99
bende de bir dönem bulunmuş olan nefret. ama son zamanlarda artık amerikan filmlerindeki inzivaya çekilmiş adam rolünü oynadığımdan bıraktım bu nefreti de, öyle çok detaylı takibi de. belhanda geliyor, selçuk gidiyor, selçuk formda, sneijder uçuyor v.s. amaan. takip edilir mi böyle futbol?
nefret de bir duygudur ve çok ağır bir duygudur. selçuk inan buna değmez. adam sürekli geriye gidiyor, fiziği sağlam değil, sahada iyi yapabildiği şey kalmadı neredeyse. kaptanlık meziyetleri yok. ama adam kaptan, 3 milyon euro'dan fazla para alıyor, daha mukavelesi var ve gitmeyi düşünmüyor. bu adam galatasaray'ın kaptanı. galatasaray'da da komisyon iddiaları dönüyor. kulübün en büyük 5-6 başarısından birini kazanmış ergin ataman gönderiliyor. kulüp başkanı dursun aydın özbek denilen şer makinesi ailesinin her bir ferdini oradan veya buradan kulübe sokuyor, yalan söylüyor, galatasaray'ın çıkarlarını koruyamıyor. kardeşi, kardeşinin oğlu falan transfer yaptırıyor. kulübün yapısında hiç bir şey net değil. scout ekibinin adı var kendi yok. yani yarın transfer yapılsa tutarsa yönetim üstlensin, tutmazsa scout ekibine paslarız diye mi varlar bilmiyorum. kalkan mı bunlar yahu? ne bu böyle. mevsim başına hoca değiştiriyoruz.
taraftar kirli işlerden şüpheleniyor, istikrar yok, o yok, bu yok. bir takım kötü gidebilir. ama bir takımın kötü gidişi, kötü yönetilmesi, kirli oyunların oynanması, haklarının savunulmaması, yalanlarla yönetilmesi, aile şirketine dönüşmesi hepsi bir arada olmamalı. bu ne yahu, dünyanın en lezzetsiz pastasını yapmak için dünyanın en lezzetsiz malzemeleri seçilmiş resmen.
hani galatasaray'ı çok sevmesek umrumuzda olmasa tamam da, seviyoruz. ama ısrarla bizi takip etmeyin, biz rezil adamlarız diyorlar. diretiyorlar.
şu tabloda nefrete bile değmez selçuk inan.
nefret ağır bir duygudur ve değmeyecek bir adam selçuk. kalbimi nefretle yoramam.
aynısı dursun özbek için falan da geçerli. nefrete bile değmezler.
nefret de bir duygudur ve çok ağır bir duygudur. selçuk inan buna değmez. adam sürekli geriye gidiyor, fiziği sağlam değil, sahada iyi yapabildiği şey kalmadı neredeyse. kaptanlık meziyetleri yok. ama adam kaptan, 3 milyon euro'dan fazla para alıyor, daha mukavelesi var ve gitmeyi düşünmüyor. bu adam galatasaray'ın kaptanı. galatasaray'da da komisyon iddiaları dönüyor. kulübün en büyük 5-6 başarısından birini kazanmış ergin ataman gönderiliyor. kulüp başkanı dursun aydın özbek denilen şer makinesi ailesinin her bir ferdini oradan veya buradan kulübe sokuyor, yalan söylüyor, galatasaray'ın çıkarlarını koruyamıyor. kardeşi, kardeşinin oğlu falan transfer yaptırıyor. kulübün yapısında hiç bir şey net değil. scout ekibinin adı var kendi yok. yani yarın transfer yapılsa tutarsa yönetim üstlensin, tutmazsa scout ekibine paslarız diye mi varlar bilmiyorum. kalkan mı bunlar yahu? ne bu böyle. mevsim başına hoca değiştiriyoruz.
taraftar kirli işlerden şüpheleniyor, istikrar yok, o yok, bu yok. bir takım kötü gidebilir. ama bir takımın kötü gidişi, kötü yönetilmesi, kirli oyunların oynanması, haklarının savunulmaması, yalanlarla yönetilmesi, aile şirketine dönüşmesi hepsi bir arada olmamalı. bu ne yahu, dünyanın en lezzetsiz pastasını yapmak için dünyanın en lezzetsiz malzemeleri seçilmiş resmen.
hani galatasaray'ı çok sevmesek umrumuzda olmasa tamam da, seviyoruz. ama ısrarla bizi takip etmeyin, biz rezil adamlarız diyorlar. diretiyorlar.
şu tabloda nefrete bile değmez selçuk inan.
nefret ağır bir duygudur ve değmeyecek bir adam selçuk. kalbimi nefretle yoramam.
aynısı dursun özbek için falan da geçerli. nefrete bile değmezler.