resim
Okan Buruk
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray
Yaş:50
Uyruk:Türkiye
  • 12837
    orada burada görüyorum. kendisini istifaya davet edenler var. tamam biz aza kanaat etmeyelim de "hayırdır?" diye sorarlar.

    seviyesi ortaya çıkıyormuş yavaş yavaş. sanki 2 senede rekorlarla dekor edilmiş şamiyonluğu getiren, bayern ve manu maçlarındaki topu oynatan aynı hoca değil? o kadroları oynatan aynı hoca değil. sanki fenerbahçe karşısına forvette barış alper yılmaz, orta sahada berkan kutlu'yla fenerbahçe'yi sahaya gömen aynı hoca değil.

    az öte durun. eleştiri kılıfı altında garip gureba laflar ediyor çoğu kişi. eleştiri kültüründen nasibini almamış hiçbiri.

    gelgelelim zurnanın zırt dediği yere.

    hocam!

    beşiktaş'tan 5 yemeyi hadi hazmedelim. yol kazası diyelim. ama young boys karşısında ilk yarından neredeyse beşlik olacak takımı ne yapalım? neredeyse hiçbir şey üretemeyen, tek oluru ileri şişirmek olan takımı ne edelim?

    sen de tribünden izledin. bizden biriydin. seyrettin mi iyice? takımın ne oynadı?

    dedik ki özeleştiri vermesi gerekir. vermedin. yani kamuoyu önünde vermedin. umuyorum ki kendine vermişsindir. bir şeyler olmuyor. gıcırdıyor.

    yahu hocam!

    takımdaki oyuncuların performansından bağımsız söyleceğim bunları. madem sadece ileri vuracağız. sen de seversin çift forvet oynamayı. neden bats'ı düşünmedik kerem a. yerine. evet, kerem a bizi birkaç pozisyonda kurtardı ama demek istediğim o değil.

    çıkamıyoruz. ve nelsson olduğu sürece bu sorunumuz devam edecek. hele geride garip bir şeyler olmuş apokerim'in mevcut hali, jelert ve köhn varken oyun kurmak neredeyse imkansız. bunu biliyor olman lazım. oyun öyle geliştiyi kabul etmem.

    evet. davinson sakat. ve bizim oyunumuz için çok değerli. hem hücumda hem oyun kurulumunda hem savunmada. ama bir oyuncunun yokluğu bu kadar etkilememeli.

    derler ki donanmada kadim bir gelenek vardır. her önemli geminin bir ikizi olur. çünkü o gemiye bağımlılığınız size savaş halinde çok şey kaybettirir. onun yokluğunu kaldıramazsınız.

    davinson gibi bir adama ikizlemek elbette kolay değil. belki de bizim içim imkansız. o zaman oyunu çiftleyeceksiniz. yapacak bir şey yok.

    savunmada duramıyoruz. orta sahamız yol geçen hanı. ileriden veya kanatlardan orta sahaya inip top alıp oyun kurulumunu rahatlatacak birini bulamıyoruz.

    yani icardi'ye gel demek veya mertens'e gel demek bu kadar mı zor? hadi kerem'i oralarda istemezsiniz ve belki de barış'ı. ama icardi de mertens de oraya gelip oyun kurulumunu rahatlatabilecek oyuncular. ve siz 45 dk izlediniz. ve biz 45 dakika diktik durduk.

    yani hocam!

    oyun kuramıyoruz, orta sahayı hemen her maçta veriyoruz.

    yani orta sahayu üçlemeyi bir kez olsun düşünemez misin? tor-berkan-sara-demirbay-kaan'dan üçü hiç mi olmaz mesela? hiç denemedin. ne ilk sezonunda ne de ikinci sezonunda. ve biz buna gereksinim duyduk. orta sahayı o kadar verdik ki bazen...

    hadi onu geçelim. çift forvet oynamayı seversin sen. hazır elinde bats - icardi gibi ilk günden birbiriyle uyumlu iki forvet var. dön hocam o zaman çift santrfora.

    3-5-2 dön mesela. kanat beklere köhn-barış-jelert'ten ikisini at. hayli teknik olan kaan'ı sahaya at. davinson yok. apokerim'in durumu belli, topu unutmuş mübarek. nel zaten belli. at hocam kaan'ı o zaman sahaya. üçlü oyna. ya da savunmayı üçleyen orta saha gibi kullan.

    sevmiyorsan, takım alışık değilse 4-4-2 oynayalım. sara'yı dörtlü orta sahanın sağına atalım mesela. ya da yunus'u at hocam. fatih terim'in emre çolak'ı kullandığı gibi. orta sahalaşan kanat oyuncusu misali.
    diğer kanada da barış alper yılmaz at. eğer hasta olsa da çok ihtiyacın varsa.

    hiç olmuyor. yine olduramıyoruz. berkan kutlu'yu at hocam kanada. tudor'un tolga ciğerci'yi kullandığı gibi.

    evet. anlıyorum. bir oyunumuz var. ama işlemediği ve işlemeyeceği belli olan maçlar oluyor. her maç bunu oyna demiyoruz ki. en azından bir maç, bir sekans farklı bir şey oynayalım diyoruz.

    yoksa a planının güçlü olduğunu biliyoruz. bize neler kazandırdıklarını da biliyoruz. o oyundan tabii ki vazgeçmememiz gerekir. hatta geliştirmemiz gerekir. ama o oyunun da oturması gerekir artık. ve bazı şeyleri kabul etmemiz gerekir.

    ben iki senedir, naçizane hocadan bir şey istiyorum. en azından bir maç, oliveira-tor-berkan-mids'ten üçü ile bir üçlü orta saha oynayalım. onu da oliveira'nın artık düşmeye başladığı zamanlarda söylüyordum. yani oliveira'yı da kaybettik. yani çok büyük kayıp mı? bilmem.

    ya da geçen sezon. yani bir kere olsun, tor-ndombele-demirbay yapabilirdik. bir kere ya, bir kere sadece. ndombele'den bir şey beklediğimden değil. belki bir şeyler alabilirdik diye. bir kere tor-demirbay-kaan görseydik hocam. bir kere tor-kaan-ndombele görseydik.

    yani kerem demirbay'ı bir kere olsun ileride düşünmeyişimize akıl sır erdiremiyorum. 4-2-3-1 oynayalım yine. ama kerem demirbay ile oynayalım bari. bir kere yahu! bir kere ya.

    bu takımın iyi futbol oynaması için transfere ihtiyacı falan yok. bu takımın young boys'u yenebilmek için transfere falan ihtiyacı yok. bu takımın beşiktaş'ı yenebilmek için transfere falan ihtiyacı yok.

    yok hocam, yok.

    elinizde bu var. yani bu var da. nalbur gibi var. haybeye yok. bayağı bayağı takım bu. hayır! elinizdeki malzemeyi de aslında iyi kullanan bir hocasınızdır. ama takkeyi öne indirmek vakti artık.

    gerekiyorsa topu bırakalım rakibimize. işin ilginç tarafı onu da çok iyi oynayacak oyuncularımız var ha. onu neden oynamıyoruz hiç, onu da bilmiyorum.

    elinde kerem, barış alper, zaha, bats, icardi falan olacak ve bu takım yaslanıp geriden tıklatamayacak öyle mi? madem onu oynayalım. madem dikeceğiz topu, yaslanalım, bekleyelim. rakip oynasın, dikelim topu, icardi istasyon olsun ya da direkt olarak kerem, barış veya zaha ile vuralım.

    doldum hocam. doldum.

    uzun süre sonra bir karar maçını iyi oynayalım. ya da oynamayalım ama kazanalım.

    özeleştirisini veriyordur umarım.

    eyvallah.
  • 12838
    10 kişilik fenerbahçe'den aldığı mağlubiyet ve malesef beşiktaş maçındaki hezimet tüm kredisini tüketmiştir. iki senelik emeklerin karşılığı iki maç. dikkat edersek sezon başı transferler olmadığı için okan buruk'a kol kanat geren yönetime sallayan topluluk şimdi yönetimi unuttu okan buruk'u gönderme peşine düştü. futbol böyle ama galatasaray'da daha bir böyle. hata hocanın yine de sahip çıkmaya çalıştı defalarca yönetime. şimdi bakın bakalım kendisine bir tane sahip çıkan var mı yönetimden?

    neyse okan buruk'un gidişi hiçbir şeyin çözümü olmayacak. iki sezon önceki beşiktaş maçına benzer bir maça çıkacak hoca. kazanırsa alır yürür yine fakat başarılı olamazsa iki senelik maceranın sonuna geliriz.

    okan hocanın hatırlaması gereken bir fatih terim sözü var;

    "kazanırken çıktığınız merdivenlerde kaybettiğiniz zaman dönüşte kimseyi göremezsiniz"

    hocam yapacak bir şey yok. kaderini tek maça sığdırdılar. kazanmaktan başka şansın yok.
  • 12839
    kazanılan şampiyonluklar, başarılar elbette ki çok değerli ve önemli ancak ligimiz özelindeki ikinci şampiyonluk iyi bir futbol anlayışıyla gelmedi. 102 puan, tabeladaki skorun karşılığı olarak kırılan rekorlar mükemmel ama hep aynı şeyi söylüyorum tabelayı kapatarak ve sadece oyuna odaklanarak izlenilen bir galatasaray geçen sezon kaç maçta keyfi verdi? çok az. sezonu üçe bölmek lazım. sezondaki maçların 1/3'ünde çok kötü futbol oynadık. diğer 1/3'ünde kötü ile vasat arası bir futbol oynadık. kalan 1/3'ünde de iyiye yakın ve iyi futbol oynadık. istediğimiz kadar kaçmaya, kabullenmemeye çalışalım; bu bir gerçek. 102 puan mükemmel ama 2022-2023 sezonunda kazanılan 88 puan kadar değerli değil. 2023'teki okan buruk futbolunun kazandığı 88 puanın altyapısı sağlamdı; takımın net, makul ve anlaşılabilir bir oyun planı vardı. 2024'teki okan buruk futbolunun kazandığı 102 puanın altyapısı zayıftı, büyük oranda bireysel yeteneklere dayanıyordu ve çok maçta net, makul, anlaşılabilir bir plan yoktu. doğaçlama gelişti pek çok galibiyet. birincinin 102, ikincinin 99, üçüncü 67, dördüncünün 61 puan topladığı bir sezondan bahsediyoruz. iki takım var sadece, gerisi yok. 2023-2024 sezonu üzerinden destansı hikayeler devşirmemiz ve çok büyük bir şey başarmış gibi hissetmemiz, bu yanılgıya ben de kapıldım, bizi bugünlere getirdi maalesef.

    okan hocadaki mesele, "iki maç kaybetti, bütün kredisi tükendi. nerede vefa?" üzerinden okunmamalı. okan hocanın galatasaray'ı ilk sezonunda hiçbir final maçında, ölüm-kalım maçında sıkıntı yaşamadı. ikinci sezonda ise tablo tam tersi bir hal almaya başladı ve bugün geldiğimiz noktada galatasaray'ın alışkın olduğu dinamikleri zorlar bir hale geldi. bizim bildiğimiz, tanıdığımız, inandığımız ve "istediği yerde istediği sonucu alır" mottosuna sahip olduğumuz galatasaray kopenhag'a grubun altıncı maçında yenilmemeliydi. bazı maçların telafisi yoktur, kopenhag maçı o maçlardan biriydi. "olabilir" dedik veya denildi. uefa avrupa liginde sparta prag ile eşleşildi. sparta prag'a elenemez galatasaray. elenmemeli. elenecekse bile, bu 4-1 kaybederek ve oyun olarak ezilerek olmamalı. bunun da bir mazereti, özrü yok. "buna da tamam, peki" dedik. geçtiğimiz sezon ligde hangi algılar ile mücadele etmek zorunda kaldığımızı, ligdeki tablonun galatasaray özelinde nasıl okunduğunu hepimiz biliyoruz, hatırlıyoruz. sondan bir hafta önce oynanan derbiyi fenerbahçe bir gurur maçı, onur maçı ve onların tabiri ile "gerçek şampiyonu gösterme maçı" olarak hedefledi. gerçek şampiyon, yalancı şampiyon vs. gibi şeyler komiktir ama rakibin bu kadar keskin, net ve agresif geldiği bir maçta galatasaray'ın hali içler acısıydı. maç derbi, maç şampiyonluk maçı, nasıl kaybedebilir bunu galatasaray? rakibi kalesine hapsedersin, top göstermezsin, bir atak yersin ve gol olur. ancak öyle kaybetmenin bir açıklaması mümkün; 2000'deki gibi, 2012'deki gibi. 19 mayıs akşamı öyle mi oldu? hayır. kopenhag maçını, sparta prag maçını tolere edebilecek nedenler vardı ama fenerbahçe maçında çaresiz oyun planının ve şahsiyetsiz futbolun hiçbir mazereti yoktu benim gözümde. o gün benim özelimde okan hocanın kredisinin yarısı çöp kutusuna gitti. bir maçla mı, evet bir maçla. çünkü gelişinin sinyalleri ayan beyan haftalardır/aylardır belli olan bir şeyi okan hocanın görememe gibi bir şansı yok. göremiyorsa, zaaf içindedir. yanılgı içindedir. galatasaray şampiyonluk maçını o şekilde kaybedemez. bunun affı yok bende. bu sezondaki tablo erden timur'un yokluğuna bağlanıyor ancak bugün yaşadığımız sorun ile fenerbahçe, kopenhag, prag ve hatta molde maçlarında yaşadığımız sorun aynı. birebir aynı. bu saydığım maçlarda erden timur vardı, florya'da her şey mükemmeldi, peki neden bu maçlarda galatasaray'ın genetik mirasına çok ters sonuçlar alındı? çünkü sonuçların moralle, keyifle, motivasyonla bir alakası yok. sonuçların tek sebebi oyun planındaki ve oyuncu tercihlerindeki kalite eksikliği, düşünce yetersizliği. "erden timur gitti böyle oldu" diye bir şey yok. erden timur var iken de 2023-2024 sezonunda durum bundan ibaretti.

    bu sezona gelelim. bir teknik direktörün sinyalleri, mesajları doğru algılaması lazım. 2022-2023 sezonunda okan hoca bu konuda gayet iyiydi. son bir senedir ise bu konuda berbat. molde maçında anlamadı. kopenhag maçında anlamadı. ama artık fenerbahçe maçında oyun planının iflas ettiğini anlamamanın hiçbir anlaşılabilir tarafı yok. galatasaray şampiyon olduktan sonra oyun planını değiştirmek zorundaydı çünkü plan her yönü ile çökmüştü. fenerbahçe maçında nasıl bıraktıysak, yaz kampında o bıraktığımız yerden devam ettik. duesseldorf yendi, linz yendi, parma yendi. insanlar orta sahaya önem vermemekten kaybediyoruz dedikçe, okan buruk orta sahada fantastik denemelerinin dozunu daha da arttırdı. birkaç hazırlık maçında kerem demirbay-yunus akgün orta saha ikilisine başvuruldu. bu deneme kusura bakılmasın, galatasaray'la dalga geçmektir. bu dalgayı hazırlık maçlarda geçen hoca bununla da yetinmedi, aynı ikiliye bir süper kupa finalinde başvurdu. her zaman söylüyorum, bazı maçların özrü yok. 50 bin taraftar önünde şampiyonluk maçını kaybetmenin bir özrü yok. rakip 2-0 maçı bitirmeye razı konumda iken, insanların zekası ile alay edercesine galatasaray'ın beşiktaş gibi çirkin bir rakibinden 5 yemesine sebebiyet vermenin özrü yok. böyle şeylerin affı da yok, olmamalı. beşiktaş maçına "hocanın canı sağolsun, yola devam" mantığı ile yaklaşıldı ağırlıklı olarak ama açık söyleyim, ben o safta değilim. çünkü iki oldu bu. hoca bu ikinci ile de yetinmedi, aynı bakış açısı ve oyun yaklaşımı ile galatasaray'ı şampiyonlar ligi ön elemesine çıkardı. günay, direk derken maç 3-0 olmak üzereydi. herkes o pozisyonda kaldı ama ilk yarıda 2-0'dan sonra muslera'nın sakatlandığı pozisyonda da durum 3-0'a gelebilirdi. adam dışarı attı boş kale yerine, biz soyunma odasına da 3-0 mağlup girebilirdik. kopenhag, prag, fenerbahçe, beşiktaş; bir teknik direktörün anlaması, idrak edebilmesi için daha ne olması gerekiyor? öyle 1-0, 2-1 veya başa baş oyun ile de kaybetmiyoruz üstelik. kopenhag ezdi, prag 4 attı, fenerbahçe 10 kişi ile şampiyonluk maçının içine etti, beşiktaş 5 attı. bir teknik direktörün bütün bunlara sebebiyet veren bakış açısını zerre değiştirmeden young boys maçına çıkması kabul edilebilir hata değildir. ne değişmesini, neyin farklı olmasını bekliyor okan buruk, anlayabilen var mı? young boys da diğerleri gibi ezdi ve 3 attı, 5 de atabilirdi. şimdi deniliyor ki ali sami yen'de her şey farklı olacak. ben de söyleyim o zaman, ali sami yen'de aynı mantalite ile oynarsak, her şey farklı olur ama bizim aleyhimize farklı olur. orta saha güvenliğini boşverip, "yürüyün ulan" diye maça çıkarsak, iki uzun topla fişimizi çekerler. ali sami yen'in büyülü bir gücü yok, futbolun bir gücü var sadece. farklı bir oyun, farklı bir yaklaşım ile tur bizim olabilir ancak. bugüne kadarkiler ile aynı oyun, aynı anlayış ile rakip takım turu alır, isviçre'ye döner. bunu anlayabilmek için defalarca bizi yerin dibine sokan futbol anlayışını bu kez de sami yen'de young boys'a karşı denemenin bir anlamı yok. bu testten defalarca kaldık, "haydi bir daha" demek salaklık olur bu noktada. umarım bu salaklığı yapmaz ve farklı bir yönteme başvururuz salı günü.

    belki de çok uzattım ama durum böyle. iyi değiliz. doğru bir oyun planımız yok. "erden gitti", "kerem çok üzüldü", "florya'nın keyfi kaçtı" vs. bunlarla elbette ki kendimizi avutabiliriz, farklı hayaller kurabiliriz ancak bir sonuç elde edemeyiz. florya'nın keyfinin kaçması lazım evet çünkü galatasaray'ın genetiğine çok ters bir şekilde final maçlarını, hedef maçlarını kaybeden bir galatasaray futbol takımı oluşturdular. oturup bunun üstünde düşünmeleri lazım. kerem çok üzgün. olabilir, benim konum değil. galatasaray'ın konusu da değil. sevenlerini, ailesini ilgilendiren bir konu. profesyonel destek alarak sorunlarını çözebilir. erden timur yok. evet yok ama geçen sezon vardı. molde bizi elemek üzereyken erden timur vardı. kopenhag bizi elerken, sparta prag bizi elerken, fenerbahçe 10 kişi ile şampiyonluk maçında yenerken erden timur vardı. demek ki mesele erden timur değil. mesele futbol. mesele oyun. mesele saha. yetmiyorsa bazı şeyler için mevcut oyun, değiştirmek gerekir. gönlüm hala ister ki bu değişikliği okan buruk yapsın. kendi anlasın, görsün, uyansın artık. çok geç bir uyanma olur bu ama hala şansı var. ama artık bu son şansı. ben elenirsek gönderileceğini vs. düşünmüyorum ama bir güven eşiğini yerle bir edeceği aşikar. galatasaray'ın oyuncuları değiştirmek veya yeni oyuncular eklemek yerine, oyunu değiştirmeye odaklanması lazım. oyunu değiştirmek istenmiyorsa, bu konuda bir direnç varsa, o zaman maalesef geriye tek bir çözüm kalıyor. umarım o noktaya gelmeyiz.
  • 12841
    gidişatı iyi değil, 23/24 ve 24/25 sezonlarinda aynı hataları yapıyor. günümüzde ortasahanın önemi belliyken 60x65 metrelik bir alanı iki kişi ile tutmaya çalışıyor, bu imkansız. saha yerleşimi berbat olduğu için savunmadan topu bile çıkaramıyoruz. maç farketmeksizin rakiplerimiz her bölgede bizden daha kalabalık görünüyor. sürekli bir geri koşma halinde takımımız. stoperler ile hücum oyuncuları arası minimum 65-70 metre. kompakt bir görüntümüz asla yok. hücum oyuncularımızın hiçbiri topu ayağında tutup takımın yerleşmesine imkan vermiyor. bunu becerebilsek topu kaybetsek dahi alanda kalabalık olacağımız için topu yeniden kazanma ihtimalimizi arttıracağız. hocamızın sorunlarımızı çözmesi lazım. aksi taktirde yol ayrımı yakın gibi duruyor.
  • 12842
    her şey eleştirilir ama son günlerde çıkan “bilmem kimi yeme işi” ve forma adaleti konusunda eleştirilemez olan hocamız.

    şu ana kadar oyunu sekteye uğratan kim varsa kesik yedi. kim kötü oynuyorsa kesik yedi hiç beklemeden. bir oyuncu oynamıyorsa bilin ki iyi oynamadığı içindir. son örnek mesela beşiktaş ve hatay maçlarında kötü oynayan ziyech konya ve young boys maçlarında kesik yedi. ilk young boys maçına girince iyi göründü bu yüzden eminim ki ikinci young boys maçında ziyech 11 oynayacak.

    tek eleştirim genç oyuncular konusunda. alt yapı topçularımız ve alt yapıya transfer ettiğimiz gurbetçilere hiç şans vermiyor. hocam son 5-10 dk sahaya pisleyen zaha, dubois, oliveira falan atana kadar eyüp, gökdeniz, ali turap atsa çok daha yararlı olur.
  • 12843
    okan hocamızı çok severim. geldiğinde de çok sevinmiştim. maçlarda illa eleştiri olur. kimse mükemmel değil. ama istifasını istemek kadar gereksiz ve saçma bir şey olamaz. son iki sezon başlangıcımıza bakın. hep aynı şeyleri yaşadık. bu adamında stili böyle. erken kondisyon yüklesek bu sefer kasımda, aralıkta elek olmaya başlayacağız daha büyük rezillik. ayrıca futbolcu yedi kısmına da katılmıyorum. hangi futbolcu var niye oynatmıyorsun hocam denildiği sürekli? oynadıktan sonra küfür yemeyen bir tane futbolcu var mı kenarda ki adam hakkını yiyor oynatmıyor diyebileceğimiz?
  • 12844
    bu kadar kolay oyuncu harcamasına müsaade edilmemesi gereken hocamız. son young boys maçında köhn gayet verimli oynadı ama halen sol bek kovalıyoruz ve kovaladığımız bek de yine 1.70 defansif zaafları olan bek. angelino, oliveira, zaha harcadığı diğer isimlerden bazıları.

    en basitinden fatih terim bu kulüpte 4 dönem görev yaptı, bir kere angelino ayarında sol bek veya zaha ayarında kanat görmedi. çok ciddi yatırımlar yapıldı bu isimlere ama okan hoca küstürüp attı bir kenara. hiç oyuncuları “şunu yapmadılar bunu yapmadılar” diye eleştirmeye gerek yok. aldırırken angelino’nun kanat bek olduğunu, zaha’nın kanat forvet olduğunu bile bile aldırdı.
  • 12845
    son iki sezonun puan ve galibiyet rekolarları kıran hocayı çok acımasızca eleştiriyoruz. sanılıyor ki yerine biri gelse galatasaray avrupa kupası alacak ligde 34/34 yapacak fakat baya aşağı çakılırız. sonra yıllarca okana yazık ettik hoca bulamıyoruz sözlerine gireriz. bu süreçlerin hepsi fatih hocanın 2000 yılından itibaren yaşandı.

    eleştiriler olsun fakat bu kadar sert eleştirileri kabul etmiyor ve şımarıklık olarak görüyorum. burası fm değil okan hocanın 1 yıl başarısız olma hakkı bile bence var.

    son olarak okan hocanın takımları sezon başı çok fizik yüklemesi oluyor ve takımın fizik kapasitesinin oturması ekim kasımı buluyor. o yüzden ilk iki sezon ilk 7-8 haftayı bir şekilde sorunsuz kapattı. bu senede aynı şekilde en minimum puan kaybı haliyle kapatabilirse ki 2/2 ile başladı bence önümüz açık olacaktır.
  • 12846
    okan hocayı çok severim ve uzun yıllar galatasaray'ın başında kalmasını da isterim ama kimse kusura bakmasın, burda kötü futbol oynatan, sonuç alamayan, üstüne de bahaneler üreten herkes gönderilebilir. galatasaray'da geçmiş değil şu an önemlidir. okan hoca şampiyonlar ligi'ne katılamayıp bir de üstüne ilk derbide bizi yine rezil ederse ekim ayını bile göremeyebilir. şu an önünde tıpkı ilk sezonunda* olduğu gibi kritik bir dönem var. ilk sezonunda o kritik dönemden 14 maçlık galibiyet serisiyle çıkmıştı. şimdi de önümüzdeki 5 maç okan hoca'nın bu sezonki kaderini belirleyecektir.
  • 12847
    yazılanları okuyunca büyükekşi gibi “yiteeğr” diye bağırasım geliyor. sadece dört resmî maç oynamış teknik direktörün, ligin başında istifasını istemek nedir yahu. ifade özgürlüğü ya da hep daha iyisini istemek böyle bir şey değil gençler. bu kafa city taraftarı olsa; “sezon boyu fena değildik ama liverpool maçında kötüydük, guardiola istifa” der. ayakların yere basması lazım. sakin olmak lazım. istikrar önemli. bizi sezon sonunda üstüste üçüncü kez şampiyon yapacak olan hocadır kendisi.
  • 12848
    sanki ilk defa sezon başında kötü oynuyoruz. enteresan bir şekilde yamyam tayfanın hedefi olmuş teknik direktör.

    geçtiğimiz 2 yıl bizi mutluluğa boğup şikecilerin tadını kaçırmış. haftaya şampiyonlar liginde gruplara kalacak. ligde 2 de 2 başlamış. kusura bakmayın ama kafayı yemişsiniz siz. bu ifade özgürlüğü veya taraftarlık falan değil.
  • 12850
    ligin çok üzerinde bir kadroya sahip olan teknik direktör. ona rağmen geçtiğimiz sezon aldığı galibiyetlerin neredeyse yarısı 2-1, 1-0 gibi tek farklı galibiyetler.

    bu sezona da yine 2-1’lik galibiyetler ile başladı. ligde fenerbahçe’den başka takım olmaması, anadolu takımlarının hem kadro hem de oyun olarak çok güçsüz olması gibi sebeplerle 2 senedir göz boyuyoruz.

    3. senesine girdi hala sezon başı ne oynadığının farkında olmayan bir takım var sahada. çok pozisyon veriyor, girdiği pozisyonları gol yapamıyor, ön alan baskısında oyun kuramıyor, rakibe baskı kuramıyor. yeni bir teknik adam, yeni bir kadro olsa tamam diyeceğim de hoca bu senin 3. senen. kadro da hemen hemen aynı. omurgan hiç değişmedi. senin takıma böyle futbol oynatmaya hakkın yok kusura bakma.
  • 12851
    yine girdik giriyoruz döngüye. sanki birkaç travmatik denemeden sonra uzun yıllar kalsaydı şöyle iyi olurdu, böyle şampiyon olurduk diye konuşacağız muhtemelen.

    en ufak başarısızlıkta gönderilir olayını da anlamıyorum. neymiş burası galatasaraymış. ben çemişgezek sanıyordum.

    kendisinin formsuz olduğunu düşünmekle beraber taraftarın antik roma arenalarındaki seyirciler gibi bitmek bilmeyen kan ve et ihtiyacını anlamıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın