• 18
    12 mayıs perşembe sabahı oynanan 2 maçla devam eden playofflar.

    memphis grizzlies golden state'in üzerinden silindir gibi geçerek 134-95'lik skorla kazandı. 3.periyot bittiğinde fark 52 sayıydı. gerçekten memphis adına çok acayip bir performans vardı sahada. ja morant'ın yine oynamadığını belirtelim. seride durum 3-2 golden state lehine ve 6.maçı evlerinde kazanarak seriyi bitirmenin peşinde olacaklar.

    milwakuee bucks ise boston deplasmanında resmen maçı çalarak 110-107'lik skorla kazandı ve 6.maça 3-2 önde gidicekler. bu seride oynanan basketbol, verilen mücadele çok üst düzey. nba finali tadında geçiyor. seride avantajı kaptım diyen bir maç sonra tokatı yiyor. bakalım bucks 6.maçta işi bitirecek mi, yoksa td garden 7.maça ev sahipliği yapacak mı, bekleyip göreceğiz.
  • 16
    selam dostlar.
    yaz aylarına geçişin önemli aktivitelerinden biri elbette dondurma yemektir. lütfen nogger'larınızı önce itinayla kakaolu kısmı yiyerek tüketiniz. bisküvisini -eğer kaymadıysa- eşit oranlı bir şekilde kakaolu kısmı tamamen bitecek şekilde sıyırdıysanız, karamel bisküvi birlikteliğine geçiş yapabilirsiniz demektir. nogger'ı bu şekilde tüketmeyen de bu yazıyı okumasın. gitsin ocgunsson falan okusun...

    malumunuz bu sezon, ve hatta pandemiden beridir, spor organizasyonlarındaki çiğlik damaklara yapıştı ve sıtkı sıyırır ölçüde izlemesi zul bir hal aldı. drive to survive gibi birtakım parlatma girişimleriyle f1 gibi organizasyonlar, e biraz djokovic'in barzoluk girişimleriyle ve nadal'ın sakatlık dönüşü sempatisiyle izlenen wimbeldon'lar, e hadi biraz 2021'de oynanan euro 2020 ve birkaç güzel şampiyonlar ligi futbol karşılaşmaları dışında pek de ilgi çeken spor müsabakaları bulamaz hale geldik. hele yurt içindeki kısırlık bize dokuz doğurturken...

    ben de bari yaşlılığın da etkisiyle, nostalji yapma umuduyla nba'e sarma kararı aldım. öyledir ki okul bahçelerinde turnike atacak açımız varken dahi geriye çekilerek orta mesafe denememize sebep nowitzki, boktan kumaş pantolonlarımızın altına hakikaten boktan duran air jordanlarımız ve dahi t-maclerimiz, uykusuz gecelerde 1+4 basketbolu oynayan (dwight howard artı 4 dışarıda jameer nelson, rashard lewis, hedo, j.j. reddick) hidayetli orlando -hatta courtney lee bizi az mı kanser etti- o efsane lakers maçını hala unutamam... memo'nun all star olmasının yarattığı heyecan, vince carter hayranlıkları, slam dunk ve niceleri... bu anılar belli bir yaştan sonra insana ulan galiba yaşlanıyoruz dedirten nostalji ihtiyacı hissettiriyor.

    velhasıl uzaktan uzaktan takip ederken bu sezon iyice bir içine gireyim dedim. özellikle play off'lara doğru bir kabarma oldu ve her maçı takip etme gayreti içerisine girdim. ama o da ne... dostlar bende s sport 1-2 kanalı, nba tv kanalı vs. var. ve 4 tane de play off maçı kaldı. ben düşünüyorum ki bu kanallar bütün maçları izlememe yeter. o da nesi... dün 22.30'da olan phoenix dallas maçı için aldığım bira-cips kombosunu kumanda başında nerede ulan bu maç derken tükettim. ara tara derken s sport plus diye bir "uygulama kanalı" olduğunu ve maçın bu kanaldan yayınlanacağını öğrendim. elbette bu kanal da abonelik isteyen bir konumda. bu çağda maçlara ulaşmak elbette zor değil lakin sevdiğimiz türk yorumcularla birlikte yasal olarak bir maç izlemeyi imkansız hale getiren düzenin ben nogger'ını yiyeyim afedersiniz...

    play off sürecinde bir çok böyle talihsiz durumla karşılaştım maalesef. hadi normal sezonda her maça ulaşamamamı anlıyordum ama play off larda böyle olması biraz koydu açıkçası. ya ben o yukarıda bahsettiğim efsane orlando lakers 2. maçını kaçırmış olsaydım...

    neyse. çok iyi bir play off serisi oluyor diyerek yazıyı bitirsem de "başlıkla içerik uyuşmuyor" kod adıyla gıccık bir moderatör yazımı silse ya. sonra gidip ekşi sözlüğe gs sözlük diktatörlüğü diye başlık açsam... farklı görüşlere saygısı olmayan, fatih terim eleştirdim diye beni atan moderasyona sahip hörörörö... oradan da zafer partisi başlığına gidip azıcık ırkçılık yaparım. ümit süleyman'ı dövecek. erkek beea... iyice çığırından çıktık toplumca neyse...

    bize 3 numarayı sevdiren kadife topçunun -namı diğer bay son çeyrek- takımı, süper yıldız olmasına hayretler edercesine imrendiğim booker'ı ve yine kadife bilekli uzunu ayton'ıyla phoenix çeyrek finallerde play in'den gelen pelicans'ı 4-2 geçti. phoenix'in süpürmesini bekliyor olsak da bu seride iyi eşleşmelere sahip pelicans 2 maç çalmayı başardı. ama phoenix çok üst düzey bir takım ve nash abimizin bize sevdirdiği bu takımın bu yıllarda büyük bir takım olması da bizi ancak gururlandırır. şimdi dallas serisinde ve yine avrupalı nba yıldızı seven, yeni nowitzkisini bulan dallas'ın hiç de şakası yok. doncic çeyrek finallerde oynayamayacak derken, bu sezon çok da iyi iş çıkaran utah'a elenir derken doncic'siz zamanları hiç de fena geçirmeyerek ve onun dönüşüyle birlikte rüzgarı arkasına alarak bu serinin hakkını verdi ve utah'ı 4-2'yle geçmeyi başardı. phoenix-dallas serisine phoenix paul baba damga vurarak 2-0 başlasa da evinde canavara dönen dallas seriyi 2-2'ye taşıdı ve bu seri daha çok su götürür dedirtti. ama bana kalırsa phoenix işler dara düştüğünde çilingiri daha fazla olan bir takım. bir şekilde seriyi çözecekler diye düşündürtüyor. yine de tek ayak reizin mirası doncic'li dallas'ı finalde görürsek şahsen ben üzülmem.

    diğer yandan golden state sen nasıl bir seyredilesi takımsın. jordan poole gibi bir şey bulmuşlar. çocuk bildiğin cris paul-curry karışımı bir yaratık. oynadıkları basketbolun seviyesi çok başka bir yerde. belki şampiyon olmazlar ama bu basketbol seviyesi daha önce görmediğimiz bir yerde. adamlar her şeyi oynayabiliyor ve curry gibi bir kahraman maça damga vurma egosuna kapılmadan maçlardan keyif alıyor. şu anda memphis serisindeler ve memphis'in sahasında ilk maçı da çaldılar. bence ikinci maçı da alırlardı da ja morant çok acayip oynayınca kaybettiler. şu an seri 2-1 golden state lehine ama bir an bile bu seriyi kaybedecekler dedirtmiyorlar. öte yandan çok sevimli ama çırpınan bir balık gibi memphis gençleri. ja morant seyretmesi çok keyifli bir yunus balığı gibi. bir önceki seride çok komik olaylar yaşandı ve belki de tarihin en garip serisini oynadı minnesota karşısında. iki takım da gana ümit milli futbol takımı gibiydi. çok yetenekli, çok koşan ancak ne yaptıklarını bilmeyen oyuncu topluluğu... bu amatör ruh öyle tat verdi ki seri hiç bitmesin istedik. memphis biraz olgunlaşınca nba'e damga vuracaktır. ancak o sene bu sene mi, emin değilim. özellikle gsw serisinin ikinci maçında harika bir ja morant performansı izlemiş de olsak, serinin genelinde biz bu bebeleri zaten yeriz diyen bir gsw duruşu hakim parkede.

    gelelim tarihi savunmaların boy gösterdiği boston-milwakue serisine. aga seride izlediğimiz tek şey giannis'in 4 kişiyi sırtına alarak içeri girmesi, ya dışarıya çıkarıp 3lük attırması ya da kendisinin bitirmesi. game of thrones devlerinin savaş sahnelerinde sırtına çıkan night watch ları sırtından atması gibi bir hücum izliyoruz sürekli. kimse hücum edemiyor daha az edemeyen kazanıyor. jaylen brown ve tatum uyanırlarsa yani birlikte iyi bir maç çıkarmaya başlarlarsa seri boston'a döner yoksa duvarı yıkarlar haberiniz olsun... seri şimdilik 2-1 milwakue lehine.

    öteki tarafta ise embiid şöleni var. oynadı, oynamaz, oyanayamaz, oynarsa olmaz derken serinin ilk iki maçında varlık bile gösteremedi philedelphia. seri philly'e taşınınca batman maskesiyle (ki bence tesadüf değil pr) embiid çıkageldi ve seri aniden 2-2 oldu. miami iyi hoş çok güzel savunma yapıyor da o hücum performansıyla olmaz aga. savun savun savun. arada bir uzun seri yakala öne geç. sonra maçı kopar. chris bosh'u vereceksin bunlara da o savunmanız batsın da görün diyeceksin. bosh reyiz de bosh damacanayı bile savunamazdı, öyle bir süper yıldızdı kendileri. binmişler butler'ın sırtına. gerisini biz savunmada hallederiz havası. e öyle dersen batman gelir, robin harden'ıyla beraber gotham'ı alır gider. en iyi 6. adam ödülünü alan herro bu seride bence kritik rolü oynayacak miami hücumu adına.

    herkesin öngördüğü gibi her maç 7. maça gidebilir belki ama bence en olası ihtimal boston-milwakue maçı bu konuda. hiç kimsenin sonucunu kestiremeyeceği bir kavga oluyor seride zira. diğer maçlar az-çok bir takım lehine ağır basan seriler gibi günün sonunda.

    velhasıl kelam gayet eğlenceli seriler izliyoruz. daha doğrusu izlemeye çalışıyoruz. sakatlık ne kadar az olursa keyif o kadar katlanacak ve bu 8 takımdan hangisi şampiyon olsa şaşırmayacağımız bir sonuçla bitecek (memphis olursa ben çok şaşırırım çok da sevinirim orası ayrı konu).
    not: bunu yazarken fenerli kuzenim beni dürtüp bize 3 numarayı roberto carlos sevdirdi dedi. ya bi skt..
  • 12
    tüm hızı ve heyecanıyla devam ediyor. serilerde son durum şöyle;

    golden state warriors 2-1 memphis grizzlies
    phoenix suns 2-2 dallas mavericks
    miami heat 2-2 philedelphia 76ers
    boston celtics 1-2 milwakuee bucks

    seriler oldukça çetin geçiyor. 4 seri de 7.maçlara gitmeye gebe. bir ihtimal golden state ve phoenix 6 maçta işi bitirebilir gibi duruyor ama yine de her sonuca açık seriler. playoffları kim şampiyon bitirir orası da muamma. dallas ve grizzlies kalan 6 takımdan bir tık geride. yine de batıyı golden state'in kazanacağını düşünüyorum. doğu'da ise durum çok karmaşık,konferans şampiyonu kim olur sorunun cevabı bende yok. doğu resmen alev alev yanıyor. 4 takım da olabilir. yine de 76ers'in konferansı kazanacağına dair bir his var içimde. tabi yolları çok taşlı.
  • 4
    çok kısa değerlendirmelerde bulunarak benim de tahminlerimi sunacağım ve bence son yılların -ve hatta tarihin- en iyisi olabileceğini düşündüğüm play-offlardır.

    kısa sonuçlar:

    miami heat - atlanta hawks: 4-2
    boston celtics - brooklyn nets: 4-3
    milwaukee bucks - chicago bulls: 4-1
    philadelphia 76ers - toronto raptors: 3-4

    phoenix suns - new orleans pelicans: 4-1
    memphis grizzlies - minnesota timberwolves: 4-0
    golden state warriors - denver nuggets: 4-2
    dallas mavericks - utah jazz: 4-3

    miami heat - atlanta hawks: hawks sezon sonunu oldukça iyi getirdi ve zaten bu sene geçtiğimiz sezon görece sürpriz şekilde doğa finali yapan çekirdeği korumuşlardı. play-in'de üst üste 2 maç kazanarak gelmiş olmaları ve son maçta jared allen'ın dönüşüne rağmen cleveland'ı geçtiler ve 8. oldular. kısacası atlanta bildiğimiz tipik bir 8. sıra takımı gibi değil, daha fazlası kendilerinde var. zaten nba'in power ranking'i de bunu gösteriyor. ancak 7 maç üzerinden oynanan bir seride hücum potansiyeli ve kadro derinliği olarak kendilerinden daha üstün olan heat'e ne kadar direnebilecekleri gerçekten önemli bir soru işareti. mutlaka epey yarışmacı olacaklardır ama heat'i eleyebileceklerini düşünmüyorum.

    miami heat 6 maçta turu geçer.

    boston celtics - brooklyn nets: çok zor bir eşleşme. brooklyn'de ben simmons önümüzdeki hafta takımla birlikte çalışacağı söyleniyor fakat seri 7. maça kadar uzasa bile forma giyecek seviyeye gelir mi bilinmez. onsuz değerlendirdiğimizde bile kevin durant'in sağlıklı kaldığı sürece savaşacağı ve söyleyecek çok sayıda sözü olduğu bir gerçek. kyrie irving'in dönem dönem efsanevi play-off performanslarından bazılarına da şahit olursak yine çok şaşırmam. ancak yılbaşından beridir özellikle savunma konusunda bir aşama daha atlayan boston'ı ne kadar sarsabilirler gerçekten soru işareti. bu sorunsalı tersten sorduğumuzda da başka bir tablo ortaya çıkıyor. bu sefer de çok iyi bir savunma görüntüsü çizen celtics, durant ve arkadaşlarını ne oranda yavaşlatabilir? cevaplanması zor sorular. bu eşleşmede tahminimi 7 maçta boston celtics diyeceğim. ne var ki, genellikle böyle çok yakın geçmesi beklenen ilk tur eşleşmeleri beklenmedik şekilde bir tarafında oldukça domine ettiği şekilde cereyan eder. brooklyn'in 4-1 ile turladığı bir senaryo da beni şaşırtmayacaktır.

    boston celtics 7 maçta turu geçer.

    milwaukee bucks - chicago bulls: doğu'da tahminlemesi en kolay eşleşme açıkçası. normal sezonun sonlarına doğru inanılmaz bir ivme kaybeden bulls'un bu eşleşmede pek şansı olabileceğini düşünmüyorum. lonzo ball'un zaten sezonu kapatmış olması önemli bir handikap fakat nikola vucevic, demar derozan ve zach lavine üçlüsünden oluşan hücum potansiyelini ne olursa olsun yabana atmamak lazım. bulls için üzücü ancak belki de çok daha yakın olabilecekleri bir eşleşmede işleri oldukça zor. bucks'ın son yıllardaki play-off performansı malum. bulls'un bu eşleşmeden 1 maçtan fazlasını çıkartması oldukça sürpriz olacaktır.

    milwaukee bucks 5 maçta turu geçer.

    philadelphia 76ers - toronto raptors: bu eşleşme yine çok arada eşleşmelerden bir tanesi. yetenek açısından 76ers'in ancak kadro derinliği ve takım kimyası açısından raptors'ın üstün olduğunu düşünüyorum. ayrıca sezon sonundaki 2 haftada 76ers hedef maç denilebilecek 3 maçı da (phoenix, milwaukee ve raptors) kaybetmişti. bu maçlarda hem joel embiid'in hem de james harden'ın performansı oldukça soru işaretiydi. yine de muazzam bir sezon geçiren embiid'in kolay teslim olması pek mümkün olmayacaktır. fakat all-star hafta sonundan sonra çok daha iyiye giden ve mart-nisan dönemini muazzam geçiren pascal siakam'lı raptors bence bu turu geçer.

    toronto raptors 7 maçta turu geçer.

    phoenix suns - new orleans pelicans: new orleans bu play-off'lardaki %50 galibiyetin altındaki tek takım hüviyetinde. sezon sonunu gayet iyi getirdiler ve hawks gibi 9.'luktan play-off'a kalmayı başardılar. sezona da 1-12 gibi kepaze bir başlangıç yaptıklarını hatırlatalım. o dönemde sacramento kings'e 2 kere, oklahoma city thunder'a da 1 kere kaybetmişlerdi. cj mccollum, brandon ingram ve jonas valanciunas üçlüsü ile iyi bir oyun ortaya koyuyorlar. yine de karşılarındaki takımın phoenix suns olduğunu hatırlatmakta fayda var. belki pelicans düşüşteki utah jazz veya bir miktar soru işaretli golden state warriors ile eşleşmiş olsa bu eşleşmeyi değerlendirmek daha sağlıklı olurdu ancak suns karşısında pelicans'ın şans sahibi olabilmesi için birçok düşük olasılıklı faktörün bir araya gelmesi gerekiyor. bu da çok zor. pelicans'ın 1 maçtan fazla alabileceğini düşünmüyorum. suns en azından pelicans karşısında play-off baskısı hissetmeyecektir.

    phoenix suns 5 maçta turu geçer.

    memphis grizzlies - minnesota timberwolves: iki genç kadrolu ekibin güzel ve yakın geçmesi beklenen eşleşmesi. fakat ben o kadar da yakın geçebileceğini düşünmüyorum. bulls kadar olmasa da timberwolves da sezon sonunu pek iyi getiremedi. son 2-2,5 haftalık dönemdeki düşüşleri malum. ayrıca 1, 2 ve 3 numaralı pozisyonlardan herhangi bir takıma karşı size problemi yaşama olasılıkları da malum. bench katkıları oldukça düşük. işleri bence karl-anthony towns'ın ekstra oyununa kalmış gibi gözüküyor. memphis için ise düşünülmesi gereken kat'ın kim tarafından savunulacağı. eğer steven adams savunursa kat onu perişan edebilir. jaren jackson jr. savunur ise de jackson'ın çabucak faul problemine girdiğini görebiliriz. yine de çok fazla değişkeni olmayan timberwolves hücumunu grizzlies bir şekilde yumuşatıcaktır. minnesota'nın pek şansı olabileceğini düşünmüyorum.

    memphis grizzlies 4 maçta turu geçer.

    golden state warriors - denver nuggets: nuggets 5000 feet rakımlı şehrinden ötürü tüm nba'de en büyük en sahibi avantajına sahip takım. michael porter jr. zaten çok uzun zamandır yok. jamal murray de sezonu kapattı. facundo campazzo'nun son durumunu bilmiyorum ama o da en son sakattı. guard rotasyonunda yarattığı derinliği düşündüğümüzde yine önemli bir kayıp. kısacası akıllara ziyan bir sezon geçiren nikola jokic'e çok bağımlı bir takım denver. warriors ise bir ara felaket gidişinin ardından klay thompson'ın dönüp form tutması ile rayına biraz daha oturmuştu. steph curry de bu play-offlarla birlikte dönüyor. denver'ın işi gerçekten zor. jokic'in işin savunma kısmında yıpranması muhtemel ama öte yandan da özellikle denver evindeki maçlarda şapkadan tavşan çıkartabilir mi diye düşünmeden edemiyorum. jokic'in biraz daha esktra oynadığı ve diğer uzunlardan bir miktar daha katkı aldığı günlerde denver'ın ciddi şansı olacaktır. yine de 7 maçlık bir seriye yetecek kadar güçleri olduğunu düşünmüyorum.

    golden state warriors 6 maçta turu geçer.

    dallas mavericks - utah jazz: aslında bu serinin ilk maçı az önce başladı fakat şu anda skorunu bilmediğimden dolayı bu yorumu sanki daha hiçbir şey başlamamış gibi yapıyor olacağım. utah jazz'ın sezon sonundaki durumu içler acısıydı. rudy gobert ve donovan mitchell'ın vücut dilleri de uzun zamandır iyi değil. mitchell zaten ayrılmak istediğini vurgulayıp duruyor. takım adeta yıkılmış durumda. toparlamalarını zor görüyorum. play-off başka bir hava katacaktır ancak kendilerinden ters durumda olan ve sezon sonunu çok iyi geçiren dallas'ın şansı bu eşleşmede bence daha fazla. luka doncic şubat başından beridir mvp performansı veriyor. muazzam oynuyor gerçekten. sezon başındaki hantallığını hepten atmış durumda. vurgulamak lazım ki; doncic ve tim hardaway jr.'ın sakatlıkları ve belirsizlikleri haricinde bu eşleşmedeki bir diğer önemli husus da iki takımın pota altı savaşı olacaktır. jazz'ın bir şansı olacaksa -ki mutlaka olacaktır- bu pota altında gelecektir bence. dwight powell'ın eşleşmeleri dikkatle incelenmeli. eğer dallas'taki malum sakatlıklar olmasaydı belki de 4-0'lığa yakın bir seri olabilirdi ancak mevcut durumda utah'ın söyleyecek sözü olur ve seri biraz daha ortaya gelir.

    dallas mavericks 7 maçta turu geçer.
  • 8
    sakatlıkların olduğu kadar hakemlerin de inanılmaz derecede etki ettiği playofflar olmakta olan.

    o kadar yıldır nba’yi takip ederim, bu sene olduğu kadar hakemlerin maçların skoruna bu kadar etki ettiği bir yılı hatırlamıyorum. 2005 yılında dallas-miami final serisinde miami lehine çok yanlı bir yönetim olmuş, 2009 yılında ise genel anlamda hakemlerin büyük hatalarıyla dolu bir playoff dönemi geçmişti ve o dönemden sonra ciddi değişiklikler yapılmıştı.

    bu sezon ise maçlardan sonra yayınlanan nba’in resmi l2m raporlarında maçların son iki dakikasında hakemlerin çaldığı ya da çalmadığı o kadar çok kritik pozisyon var ki.. normalde göremediğimiz kadar çok hakem eleştirisini bizzat koçlardan ve oyunculardan ağır bir şekilde sürekli duymaya başladık. son olarak bu sabaha karşı oynanan new orleans-phoenix maçından sonra monty williams bir hayli sert konuştu.

    yapılan hatalar o kadar kötü ve kritik ki, mesela dün oynanan utah-dallas maçında dallas bitime 30 saniye kala 4 sayı öndeydi ve donovan mitchell kaçırdığı bir atış sonrası kendi ribaundunu alırken dwight powell’ın suratını dirseğini geçirdi ve koca adamı yere yıktı. hücum faul olması ve dönüşünde dallas’ın iki serbest atış kullanması gereken yerde utah basket faul kazandı ve oradan maçı aldı. bu kadar bariz bir faul ile belki de sadece maçın değil serinin kaderi değişti. yetmezmiş gibi normal sezonun sondan bir önceki maçında, aynı pozisyon içinde, biri üstüne yığılmak olmak üzere doncic’e 4 farklı şekilde faul yapıldığı resmi açıklamayla da teyit edilmesine rağmen, kameralara yansıdığı şekilde “bu nasıl faul değil” diye soran doncic’e teknik faul çalan (ki teknik faul nba tarafından sonra geri alındı), maç sonunda ise “kötü bir söz söylemedi itiraz etti diye teknik faul verdim” diye bizzat kendisi açıklama yapan tony brothers adlı hakem dallas-utah serisinin 5. maçına verilmiş. bugün bu maçta ortalık acayip karışabilir.
  • 19
    miami heat deplasmanda işi bitirdi ve 76’ers serisini 4-2 kazandı. sonucunu üzüldüm açıkçası çünkü philly çok büyük potansiyel vaat eden bir takımdı ve hem philly’i hem de nets’i oyuncularının şımarıklığı mahvetti. harden nets’i karıştırdı, ben simmons sixers’ı, iki oyuncu takas edildi, iki takıma da çare olmayı geçtim potansiyel yeni problemler getirdiler.

    bir diğer maçta dallasım ligin normal sezondaki en iyi takımı olan phoenix’i sezonun en düşük sayısında tutarak (86) döve döve yendi ve seriyi 7. maça taşıdı. geçen sezon kawhi sakatlanmasa belki de şampiyonluğu alacak clippers’ı da 7. maça taşımış ama tecrübesizlik onlara engel olmuştu. bu sezon biraz daha tecrübe, biraz daha oturmuş bir düzen var. evet çok zor ama neden olmasın? lütfen olsun çünkü.
  • 15
    warriors-grizzlies serisinde 2. maçta dillon brooks'un garry payton 2'ye yaptığı korkunç kasti faul sonrası payton'ın sezonu kapatması (kariyeri açısından da çok büyük bir darbe yemesi) ve brooks'un 3. maçtan aldığı men cezası sonrası ortamın epey gerildiği seriyi içeren playoff. inan özdemir'in tabiri ile tam bir türkiye futbol ligi derbi maçı kıvamına gelmiş bir seri haline geldi. özellikle steve kerr çok ağır konuştu brooks için. san francisco'daki 3. maçta beklendiği gibi warriors silindir gibi geçti grizzlies'in üstünden. beklentim seriyi warriors'ın 4-2 kazanması yönünde.

    dallas doncic'in önderliğinde chris paul'u aşırı etkisiz bıraktıkları 4. maç sonunda seriyi 2-2'ye getirmeyi başardı. devin booker henüz ritim bulabilmiş değil ve özellikle dallas tarafında maxi kleber dış şut sokmaya başladığında deandre ayton savunmada handikap olmaya başlıyor. dallas dış şut sokabilmeyi başardığı ölçüde süpriz yapabilir. yine de 4-3 suns üstünlüğü bekliyorum.

    miami-philly serisinde kilit nokta joel embiid'in sağlıklı bir şekilde sahada ne kadar kalabileceği. beyin sarsıntısı protokolü sebebiyle kaçırdığı ilk 2 maçta philly hiç ümit vermemişti. kendi sahalarındaki 2 maçı almayı başardılar embiid tam sağlıklı olmasa da; jimmy buttler'ın skor olarak çok öne çıkması da işe yaramadı miami tarafında. yine de miami'nin 4-2 turu geçeceğini düşünüyorum bu seride.

    boston-milwakuee en muhteşem seri gibi duruyor yarı finallerdeki. çok ciddi savunma görüyoruz 2 taraftan da. bucks saha avantajını almış durumda. bu seriyle ilgili herhangi bir tahminim yok; 7. maça gider diye düşünüyorum sadece. khris middleton yokken bucks'ın bu kadar iyi direnmesi takdire şayan. giannis antetokounmpo mental olarak çok üstüne koymuş geçen yılki yüzükten sonra. öteki tarafta jayson tatum & jaylen brown ikilisinden biri bile aksasa boston tökezliyor gibi. nitekim 3. maçta tatum kötü olunca brown'ın çabaları yetmedi celticse.
  • 21
    doğu konferans yarı finali 7.maçında boston celtics milwakuee bucks önünde şov yaparak kazandı ve finalde miami'nin rakibi oldular.

    batı'da golden state finale çıkan ilk takımdı. diğer yarı final maçında başka bir 7.maç izleyeceğiz ve suns ile mavs konferans finali için karşı karşıya gelecekler.

    2019'dan beri nba'de şampiyonu sakatlıklar belirliyor. 2019 toronto, 2020 lakers, 2021 milwakuee sakatlıktan uzak bir playoff geçirince şampiyonluk ipini göğüslemişlerdi. bu sene de yine olacak olan o. bucks middleton'un sakatlığının bedelini ödedi bile. 2019 öncesine bakacak olursak, sadece 2015'de kyrie irving ve kevin love'un sakatlığında gsw cavs karşısında şampiyonluk yaşamıştı, onun dışında uzun yıllardır sakatlık sebebiyle şampiyonluk kaybeden ya da kazanan bir takım olmadı. umuyorum ki takımlar hiç bir oyuncularını kaybetmeden playofflara devam ederler zira tersi gerçekten çok can sıkıcı biz izleyenler için.
  • 17
    10 mayıs 2022 sabaha karşı 2 maç oynandı.

    golden state, ja morant'ın sakatlığı sebebiyle oynamadığı maçta zor da olsa 101-98 kazandı ve seride 3-1 öne geçti. stephen curry 4.çeyrekte 8'i serbest atıştan olmak üzere 18 sayı atarak takımının geriden gelerek kazanmasında başroldeydi. maçı da 32 sayı 5 ribaund ve 8 asistle tamamladı.

    diğer maçta ise boston 4.çeyrekteki iyi performansıyla bucks'ı 116-108'lik skorla yenerek seride 2-2 eşitlik sağladı. al harford'a bir parantez açmak gerekir; 4.çeyrekte attığı 16 sayıyla takımını zafere taşıdı ki maçı da 30 sayı ve 8 ribaund ile bitirdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın