• 377
    babamla hiç galatasaray maçı izleyemedim.
    babam doğduğum günden bu yana halamın kocasının fenerbahçe'de oynamasıyla, eniştemin lefter küçükandonyadis'in öz yeğeni olmasıyla gurur duyduğu için bu mutluluğu hiç yaşayamadım.
    6 yaşımda nereden edindiğimi hatırlamadığım galatasaray eşofmanını sevine sevine giyerken kızdı, sindirdi.
    sünnet düğünümde bile her yeri sarı lacivert süsleyerek ileride fotoğraflarıma baktırtmayacak kadar baskıyla beni fenerli yapmaya çalıştı, yetmedi tüm derbilere götürdü.
    ancak ne yaparsa yapsın gheorghe hagi gol attığında sevinmememi engelleyemedi. uefa kupası aldığımızda sevinç çığlığı atmamı bastıramadı. çok küstü, çok kavga ettik.
    24 mayıs 2015 galatasaray beşiktaş maçı'ndan sonra sevinçten ağladığımı gördüğünde ancak barışabildik, ancak o zaman beni galatasaraylı görebildi babam.
    ancak babasıyla maç izleyenlere karşı gizli bir kıskançlık besledim, çok özendim.
    umarım oğlum doğduktan sonra baba olarak bunu yaşayabilirim, ne kadar istediğimi kelimelerle anlatamam.
  • 378
    kimse kusura bakmasın lütfen ama, her şeye başlık açılmasına dair ciddi bir rahatsızlık duyuyorum. boşu boşuna ana sayfayı işgal ediyor, bence.
    bunlara örnek vermek gerekirse (bkz: abdurrahim albayrak öpücüğü), (bkz: kalite), (bkz: abdurrahim albayrak radamel falcao ikilisi). bunlar sadece bugün açılan başlıklar.
    elbette herkes bundan rahatsızlık duymayabilir, hatta kiminin hoşuna da gidebilir bu durum ama bence çok gereksiz, tam bir ekşi sözlük formatı. ki galatasaray sözlük’ü ekşi’den ayıran en ayırt edici özellik de içerikleri. ama böyle olunca sanki benzerliğimiz daha da artıyormuş gibi.
    rahatsızlığımı paylaşmak istedim.
    herkese şimdiden iyi bayramlar, iyi tatiller.
    edit: pivot sanrfor uyardı, abdurrahim albayrak öpücüğü başlığı bugün değil, 2018’de açılmış.
  • 383
    bu bir itiraftan çok pişmanlık. o yüzden galatasaray sözlük pişmanlık duvarı’na yazmak istedim fakat o da ne? öyle bir başlık da yokmuş. * ben o başlığı açmak istemedim ama açan biri olursa dökülecek çok dert var. :( geçelim itirafa;

    yıllar 2009’u gösterirken o dönemler amasya’da bir eve taşınmıştık. taşınma öncesi rutin ev temizliğinde evin vestiyerinin çekmecesinde eski bir kutu buldum. kutuyu açtığımda kutunun içinde galatasaray’ın uefa’yı kazandığı güne dair 5-6 gazetenin küpürünün olduğunu farkettim. sevinçten deliye dönmüştüm. anneme gösterdim,önce pek oralı olmadı fakat bendeki mutluluğu görünce o da sevindi. bu da bir hatıra olur diye kutunun içine geri koyalım ki yarın öbür gün normal bir gazeteymiş gibi saçmasapan bir şey için kullanmayalım diye kararlaştırdık. ben bu gazeteleri kutunun içine koydum ama arasıra gidip bakıyorum falan. derken zaman geçti, ablam ankara’yı kazandı, ailecek ankara’ya gitme telaşına tutuştuk. benim o ara aklımdan çıktı ve kutuyu oradan almayı unuttum. evi ankara’ya taşıdıktan takriben 1 ay falan sonra gazeteler aklıma geldi. anneme kolilerden çıkarmadın mı diye sordum ve annemden de o acı cümleyi duydum. “oğlum ben sen almışındır diye düşünmüştüm.” dünyam başıma yıkıldı, çerçeveletip duvarıma asmayı düşündüğüm muazzam değerdeki gazeteleri malca unutmuştum. hayattaki -ki o zaman 10. sınıftayım- en büyük yıkılışım oydu. otobüse binip gitmeyi bile düşündüm ama eve yeni taşınan kişinin gazetelerin değerini anlayan biriyse bana vermeyeceğini, değerini bilmeyen biriyse çoktan atmış olacağını düşündüm. o günden beri galatasaray store’dan aldığım kıyafetlerin etiketlerini dahi kontrolüm altındaki bir kutuda tutuyorum.

    bu arada amasya’da yaşayıp böyle bir gazete topluluğuyla karşılaşan olduysa hayrına en azından 1 gazeteyi bana verse çok iyi olur. :(
  • 384
    15 temmuz hiç yaşanması idi bugün itibari ile omuzlarında bir yıldız olan teğmendim sözlük. çok takmıyorum ama insan düşününce bi kötü oluyor. 6 seneni verdiğin kurumun sana sahip çıkmaması biraz üzüyor. neyse bunlar önemsiz şeyler. asıl günün anlam ve önemi olan 30 ağustos'a gelelim. zafer bayramımız kutlu mutlu olsun sözlük. atatürk'ün ilke ve inkılaplarıın ışığında, gösterdiği yoldan sapmamak dileği ile.
  • 386
    radamel falcao'nun gelip gelmemesi konusunda kuzenimle iddiaya girdik.

    ben "gelmez" dedim, kuzenim "gelecek" dedi. "gelirse içkiyi bırakacak mısın?" dedi bana ki alkol tüketmeyi çok seven birisiyimdir. hatta yaşadığım olaylar neticesinde dönemsel olarak her akşam tükettiğim zamanlar bile olmuştur. malum sebepler, herkesin başına gelir.

    ben de "gelmezse sen içkiye başlayacak mısın?" dedim ki kuzenim uygulamada olmasa bile düşüncede aşırı dindar bir insandır ve istanbul'un en dindar çevresinde oturmaktadır. "tamam" dedi ve iddiaya girdik. iddiayı kaybetmemek adına başlarda gelmesini istemedim ama olaylar öyle bir noktaya geldi ki "gelsin ulan, varsın ben kaybedeyim" dedim. sonuçta geldi ve ben kaybettim.

    falcao'nun gelişinden sonra son 1 haftadır ağzıma sürmedim. halen de sürmüyorum. ama dayanamam gibime geliyor. zaten kuzenim de kaybetse içki falan içmezdi zannetmiyorum, biraz da bu tetikliyor beni.
  • 387
    kader konusu ile alakalı olarak yazmak istedim.

    benim kesinlikle inandığım dini döngü. 2006 yılında oks*'ye girmiştim. yanlış hatırlamıyor isem 285 puan almıştım. ilk tercihlerde bir yere yerleşememiştim. 2. yerleştirmede tercih listesi yapmama rağmen okul müdürü ile kavga ettiğimiz için zannediyorum ki tercih listem sisteme işlenmemişti. 2. yerleştirme sonuçları açıklandığında tercih yapmadınız uyarısı almıştım. listemde 1. sırada olan sağlık meslek lisesi benim puanımın tam 12 puan altında kapatmıştı. tabi ben çocuk, ailem de hukuksal yolları pek bilmediklerinden dolayı herhangi bir itiraz etmemiştik. daha sonra okula diploma almaya gittiğimizde okul müdürü babama; " sen bunu ya çoban yap yada meslek lisesine ver bir meslek sahibi olsun." dedi. bizimkileri de eğitim konusunda yönlendirecek kimse olmadığından dolayı istemeye istemeye*meslek lisesine gittim. 2010 yılında liseden 64 diploma puanıyla mezun olmama rağmen ygs sınavında okulda en yüksek puanı alan kişi bendim. o sene yanlış tercihler yüzünden mezuna kaldım. ertesi sene* omü adalet bölümünü, bölüm birincisi olarak kazandım. daha sonra mezun olup 2013 ağustosunda infaz ve koruma memurluğu mülakatlarında başarılı olunca samsun/bafra'da ikm olarak görev yapmaya başladım. yaklaşık 6 yıldır aynı kurumda çalışıyorum. 2016 yılında tamamen kendimi test etme amaçlı girdiğim ygs sınavından iyi bir puan alarak** omü ilk acil yardım bölümünü kazandım. işte kaderin cilvesi dedikleri nokta da burası olsa gerek. 2006 yılında sağlık meslek lisesini kazanmış olsam üniversite olarak yine omü ilk acil yardım kazanacaktım büyük ihtimalle*. okul bittikten sonra girmiş olduğum 2018 kpss önlisans sınavından 86 puan aldım ve şu anda atama bekliyorum. muhtemelen 2019 yılı içerisinde de meslek değiştireceğim. sonuç olarak 2006 yılında müdürle kavgalı olmasak 2. yerleştirme döneminde tercihlerim yapılsa yaklaşık 7 yıllık paramedik olacakken, 7 yıl sonunda inşallah paramedik olacağım. bunca olgunun tesadüf olduğuna ben inanmıyorum. kader dediğimiz şey de işte bu. eğer kaderinde varsa geç de olsa seni gelir bulur. başınızı ağrıttım, kusura bakmayın...

    edit: sözlük bolu’ya atandım. 16 nisan 2020’de göreve başladım.
  • 388
    aylardır fatih terim'e sektiriyorum, oyunculara sektiriyorum, taraftara sektiriyorum, kazandığımız maçlardan sonra bile sayısız eleştiri yapıyorum ama 22 kasım 2019 galatasaray istanbul başakşehir maçından sonra anlamsız bir sükunet, huzur çöktü bana. şampiyonluk şansımızı kaybettik, yenilmezlik serimizi kaybettik, oynadığımız futbol itibariyle geleceğe dair hiç bir umut vermedik ama öyle böyle bir gamsızlık yaşamıyorum şu an. demek belhanda hep benim şu an yaşadığım gibi yaşıyormuş hayatı. ne yalan söyleyim bu kafa pek bir güzel dostum.

    bir kaç hararetli renktaşla paylaştım bu durumu, onlar da benim gibi. bardak zaten dolmuş, taşıyordu da sanırım bu maç bir çoğumuz için tam olarak kırılma maçı oldu. bakıyorum fatih terim başlığında da normalde olması gerekenin 10da 1 oranında bir etkileşim var. anlıyorum artık eleştirecek hali kalmamış vatandaşın, takımın iyiye gideceğine dair umudu kalmamış. 3 ayda nerelerden nereye geldik gerçekten sosyolojide işlenmeli. ne diyelim bizi bu hale getirenler utansın, benim kafam enteresan bir şekilde ekstra rahat. "takım tutmuyorum milli takımı tutuyorum" diyen teyzeler gibi hissetmeme bir tık kaldı adeta.
  • 394
    kararnamem yine cikmadi sozluk. uzun zamandir gecenin korlerine kadar bekleyip resmi gazetenin yayinlanmasi ile bugun de olmadi diye beklemek artik yipratmaya basladi. bugun de kalktim sabahin korunde yine baktim, evet bu sefer atama kararlari vardi ancak benim adim yine yoktu. simdi isin yoksa ayin 20sinden sonraki donemde yayimlanacak bir diğer atama kararlarina kadar bekle hangi gun olacagini bilmeden gecenin 3 4üne kadar bekle. dayanamazsan yat uyu 2 saat sonra istemsizce uyan. yine bak.

    zulüm yemin ediyorum. o sebeple bu sureci buralara kadar getiren, ısrarla her gelen bakanı yalan yanlis bilgilendiren (hepsinin kanli canli sahidi var, kisiler bir araya gelse hersey ortaya cikacak) bakanlik ust duzey burokratlari icin, zalimler icin yasasin cehennem!

    edit: neredeyse 5 senedir bekliyorum. yok mu şurada nazı sözü geçen cumhurbaskanligina yakin bir galatasaraylı?
  • 397
    evet sözlük biraz gülelim istedim, toplanın anlatıyorum.

    malumunuz aranıza 9. nesil yazar olarak katılmanın mutluluğu ve heyecanı ile erman41 kadar hızlı olmasa da bir giriş yaptım. böyle güzel güzel sözlüğü takip ediyorum az ve öz entry girmeye çalışıyorum falan derken dediler senin karma'da yakında gelir artık. dedim karma nedir falan ufak bir araştırma sonucu öğrenmiş oldum. yalnız bende bir merak bir merak, acaba bugün geldi mi falan her sabah ona bakıyorum.

    neyse evvelsi gün sabah erken saatlerde, uykulu gözlerle döndüm rüyamdan diyebilirim açtım sözlüğe bakıyorum. birden aklıma geldi acaba bugün mü diye bir bakayım dedim. birde ne göreyim profilimde parantez içinde evvelsi gün yazıyor. beni aldı bir merak acaba bu nedir falan başladım karmalara bakmaya. bakıyorum bakıyorum yok, bakıyorum bakıyorum yok, dedim bu terslikte bir iş var ufak bir o2 takviyesi sonrası anladım ki en son girdiğim entry tarihine vurgu yapıyormuş*. evet evet jeton baya kareli haklısınız, vaktinizi aldım kusura bakmayın mağarama geri dönüyorum.
  • 399
    gittikçe duygusallasiyorum sözlük.

    adana bugün çok soğuk, hayvan gibi fırtına, poyraz var dışarda. her sey uçuyor. bi ara o kadar siddetlendi ki elektrik telleri falan koptu sanırım çünkü elektrik yok 5 saattir. neyse sigara içmeye çıktım balkona. bi kumru topladığı minik dallarla yuva yapmıştı balkonumuza gecen haftalarda. ulan ne yaptı acaba bu soğukta diye bi bakayım dedim yuvası falan uçmuş garibimin öyle etrafına bakıyor eblek eblek. ben daha sikseler uyuyamam bu gece o dışarıdaki kuşu düşünmekten.

    önceden böyle değildim sözlük.
    şimdi belgesel falan izlerken aslan ceylanı avladı diye oturup ağlayasım geliyor bu nasıl bi vahşi hayattır diye.
  • 400
    geçmişe özlem duyuyorum ve eskidi dediğim bazı şeylerden kurtulamıyorum sözlük.

    üniversite yıllarında hoşlandığım bir kız vardı ve açılamadan mezun olduk gittik. arkadaş olarak telefon whatsapp vs iletişime devam ettik. dün radyoda bir şarkı çıktı ve bu şarkıyı onunla dinlerdik. neyse ergen gibi araba direksiyonu manzaralı video ile şarkıyı kaydedip gönderdim. hemen aradı ve hissetmiş olmalısın dedi.
    bu arada kız evli ve bir kız çocuk sahibi.
    eşiyle alakalı ciddi sıkıntıları varmış. uzun süredir aşamıyorlarmış ve psikolojik şiddete maruz kalıyormuş.
    dün gece benim de aklıma sen geldin bu şarkıyı dinledim minvalinde sözler söyledi. bütün gün whatsapptan yazıştık. ben evdeki problemlerimden bahsettim ve hemen hemen benzer konulardan şikayetçiyiz. istediğimiz ilişki ve insan tipi tamamen biziz. birbirimizi istiyor gibi tarif ettik hep.
    kafam o kadar karıştı ki sözlük. o kızı hala unutamadım. unutuğumu bile zannetmedim geçen yıllarda. doğum gününü unutmadım.telefon numarası aklımda. annesinin evi bile akımda. başka şehirlerde olmak belki biraz dizginliyor beni. ama aynı şehirde olsak eminim ne gemi kalırdı ne liman.
    eşlerimizin ne günahı var diye düşünüyorum ve onunla birlikte olsam daha mı iyi olacak diye düşünüyorum.
    bu durumu kimseye paylaşmadım ama eminim iş ne kadar yanlış olsa da bahsederkenki gözlerimin parlamasından ona hala aşık olduğumu anlayacaklardır.
    hemen her erkeğin sevip kavuştuğu bir kadını, sevip kavuşamadığı bir karasevdası varmış ya işte benimki de böyle sözlük.

    söz konusu şarkı için (bkz: kumdan kaleler - sana dair)
App Store'dan indirin Google Play'den alın