• 1
    türk futbolunun içinde bulunduğu ülke olan türkiye'deki diğer alanlara bakalım.

    kişi başına düşen gayri safi milli hasıla:
    8,957 dolar olup, dünyada 70. sıradadır.
    https://en.m.wikipedia.org/...(nominal)_per_capita

    hukukun üstünlüğünde 128 ülke içerisinde 107. sıradadır.
    https://worldjusticeproject.org/...index/country/Turkey

    dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasındaki en iyi kurumu 451. sırada olan koç üniversitesi'dir.
    https://www.topuniversities.com/...ersity-rankings/2020

    basın özgürlüğü konusunda tüm ülkeler içinde 154. sıradadır.
    https://rsf.org/en/ranking/2020

    80 ülkenin değerlendirildiği "yaşam kalitesi" sıralamasında 48. sıradadır.
    https://en.m.wikipedia.org/...ere-to-be-born_Index

    sağlık hizmetleri konusunda 93 ülkenin değerlendirildiği listede 28. sıradadır. (en iyi olduğu alan)
    https://www.numbeo.com/...kings_by_country.jsp

    kişisel özgürlükler kategorisinde 122. sıradadır.
    https://www.fraserinstitute.org/...n-freedom-index-2019

    gelelim şimdi türk futboluna...

    fifa ülkeler sıralamasında türkiye, eylül 2020 itibariyle 32. sıradadır.
    https://www.fifa.com/...g/ranking-table/men/

    55 ülkenin yer aldığı uefa ülke sıralamasında 2019-2020 sezonu sonu itibariyle 11. sıradadır.
    https://www.uefa.com/...gs/country/#/yr/2020

    şimdi türkiye'de hayatın esas alanları olan ekonomi, eğitim, sağlık, adalet, yaşam kalitesi, kişisel özgürlükler gibi konulardaki bulunduğu konuma bakalım ve sonra da türk futbolunun bütün bu parametrelere göre içinde bulunduğu durumu düşünelim...

    istatistiklere bakarsak bizim "bitik" diye eleştirdiğimiz türk futbolu, ülkedeki eğitim, adalet, hayat kalitesi, kişisel özgürlükler gibi alanlardan çok daha iyi durumda görünüyor.

    belkide daha önemli meselelerimiz var...
  • 2
    internette takılırken türkiye ile fransa takımlarının u-16 karşılaşmasına denk geldim maç 5 sene önce oynanmış yenip kupa kaldirmisiz.
    yalnız işin ilginç yanı atakan isimli bir arkadaşın yaptığı (video altındaki 2. yorum).
    adam maçta top koşturan futbolcuların şu an nerede olduğunu yazmış.
    gerçekten ağzım açık okudum sizin de bakmanızı tavsiye ederim.

    https://youtu.be/H_I5ANqgoR8
  • 3
    ismail şayan gelir/giderlerini açıklayan takımlar konusunda güzel bilgiler vermektedir.
    dediklerine göre alanyaspor, başakşehir gelirinden fazlasını harcayıp zarar yazarken, sivasspor 9m lira kar etmiştir.
    https://mobile.twitter.com/is_xs/with_replies

    yalniz alanyaspor'un yeni kurla 16 milyon euro (geçen seneki kurlarla 19-20 milyon euro) civarı maaş vermesi de enteresan. ne gelirin var ki 16 milyon harcıyorsun?
    başakşehir zaten tam saçmalık, 30 küsur milyon euro (geçen seneki kura göre de 35-36 milyon euro) maaş veriyorlarmış. taraftarı olmayan kulüp, 30 milyon euro...
    edit: imla.
  • 6
    dört kulübü uefa tarafından tecilli şikeci olarak kayıtlara geçmiştir.

    (bkz: fenerbahçe)
    (bkz: beşiktaş)
    (bkz: sivasspor)
    (bkz: eskişehirspor)

    https://www.uefa.com/...-the-game/integrity/

    ancak ülke içindeki federasyon hiçbir ceza vermemiştir bu dört kulübü de.
    işte öyle bir futboldur.
    sonra şampiyon olsan bile hiçbir kulübün direkt şampiyonlar ligine giremeyecek duruma gelir tabii...
  • 7
    https://mobile.twitter.com/.../1375753342039777287

    şu flood'u okuyup 80-90 yıldır aynı saçmalıkların devam ettiğini görebiliriz. ilk defa haberim oldu bu hadiseden.

    gerçekten de gündüz kılıç, metin oktay, derwall ve fatih terim gibi türk futbolunun çok üstünde karakterlerle peşisıra yolları kesişmese bu kulübü yerlermiş. demek ki o yüzden her istediğimiz kişiye salça oluyorlar. fatih terim sonrası gelecek kişinin bizim kulübe denk gelmesini istemiyorlar.

    anlamadıkları şey ise kendilerini seçen kişinin metin ya da fatih olma ihtimali yok. o karakterde birisi yine galatasaray'ı seçecek.
  • 8
    https://www.goal.com/...34pjrf814908tvmshio8

    süper lig avrupa'nın en çok para harcayan altıncı ligi. futbolla alakalı nüfus olarak belki ilk sıradayız. maçların seyirci sayısınından bahsetmiyorum. futbola kafa yoran ve zaman harcayan insan olarak büyük ihtimal açık ara öndeyiz. zaten avurpa da bunu anladı ve alakalı alakasız her sosyal medya paylaşımında, sanal türk insanını çıkarları doğrultusunda kullanıyor. peki ey güzel insanım, başarı olarak neredeyiz? evet söylüyorum 13. sıradayız. bu ne demek biliyor musun, dağ fare doğurdu demek, bu kalıbımızın adamı değiliz demek, bu ülke parayı çöpe atıyor demek. çünkü türk futbolu'nun gerçek idaresi türk kamuoyu. ve bu türk insanı aziz nesin dediği ölçüde aptal, kabul edin artık. bakın arkadaşlar hastalık kabul edilmeyip teşhis etmezsek, şifası da bulunmaz.

    türk dil kurumu'na göre aptal'ın anlamı, ''zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu'' demektir. yahu ben bugün aziz nesin gibi türk toplumu aptal desem hakaretten yargılanacağım. ama bir gün teknoloji ilerler ve beyni ölçecek aletler ortaya çıkar ve o gün aptallık bilimsel olarak da kanıtlanırsa, ben o gün ileri görüşlü mü olacağım. çünkü türk futbolu'nun kötü olma sebebi onu eleştirebilecek, analiz edebilecek bir kamuoyu zekası yok. aynı zeka siyaseti tayin ediyor, tüm doğayı katledip betonarme bina yapıyor, mültecilerin yaşamasına imkan vermek yerine fare gibi çoğalmasına müsaade ediyor, vasıflı insanların yurt dışına taşınmasını normal karşılıyor. artık her anormal şey normal karşılanıyor. çünkü kamuoyu vicdanı kalmadı.

    bakın arkadaşlar mustafa kemal atatürk 1933'te ''türk milleti zekidir, türk milleti çalışkandır'' dediğinde çok büyük ihtimal haklıydı. ama 2021 yılı şartları için aziz nesin daha haklı. çünkü bugün istisnalar hariç türk milleti aptal ve tembeldir. şuanda sadece tarihi mirasını ve coğrafi şansını tüketerek hazırdan yiyiyor. bunu ne kadar erken kabul edersek o kadar iyi olur bizim için. karar sizin.
  • 9
    gençleri halı sahalara mahkum edip çim saha sayısını artırmayan,
    az sayıda olan çim sahanın bakımını yapamayan,
    gençleri yetiştiren antrenörlere doğru düzgün hiçbir fırsat sunmayan,
    gençlerine düzgün besin desteği bile sağlayamayan bir ekosistemdir türk futbolu.

    dün eğer doğru düzgün bir taktikle maça çıkabilsek belki italya'yı da yenebilirdik ama bu sadece dönemlik başarılardan biri olurdu. o da türk futbolundan çok türk futbolcularının başarısı olurdu.

    bakın bu görüntüler ülkenin güzel iklimlerinden birine sahip olan akhisar'da çekilmiş bugün.
    ülkenin gençleri burada top oynuyor. adlarını bilmediğimiz kaç futbolcu adayı bu sahalarda sakatlanarak kariyerleri bitiyor bilmiyoruz bile.
    https://twitter.com/...738442056581121?s=20

    tff'nin her şeyi bırakıp ülkede çim saha reformu yapması lazım hükümetle belediyelerle el ele verip. başlanılacak nokta burasıdır. muhalefetin de artık bu konuya el atması gerekiyor. özellikle muhalefet partilerinin belediye başkanlığı yaptıkları şehirlerde bu adımı atmak şart.
  • 10
    http://gss.gs/b168691

    şu tarihe geçecek şantaj, rezalet, adını koyamadığım büyük olay karşısında bir kez daha kendini gösteren şahsiyet. arkadaşlar ekşide, sosyal medyada yazılanlara bakıyorum yani sahiden inanılmaz yorumlar var. gerçekten biz bu yaşanılanları toplum olarak hak ediyoruz. oyuncuyu ayarttınız çekin diyenler, marcaonun cezasını beğenmedi utanmazlar diyenler, oh olsuncular, ağlaklar diyenler...

    inanılmaz yorumlar var yani gerçekten olayı yorumlamak ve bunu objektif değerlendirmek çok mu zor. hakikaten yazık çok yazık. bu kadar akıl dışı, yanlı, empati yoksunu, kutuplaşmış zihniyetlerle çevrelendik.
  • 11
    http://gss.gs/b168691
    bu olaya verilen tepkilerden bu ülkeden bir halt olmayacağı ortada. o yüzden mesela bu konu hakkında ekşi sözlükte yazılan hiçbir şeyi okumadım. ne yazacaklarını biliyorum. basit bir olay. bir sözleşme yapıyorsun. sözleşmeye yeni bir madde konuyor. senin vu maddeyi okumadan imzalayacağını ya da okuduktan sonra imzalayacağını düşünüyor. kısaca sana aptal diyor. olayın özü bu. tartışılması gereken tek nokta bu. eğer 2023 te bu iktidarın gideceğini düşünüyorsanız yanılırsınız, çünkü ülkenin büyük bölümü bu zihniyette. ışte bu zihniyet dolayısı ile iç savaş çıkma olasılığı yüksek bir ülke. birgün sadece sen galatasarayı tutuyorsan diye öldürürseniz şaşırmayın. çünkü son 20 yıl insanların değerleri kutuplaşma üzerine kurulu.
  • 13
    türk topraklarında kan mevsiminin yaşandığı sert ve karanlık bir dönemde, türk futbol takımlarının ortaya çıkış süreci de gecikmeli ve sancılı olur.

    https://gss.gs/bu1.jpg
    (1914 yılında, papazın çayırı'nda oynanan bir
    fenerbahçe - galatasaray maçı)

    ingiltere'de yarım asırdır oynanan futbol, türk topraklarına ancak 1800'lerin sonunda gelir.
    çünkü; istibdat dönemi padişahı 2. abdülhamit, müslümanların futbol oynamasını yasaklar.
    bunun en büyük sebebi ise; gereksiz bir meşgale olan futbolun, insanları yapacakları işlerden alıkoyması ve geniş kitlelerin toplanarak isyan çıkarma olasılığından korkuluyor olmasıdır.
    hatta bu paranoya öyle boyutlara ulaşmıştır ki; istanbul genelinde yüzlerce hafiye (başkaları hakkında gizlice araştırma yapan va bilgi toplayan kimse) üç kişinin bir araya gelip oturmasını bile dikkatle takip eder olmuştur.
    diplomatik kaygılar sebebiyle, ingilizlerin ve rumların futbol oynamalarına ses çıkarılmamış, ancak bu imkân müslüman gençlere tanınmamıştır.
    izmir'de ticaretle uğraşan ingilizler, izmir spor kulübü'nü (football club smyrna) kurarlar. (1894) smyrna, bugün alsancak stadyumu'nun bulunduğu punta çayırı'nda maçlarını oynar.

    https://gss.gs/tqe.jpeg
    https://gss.gs/Ctr.jpg

    osmanlı'da, ilk futbol kulübünün izmir'de kurulmasının sebebi ise; izmir'in istanbul'a uzak olması ve saray baskısının günlük hayatta daha az hissediliyor olmasıdır.
    ingilizlerle iyi ticari ilişkileri olan rumlar da, kendi futbol kulüplerini kurmaya başlarlar.
    gayrimüslimleri izleyen türkler, futbola büyük ilgi duyarlar. ancak yasaklar nedeniyle, sadece okul bahçelerinde gizli bir şekilde futbol oynarlar.

    1901 yılına gelindiğinde, ilk türk futbol kulübü olan black stockings fc (siyah çoraplılar futbol kulübü) kurulur.

    https://gss.gs/U7d.jpeg

    kulübün renkleri kırmızı-beyaz, giydikleri çoraplar ise siyah renktedir.
    fuad hüsnü bey kulübün hem kurucusu, hem de oyuncusudur. devrin hafiyelerinden kaçabilmek için, kulübü ingilizce isimle kurmuştur.

    https://gss.gs/ghj.jpeg

    kulüp kurulduktan 3.5 ay sonra, rumlarla papazın çayırında bir maç oynar. bu maç; black stockings'in hem ilk, hem de son maçı olur.
    maçtan sonra sahaya giren hafiyeler, birçok oyuncuyu tutuklar ve kulübü kapatır.
    tutuklamalar, padişaha karşı bir darbe örgütleme iddiasıyla yapılır.
    fuad hüsnü bey askeri mahkemede yargılanırken, kulübün kurucularından olan reşat danyal ise tahran'a sürgün edilir.
    fuad hüsnü kayacan daha sonra bobby takma adıyla, cadi-keuy fc ve moda fc'de futbol oynar. 1908'de ise galatasaray'a geçer.

    https://gss.gs/x0i.jpeg
    (ön sıra soldan ikinci)

    1901 yılında, müslümanlar tarafından ikinci kez futbol takımı kurulur. bu takımın ismi kadıköy futbol kulübü'dür, ancak yine hafiyelerin takibi sonucu kapatılır. bir yıl sonra aynı isimle, ingilizlerin ve rumların birlikte kurdukları cadi-keuy fc (kadıköy futbol kulübü) bir süre sonra iki grup arasında çıkan anlaşmazlıklardan dolayı dağılır. bunun üzerine ingilizler moda fc ve imogene, rumlar ise elpis (ümit) kulüplerini kurarlar.
    cadi-keuy fc, musevi ve müslüman gençlerin ilk kez futbol oynadıkları kulüp olur.
    museviler 1913 yılında, beden eğitimi anlamına gelen maccabi kulübü’nü kurarlar. mavi-beyaz renkleri
    taşıyan kulübün futbol sahası ve kulüp lokali gibi imkânları vardır.

    black stockings ile kadıköy futbol kulübü'nün maceraları kısa sürse de; osmanlı ülkesindeki türklerin, futbol takımı kurma düşüncelerini ateşleyen ilk kıvılcım olurlar. bu dönemde; türk gençleri tarafından kurulan onlarca kulüp, dönemin baskıcı anlayışı tarafından anında kapatılır.

    https://gss.gs/TKh.jpeg

    türk topraklarında birçok ingiliz, rum ve ermeni futbol kulübü kurulurken, türklerin kurdukları külüpler bir bir kapatılır. saray nazırı osman paşa'nın oğulları hüseyin bereket ve şamil bey önderliğinde, beşiktaş'ın serencebey semtinde beşiktaş kulübü kurulur.

    https://gss.gs/yoZ.jpeg

    kulüp, bir zaman sonra hafiyelerin baskısına uğrayarak kapatılmak istenir. ancak osman paşa'nın araya girmesiyle kulübün futbol değil, jimnastik kulübü olduğu rapor edilir ve padişahtan alınan özel izinle "osmanlı beşiktaş terbiye-i bedeniye mektebi" adıyla faaliyetlere devam eder. daha sonra da, beşiktaş bereket jimnastik kulübü adını alır.

    ingilizler ve rumlar, 1904 yılında istanbul futbol birliği adında bir lig kurarlar. bu lig, 4 takım arasında oynanır ve maçlar pazar günleri yapılır. (moda fc, elpis fc, imogene fc ve cadi-keuy fc)

    https://gss.gs/3Fm.jpeg
    (imogene fc)

    https://gss.gs/rHs.jpeg
    (moda fc)

    https://gss.gs/cTN.jpeg
    (elpis fc)

    https://gss.gs/K1i.jpg
    (cadi-keuy fc)

    https://gss.gs/Wie.jpeg

    1905 yılına gelindiğinde, tam da istanbul ligi'nin oynanmaya başladığı sıralarda, ali sami bey öncülüğünde; mekteb-i sultani'nin beşinci sınıf öğrencileri tarafından galatasaray futbol kulübü kurulur.
    kulübün misyonu "ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir isme ve renge sahip olup, türk olmayan takımları yenmek."tir.

    https://gss.gs/gc4.jpeg

    galatasaray, dönemin baskıcı zihniyetinden dolayı maçlara tıpkı black stockings gibi yabancı isimlerle çıkar. fransızca şanlı anlamına gelen "glorieux" ve cesaret anlamına gelen "audace" kullanılan takma adlarıdır. kulübün renkleri kırmızı-beyaz olarak belirlenir, ancak hafiyeleri kızdırmamak için daha sonra sarı-siyah olarak değiştirilir ve ocak 1908'de sarı-kırmızı renklere dönülür.

    buna rağmen; galatasaray da hafiyelerin baskısına maruz kalıp, kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kalır.
    nitekim; mekteb-i sultani'den bazı gençler, top
    oynadıkları gerekçesiyle dövülüp, tutuklanır ve selimiye kışlasına götürülürler.
    aralarından ingiliz olduğu zannedilerek serbest bırakılan ahmet robenson, ingiliz konsolosluğuna giderek, arkadaşlarının başına gelenleri anlatır. konsolosun, yıldız sarayı’ndaki temaslarından sonra öğrenciler serbest bırakılır.

    https://gss.gs/H9j.jpeg
    (ahmet robenson / ayakta, ortadaki)

    galatasaray, faaliyetlerine devam eder ve istanbul ligine katılan ilk türk futbol kulübü olur. galatasaray'a izin verilmesinin en büyük sebebi ise; 2. bayezid tarafından kurulan mekteb-i sultani'nin, osmanlı imparatorluğu'na 60 sadrazam, 3 şeyhülislam ve 23 kaptan-ı derya yetiştirmesidir.

    https://gss.gs/Mq4.jpeg

    fenerbahçe'nin kuruluşu, galatasaray ile beşiktaş'a nazaran daha rahat bir döneme denk gelir. kulüp kurulduktan bir sene sonra ikinci meşrutiyet ilan edilir, baskıcı yönetim sona erer ve kulüplerin kurulmalarının önündeki engeller kalkar. üsküdar anadolu, vefa ve beykoz gibi birçok kulübün kuruluş yılının 1908 olması tesadüf değildir. bu kulüpler 1909 yılında, cemiyetler kanunu’nun çıkarılmasıyla resmiyet kazanır.

    https://gss.gs/kaz.png
    https://gss.gs/iMu.png
    https://gss.gs/rL8.jpeg

    talat paşa, ittihat ve terakki’nin kurucularından ve önde gelen liderlerinden biridir. osmanlı'nın istila edildiği ve oldukça zayıfladığı dönemde; osmanlıcılık fikrinin iflas ettiğini, milliyetçilikten başka hiçbir fikrin geçerliliğinin kalmadığını savunur ve futbol kulüpleri üzerinden bu fikri yayma düşüncesindedir.

    ittihatçılar, türk gençlerini yeni kulüpler kurmaya teşvik ederler. galatasaray'dan ayrılan futbolcuların kurduğu progress (terakki) kulübünü satın alırlar.
    ziya gökalp'ın önerisiyle kulübün ismi; altınordu idman yurdu olur ve kulüpteki tüm gayrimüslim oyuncular gönderilir.

    https://gss.gs/zMc.jpeg

    altınordu dışında, ittihat ve terakki'nin büyük desteğiyle altay ve karşıyaka kulüpleri kurulur. altay'ın ismi ve karşıyaka'nın renkleri, milliyetçi tepkiyi temsil eder niteliktedir.
    altay, türklerin anavatanıdır. karşıyaka'nın renklerinden kırmızı türklüğü, yeşil ise islam'ı temsil eder.

    https://gss.gs/Lvn.png
    https://gss.gs/Dfs.jpeg

    istanbul futbol birliği adlı lige, 1905’te galatasaray ve 1908’de de fenerbahçe katılır. bu lig, 1909-1910 sezonunda “istanbul futbol kulüpleri ligi” adıyla tabanını daha da genişleterek yeniden örgütlenir ve “cuma ligi” ile “pazar ligi” olmak üzere ikiye ayrılır.
    pazar liginde gayrimüslim takımlar, cuma liginde ise müslüman takımlar top koşturacaktır. ancak bu tam anlamıyla uygulanamaz.
    futbol takımını 1909 yılında kuran beşiktaş, cuma ligine kabul edilmez ve istisnai olarak pazar liginde mücadele eden bir takım olur. pazar liginde, galatasaray ve fenerbahçe gibi diğer türk takımları da oynarlar.

    https://gss.gs/z8P.jpg
    (galatasaray - fenerbahçe karşılaşmasının maç bileti / 1920'lerin başı)

    https://gss.gs/LWP.jpg
    (1915-16, cuma ligi şampiyonu galatasaray)

    bu dönem, siyasi anlamda çok karışık bir dönem olduğu için; tüm türk kulüpleri milliyetçilik misyonu edinirler. öncelikli amaç, işgal kuvvetlerinin takımlarını yenmektir. özellikle; osmanlı devleti’nin balkan savaşları’nı kaybetmesi sonrası, bu durum daha da belirginleşir.
    1913 yılında oynanan bir maçta, smyrna'ya karşı fenerbahçe ve galatasaray karma bir takım çıkarır ve bu takım sahadan 2-0 galip ayrılır.

    gayrimüslim takımlarında da durum farklı değildir.
    birçok rum takımının bulunduğu izmir ligi'ne, 1912 yılında kurulan karşıyaka ile 1914 yılında kurulan altay, türk kulüpleri oldukları gerekçesiyle kabul edilmezler.
    özellikle rumlar tarafından kurulan pera (beyoğlu) kulübü, büyük ideallerin sembolü kabul edilmiş ve bu idealleri benimseyen rumlar tarafından desteklenmiştir.
    pera, mütareke ve işgal yıllarında, türk takımlarıyla yaptığı maçlara milli duyguları yansıtarak çıkar.
    buna bazı maçlarda pera taraftarlarının taşkınlıkları da eklenince, bu durum maçların yarım kalmasına sebep olur.
    olaylı maçların bedelini ödemekten çekinen pera oyuncuları ve yöneticileri; işgal döneminin sona ermesi ve yunan ordusunun türkiye’yi terk etmesiyle, bir avrupa turnesini bahane ederek yunanistan’a iltica ederler ve 1924 yılında atina'da aek kulübünü kurarlar.

    https://gss.gs/6Qn.png

    istanbul ve izmir'in ardından ankara, bursa, trabzon, adana ve eskişehir gibi illerde birbiri ardına futbol kulüpleri kurulur.
    "üç büyüklerin" dahil olduğu istanbul ligi bu takımları aralarına almayınca, türk idman birliği ligi gibi alternatif ve yerel ligler kurulur.

    cumhuriyetten önce anadolu'da kurulan bazı türk futbol kulüpleri ise şöyledir;

    1901 - black stockings fc
    1901 - kadıköy futbol kulübü
    1905 - galatasaray
    1907 - fenerbahçe
    1908 - üsküdar anadolu
    1908 - beykoz
    1908 - vefa
    1909 - beşiktaş
    1909 - progress
    1910 - ankaragücü
    1910 - türk idman ocağı
    1911 - süleymaniye
    1911 - beylerbeyi
    1912 - hilal sk
    1912 - karşıyaka sk
    1913 - anadolu hisarı idman yurdu
    1913 - türkgücü sk
    1913 - altınordu idman yurdu
    1914 - altay
    1914 - nişantaşı
    1914 - darüşşafaka
    1915 - izmir idman yurdu
    1919 - eyüp
    1920 - muhafızgücü
    1921 - kasımpaşa
    1921 - trabzon idmanocağı
    1922 - konya gençlerbirliği
    1923 - gençlerbirliği
    1923 - izmirspor

    ittihatçılardan aldığı destekle, devrin en iyi futbolcularını transfer eden altınordu idman yurdu, kazandığı şampiyonluklarla döneme damga vurur.

    altınordu, diğer kulüplerin aksine oyuncularını cepheye göndermez, altınordulu oyuncular askerlik görevlerini istanbul'da yerine getirirler. ittihat ve terakki'nin amacı, türk olmayan takımların karşısına güçlü bir takım çıkarmaktır. bu nedenle de oyuncularını kaybetmek istemez.

    futbolun etnik amaçlarla kullanılmasında, rum takımları belirleyici rol oynarlar.
    bu dönemde, istanbul’da rumlar tarafından çok sayıda takım kurulur. rumlar, anadolu’yu işgal eden yunan ordusuna gönülden bağlıdırlar.
    istanbul yunan spor federasyonu'nu kurmak suretiyle, anadolu’nun yunanistan’a bağlanacağına olan inançlarını gösterirler.
    rum futbolculardan oluşan strugglers fc (mücadeleciler futbol kulübü) 1908 yılında kurulur. balkan savaşı’nın çıkmasının hemen ardından, kulübün futbolcularının büyük bir kısmı yunan ordusuna katılır.
    kulübün dağılma tehlikesi göstermesi üzerine, giden oyuncuların yerini ermeni gençler doldurur ve böylece kulübün dağılma ihtimali ortadan kalkar.
    strugglers kulübü, etnik ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle, mavi-beyaz olan forma rengini değiştirmesi yönünde uyarılır ancak kulüp forma rengini değiştirmeyeceğini belirtmiştir.
    hatta; gerekirse ligden çekileceği tehdidinde bulunur ve ligin altıncı haftasında ligden çekilir. kulüp, 1. dünya savaşı’nın başlamasının ardından, kadrosunda bulunan ermeni oyuncuların da ayrılmasıyla dağılır.
    balkan savaşları sırasında, futbol takımları arasında yapılan maçlarda da milliyetçiliğin izleri görülür. nitekim şampiyonun belli olacağı fenerbahçe - strugglers maçında, fenerbahçe’nin eksik kadrosunu tamamlamak amacıyla; galatasaray kendi futbolcularından bazılarını fenerbahçe'ye vermeyi teklif eder.

    balkan savaşı’nın sonuçları, osmanlı toplumunun birçok kesimini olumsuz etkiler. buna bağlı olarak beşiktaş osmanlı jimnastik kulübü, kırmızı-beyaz olan renklerini 1913 yılında değiştirir. kulüp, kırmızı rengin yerine yas rengi olan siyahı kullanmaya başlar.
    balkan savaşı sırasında bazı futbolcular, etnik aidiyetlerini öne çıkaran davranışlar sergiler. galatasaray forması giyen ve kulübün kurucu üyelerinden olan sırp futbolcu milo bakiç, galatasaray formasını üzerinden çıkarır, balkan savaşında karadağ askeri üniformasını giyer ve savaş sırasında ölür.
    galatasaray da bakiç'i kurucular listesinden çıkarır.

    https://gss.gs/8v9.jpg
    (milo bakiç / en üst, soldan üçüncü)

    1920’den sonra tamamen etnik kulüp görüntüsünde olan elpis, strugglers, pera, ermeni birlik, dork, maccabi ve stella gibi takımlar; işgalci devletlerce paylaşılan osmanlı topraklarının, yeni siyasi görüntüsünü yansıtma amacı taşırlar.

    bu nedenle; türk takımlarının, işgal kuvvetleri takımlarına karşı oynadığı maçlar büyük ilgiyle takip edilir. alınan her galibiyet, halkta büyük bir umuda yol açar ve milli mücadelenin güçlenmesine vesile olur.

    türk kulüpleriyle, işgalci kuvvetler arasında oynanan maçlar bir hayli sert geçer. birçok oyuncu baygınlık geçirir, maçlar yarıda kalır.
    bu dönemde yapılan maçlar birer milli maç havasına bürünür, sanki savaş meydanlarında alınan mağlubiyetlerin acısı, futbol sahalarında çıkarılmak istenir.

    milli mücadelenin başarılı olması ve türk topraklarındaki işgalci kuvvetlerin yurttan kovulmasıyla birlikte, bu kulüpler de tarihe gömülürler. tarihe gömülen bu takımlarla beraber, milli mücadele döneminde milliyetçilik etrafında toplanan türk takımlarının, birbirleriyle olan rekabetleri de başlamıştır.
  • 15
    her sene olduğu gibi bu sene de transfer gelir/gider farkında ilk 3 sıradadır.
    bu sene gelirinin 3 katını harcayan ülkeler;
    türkiye
    ukrayna
    suudi arabistan
    https://mobile.twitter.com/.../1482655297558749187

    en efsanesi; bizim ilk sırada olmamız ve ikinci suudi arabistan ile aramızda 20 milyon dolar olması.

    sonra "türk futbolu borç içinde :'( ". buna vereceğim tepki;
    https://youtu.be/0pZiBe-VhQ0
  • 16
    ilk ele alması ve düzeltmesi gereken konu, topun oyunda kaldığı süre geliyor. bunu düzeltebilirse, sahada oynanan ve adına 'futbol' diyemeyeceğimiz şeyi az da olsa iyileştirme yolunda adım atılmış olacak. zira en ufak müdahalede veya çoğu zaman temas bile olmamasına rağmen futbolcular kendini yere atıp, top oyun dışına atılmadığı veya hakem oyunu durdurmadığı müddetçe de kalkmayabiliyor. aynı durum birkaç dakika içinde birkaç pozisyonda üst üste yaşanınca da ortada ne tempo kalıyor ne oyun.

    futbolcuların bunu yapma nedenlerinin de yüksek tempoya alışkın kondisyonlarının olmadığı çok bariz. nitekim ozan tufan'ın watford macerasında "oyun dursun diye dua eder hale geldim" demeci hafızalarda hala. üzgünüm lakin yüksek tempoyu kaldıramayan ya futbolcu olmasın ya da kendisine başka lig bulsun. ben 10 dakika içinde oyunun 10 kere durduğu bir lige para veya zaman harcamaktan dolayı son derece üzgünüm.

    uğur meleke de buna çok güzel değinmiş:
    https://www.hurriyet.com.tr/...getirilmeli-42010040
  • 18
    cahillerin ahkam kestiği, bolca cahili barindiran, analitik zeka nedir bilmeyen aktörlerin topun pesinden kostugu, yorumcularin bile temel basit olgulari dusunemedigi ve cokca siyasete bulasmis bir garip temaşa.

    ne zaman mi duzelir?

    https://twitter.com/...fMYxyfsTETQ&s=19

    bu videoda mevcut! ne zaman boyle sorular sorabilecek gazeteciler ve boyle sorulara boyle cevap verebilecek teknik direktörler cogunlugu ele gecirir iste o zaman duzelir.

    sozlugun durumu gibi biraz. 5-10 tane adam var* adam gibi analiz yapabilen. okurken tadindan yenmiyor. onlari bulacagiz diye yuzlerce çöp entry ile cebellesiyoruz. * iste ne zaman bu tur adamlarin borusu oter futbol komple 5 buyuk lig seviyesine gelir.
  • 23
    hakem hatalarının, art niyetin, bile isteye maç vermenin olduğu bir ülke futbolunun içindeyiz. bu ülke şike gördü. vardı yoktu tartışıldı. hukuk belli, vicdan belli en önemlisi hafıza belli. unutulmayacak şeyler yaşandı. futbolumuz zaten bitik okeye dönüyor hala daha dibine dibine dinamit işliyorlar. bu kadar kötü yönetilen bir kurum daha olamaz. mhk leş atıyor, tff çıt diyemiyor, kulüpler birbirine saldırıyor. sürekli birileri şaibe aramakta, ötekiler inkar etmekte. neden böyle? çünkü geçmiş kirli. o kiri, o çamuru elinden atamadı futbolumuz. vicdanlar rahat değil, cezalar yeterli değil hakeza ödüller de yeterli değil.
    gelelim asıl anlatacağıma.
    29 aralık 2022 sivasspor galatasaray maçında olan olaylar ve neticesinde kopan yaygara belli. ancak kurallar da belli. isterler ki kurallar kendi lehlerine göre esnesin. ofsayt olan gol pozisyonunda çizgiyi çekmeyen, çekemeyen kim varsa görevine son verilmeli. bu koca bir kulübü zan altında bırakmaktır. bile isteye bunu yapanlar görevlerinden el çektirilmelidir. kaldı ki yayıncı kuruluş yorumcularından yangıncı güntekin ve yaverleri de aynı şekilde görevlerinden alınmalıdır. ülke futbolu yangın içinde, bunlar odun atmak derdinde.
    aynı maçta galatasaray lehine net 2 penaltı atlanmıştır. nelsson ve mertens'in ayrı ayrı pozisyonlarda ceza sahası içinde aldığı faullü darbeleri hem orta hakem hem de var es geçmiştir.
    ancak hakem hataları bir tekrar sebebi değildir. kural hatası varsa maçlar tekrar edilir. çocuğa anlatır gibi anlatacağım.
    bu arada yıl 2022 oynamak zorunda olduğumuz zemin şu şekilde;
    https://www.google.com/...mp;bih=657&dpr=1

    şimdi gelelim sivas'ın ofsayt olan golünün aynısı olan bir başka pozisyona.
    25 şubat 2018 beşiktaş fenerbahçe maçında fener'in attığı gol net ofsayttır.
    https://beinsports.com.tr/...fenerbahce-mac-ozeti
    kırkıncı saniye sonrası izlenebilir.
    bu maçta da fener gol attı, öne geçti ve ofsayt kalkmadı. (çünkü hakemler kuralları bilmiyor.) ancak maç sonunda 3-1 mağlup oldular. maçtan sonra çıkıp golümüz ofsayt kural hatası var, baştan oynanması lazım diyebildiler mi?
    deseler bile hangi kefeye koyabilecekler haklılıklarını. her sene onlarca kural hatası oluyor. bu var geldikten sonra kural kaide dinlemeden daha ayyuka çıktı yaptıkları kirli işler. hangi maçı tekrar ettirebildiler?
    23 ekim 2022 galatasaray alanyaspsor maçında rakip gol atmadan önce yan hakem maç oynanırken saha içine girip oyun alanındaki topu dışarı atmak suretiyle pozisyonunu kaybediyor. hangi kural da bu var? neden tekrar edilmedi maç? direkt skora etki edildi maçta. normalde maçın durması, ikinci topun dışarı atılması ve neticesinde top kimin ayağındaysa ona verilip tekrar oyunun başlatılması gerekliydi.
    kurallar ve kaideler güçlü ile güçsüzü eşit durumda yarıştırmak için vardır. tarafsız maç ve kurum yönetecek kişiler olmadan bu leş ortam son bulmaz. o şu takımlı öteki bu takımlı demeden o inşaatçı bu turizmci demeliyiz. çünkü futbolumuzu elinde tutan güruh cep doldurmak ve kaosu körüklemek için o koltuklarda bulunuyor. ver halka kini gör etkiyi.
  • 24
    türk futbolunun neden bu kadar rezil bir halde olduğunun kanıtını sunmaya geldim.

    bugün emekli edilen özgüç türkalp için çok sevgili spor medyamızın duayenlerinin 01 ekim 2005 konyaspor fenerbahçe maçınının -anelka'nın kaleye smaç bastığı maç- ardından kaleme aldığı köşe yazılarını okuyalım.

    https://www.sporx.com/...t-itiraz-SXHBQ636SXQ

    elle atılan gole isyan eden konyaspor takımı konsantrasyon kaybı yaşadığı için suçlu bulunmuş. bu arkadaş hala televizyonlarda futbol yorumluyor. o gün meslekten el çektirilmeyen özgüç türkalp kariyeri boyunca bir sürü hata yapıyor en son galatasaray maçındaki -sözde- hatasında ise ülkenin bekası ileri sürülerek meslekten men ediliyor.

    peki gelelim rıdvan dilmenbeyefendiye. kaleye smaç basılan maçın ardından özgüç türkalp hakkında ne demiş bakalım köşesinde:

    https://web.archive.org/...02/spor/ydilmen.html

    ne demiş? ne demiş?

    --- alıntı ---

    konya takım oyuncularına da bir soru. hocanız santrfor sokuyor. tecrübeli takımsınız. 2-1'den sonra havlu atmanın anlamı ne?

    --- alıntı ---

    kalesine smaç basılan takıma bunu demiş! utanmadınız mı smaç basılırken blok yapmaya çalışan bir tane konyalı yok demiş.*

    olayın akabininde dönemin twitter'ı denilebilecek forumların ikisinden linkler vereceğim.

    1-) https://forum.donanimhaber.com/...nerbahce--4271337-13

    2-) https://forum.memurlar.net/konu/58567/

    forumların ikisinde de fenerbahçe camiası'nın bugünden farklı olmadığını göreceksiniz. herkesin gördüğü bir pozisyonda bugün yaşananlar gibi ısrarla doğru karar verildiğini söylüyorlar. asla hatayı, yanlışı bugünkü gibi kabul etmiyorlar. kendileri daima haklı olduklarını söylüyorlar. aradan geçen 18 yılda değişen bir şey yok okuduğunuz gibi.

    iş bununla da bitmiyor o dönem fenerbahçelilerin vurduğu diğer smaçları* yazar arkadaşımız çok güzel toplamış onun da linkini aşağıya bırakıyorum, görselleri inceleyebilirsiniz.

    (bkz: nicolas anelka'nın konyaspor'a attığı gol/#2321396)

    sonuç: uzun lafın kısası, özgüç türkalp 2005 yılında galatasaray lehine bir smaç pozisyonuna hükmetse bugün zaten maç yönetemiyor olurdu. bu adamın bugün gelip hata yapmasının müsebbibi o gün kendisini yazarıyla, yöneticisiyle, taraftarıyla koruyan fenerbahçe camiasıdır. işte bu adalet değil ayrıcalık isteyen şımarık camia dizginlenmediği sürece türkiyede futbol amatör seviyeden yukarı çıkamaz. aynı şekilde uğruna bildiriler yayınladıkları hüseyin göçek de bugün hala aktif hakemlik yapıyor. hala her maç bir sürü hata yapıyor amaaaa en çok fenerbahçesinin lehine hata yapıyor. işte fenerbahçe camiasının tam da istediği şey!

    ülkede spor organizasyonu mu izlemek istiyorsunuz? fenerbahçe camiasının olmadığı herhangi bir organizasyonu izlemenizi tavsiye ederim.
  • 25
    ali koç'un başarısızlıkları büyüdükçe türk futbolundaki kaos da büyümeye devam ediyor.
    bu şahsın yaptığı tüm hülleler, attığı tüm iftiralar ve tüm başarısızlıkları kendi taraftarı tarafından da onaylanıyor ve geldiğimiz noktada fenerbahçe'li taraftarları hakemlere sivilde zarar vermeye yönlendiriyor. taraftarın da düşüncesi aynı. https://twitter.com/.../1721454728255611159
    yarın öbür gün bir hakemin kılına zarar gelse ali koç çıkıp sorumluluğu üstlenecek mi?

    bu ateş üfleyerek sönmez, bizim galatasaray olarak kaybedecek hiç bir şeyimiz yok. alnımız açık başımız dik. hodri meydan.

    gençlik ve spor bakanlığının bu şahısa bir dur demesi gerekiyor. hem spor ortamını geriyor, hem de insanları suça teşvik ediyor.
    bunu da yaptığı hülleleri ortaya çıkararak yapabilirler. bu kaos ortamının bir an önce son bulmasını istiyorum ancak bize vurana da gül atacak değiliz.

    erden timur 2 senede şirazenizi kaydırdı. bu 2 senede yine başarı elde edemezseniz asıl o zaman göreceğiz sizi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın