• 76
    bu gurubun en önde bayrak sallayan adamı olabilirim. bazen dursun özbek ve sabri sarıoğlu nefretlerim bunun önüne geçebiliyor ama genelde 1. sırayı hiç kaybetmiyor bu arkadaş. işin kötü yanı saydığım diğer isimler yakın zamanda gidebilir*. ancak bu parazit en az 2 yıl daha burada. "bu durum = 2 yıl daha galatasaray için tek kuruş harcamamak" anlamına geliyor benim için. senin gibi bir parazite verecek tek kuruşum yok benim.

    edit: duramıyorum. şunu da belirteyim. aldığı parada zerre gözüm yok. miktarı da umurumda değil. daha önceki entrylerimde belirtmiştim bunu. isterse bizde oynamak için 3 milyon euro cebinden versin. benim ona olan nefretimi değiştirmeyecek.

    zamanında chedjou da bok gibi oynadı, tolga da, yasin de, hakan da, sinan da ne bileyim eray da bir sürü insan sayarım. ama selçuk gibi semih gibi sabri gibi adamları sadece kötü oynuyor diye değil bu nefret. ben bunlardan oynadıkları oyun, aldıkları para vs gibi nedenlerden dolayı nefret etmiyorum. ben bu insanların tutum ve davranışları yüzünden nefret ediyorum.
  • 78
    sabri sarıoğlu nefreti, semih kaya nefreti, yasin öztekin nefreti ve dursun özbek nefretiyle birleşince voltranı oluşturan nefrettir. yanlış anlaşılmasın, bunların her biri ayrı ayrı bile çok güçlü ama birleştiklerinde vasatlıktan, evlatçılık adı altındaki leş sevicilikten kusacak konuma geliyorsunuz. gerçi bu arkadaş için kötü konuşunca da ofsayt yağmuruna tutuluyorum ya neyse, o mutluluk bana teter.
  • 81
    isimden bağımsız düşünüyorum galatasaray taraftarı olarak tuttuğumuz takımda bir orta saha oyuncusu var ve bu adam ileri pas vermeyi 1-2 kere denediği maçlarda bile iyi oynadı sayılıyor. hayatını yan pas yapmaya adamış. takımın en çok kazanan oyuncularından biri ve verdiği katkının çok üzerinde bir para alıyor. kaşına gözüne hayran olacak bir cinsel tercihim de yok.

    bu adamdan nefret etmemek için tek bir sebep söyler misiniz acaba ey selçuk inan muhipleri cemiyeti ?
  • 87
    galatasaray formasına saygısızlık yapmış bir oyuncuya gösterdiğimiz duygudur. hem de bu oyuncu o iğrenç hareketi takım kaptanıyken yaptı. leş performansına girmeye hiç gerek yok. yaptığı bu hareket bile nefretimi körüklemeye yetiyor.

    düzeltme: ben formayı yere attı diye hatırlıyordum ancak tugaya vermiş, sağolsun transferlazim yeşillendirdi beni bu konuda.
  • 88
    kendisine nefret duymadım ve asla duymayacağım. ama evet artık oynasın istemiyorum. çünkü orta sahada ki temel sıkıntının sebebi kendisinin ihtiyaçları karşılamıyor oluşudur. buraya kadar herşey tamam, çoğunluğumuz aynı fikirdeyiz. peki ya yönetim ve hoca? onlarda bizim gibi mi düşünüyorlar acaba? tabii ki hayır... bizim gibi düşünseler ve görseler, yani selçuk'u takımda görmek istemeseler, bir orta yol bulunup kendisi ile anlaşılabilir. kendisinden indirim bile talep etmeyen bir kulüpten, gönderileceğini düşünmek biraz fazla iyimserlik oluyor. başta söylediğim gibi takımda istememekte sonuna kadar haklıyız ama nefret etmek açıkcası bana biraz ağır geliyor.
  • 91
    neden olduğunu çözemediğim durumdur. evet ben de kendisinin artık yedek kalmasını hatta ve hatta gerekirse gönderilmesini istiyorum ama nefret etmiyorum. adam en kötü zamanda fenerbahçeyi değil bizi tercih etti. geldiği ilk iki sezon devasa katkı verdi. sonra performansı düştü. maaş konusunda kendisinin ne günahı var? dünyanın neresinde görülmüş oyuncunun yaşlandıkça maaşına zam aldığı . biz kalktık ve sene indirecegimize her sene yükselttik maaşını. bu adama olan nefreti asla anlayamacagim. inşallah tez zamanda tugay abisinin yaptığını yapar ve çeker gider buralardan. zira aynı süreci tugay da yaşadı.
  • 93
    kabak tadı vermiştir. kullanılan söz öbekleri de hep aynı. yan pas, geri pas, beli dönmüyor.
    selçuk rezalet oynuyor da anladık arkadaşlar aynı şeyleri gevelemenin ne anlamı var? ünal başkan kendisine bu sözleşmeyi yaparken hepimiz seviniyorduk. kimse yok ben şöyle ileri görüşlüyüm falan demesin. zaten o sözleşmelerin üzerine galatasaray zarara uğratılsın diye federasyon yabancı kuralı falan değiştirdi. selçuk inan'ı bu sözlükte seven belli tek kişiyim. ama maalesef (ben bile maalesef diyorum) sözleşmesinin sonuna kadar takımda kalacak. hatta belki yürüyebildiği her maça ilk 11 çıkacak. çünkü 3 milyon euro'nun onun durumunda bir oyuncu için çin'de falan bile açıklaması yok.
  • 94
    ajitasyona gerek yok, verimsiz oynuyor ve bu verimsiz oyunu oyunun kalbi olan bölgede oynuyor, bunu yaparken 3 milyon para alıyor, üstüne üstlük kendisinin yerine gelen bir alternatif yok yıllardır. taraftar da yıldı. kimsenin babasının oğlu da değil, kimsenin kanlısı da değil; oynadığı oyuna göre muamele görüyor.

    ben 2 yıl öncesine kadar inatla selçuk inan'ı savundum, tartıştığım arkadaşlarım oldu, nankörlük yapıyorsunuz dedim, 1 yıl bocalama hakkı olsun dedim, "asssslanım selçuk" dedim ama yok... iş bitmiş. yerine doğru düzgün bir oyuncu gelse de kurtulsak.

    eğer selçuk on bire yazılmazsa* kaptan muhtemelen musleraolacak bu arada.*
  • 96
    vergi ödemek için vergi dairesine gittiğinizde sizi oyalayan memura "ya madem bekleteceksiniz online ödeme koyun mal gibi beklemeyelim" diyerek neden kızıyorsanız işte selçuk inan'a kızan bizler de o yüzden kızıyor. nefret değil; düzenli kızgınlık.

    burada asgari ücret demogojisi yapmayacağım ama az para da almıyor. futbolcu standardına göre az para almıyor, yanlış anlaşılmasın. kendisinin aldığı para 3.5 m euro net, yaklaşık 6 bonuslara 6.5 m euro. 5.7 m pound; haftalık 120 bin pound gibi bir rakam etse gerek (götümden hesapladım şu an telefondan yazarken). şimdi ani bir google search ile 3-4 orta saha oyuncusunun maaşlarını yazıyorum:

    -radja nainggolan : 3,2 m euro (inanması zor ama gerçek)
    -ander herrera 3 m euro (75k pound)
    -moussa dembele 75 bin pound (tottenham dembele)
    -jordan henderson 3.38 m pound (bunu tamamen liverpool'un ne kadar mal bir takım olduğunu göstermek için yazdım)
    -james mccarthy - 50 bin pound
    -kevin strootman - 2.2 m euro.

    şimdi buradan 2 sonuç çıkartıyoruz:
    1) zamanında başlığına yazdığım liverpool yönetmi kadar saçma sapan yönetimlerimiz olmuş;
    2) selçuk inan ederinden çok para alıyor.

    ha ederinden çok alsın; sonuçta türk topçunun para kazanması için kurulu bok gibi bir düzenin ekmeğini yiyor ama, ben selçuk'tan "yahu ben bok gibi para kazanıyorum, amk bir de kaptanım bari biraz sikimdeymiş gibi oynayayım" demesini bekliyorum. demiyor aga demiyor.
  • 97
    selçuk inan'ın hakettiğinden on kat fazla kazanması ve berbat oynaması bir kenara, incelenmesi gereken selçuk inan'ın içerde kurduğu düzendir. hiçbir teknik direktör kendisini kesemez, yerine adam alınamaz, sabri sarıoğlu'nu bile yiyebilecek güçte bir adam. sabri'nin gidişine sevindik eyvallah da sabri'yi gönderten de kendisidir. adam içerde muazzam bir sistem kurmuş. yarın canı isterse tudor'u da gönderecek. bu tarz yapılanma ile galatasaray'ın ileri gitmesi imkansızdır. selçuk'un galatasaray'a olan asıl zararı sahadaki silik berbat oyunun da ötesinde, çok daha ciddi bir durum. galatasaray kendisinden bir anca önce kurtulmalıdır.
  • 98
    ben bu durumun ciddi psikolojik sorun olduğunu düşünüyorum.

    öncelikle, selçuk geldiği ilk yıllardaki performansını sürdüremiyor, artık yaşı ilerledi ve kötü oynayan takımda iyice sırıtıyor. bu bile futbolcudan soğuma nedeni olabilir. fakat profesyonelce işini yapmaya çalışan ve bir şekilde eski performansını veremeyen bir adama nefret duymak hastalıklı bir durum.

    hak ettiği parayı almıyor deniliyor, evet türkiye standartlarının üzerinde alıyor bence de fakat bir futbolcunun sözleşmesinde yazan parayı alması ondan nefret etmem sebebi olmamalı. siz de biliyorsunuz ki bu sadece selçuk'un suçu yada başarısı değil. bu afamla sözleşme yapıldığında durumu belliydi ve kulübün de selçuk'a karşı sorumlulukları var. eğer beğenmiyorsa kendi sözleşmesindeki maddelere uyarak gönderebilir. selçuk durumunda ise adam uzun yıllar yine iyi para almak için sözleşmenin sonuna kadar elinden geleni yapar olmazsa zaten o iş ilerlemez.

    galatasaray'daki mayfa vari oluşum iddiaları için ise, kendisinin böyle bir girişimi varsa bu döneminde oynadığı galatasaray başkanlarının suçudur. madem böyle bir durum car, ez başını ki büyümesin. ama bence bunlar sanrıdan ibaret. hele ki "sabri sarıoğlu'nu bile yiyecek güçte" denilecek kadar nedret kusulması ergenlikten öte bir şey.

    fakat günümüzde bu çok yaygın, takım başarısız olduğunda herkesten nefret ediliyor. muslera'yı bir kenara koyarsak, bence bu sene aldığı paranın hakkını veremeyen sneijder dahil takımda nefret edilmeyen kimse yok. yedek kalecilerimizi seven var mı? defans dörtlüsüne her maç sövmeyen? önliberolarınız yazmaya bile korkuyorum. kanatta kim kaldı? sinan? yasin? :) forvetimiz eren? tudor? mert?

    cidden akıl hastasıyız.
  • 99
    bende de bir dönem bulunmuş olan nefret. ama son zamanlarda artık amerikan filmlerindeki inzivaya çekilmiş adam rolünü oynadığımdan bıraktım bu nefreti de, öyle çok detaylı takibi de. belhanda geliyor, selçuk gidiyor, selçuk formda, sneijder uçuyor v.s. amaan. takip edilir mi böyle futbol?

    nefret de bir duygudur ve çok ağır bir duygudur. selçuk inan buna değmez. adam sürekli geriye gidiyor, fiziği sağlam değil, sahada iyi yapabildiği şey kalmadı neredeyse. kaptanlık meziyetleri yok. ama adam kaptan, 3 milyon euro'dan fazla para alıyor, daha mukavelesi var ve gitmeyi düşünmüyor. bu adam galatasaray'ın kaptanı. galatasaray'da da komisyon iddiaları dönüyor. kulübün en büyük 5-6 başarısından birini kazanmış ergin ataman gönderiliyor. kulüp başkanı dursun aydın özbek denilen şer makinesi ailesinin her bir ferdini oradan veya buradan kulübe sokuyor, yalan söylüyor, galatasaray'ın çıkarlarını koruyamıyor. kardeşi, kardeşinin oğlu falan transfer yaptırıyor. kulübün yapısında hiç bir şey net değil. scout ekibinin adı var kendi yok. yani yarın transfer yapılsa tutarsa yönetim üstlensin, tutmazsa scout ekibine paslarız diye mi varlar bilmiyorum. kalkan mı bunlar yahu? ne bu böyle. mevsim başına hoca değiştiriyoruz.

    taraftar kirli işlerden şüpheleniyor, istikrar yok, o yok, bu yok. bir takım kötü gidebilir. ama bir takımın kötü gidişi, kötü yönetilmesi, kirli oyunların oynanması, haklarının savunulmaması, yalanlarla yönetilmesi, aile şirketine dönüşmesi hepsi bir arada olmamalı. bu ne yahu, dünyanın en lezzetsiz pastasını yapmak için dünyanın en lezzetsiz malzemeleri seçilmiş resmen.

    hani galatasaray'ı çok sevmesek umrumuzda olmasa tamam da, seviyoruz. ama ısrarla bizi takip etmeyin, biz rezil adamlarız diyorlar. diretiyorlar.
    şu tabloda nefrete bile değmez selçuk inan.
    nefret ağır bir duygudur ve değmeyecek bir adam selçuk. kalbimi nefretle yoramam.

    aynısı dursun özbek için falan da geçerli. nefrete bile değmezler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın