12805
orada burada görüyorum. kendisini istifaya davet edenler var. tamam biz aza kanaat etmeyelim de "hayırdır?" diye sorarlar.
seviyesi ortaya çıkıyormuş yavaş yavaş. sanki 2 senede rekorlarla dekor edilmiş şamiyonluğu getiren, bayern ve manu maçlarındaki topu oynatan aynı hoca değil? o kadroları oynatan aynı hoca değil. sanki fenerbahçe karşısına forvette barış alper yılmaz, orta sahada berkan kutlu'yla fenerbahçe'yi sahaya gömen aynı hoca değil.
az öte durun. eleştiri kılıfı altında garip gureba laflar ediyor çoğu kişi. eleştiri kültüründen nasibini almamış hiçbiri.
gelgelelim zurnanın zırt dediği yere.
hocam!
beşiktaş'tan 5 yemeyi hadi hazmedelim. yol kazası diyelim. ama young boys karşısında ilk yarından neredeyse beşlik olacak takımı ne yapalım? neredeyse hiçbir şey üretemeyen, tek oluru ileri şişirmek olan takımı ne edelim?
sen de tribünden izledin. bizden biriydin. seyrettin mi iyice? takımın ne oynadı?
dedik ki özeleştiri vermesi gerekir. vermedin. yani kamuoyu önünde vermedin. umuyorum ki kendine vermişsindir. bir şeyler olmuyor. gıcırdıyor.
yahu hocam!
takımdaki oyuncuların performansından bağımsız söyleceğim bunları. madem sadece ileri vuracağız. sen de seversin çift forvet oynamayı. neden bats'ı düşünmedik kerem a. yerine. evet, kerem a bizi birkaç pozisyonda kurtardı ama demek istediğim o değil.
çıkamıyoruz. ve nelsson olduğu sürece bu sorunumuz devam edecek. hele geride garip bir şeyler olmuş apokerim'in mevcut hali, jelert ve köhn varken oyun kurmak neredeyse imkansız. bunu biliyor olman lazım. oyun öyle geliştiyi kabul etmem.
evet. davinson sakat. ve bizim oyunumuz için çok değerli. hem hücumda hem oyun kurulumunda hem savunmada. ama bir oyuncunun yokluğu bu kadar etkilememeli.
derler ki donanmada kadim bir gelenek vardır. her önemli geminin bir ikizi olur. çünkü o gemiye bağımlılığınız size savaş halinde çok şey kaybettirir. onun yokluğunu kaldıramazsınız.
davinson gibi bir adama ikizlemek elbette kolay değil. belki de bizim içim imkansız. o zaman oyunu çiftleyeceksiniz. yapacak bir şey yok.
savunmada duramıyoruz. orta sahamız yol geçen hanı. ileriden veya kanatlardan orta sahaya inip top alıp oyun kurulumunu rahatlatacak birini bulamıyoruz.
yani icardi'ye gel demek veya mertens'e gel demek bu kadar mı zor? hadi kerem'i oralarda istemezsiniz ve belki de barış'ı. ama icardi de mertens de oraya gelip oyun kurulumunu rahatlatabilecek oyuncular. ve siz 45 dk izlediniz. ve biz 45 dakika diktik durduk.
yani hocam!
oyun kuramıyoruz, orta sahayı hemen her maçta veriyoruz.
yani orta sahayu üçlemeyi bir kez olsun düşünemez misin? tor-berkan-sara-demirbay-kaan'dan üçü hiç mi olmaz mesela? hiç denemedin. ne ilk sezonunda ne de ikinci sezonunda. ve biz buna gereksinim duyduk. orta sahayı o kadar verdik ki bazen...
hadi onu geçelim. çift forvet oynamayı seversin sen. hazır elinde bats - icardi gibi ilk günden birbiriyle uyumlu iki forvet var. dön hocam o zaman çift santrfora.
3-5-2 dön mesela. kanat beklere köhn-barış-jelert'ten ikisini at. hayli teknik olan kaan'ı sahaya at. davinson yok. apokerim'in durumu belli, topu unutmuş mübarek. nel zaten belli. at hocam kaan'ı o zaman sahaya. üçlü oyna. ya da savunmayı üçleyen orta saha gibi kullan.
sevmiyorsan, takım alışık değilse 4-4-2 oynayalım. sara'yı dörtlü orta sahanın sağına atalım mesela. ya da yunus'u at hocam. fatih terim'in emre çolak'ı kullandığı gibi. orta sahalaşan kanat oyuncusu misali.
diğer kanada da barış alper yılmaz at. eğer hasta olsa da çok ihtiyacın varsa.
hiç olmuyor. yine olduramıyoruz. berkan kutlu'yu at hocam kanada. tudor'un tolga ciğerci'yi kullandığı gibi.
evet. anlıyorum. bir oyunumuz var. ama işlemediği ve işlemeyeceği belli olan maçlar oluyor. her maç bunu oyna demiyoruz ki. en azından bir maç, bir sekans farklı bir şey oynayalım diyoruz.
yoksa a planının güçlü olduğunu biliyoruz. bize neler kazandırdıklarını da biliyoruz. o oyundan tabii ki vazgeçmememiz gerekir. hatta geliştirmemiz gerekir. ama o oyunun da oturması gerekir artık. ve bazı şeyleri kabul etmemiz gerekir.
ben iki senedir, naçizane hocadan bir şey istiyorum. en azından bir maç, oliveira-tor-berkan-mids'ten üçü ile bir üçlü orta saha oynayalım. onu da oliveira'nın artık düşmeye başladığı zamanlarda söylüyordum. yani oliveira'yı da kaybettik. yani çok büyük kayıp mı? bilmem.
ya da geçen sezon. yani bir kere olsun, tor-ndombele-demirbay yapabilirdik. bir kere ya, bir kere sadece. ndombele'den bir şey beklediğimden değil. belki bir şeyler alabilirdik diye. bir kere tor-demirbay-kaan görseydik hocam. bir kere tor-kaan-ndombele görseydik.
yani kerem demirbay'ı bir kere olsun ileride düşünmeyişimize akıl sır erdiremiyorum. 4-2-3-1 oynayalım yine. ama kerem demirbay ile oynayalım bari. bir kere yahu! bir kere ya.
bu takımın iyi futbol oynaması için transfere ihtiyacı falan yok. bu takımın young boys'u yenebilmek için transfere falan ihtiyacı yok. bu takımın beşiktaş'ı yenebilmek için transfere falan ihtiyacı yok.
yok hocam, yok.
elinizde bu var. yani bu var da. nalbur gibi var. haybeye yok. bayağı bayağı takım bu. hayır! elinizdeki malzemeyi de aslında iyi kullanan bir hocasınızdır. ama takkeyi öne indirmek vakti artık.
gerekiyorsa topu bırakalım rakibimize. işin ilginç tarafı onu da çok iyi oynayacak oyuncularımız var ha. onu neden oynamıyoruz hiç, onu da bilmiyorum.
elinde kerem, barış alper, zaha, bats, icardi falan olacak ve bu takım yaslanıp geriden tıklatamayacak öyle mi? madem onu oynayalım. madem dikeceğiz topu, yaslanalım, bekleyelim. rakip oynasın, dikelim topu, icardi istasyon olsun ya da direkt olarak kerem, barış veya zaha ile vuralım.
doldum hocam. doldum.
uzun süre sonra bir karar maçını iyi oynayalım. ya da oynamayalım ama kazanalım.
özeleştirisini veriyordur umarım.
eyvallah.
seviyesi ortaya çıkıyormuş yavaş yavaş. sanki 2 senede rekorlarla dekor edilmiş şamiyonluğu getiren, bayern ve manu maçlarındaki topu oynatan aynı hoca değil? o kadroları oynatan aynı hoca değil. sanki fenerbahçe karşısına forvette barış alper yılmaz, orta sahada berkan kutlu'yla fenerbahçe'yi sahaya gömen aynı hoca değil.
az öte durun. eleştiri kılıfı altında garip gureba laflar ediyor çoğu kişi. eleştiri kültüründen nasibini almamış hiçbiri.
gelgelelim zurnanın zırt dediği yere.
hocam!
beşiktaş'tan 5 yemeyi hadi hazmedelim. yol kazası diyelim. ama young boys karşısında ilk yarından neredeyse beşlik olacak takımı ne yapalım? neredeyse hiçbir şey üretemeyen, tek oluru ileri şişirmek olan takımı ne edelim?
sen de tribünden izledin. bizden biriydin. seyrettin mi iyice? takımın ne oynadı?
dedik ki özeleştiri vermesi gerekir. vermedin. yani kamuoyu önünde vermedin. umuyorum ki kendine vermişsindir. bir şeyler olmuyor. gıcırdıyor.
yahu hocam!
takımdaki oyuncuların performansından bağımsız söyleceğim bunları. madem sadece ileri vuracağız. sen de seversin çift forvet oynamayı. neden bats'ı düşünmedik kerem a. yerine. evet, kerem a bizi birkaç pozisyonda kurtardı ama demek istediğim o değil.
çıkamıyoruz. ve nelsson olduğu sürece bu sorunumuz devam edecek. hele geride garip bir şeyler olmuş apokerim'in mevcut hali, jelert ve köhn varken oyun kurmak neredeyse imkansız. bunu biliyor olman lazım. oyun öyle geliştiyi kabul etmem.
evet. davinson sakat. ve bizim oyunumuz için çok değerli. hem hücumda hem oyun kurulumunda hem savunmada. ama bir oyuncunun yokluğu bu kadar etkilememeli.
derler ki donanmada kadim bir gelenek vardır. her önemli geminin bir ikizi olur. çünkü o gemiye bağımlılığınız size savaş halinde çok şey kaybettirir. onun yokluğunu kaldıramazsınız.
davinson gibi bir adama ikizlemek elbette kolay değil. belki de bizim içim imkansız. o zaman oyunu çiftleyeceksiniz. yapacak bir şey yok.
savunmada duramıyoruz. orta sahamız yol geçen hanı. ileriden veya kanatlardan orta sahaya inip top alıp oyun kurulumunu rahatlatacak birini bulamıyoruz.
yani icardi'ye gel demek veya mertens'e gel demek bu kadar mı zor? hadi kerem'i oralarda istemezsiniz ve belki de barış'ı. ama icardi de mertens de oraya gelip oyun kurulumunu rahatlatabilecek oyuncular. ve siz 45 dk izlediniz. ve biz 45 dakika diktik durduk.
yani hocam!
oyun kuramıyoruz, orta sahayı hemen her maçta veriyoruz.
yani orta sahayu üçlemeyi bir kez olsun düşünemez misin? tor-berkan-sara-demirbay-kaan'dan üçü hiç mi olmaz mesela? hiç denemedin. ne ilk sezonunda ne de ikinci sezonunda. ve biz buna gereksinim duyduk. orta sahayı o kadar verdik ki bazen...
hadi onu geçelim. çift forvet oynamayı seversin sen. hazır elinde bats - icardi gibi ilk günden birbiriyle uyumlu iki forvet var. dön hocam o zaman çift santrfora.
3-5-2 dön mesela. kanat beklere köhn-barış-jelert'ten ikisini at. hayli teknik olan kaan'ı sahaya at. davinson yok. apokerim'in durumu belli, topu unutmuş mübarek. nel zaten belli. at hocam kaan'ı o zaman sahaya. üçlü oyna. ya da savunmayı üçleyen orta saha gibi kullan.
sevmiyorsan, takım alışık değilse 4-4-2 oynayalım. sara'yı dörtlü orta sahanın sağına atalım mesela. ya da yunus'u at hocam. fatih terim'in emre çolak'ı kullandığı gibi. orta sahalaşan kanat oyuncusu misali.
diğer kanada da barış alper yılmaz at. eğer hasta olsa da çok ihtiyacın varsa.
hiç olmuyor. yine olduramıyoruz. berkan kutlu'yu at hocam kanada. tudor'un tolga ciğerci'yi kullandığı gibi.
evet. anlıyorum. bir oyunumuz var. ama işlemediği ve işlemeyeceği belli olan maçlar oluyor. her maç bunu oyna demiyoruz ki. en azından bir maç, bir sekans farklı bir şey oynayalım diyoruz.
yoksa a planının güçlü olduğunu biliyoruz. bize neler kazandırdıklarını da biliyoruz. o oyundan tabii ki vazgeçmememiz gerekir. hatta geliştirmemiz gerekir. ama o oyunun da oturması gerekir artık. ve bazı şeyleri kabul etmemiz gerekir.
ben iki senedir, naçizane hocadan bir şey istiyorum. en azından bir maç, oliveira-tor-berkan-mids'ten üçü ile bir üçlü orta saha oynayalım. onu da oliveira'nın artık düşmeye başladığı zamanlarda söylüyordum. yani oliveira'yı da kaybettik. yani çok büyük kayıp mı? bilmem.
ya da geçen sezon. yani bir kere olsun, tor-ndombele-demirbay yapabilirdik. bir kere ya, bir kere sadece. ndombele'den bir şey beklediğimden değil. belki bir şeyler alabilirdik diye. bir kere tor-demirbay-kaan görseydik hocam. bir kere tor-kaan-ndombele görseydik.
yani kerem demirbay'ı bir kere olsun ileride düşünmeyişimize akıl sır erdiremiyorum. 4-2-3-1 oynayalım yine. ama kerem demirbay ile oynayalım bari. bir kere yahu! bir kere ya.
bu takımın iyi futbol oynaması için transfere ihtiyacı falan yok. bu takımın young boys'u yenebilmek için transfere falan ihtiyacı yok. bu takımın beşiktaş'ı yenebilmek için transfere falan ihtiyacı yok.
yok hocam, yok.
elinizde bu var. yani bu var da. nalbur gibi var. haybeye yok. bayağı bayağı takım bu. hayır! elinizdeki malzemeyi de aslında iyi kullanan bir hocasınızdır. ama takkeyi öne indirmek vakti artık.
gerekiyorsa topu bırakalım rakibimize. işin ilginç tarafı onu da çok iyi oynayacak oyuncularımız var ha. onu neden oynamıyoruz hiç, onu da bilmiyorum.
elinde kerem, barış alper, zaha, bats, icardi falan olacak ve bu takım yaslanıp geriden tıklatamayacak öyle mi? madem onu oynayalım. madem dikeceğiz topu, yaslanalım, bekleyelim. rakip oynasın, dikelim topu, icardi istasyon olsun ya da direkt olarak kerem, barış veya zaha ile vuralım.
doldum hocam. doldum.
uzun süre sonra bir karar maçını iyi oynayalım. ya da oynamayalım ama kazanalım.
özeleştirisini veriyordur umarım.
eyvallah.