıl içinde nette faaliyetten 62 milyon tl nakit üretiyor. yani dükkanı açtınız, aldınız sattınız her işi yaptınız, 1 sene sonunda elinizde 62 milyon tl faaliyetten nakit yaratmış oldunuz. tek başına gösterge olmamakla birlikte önemli bir şirket performans indikatörüdür. zaten sonda linkini vereceğim finansal tablo incelenirse not 2.8'de şirket gelecek yıl için 60 milyon tl civarı faaliyetten para elde edeceğini projekte etmiş. bu kısımda denetçi/finansçı olarak araya girmem lazım, bu tahminler kesinlikle şişirilen tahminlerdir; %10-15 düşün siz bu faaliyet karından.

    basit bir ebitda hesabı yapılırsa şirket'in ebitdası 150 milyon tl görünüyor. ebitda yine tek başına gösterge olmamakla beraber önemli bir göstergedir. şirketin esas faaliyetlerinden elde ettiği nakit miktarı anlamına da gelir. 204 milyon tl'lik uefa gelirleri hesaba katılarak çıkan bu 150 milyon tl fark ettiğiniz üzere galatasaray'ın bu anlaşmadaki 1 yıllık faiz yükümlülüğünü dahi karşılamamaktadır.

    yine tek başına olmamakla birlikte bir başka gösterge olarak cari oran, yani şirketin 1 yıldan kısa vadeli alacaklarının 1 yıldan kısa vadeli borçlarını karşılama oranı (olması gereken en az 1'dir) 0,33 görünüyor ve bu şirketin aslında ciddi bir likidite probleminde olduğunu da bize gösteriyor.

    geliyoruz kar kısmına; şirket esas faaliyetlerinden 35 milyon tl kar ederken üstüne finansman gideri (faiz, kur farkı vs.) binince 46 milyon tl zarar ile kapatıyor. 2020 yılı gelirlerine bakınca da 204 milyon tl gibi gelirin %25'ini kapsayan bir uefa gelirleri var. 2020-2021 yılında da bu gelirlerden ciddi oranda yoksun olacağımızı belirtmek isterim. yani seneye belki de faaliyetlerden negatif 140 milyon tl nakit yaratacağız. bu da ya kredi ile ya da sabit kıymet, oyuncu satışıyla ve maaşların düşürülmesi ile kapanabilecek bir fark ki burada covid-19 etkisini neredeyse gözardı ettiğimi görebilirsiniz. yani maaş bütçesinin en az 20-25 milyon euro kadar düşürülmesi gerekiyor ki finansal anlamda geçen seneye yakın bir sene geçirelim. bunu söylerken şunu da unutmamak lazım, geçen seneye yakın bir sene demek önümüzdeki sene olan borçlarımızı aslında yine ödeyemiyoruz demek.

    galatasaray'ın 2020-2021 sezonu da ağır şartlar altında geçmeyecek belki ancak 2022 yılından itibaren çok ciddi ödeme sıkıntısı çekeceğini görmek için müneccim olmaya gerek yok. özellikle 2023 yılında ödenecek olan 365 milyon tl ile 2024 yılındaki devasa 1 milyar tl çok ciddi sıkıntı yaratacaktır. burada tek olumlu eklenebilecek şey, galatasaray'ın her sene şampiyonlar ligi'ne katılması ile beraber döviz ve enflasyon etkisinin gelirleri çok büyüteceği ve ödenebilirliğin arttırılabileceği senaryosudur. yine de uçurumun kolay kolay kapanacağını düşünmüyorum.

    galatasaray'ın bankalar birliği ile anlaşmasını anlayabiliyorum, dövizin tl'ye dönmesini aşırı mantıklı buluyorum ancak bu ödeme planı 10 yıl ve fazlasına uzatılmazsa ya da bir şekilde şampiyonlar ligi gediklisi olunmazsa, ya da çok ciddi küçülünmezse takımın bu borcun altından kalkma ihtimali 0'dır. fenerbahçe yönetiminin bu anlamda mantıklı işler yaptığını düşünüyorum.

    eğer bu süreçte akıllı davranılmazsa sonumuz türk telekom gibi olur, bankalar birliği bir yönetici atar. satışın önü açılır.

    son olarak bir türk vatandaşı olarak şunu belirtmeden geçemeyeceğim. bir devlet bankasının kulüplere ya da piyasaya, karşı tarafın ödeme durumu çok da sorgulanmadan, tepeden talimatla ucuz faizli kredi verip fonlaması beni aşırı rahatsız ediyor. bu fonlamanın dönüp dolaşıp vatandaştan toplanan vergilerle karşılandığı ve sıradan vatandaşa enflasyon ile birlikte vergi artışı olarak yansıdığı aşikar.

    aşağıda finansal tablo linkini paylaşıyorum;

    https://galatasaray.blob.core.windows.net/...li-Mali-Tablolar.pdf

    edit: bu arada şunu da eklemeden edemeyeceğim, yapılan bu anlaşma ile başkanımız mustafa cengiz ve abdurrahim albayrak şahısları adına verdikleri 175,5 milyon tl kefaletten kurtulmuştur. ancak yine bakınca kulübün hisselerinde 640 milyon tl hisse rehni, 322 milyon tl ipotek, ve kredinin tamamına karşılık olduğu belli olan 2.1 milyar tl'lik bütün gelirleri, isim hakkı ve pos olmak üzere 3 kalemin üzerinde de temlik bulunmaktadır.

    imla, ekleme, düşük cümle düzeltmesi vs.
  • 144
    buradan bizim çıkıp diğer 2 kulübün çıkamaması gibi bi' durum mevzubahis değildir. giderler cumhurbaşkanının kapısının önünde ağlarlar haftalarca, aylarca. galatasaray arayı açmasın diye diğer kulüplere ballı çıkış yolları sağlanır. türkiye'de borcunu kuralına göre zamanında ödeyen, borcuna sadık kurumlar, insanlar her zaman zarar görmüştür.
  • 121
    eğer böyle bir tasarrufa gidildiyse ve tüm gelirlerin bu ödemeye aktarılacağının garantisini veriyorlarsa ben bu dönemde kiralık dubois, aurier, cedric hangi çözüm ise her harekete varım kendi adıma.

    denizde cebimizde şu kayayla batmamaya çalışmaktan yorulduk. biz deniz dediğimiz gölde balık tutarak bu kadar başarılı olabiliyoruz. bir de üzerine o gölü kirletmeye çalışanlarla uğraşıyoruz.

    artık şundan kurtulup açık denizlere yol almamız gerek. o zaman daha büyük bir gemiyle daha büyük balıkların peşine düşebiliriz.
  • 87
    galatasaray taraftarının dert etmemesi gereken yapılanmadır.
    yakın zamanda sermaye artışı için başvuruda bulunduk ve elde edilecek gelirin tamamının finansal borçların ödemesi için kullanılacağını taahhüt ettik.
    tam rakamı bilmiyorum ama 1 milyar tl’den az olmayacak bir gelir elde edeceğiz.
    yani banka borcumuz yarı yarıya azalacak.
    bir kaç futbolcu satışıyla da kalan kısmı kapatacak gelire ulaşabiliyoruz.
    işin içine sponsorluk, şampiyonlar ligi ve tribün gelirlerini katmadım bile.
    rahmetli mustafa cengiz başkanın imzaladığı yapılandırma çok mantıklıydı.
    borçlar tl’ye çevrildi ve faizi çok iyiydi.
    o yüzden şimdi rahat rahat kulübü çevirebiliyoruz.
  • 156
    borcun ödenmesi şampiyonluktan daha önemli diyemem ama neredeyse şampiyonluk kadar önemli.
    para harcamadığı için yönetime kızılıyor ama sene başında büyük umutlarla alınan oyuncuların vasatı aşamadığı düşünülürse, yapılacak 2 transfer de kesin şampiyonluk getirirdi diyemeyiz. takımdaki mevcut düzeni daha da bozabilirdi bile. geçen yıl ağzıyla ejderya tutan icardi bile ne hâle geldi ufak bir sakatlıkla. hiçbir şeyin %100 garantisi yok futbolda...

    %100 kesin olan tek bir şey var: bankalar birliği borcunu ödemezsek her sene bir boey bulup kurban etmemiz gerekiyor. onu da yapamayacağımıza göre yıllarca meybuza talim etmek zorunda kalacağız bu borçla devam edersek. varsın okan hoca zorlansın bir yarım sezon. ama olur da şampiyon olur ve borçlarımızı da kapatırsak belki bir daha ffp, harcama limiti gibi konuları düşünmemiz gerekmeyecek.

    edit: benim tanıdığım erden timur, -varsa hukuki bir yolu- biz borcumuzu ödedikten sonra gelebilecek bir af veya indirim için bir madde koymayı dener. kaldı ki bu borç sadece devlet bankaları gibi şahsımın kasalarına ödenmeyecek. özel bankaların da öyle, "hadi çocuklar 15 milyar tl borcunuzu siliyoruz, bundan sonra uslu uslu oynayın." diyeceklerini sanmıyorum.
  • 115
    geçenlerde dursun başkan “yakın zamanda müjdeyi” vereceğiz dedi.
    biliyorsunuz 1 ay kadar önce yüksek bedel karşılığı loca ve vip koltuk satışı yapıldı.
    üstüne sacha boey’un satışından bir para gelecek.
    benimki sadece tahmin ama muhtemelen bu iki gelir ve üstüne eklemelerle bankalar birliği anlaşmasından çıkacağız.
    dediğim gibi sadece tahmin ama yakın zamanda başkan müjdeli haberi verecektir.
  • 160
    galatasaray için bitirilmesi gereken borç.

    borcu veren 3-4 tane bankadan oluşan konsorsiyumdu. bizimki başlangıçta ilk haliyle ziraat, aktif, denizbank idi diye yazıyor. sonra bütün kulüpler için(fenerde bu noktada katıldı) değişken faizle 2+7 yıla çıktığında konsorsiyuma halkbank ve yapı kredi eklenmiş.

    biz ödedikten sonra, diğerlerinin ki silinir diye bir durum yok çünkü:

    1-) bütün kulüpler düşünüldüğünde özellikle özel bankalar için ciddi meblağlar.
    bir kalemde silinebilecek gibi değil.
    2-) memlekette döviz açığı ve ihtiyacı var. devlet hem dışarıya ödenecek bonservis ve transferi azaltmak (dışarıya döviz kaçışı demek), hem de dışarıya oyuncu satışı ile memlekete döviz girmesini sağlamak ve bunu daha kaynağında merkez bankasına çekmek istiyor. mesela bu anlaşma olmasa biz de boey'i belki de satmazdık.
    3-)bankalar konsorsiyumu direk kulüp hesaplarına çöküp kontrol ediyor. gelenin yarısını borca sayıyor. dolayısıyla endirek olarak devlet kulüpleri kontrol ediyor. zarar edip silip bu kontrolü hem mali, hem de siyasi olarak kaybetmek istemez.
    4-)bankalar, kapital daralmasından ötürü yeterli kredi veremiyor. bu bütün ekonomiyi etkiliyor. o borcun geri alınıp sektörlere ve bireylere kredi olarak tekrar yönlendirilmesi gerek.

    şu olabilir:
    konsorsiyum, beşiktaş ve fb'nin borcunun tamamını direkt sadece yapı krediye kitleyebilir. muhtemelen gerçekte de ağırlıkla bu iki kulübün borcu yapı kredidedir.
    bizimkininde ağırlıkla denizbank ve ziraat bankasında olabileceğini tahmin ediyorum eğer kulübe göre değişik bankalara dağıtmak metodu varsa.

    daha matrağı, önümüzdeki 5-6 yıl, koç holding verdiği sponsorlukların ve mali desteklerin parasının fazlasını değişken ve yükselen faizle fb ve bjk'den geri alacak veya silecek(zor o, koçlar bunu yapmaz) veya bu iki kulüp biriken borç karşılığı komple , koç holdingin kucağına oturacak.

    bu yüzden koçların şu anda verdiği sponsor ve mali destek bir nevi bjk ve fbyi yüzdürüp borç geri ödeme akışını garantiye almak için.

    bu yüzden mali ve idari bağımsızlık için bu borçtan çıkmak galatasaray için bir mecburiyet.
  • 102
    bunu izah ettim ama tekrar etmekte fayda var.
    yapılandırılan tutarın ana parası 2.2 milyar tl.
    faizi bizim için şu an %18 civarı.
    bundan 3 yıl önce anlaşma yapıldığında kulüplerin yıllık toplam net gelirleri ana paranın 3’te biri kadar veya daha azdı.
    bankalar birliği de “sizin bu parayı ödeyebilmeniz için bütün gelirleriniz yarısına el koyacağım” dedi.
    önce kendisinin alacağı olan yıllık taksit tutarını alacaktı.
    rakam tam ne bilmiyorum ama 400 milyon civarı olması gerekiyor.
    neyse ülkede acayip bir ekonomik kriz oldu, döviz ve enflasyo uçtu gitti.
    borcumuz tl olduğu ve faizi şurada 2 ay evvele kadar %9 olduğu için resmen eridi gitti.
    şimdi bankalar birliğiyle anlaşma yapıldığında gelirlerinin yarısını alacağım diyordu ödeme için.
    o zaman 200 milyon tl olan tribün geliri bugün 1 milyar tl’yi geçmiş durumda.
    diğer örnekleri de saymama gerek yok.
    her neyse konuyu bağlamak istediğim yer şurası.
    ali koç geçenlerde bir açıklama yaptı ve aldığımız bonservislerin yarısı bankalar birliğine gidecek dedi.
    bizim taraftar da o açıklamayı baz alarak olası satışlardan gelecek paranın yarısının bankalar birliğine gideceğini düşünüyor.
    yahu benim bankaya ödeyeceğim taksit tutarı belli zaten, banka onu bloke ettikten sonra geri kalan geliri neden ve niçin bloke etsin.
    kendi yıllık alacağını alır, sonra işine bakar.
    ayrıca biz zaten tamamı finansal ödemelerde kullanılmak üzere bir sermaye artışı için başvurmuşuz.
    adamlara demişiz ki, ne kadar gelir olursa hepsi sizin.
    atıyorum sermaye artışından 1,5 milyar tl gelirse banka zaniolo’nun parasına neden dokunsun.
    zaten alacağının neredeyse 4’te 3’ünü almış olacak.
    bakın burada en çok muhasebe yapan insanlardan biriyim biliyorsunuz.
    dursun özbek seçilmeden önce de defalarca florya satışının gerekli olmadığını, şimdilerde leo residences olan otelin ve riva gelirinin borcu kapatmaya yettiğini söylemiştim.
    tabii başkan siyasi bağlantılarını da kullanarak florya’daki araziyi 20 dönümden 60 dönüme çıkardı.
    yani orada da proje büyüdü.
    toparlayacak olursak buraya olan borç galatasaray için devede kulak kalmıştır.

    edit: yanlış anlaşılma olmasın ben borç az uçalım kaçalım demiyorum.
    demek istediğim ticari gelirler ve futbolcu satışlarıyla gayet ödenebilecek bir borçtur.
    çünkü tl olması ve faizinin düşük olması ekonomik krizde işimize yaramıştır.
    galatasaray’ın bütün ticari gelirleri zaten sportif a.ş’yi döndürebilecek seviyededir.
  • 92
    saçmalığını, doğru yanlış oluşunu falan bir kenara bırakarak, sanki buraya giden paralar kara deliğe gidip yok oluyormuş gibi bir algı olduğunu gözlemliyorum. aslında zaten kulüplerin bankalara olan tüm borçları tek bir kalem altına alınarak yapılandırıldı ve gelirlerin belirli kısımları buraya otomatik olarak akarak bu ilgili borçlar eritiliyor. yani kulübün her türlü ödemesi gereken borçları ödenmiş oluyor.

    x paraya oyuncu satarsak x/2'si buraya gidecek o yüzden hiç oyuncu satmayalım sadece alalım gibi mantıkla türk kulüplerini daha da kötü günler bekler. mali disiplini sağlamak ve başarıyı sürdürülebilir kılmanın yolu en azından tükettiğine yakın bir miktarda üretmektir. daha birkaç sene evvel ffp kıskacında muğdat çelik'lerle şampiyonlar ligi maçlarına çıktığımızı unutmamak lazım.
  • 94
    galatasaray özelinde konuşuyorum, 3 sene öncenin 2.2 milyar tl anaparası ve daha yeni %18 olan yıllık faizi ile dert edilecek borç değildir.
    bankalar birliği sadece bonservis gelirlerine değil, sponsorluk, tribün ve başka diğer bütün gelirlerinin de yarısını alıyor.
    çok değil 2 yıl evvel galatasaray’ın toplam geliri 1 milyar tl bile değilken 2023-2024 sezonunda sadece tribün geliri 1 milyar tl’yi aşacak.
    evet faiz ödüyoruz da, kime sorsanız o faiz oranıya o borcu birden kapatmaz. zaten dursun başkan da ilk başta kapatacağız diyordu ama artık çok dillendirmiyor:)
    ali koç bonservis gelirlerinin yarısının bankalar birliğine gideceğini söylüyor.
    doğrudur ama onların durumu bizimkiyle aynı değil. birincisi banka borçları bizden daha fazla.
    ayrıca kadroları karşılaştırın ve onların temizlemesi gereken futbolcu sayısına bir bakın.
    bizde satılamayacak tek futbolcu şu an itibariyle luyindama.
    diğer futbolcularımızın büyük bir kısmını bonservisle, bazılarını da maaşları karşılanmak üzere kiraya verebiliriz.
    yine yazmıştım ama tekrar yazayım. galatasaray’ın onay bekleyen bir sermaye artışı var ve elde edilecek bütün gelir banka borcunun ödemesinde kullanılacak.
    bonservis ve sermaye artışı geliri olmadan galatasaray bu yıl 3 milyar’dan fazla net gelir açıklar.
  • 41
    imzalanmaması durumunda mevcut borç nasıl ödenecekti? kısa vadeler kalınlaşmışken bu işin içinden nasıl çıkılacaktı? 2 yıl anapara ödemesiz kim kredi verir? daha iyi bir teklif vardı da kabul mü edilmedi? sorun bu anlaşmayı imzalayanlarda değil, bu borç buralara kadar gelirken izleyenlerde. son olarak topçu satmasını becerebilirsek bu borç kapanır.
  • 9
    hayirli ve guzel bir anlasmadir. öze dönmeliyiz. hepi topu 40-50bin'e mevcut takimdaki bircok oyuncudan daha kalitelilerini altyapidan yetistirebiliriz. yeter ki torpil, adam kayirma, su yonetim kurulu uyesinin akrabasi, bu futbolcunun bilmem nesi, su yoneticinin bilmem fesi demeden, yetenekle, askla ve inatla devam edilsin.

    bir de gozunu seveyim birtakim taraftar her onune gelene çöp muamelesi cekmesin. formayı giydirip sahaya sursek heyecandan altina pisleyecek adamlara futbolcu begendiremiyoruz.*
  • 10
    22-23 sezonunda gelirlerin %25'i faize ödenecekse bu yaklaşık 250 milyon tl yapıyor.

    falcao, babel ve feghouliye ödenen yıllık maaş yaklaşık 13 milyon euro o da yaklaşık 125 milyon tl yapar. yani ödememiz gereken paranın yarısını sadece bu üç oyuncudan kurtularak karşılayabiliriz.

    enseyi karartmaya gerek yok. akıllı olalım yeter. ayrıca kim bir kulübü zarara uğratıyorsa o zararı karşılamalı. saffetin bu konuda yasa tasarısını vardı umarım o da geçer. yok öyle bundan sonra arpalık gibi görmek kulüpleri.
  • 24
    ülkemizin ekonomik durumu ve yaklaşan genel seçimler nedeniyle seçim ekonomisine geçileceği gerçeklerinden hareket edersek bankalar birliği ile olan anlaşma derhal imzalanmalıdır. eski deyimle, seçim sath-ı mailine girilmesi ile dövizin ne olacağını müneccimler bile tahmin edemez.

    ayrıca covid-19 nedeniyle, mayıs ayında olağan genel kurul yapılması im-kan-sız. kanaatimce yıl sonuna kadar da hatta belki 2022 mayıs ayına kadar yapılamayacaktır. bu da ek bir yıl demektir. böyle bir durumda bankalar birliği ile yapılandırma anlaşması genel kurul sonrasına bırakılırsa 2022 mayıs ayındaki döviz kurundan anlaşma yapılacaktır.

    2022 mayıs ayında döviz fiyatları düşer deniyorsa beklenmeli, yok yükselir deniyorsa derhal imzalanmalı. bence derhal imzalanmalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın