51
türkiye cumhuriyeti’nin sorunlarını alt alta yazsak listenin en sonlarında yer alacak mevzudur.
başlığın genel manada açıldığının farkındayım ve benim de belli görüşlerim var elbette ancak rahatsız olduğum şey, ülkede çözülmesi ve üstünde durulması gereken onlarca kritik mesele varken lgbti meselesinin bu kadar gündemi meşgul etmesi. kimin kimle ne yaptığıyla zerre ilgilenmeyen biri olarak söyleyeyim, sporda veya başka alanlarda, mutlaka cinsel tercihlere baskılar vardır. fakat bırakın bu meseleleri batı avrupa konuşsun. dertsiz toplumlara dert olsun. kaldı ki dört beş batı ülkesi dışında onlar bile bu meselenin içinden çıkmış değiller. lgbti bayrağı bile sermayenin mezesi haline gelmiş değil mi? giyim kuşamdan teknolojik ürünlere kadar tüm firmalar bu meseleyi karlılık oluşturmak için sömürmüyor mu? nihayetinde kutsal saydıkları o renkli bayrak bile metalaştırıldı, tüketim nesnesi oldu.
şahsen ülkede ensemizde ayı bağırırken lgbti hakları için dertlenecek kadar tatlı su liberali değilim maalesef. üstelik her onur yürüyüşü adlı gösterilerde malum örgütlere göz kırpan sloganlar atan, marksist radikal oluşumlarla kucak kucağa takılan ve sözlükte adını geçirmek istemediğim örgütlere ılımlı yaklaşanların mücadelelerine asla omuz vermem. söz meclisten dışarı elbet. kast ettiğim kitle yürüyüşleri politize eden, radikal kitlelerdir. burada hiçbir yazar arkadaşa cevaben bunları yazmıyorum tabii ki.
başlığın genel manada açıldığının farkındayım ve benim de belli görüşlerim var elbette ancak rahatsız olduğum şey, ülkede çözülmesi ve üstünde durulması gereken onlarca kritik mesele varken lgbti meselesinin bu kadar gündemi meşgul etmesi. kimin kimle ne yaptığıyla zerre ilgilenmeyen biri olarak söyleyeyim, sporda veya başka alanlarda, mutlaka cinsel tercihlere baskılar vardır. fakat bırakın bu meseleleri batı avrupa konuşsun. dertsiz toplumlara dert olsun. kaldı ki dört beş batı ülkesi dışında onlar bile bu meselenin içinden çıkmış değiller. lgbti bayrağı bile sermayenin mezesi haline gelmiş değil mi? giyim kuşamdan teknolojik ürünlere kadar tüm firmalar bu meseleyi karlılık oluşturmak için sömürmüyor mu? nihayetinde kutsal saydıkları o renkli bayrak bile metalaştırıldı, tüketim nesnesi oldu.
şahsen ülkede ensemizde ayı bağırırken lgbti hakları için dertlenecek kadar tatlı su liberali değilim maalesef. üstelik her onur yürüyüşü adlı gösterilerde malum örgütlere göz kırpan sloganlar atan, marksist radikal oluşumlarla kucak kucağa takılan ve sözlükte adını geçirmek istemediğim örgütlere ılımlı yaklaşanların mücadelelerine asla omuz vermem. söz meclisten dışarı elbet. kast ettiğim kitle yürüyüşleri politize eden, radikal kitlelerdir. burada hiçbir yazar arkadaşa cevaben bunları yazmıyorum tabii ki.