51
mevcut taraftarımızda özellikle internet mecralarında ortaya çıkan duygu patlaması. bu bizim hamza'nın yerli seviciliğinin kontrası olarakyerli nefreti üst sınıfında toplanabilecek bir sosyolojik bir durum gibi gözüküyor.
bizim taraftarın klasik bir kaçağı vardır. yenilsinler ama sahada mücadele etsinler deriz. selçuk mücadele ettiği zaman bile takdir alamadı ancak son bir kaç haftadır mücadeleyi de bıraktı. antep ve başakşehir maçlarında gerideyken ileri doğru oynamak yerine yan top oynamaya devam etti. bence en kötüsü takımın kaptanı olarak penaltı atıp 3-3'e getidiği maçta "doymuş" wesfilelerden topu çıkarmak için koşarken selçuk öylece bakakaldı.
selçuk ve diğer tüm oyuncuların ciddi psikolojik rehabilitasyon problemleri var. taraftar psikolojisinden anlamıyorlar. takımın kaptanı taraftar ile futbolcular arasında tercüman olacakken bu fırtınalı ortamda ilk yıkılan kendisi oluyor. hele taraftar yuhalarken cenk'e döndüğü bir pas var ki, ben bittim cenazemi kaldırın şuradan diye çığlık attı.
selçuk profesyonel futbolculuğu kaldıramıyor. milyonların desteklediği bir takımın kaptanı olmayı kaldıramıyor. sanırım kafası hala "11-12 sezonunda gs'a gelerek fedakarlık yaptım" modunda.
gs kaptanı hırçın olmalı, bazen takımı ateşlemek için kendisi ikili mücadelelerde tansiyonu yükseltmeli. skora, oyuna ilk o isyan etmeli. işte selçuk bu kriterlere uymamak ile birlikte bu tarafta, yönetim, takım mengenesi içerisinde eriyip gidiyor.
bitirirken şunu da hepimiz biliyoruz değil mi bu kadar protestoyu wes'e yapsak o da gitmişti onun da performansı düşmüştü.
futbolcuların performanslarının taraftar desteğiyle nerelere gelebileceğini çok gördük. ancak maalesef konjöktür sebebiyle taraftar haklı olarak isyanda, destek vermekten çok uzak.
bizim taraftarın klasik bir kaçağı vardır. yenilsinler ama sahada mücadele etsinler deriz. selçuk mücadele ettiği zaman bile takdir alamadı ancak son bir kaç haftadır mücadeleyi de bıraktı. antep ve başakşehir maçlarında gerideyken ileri doğru oynamak yerine yan top oynamaya devam etti. bence en kötüsü takımın kaptanı olarak penaltı atıp 3-3'e getidiği maçta "doymuş" wesfilelerden topu çıkarmak için koşarken selçuk öylece bakakaldı.
selçuk ve diğer tüm oyuncuların ciddi psikolojik rehabilitasyon problemleri var. taraftar psikolojisinden anlamıyorlar. takımın kaptanı taraftar ile futbolcular arasında tercüman olacakken bu fırtınalı ortamda ilk yıkılan kendisi oluyor. hele taraftar yuhalarken cenk'e döndüğü bir pas var ki, ben bittim cenazemi kaldırın şuradan diye çığlık attı.
selçuk profesyonel futbolculuğu kaldıramıyor. milyonların desteklediği bir takımın kaptanı olmayı kaldıramıyor. sanırım kafası hala "11-12 sezonunda gs'a gelerek fedakarlık yaptım" modunda.
gs kaptanı hırçın olmalı, bazen takımı ateşlemek için kendisi ikili mücadelelerde tansiyonu yükseltmeli. skora, oyuna ilk o isyan etmeli. işte selçuk bu kriterlere uymamak ile birlikte bu tarafta, yönetim, takım mengenesi içerisinde eriyip gidiyor.
bitirirken şunu da hepimiz biliyoruz değil mi bu kadar protestoyu wes'e yapsak o da gitmişti onun da performansı düşmüştü.
futbolcuların performanslarının taraftar desteğiyle nerelere gelebileceğini çok gördük. ancak maalesef konjöktür sebebiyle taraftar haklı olarak isyanda, destek vermekten çok uzak.