• 726
    iyi bir insandı elbette, allah mekanını cennet etsin. galatasaray başkanlık kariyeri ne yazık ki kötü sürdü kendisinin. dursun özbek şu an sıcağı sıcağına kendisinden kötü yönetiyor diye düşünülebilir ama iki başkanın ayrı ayrı galatasaray'a geliş durumlarını incelemek lazım bu iddiada bulunmadan önce.

    özhan canaydın; 2 yıl önce avrupa şampiyonu olmuş, bir önceki yıl ise şampiyonlar liginde çeyrek final oynamış bir takımın başına geldi. geldiğinde elindeki malzemeyi en iyi şekilde kullanmasını bilen ve ligi tanıyan bir lucescu vardı. yokluklar içinde takımı şampiyon yapmış ve avrupada ikinci guruptan elenmiş bir lucescu. galatasaray'ın mali durumu berbattı yine. elindeki malzemeyi harika bir şekilde idare eden, şampiyon bir hocayı kovup yerine galatasaray efsanesi fatih terim'i getirdi. yapılan onlarca transfer ve akabinde harcanan para ile zaten kötü olan galatasaray mali durumu daha da kötüye gitti.

    dursun özbek; dördüncü yıldızın takılması akabinde geldi. galatasaray'ın mali durumu berbat ve bir çok komisyon transferi döndüğüne dair iddiaların bulunduğu bir ortamda başa geçti. son şampiyon yapan hocayı en başta desteklese de, taraftarın tepkisiyle ve hamzaoğlu'nun saçma sapan açıklamaları ile yollarını ayırdı. futbol bilgisi pek fazla olmadığı ve yönetiminde de futbol bilgisi iyi adam pek bulunmadığı için cv'sine aldanarak mustafa denizli'yi getirdi. fakat denizli'nin malum mali durumda macerası çok kısa sürdü. akabinde sezonu atlatabilmek için sırasıyla orhan atik ve daha sonra jan olde riekerink isimlerini deneyerek sezonu kapattı. yeni sezonda hoca arayışları fos çıkınca, sezon sonu iyi futbol oynattığı düşünülen jan olde riekerink ile devam edildi. sezon başı gereksiz bölgelere transferler veya futbolculara verilen abartı transfer ücretleri ile takım eksiklerini kapatamadı. akabinde ilk zamanlar ışık verilse de bir türlü oynanamayan iyi futbol, yanlış hamleler sonucu yollar kendisiyle ayrıldı ve karabük'te parıldama gösteren igor tudor ile anlaşıldı.

    iki başkan kıyas edilince bence dursun özbek yönetimi her ne kadar kötü olsa da, özhan canaydın yönetiminin seviyesine gelmiş değil hala. gelmemesi için de tek çaremiz istifa etmesi. bu yüzden yönetim istifa.
  • 730
    6 sene başkanlığımızı yapmış merhum büyüğümüzdür.

    günahıyla sevabıyla 6 sene geçti kendisiyle. çok kötü günler geçirdik bu 6 senede, çok kızdık kendisine, gerets yönetiminde şampiyon da olduk. ancak galatasaray ismini asla yere düşürmedi. iddiamız olmayan sezonda ali aydın'a düdüğünü astırdı.

    mekanı cennet olsun.

    hıncal uluç'un kendisi hakkında bir yazısı
    http://m.sabah.com.tr/...rayli_ozhan_canaydin
  • 732
    tarihimizdeki en buyuk hezimetimizi onun zamaninda aldik ama o zaman bile herkesin en azindan baskanlik koltuguna saygisi vardi, kimse cikip hakaret etmezdi, yaptigimiz istifaya davet etmek olurdu, ve kendisi de gururlu davranip istifa etmisti. bu simdiki dursun denen herifin galatasaray'a en buyuk zarari, baskanlik mevkisine olan saygiyi yerle yeksan etti, galatasaray kulubunun degerlerini bitirdi. allah senin belani versin dursun.
  • 734
    galatasarayin kullanilmasina izin verdi, alkislanmayacak kisileri alkisladi, saha disinda da icinde de galatasaray'in hic hakkini aramadi, hakemligi birakan adamin sayesinde hakemlikten ayrildigi yalanina inandirildi.

    kendisinin yaptigi sey 2000 yilinda zirve yapan galatasaray'i alip tekrar yerel seviyeye cekmesidir.

    tek basarisi turkiye kupasindaki 5 gollü kupa kazanilmasi ve geretsli son dakika sampiyonlugu, 2001'de futbolu birakan hagi'yi 2003'te göreve getirip iyi olmasina ragmen kovmasi bile yeter nefretim icin.

    allah biliyor hic sevmedim hic de yalandan güzel sey söyleyemeyecegim.

    mekani cennet olsun, allah bir kez daha rahmet eylesin.
  • 736
    allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun öncelikle. az önce ibrahimovic başlığı altına "biz dursun'un bu adamı transfer edeceğine ciddi ciddi nasıl inandık" minvalinde entry giren, renkdaşlarımızı görünce aklıma geldi kendileri mekanı cennet olsun. kendisi hakkında yapılan yorumlara şöyle bir baktım da, kendisini mumla aradığımız falan söylenmiş. sanırım bazı genç kardeşlerimiz o dönemi gazete sayfalarından, internetten veya aile büyüklerinden duymuşlar. canaydın dönemi görüp görebileceğiniz en en en kötü dönemdir galatasaray için. ah be kardeşlerim çok yaşlı değiliz ama 20'li yaşları bitirdik. o dönemlerde yaşanılan hayal kırıklılarını, türkiye'nin bayern münih'i olmak varken, nasıl tepetaklak olarak darmadağın olduğumuzu, verilen vaatleri, stat çıkmazlarını, olimpiyat çilesini vs hatırladıkça dursun'a şaşırmıyorum inanır mısınız?

    rahmetlinin verdiği vaatleri şöyle bir sıralayayım da, neler hayal edip, ne durumlara düştüğümüzü bilin. tarih ibret almak için vardır;

    1- futbol branşında seçildiği yıl 3 ve akabinde her yıl en az 1 dünya yıldızı transferi.

    3- futbol branşında 10 yılda 7 şampiyonluk, 2 avrupa kupası finali ve en az 1 şampiyonlar ligi kupası.

    4- amatör branşların tıpkı futbol gibi başarıya ulaşması için gerekli yatırımın yapılması.

    5- ali sami yen arazisi üzerine yepyeni modern bir stadyum.

    6- mali sıkıntıyı ortadan kaldırmak için hazırlanmış projeler.

    biz bu ve bu gibi vaatlere inanıp senelerimizi heba ettik arkadaşlar. ibrahimovic o kadar da yara bırakmadı o yüzden.*

    edit: beterin beteri varmış dedik, dursun özbek'i gördükten sonra...
  • 737
    galatasarayli oldugumdan buyana alp yalman'in son donemi (94-95, 95-96 sezonlari) dahil sekiz galatasaray baskani gordum. dursun aydın özbek baskan olana kadar uzak ara gordugum en kotu baskan özhan canaydın'di. dursun secimi kaybedince acaba baskan olarak hangisi daha kotu performans gosterdi diye soyle bir dusundum ve rahmetli özhan canaydın'in daha basarisiz olduguna kanaat getirdim. hemen madde madde nasil bu sonuca vardim aciklayayim.

    1. oncelikle özhan canaydın 80'lerden itibaren bircok yonetimde gorev almis bir yoneticiydi. yani baskan olana kadar kulup yonetimiyle ilgili epey bir tecrube edinmisti. ayrica kendisi galatasaray'da zamaninda basketbol da oynamis eski bir sporcuydu, spora uzak bir isim degildi.

    dursun ise baskan olana kadar camiada adi sani cok duyulmamis, kulube uzak, spordan bihaber bir insandi. haliyle hata yapmaya ve manipule edilmeye daha musaitti. kendisi de beklentileri bosa cikarmadi ve tuyu dikip gitti.

    2. gelir gelmez sampiyon hoca'yi kovmasi. bahanesi de camianin lucescu'nun oynattigi futbolu defansif bulmasi, galatasaray'a yakistiramamasiydi. peki durum gercekten boyle miydi? bence hayir. lucescu gercekci bir hoca oldugu icin rakip takima gore oynatirdi takimi. yani sampiyonlar liginde takim daha kontrolluyken, anamizin liginde ise yaldir yaldir oynuyordu. bu sayede neredeyse roma, liverpool ve barcelona'li gruptan cikariyordu takimi. yeri gelmisken (bkz: 2017-2018 şampiyonlar ligi g grubu).

    lucescu ve kiralik/ucuz futbolcu ekibiyle iki sene daha yola devam edilse bugunun futbol ortamina gore daha mucadele edilebilir olan o yillarda hala hem ligde hem de avrupada takim yoluna gider, ekonomik anlamda ise kulup oldukca rahatlayabilrdi.

    3. kulup özhan canaydın gelidigi zaman da borcluydu, ama ozellikle 8 aylik mehmet cansun doneminde borc ciddi manada azalmis, kulup tekrar yonetilebilir hale gelmisti. hafizam yaniltmiyorsa toplam borc-alacak farki 50 milyon dolar civarina inmisti. bugun ki durumla karsilastirildiginda hicbir sey yani. canaydin bu durumdaki kulubu birkac sene icerisinde yeniden oyunculara maas odeyemez duruma getirdi. eskiden kol kirilip yen icinde kaliyordu, ama bu sefer sorunlar iyice ayyuka cikti. mesela ilic ve tomas bir fenerbahce maci oncesi paralarini alamadiklari icin maca cikmak istememeleri ve onlarla yapilan pazarliklar gunlerce konusuldu. ya da marek heinz'in yonetimde olmayan abdurrahim albayrak'in araya girmesiyle zar zor yapilmasi. aig'deki hisseleri alacak adam bulmak icin baskanin kapi kapi dolasmasi gibi galatasaray markasina zarar veren cok durum yasandi.

    dursun ise zaten kulubu zor bir donemde devraldi ve ustun cabalariyla isleri icinden iyice cikilmaz bir hale getirip birakti.

    4. yeni stadi ali sami yen'in yerine yapma niyetiyle goreve basladi. gorevinin ikinci senesinde, iki sezon boyunca takimi yolu bile olmayan olimpiyat stadina goturdu ki bu taraftar cogu macta o stadi dahi doldurdu. olimpiyat stadindan gecen iki senenin sonunda ali sami yen'in sadece harabe olan eski acik tribunu yikilip yeniden yapilabildi. bu arada kendisi stad insaati icin kredi ararken birkac kere de dolandirildi. sonucta olimpiyat stadinda cope atilan iki sezonun ardindan ali sami yen'e geri donuldu. hatta fatih terim "demek ki istenirse ali sami yen'de de oynanabiliyormus" demisti. cunku galatasaray tarihinin en agir ic saha yenilgileri olimpiyat stadinda yasanmisti. neyse, ozhan baskan'in stad macerasi mustafa sarıgül'un getirdigi aslantepe projesiyle son buldu, geirisini biliyoruz zaten.

    uzun lafin kisasi, dursun dusuk profilli, ne is dunyasinda cok basarili, ne de kulup icinde taninan guvenilen bir insandi. onun icin basarili olmasi herkes icin supriz olacakti o da kimseyi yaniltmadi ve isleri yuzune gozune bulastirip gitti. özhan canaydın ise hem basarili bir is adami hem de tecrubeli bir yoneticiydi. hatta gelirken islerini ogluna devretti tum mesaisini galatasaray'a harcayacak denilerek anlatilmisti galatasaraylilara. haliyle hepimizde cok buyuk bir beklenti olusmustu. sonuc ise maalesef herkes icin hayalkirikligi oldu. ustelik kendisi bu yolda sagligindan da olmustu. allah tekrar rahmet eylesin.
  • 740
    allah gani gani rahmet eylesin. kendisi iyi bir galatasaraylı, kibar bir beyefendi ve centilmen bir insandı. fakat galatasaray'ın 2000 yılından sonra ülkenin bayern münih'i olmamasının ve fenerbahçe'nin yükseliş dönemine geçmesinin baş müsebbiblerinden biridir ne yazık ki. fakat galatasaray'ı asla dursun gibi ezdirmemiş, en azından bunun için gereken çabayı göstermiştir.
  • 746
    kendisini hiç iyi anamadığım eski başkanımız. vefat etti diye kimsenin yaptıklarını unutamam, kusura bakmayın.

    kendisine asıl kızdığım konu da sportif başarısızlığı değil, o ikinci sırada. asıl konu başka; bugün çay çorbaya oy veren üyelere galatasaray'ın kapılarını kendisi açtı. bu yiyici grubun çoğunu kendisi soktu galatasaray genel kuruluna. bugün bizim dursun özbek gibi bir sorunumuz varsa temelini atan kendisidir. dursun özbek destekçisi bu grup genel kurula yine sızardı ancak özhan canaydın bunu o grup için aşırı kolaylaştırdı. bunu yapmasının sebebi de başkan olarak kalabilmekti. verdiği zararlarda mecidiyeköy arazisinde yediğimiz kazığı falan saymıyorum bile. bugünlerdeki kötü durumumuzun hazırlayıcısı kendisidir.

    kimse kusura bakmasın ama ben kendisini affedemiyorum.
  • 747
    iyi bir insandı. galatasaray başkanlık makamının ağırlığını kamuoyuna hissettiriyordu. başarısızdı sportif olarak bu net.

    ama ben başka bir noktaya değinmek istiyorum. stat mevzusunda aldığı kararlar son derece yanlıştı. fener ve beşiktaş şehrin merkezlerinde modern statlara sahipken biz dağ başına sürgün edilmiş vaziyetteyiz. canları sıkılınca metroyu durduruyorlar ve bu stadın dolması adına büyük engel.

    oysa eski asy arazisi üzerine yeni stadın inşasına ağırlık verse bugün onca sportif başarısızlığa rağmen büyük bir övgüyle anardık kendisini.
  • 748
    huzur içinde uyusun, kendisinden kesinlikle nefret etmiyorum. hakkını da 15 ocak 2011 protestosunda savunanlardan biriyim ama 30 yıllık hayatımda gördüğüm uzak ara en kötü galatasaray başkanı.

    aksini iddia edenlere hiç katılamıyorum. aşağıda yazdığım skandalları dursun özbek bile yapmadı, sadece yaklaşarak bile ne hale geldiği ortada. emin olun, o dönemlerde böyle sözlükler-twitterlar vsr. olsaydı dursun özbek'ten beter olurdu.

    1- ali sami yen' kaybettik.

    aslında bu bile başlı başına yeterli. şehrin göbeğinde güzelim araziyi kaybedip dağ başına sürülmesine sebep oldu koskoca kulübün. fenerbahçe ve beşiktaş, başkanları-yönetimleri sayesinde oldukları yerde kalmayı başarıp şehrin göbeğinde (ki ikisinin konumları ali sami yen'e göre bile çok çok daha iyidir) stadlarını yenilerken biz in-cinin top oynadığı yerde sahaya çıkıyoruz. hayatında sadece 3-4 kez ali sami yen'e gitmiş biri bile bu tarihi rezaleti affedemez. kaldı ki benim hayatımın en güzel günleri burada geçti, ben hiç affedemem. galatasaray'ın kalbi söküldü ve sayın başkanımız sadece izledi.

    2- durup dururken lucescu'yu gönderdi.

    luce, terim'le gelen 4 yıllık şampiyonluk başarısı ve uefa kupası zaferini, süper kupa ve şampiyonlar ligi çeyrek finali ile daha ilk senesinde taçlandırmıştı ama şampiyonluğu fenerbahçe'ye kaptırması çok eleştirilmişti. kim olsa eleştirilirdi, o ayrı mesele ancak herkes 13 mayıs 2001 galatasaray ankaragücü maçında luce'nin emre belözoğlu ve okan buruk tarafından nasıl satıldığını unutur. muhtemelen bu ikili inter transferleri için takımı satmasaydı, adam tarihin en iyi sezonunu galatasaray'a yaşatmış olacaktı. biz o sene tarihimizde ilk kez şampiyonlar ligi'nde bir gruptan çıkmış, hatta o sene değişen statü dolayısıyla son 16 turunda bir milan-psg-deportivo gibi takımların olduğu 2. gruptan da çıkarak çeyrek finale yükselmiştik. bu hala bir türk takımının şampiyonlar ligi'ndeki en büyük başarısıdır. fenerbahçe 2007-08'de, biz 2012-13'te son 16'da bir takımı eleyerek çeyrek finale çıkarken, luceli biz 2000-01'de iki gruptan çıkarak çeyrek finale gelmiş ve real madrid'e de kök söktürmüştük.

    hadi diyelim o sezon terim'in ekmeğini yedi biraz. yanlış bir sav olmaz, yalnız bu adam 2001-02 sezonu öncesi hagi, emre, okan, fatih akyel, jardel hatta sezon başında ümit davala gibi çok büyük yıldızlarını yitirmiş; fleurquin, victoria, perez, radu niculescu gibi adı-sanı duyulmamış, vasat oyuncularla yeni bir sezona girdi. kolay değil, türk futbol tarihinin en iyi kadrosu dağılmıştı. ancak luce, o yıl o toplama oyuncularla hem yeniden şampiyonluğu getirip 3. yıldızı takmış, hem de şampiyonlar ligi'nde son 16'ya kalmayı başarıp çeyrek finali kıl payı kaçırmıştı. 2001-02 son derece hakkı yenen bir senedir. belki de fiyat/performans açısından 1999-00 sonrası galatasaray futbol takımı tarihinin en başarılı sezonudur. hala o sezon aklıma geldikçe biz bunu nasıl başardık diye kendime sorar dururum. şimdi biri bana anlatsın, bunları başaran bir teknik direktör hangi-akla hizmet gönderilir yahu? işleyen çarkı bozmanın sebebi nedir? kiminize göre tarihin en kötü başkanı dursun özbek'in bile böyle bir şey yapacağına ihtimal vermiyorum ben.

    3- ribery'nin 3 kuruş için bedavaya gitmesi

    ribery gibi galatasaray tarihinin en büyük transfer başarısı olabilecek altın yumurtlayacak tavuğu pararsız kaptırdı. hadi genç kardeşlerimiz hatırlamayabilir ama yaşı yeten herkesin kalbinde bir yaradır hala bu adam. müthiş bir potansiyeldi. anelka'nın bonusu diye dalga geçenler bile çocuğun hayranı olmuştu. eh, 35 yaşında şu an hangi takımda oynadığını bilmeyeniniz yoktur herhalde.

    4- kadıköy sendromunun başlaması

    bu sendromun başlamasına sebep olan maçı herkes çok iyi biliyor. o maçta başkanın kim olduğunu da, kendisinin döneminde kadıköy'deki tüm maçları kaybettiğimizi de.

    5- kadın basketbol takımımızın küme düşmesi

    bunu da sözlükteki pek çok arkadaş unutmuş maalesef ama bu küme düşme öncesi son 15 yılda 11 şampiyonluk kazanmış yenilmez armada, 100. yılımızda son maçta fenerbahçe'ye yenilerek küme düşme skandalını yaşamıştır. düşünün, bu takım 4 yıl sonra eurocup şampiyonu, 9 yıl sonra euroleague şampiyonu oldu.
  • 749
    buradaki birçok yazarın 'ölünün arkasından konuşulmaz' mantığıyla aslında iyi niyetliydi, içi temizdi gibi yumuşak yorumlar yaptığını görüyorum. ribery olayı, basket takımlarımızın yaşadıkları, kulübün borç batağına girmesi, ali sami yen'i devlete kaptırmamız...bunlar yukarıda yazılmış sportif başarısızlıklar. ama gözardı edilen birşey var o da bu adamın kafatasçı lise zihniyetine sahip olduğu! taraftarın protestolarını, isteklerini umursamaz ve onca başarısızlığa rağmen pişkin pişkin konuşurdu. zaten kendisi taraftarın özhan başkanı değil, lisecilerin özhan abisiydi.
    tanım: dursun özbek gelene kadar galatasaray tarihinin en başarısız başkanı olan isim.
  • 750
    galatasaray tarihine olumsuz anlamda yön vermiş kişidir. 2001-2002 sezonunda şampiyon lucescu'yu yollamayıp fatih terim'i getirmeseydi çok farklı yerlerde olabilirdik. avrupa'da en az 1 kupamız daha vardı mesela. şampiyonlar ligi'nde daha fazla yer alırdık. ligde de rakiplerle arayı çok daha fazla açabilirdik. ki 2000-2001 ve 2001-2002'deki şampiyonlar ligi başarılarımız lucescu sayesinde gelmişti.
    2002'den sonraki yıllar bize çok şey kaybettirdi. yanlış transferler, sürekli değişen yönetimler, borç batağı derken 2019 yılında hala yerel rakiplerle uğraşıyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın