6188
bence tüm gündem, sadece galatasaray taraftarları ve futbolcuları olmamalı. tabii ki herkes özeleştiri yapacak. futbolcular milyonlarca dolar kazanıyor, bu yüzden bizlerden daha sağlam olmaları gerek fiziksel ve mental açıdan. ama sorun bu değil. çünkü bu oyuncular ve okan hoca, son üç yıldır kırılmadık rekor bırakmıyorlar.
asıl gündem olması gereken konu, aynı hakemin iki maçta da galatasaray'ın puan kayıplarına etken olmasıdır. tabii ki, oyuncular buldukları fırsatları değerlendirseydi, hakemin etkisi bir nebze az akılda kalabilirdi. ama galatasaray her maçta hakemleri yenmek zorunda değil, rakibini yenmek zorunda.
ve galatasaray yönetimi, bu hakemin düdüğünü astıramıyor, hem de seçilmesi için oy verdiği tff tarafından her seferinde azarlanıyor ve alay konusu oluyor. eğer bu hakem, aynı hataları fenerbahçe ve beşiktaş'a karşı yapmış olsaydı, bir hafta boyunca neler olurdu, o hakem bir daha maç alamazdı, hatta ikinci maça çıkmazdı. biz mecbur muyuz böyle bir yönetime? maçtan sonra dedim ki artık bardak dolmulştur, ama bakınca yöneticilerin açıklamaları komedi gibi. gerçekten normal değil. pazartesine aldıramadılar, oyuncular sakatlanıyor. satılık hakeme engel olamadılar.
ben takımımızın kesinlikle şampiyon olacağına inanıyorum ve bunda en az pay yönetimindir. eğer şampiyonluk, bu tür algılar ve oyunlarla kaçarsa, en büyük sorumlu yine yönetim olacaktır. galatasaray, türk futbolunun en büyüğüdür. eğer en büyüğünün gerektirdiği gibi güçlü davranamıyorsa, mağdur edilip ekmeği elinden alınıyorsa, o yönetim orada durmamalıdır. yada elini masaya vurup karşı tarafa korku salmalıdır. ben fbjk gibi yanlış işler yapsınlar demiyorum. hakkımızı savunsunlar. kim bilir, belki de milyonlarca kişi sabaha kadar uykusuz kaldı, morali bozuldu, belki de çalışmaya bile gitmek istemiyordur. adam gibi bir hakem olsa ve biraz da şansımız olsa, belki de dün 4-5 gol atabilirdik. kötü oldu, evet, ama hâlâ bir şey olmadı, aynı zamanda nağmalup olduğumuzu ve avantajlı olduğumuzu unutmayalım. o yüzden yönetim uyuma, sivas'ta başımıza ne geleceğini kimse bilemez.
asıl gündem olması gereken konu, aynı hakemin iki maçta da galatasaray'ın puan kayıplarına etken olmasıdır. tabii ki, oyuncular buldukları fırsatları değerlendirseydi, hakemin etkisi bir nebze az akılda kalabilirdi. ama galatasaray her maçta hakemleri yenmek zorunda değil, rakibini yenmek zorunda.
ve galatasaray yönetimi, bu hakemin düdüğünü astıramıyor, hem de seçilmesi için oy verdiği tff tarafından her seferinde azarlanıyor ve alay konusu oluyor. eğer bu hakem, aynı hataları fenerbahçe ve beşiktaş'a karşı yapmış olsaydı, bir hafta boyunca neler olurdu, o hakem bir daha maç alamazdı, hatta ikinci maça çıkmazdı. biz mecbur muyuz böyle bir yönetime? maçtan sonra dedim ki artık bardak dolmulştur, ama bakınca yöneticilerin açıklamaları komedi gibi. gerçekten normal değil. pazartesine aldıramadılar, oyuncular sakatlanıyor. satılık hakeme engel olamadılar.
ben takımımızın kesinlikle şampiyon olacağına inanıyorum ve bunda en az pay yönetimindir. eğer şampiyonluk, bu tür algılar ve oyunlarla kaçarsa, en büyük sorumlu yine yönetim olacaktır. galatasaray, türk futbolunun en büyüğüdür. eğer en büyüğünün gerektirdiği gibi güçlü davranamıyorsa, mağdur edilip ekmeği elinden alınıyorsa, o yönetim orada durmamalıdır. yada elini masaya vurup karşı tarafa korku salmalıdır. ben fbjk gibi yanlış işler yapsınlar demiyorum. hakkımızı savunsunlar. kim bilir, belki de milyonlarca kişi sabaha kadar uykusuz kaldı, morali bozuldu, belki de çalışmaya bile gitmek istemiyordur. adam gibi bir hakem olsa ve biraz da şansımız olsa, belki de dün 4-5 gol atabilirdik. kötü oldu, evet, ama hâlâ bir şey olmadı, aynı zamanda nağmalup olduğumuzu ve avantajlı olduğumuzu unutmayalım. o yüzden yönetim uyuma, sivas'ta başımıza ne geleceğini kimse bilemez.