• 1
    ankaragücü başkanının halil umut meler'e yumruk atması üzerinden yapmacık, samimiyetsiz yorumlara sahne olan ülkemiz futbolu.

    öncelikle türkiye'de özellikle 3 temmuz 2011'den itibaren asla ama asla futbol sevgi ve kardeşlik olmadı. 3 temmuz 2011'den beri futbol iki kutbun savaşıdır: biz şikeci değiliz, kumpasa kurban gittik diyenler ve siz şikecisiniz diyenler. bunun ana nedeni de ikiliktir, rüşvetle haşır neşir uefa ile bir türlü kamuoyunun güvenini kazanamamış tff'nin meseleyi arada bırakmasıdır. 12 sene geçti ve mesele hala sonuçlanmadı. 2011 türkiye süper kupası maçı yapılmadı, ortada yok. https://www.uefa.com/...32b4161-1000--cases/ baktığınızda fenerbahçe ve beşiktaş'ın cezasını da görebiliyorsunuz. ama tff burada kişilere ceza verip, kulüpleri sıyırarak korkunç bir şey yaptı: türk futbolunu marka değeri yaratamayacak, güzel oyundan veya tesislerden, kaliteden bahsedilemeyecek bir çukura attı. bakın biz hata bile konuşmuyoruz. futbolcuların hataları, hakem hataları konuşulmuyor: biz futbolcular maç sattı, hakemler art niyetli diyoruz artık bu ülkede. hatalar değil, art niyetler konuşuluyor çünkü bir cephe şike yapıldığını ve ceza almadığını belgelere ve uefa kararlarına göre söylüyor, cas davasından çekilme meselesini hatırlatıyor; öteki cephe de tff'nin vermediği cezaya ve yasa dışı dinlemelerle kendince bir temel oluşturuyor. şike yapıldı mı, yapılmadı mı sorusu hala iki cevabı olan saçma sapan bir arada kalmışlığa sahip: bir soruya hem evet hem hayır cevabı verilemez. şike yapıldıysa, neden küme düşürülmedi takımlar? şike yapılmadıysa uefa neden ceza yiyen kulüplere iade-i itibar yapmıyor?

    sayısız isim futbol sevgi, dostluk, kardeşliktir masalı anlatıyor. katılmıyorum. futbol ankara'daki halı sahalardan tutun sivas'taki deplasman maçına kadar asla dostluk ve kardeşlik değildir, olmadı, olmuyor, olmayacaktır da. futbol ne olabilir? egoların çarpıştığı, onurlu ve seviyeli bir mücadele ve gösteri olabilir. becerilerin, kalitenin, fiziksel kapasitelerin saygı içerisinde karşı karşıya geldiği bir oyun olabilir. arenalardan ve gladyatör dövüşlerinden azıcık zorlama ama güzel yerlere dokunacak bir iz sürmeye girişmeyeceğim ama paragrafın tonu bu konudaki fikri ortaya koymuştur eminim.

    bakın bu ülkede hemen herkes her hafta art niyetli hakem yönetimlerinin olduğunu, futbolcuların maç sattığını alenen beyan ediyor. başkanlar hakemleri takip edin diyor, silahım olsa vururdum diyor, hemen herkes hakemlerin üzerine yürüyor, hakemlere kırmızı kart çıkartılıyor, başkanlar hakem yumrukluyor. 2011'den sonra engin baytar'ın cüneyt çakır'ın yakasına yapışmasından tutun hakemi silahım olsa vururdum beyanına kadar irili ufaklı çok fazla şey yaşadık. neden? çünkü iki kutup var ve iki kutup da kendini haklı görüyor. bu çözümsüzlüğe ve ikiliğe ısrarla izin veriliyor. iddia ediyorum 2011'de fenerbahçe küme düşürülseydi en geç 2015'te eski gücüne kavuşmuş, hatta belki de ekonomisini de toparlamış olurdu. galatasaraylıların çoğu da inanın fenerbahçe'ye başkanı yüzünden kötüye bulaşmış ama cezasını çekmiş eski dost ve rakip olarak bakardı. şu an apaçık iki cephe birbirinden nefret ediyor çünkü iki doğru, iki haklı, iki gerçek olamaz.

    faruk koca, halil umut meler'i yumrukladı. herkes bu olayı lanetleyecek, çok büyük bir değişim olacakmışçasına açıklamalar yapılacak, belki de büyük kararlar göstermelik de olsa alınacak. ancak 2011'de temeli atılan bu korkunç ortamda iki taraf birbirini yemeye devam edecek. bu ortam emin olun düşmanlık, art niyet arama, nefret, iğrenme, küfür, hakaret, şiddet doğurmaya devam edecek.

    ben artık bu olan biteni kabullenemiyorum. sahaya koşarak hakem yumruklamayı, her hafta şike ve art niyet iddia etmeyi, rakip tehdit etmeyi, şiddet iddialarını, rüşvet iddialarını, yolsuzluk iddialarını kabullenemiyorum. alenen sahada hakem dövmeyi, yerde yatan birini tekmelemeyi kabullenemiyorum.

    türk futbolunu kurtarmak istiyorsanız, verilecek cezalar bugünkü suçluları cezalandırırken yarınki arsızlıkların önüne geçsin istiyorsanız, futbol gerçekten saygın ve onurlu bir mücadele oyunu olsun istiyorsanız 2011 bilmecesini çözmek zorundasınız. iki taraftan biri haklı olmak zorunda ve deliller, belgeler ikna edici olmak zorunda. korkmayın yeter.
  • 2
    nedense sürekli hata yapanların fenalaştığı oluşum.

    biri çıkar adam döver, döven fenalaşıp hastaneye kaldırılır. öbürü işi eline yüzüne bulaştırır, o fenalaşır otele ambulans gider. stres yaramıyorsa adam dövmeyin, az planlı hareket edip, baştan noksan bırakmayın işi. tabi sadece hata yapmanın stresi değildir tahminen bu, kendisinin stresi artarak devam etmiştir muhtemelen açıklamalar yapıldıktan sonra. su testisi su yolunda kırılır, yapacak bir şey yok.

    https://x.com/...838610025476421?s=46

    allahtan icardi’miz var tepki olarak, sakatlandı fenalaşmadı, dayak yedi, elmacık kemiği kırdı yok fenalaşmadı. bak bugün göz kan çanağı, altı mosmor, bıraksan yine sahada.* az önce konuştum, ayağım kopmadan fenalaşmam ben usta dedi.

    poena dostumuzdan gelen edit:

    selamlar;
    şikeciler de var. unutulmasın. aziz şikeden göz altına alındığında hastane hastane dolaşıp günlerce ifade vermedi.

    başka hatırlayıp, bu rezil girdime ekleme yapmak isteyen arkadaşlar başım üstüne.*
  • 4
    https://twitter.com/.../1755108765903286618

    şu pozisyonlar üzerinden bile mağduriyet kasacak kulüpler ve kulüp yöneticileri olan ortam.

    (bkz: bandırmaspor)
    (bkz: onur göçmez)

    (bkz: 6 şubat 2024 galatasaray bandırmaspor maçı)

    hayalleri varmış, hakları yeniyormuş. ben, böyle pişkinlik böyle utanmazlık görmedim. çamur at izi kalsın oynanıyor ama o çamur bu insanların beyninde yer yapmış.
  • 6
    --- alıntı ---

    1- gözünü hırs bürümüş, başarısızlıklarını kabullenememiş, insanları sadece parasıyla manipüle ve konsolide eden bir adamın neler yapabileceğini, yapmak istediğini okumaya hazır mısınız?

    2- bugüne kadar yaptıkları zaten ortada ama işlerin nasıl çığırından çıktığını, türkiye cumhuriyeti’nin nasıl kabile devleti yerine konulduğunu öğrenince bir sporsever hatta bir vatansever olarak her şeyi riske atarak vicdanen bunları yazmak zorunda kaldığımı görüyorum.

    3- türk futbol tarihinin en kirli yapılanma planları karanlık odalarda, satılmış ağızlarda ve kiralık kalemlerde nasıl ilmek ilmek işleniyor hep birlikte bakalım.

    4- malumunuz saran medya ligin yayın ihalesi için bir teklif verdi. kapalı zarfta saran medya’nın teklifi tam olarak 142 milyon euro. fakat sorun şu ki saadettin saran’ın böyle bir parası yok. kendisini yakından tanıyanlar da bunu çok iyi biliyor zaten.

    5- şimdi soracaksınız bu para nereden gelecek peki diye? cevap verelim. tabi ki ali koç’tan. son kuruşuna kadar ali koç tarafından finanse edilecek. bunun karşılığında da saadettin saran "artık canlı yayın işindeydim" dolayısıyla

    6- fenerbahçe başkanlık konusu etik olmaz diyerek aday olmayacağını açıklayacak. böylece hem dürüst bir yayıncı profili çizecek hem de işi kılıfına uydurarak ali koç’un yanında safını tutacak. ali koç da ‘kimse aday olmuyor, fenerbahçe’yi tabi ki yalnız bırakmayacağım’ diyerek

    7- tek adaylı başkanlık seçimine girecek. servet yardımcı gibi tek adaylı seçimde oy atmaya gidecek olan tff yetkililerini de yine o zaman takip ederiz. böylece ali koç hem camiasına sahip çıkan, yalnız bırakmayan büyük başkan(!) olacak

    8- hem de yayıncı kuruluş cephesini tamamen kontrolü altına alacak.

    bitti mi? hayır… işin tff ayağı da var. plan kusursuz. beklemede kalın. devamı birazdan…

    --- alıntı ---

    --- alıntı ---

    şunu da belirtelim; bein, saran'ın teklifine istinaden fiyat artırırsa ali koç 200 milyon euro'ya kadar çıkılmasını söyledi saran'a.

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/.../1760401090867056960

    (bkz: ali koç)
    (bkz: fenerbahçe)
    (bkz: türkiye futbol federasyonu)
    (bkz: organize ve profesyonel bir kötülük)
    (bkz: satılmış türk spor medyası)
    (bkz: fenerbahçe medyası ve algı manipülasyonu)
    (bkz: süper lig yayın ihalesi)
    (bkz: sadettin saran)
App Store'dan indirin Google Play'den alın