• 78
    fm 2014: robert lewandowski'yi real madrid'e almaya çalışmak, tam 27 milyon euro bonservis teklif edip defalarca reddedilmek, sonra bir anda lewandowski'nin sözleşme uzatmaktan vazgeçmesi ve sezon sonu boşa çıkacağı için 5 milyon euroluk göstermelik parayı verip almak.

    cristiano ronaldo'nun bir türlü motive olmaması. ne desem ne yapsam ışığının yeşile dönmemesi, ben bildiğimi yaparım aga tripleri...

    fm 2008: galatasaray'ın linderoth, barış, topal, ayhan ön liberoları ile oynadığı sezon. çift ön liberolu bir sistem bulup sürekli kazanmak. sonra her hafta bir liberonun sakatlanması ve bir daha geri dönememesi, elde kalan tek liberoyla tek önliberolu sisteme dönmek, onun da sakatlanmasından sonra ligde 13'te 13 yapan takımın sonraki 3-4 maçını peşpeşe kaybetmesi. penaltılara uzayan maçta sabri'nin son penaltıyı kaçırarak elenmemize sebep olması da ibretlik bir olay.
  • 79
    football manager 2014 ve psv eindhoven içerir.

    (#23700127) nolu entryi devamı olan kariyerdir.

    2013-14 sezonunu şampiyon kapatan takımımız, yeni sezon için çıtayı yükseltmek istiyordu. başkan peter swinkels tam bir beyefendi, adam ünal aysal terk vaatlerle kalbimizi çalıyor valla. dedik ulan sen varsan biz de varız!

    eredivisie'yi namağlup bitirerek beklentileri de aşacak şekilde şampiyon olduk.

    2014-15 sezonu: http://img495.yukle.tc/...psvsezonsonu2015.jpg

    şampiyonlar ligi'nde atletico madrid, olympiakos ve olympique de marseille'nin olduğu grubu lider bitirerek şampiyonlar ligi'nde bir sonraki turda, bir önceki sezon şampiyonu arsenal ile eşleştik: http://img495.yukle.tc/...=4294psvclfinale.jpg

    emirates'de 1-1 berabere kalan takımımız, rövanşta topu kontrolünü alan taraf oldu ve çok da pozisyon vermeyerek 0-0'a yattı. çeyrek finaldeyiz!

    psv-arsenal: http://img495.yukle.tc/...=9730arsenalpsv.jpg#

    çeyrek finalde eski günlerini arayan, bir önceki tura göre nispeten kolay olsa da asla çantada keklik görülmemesi gereken bir italyan devi, inter geldi. ilk maçta yine emirates'teki gibi maçı kontrol altına tuttuk, memphis depay ve eski inter futbolcusu ricardo quaresma önderliğinde kontralara çıktık. neredeyse pozisyon vermediğimiz maçta dangalak kalecim jeroen zoet'in taç çizgisinden gelen ortayı kaleye almasına sinirlensek de memphis işi bitirdi ve umutları rövanşa bıraktı.

    rövanş karşılaşmasında herkes inter'in mutlaka gol bulabileceğini ve turu alacağını düşünüyordu. nitekim gol de attılar, zira açık bir futbol sergilemiştik. çünkü beklentilerin aksine 5-3-1-1 gibi bir diziliş ile çıktılar. cezayı yine tim matavz ve arkadaşları kesti, 5-1!

    psv-inter: http://img495.yukle.tc/...id=1305psv-inter.jpg

    yarı finale kalmıştık. tarihinde bir uefa şampiyonlar ligi şampiyonluğu bulunan psv, yine bu arena'da özlemle anılan yerlere geliyordu. rakip bu kez lucescu'nun shakhtar'ı.

    dişimize göre bir rakibi yarı finalde bulmak şans mı bilmiyorum, ama bu tur diğerlerine nazaran çok daha zor geçmişti, buna eminim. zira top bir türlü kaleye girmek istemez iken, rakibimiz ilk maçta yakaladığı iki kontratak dışında -ki biri golle sonuçlanmıştı- pozisyona girememişti. tim matavz'la öne geçtiğimiz maçı douglas costa'yı durduramayarak 1-1 beraberlikle tamamlamak zorunda kaldık. 'rövanşta fişi çekeceğiz' nidaları ile beraber rövanş maçını bekliyorduk ki zaten bu tarihlerde ligde şampiyonluğu garantilemiştik.

    rövanş mücadelesine ne hikmetse tutuk başladık. öyle ki tam oyundan düşeceğimiz anda beklenmeyen bir isim, stijn schaars'ın herkesi ayağa kaldıran golü ile öne geçtik. ancak sevinmek pek uzun sürmedi, zira oyunun bug'u olan korner ve yan toplar dışında tehlike arz edecek pozisyonlar vermiyorduk. yine elimiz kolumuz bağlı bir korner atışında rakip stoper yaroslav rakitskyi'nin vurduğu topu uzaklaştıramayan jeffrey bruma topu kendi filelerine gönderiyordu. cehennem dakikaları işte şimdi başlıyordu.

    ola'yı da oyuna sokarak forveti çiftleyen psv, rakip kaleyi değil abluka alına almak, savaş zamanında yetmiş iki pare top atışı yapan topçular gibi ceza sahasına sürekli uzun top ve uzaktan şutlar gönderiyorlardı. rakibin de işi uzatmalara götürme isteğinden dolayı geriye çekilmeleri ile buna fırsat vermesi bizim atak yapmamızı kolaylaştırdı elbette. ancak boşluk bulamıyorduk. yine böylesi bir atakta sol kanattan içeriye sızmaya çalışan jetro willems'in başlattığı atakta ceza sahası sol çaprazında topu önüne alan nemanja matic, hollanda'yı ayağa kaldıran o muhteşem füzeyi uzak direğin olduğu doksana gönderiyordu, 2-1!

    psv-shakhtar: http://img495.yukle.tc/...=411psv-shakhtar.jpg

    her iki gol de gol atması pek muhtemel olmayan adamlardan gelince galibiyetin tadı bir başka anlamlı oluyordu elbette.

    finale kadar pek de güçlü rakiplerle karşılaştığı düşünülmeyen psv, kolay sayılabilecek kuralar ile finale kadar gelmişti. finalde ise dünyanın belki de en büyüğü, real madrid karşısında, berlin olimpiyat stadı'nda kendini test edecekti. sonunda avrupa'nın en büyüğünü belirleyecek maçta malesef gücümüz yetmedi, benzema oçunu durduramayarak 2-1'lik mağlubiyet ile maşrapayı kazanıyorduk.

    real madrid- psv: http://img495.yukle.tc/...p?id=9563realpsv.jpg

    her ne kadar kupa kazanılamamış olsa da uzun bir zaman sonra gelen böylesine bir başarı elbette taraftarı çoktan tatmin etmişti. ligde namağlup olarak şampiyon, kupa'da da arka arkaya zafere giden psv'nin bu efsanevi sezonu elbette mükafatlandırıldı başkan tarafından.

    menajer defansin ablasina sarkan golcu de bu kadroyu bir çilek transferi ile süslemek istiyordu. şampiyonlar ligi finali öncesi kadro dışı bırakılıp satılık listesine konulan hırvat süperstar luka modric ile ön protokol imzalayıp haziran ayına sözleşiyorduk. ama bu transfer elbette ki gizli kalıyordu.

    ve her güzel şey gibi bunun da bir sonu var. takımın iki über yıldızından biri, sol açık oyuncusu memphis depay, serbest kalma maddesi aktif olunca ingiltere premier lig takımlarından manchester city'e 34 milyon euro karşılığı transfer oluyordu.

    işte transfer sezonu 2013-14: http://img495.yukle.tc/...4602015transfer.jpg#

    sezon sonunda transfer edilen futbolcuların değerlendirilmesi:

    ilk iş olarak geçen sezonun mimarı memphis depay ile kontrat tazeledik. oç menajerler kafasını karıştırıyorlar aq her oyuncunun. yedek elemanı oynamıyor, gitmek istiyorum diye, oynayanı da zam istiyorum diye fişfikliyorlar(bkz: fişfiklemek). gerçi zaten iyi olana allah da emeğini verir diyerek adamla sözleşmesini yenilemek istiyordum. sezon sonunda barcelona bi izledi adamı, ne olur ne olmaz diye 34 milyon euro serbest kalma maddeli bir sözleşme imzalamıştık. ama o öyle bir performans sergiledi ki, serbest kalma maddesini bile kullandıracak kadar oynadı. sezon sonunda şampiyonlar ligi finalisti takım oyuncusu sıfati ile ingiltere'ye yol aldı. yolu açık olsun.

    mathias jorgensen oynamadığından dolayı gitmek istiyordu. 7 milyon euro'yu da görünce hemen atladık tabi. yerine rekik'i kiramak üzereydik, zaten boşu boşuna maaş külfeti de olmasın diye şutladık. aynı zamanda taktiğe uymayan stanislav manolev de yine hiç olmazsa para kazanalım diye torino'ya gitti.

    yerlerine beşiktaş'tan olaylı şekilde ayrılan ricardo quaresma ile yıllık 4 küsür milyon euro'luğuna anlaşmaya vardık üç seneliğine. 7 numarayı da ola toivonen'den verdik ki karizması bozulmasın.

    yine yerine nemanja pejcinovic'i bonservis bedeli ödemeden kadromuza kattık ki stoper rotasyonunda geçen sene daniele bonera ve takımdan ayrılan mathias jorgensen'i aratmasın. adam öyle bir oynadı ki as stoperim jeffrey bruma'yı bile gölgede bıraktığı anlar oldu. adam gibi adam!

    pejcinovic: http://img495.yukle.tc/...p?id=4822pej2015.jpg

    karim rekik'in bir sezon kiralanması konusnda yeniden manchester city football club ile anlaştık. as stoperlerimizden birisiydi yine.

    rekik: http://img495.yukle.tc/...id=7839rekik2015.jpg

    timothy derijck geçen sezon kiralık olarak başka bir takımda rotasyon oyuncusuydu. gel bari bizde rotasyona gir dedik. vasat üstü bir performans ile en azından sakatlıklar/ceza durumlarında kendisine güvenebildik.

    bu adamın profilini siktir edin, gökhan zan gibi bir şey zaten.*
    leandro bacuna geçen sezon küme düşen aston villa'dan 2.5 milyon bonservis bedeli ile transfer ettiğimiz bir başka elemandı. çok kritik maçlarda attığı goller ile takıma hayat verdi, defanstan orta sahaya gelen topları dağıtma konusunda tam bir distribütör görevi üstlendi sevgili leandro. fiyat/performans açısından belki de matic'le beraber en verimli transfer kendisiydi. takımın gizli kahramanı kendisidir herhalde.

    bacuna: http://img495.yukle.tc/...d=6273bacuna2015.jpg

    mattia perin oyunun en iyi kalecilerinden biri oluyor. kendisini yine fırsat transferi olarak aldık. koca sezon 3. kaleci olarak bazı durumlarda yedeklere bile almaz iken, iki as kalecimin sakatlanmasından ötürü şampiyonlar ligi finalinde maça çıkacak şansı elde etti.**
    perin: http://img495.yukle.tc/...id=8225perin2015.jpg

    nemanja matic işte bu adam sihirli. barcelona'dan 4 milyon euro + bonuslarla kadroya katmıştık ve gerçekten fiyatının çok üzerinde işler yaptı, şampiyonlar ligi finaline giden o muhteşem ve bir o kadar kritik golü attı ve taraftarın kalbinde yerini ayırttı. attığı tek gol de buydu.

    matic: http://img495.yukle.tc/...id=7651matic2015.jpg

    diğer kayda değer oyuncularımızın profilleri:

    zakaria bakkali: http://img495.yukle.tc/...=1178bakkali2015.jpg

    jeffrey bruma: http://img495.yukle.tc/...id=6004bruma2015.jpg

    jetro willems: http://img495.yukle.tc/...id=7060jetro2015.jpg

    ola toivonen: http://img495.yukle.tc/...p?id=4995ola2015.jpg

    oscar hiljemark: http://img495.yukle.tc/...id=3613oscar2015.jpg

    ricardo quaresma: http://img495.yukle.tc/image.php?id=5129q72015.jpg

    tim matavz: http://img495.yukle.tc/...p?id=4292tim2015.jpg

    jeroen zoet: http://img495.yukle.tc/...p?id=9641zoe2015.jpg
    34 milyon euro'luk bebek, memphis depay: http://img495.yukle.tc/...id=6674depay2015.jpg

    ve takımın en golcüsü, 10 numarası, her şeyi adam maher. bu adamı çok beğendim, uzun zamandır fm serilerinde bu kadar tuttuğum bir adam yoktu. depay belki daha efektikti, daha fazla piyasası vardı ama bu başka: http://img495.yukle.tc/...id=8899maher2015.jpg

    son olarak bizi şampiyonlar ligi finaline götüren takım şablonumuz: http://img495.yukle.tc/...d=1830taktik2015.jpg
  • 80
    fm 96...
    space tusuna basıldıgında ,oyunun hızlandıgını henuz farkedememıstık! sadece yasayanlar anlayacaktır bunun onemını . ıkıncı ogretım olan ev arkadasım gunduz oynardı, aksamları o okula gıdınce ben devam ederdim gece boyu, bilgisayar sogumadan liverpool'a sampıyonluk yasatmaya ugrastık durduk. aklıma gelmişken yüzüm güldü yine; 2 fernerli ile 4 sene aynı evde yasadım ve gencler bilin bakalım o 4 sene hangi aslanlar üstüste şampiyon oldu. not dusmeden gecemeyeceğim ,o ev 2 fenerli ile 1 aslan ın hüngür hüngür aglayarak uefa kupasının mutluluğunu yasadıgına da sahıt olmustur.
  • 82
    bir ekşi sözlük yazarından geliyor;

    "fm 2014 ‘te çok iyi regen bir yerli stoper keşfettim, bastım parayı sıra geldi sözleşme görüşmesine. ibnenin öyle bir menejeri var ki juan figer ‘e dua ettirir. sadece 1 senelik sözleşmede ısrar edip durdu, en son sinirlendim, ne kadar bonus varsa önerdim nasıl olsa daha gençti ve pek oynatmayacaktım, 1 senelik sözleşmeyi de pek sorun etmedim çünkü 6 ay içinde de fiyatı düşecek ve devre arasında yeni sözleşme imzalatacaktım. bonuslardan biri de sezonluk gol barajı idi; yani 20 golü geçerse ek para verecektim, onu da fulledim 2 milyon dedim amk. e tabii piç menejer kabul etti sonunda imzaladı.

    neyse efendim sezon başladı, canavar gibi stoperlerim var takımda; kana-biyik, egemen, koray günter. sezon başlarken bir hazırlık maçında egemen 6 ay sakatlandı, sorun yok, kana-biyik ve koray günter ile idare ederim diyorum nasıl olsa. sezon başladı, iki maç sonra koray günter de antremanda -artık ayağını mı kestiler ne olduysa- 4 ay sakatlandı. sistemim de 4-3-3, en kritik bölgem ön libero, topal ‘ı stopere koyamıyorum. kaldık bizim regen ‘e. regen ‘in cesaret 18, zıplama 16, kafa vuruşları 16. amına kodumun çocuğu oynamaya başladığı gibi takır takır golleri sıralamaya, 7.5 üstü ratinglerle oynamaya başladı. o süre içinde de hep liderim he, çocuğu bir kessem yerine topal ‘ı koysam takım domino etkisiyle yerle bir olacak, resmen incecik bir ip üstünde gidiyorum.

    neyse efendim ligin devre arası geldi çattı, benim regen 15 maç 16 gol. yeter artık şunun sözleşmeyi uzatayım dedim, ipne menejer regen hakkında "daha yeni geldi henüz sözleşme falan düşünmek istemiyor" diye reddedip duruyor beni. türkiye kupası maçlarında yokum (bilerek eleniyorum hep) o yüzden boş da geçiyor, bütçeye katkı falan yapayım diyorum ama kimseyi satamıyorum, almıyorlar, ve gözbebeği regen ‘imin real sociedad ‘a imza attığı haberiyle yerle bir oluyorum.

    işin kötüsü; sezonun geri kalanında regen ‘i sinirlenip oynatmayayım diyorum, henüz maç pratiği olmayan egemen ve koray ‘ı oynatmaya çalışıp üç maçta bir beraberlik iki mağlubiyet alıyorum, sikerim lan diyip regen ‘i geri çağırıyorum, alex ‘i yeniden oynatmak zorunda kalan aykut kocaman gibiyim resmen.

    regen oynamaya başladığı gibi yine sıralıyor golleri, ta ki son maça kadar. son maç gelip çatıyor, galatasaray ile puan puanayız ama ikili averajda üstünüm. son maçımda bir türlü gol gelmiyor, gelmiyor, en sonunda 80 ‘de emenike ile buluyoruz golü. şampiyonluk şarkıları söyleniyor, fenerbahçe düşmanlarını yeniyoruz mottoları dillerde, derken 88. dakikada orrrrrospu çocuğu regen kendi kalemize atıyor ve 1-1 oluyor. galatasaray da aynı anda maçını kazanıyor ve şampiyon oluyor. sezon sonunda regen piç ona ilk sözleşmede vaadettiğim bütün bonusları kapızlıyor (yılın takımına seçilme, 20 gol barajı, 20 maç oynama barajı, vs) beni iyice maddi zarara uğratıp real sociedad ‘a siktirolup gidiyor. bunların hiç biri koymuyor o kadar, futbol bu diyorum. ta ki o zamana kadar gözümden kaçmış olan favourite team ‘ine bakıp galatasaray (supporter) ibaresini görene kadar."

    https://eksisozluk.com/entry/63444814
  • 83
    ingiltere bölgesel ligi takımlarından macclesfield town takımı ile yaşadığım güzel aylar anılar olaylardır.

    üniversite de okuduğum zamanlar , final haftası bitmiş dedim tam zamanı şimdi ! takım ararken bir baktım aslanlı logosu ve isminin hoşuma gitmesiyle beraber hocalık koltuğunu aldım :) takıma bir kaç takviye şu bu derken başarılar arka arkaya geldi dönem dönem arap sermayesini add managerlediğimde oldu yalan yok. ama bu anının güzel yanı kariyerden ziyade adamları premier lige çıkarıp şampiyon yapınca ortaya çıktı :) ulan dedim şu adamlara facebooktan caps atıp yazsam mı böyle böyle diye :) güzelce mesajımı yazdım türkiye'de sizi destekleyen bir silkmen (taraftar grupları) var. bu takımı buralara çıkardık şudur budur mesajı gönderdim :)

    ertesi gün telefona facebooktan gelen mesaja bir baktım macclesfied kulübü dönüş yapmış :) inanılmaz işte şöyle güzel böyle güzel vs vs güzelce bir mesaj atmışlar ve benden bir kaç caps daha almamı izin verirsem sayfada paylaşıp taraftarlarına göstermek istediklerini söylediler. bende attım kulübün resmi sayfası bu çocuğu teknik kadroya almak lazım ne derseniz temalı bir paylaşımla beni onurlandırıp turkish silkmen diye verdi gazı :)

    altta yazan yorumlar , ingiltere'ye çağıranlar daha bir çok güzel anım oldu. bu arada turkish silkmen tişörtümle göğsümü gere gere geziyorum. maç sonları da taraftarlarla ligi yorumluyoruz :) fm bir zevk tutku işi. ingiltere'ye gitsem kalacak yer edinmemi sağlayan , güzel bir diyalog kurmama vesile olan oyun. yürüyedur macclesfield ! iyi ki varsın fm :)
  • 84
    o ara fener'deki brezilya patlamasina nazire yaparak fm 2008'de galatasarayin kadroyu bastan degistirip tum yabanci kontenjanini arjantinlilerden olusturmustum. saviola, banega, sonradan bursa'da oynayan belluschi, buonanotte, gabriel paletta vs...herseyden evvel 19 yasinda bir tifil vardi ki adi pablo piatti, fakir'in messi'siydi. zaten boyu da cucuk gibiydi. gercek hayatta da en son valencia'da oynadi piatti. sonra ne oldu bilmiyorum. samba yerine tango diyerek tum kupalara ambargo koyup, solugu real madrid'te almis, ironik olarak cl de galatasaray'a elenmistim.
  • 86
    fm12 de kasım 2011 den beri galatasarayla oynuyorum.sene 2066.güzel genç oyuncular denk gelince oyunu bırakamadım.oyuna başlarken üniversite 3.sınıftaydım.okul bitti askere gittim geldim.iş buldum çalışma hayatımın 2.senesindeyim hala devam ederim oynamaya.yeni fm oyunlarını denemedim.çok sık oyuna girmiyorum.ara ara oynadığımdan sıkılmadım.nice başarılar yaşadık.diğer kulüplerden gelen teklifleri reddettim.ilk kariyerimde 80 yaşına gelince emekli ettim.ikinci kariyeri açtım şimdi onla devam ediyorum.
  • 87
    football manager 2019'da 5 sezon boyunca galatasaray ile ligi domine ettiğim ve 1 kez avrupa ligi, 1 kez de şampiyonlar ligi finalinden döndüğüm kariyerimden bahsetmek istiyorum sizlere :)

    sezon 1

    https://gss.gs/41W.png

    öncelikle söylemeliyim. yukarıdaki taktik ile tüm kariyer boyunca oynadım. ufak tefek oyun tercihleri ve oyuncu rolleri değişimi dışında herhangi bir değişiklik yapmadım.

    transferler için ss ; https://gss.gs/Ewd.png

    kariyere başladığım dönem tam da bizim takımda "kuzey afrikalı" tartışmaları yaşandığı döneme denk gelmişti. ben de gözlemlerim etkisinde kalıp takıma güzel bir ayar vermek adına başta soso ve younes olmak üzere çoğu as oyuncuyu gönderip, yerlerine daha uygun maliyetli ve daha iyi performans vereceğini düşündüğüm isimleri aldım.

    oyuncu satışlarından totalde 32 milyon euro gelir elde ederken, yaptığımız harcama 20 milyon euro'ydu.

    transferlerin tutması ve rakiplerimizin de kötü performansıyla ilk sezonda ligi domine ettik ve rekor puanla * namağlup şampiyon olduk.

    https://gss.gs/7DP.png

    şampiyonlar ligi'nde ise ; https://gss.gs/zL2.png

    gruptan barcelona'nın ardından 2. çıkıp, eleme turunda real madrid ile eşleştik.

    https://gss.gs/UF2.png

    iki maçlı eleme sistemiyle ispanyol rakibimize elenip, avrupa defterini bu sezon için kapatmış olduk.

    sezon 2

    https://gss.gs/Gk1.png

    yukarıdaki transfer döneminin ardından yine al-sat dengesinde 33.5 milyon euro transfer harcaması ve satılan oyunculardan gelen 59 milyon euro ile yine transfer dönemini 25.5 milyon euro artıda bitirdik.

    martin linnes ----> 20 milyon euro ----> norwich city
    fernando muslera ----> 17.25 milyon euro ----> manchester city

    transferleri ile kulüp transfer rekorları kırarak büyük ses getirdik :)

    muslera yerine kaleci takviyesi olarak 19 milyon euro verip karlo letica'yı aldık.

    https://gss.gs/jFz.png

    ligi bu sezon da şampiyon olarak tamamladık ve en yakın rakibimiz akbilspora 12 puan fark attık.

    şampiyonlar ligi grubu ; https://gss.gs/nBD.png

    borussia dortmund'u geçerek tarihimizde ilk kez lider olarak gruptan çıktık.

    https://gss.gs/vZE.png

    art arda iki ingiliz devi chelsea ve liverpool'u eleyerek yarı finalde atletico madrid ile eşleştik.

    sahamızda 2-1 kazansak da, deplasmanda 2 gol yiyip karşılık veremedik ve bu sezon şampiyonlar ligi'nde derece yaparak veda ettik.

    sezon 3

    https://gss.gs/1TK.png

    geride bırakılan sezondaki kadromuzu koruma kararı alarak, potansiyelli gençlere yöneldiğimiz bu sezonda ilk kez al-sat dengesinde eksiye düştük. 24 milyon euro oyuncu transferine harcarken, 22.5 milyon euro da oyuncu satışlarından kasamıza giren cash para oldu.

    bir türlü iyi performans alamadığım teneke forvetimiz miguel borja'yı 20 milyon euro peşin bonservisle club brugge'a çok güzel okuttuk :)

    süper lig puan durumu : https://gss.gs/zSu.png

    yine en yakın rakibimiz akbilspordu. ve bu sefer de 17 puan fark atarak üst üste 4.şampiyonluğumuzu yaşadık.

    şampiyonlar ligi grup etabı : https://gss.gs/nbO.png

    çok sert bir grup etabı sonucu +2 averaj ile grup 2.liğini napoli'ye kaptırdık ve yolumuza avrupa ligi'nde devam ettik.

    https://gss.gs/uel.png

    1.eleme turunda dinamo kiev'i eledik ve turnuvanın favorisi juventusile erken eşleştik.

    içerde 2-2 ve deplasmanda 0-0'lık beraberliklerle deplasman golü kuralı ile bir kez daha avrupa defterini kapamış olduk.

    sezon 4

    https://gss.gs/qOp.png

    transfer döneminde kulüp rekoru kırdığımız yeni sezonda ;

    giorgi arabidze----> 32 m ----> everton
    mustafa kapı ----> 23 m ----> rb leipzig
    okay yokuşlu ----> 20 m ----> spartak moskova

    ve diğer oyuncu satışlarıyla birlikte 87 milyon euro gelir elde ettik. mustafa kapı'ya yalnızca 1.5 sezon as takımda süre verdik. kulüp transfer rekorları arasına adını yazdırarak sattık.

    okay ise bonservissiz geldi ve 1 sezon sonra %100 kar edilerek satıldı :)

    bayern münih'in potansiyelli forveti joshua zirkzee'yi 2 yıllık kiralık kadromuza kattık. görselde sadece bonservis ile yapılan transferler göründüğü için not olarak ekledim.

    süper lig puan tablosu : https://gss.gs/BZB.png

    2. kez namağlup şampiyonluk yaşama fırsatını son haftada kasımpaşa'ya kaybederek kaçırdığımız sezonda yine şampiyon değişmedi.

    şampiyonlar ligi grup etabı : https://gss.gs/RYZ.png

    yine yeniden çok sert grup çekmiştik. 3.olarak yolumuza kupa 2'de devam ettik.

    https://gss.gs/D4Q.png

    sırasıyla partizan, atalanta, milan ve tottenham'ı eleyerek finale kadar geldik ve rakip manchester united idi.

    final maçı : https://gss.gs/3tj.png

    zirkzee ve yunus'un etkili oyununa rağmen, karşıda çok sayıda hücum silahı ve kalite farkı yüksek isimler olduğu için finalde sahadan 2-1 mağlup ayrıldık.

    sezon 5

    https://gss.gs/JpF.png

    lig şampiyonu ve avrupa ligi finalisti kadromuzu kaleci letica'nın satışı haricinde koruyarak yola devam ettik.

    altyapıdan selim eser adında müthiş bir kaleci çıkardığımız için kaleci transferi yapmadan bu mevkiyi sağlama aldık.

    selim eser : https://gss.gs/sNE.png

    süper lig puan tablosu : https://gss.gs/5gZ.png

    en yakın rakibimiz fenerbahçe'ye 24 puan fark atıp, 2.kez namağlup şampiyon olduk.

    şampiyonlar ligi grup etabı : https://gss.gs/wdz.png

    manchester city ile şanssız şekilde puan puana 2. tamamladığımız grup etabından sonra final yürüyüşümüz başlamıştı. ayrıca ola ki ilerleyen turlarda eşleşirsek city'ye söyleyecek çok şeyimiz vardı.

    https://gss.gs/qz8.png

    geçtiğimiz sezon çeyrek final etabında elediğimiz liverpool'u, içerdeki maçta 4 gol atarak bu kez 1.turda elemeyi başardık ve çeyrek finalde ispanyol devi real madrid ile eşleştik.

    real madrid'e ise, liverpool'u 4 atarak mı elemiştik ? o zaman bunlara da 5 atalım diyerek içerde tarumar ettik. deplasmanda her ne kadar hezimete uğrasak da öyle böyle 2 gol atarak toplamda 7-5'lik skorla yarı finale adımızı yazdırarak şanlı yürüyüşümüze devam dedik :)

    andrej kramaric'in hattrickle şov yaptığı maç >> https://gss.gs/KI0.png

    yarı finalde grup etabından puan puana çıktığımız manchester city'e söylenecek son bir sözümüz olduğunu hatırlattık ve deplasman golü avantajı ile ingilizleri eledik, ilk kez şampiyonlar ligi'nde finaldeydik.

    işte ne olduysa bu noktada oldu ve kariyerin belki de en büyük kırılma anını yaşadık.

    as kalecilerimiz selim eser ve okan kocuk'nu aynı anda sakatlanması sonucu finale yedek kalecimiz olmadan 3.kalecimiz emircan seçginile çıktık.

    https://gss.gs/UbJ.png

    120 dakikası eden hazard ve yunus akgün'ün karşılıklı golleri ile geçilirken finalin kazananını penaltı atışları belirleyecekti.

    önsezi 6 ve refleks 10 değerlerine sahip olan genç kardeşimizi* binbir dua ve dilek ile kale çizgisine doğru gönderdik.

    5 penaltının 5'inde de yanlış köşeye atlayarak bizi utandırmadı sağolsun ve 5.penaltı atışlarında yamyam orta saha oyuncumuz alfa semedo'nun topu allahuekber dağlarına yollamasıyla takımca sahanın ortasına yığıldık kaldık.

    bu kadar gelip tek bir penaltı vuruşu ile kupayı verdiğimize mi yanalım yoksa 2 sezon üst üste 2 farklı organizasyon finalinde aynı rakibe * kaybedişimize mi yanalım bilemedik derken galatasaray'daki kariyerimi sonlandırma kararı alarak istifa mektubumu başkanımıza bizzat elden teslim ettim.

    ayrılırken kulübün kasasında 145 milyon euro transfer bütçesi bıraktım :)

    (daha sonra tata martino geldi benim yerime ve yine ligde şampiyon oldu, avrupa ligi'nde ise yarı final oynattı takımı)

    daha sonrasında ise gelen teklifleri değerlendirdim. la liga'ya gittim ve önceki sezon ligi 4.bitiren barcelona'nın başına geçtim.

    transferler : https://gss.gs/dI4.png

    galatasarayımızın başındayken binbir uğraş vermeme rağmen getiremediğim bruno fernandes'i hemen üçe beşe bakmadan kadroma kattım. napoli'nin amadou diawara'yı gözden çıkardığını görünce ona da gel sen kardeşim dedik ve

    fernandes - keita
    diawara

    gibi hayvani bir orta 3'lü oluşturduk. yedeklerdeaxel witsel, lucas tousart ve sergio busquets de vardı üstelik :)

    son transferimiz de benfica'nın altyapıdan çıkardığı, tarzıyla yeni samuel eto'o'yu oldukça anımsatan kwesi osei oldu.

    kadro : https://gss.gs/Hjy.png

    kwesi osei : https://gss.gs/1Fg.png

    messi'nin sol kanat versiyonu marcelo girotti : https://gss.gs/5x1.png

    girotti skor olarak muazzam katkı sağlamasa da, oyun aksiyonları ve pozisyon hazırlamada mükemmel bir cevherdi. performansı ne yazık ki istatistiklere yansımadı ama en az lemar, coman ve osei kadar önemli bir oyuncu oldu bizim için.

    lionel messi'nin emekli olduğu ama kadrosunda thomas lemar, kingsley coman, naby keita ve bruno fernandes gibi performansının zirvesinde yakaladığım oyuncularla; kwesi osei ve marcelo girotti gibi iki adet canavar regen oyuncuların katkısıyla birlikte müthiş bir uyum ve takım kimyası yakalayarak önce çok rahat şekilde la liga'yı aldık.

    la liga puan durumu : https://gss.gs/SBG.png

    ardından geçtiğimiz sezon kıyısından döndüğüm şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazandık.

    şampiyonlar ligi fikstürü : https://gss.gs/axl.png

    ve son olarak final maçı : https://gss.gs/zZz.png

    şanlı tarihimizde olduğu gibi, ben de bir avrupa kupası finalinde ingiliz arsenal'i yenerek şampiyonlar ligi kupasını kazanmış oldum.

    gönül isterdi ki galatasaray ile alalım bu kupayı. lakin oyun bir süre sonra çok sıkıcılaştı ve farklı arayışlara itti beni.

    hatta şuanda barcelona'dan da istifa edip 5 sezondur m.city'nin kupalara ambargo koyduğu adaya giderek, arsenal'in yolunu tuttum.

    biraz da premier lig'de yargı dağıtalım :)
  • 89
    football manager oyununu oynayan değerli galatasaray sözlük yazarlarının oyundaki kariyer hikâyeleridir. oldum olası fm hikâyelerini dinlemeyi/okumayı sevmişimdir. ben kuyuya taşımı atayım da.

    efendim fm 2014’le başladım bu heyecana. galatasaray’ımla sayısız başarı kazandım. avrupa ligi, şampiyonlar ligi, süper kupa hatta kıtalar arası kupa’da mücadele edip türk olmayan sayısız takımı yendim. yalan yok galatasaray kariyerimde şampiyonlar ligi’ni hiçbir zaman kazanamadım. hile sevmediğim ve karşıma hep real madrid geldiği için kazanamadım. arkadaş ne zaman ivme kazansam ya son 16 ya çeyrek final ya da yarı finalde karşıma hep real madrid çıktı. onlarla olan tarihsel bağımızdan mıdır nedir bilmiyorum ama daha dün oynadığım inter kariyerimde de son 16’da real madrid çıktı bana.

    inter demişken anlatayım: fm 20’de sezona işsiz başladım ve gelen teklifleri bekledim. ligler başladı, eylül ekim gibi hocaların koltuğu sallanmaya başladı. derken leicester city hocasını kovdu ve hoca arayışına girdi. biraz gurur yapıp teklif bekledim fakat teklif gelmeyince dayanamayıp iş başvurusunda bulundum. görüşmelere başladık ve anlaştık. neyse takımı devraldım ama baktım takımda ışık yok, bastım istifayı. sonra ufak takımlardan teklifler geldi fakat görüşmeye katılmadım bile. ilk sezon öyle tamamlandı derken bir baktım inter, hocasını yollamış. askerden yeni dönmüş gibi büyük bir şevkle iş başvurusunda bulundum, görüştük ve anlaştık. her şeyden önce yıllardır 3-5-2 oynayan inter’e 4-3-2-1 sistemini gegenpressle harmanlayıp oturttum. gereksiz çöplerden kurtulup david neres, donnarumma, thauvin, maximin ve kondogbia’yı aldım. ligi 1 yenilgi ve 3 beraberlikle şampiyon bitirdim, uefa finalinde tottenham’a 3-0 yenilip 2.oldum. hayalim premiere league olduğu için baktım manchester city keli kovmuş hemen başvurdum. galibiyet oranım %86 olduğu için kesin anlaşırız dedim. görüştük fakat benim yerime jorge jesus’u aldılar. (şimdiki sezonun ortasındayız ve city, liderden 12 puan fark yemiş.) bu sene de liderim ve kadromda bu sefer torreira var. eğer galatasaray’a gelirse banko oynar yoksa sezon sonu gözünün yaşına bakmam satarım.
  • 91
    2010 senesi galatasaray, barça, city ve dinamo moskova takımlarını sırasıyla çalıştırmış 2035 civarında oyunu bırakmıştım.
    ancak burada asıl anlatmak istediğim olay city ile yaşadıklarımdı.
    avrupa başarısı barça ile çokça yakalamışken city'nin çok kudretli de kadrosu yokken kendimi bir de orada deneyeyim ingiltere göreyim havasıyla gitmiştim.
    imzaladığımda zaten ünlü td. olarak gitmiştim.
    beklentiler takımın gücüne göre azdı ancak para vardı takımda.
    yıl 2020 falandı tabi oyunu oynayanlar bilir ne kadar fazla süre geçirirsen o kadar wonderkid bulursun oyunda. bir süre boşta kalıp transfer çalışmaları yapmıştım ve neticesinde city transferim gerçekleşti.
    tam 10 yıl kaldım ve onuncu yılın sonunda soyadım ile direk örnek veriyorum "xpark" olarak stat yaptılar. şampiyonluklar avrupa başarıları derken felaket bir hal almıştım.
    bu karar oyunda alındığında ben sabahın dördünde pc başında orgazmın doruklarındaydım.
    sabah ev halkı kalkar kalkmaz çok bir haltmış gibi gösteriyorum falan. annem iyi b.k yedin deyip geçiştirse de benim için city o saat bitmişti.
    ulaşabileceğim en uca ulaştığımı düşündüm ve aynı yıl bastım istifayı.
    moskova da 1 sene şampiyonluk yaşayıp oradan da yürüdüm.
    ancak gururlu ve doymuş bir şekilde oyunu bıraktım bir süre oynamadım.
    tabi ki bu oyun bağımlılık yaptığından 3 4 ay sonra geri döndüm.

    edit: düzeltme.
App Store'dan indirin Google Play'den alın