• 201
    toplu $ekilde irzina geçilmektedir. bir yandan neden $ike yaptiniz sorusuna, onlar da zamaninda yapti diye cevap veren ba$kanmi istersin, yoksa gerekirse avrupa kupalarina gitmeyiz diyenini mi. bizde hepsi var.

    ikisinde de göt korkusu var. küme dü$ersek galatasaray alir ba$ini gider, arayi açar, zittin sene yeti$emeyiz diye dü$ünüyorlar ve dolayisi ile, en iyisi hiç bir kara vermeyelim de uefa, "eeeh, yeter beya, alayiniza 5 sene men" desin diye bekliyorlar.

    türk futbolu müthi$ bir kaos a sürüklenmekte ve buna an itibari ile dur diyebilecek bir allah in kulu bile yok.

    son olarak, tehlikenin farkında mısınız?
  • 202
    yıldırım demirören federasyon başkanı seçilirse hakkın rahmetine kavuşacak ağır hastadır. düşünmesi bile mide bulandırıcı ama adam resmen galatasaray'ı avrupa kupalarına göndermemek, fb ve bjk'nin götünü kurtarmak için bağıra bağıra geliyor, kimse ama hiç kimse birşey yapamıyor, diyemiyor, engelleyemiyor. bu aşağılık ortamda neden hala futbol takımımızı ligden çekmiyoruz anlayabilmiş değilim. umarım zamanı geldiğinde yönetim kurulu'muz bu aşağılık duruma karşı gereken her türlü tepkiyi gösterir. aksi durumda o stadyuma gidip maç seyredecek adam bulamazlar. böyle kirli bir düzene taraftar olarak da olsa katkıda bulunmam kendi adıma.
  • 204
    kul hüvallahü ehad allah'üs-samed lem yelid ve lem yûled ve lem yekûn lehu küfüven ehad.
    kul hüvallahü ehad allah'üs-samed lem yelid ve lem yûled ve lem yekûn lehu küfüven ehad.
    kul hüvallahü ehad allah'üs-samed lem yelid ve lem yûled ve lem yekûn lehu küfüven ehad.

    elhamdü lillâhi rabbil’âlemîn. errahmânirrahîm. mâliki yevmiddîn. iyyâke na’büdü ve iyyâke neste’în. ihdinas-sırâtal müstekîm. sırâtallezîne en’amte aleyhim gayrilmagdûbi aleyhim ve leddâllîn.

    allah rahmet eylesin...
  • 205
    konuya giriş için apoel'in yaptığı işin büyüklüğünü belirtmek için bazı rakamlardan daha bahsetmek istiyorum. bir tarafta transfermarkt'a göre toplam değeri 13 m euro olan ve en değerli oyuncusunun değeri 1.4 m euro ile brezilyalı ailton* olan mütevazi bütçesiyle büyük işler başaran takım*. diğer tarafta ise toplam bütçesi 135 m euro ! ve en değerli oyuncusu 16.5 m euro ile lisandro lopez olan bir diğeri*. tuhaflık 7 mart 2012 apoel olympique lyon maçı ile başlıyor. aslında bu rakamlardan bahsetmemin nedeni en kral oyuncuya basarız parayı alırız mantığı ile işleyen türk mantığınının aslında ne kadar yanlış ve çıkılmaz bir yolda olduğunu göstermek. bu rakamların başarıyı getirmediği açık.

    peki başarıyı getiren şey ne?

    futbol aslında çok karmaşık bir oyun değil. bu lafı pekiştirmek için 3-5 adamın özlü sözlerine gerek yok. futbol mantığını çözüp doğru işleri yaptığınız zaman başarı da arkasından gelir.

    peki bu doğrular ne?

    eğer siz şeyh, amerikan veya rus patrona sahip olan bir kulüp değilseniz** başarının anahtarı özkaynakları en mükemmel şekilde işleyen takım olmaktan geçer. bunu yapmak öyle çok atla deve bir şey değil. şu an bu sistemle başarıya ulaşan bir sürü kulüp var. porto, benfica, dortmund, m'gladbach, ajax, apoel ve en mükemmel örneği de tabi ki barcelona. hatta mou'dan sonra real'i bile katmak gerekir. çünkü son lig maçında sonradan oyuna giren 3 oyuncunun yaş ortalaması 21!

    bu planlamayı yapmak çok uzun da sürmez kannımca. galatasaray 100 seneyi aşmış bir kulüp mesela. sağlam kökleri olan bir kulübüz. bu işleri yapacak adamlar türkiyede mutlaka bulunur. ama hiç yoksa altyapı da görevlendirilecek adamlar pro lisanslı antrenörlerden seçilmeli ve adam gibi ücretlerle çalıştırılmalı. hatta deneyimlerini pekiştirmek adına altyapı konusunda ün yapmış kulüplerde (gerekirse parasıyla) staj yaptırılıp işin özünü kavramaları sağlanmalı. bana göre bu planlama taş çatlasa 10 senede bize büyük başarılar getirecek ve kalıcı olacaktır. şimdi ''on sene çok fazla'' demeyin. her sene galatasaray'ı şampiyonlar liginde üst sıralarda görmek için bu kadar süre beklemeye hazır değil miyiz? ayrıca bugünlerde herkesin saygıyla ve hayranlıkla izlediği barcelona takımı 3-5 senede bu haline gelmedi. bizim gördüğümüz bu takım yıllarca oluşturulmaya çalışılan bir düzenin görünen kısmı.

    ayrıca bu yapıyı desteklecek bir öndere ihtiyaç var tabi. ama çok şanslıyız ki şu an galatasaray için belki de dünya üzerinde en çok iş yapabilecek o öndere sahibiz. *

    peki bu altyapıya nereden oyuncu bulacağız?

    aslında bu soru işin en kolay yanı. avrupa'da bizden daha genç nüfusa sahip olan başka bir ülke var mıdır bilemiyorum. bu genç ve avrupaya göre fakir gençleri futbola adapte etmek oldukça kolay. dahası bu altyapıya bizim karakterimize, kültürümüze uygun ülkelerden de topçu getirilmeli. * tutupda 5 arjantinli 10 brezilyalı çocuğu getirmek aptalca. adamların herşeyi bizden farklı. e bu da başarısız olma ihtimalini yükseltecek. ama siz romanya, bulgaristan, polonya, azerbaycan, iran, çek cumhuriyeti vs. gibi ülkelerden topçu getirirseniz fazlaca uyum sorunu çekmezsiniz.

    sonuç: futbol; basit ve eğlenceli bir oyun. basitliğini anlamak ve adnan öztürk'ün de dediği gibi sadece yalı çocuklarının oyuncağı olmaktan çıkmalı!
  • 215
    ilan ediyorum, şikenin serbest olduğu bölgedir. şikecilere cezaların verilmemesi durumunda olabileceklerden bahsediyorum.

    şimdi efenim, biliyoruz ki şike yapan yönetici, yardımcı vesaire hapis falan yatmıyor. bi tek aziz yıldırım kaldı içerde o da çete suçlamasından. diğerleri hep çıktı.

    bu yüzden, ben yarın galatasaray yöneticilerine gitsem desem ki, efendiler bana para verin, gidicem şu maçı bağlicam, şu adamı satın alıcam. galatasaraylı yöneticilerin hiçbiri tabii ki böyle bi şey yapmaz, fakat diyelim ki kabul ettiler.

    yakalanana kadar ben her türlü maçı bağlarım. yakalandım mı? ben zaten basit bi futbol seyircisiyim. ortada olan şu ki hapis falan yatmayacağım. en fazla müsabakalardan men cezası gelir, afedersin de s.kimde olmaz.

    galatasaray'a ne olur? dersin ki federasyona, fenerbahçe de şike yaptı düşüremedin, beni hiç düşüremezsin. kimse de tek kelime edemez.

    velhasıl, futbolla ilgisi olmayan basit basit adamlar bularak bu ülkede bundan sonra her türlü şikeyi yapabilirsiniz efenim, hayırlı olsun...
  • 216
    (bkz: #926908) burada da belirtildiği gibi; eğer gereken yaptırımlar uygulanmazsa, şike yapmak resmen meşrulaşacaktır.

    bu durumun yanısıra, bir kulübün diğer bir kulübe kolaylıkla şike iftirası atılabileceği, tamamen kaotik bir ortam da oluşmuştur.

    daha da vahim olanı; türk halkı, birincil eğlence kaynağına karşı olan güvencini kaybetmiştir. farklı takım taraftarları birbirlerinden nefret eder durumda, sokaklarda insanlar birbirlerine ciddi anlamda şiddet uygulayacak kıvama gelmiştir.

    (bkz: trabzon'da fenerbahçe formasıyla dolaşmak)

    bu da yetmiyormuş gibi; her geçen gün, gazete ve televizyonlarda bir takım medyatik insanlar, kitleleri yönlendirip, tahrik etmektedirler. bütün bunlar olurken, herkes kazanacağı üç kuruşun derdine düşmüş, kimse üzerine düşen görevi yapmamaktadır.

    bu noktadan itibaren, toplum içinde yaşanılması muhtemel her türlü fiziksel terörün günahı tamamen hükümetin boynunadır.
  • 217
    bundan yüz küsür sene önce bir lise talebesinin sahip olduğu vizyonun binbe birine bile sahip olmayan, bir sürü kelli felli adam tarafından yönetiliyor.

    2010 - 2011 sezonu futbolda şike soruşturması sürecinde; "avrupa'ya gitmeyelim", zaten gidiyoruz da ne oluyor" diyen bu kelli felli adamlar, kendi kulüplerini bile yönetemedikleri, neredeyse batırma noktasına getirdikleri gibi üstüne bir de şimdi türk futbolu'nun en üst makamlarında; başkan, başkan yardımcısı, yönetici filan gibi konumlarda. çıkıp "marka değeri" filan diye konuşuyorlar ama ne dediklerinden kendilerinin haberi bile yok. ezbere konuşmak kolay nasılsa.

    dile kolay ama bir asırdan uzun bir süreden bahsediyoruz, 107 seneden. 1905 yılında bir lise talebesi, galatasaray lisesi öğrencisi ali sami yen; "ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip olmak. türk olmayan takımları yenmek." diye bir hedef koyup bir takım kurmaya karar veriyorvve arkadaşları ile beraber galatasaray'ı kuruyor.

    sene olmuş 2012, şimdi bir o dönemin şartlarını düşünün, bir de şimdiki şartları ve imkanları. ülke futbolunu yönetenler "avrupa'ya gitmeyelim", zaten gidiyoruz da ne oluyor" diyorsa varın gerisini siz düşünün.
  • 218
    bazı sorularım var ;

    1- türkiye kupası fikstürü belli mi ? maçlar ne zaman ve nerede oynanacak ?
    2- süper lig ismi verilen gereksiz organizasyonun maç saatleri belli mi ?
    3- arafta kalan takımlar için * uydurulan o aktivite nedir ?

    yemin ediyorum finlandiya ligini kendi ligimden daha iyi biliyorum. kim bu hale getirdiyse bu türk futbolunu helal olsun.

    http://dakika90.blogspot.com/.../belirlenemeyen.html
  • 219
    son yıllarda her alanda yaşadığımız bütün bilgi kirliliği ve algı kaymasından hayli payını alan olgu. iyinin kötüye kötünün iyiye karıştığı hırs ile kavgayı centilmenlik ile yalakalığı karıştırdığımız bir dönemi yaşar olduk. spora en büyük ihaneti yaptığı iddia edilen kişiyi sorgusuz sualsiz körü körüne savunan kendi oyuncusuna attığı cisim isabet ettiği halde aynı mantıkla yabancı cisim atmayı sürdüren dövenin haklı dövülenin kaşınmış sayıldığı ırkçılık yapanı ve üstelik bunu kabul edeni koruyan takım arkadaşını döveni insanı kazanmak nedeniyle değil şampiyon olmak için koruyan hatta kendi futbolcusunu döven bir taraftar profili yetiştirdik elbirliğiyle. tüm taraftar gruplarında da maalesef hem iyi hem kötü örnekler mevcut. bizim aramızda da sonuca kilitlenmiş hatice kim oluyor ben netice adamıyım bu bir spor değil savaş diyen insanlar olmaya başladı. jübilesinde rakip takımın formasını giymeyi şeref kabul eden bir adamın takımını tutarken aynı formaya fütursuzca küfürler sallayan bir taraftar profili görür olduk. azınlıklar ama varlar. yüzleşelim artık.

    herkesin artık kendine çeki düzen vermesi lazım. şu kamplaşmaya bir son verilmesi lazım. adam hastanelik olmuş sen hala salaklar diye laf sokma derdindesin. nerede senin insanlığın vicdanın? sevme nefret et herkesten kimseyi sevme ama saygı duymayı ve insan olmayı öğren. nereye varacak bu işin sonu acaba. bu üstelik sadece en üst noktada değil ülkedeki her ligin her kademesinde mevcut. şiddeti kavgayı ve bunları körüklerken akil adam durmayı marifet sayar oldu herkes. bu adamlara prim verildi. televizyonda hocam denip saygı duyuldu.

    daha dun hava sartları yüzünden ertelenen maçta bile hakeme küfredip bir şeyler atıyor herkes. demek ki senin niyetin bağcı dövmek kardeş.

    lakin bunlarda bu insanları suçlayamıyorum. senin futbolunu yöneten kurumun en tepesi ilk gün vahim ve yeterli bulduğuna karar vermemek için her türlü kıvırmayı yaparsa aman fark edilmesin sussunlar diye ligin usulunu değiştirmeye kalkarsa hatta ülkenin başı kuruma ceza uygulamayalım yapmayalım adama yapalım yeter diyerek resmen bu rezalete ortak olmaya kalkarsa bunların hepsi normal gelir.

    her şeyi komplo teorileri fesatlık ve çekememezlik ile açıklama meraklısı herkes. bizi çekemiyorlar şike yaptı diyorlar bizi çekemiyorlar oyuncum oynayamıyor diyorlar yani hep karşıdakiler yapıyor der kendine kusur bulmazsan adam olamazsın

    ne demek kurtulus savasi basliyor? kimse yargılanamayacak mı bu ulkede? baskanın silah sattı ya da sen sampiyon oldun diye sike diyorlar ne demek? hal zaten boyleyse vay halimize . milleti galeyana getirme cabasi neden? madem temizsin bu neyin feryadi neden suyu bulandırmaya kalkıyorsun? haydi hepsini gec ne akla hizmet kısasa kısas uefa baskanına dava acıyorsun? sen beni kayır ben davayı cekeyim neyin kafası?

    biz ne zaman adam oluruz bilmem ama su anda konusulana futbol ya da spor denmez onu biliyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın