109
sorunları saymak ile bitmez. ancak çözüm için yapılabilecekler illa ki vardır bu sorunları düzelme imkanı basit ancak kimse harekete geçmek istememekte.
şahsi olarak türk futbolunun kurtuluşu için yapılması gerekenler:
------genel yapı
1-yabancı sınırını mevcut haliyle bırakmak, belki de terimin ilk getirdiği zamanlardaki gibi yerli teşviki uygulanabilir.
2-passoligin kaldırılması
3-ilk 18'de 1'i ilk 11 olmak üzere, 24 yaş altı 2 futbolcu kadroda bulunma zorunluluğu getirilmesi(yerli yabancı ikisi de olur,altyapı şart olmamalı)
4-rezerv lig kur ya da galatasaray fenerbahçe ankaragücü gibi süper lig takımların paf takımlarının alt liglerde oynayabilmesine müsaade et ki bu gençler yarışmacı düzeyde oyunu öğrenebilsin (süper lige çıkmaları tabiki de yasak,ispanya usulü)
-------marka değeri
5-her ay, ayın menejeri-ayın golü-ayın oyuncusu ve ayın genç oyuncusu olarak sponsorlu ödüller verilmeli
6-arial fontu forma arkasından kaldırılması, güncel modern bir lig tescilli font bulunması
7-spesifik bir lig teması ve her sene değişen modern bir lig tema müziği bul, bu sene bein bu konuda daha çağdaştı
8-süper ligin tanıtımı için aktif-onaylı bir sosyal medya grubu oluştur, maçlardan kesitler, haftanın top 5 hareketi paylaşılmalı
------yönetim kurulu ve başkanlık
9-kulüpleri dernek yasasından çıkarılmalı
10-kulüplere belediye desteğini kesilmeli ya da altyapı-atletizm ile sınırlanmalı
11-kulüp başkanlığı ile ilgili sınırlama getirilmeli ki kimse karabük,mersin,samsun,eskişehir gibi durumlara düşmesin
12-federasyon tarafından uefadakine benzer ffp uygulaması oluşturulmalı (daha adil olanı)
------yayın ve saatler
13-ligi ağustos sıcağında başlamamalı, hem sporcu sağlığı hem mevsim elverişi nedeniyle
14-21:45te başlayıp 23:45te biten,eve 01-02 gibi gidilen maç saatleri seçilmemeli
15-uygun saha ve zemin koşullarını sallamayan takımlara yaptırım uygula(geçen sezon başı eryaman stadı, drogbanın zamanı akhisar stadı)
16-maçların yayınının sanki uzaydan yapılıyormuşcasına uzak ve kötü açıdan çekilmesine izin verilmemeli (rizespor stadı)
-----organizasyonlar
17- türkiye kupasını en amatörden en üste aynı anda oynanacak şekilde tek maç eleme usüllü ve hiç bir takımın seri başı, hiç bir takımın diğerinden avantajlı olmayacağı şekle çevirilmeli, zaten çoğu kulübün zarar ettiği bir organizasyonu daha eğlenceli bir hale getir, daha çok kişiye ulaştırabil.
18- gerekirse türkiye kupası bilet ücretine max limit koy(20-10 tl) ki taraftar tribüne gelsin
19- her sene max 20 yaş oyuncu olacak şekilde her ilden amatör futbolcuları toplayabileceğin ve stsl+tff1.lig den gözlemcilerin katılımının zorunlu olacağı organizasyonlar düzenlenmeli
20- gerekirse üniversiteler arası bölgesel ligler kur ve şampiyonlarının karşılaşmasını sağlamalı, 7 bölge şampiyonunun katıldığı turnuvayı trtden izlemeli insanlar. bir nevi ncaa havası oluşturmaya çalışılsa 5 sene içinde meyveler alınır.
106
sanki bir ara düzelecek gibi geliyordu bana ama safmışım, daha da kötü bir hal alacakmış. rant, yolsuzluk, yozlaşma aldı başını gitti. keşke şöyle kallavi bir rezalet olsa da herkes izlemeyi, takip etmeyi, uğruna para harcamayı bıraksa der oldum artık.
108
tümden gelmektedir.
devletin taaaa en tepesinden.
federasyona özerk olma imkanı tanımayan, kendi pisliğini futbola da bulaştıran iktidardan. bu sorun sadece futbola özgü değildir. yasama, yürütme, yargıda ve ayrıca yerel yönetimlerde ülkenin iliklerine kadar işlemiş bir dejenerasyon elbette ki futbola da sirayet edecekti.
nitekim her sene biraz daha etti.
en sonunda 2019'daki haline geldik.
2020'de daha kötü olacak.
2021'de daha da kötü olacak.
2022'de daha daha kötü olacak.
umarım bu eziyet 2023'te son bulur. kimbilir belki 2023'e kalmadan son bulur.
şunu söyliyim özgür basın çok şeyi hızlıca toparlar. evet basın özgür olmalı. bu iş basın ilkelerine uyacak insanlar tarafından yapılmalı. futbolu yönetenler, yönetmiş olanlar, bunlarla ilişkide olanlar iddia oynatmamalı. ama her şeyden önce basın özgür olmalı ki pisliği konuşabilsin.
velhasıl futbolun sorunu sadece futbola özgü değildir. türkiye'nin sorunudur. mevcut tüm sorunların kaynağıdır.
132
türk toplumunun sorunları ile aynıdır. eğitimsizlik, sistemsizlik, adamına göre kural değiştirme, liyakatsızlık ve her şeyin en iyisini biz yaparız diye düşünme.
117
futboldan anlamayan taraftarlardır.
destek vermeyi körü körüne bağlanmak sanıp, yanlışları bile dillendirmeyerek aslında zarar verdiklerinin farkında olmamaları.
yanlışa yanlış diyenleri hedef almaları.
hamasetten öteye gidemeyen tutumlardan vazgeçmemeleri.
kulüplerin mali durumlarını göz ardı ederek onları finansal hatalara zorlamaları.
126
bence geri kalmamızın en büyük sebebi türkiye ekonomisinin son yıllarda çökmesidir. bilindiği üzere ülke futbolunu 3 büyükler taşıyor, 3 büyüklerin de çoğu gideri euro ile ödeniyor. tamam takımlarımız tutumlu değil hep şov peşinde ancak bu eskiden de öyleydi. eskiden kur bu kadar berbat halde olmadığı için gelirlerle kurtarıyorduk. eskiden kulüp borçları azar azar artardı, şimdi geçen seneye göre 2'ye 3'e katlanarak gidiyor. ülkenin her sektörde kartopu misali katlana katlana geri gittiğini göz önünde bulundurursak futbolda da geriye gitmesi pek de şaşırtıcı değil.
110
eski başarılarla övünmek ve bahanelere sığınıp kendine toz kondurmamak. bunlar aslında genel olarak bir insanın ilerleyememesine sebep olan sorunların da temeli.
ben de galatasaray'ın uefa kupası almış olmasına seviniyorum ama bununla 2020'de övünmek gülünç. halen kendimizi yerelde en iyi noktada olmaktan dolayı avutuyoruz. inanıyorum ki bu başarıyla bu kadar övünmeseydik şu an avrupa'da daha fazla başarımız vardı. keşke türkiye'den bir başka takım avrupa'da kupa alsa da kafamızı kumdan çıkarsak. çünkü kendimizle yarışmayı bir türlü öğrenemedik. geçmişte yendiğimiz avrupa takımlarıyla olan özetler bazen paylaşılıyor ya, izleyince mutlu olamıyorum. üzülüyorum. şimdi birçoğunu yenmek hayal. oysa o zaman bariz bir şekilde onların önündeydik.
fenerbahçe ve beşiktaş desen onlar zaten ayrı bir vaka. en mağdur onlar, hep hakları yeniyor. 3 temmuz olmasa biz şöyle iyi olurduk vb. birçok bahane... ya adamlar sayılmayan şampiyonluklarımız diye diye kendilerini uyuttular. buna harcadıkları zamanı keşke altyapı planlamasına falan harcasalardı.
takımlarımız farklı noktalarda olsa da bir şekilde birbirlerine köstek oluyorlar, taraftarlar da buna çanak tutuyor. biz kibirleniyoruz, onlar bahane üretiyor; sonuçta el ele yerimizde sayıyoruz.
131
1- altyapı
2- yetersiz ve geri kalmış tesisler
3- eğitimsiz başkan,yönetici,teknik direktör,antrenör,altyapı hocası...
4- siyasete teslim olmuş bir federasyon ve futbol camiası
5- fanatiklik ve sokaklara taşan vandallık
113
en basit tabir ile "bedenci döngüsü"dür. ismail kartal, aykut kocaman, mesut bakkal gibi futbol katilleri sürekli anadolu takımlarında tur dönüyor. ne zaman bu döngüden çıkıp yeni yüzler ararlar o zaman türk futbolu yükselişe geçer. tabi en önemlisi tff tamamen özerk olacak ve "seçilmiş" kişiler tarafından yönetilecek. son 10 senedeki gibi atanmış kişiler yönettiği sürece daha çok geriye gideriz.
118
antrenman yapılmaması, teknik direktör sorunları, coğrafi konum ve parasızlık. euro 2.5-3 lirayken daha kaliteli oyuncular getirebiliyorduk ve bu sayede doğru planlama da yapıldıysa 4-5 yılda bir avrupa’da takımlar kendilerini gösterebiliyordu.
127
türkiye ekonomisinin çöküşünden beklediğimden daha az etkilenmiştir. önceden de yönetilebilir borç vardı, şimdi de. tabi şuan yönetilebilir olması borçların dövizden tl cinsine geçirilmesi sebeplidir. sportif açıdan bakarsak döviz 2-3 tl seviyelerinden 20 tl seviyelerine yükseldi. ama kadro değeri yahut kalitesi 8-9 kat düşmedi. hatta kağıt üzerinde de olsa 100 milyon euro seviyelerinden 150 milyon seviyelerine yükseldi kadro değerleri. tek fark artık tokga ciğerci gibi adamlar 2 milyon euro maaş almıyor. bitik boş transferler yapılmıyor, galatasaray özelinde. 60-70 milyon euro olan maaş bütçesini 30 milyon seviyelerine çekip, kaliteyi korumuş olmak da ispatı. ekonominin kötü gidişatı şerden çok hayır getirdi. paranın kıymetini ve çarçur edilmemesi gerektiğini öğretti.
futbolun asıl sorunu ise değişmedi. dün de bugün de sorun aynı; futbolu yönetenlerin kalitesizliği, altyapıların durumu, siyasete bulaşılmış olması vs.
112
genç sağ bek kim varmış kim yokmuş bi bakıyım dedim, 21 yaş altı o kadar çok kulüpsüz çocuk gördüm ki canım sıkıldı.
kayseri, sivas, ankaragücü, konya vs vs altyapılı...
birçok kulübümüz yapamıyor bu işi belli, kapatsalar bari. futbolun beşiği ingilterede brentford bile kapatmıştı yanlış bilmiyorsam.
o çocukların kaybettiği zamana, beslediği umutlara yazık.
146
kulüplerin siyasi parti gibi yönetilmesi.
137
ahlak sorunudur. her şeyin temelinde ahlak yatmaktadır bilhassa iş ahlakı.
119
en büyük sorunu maaşları avrupa seviyesinin üstünde olan teknik direktörlerin futbol her gün gelişirken, kendini geliştirmemeleri. yani bugün güney kıbrıs'dan kötü sıralamada olamayız değil mi? futbolcu maaşı ve antrenör maaşı avrupa seviyesi üstü ama gel gör ki performans yerlerde.
futbolcular için de 30 yaş üstüne izin verilmemesi gerekli ve milli takım şartı aranmalı. aynı zamanda maaşlarda üst limit belirlenmeli. madem dünya da 18. ligiz, o zaman maaşlar da 1,5 milyon euro'yu kesinlikle geçmemeli. en manyak topçu bu maaşı almalı. eğer futbolda devrim yaratmak istiyorsak ligimizdeki bütün antrenörlere yurt dışlarında sağlam eğitim de teşvik edilmeli.
son olarak her alanda liyakat şart arkadaş.
129
en önemli sorun, sorun olduğunu kabul etmemeleri.