aldığı paradan daha fazlasını kazandırabilecek potansiyel barındıran süperstar santrfor. tabi aldığı parayı çıkaracağını ve takıma maddi olarak sağlayabileceği tek katkı bonservis bedeli olarak görülüyorsa pek de bir şey diyemem.
kendisinin takımımızla adının anıldığından bu yana üç aşağı beş yukarı aynı şeyler yazılıp çiziliyor benim de görüşümden illa ki bahsedilmiştir ama şu başlıkta ağrılıklı olarak yaş ve maliyetinden ötürü eleştiriler okuyunca bu entry’yi yazma ihtiyacı hissettim. başlıyoruz...
arkadaşlar, öncelikle aldığınız oyuncunun kim olduğunun farkında mısınız?
radamel falcao. bunu bir hatırlatalım.
porto’da alev almış,
atletico madrid’te çılgın atmış,
monaco’ya transferinden sonra sakatlıklara rağmen pek başarılı olamasa bile ingiltere’nin iki köklü kulübünde
* kiralık olarak fırsat bulmuş, çare olarak görülmüş yetenekli bir oyuncudur kendisi. ingiltere macerasından sonra monaco’ya odaklanıp hem ligde hem avrupa’da monaco’nun başarısına golleriyle katkıda bulunmuştur. monaco’nun kabus yaşadığı
18/19 sezonunda da yine attığı gollerle takımının kümede kalmasında katkı sahibi olmuştur.
gelelim bir diğer hususa. kendisini takıma katarsak kulüp için ne kadar önemli bir marka değeri olacağının farkında mısınız? en basitinden twitter’daki takipçi sayısına bakarsanız ne dediğimi anlayacaksınız. forma satışları da işin cabası olacaktır.
bir diğeri ise maliyeti. şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu adam ölü yatırım falan değil. 2+1 yıllık sözleşme imzalasak yıllığı 6m€, bonuslarla 6,5-7m€ olsun hadi. maliyetinden çekinenler için en kötü senaryo olarak opsiyonu da kullanalım. 21m€ mu maliyeti bize falcao’nun? şimdi diyeceksin ki sadece bir adama maaş olarak maliyetine 21m€ bağladık ben de diyeceğim ki büyük kazanmak istiyorsan büyük oynayacaksın, bu kadar basit. iki sene ardarda şampiyon olan, ekonomik olarak gayet iyi yönetilen bir takım falcao’yu getirmek için şartları pekala oluşturabilir. ayrıca biz bu takımı sadece falcao’dan ibaret kurmadık değil mi? stoper tandemimiz sağlam, bekler ne kadar kızıp eleştirsek de iş görür, orta saha desen bir eksik kaldı, kanatlarda feghouli-babel, ucuna da falcao. bu takım,
galatasaray futbol takımı, lig tarihinin en az puanıyla şampiyonluk unvanına ulaşan takım. takımın ölüsü şampiyon! başında
fatih terim var! biz hala falcao’nun performansını tartışıyoruz!
ayrıca şunu da belirtmekte fayda var ki bazen fazla hayal dünyasında yaşıyoruz, gerçekçi olmayan şeylerin peşinde koşuyoruz. istiyoruz ki takım marcao tipi oyuncularla dolsun ama unutuyoruz ki bu tarz oyunculara ciddi anlamda abilik yapacak, tecrübelerini paylaşacak, yol gösterecek adamlar lazım. ballandıra ballandıra anlatılan, imrenilen, özenilen
ajax modelinde bile
dusan tadic,
daley blind,
klaas jan huntelaar gibi isimler var. unutuyoruz ki her oyuncunun kalbinden
galatasaray geçmiyor. maalesef
stsl futbol için cazibe merkezi değil, ayrıca işin zaman zaman maddi kısımları da baş gösterebiliyor.
evet, şimdi rakipler güçleniyor, yeni kadro kuruyorlar, hoca getiriyorlar vs. ama biz de armut toplamıyoruz değil mi? en basitinden seri’yi getirdik, rotasyonu güçlendirdik; şu şartlarda falcao’nun kendisinden, performansından şüphe duymak?
son olarak ise fiziksel olarak gayette sözleşme süresini çıkaracak, kendine bakan, hazır bir görüntü çizmekte; umarım bu transfer gerçekleşir, gerçekleşir de hem geri kalan eksikleri de tamamlayıp ligi domine etmemize katkı sağlar hem de avrupa’daki başarımıza destek olup kulüp için güzel bir marka değeri olmasının yanında ekonomik olarak doğrulmamıza da yardımcı olur.