resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Gaziantep FK
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 9276
    ilk yarıda iyi oynadı ve sık sık ilerde gördük, şaşırdım. uzun zamandır bu kadar istekli, çok yönlü ve iyi mücadele ederek oynamamıştı. milli takımdan kesilince akıllandı herhalde diye düşündüm. ikinci yarıda ise son yıllarda alıştığımız selçuk sahadaydı.

    penaltı kullanılmadan önce neredeyse tüm stat "eren" diye inledi. penaltıyı eren atsa ve hattrick yapsa hem statta şölen havası olacak hem takım içi kaynaşma artacak hem güzel bir jest yapmış olacaksın. kaptanlık yapıyorsun bir de...
  • 9277
    17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor maçında atacağı değil bir, üç penaltı golüne dahi ihtiyacı olmayan oyuncu. şayet bir penaltı golüne ihtiyacı varsa ancak kendi egosu için vardır ama eğer amacı tekrardan sevilen kişi olmaksa topu herhangi bir arkadaşına bizzat vererek gönülleri fethedebilirdi. taraftar da salak değil hani, kendisinin penaltı gollerinden inşa edeceği istatistik dağına kanacak değiliz. bana kimse selçuk penaltısı anlatmasın, hepsini ezbere bilirim: (bkz: selçuk inan penaltısı). şu an da açıkça diyorum ki yapabileceği en güzel hareket bir kaptan olarak yine "şovunu" yapması ama takdir edeceği birine vermesiydi. wesley sneijder dahi olabilirdi hani 100. maçı falan... bundan sonra penaltı gol olmuş, auta çıkmış, seyrantepe dağlarına kaçmış hiçbir önemi yok, gerçek anlamda bir beyefendi ve kaptan gibi davranmış olurdu.

    kendi egosu için değil, takımı için hareket eden oyuncu lazım bize... selçuk ise egosu ve hırsı içinde boğuluyor. ucuz gollerle tüm başarısızlığını örtebileceğini sanıyor.

    selçuk bitmiş.

    not: maçta bok gibi oynadı. 2010-2013 arası dikkatle selçuk'u takip etmiş ve hafıza sorunu yaşamayan herkes bunu rahatlıkla görecektir. tolga ve sneijder'in çabası yanında beyimizin azıcık götünü kaldırması galatasaray standartlarında "iyi oynadı" olarak yorumlanamaz. hiçbir ekstrası olmayan ve 90 dakika boyunca "idare eden" adamın bu takımda yeri yok. selçuk inan lobisi devreye girmeden şu işi açıkça belirtelim, orta sahaya hiçbir derinlik ve dinamizm kazandırmayan, garantisiz, risksiz ve adam adama temastan bile fersah fersah uzak cılız bir oyun anlayışı benimsedi selçuk. bunun adı da kısaca bok gibi oynamak işte...

    inşallah nigel de jong kendisini bileğinin hakkıyla keser. selçuk'tan da selçuk tantanasından da bıktım.
  • 9278
    artık delirmek üzereyim kesin burada da birileriyle birbirimize gireceğiz bu vasıfsız yüzünden. ulan yanındaki adam sahanın en çok koşan ve en çok top kazanan adamı. rakip takım zaten bir halt oynamıyor. üst üste 3 pas yapamıyor ki maç sonu hocaları da aldığımız her topu uzun kullanıp yanlış yaptık diyerek kötü oyunu kabul ediyor ama bu beyefendi 2 bilemedin 3 tane standart pas attı diye bugün iyiydi deniyor. bok iyiydi. yine bir bok yapamadı. adamlar bunun üzerinden topu aşırıp calim atti, bu yine götünü dönüp pozisyonu izledi. çünkü bir halt yapabilecek ne gücü ne de yeteneği var. ikili mücadele kazanamıyor dahası giremiyor bile o mücadeleye. savunmadan topu çıkaran tolga, orta sahada sırtı dönük top alıp da dönmeye çalışan tolga, bir şeyler yapmak için uğraşan top kaybetse de toptan kaçmayan, hatalı pas atsa da yine de ileri oynayan sneijder, pozisyonları zorlayan, kötü bitirse de yaratan bruma e sen ne yapıyorsun lan? hücumda yoksun savunmada yoksun nerde varsın lan nerede? hem takımın en çok kazananlarindan biri olacaksın, hem bir bok yapamayacaksin bir de üstüne 20 yaşındaki bir çocuk ben atayım dediği halde üstelik pozisyonu yaratan o olduğu halde penaltıyı ona vermeyeceksin... lan madem her penaltı senin o zaman burak' a da bırakmasaydin zamanında da bari adam deseydik, disiplin deseydik...

    ben artık selçuk' tan nefret ediyorum ama bunun 3. sebebi selçuk. ilk sebep onu ölümüne savunan yazarlar/yorumcular, ikinci sebep ise 3 senedir berbat oynamasına rağmen ona dokunmayan hocalar. selcuk' u 2 maç kenarda tutsalar hem selçuk rahatlayacakti hem de taraftar.

    yavaş oynuyor, koşamıyor, top alamıyor, ikili mücadele kazanamıyor, hava topunda yok, adam geçemiyor, topla gidemiyor, iyi mücadele ediyor bile denemez kaldı ki etse dahi bu yetmez galatasaray' da oynamak için, en azından yetmemeli. ben de iyi mücadele ederim, önemli olan katkı verip verememek. bir oyuncu bir sezonda 5 6 maç kötü oynayabilir de lan adam 3 senedir kötü oynuyor. yeter lan yeter. tolga' nin günahı ne? takımda bruma çıkıyor, sneijder çıkıyor ama selcuk hic cikmiyior oyundan. allah aşkınızı kayseri maçında oyundan alındığında neyi eksik yaptı orta saha selçuk' un varlığına kıyasla? işte bu kadar etkisiz, vasıfsız bir adam kendisi.kötü oynadığımız kötü bitirdiğimiz bir maçta bile oyundan çıkarılıp yerine josue gibi daha cok hucumuyla bilinen bir adam girdigi halde orta sahada selcuk' u ariyorlar savunmada dedirtemeyecek kadar kotu ve silik bir savunma yapiyor. hucum kismini konuşmuyorum bile. ileri oynayamayan, adam geçemeyen, topla gidemeyen futbolcu neyin hucumunu yapacak.

    kendisi futbol adına tek bir şeyi tolga' dan daha iyi yapabiliyor. topa tolga' dan daha iyi vurur ama tolga ondan daha fazla sut pozisyonu buluyor üstelik de savunmadan daha fazla top çıkardığı halde. bu bile ne kadar etkisiz olduğunu anlamaya yeter.

    3 senedir ya takım kötü ya önündeki kötü ya arkasındaki kötü ya sağ iç oynayamaz vs vs vs bitmedi bahaneleriniz. lan adam kötü ışte kötü, her şeyiyle kötü.
  • 9279
    önemli olan zor zamanlarda yanında olmaktır. penaltıyı kullanmasa daha iyi olurdu ama yine de takımın penaltıcısı olarak atmasını çok yadırgamamak lazım. bugün penaltı dışında çok eleştirilecek maç çıkartmadı.

    hepsi bir yana güzel bir maç olmuş, galibiyet ile tamamlanmamış, seyirci güzel, goller güzel bunca güzellik arasında negatif hava yaymanın anlamı yok. bu adam şampiyon adam, şampiyonluklar yaşamış, yaşatmış adam. birçok maçta frikikleri ile golleri ile asistleri ile maç almış adam. bu sezon biraz daha az ya da çok yine aynı şeyleri yapacak. niye kaybetme yerine kazanmayı tercih etmeyiz ki. bu adam bu desteği hak etmiyor ise kim ediyor?
  • 9281
    kötü kalpli ve prim seven futbolcu.

    bugün ki penaltıyı bruma ya da eren'e verebilirdi. eren hattrick yapardı, bruma direkt "ben ben ben" diyerek istedi ve hakkı da var, yoktan var etti penaltıyı.

    ama kendisi attı. muhtemelen gol primi içindi.

    ve penaltıyı kaçırmasına çok çok sevindim! maçı kazanmayı garantilemiştik zaten. ve o penaltının önemi yoktu. ama atsaydı eğer; doksan dakika bir şey yapmadan son dakikada gencecik çocuğun zorlaya zorlaya aldığı penaltının primini kapacaktı.

    dünyada güzel şeyler de oluyor.

    edit: tanım girildi.
  • 9282
    17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor maçında kazanılan penaltıda pozisyonun hemen akabinde armindo bruma'nın gayet naif bir şekilde 'ben atabilir miyim?' diye soruşunu görünce 'yakışır bruma'ya, hak etti zaten kerata' dedim. maçı izleyen bütün galatasaray taraftarının da benim gibi düşündüğünden adım gibi eminim. ancak topun başında bu arkadaşı gördüğüm andan itibaren içim öyle bir buruldu ki skorun da etkisiyle(u: işin içinde galatasaray'ın menfaati olsaydı selçuk değil umut bulut atsa yine gol olsun isterim.) 'inşallah atamaz' dedim, yalan yok. yine eminim ki tüm galatasaray taraftarı olmasa da belli bir kısmımız böyle düşünmüştür. e malumunuz bizim taraftarın ahını alan da üç gün yaşamıyor. sonuç; penaltıyı kaçırdı. kaptan gibi kaptan olsaydı bir çok kez belirtildiği üzere bruma, wesley sneijder ya da eren derdiyok'tan birine penaltıyı hediye ederdi. yazıklar olsun.
  • 9284
    iyi oynar ya da kötü oynar eleştirilir fakat penaltı yüzünden eleştirilmesi çok yanlış. takımın duran topları, penaltıcısı bellidir ve ekstra bir durum olmadığı sürece değişmez.

    eren atsın şov olsun diyenler var ama bir futbolcu için penaltı bile gol atmak tatmin edicidir, kendisinin böyle bir şeye ihtiyacı vardı ki demek ki yapmadı. bu eren'i sevmiyor hatta bunu para için yaptı gibi bile yorumlandı. zamanında en yakın arkadaşı burak yılmaz'a vermişliği kadar vermemişliğide vardır. penaltı ve frikik için çok tartıştılar.

    sevilse de sevilmese de eleştirinin doğru yapılması taraftarıyım.

    dışarıdan eğer kendi yazdıklarımızı sakin kafa ile okursak o beğenmediğimiz basından bazen farksız olduğumuzu göreceksiniz.

    edit.
  • 9285
    %100 eminim, eğer penaltı olduktan sonra o topu çok isteyen bruma'ya verseydi burada selçuk'u kararından ötürü övecektik. takımın penaltıcısı bellidir, eyvallah. ama dakika olmuş 90+, penaltıyı bruma tek başına çabasıyla almış. öte yandan hattrick şansı olan eren derdiyok, diğer yandan 100. lig maçı olan sneijder. benim sıralamam bruma>eren>şino şeklinde olurdu. bana kalırsa topu bu 3 kişiden birine bırakmalıydı. ve eğri oturup doğru konuşalım, sahada 2 gol atan forvet eren derdiyok değil de burak yılmaz olsa o zaman selçuk topu burak'a bırakır mıydı bırakmaz mıydı?
  • 9286
    iyi oynamış kötü oynamış zerre umurumda olmayan oyuncu.ben galatasaraylıyım ve bu dünyada körü körüne bağlandığım tek şeydir. yenilince hasta oluyorum, ateşim çıkıyor, sabaha kadar uyuyamıyorum. galatasaray ile ilgili kötü bir söz bana küfür gibi geliyor. ve benim için o formayı çıkardığı gün bitmiştir. al bu forma bana yakışmıyor ben bu takımın kaptanı değilim demek istedi. ben bunu anladım. sonra çıkıp özür dilemedi. özür dilese dahi affı yok bunun. benim için cezası idam yani takımdan kovulmak.
  • 9287
    öncelikle selçuk inan'ın kaptan olmaması gerektiğini ama aynı zamanda şu anda bandın selçuk'tan alınmaması gerektiğine inanıyorum. ikinci düşüncemin gerekçesi basit: medyanın jorhocama saldıracak olması, selçuk'un kafa olarak bitecek olması.

    ilk düşüncemin ise iki farklı gerekçesi var. birincisi selçuk inan'ın saha içindeki tavırlarına dayanıyor; saha içinde aşırı sakin olması -neredeyse ruhsuz duruyor-*, hakeme geç reaksiyon göstermesi, takımın iradesini hakeme yansıtamaması... bunu en iyi yapan isim sahada sneijder, dün brumakart gördüğündeki tepkisi en yakın örnek... fişek gibi fırladı, damarlarıyla hakemin karşısına dikildi. kaptan biraz rakibi ve hakemi mental olarak zorlamalı. mesela puyolbu dengeyi efsane kurardı, ne takımın şımarıp bu tepkleri abartmasına müsade ederdi ne de kendisi hakeme tepki koymaktan geri kalırdı, hey gidi...

    selçuk'un kaptan olmaması konusundaki ikinci dayanağım ise şu entry'de mevcut: (bkz: #2026785)
  • 9288
    17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor maçı'nı tribünden izleyen herkesin farkedeceği üzere takımın en zayıf halkası olan oyuncuydu.

    bunu bazılarının anlaması için tolga ciğerci gibi bir adamı izlemeleri gerekti. tolga , selçuk'un yapması gereken ne varsa yaptı. tabiri caizse amele gibi çalıştı. selçuk ise resmen şımarık bir zengin çocuğu gibi sahada dolandı durdu. bir iki ara pas vermeye kalktı ama onları da çok kötü yerlere attı. bu takımın orta sahasında, yani en önemli yerinde oynadığının farkında değil galiba artık. o varken 1 kişi eksiğiz. sahada yer kaplamak haricinde inanın hiç bir şey yapmıyor. topu alıp sahada geziniyor ve yanına yaklaşan 5 metre mesafedeki adama pas veriyor, tüm yaptığı bu.

    * uzaktan şutları çok etkiliydi eskiden , artık yok.

    * defansın arkasına attığı derin toplar en önemli özelliğiydi , artık yok.

    * defanstan çıkarken top saklar iyi kötü takımın ileri çıkmasına yardımcı olurdu, artık yok.

    artık olan şey şu; galatasaray ile selçuk'un arasındaki organik bağ kopmuş. artık yürümeyen bir ilişki bu, devam etmesi sadece süreci uzatıyor o kadar...
  • 9289
    17 eylül 2016 galatasaray rizespor maçında vasat oynamıştır. ne takımı daha iyi yapacak ne de daha kötü yapacak bir performans sergilemiştir. dişlinin sıradan bir parçası gibiydi. fakat senede 2.8 milyon euro'yu hak etmek için bundan çok daha fazlasını yapmanız gerekiyor.

    geçtiğimiz haftaya kıyasla daha istekli bir maç çıkardığını söyleyebiliriz. daha çok mücadele etti, hücum prese katkıda bulundu fakat bunlar yeterli olduğunu göstermez. çok daha iyi olmalı. özellikle formasını de jong'a kaptırmak istemiyorsa ya hücumda ya da savunmada artık fark yaratmalı. zira geçtiğimiz 5 senenin aksine artık kendisi 1. tercih değil.

    penaltı konusuna gelirsek eren'e veya wesley'e vermedi diye ben de çok sinirlendim. aslında belki de o penaltıyı ikram etse taraftarlar tarafından o golü atmasından daha çok övgü alacaktı. ancak biraz soğudukça penaltı atışı sebebiyle çok da üstüne gitmemek lazım diyorum. taraftarla aran kötü, formayı kaptırmak üzeresin, medyada senin hakkında asılsız haberler çıkıyor. atacağı o gol psikolojik olarak kendisini daha iyi hissetmesini sağlayacaktı belki de. fakat kaçırınca her şey çok daha kötü oldu.

    son olarak diyeceğim o ki artık çok çalışman lazım selçuk. çünkü forman artık üzerinde değil. senin onu hak edip giymen gerekiyor.
  • 9290
    yanında oynayan tolga her 34 sn'de bir topla buluşmuş ,oyunu yönlendirmiş,top kapmış selçuk ne yapmış gören söylesin bana.2 tane ileri pas attı diye biraz daha iyiydi deniliyor geçiniz.penaltı pozisyonunda tüm stad eren diye inledi sen kaptansın maç 2-0 olmuş zaten eren'e versen ya da brumaya attırsan(bana göre bruma kullanmalıydı) günahamı girerdin.kaptan dediğin lider özellikli olur abilik eder yeri gelir insiyatif alır selçukta bunların hiçbiri yok malesef.galatasaray yıllık yaklaşık 3.5m dolar verip sahada yürüyen futbolcu oynatacak kadar zengin bir kulüp değil.burak kanserinden kurtulduk devre arasında selçuk kanserindende kurtulmalıyız.
  • 9291
    17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor maçı'nda penaltıyı kullanmak isteyen bruma'ya izin vermemiştir.

    takım kaptanı olarak bu yaptığını istersem yanlış bulurum. yani yanlış bulması kolay bir hareket. skor 2-0. maçın bitmesine çok az kalmış ve penaltıyı kullanmak isteyen iyi performans göstermiş genç bir oyuncu var. ve ben zaten selçuk'un yedek kalması gerektiğini, hatta aldığı yüksek maaş ve yaşı gözetilerek teklif geldiği anda satılmasının uygun olacağını düşünüyorum. yani oyuncuya da belirli bir antipatim var.

    ama öte yandan galatasaray mahalle maçı yapmıyor. penaltıyı yaptıran kullanır diye bir kural yok. oyuncuların bencil isteklerde bulunma hakları belirli ölçülerde. selçuk ne kadar penaltıyı bruma'ya bırakmamakla bencil gözükse de, henüz hiç bir penaltıya talip olmamış bruma'nın ben yaptırdım diyerek penaltı kullanmak istemesi de o kadar bencilce.

    evet selçuk şık bir hareket yapıp topu 2 gol atmış, çok mücadele etmiş eren derdiyok'a bırakabilirdi.
    haftalardır uzaktan gol arayan ve takımın orta sahasının tüm yükünü sırtına almış tolga ciğerci'ye bırakabilirdi.
    takımı sneijder kuruyor dendiği için topu elleriyle götürüp teslim edebilir ve aramızda bir sorun yok mesajı verebilirdi.
    hatta kendisi düşünüp topu bruma'ya verebilirdi...

    skoru bulmuş olmanın rahatlığıyla bir sürü şık hareket yapardı istese. ama bruma'nın penaltıyı kullanmak istemesini reddetmesini o kadar da yanlış bulamıyorum. genç ve takım için oynaması gereken bir bruma var ortada. buna konsantre olmalı. zaten herkes yaptıklarını takdir ediyor. ama takım içi görev dağalımının bozulması için geçerli bir sebep olmalı. sadece penaltıyı kullanmayı istemek yetmez.

    selçuk hem takımın penaltıcısı, hem de kaptanı olarak topu uzatırsa bu bir nedendir.
    çok eleştirilen, golü bir türlü bulamayan, golü bulsa rahatlayacak bir forvetsen takım için penaltıyı kullanman bir nedendir...

    ama penaltı yaptırmak bence penaltı kullanmak için bir neden değildir. riekerink bey'in dediği gibi bireyler takımdan önemli olmamalı. takım da camiadan önemli olmamalı... o nedenle alt metni takımı hiçe sayan istekleri makul karşılamıyorum.

    selçuk inan'ı saha için performansı ile çok eleştiriyorum. bir çoğunuz gibi ben de hiç memnun değilim. özellikle 45 dakika yedek kalması koca hafta boyunca sorun oluyorsa oyuncuya ayrı bir temkinle yaklaşırım. ama bu penaltı olayında en azından bruma'nın kullanmasına izin vermemesini doğru buluyorum. neticede bu adam kötü de oynasa kaptan. takımın belirli dinamiklerinin korunması için bu tarz sorumluluklar almak durumunda. ha diyebilirsiniz ki bencilce bir saikle reddetti. takımı düşünmedi. ben niyet okuyamadığım için bu şekilde düşünmeyi tercih ediyorum, aksini düşünene de yanlışsın diyemem. ortada subjektif bir kanı olduğuna göre bu işin mutlak doğrusunu bilecek tek insan selçuk inan'ın vicdanıdır. rahat olmasını ummaktan başka yapacak bir şey yok...
  • 9292
    hakkında girdiğim 20. entry. aynı şeyleri yazmaktan imtina ediyorum ama dayanamadım. bugün yaptığı büyük ayıptır. bir hafta antrenmanda bruma'nın suratına nasıl bakacak acaba? futbolcular kendileri diyorlar, biz de insanız diye. eleştiriler ölçülü olsun istiyorlar.

    o zaman insan gibi davranın arkadaş! o durumda en nefret ettiğin adam olsa topu verirsin ayıp olmasın diye. ilk yarının sonuna kadar kendisine sabretmeye hazırdım. artık bir sonraki maç de jong'u görmek istiyorum on birde. kulübeye de oturmasın. orada da rahat durmaz.
  • 9294
    http://www.ligtv.com.tr/...por-macinin-oykusu-2
    yukarıdaki videoda 05:50'den sonra maçın bitimine az kala bireysel becerisiyle takımına penaltı kazandıran bruma'nın kaptan (!) selçuk inan'dan bir ricada bulunduğunu görebilirsiniz. penaltıyı kullanmak istediğini belirtiyor ancak kaptanımız selçuk inan izin vermiyor ve topun başına kendisi geçip penaltıyı kaçırıyor.

    devre arasında umarım çin'e, kankan burak yılmaz'ın yanına gidersin de orada penaltıları paylaşırsınız.
  • 9295
    ilk iki senesi-özellikle ilk sene- gerçekten çok iyiydi.sonra ne olduysa günden güne performansı düşmeye başladı.son zamanlarda ise belirgin bi mutsuzluk var selçukta.kankalarının temizlenmesinden galiba.
    6. sezonu bu sezon ve 2 sezon iyiydi.aradaki 3 sezon beğenmedik genel olarak.bu sezon ise baktı forma gidebilir tekrar kasmaya mücadele etmeye başladı.şimdi; güzel kardeşim madem bu gücün/arzun isteğin vardı neden 3 sezon sıkıntı verdin demezler mi adama?
    velhasıl; selçuk iyi futbolcu, efendi çocuk gördüğüm kadarıyla. ancak takım için mücadele etmeyecek, gencolara fırça atacak ve mutsuz olacaksa bence yol yakınken devre arasında naşşşş.
    ha yok ben kaptanım, mücadeleye varım, yedek kalsam da oyundan çıksam da kalıp savaşıcam derse başımın üstünde yeri var.
    aklıma gelmişken kendisinin bu sene sanırım 2,95 milyon yuro olan maaşınını da 2 seviyelerine çekmesini beklerdim...
  • 9296
    değişen futbolda mourinho gibi bir hoca bile kendisini yenileyemediği için sorgulanırken selçuk'un sorgulanması kadar doğal bir şey yok. bizim spor basınına baktığın zaman mourinho'yu sorgularlar ama iş selçuk'a gelince kaç tane kupa aldığını söylerler. melo ile iyi anlaştı ve iyi oynadı sonra sneijder geldi selçuk eskisi gibi değil diyorlar. o zaman selçuk da buna uyum sağlayıp başka bir oyuncuya evrilmesi lazım.

    ayhan akman bize forvet arkası diye geldi futbolu stoperlerin önünde ön libero olarak bitirdi.
  • 9297
    olayı formsuzluktan çıkmış oyuncudur.

    tekrar tekrar belirtmekte fayda var, selçuk bugün itibariyle 31 yaşındadır. bize ilk transfer olduğu zamandan bu yana, fiziki anlamda kendisini bir gram geliştirmediği için performansı yaşıyla ilintili bir şekilde günden güne geriye gitmiştir ve daha da geriye gidecektir. bu sebeple de kendisinden hala umudu olan varsa en kısa zamanda bu umudundan vazgeçmelidir.

    öte yandan 17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor maçı'nda yaşanan penaltıyı kim kullanacak tartışmasında takındığı tavrı da haklı bulanları görünce de kafayı yememek elde değil. takımın penaltıcısı olduğu doğrudur da, hiç bir ehemmiyeti olmayan bir penaltının kullanılmasını sahada kendisinden çok daha fazla hakedecek bir dünya adam varken, kullanmak istemesinin hiç bir izahı olamaz. buna olsa olsa çakallık denir. şu sezon şu kadar gol attım diyecek ileride. hepsi penaltı olsa kim bilecek değil mi selçuk pampa?
  • 9298
    bir takımın muhakkak en az bir-iki penaltıcısı olur. penaltı kullanmak da başlı başına bir maharet isteyen, oyuncunun mevkisinin dışında sahip olduğu birtakım meziyetlerle doğru orantılıdır. dünya üzerinde iyi penaltı kullanan, istatistiği de oldukça yüksek ve mevkileri de birbirlerinden oldukça farklı bir dünya oyuncu var. stoperinden sol bekine, ön liberosundan kalecisine kadar hatta tonla adam var. selçuk da şüphesiz iyi ve etkili penaltı atıyor, burada kimsenin bir itirazı olmaz herhalde. kaldı ki, bundan sonra da penaltı noktasını üzerinde selçuk'un olması çoğu kişiyi rahatsız etmez (en azından öyle tahmin ediyorum).

    hatta bu penaltıcının kazanılan penaltıyı skor, durum, dakika vs. herhangi farklı bir durum farketmeksizin değişmesini de anlamsız bulurum. 17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor maçında da selçuk'un penaltı noktasına gelmesinde abes bir şey yoktu. ancaak;

    eğer ki sen, geçtiğimiz sezonlarda da takımın birinci penaltıcısıyken takım arkadaşlarının gelip senden topu almalarına müsade etmiyorsan, oyuncunun ismine, cismine göre farklı tavır sergiliyorsan kusura bakma ama bu maçta iyi bir halt etmişsin demektir. hatırlıyoruz, selçuk sahadayken kazanılan penaltı sonrasında kaç kere burak, drogba ve felipe melo'nun gelip topu alıp penaltı noktasına geçtiğini. skor berabereyken de, önde olduğumuzda da, hatta mağlupken bile selçuk dışında bu üç oyuncunun kaç kere penaltı attığını biliyoruz.

    ve şimdi sen, eğer ki 100. maçına çıkıp dalya diyen bir takım arkadaşın varsa, iyi oyununu bir de penaltı kazandırarak süsleyen bir genç takım arkadaşın varsa, hatta belki de gol krallığı için bile mücadele eden arkadaşın varsa buna da müsade edeceksin. bakın yukarıda dedim, eğer ki takım penaltıcısı sahadaysa ve istisnasız hep o adam topun başına geliyorsa o zaman ses çıkartmam. ama sen geçen senelerde başta burak olmak üzere, drogba ve felipe melo'ya da topu verdiysen bunda da anlayış göstereceksin. hatta belki de sen ince bir düşünceyle topu direkt onlara verip bir jest yapacaksın. o penaltıyı kaçırsalar ne olur ki, kaçtı da zaten. hiçbir şey olmadı. ama eğer gole çevirirlerse çok şey olabilirdi. bruma iyi oyununu golle süsleyecek, eren ilk kez hat trick yapacak, sneijder de bu anlamlı geceyi iki asistinin yanında golle taçlandıracaktı.

    ya baştan tavır konulacak, penaltıyı hep sen atacaksın; ya da böyle bir şeye kalkışılıyorsa o topu da teslim edeceksin.

    neyse kaçan penaltı olsun, hele ki skoru aldığımız maçlarda.
  • 9300
    şu dönemde yarayı iyice kaşımamak lazım. yedek kalması arkasındaki güçün bir bölümünü gösterdi. eminim riekerink'in aklında sene başından beri var selçuk'u takımdan kesmek. hatta de jong değil de daha hazır bir oyuncu gelse ilk hafta falan da deneyebilirdi. jor hocanın kayseri maçında selçuk'u çıkarmasının nedeninin sadece taktiksel olduğunu sanmıyorum. o da selçuk'un arkasındaki gücü görmek istedi gibi geliyor. ama hoca arkasının çok güçlü olmadığı şu dönemde (sadece taraftar ve birkaç yönetici var) selçuk'un kendisini çok yıpratabileceğini hatta yiyebileceğini gördü. (ki bu adamın kankisi şu an fatih terim'i yemeye çalışıyor düşünün artık güçlerini) hoca zamanı gelince selçuk'a da hakettiğini verecek. ancak şimdilik ateşi körüklememeliyiz. bu jor hocama dolayısıyla galatasaray'a zarar verir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın