• 151
    türk futbolunun en ama en büyük problemi: vasıfsız spor yorumcuları.

    her geçen gün televizyon ekranlarında, sosyal medyada ve gazetelerde, futbolu analiz etmekten ziyade futbolu dedikodu seviyesine indirgeyen, vasat bir retorikle izleyici kitlelerini manipüle eden yorumcuların sayısı artıyor. bir maç öncesi sonu televizyonda 10 kanalda, youtube'da 50 kanalda anlamsız, vasıfsız kişiler milleti eleştiriyorlar, sanki kendileri çok iyiymiş, çok başarılılarmış gibi. resmen ağzı olan konuşuyor cümlesinin anlamı türk spor yorumculuğu. bu kişiler sadece sansasyon yaratmak, dikkat çekmek ve kısa vadeli çıkarlar elde etmek için yaptıkları yorumlarla, futbolun gerçek güzelliklerini gündemden uzaklaştırıyorlar. hele bir de eski futbolcular var türk futbol tarihine gram katkısı olmamış ama ağzından mikrofonu düşürmeyen mesela ümiz özat mesela batuhan karadeniz. daha da kötüsü sosyal medya yüzünden bu gibi insanların söyledikleri de olay oluyor ve malesef bizler de bunlara prim veriyoruz
  • 152
    saymakla bitmeyecek sorunlar.
    bu sorunlardan daha büyük problemimiz ve üzücü olan taraf ise hiçbir karar merciinin bu sorunlar üzerine eğilmemesi veya çözme konusunda bir iradelerinin olmayışı.

    -kötü hakemler
    -kötü ve basiretsiz tff yönetimi
    -yayıncı kuruluşun tff'yi yönetmesi
    -kendini yalandan yere atan oyunculara hakemlerin çanak tutması ve faul vermesi. halbuki düdük çalmasalar, oyun devam etse, o oyuncu seve seve ayağa kalkacak
    -hakemlerin, vakit geçiren kaleciye yaptığı hareketin cezası olan sarı kartı vermek için bütün maç boyunca 90. dakikayı beklemeleri. daha vakit geçirmekten dolayı 2. sarı karttan atılan tek bir kaleci görmedim ben.

    şunları çözersek avrupa'nın top liglerinden biri olmuştuk çoktan ama dediğim gibi, kimsenin ülke futbolunu veya ligin marka değerini yükseltmek gibi bir dertleri veya gayeleri yok.
  • 153
    ilk 5’e girmeyecek olsa da bozulan taraftar profili de futbolumuzun en büyük sorunlarından biri. dün akşamdan beri sözlüğü her açtığımda üzülerek kapatıyorum:

    - namağlup lider takımın teknik direktörü, 3 tanesi karşı karşıya olmak üzere 5 çok çok net gol fırsatının kaçırıldığı maçtan sonra eleştiriliyor.

    - dünyanın en iyi santraforlarından biri bir çok zor asist yaptığı bir de al da at diye tabir edilen asistinin yendiği maçtan sonra eleştiriliyor.

    - eyüpspor gibi ligin eskilerinden toplanmış bir kadroyla ligde üst sıralara oynamaya çalışan takımın teknik direktörü, galatasaray efsanesi olup maçı bizim için zora sokacak hamleler yaptığı için eleştiriliyor.

    bu üç madde, hakemlerin maç performansı kadar kabul edilemez maddeler. taraftar grubumuz rakipler tarafından manipüle edilmek istense, bölünmek istense zaten dünkü maçtan sonra bu tarz yorumlar yaptıracak şekilde bunu uygularlar. biz kendi hür irademizle bunu yapacak seviyeye gelmişiz. uzun süredir de böyleyiz. bizi diğer takım taraftarlarından ayıran ne varsa nesiller ilerledikçe kaybediyoruz.

    (bkz: 1 aralık 2024 galatasaray eyüpspor maçı)

    bugün 4 xg gol pozisyonu üreten takımı, o takımı oluşturan hocayı, kendi takımı için en iyisini düşünen rakip teknik direktörü eleştiren kim varsa, şampiyonluk kutlamalarına da katılmasın. gram katkısı olmayacak bu şampiyonlukta.
  • 154
    bence tek sorunu galatasaray'ın medyada güçsüz olması. galatasaray medyada güçlü olsa çözülecek sorundur. çünkü türk futbolu medyadan yönetiliyor.
    20-21 beşiktaş'ın şampiyonluğunu bülent uslu isimli trolle yazsak kim ne diyebilir? hayır ne alaka diyebilir mi? o sene hatay'da 3-0 yenildigimiz maçtan sonra ömer erdoğan mikrofon gördüğü ilk yerde "bize satacaksiniz edeceksiniz diyen herkese cevabı verdik, bir haftadir telefonumu eşime verdim sosyal medyaya girmiyorum" demedi mi? o sene beşiktaş'a 7-0 yenilip beşiktaş'ı şampiyon yapan ömer erdoğan'ın adı galatasaraylı ömer erdoğan olarak kaldı, kimin sayesinde, bulent uslu. 3-0 değil 1-0 yenilsek şampiyon olurduk, inanılmaz ya.
    karagumruk bunları 2-1 yendi, bülent uslu borini'nin gol sevincini bile kendisine yordu. 1 hafta boyunca galatasaray karagumruk'e teşvik primi verdi diye yalanlar söyledi iftiralar attı, bu iftiralar ulusal kanallara bile düşmüştü ya, mevzu bahis edilip üzerine kelamlar ediliyordu. hey allahım aklıma geldikçe kahkaha atıyorum.

    serdar ali'yi söylemiyorum bile, 2 senedir vole-neospor diye kıytırık bir youtube kanalindan yaptığı yalan yanlış iftira dolu yanginlarla avrupa'da kartı geçtim uyarı bile yemeyen davinson'u torreira'yi kart manyağı yaptı. üstüne herif bunun sebebi kendisi değilmiş gibi bide utanmadan hakemler etki altında kaldı herhalde diyip konuştu yayınlarda. allah çarpsın komedi ya.

    galatasaray'da bir tane adam yok şöyle, galatasaray'ın medyadaki en güçlü adamı evren turhan herhalde :d galatasaray'ın bu tarz işlere giristigine bir kez şahit oldum, o da geçen sezon oynanan 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı. ilk kez fenerli birine sen maç satacaksin diyerek pres yapıldı, nitekim bülo maç biter bitmez hemen dedi bana maç satacaksin diyenlere cevap olsun cart curt. yani düşünün, adamlara ilk kez böyle bir pres yapildi, herifler puan kaybetti. üstüne bülo'nun ağlamaklı "kimse bana maç satacak diyemez ühüüü" diye açıklamalar yapmasına şahit olduk. beklemiyorlardi adamlar, onların diliyle onlara yükleneceğimizi beklemiyorlardı. halbuki her hafta yapsan şunu her şey duzelecek, şartlar esitlenecek. hiç boşuna "seviyelerine mi düşelim" demesin kimse, icabında düşülecek. 2-3 tane tetikçin olacak. evren turhan mi levent tuzemen mi neyse artık. bu herifler her toplantıya her partiye en önde gidiyorlarsa tetikçilik de yapacaklar kıyameti de koparacaklar. ıncığını cıncığını bulacaklar, fenerliler yapı diyorsa bunlar da sistem diyecekler. meydanı boş bırakmayacaklar. bence çözüm net bir şekilde bu. meydan boş kalmasa bu kadar kör göze parmak sekli yüze carpmaz sorunlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın