• 39
    en azından galatasaray sözlük'te olduğunu düşünmüyorum. twitter'da ise türlü iğrenç laflar edildiğine eminim.

    eğer bir insana cinsel tercihinden dolayı ayrımcılık uygulanıyor ve nefret söyleminde bulunuyorsa ortada sıkıntılı bir durum var demektir. o zaman moderasyon da gereğini yapar. gözümüzden kaçan bir durum varsa lütfen özel mesaj atın. zira aksi sözlüğe yakışmaz ve burası twitter değil.

    fakat cinsel yönelimler hayatın bir parçasıdır. yokmuş veya bu yönelimler ayıpmış gibi davranılamaz. bunlar üzerine konuşulacak, toplumsal uzlaşma sağlanacaktır. konu normalleşecektir.

    emre mor'un cinsel yönelimleri dalga konusu olurken duyarlılık gösterilmiyorsa gökhan çıra'nın cinsel yönelimi de aynı ölçüde ti'ye alınabilir demektir. zira normali budur. eş saygınlıkta cinsel yönelime eş derecede şaka yapılabilir. bu konu üzerinden ortalama bir şaka yapıldığında duyar kasılıyorsa, biraz da duyar kasanlar bilinç altlarında acaba değişik cinsel yönelimlerin ayıp olduğunu mu düşünüyorlar bir özeleştirisini yapmalılar.

    açık söylemek gerekirse sabahtan beri çok bakamadım sözlüğe, ama şöyle bir göz gezdirdim. gökhan çıra'ya eşi dolayısıyla hakaret mi edilmiş? gökhan çıra eşi dolayısıyla aşağılanmış mı? ben göremedim açıkçası. yani arda turan'ın nişanlısı hakkında zamanında yazılanlardan daha ağır bir kelime yok ortada.

    mesela gökhan çıra eşinden hızlı dönüyor demek homofobik bir söylem mi? yoksa gökhan çıra'nın tutarsızlığını hicvetmek mi? sözlükteki entrylerden hiç birine gökhan çıra'dan veya eşinden rahatsız olduklarına dair bir uyarı gelmedi. oysa çok kolay şekilde sözlük iletişim kanallarından talepte bulunabilirlerdi ve sözlük yönetimince de gereken derhal yapılırdı. şu zamana kadar çoğu rahatsızlıkta bir hukuka aykırılık aramadan şikayet edene subjektif düşününce hak verebiliyorsak olumlu geri dönüş yaptık. şimdi onların rahatsız olmadığı entrylerde niçin sözlük yazarları bu kadar hassasiyet gösteriyor ben anlayamadım.

    insanlar her çeşit cinsel yönelime sahip olabilir. bana göre bir cinsel yönelime diğerinden daha fazla hassasiyet göstermek ayıbı yüze vurmama çabasıdır. önce ortada bir ayıp olmadığı konusunda anlaşalım isterseniz?
  • 24
    aslında olmaması gereken, ama bazı durumlarda engellenemeyecek durumdur. kavgada yumruk sayılmaz. birisi size sözle ya da fizik olarak bir darbede bulunduğu zaman, karşılığını onu en acıtacak şekilde, en zaafı olan yerden vermeye çalışmak belki çok etik değildir, ama son derece insanidir. sana tokat atana çiçek vermek, söylerken hoş geliyor, ama dna'mızda bulunmayan bir iş.

    konu dışı ama eşimle çok tartıştığımız bir durum. kızıma, okulunda bir arkadaşı şiddet uyguladığı zaman onunla sakince konuşması gerektiğini anlatıyor eşim. bense bunun normal bir insan davranışı olmadığını, sonradan üretilmeye gayret edilen bir davranış olduğunu, normal insan davranışının ona şiddet uygulayan kişiye aynı şekilde karşılık vermeyi "en azından" denemesi olduğunu söylüyorum.
  • 27
    galatasaray sözlük'te tuzlaspor* oyuncusu karaktersiz gökhan çınar'a eşi üzerinden aşağılama yapılıyor dünden beri.

    yahu insanların cinsel yönelimleri, dini tercihi, mezhebi, siyasi görüşü ne zamandan beri onun kalitesini gösterir oldu!

    dileyen dilediği gibi hayatını yaşar, bu kimseyi ilgilendirmez.
    mensubu olmaktan gurur duyduğum galatasaray sözlük'te bu yobazlıkla karşılaşmak beni hayal kırıklığına uğrattı.

    şahsen ben moderatör olsaydım dünden beri çok kişiye ceza verirdim.

    edit:
    algılama fonksiyonları yetersiz insanlar için ekleme yapma gereği hissettim.
    yahu gökhan karaktersizse bunun cezasını neden eşi ödesin?
    ona neden saygısızlık yapıyorsunuz?
    elmayla armutu karıştırmayın.
  • 34
    (bkz: gssözlük günlük boş duyar başlığı)

    abi kastınız ya. vallahi billahi kastınız. gökhan çıra hakkında bu muhabbetin dönmesinin homofobiklikle alakası yoktur da hadi vardır diyelim, napacaksınız?

    ya düşünün bugün ozan tufan hakkında böyle bir şey olsa ozan stada geldiğinde bu muhabbet dönmeyecek mi?
    ya da gökhan çıra (allah saklasın) halen galatasaray futbolcusu olsa kadıköy deplasmanında bu muhabbet dönmeyecek mi?

    abi türkiye'deyiz. burada eşcinsellik karşı taraf ile bir dalga geçme malzemesi. bu böyle ve bu kimseyi homofobik yapmaz.
    şimdi gökhan çıra birisinin karşısına çıksa ve dayak yese "homofobikler adamı dövdü" mü diyeceksiniz? hayır.

    bunun eşcinselliğiyle bir alakası yok. isterse damacana siksin beni bağlamıyor. ama bu mevzu bu ülkede hele hele de futbolda çaresiz her zaman dalga konusu olur, olacaktır.

    ki o eşcinsel beyefendinin istediği de buydu. buradan mağduriyet çıkaracak. düşün 30 milyon galatasaray taraftarı var, kalanı farklı takımları tutuyor. e galatasaray'a herkes ters zaten. galatasaray üzerinden mağduriyet yaratıp gündem olup takipçi falan kasmak.

    e bunların nereden çıktığını da biliyoruz. bu işleri çıkaran "para kaynağı" hepimizin malumu. saldırma türlerinden "organize ancak amatör bir kötülük" belli yani. konuşmaların tek kalıptan çıkması da size bunu ispat etmiyorsa daha diyecek bir şey yok.

    herkesi oldukları gibi kabul edelim diyorsunuz, edin abi o zaman bu taraftarın bir kısmı homofobik de olabilir, kişinin düşüncesi / inancı kendisinedir. adam inandığı gibi yaşar, düşündüğü gibi yaşar. herkes seninle aynı kalıpta olamaz, imkansız. e oldu o zaman senin yaptığın da diktatörlük değil mi? "herkes benim gibi düşünsün" olmaz abi. nasıl seninki sana ise, onunki de onadır. var mı zararı? lgbti mitingi yapılıyor mesela, buradaki insanlardan birisinin gidip de orada birisini darp ettiğine mi inanıyorsunuz?

    kişileri gruplandırmayı bırakması gereken siz olmayasınız? çuvaldızı önünüze gelene saplamak kolay, biraz da iğneyi kendi üzerinizde deneyiniz.
  • 52
    kimin kimle yattığı zerre umrumda değil. aynı şekilde birilerinin birileriyle yatma isteğinin de destekçisi olmak zorunda değilim, bu durum zorla benim umrumda olsun istenmeyiversin. bu beni homofobik yapmaz. gerçi yapıyorsa da o da umrumda değil. ayrıca homofobiklerin de saygı duyulmaya ihtiyacı var gibi son günlerde. yazık adamların fobisini zorla yıkmaya çalışıyorlar.

    sporculara da çalıştıkları kurumlar son zamanlarda korkunç bir mecburiyet uyguluyorlar, özellikle takım sporlarında. bireysel sporlar da insanlar istediklerini giyerler onu anlarım ama takım sporlarında sözleşmeli oyuncusu olduğunuz kulüp zorla bir şeyi desteklettirememeli.
  • 61
    iki kişinin birbiriyle ilişkisinden iyi veya kötü bütün dünyanın kendine pay çıkarmaya çalışması garip. bunu toplumsal bir sorun olarak görmek doğru, ama vay efendim birbirlerini s*kiyorlar yav kafasıyla değil de, cinayete, darpa, baskıya ve daha birsürü işkenceye kurban giden insanlarımız olarak görmek gerek.

    dolayısıyla bu noktada kendilerini desteklemiyorum diyen insanların ya homofobilerini yenemediklerini düşünüyorum ya da hayatın lgbt'ler için ne kadar yaşanması zor bir yer olduğunu fark etmediğini düşünüyorum. sempati duymak farklı bir konu, bu tamamen kişiye bağlıdır. fakat bir insanın diğerinden sahip olduğu hiçbir özellik sebebiyle fazlalığı ve eksikliği yoktur, olamaz. mesele tam da herkes için eşitliği koruyabilmekte. kadın, erkek veya kendini ne olarak tanımlıyorsa her insan eşittir.
  • 40
    gökhan çıra üzerinden konuşacaksak bu transfobi olup olmadığıdır zira kendisi homoseksüel değildir (ya da öyledir ama eşinin eskiden erkek olması onu homoseksüel yapmaz). kendisi transeksüel bir kadınla evlidir.

    bunun transfobi olup olmadığı tartışılabilir. ama başlık altinda cinsel yönelimleri sapkinlik olarak görenler ya da "gözümüzün önünde yapmayin" falan diyenler. bir de pazarlaniyormus falan. o zaman david beckham, cristiano ronaldo falan da heteroseksüel pazarlaması sonuçta birlikte oldukları insanlarla sürekli anildilar falan.

    bir de en sevdiğim herkes istediği gibi düşünür. lol.
    o zaman ırkçılık da serbest olsun. muz gösteren fenerbahçe taraftari da sadece kendi düşüncelerini yansitiyordu aslında. ya da avrupa'da türk karsitlari da kendi düşünceleriydi neden yirtindiniz bu kadar?

    özeti; transfobi olup olmadığı tartışılır da cinselliği sadece kendi işine geleni normal görüp digerlerine sapkınlık diyenler merak etmesin doğal seçilim ile yavaş yavaş soylari bitecek, nasil ırkçılar çoğu yerde kuyruklarını kistirdiysa.

    edit; yanlis anlasilmasin ben vardir/yoktur demiyorum ama tartisilabilecegini söylüyorum.
  • 73
    yeni akit gazetesinin ebrar karakurt'a karşı nefret söyleminde yeniden gündeme gelmiş olgu. bir şeyi belirtmek lazım, olayın temeli belirli yaşın üzerinde bir kısım muhafazakar insanların genç, kentli, renkli ve serbest bireylere olan tahammülsüzlüğü. aynı toplum tarafından bülent ersoy'un kabul görmesi, ebrar karakurt'un görmemesi bununla ilgili. olayı sadece homofobi'yle yorumlamak sosyolojiyi anlamamaktır. homofobi meselenin sadece bir kısmı.
  • 63
    cinsel yönelim anlamında toplumun kabul ettiği ve etmediği iki arkadaşımı örnek göstereceğim. soyal statü olarak ikisi de eşit. fakat günlük hayatları çok farklı olmak zorunda.

    zorunda kelimesini kullanıyorum çünkü bu onun tercihi değil. muhattap olduğu komşusu, bakkalı, taksicisi ya da iş arkadaşı. her kimse onu onaylamak durumunda. diğer arkadaşımın böyle dertleri yok. çok acayip bir şey yapmadığı sürece bu muhattaplarından hakaret duymuyor. toplum tarafından kabul edilmeyen arkadaşım ise genellikle hakarete uğruyor.

    empati yapmak zor ama günlük hayatta etkileşime girmeyi seçemediğin insanların %95'inden hakaret duymak çok ağır olmalı. bir insanın bakışları ve tavrı hakaretten öte olabilir. hergün bu sessiz hakaretlere maruz kalmak sizi sosyal olarak bitirir.

    iki adet sosyal statüsü eşit insanın sadece cinsel yönelimi yüzünden başka hayatlar yaşamak zorunda olması tüm dünyanın problemidir. hemcinsleriyle birlikte olmayı arzulayan birey, bu ülkede sana zarar verecek son kişidir.

    bu artık tüm insanlık için yaşam becerisidir. insanlık tarihinde eşcinsellik yeni asla değil. senin onları dışlayabilmen için seslerini yükseltmiyorlar, yukarıda belirttiğim eşit sosyal yaşam için direniyorlar. insanlıkta aşırılıklar hep var, fakat bu eşitlik için malesef senin yaşam becerilerine ihtiyaçları var. toplumda beraber yaşadığın insanlara yardımcı olmayacaksan git doğada yaşa, oradaki sosyal hayat hiç değişmiyor. bu sadece eşcinsellik üzerinden de yorumlanmamalı. toplumda geri planda olan herkesin sana ihtiyacı var.
  • 30
    iddialara gore yillardir olandir. vardir yoktur bilemem. herkes ne halt yemek istiyorsa yesin, kimse kimseye karisamaz lakin; benim karakterime, tavrima, tarzima ters gelen seyleri de getirip gozume sokarcasina israrla aleni bir sekilde inadina inadina yapmaya calisirsan ben de bunu şiddet olarak kabul ederim. kimse kimsenin sacmaligina maruz kalmak zorunda degil. edebimizle tepki gosterince de faşistlik yaparsan da misliyle karsilik gorursun. ona da homofobi diyemezsin.

    edit: adamlar lgbti denen naneyi kopurte kopurtr bir hal oluyorlar, ortalik yangin yerine donuyor, mental orgazm yasiyorlar her yere duyurduk diye bir de bunlara hos gorunmek icin destekleyenler cikiyor. madem yonelim, madem bunu bu kadar savunuyorsunuz; bizden de birileri heteroseksuelligi bu kadar kopurtse kampanyalar kumpanyalar yapilsa ilk yiyecegimiz yaftalar fasistlik hosgorusuzluk medeniyetsizlik. hadiyin lan oradan dandik insan musveddeleri. biliyoruz sizin derdinizi.
  • 51
    türkiye cumhuriyeti’nin sorunlarını alt alta yazsak listenin en sonlarında yer alacak mevzudur.

    başlığın genel manada açıldığının farkındayım ve benim de belli görüşlerim var elbette ancak rahatsız olduğum şey, ülkede çözülmesi ve üstünde durulması gereken onlarca kritik mesele varken lgbti meselesinin bu kadar gündemi meşgul etmesi. kimin kimle ne yaptığıyla zerre ilgilenmeyen biri olarak söyleyeyim, sporda veya başka alanlarda, mutlaka cinsel tercihlere baskılar vardır. fakat bırakın bu meseleleri batı avrupa konuşsun. dertsiz toplumlara dert olsun. kaldı ki dört beş batı ülkesi dışında onlar bile bu meselenin içinden çıkmış değiller. lgbti bayrağı bile sermayenin mezesi haline gelmiş değil mi? giyim kuşamdan teknolojik ürünlere kadar tüm firmalar bu meseleyi karlılık oluşturmak için sömürmüyor mu? nihayetinde kutsal saydıkları o renkli bayrak bile metalaştırıldı, tüketim nesnesi oldu.

    şahsen ülkede ensemizde ayı bağırırken lgbti hakları için dertlenecek kadar tatlı su liberali değilim maalesef. üstelik her onur yürüyüşü adlı gösterilerde malum örgütlere göz kırpan sloganlar atan, marksist radikal oluşumlarla kucak kucağa takılan ve sözlükte adını geçirmek istemediğim örgütlere ılımlı yaklaşanların mücadelelerine asla omuz vermem. söz meclisten dışarı elbet. kast ettiğim kitle yürüyüşleri politize eden, radikal kitlelerdir. burada hiçbir yazar arkadaşa cevaben bunları yazmıyorum tabii ki.
  • 69
    nasıl ki homoseksüel ya da lgbti+'ın herhangi bir harfine dahil olan kişilerin bunu açıkça söyleyebilme ve herkes gibi yaşayabilme hürriyeti varsa herkesin de bu tercihlere sahip olan insanları sevmeme hürriyeti vardır. genel olarak "sevmemek" "hoşlanmamak" bence temel insan hürriyetlerinden biridir. kendiniz dışında kalan ve "sevmediğiniz" bir zümrenin haklarına tecavüz etmiyor ama aynı zamanda bir arada olmamayı tercih ediyorsanız bunu söyleyebilmek en doğal hürriyetinizdir. insanlar da sizden ve dünyaya bakış açınızdan hoşnut olmayıp bunu söyleyebilirler bunu saygıyla karşılayabilmek evriminizi tamamladığınız göstergesidir.
  • 1
    homofobi en temel kelime anlamı olarak, homoseksüel insanlardan korkmadır. bu korku gerçek anlamda bir korku değildir. daha çok nefrete ve tacize dayalı bir eylemdir. dünya üzerinde birçok homoseksüel insan tercihlerini homofobik insanların tepkisinden korkutuğu için gizlemektedir. ve her alanda homofobiye ve homofobiklere çok sık rastlanmaktadır.

    spor alanları da homofobinin çok sıklıkla görüldüğü alanlardandır. gerek taraftarların söylediği marşlar olsun, gerek homoseksüel sporcuların hemen hemen hiç spor sahalarında olmaması buram buram homofobi kokmaktadır.

    ayrıca sırf rakip takım oyuncusu olduğu için bile homoseksüel bir sporcuya fütursuzca yapılan nefret söylemleri vardır; (bkz: ann wauters/#1079642)

    bu bağlamda homofobi, ırkçılıkla çok örtüşmektedir. sırf rakip olduğu için siyahi bir sporcuya saldırmakla, sırf rakip olduğu için homoseksüel bir sporcuya saldırmak arasında hiçbir fark yoktur. homofobi de ırkçılık da ayrımcılık temelleri üzerine kuruludur..

    yakından tanıdığımız ve sevdiğimiz birçok sporcunun arasında çok büyük ihtimalle homoseksüel olanlar vardır. ancak onlar bunu gizlemek zorunda kalıyorlar. çünkü gizlemezlerse sevilmeyeceklerini düşünüyorlar.

    umuyorum ki spor alanlarında homofobi biter ve umarım homoseksüel sporcular rahatlıkla profesyonel spor hayatlarına devam edebilirler, cinsel tercihlerini gizlemeden..

    let's kick homophobia out of football

    ayrıca;
    (bkz: #1079654)
    (bkz: #1079652)
    (bkz: #1079651)
    (bkz: #1079649)
  • 57
    altında açıkça nefret suçu işlenen başlık.

    hedef göstermek istemiyorum- ilgili girdiyi-girdileri benden önce birkaç yazar arkadaş ihbar etmiş. hassas bir konu, herkesin kendi hayatında kendince düşünceleri olabilecek bir konu. fakat insan gruplarına karşı oldukları gibi yaşayabilme mücadelesi verdikleri için nefret suçu işleyecekseniz bunu umuma açık yerlerde çirkin dilinizle yapmayınız, kirli beyninizde karanlık dünyanızda yapınız.

    spor, dünyada her dalda birleştirici bir güç. kulüpler, ligler, organizasyonlar ırkçılığa karşı mücadelede olduğu gibi homofobi karşısında mücadelede de en ön safta yer alıyorlar. ırkçılık bitmedi fakat bugün televizyonlarda siyahi futbolculara alenen siyahlıkla sözde bağdaşlaşmış kötü sıfatlar artık yüklenemiyorsa bunda sporun ve paydaşlarının aldıkları aksiyon çok büyük etken.

    homofobi karşıtlığı için de bu paydaşlar mücadelelerine destek olmaktan kaçınmıyorsa insanlık adına ne mutlu. gueye'nin gökkuşağı olan formayı giymek istememesi şahsi tercihidir, nefret söylemiyle bağdaşlaştırmadığı müddetçe de kimseyi ilgilendirmez. real madrid'in olayı da aynı böyledir. fakat bir sporcuya veya genel olarak bir topluluğa karşı alenen bu suçu işleyemezsiniz. suçtur, insan haklarına da aykırıdır, insan onuruna da.

    ırkçılık, homofobi, cinsiyetçilik vb. düşünceler kesinlikle rahatsızlıktır.

    heteroseksüel bir erkeğim, hayatımda eşcinsel bir insanla samimiyetim olmadı, yürüyüşlerine veyahut eylemlerine hiç katılmadım, dizi/film olarak dahi izlemem. bunlar benim tamamen şahsi ve hiç kimseyi ilgilendirmeyen tercih, yönelim ve fikirlerimin ürünüdür. tıpkı mevzubahis insanların hak arayışının olduğu gibi.

    insan ve insanlık farklı olduğu için ve farklı olabildiği müddetçe güzel. farklılıkları daha çok kabul edebildiğimiz; ırk, din, düşünce, cinsiyet vb. üzerinden insan ayırmadığımız, insani konularda çok keskin düşüncelere sahip olmadığımız bir dünya dileğiyle...
  • 64
    okuduğum bazı entrylerin beni maalesef çok üzdüğü bir başlık ve hem dünyada hem sporda büyük bir sorun. üzülme sebebim de maalesef insanların olayın ne olduğunun farkında olmadan yaptıkları yorumlar.

    özellikle "saygı duyarım ama desteklemem", "saygı duyuyorum ama benden uzak olsun, hoşuma gitmiyor" tarzı olayın özünü anlamadan, sorunun ne olduğununun farkında olmadan yapılan yorumlar maalesef üzücü ve bir miktar geleceğe dair umut kırıcı (yine de ümitsizlik yok).

    olay bir insanın kimliğine, özlüğüne yapılan dayatmalara, kısıtlamalara karşı bilinç oluşturmak, sadece ne oldukları yüzünden hayatları boyunca ayrımcılığa uğramış, hor görülmüş, bazen dövülmüş hatta öldürülmüş "azınlık" diyebileceğimiz bir kesimin aslında toplumun sadece bir parçası olduğu ve kimliklerinden dolayı hiçbir şekilde bir ayrımcılığa uğramaması için yürütülen bir mücadele.

    olaya hoşa gidip gitmeyecek bir şey olarak bakmak zaten tamamıyla bir sorun. ne hoşuna gidiyor, ne hoşuna gitmiyor? bir insanın cinsel yönelimi (kimseye herhangi bir zararı olmayacak şekilde) niye birilerinin hoşuna gider veya gitmez?
    kimse insanların sokaklarda sevişmesini, orada burada seks yapmasını savunmuyor. bu tarz şeyleri savunan da olayın özünü yanlış kavramış kişiler ve onlar da aynı şekilde eleştirilmeli.

    lgbt bireylere destek için üzerinde gökkuşağı olan bir şeyi giymemenin, üzerinde "no to racism" yazan bir tişörtü giymeyi reddetmekten ne farkı var?

    umuyorum moderasyon bu başlıktaki yorumlar hakkında gereğini yapar çünkü tahammülsüz ve hoşgörüsüzlük içeren bazı entryler mevcut.

    dediğim gibi, olay desteklenecek, sevilip veya sevilmeyecek bir şey değil. bir insanı cinsel eğiliminden dolayı sevmemek, "desteklememek" tahammülsüzlüktür.
App Store'dan indirin Google Play'den alın