• 17
    dünyanın her yerinde asker arkadaşı ile evlenmiş bir futbolcu, karşı tribün ile uğraşıyorsa o tribün tarafından bu futbolcunun seçimleri ile dalga geçilir.

    bunun adı homofobi midir? bence değildir. emre mor’un estetik bebeklerine yürümesiyle dalga geçmek ya da buna tepki göstermek nasıl heterofobi olmuyorsa gökhan çıra’nın asker arkadaşı ile yapılan evliliği ile dalga geçilmesi de homofobi olmaz. bunun homofobi olduğunu düşünüyorsanız şayet o zaman kusura bakmayın. futbol homofobik bir spor derim.

    heteroseksüelleri gömelim karıya kıza yürüyor diye homoseksüellere gelince hemen bi saygı, bi hassasiyet. geçin abicim bu işleri. bu kadarı dikteye giriyor. emre mor ile, ozan tufan ile beraber dalga geçicez. gökhan çıra’ya gelince saygı. yok ya.
    (bkz: 17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçı)
  • 50
    ya bu tarz şeylerin o kadar cılkı çıktı ki artık saygı duyman da yetmiyor illa destekçisi olacaksın.

    özgürlük peşinde koşan adamların başkalarının nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığına karışması biraz ironik oluyor.

    tamam işte saygı duyuyoruz yetsin bu size. illa okeye 4.gibi ortanıza 3.mü olmamız lazım.

    ben sana neden eşcinselsin demiyorsam sen de bana neden homofobiksin dememen gerekir. çünkü nedenini sen daha iyi biliyorsun. ben de böyle hissediyorum.

    yakında homoseksüel olmadığımız için özür dilerken bulacaz kendimizi arkadaş.
  • 48
    eşcinsel olmayan biri, eşcinsel topluluğunun bayrağıyla süslü bir formayı giymek istemeyebilir. bu, kişinin homofobik olduğunu göstermez. ırkçılıkla aynı şey olduğunu düşünmüyorum. ırkçılık karşıtı formayla lgbt bayraklı forma arasında açık bir fark var: birinde kötü bir eyleme karşı çıkıyorsun, diğerinde ise bir topluluğu desteklediğini gösteriyorsun. bir topluluğu desteklememek kişinin en doğal hakkıdır. bu yüzden bu konunun biraz suistimal edildiği kanaatindeyim. işin içinde nefret söylemi ve hareketi olmadığı sürece insanlara karışmak doğru değil.

    vardy'nin lgbt renkleriyle süslenmiş korner bayrağını bile isteye kırması homofobikliktir, idrissa gueye'nin ya da real madrid yönetiminin bu bayrağın formalarında bulunmasını istememeleri ise homofobiklik değildir.

    son olarak eşcinsel yönelimler psikolojik değildir. insanlar kapalı kapılar ardına sığınmak zorunda değiller. oldukça hassas olan bu konunun taraflarca mücadele haline getirilmesi kötü sonuçlar doğurabilir.
  • 22
    yazmayacaktım da, dayanamadım artık.

    vardır, olmaması gerektir.

    arkadaşlar, galatasaray din, dil, ırk, cinsiyet ayırımı yapmaksızın toplumun tüm bireylerini kapsayan bir oluşumdur. dünden beri gökhan çıra denilen mal değneğine söylenenleri endişeyle izliyorum.

    sizler bugün transeksüel ya da homoseksüel insanlara yönelimleri sebebiyle saldırırken, belki bir üstteki entry'nin sahibi trans yahut eşcinsel olabilir mesela. peki gerçekten hakkınız olduğunu düşünüyor musunuz galatasaray sözlükte, yani yazmak için galatasaraylı olmanın dışında bir kriterin gerekmediği bir ortamda bir insanı yönelimi sebebiyle yaralamaya?

    türkiye gibi eşcinsel, trans cinayetlerinin kol gezdiği bir ülkede, galatasaray'ı bu işe bulaştırmak aymazlıktır. siz bugün burada böyle taşak geçerken, yarın ultraslan mensubu, cahil, ve muhtemelen homofobik bir ergenin taksimde şu olaylardan etkilenip translara saldırmayacağının garantisini verebilir misiniz? olmaz böyle bir şey diyebilir misiniz?

    her şeyi geçtim, yarın bir gün kulüp yönetimine rum asıllı bir yönetici gelse ona da böyle saldırılmasına göz yumacak mısınız? faşizm burdan başlar işte arkadaşlar. o yüzden böyle kurumların tüzüğünde hep "dil, din, ırk, cinsiyet ayırmaksızın" yazar. bugün translara ayırım yaparsın, yarın ermenilere, öbür gün hristiyanlara.

    gökhan çıra denen provokatöre her türlü saldırı, taşak eyvallah. ama eşinin yönelimi üzerinden vurmak galatasaraylılığa yakışmaz. ayıp.
  • 59
    herhangi birinin cinsel tercihleriyle ilgilenmiyorum.
    birisi lgbt diye ondan soğumuyorum uzak durmuyorum.
    herhangi bir şekilde yargılamıyorum.
    lgbt gruplarını da faliyetlerini de desteklemiyorum. mecbur muyum? sokaktaki hayvanları yolda durup sevmiyorum diye hayvan düşmanı olur muyum? zarar vermemek, yargılamamak, ayrımcılık yapmamak zorundayım, ama hiçbir görüşü hiçbir topluluğu desteklemek ya da uğradığı ayrımcılığın karşısında durmak zorunda değilim. hiç kimse de değil. desteklemeyenleri düşman, yobaz, gerici görmek, homofobizm kadar hastalıklı bir düşünce bence. insanlar bu dünyada doğdukları ülkeye, yaratıldıkları ten rengine göre neler neler çektiler. kaç tanesi için ne yaptın da benim eşcinsel kardeşimi desteklemek için forma giymeyenlere gerici deniyor? isteyen ırkçılığa karşı isteyen lgbtye destek verir. isteyen hayvan sever olur isteyen küçük çocukların evlendirilmesine karşı çalışır isteyen kadın cinayetleriyle ilgili emek verir. ama hiç kimseyi bunları yapmıyor diye yargılayamazsınız. bakın dalganıza.
  • 20
    eşcinsellik, translık gibi yönelimleri hakaret olarak kullanmak homofobidir ve dünyanın bütün medeni ülkelerinde ya suç ya da ahlaksızlıktır. sözlük moderasyonunu bu ayrımcı, düşmanca dili inatla kullanan ve meşrulaştırmaya çalışan yazarlara karşı harekete geçmeye çağırıyorum. buna izin vermeyin. bu en temel insan haklarına aykırı olduğu gibi, bu sözlüğün de lgbti yazarları olabileceğini unutmayın. bu insanlar ülkenin her yerinde ayrımcılığa uğruyor, çoğu dayak yiyor, ölümle tehdit ediliyor, burada da olduğu gibi kimlikleriyle aşağılanıyor.

    üstelik bir de utanmadan bir insanı (ne yapmış olursa olsun) ailesi, eşi üzerinden vurmaya çalışanlara göz yummayın.

    bu ahlaksızlığa, terbiyesizliğe, hadsizliğe galatasaray sözlük'te izin vermeyin. dünden beri sözlük'e yazılan entrylerin bir kısmı bu sözlük ve onların yazarlarına hâlâ yaptırım uygulamayan moderasyon için utanç olmalı.
  • 23
    tarih boyunca her toplumda eşcinsel ve diğer değişik eğilimler vardı ancak 20. yüzyıldan beri her tür ahlaksızlığı demokrasi, özgürlük vb. sihirli sözcükler adı altında pazarladılar, bizde yine kendi adını verdikleri tanımlama şekilleriyle homofobik olalım.

    kimseye bir zararı dokunmadıktan sonra isteyen istediği tip cinsel eğilime sahip olabilir bu beni ilgilendirmez. ben bu tip insanları çevremde görmek istemem bu da kimseyi ilgilendirmez.

    sözlüğü feministler, lgbtciler basmış da haberimiz yok. günün birinde eşin, dostun, anan, baban bu tip bir ilişkiyle karşınıza çıktığında saygı duyarsınız artık.

    not: özgürlükçülerin deyimiyle bir homofobik.
  • 29
    (bkz: herkesin hayatına kimse karışamaz)

    herkes özgürdür istediğiyle istediği hayatı yaşayabilir. buna kimse müdahale edemez. çünkü demokratik bir ülkedeyiz. ama herkes eleştirebilir de bu da demokrasinin bir gereğidir. ben gökhan çıra'ya saygı duymuyorum. en ağır eleştirileri de yaparım. sen ortada hiç bir şey yokken sırf gündem olmak için ortalığı gereceksin, 20 milyonluk camianın en sevdiği oyuncusuna saldıracaksın ondan sonra da yok saygı, yok hoşgörü...

    amacı sadece gündem olmak reklam yapmak olan bir adamı her türlü yönüyle eleştiririm. bu kadar hoşgörü bana fazla çünkü. eğer çok ağır küfürler etmiyorsam bu sözlüğe olan saygımdandır bunu da belirteyim.

    kimileri eşcinseldir kendi halinde hayatını yaşar. onun o yönelimini bilmezsin bile çoğu zaman. işte o insanlara hiç bişey demem. her koyun kendi bacağından asılır bana bir zararı olmadığı sürece beni alakadar etmez.

    hem para için böyle çarpık ilişkiler yaşayacaksınız hem bunu insanların gözüne sokacaksınız hem arsızlık yapıp hala reklam yapmaya devam edeceksiniz ondan sonra da çok bilmiş demokrasi savunucuları gelecek ama özgürlük bilmem ne diye sizi savunacak. ne güzel dünya ya!

    sen 25 milyonluk camianın "can damarına" basacaksın onlar da -dua et- sadece senin cinsel tercihlerin hakkında geyik yapsınlar, dua et...
  • 71
    inançları ya da ırkları yüzünden öldürdüğün insanlardan kalan barut ve ateş kokan elinle, aynadaki aksinde görüp böbürlendiğin açık renk teninle, yüzlerce soykırım gerçekleşirken çaldığın ıslığınla, bazı ülkelerdeki ortalama yaşam süresinin üç katına varan yaşınla, tecavüz edilmesine göz yumduğun kadınlar ve bir avuç toprak için öldürülen çocukların ahıyla, sırtındaki gerçek hayvan derisi kürkünle, boynundaki altından yayılan siyanür kokunla, parmağındaki kanlı elmasınla, uyuşturucunla, silah sanayinle, kumarhanelerinle ve bitmek tükenmek bilmez hırsınla karşıma geçmişsin bana diyorsun ki; lgbt bireylerin maruz bırakıldığı ayrımcılığa son vermek için el ele verelim. biz bunu yapalım ama sen deme bunu. istiyorsun ki sen puronu tüttürüp, viskini yudumlarken ana sermayen olan insanlar detaylarda boğulsun ve her zaman olduğu gibi senin politik ya da capit çıkarına hizmet etsin.

    ayrımcılığa, inançların siyasallaştırılmasına, ırkçılığa ve adaletsizliğe takık, bireysel hak ve özgürlüklere düşkün bir insanım. ama her seferinde büyük resme odaklanıyor ve herkes konuşan kuklayı izlerken benim o kuklayı konuşturan vantroloğu kıstırasım geliyor. sonra bakıyorum ki sahne büyük, kukla çok ve benim tek başıma kitlelere etki edebileceğim bir yol yok. sistemin gösterdiği yolun sonu hep iyi niyetlilerin hüsranı ve yol gösterenlerin kazanımıyla sonlanıyor. bizim daha iyi bir dünya için farklı alternatifler bulmamız gerekiyor.
    dünya garip ve mucizevi bir yer. mucizevi oluşuna dair çeşitli inanışlar olsa da garipliğinin insandan geldiği kesin.

    bu konularda beynimin içi lunapark. ama lunaparkın çıkışı olan ağzım hep kapalı. anlatamıyorum, anlaşılamıyorum; tecrübeyle sabit. lunaparktaki kamikaze galatasaray'da. geçen cumartesi herkes baş aşağıyken elektrikler gitti.*
  • 33
    başta görüşümü söyleyeyim, aleni bir biçimde abartılıyor. yani 1 oluyorsa 1000 gösterilmeye çalışılıyor diyeyim.

    burada 'bu insanın değiştiremeyeceği bir şey' tarzı yazı yazanların en uç örnekle neden doğduğu yeri değiştiremeyecek günahım kadar sevmediğim ali koç'a 'yalı çocuğu' dediklerini merak ediyorum. karşı yakanın en sevmediğimiz kişisi doğacağı yeri kendisi değiştirebilir miydi, böyle bir imkanı olsa da değiştirmezdi tabii ki de o ayrı konu ama böyle bir imkanı var mıydı? ona niye öyle diyorsunuz o zaman?

    bazı şeyleri abartmayın, homofobi ayrıdır karaktersiz bir herifle dalga geçerken en çok popülist olan kısmıyla dalga geçmek ayrıdır. ilgili arkadaşın örneğin pokemon bağımlılığı olsa onunla bu sefer dalga geçilirdi. o zaman da herkes pokemon haterı mı olacaktı?

    edit: imla.
  • 41
    sözlükte yok. gökhan çıra özelinde yok en azından.

    bir arkadaşımız kendisini pilot etmeden önce sözlükte homofobik yazarlar olduğundan dem vurup, "bu kişilerle aynı ortamda olmaktan utanıyorum" demiş. benzer şekilde moderasyonu kendi düşüncesine zıt ifadelerde bulunan yazarlar hakkında göreve davet eden birtakım entry'ler de var(dı). yazılanların tamamını okudum. eğer dilimizde birtakım sözcüklerin manaları komple değişmediyse, gayet normal olan dert anlatış biçimi aniden başkalaşım geçirip saldırgan bir üsluba evrilmediyse yazılanlarda herhangi bir problem yok. birkaç entry belki sıkıntılıydı ki o entry'leri de moderasyon ayıklamış zaten.

    vegan bir arkadaşım vardı üniversitede. bir gün tavuk dürüm gömüyorum diye ne katilliğim kalmıştı sağ olsun, ne de barbarlığım. onun tercihine saygı duyduğumu, benzer şeyi kendisinden de beklediğimi dillendirmeme rağmen karşılık alamamıştım. aynı şey olmasa da benzer havayı lgbt muhabettinde de soluyorum. nefret söylemi mi var ortada? karşılık ver, eyvallah; ancak üslubunca fikrini belirten insana da sipsivri dalma be abisi.

    science direct üzerinden konuyla alakalı birçok içeriğe ulaşabilmek mümkün. belli yönelimleri normal olarak gören bilimsel çalışmalar da mevcut, anomali olarak gören de. yine benzer yönelimleri doğumla birlikte gelen dürtü olarak açıklayan biyolojik araştırmalar da var, zamanla çevresel faktörlerden etkilenerek edinilen kazanım ve bu doğrultuda gelişen tercih süreci olarak tanımlayan araştırmalar da. bilim gibi bir netlik bile bu konuda farklı hipotezler ortaya koyabiliyor.

    herkesin görüşü kendine. nefret söylemi varsa ortada gereken yapılıyor zaten; lakin abartı duyarlara cidden hiç ama hiç gerek yok. benim fikrim ise şu; cinsel yönelimlerin spora bu kadar empoze edilmesini kesinlikle kabul etmiyor, "pride" ve/veya "rainbow" kültürünün sporda olmaması gerektiğine inanıyorum. tıpkı spor alanlarında herhangi bir dini aksiyon, sembol vs. olmaması gerektiğini düşünmem gibi. spor yalnızca sporla alakalı olmalı.
  • 25
    eşcinsel olmak veya oğullarımın eşcinsel olması isteyeceğim bir şey değil. buna rağmen bir kişi cinsel hayatını nasıl yaşamak istiyorsa yaşar ve çevresindekilere düşen onu aşağılamak değil, saygı duymaktır. isteyen asker arkadaşıyla evlenir, isteyen halı saha arkadaşıyla.

    gökhan çıra adlı ilgi manyağının tek derdi vardır; reyting. kafasında bardak kıran bbg caner gibi düşünün, uçakta çükünü çeken kerimcan gibi düşünün. bize düşen bu ilgi manyaklarını iplememek.

    edit: tercih kelimesi düzeltildi.
  • 31
    bir kere bir insandan hoşlanmak (karşı cins, hemcins, ya da her ikisi) bir tercih meselesi değildir, yönelimdir. önce bunu kararlaştıralım. bir insanın evlenmesi, yurtdışına gitmesi, bekar kalmak istemesi, üniversite okuması gibi şeyler tercihlerdir.* ama bir insanın başka bir insandan hoşlanması, ona duygusal ve seksüel bir şeyler hissetmesi tercih değildir. zira bu en başta insanın gayri ihtiyari gerçekleştirdiği bir şeydir. hiç kimse kalıp da "bugün x'ten hoşlanayım" demez. dürtüler kontrol edilemeyen, ancak belirli bir yere kadar dizginlenebilen şeylerdir. kimse bunu tercih diyerek opsiyonel bir şeye bağımlı kılmasın.

    gökhan çıra isimli dengesizin yaptıklarını savunacak, meşru kılacak değilim. ancak sapla samanı ayırt etmek gerekiyor. yaptığı aptal davranışları ve iftiraları çürütmek, ona karşı gerek hakaret, gerekse kişiliği hakkında bir saptamada bulunmak için eşi ve cinsel faaliyetleri ile ilgili laf çakmak ahmaklıktan başka bir şey değildir. bu adam hatalıysa, hatalı olduğu şey üzerinden gidilmeli. kalkıp da gökhan çıra dışında hem ülkemizde, hem dünyada on binlerce insanı da töhmet altında bırakıp, saçma sapan bir zorbalığa neden olunmamalı.

    ayrıca takımımızda ya da ülkemizde yapılan bir saçmalığı, dünyada diğer ülkelerde de yapıyorlar diyerek meşru kılmak da ayrı bir saçmalık. dünyada türkiye dışındaki ülkelerde de hırsızlık, gasp, kalpazanlık, cinayet vs. oluyor, o zaman biz de sesimizi çıkartmayalım, öyle mi? bu ne saçma bir düşünce? ülkeler arası değişen, kültüre dayalı farklılıklar olabilir, ancak bu öyle bir durum değildir. en büyük ayrımcılıklardan biri, bizim ülkemizde de yapılmaması gerekir, yanlıştır; dünyanın herhangi bir yerinde de aynı şekilde. iki yanlış birbirini ne zamandan beridir götürür oldu?

    bu arada dünyada "bunlar dünyanın herhangi bir yerinde olabiliyor" diyenler, özellikle avrupa ve abd'deki rainbow flag'tan da haberiniz vardır herhalde. yoksa şuraya birkaç tane emsalini bırakayım, gözünüzden kaçmış olmalı herhalde. bunlar da senelerce izlediğimiz, hayran olduğumuz liglerin ve takımların uyguladığı şeyler. halep oradaysa arşın burada.

    https://losangeles-mp7static.mlsdigital.net/...Xo&itok=ezIYwUGg

    https://cdn.cnn.com/...flag-exlarge-169.jpg

    https://i.dailymail.co.uk/...-3_1511633247345.jpg

    https://gss.gs/AN5.jpg

    evet, ne yazık ki vardır.
  • 54
    yadsınamaz bir gerçek. inandığı dini gerekçe göstererek açıkça nefret söyleminde bulunanlara zaten söyleyecek söz yok. bir de kimin kimle yattığından bana ne vs gibi bel altı vurmalar var. lgbt bireyler cinsel yönelimleri sebebiyle ișlerini kaybediyorlar, kariyerleri sekteye uğruyor, sosyal hayatta dıșlanıyorlar. hatta kimi zaman șiddete uğruyor, öldürülüyorlar. bir sürü lgbt sporcu da var fakat bunu gizlemek zorunda hissediyorlar kendilerini. hayatın bir çok alanında da böyle. bir kadın ve bir erkek arasında bir romantik ilișki varsa bu insanlar bunu açıkca yașayabiliyor, evlenebiliyor. fakat lgbt bireyler ilișkilerini genellikle kamuoyuna açık halde yașayamıyor, evlenemiyor. kimsenin ilișkisi bașkasından üstün değil, her ilișki eșit haklara ve sosyal statüye sahip olabilmeli. kim kimle yatarsa yatsın bunu gözümüze sokmasınlar gibi aptalca bir șey söylenemez, bir kadınla bir erkek arasında bir ilișkinin açıkça ve rahatça kanunen ve sosyal olarak hiçbir engele takılmadan yașanma hakkı varsa lgbt bireyler arasındaki ilișkinin de aynı șekilde yașanma hakkı vardır.
  • 56
    hayatta olduğu gibi spordada olan saçmalık.

    insanları yönelimlerinden ötürü dışlamak ve nefret etmek akıl tutulması.

    hele hele ne yaparsanız yapın ama gizli saklı yapın demek iyice saçma. göz görmeyince gönül katlanıyor demek ki swh

    sevmeyebilirsin çok normal. sana göre değildir çok normal. herkes insan.

    ama bu insanların tek istediği senin eşinle, sevgilinle sokakta el ele özgürce dolaşabildiğin gibi dolaşmak. şovun her türlüsüne karşıyız. tem otoyolunda namaz kılan da şovcu jartiyerli protesto yapan da..

    ama..

    gece geç saatlerde trans bireyler ile ilişkiye giren, lezbiyen bireylerin cinsel videolarından haz duyan kişilerin söze gelince tiksinmesi çok ilginç bir durumdur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın