• 2201
    transfer konusunda yetersiz kalan yönetimdir. bunun üstüne fazladan bir şey söylemeye, bir şeyler eksiltmeye gerek yok çünkü icraatlar bas bas bağırıyor zaten. balık hafızalı değilseniz şu transfer döneminde en azından bir dejavu yaşayıp hadi artık arkadaş demeniz kadar normal bir şey yok.

    -fernando satıldı ama transfermarkt'ta bizim oyuncumuz gözüken luyindama hakkında hiçbir açıklama, bilgilendirme yok.

    -başkan emre mor için kap'tan bahsetti ama ortada ne kap var ne futbolcu var ne de bir açıklama var...

    -diagne'yi satmak için aldık ama öyle ya da böyle 30 gol atan futbolcuyu hala çift haneli bir rakama okutamadık. ayrıca eğer olur da satılamazsa özellikle ciner abisinin tufasına gelen abdurrahim albayrak izahat yapmak zorundadır.

    işin özü hem iletişim problemleri hem de transferde baş yetkili kişinin yetersizliği yönetimin olumlu işlerini baltalamakta.
  • 2202
    levent nazifoğlu'nu sözlükte seven yoktur muhtemelen ama ben bir şeyini seviyordum. transfer dönemi hemen hemen hergün basına açıklama yapıyordu. ortalıkta bilgi kirliliği varsa ortadan kalkıyordu. şu anki yönetimi uzun zamandır canı gönülden destekliyorum ama gözünüzü seveyim biriniz bir açıklama yapın artık. emre mor'a ne oldu mesela? banega olmayacak mı? ne bileyim diagne hakkında iki kelam edin. fatih terim video çekip bir de bu işlerle uğraşmak zorunda kalmasın.

    edit: düzeltme
  • 2203
    her transfer dönemini eline yüzüne bulaştıran yönetimdir. mali olarak yaptıklarına bişey diyen yok zaten. o yüzden bu kadar amigoluk yapmasına da gerek. benim bir taraftar olarak tek isteğim fatih terim'in istediği oyuncuların zamanında doldurulması. hocadan sürekli sihirbazlık beklenilmemesi. burada galatasaray'ın kazandığı iki şampiyonluğu kendilerine mal edenler olmuş. o arkadaşlar neyin kafasını yaşıyorlar acaba? devre arası fatih terim ısrarla ozan kabak'ı göndermek istemiyorum derken satan. yarım sezon şampiyonlar ligi dahil takımı forvetsiz oynatan. gol kralını 6 milyon euro'ya satıp yerine iki adam alacağız diyip hiç kimseyi alamayan benim sanki. daha birçok olumsuzluğa rağmen takım bu sene şampiyon olmuş. kendileri her gün 3 vakit fatih terim'e dua edip bir dediğini iki etmemesi gerekirken.(şuan kulübü yönetiyorlarsa tamamen fatih terim ve galatasaray taraftarı sayesindedir.) hala oyuncu satıp * yerine kimin geleceği bile belli olmayıp televizyon kanallarında mani okuyan yönetimdir. transfer sezonunun bitmesine 2-3 gün kala kaos içinde böyle( https://twitter.com/.../1089662913713975296 ) bir paylaşım yapıp bunu matah bişey zannedip bir de gururlanırlar. bizim yangıncı olmayan taraftarlarsa buna tav olur. ama üzülmeyin yine olacağı aynısı.
  • 2204
    ben mi yanlış tarihe bakıyorum anlamadım doğrusu. benim görebildigim kadarıyla tarih 14 temmuz 2019. transfer döneminin bitmesine 1,5 ay var. yönetim ise yerini daha 1 hafta önce garantiye aldı. medya da algıyı şuan cok güzel yapıyor. medya 3 oyuncuyu konuşuyor. bizim taraftarımız da sadece bu oyuncularla ilgileniliyor sanıyor. transferlerimize bir bakalım.

    ryan babel: sözlükte 1 mayıs gibi gelse iyi olabilir muhabbeti yapılmış. 20 mayıs gibi gazetelerde ismi çıkmış. haziran sonunda kapa bildirilmiş.

    şener özbayraklı: mayıs baş ve ortalarınds konusulmaya başlanmış, haziranın ortasında imzayı atmış.

    adem büyük: 20 haziran'da yazılmaya başlanmış haziran sonu imza atılmış.

    jimmy durmaz: haziran başı yazılmıs, haziran sonu imza atılmış.

    valantine ozornwafor: ber ne kadar ismi ilk çıktıgı zaman ve imza atılan zaman arasında 2-3 atlık bir fark olsa da cok önce bun transferin bittiğini biliyoruz.

    bu transler 2019 yaz transferleri, devre arasına geçelim.

    marcao: araştırmama gerek bile yok, bize gelmeden bir gün önce yazıldı, sözlükte baslıgı bile yoktu.

    luyindama: ocak ortası bir takiplesme dedikodusu vardı. biz takipçi kasmak icin olduğunu sandık. gelmeden 3 gün önceye kadar ismi yazılmadı.

    mitroglou: yine transfer haberleri ile bize gelmesi arasındaki fark bir hafta bile değil.

    diagne: net hatırlıyorum 25'ine kadar alan konuştuk. kendisi bu tarihten sonra yazılıp çizildi, 31'inde bitti.

    son olarak bir de yaz transfer dönemine geçelim

    muğdat celik: haziran 2018 başında adı çıktı. 3 yıllığına 12 milyon tl dendiğini hatırlıyorum, haziran sonu geldi.

    ndiaye: en uzun süren transferlerden biriydi kendisi temmuz başı ve ortasında konuşuldu, ağustos sonunda geldi.

    emre akbaba: yine en uzun transferlerden, emre'yi severim ama belki de en az profesyonel olarak yapılan transferdi. bütün yaz konuşuldu.

    onyekuru: adı hastanede biri görene kadar geçmedi bile. aniden geldi.

    ömer bayram: forvet transferinden dolayı adı neredeyse hic konuşulmadı, transferin son günü geldi.

    bir de bonus olarak nagatomoya bakalım: zaten ocak ortası seçildi yönetim, ocak sonu geldi.

    benim görebildiğim kadarı ile yönetim çogu transferi 1 ay veya daha az sürede bitirmiş. 4 tanesinin 1 hafta önceye kadar adı geçmemiş. çogu iddaa edilen maaliyetin altında gelmiş. öyle bir algı yapılıyor ki sanki bir oyuncunun peşinden aylarca koşan bir yönetim var ki bu yanlış.

    transferde iş bitiricilik eksikleri var fakat tamamen başarısız denilemez. şu anda bir ekmegi 1,5-2 liraya yarım litre suyu 1,75 liraya alıyorum ben. yani en basit yemek kabul edilebilecek ekmek-su ikilisi yaklaşık 4 lira. ayda sadece bunları yesem 360 lira eder. yani sadece yaşamak için gereken gıda parası en azından ayda 360 lira. bunun içinse hiçbir protein, yağ, tuz gibi önemli maddeler de yok. transferleri düşünürken bulunduğumuz ülkenin şartlarını da bilelim. bir baska örnek vereyim, almanya'da asgari ücretle çalışan biri(1500 euro) bu ülkede yaklaşık 9.000 lira maaş. alıyo gibi gözüküyor. bizde ise bu 6 da 1. yani bir almanya takımıyla aynı sayıda satış yapılırsa taraftar kazancının 6 da 1'ini kazanabiliyoruz bu en basit örnek.
  • 2207
    sayın cengiz yonetimi ile ilgili hem bu sozlukte hem de sosyal medyada taraftar ciddi anlamda ikiye bolunmus durumda. fakat icinde bulundugumuz ulke itibari ile ikiye bolunmemis birsey olmadıgı icin bunu normal karsılamak lazım.
    *yonetimi destekleyenleri etkiledigini dusundugum seylerden birisi mazlumun yanında olma psikolojisi;
    - liseliler tarafından zorbaca yonetimin ellerinden alınmaya calısılması ve zaten taraftar liseli arasındaki gerginlik kendilerinin sahiplenilmesinde onemli rol oynadı
    - bir digeri dursun ozbek doneminde gercekten elini tasın altına koyan tek grup olmaları ve tabiki dunyanın en kotu baskanından sonra yonetime gelmeleri
    -mutlaka onemli icraatlara da imza attılar, ozellikle uefadan nispeten ufak bir ceza ile kurtulunması gibi

    fakat yonetimi destekleyen taraftar grubunun buyuk kısmı yonetimi elestiren herkesi yangıncı taraftar, liseci vs gibi yaftalamaktadır. aynı hukumeti elestirenlerin fetocu ya da terorist olarak adlandırılması gibi.

    mevcut duruma savunmaları da transfere uzun zaman olması ( 2 ay pencerenin kapanmasına, 1 ay lige ) , kaynak olmaması gibi durumlar.
    ki bunların hepsi dogru.
    fakat objektif olarak gecen doneme bakıldıgında gorulen tablo maalesef su an icin bile alarm zillerinin caldıgını gosteriyor
    - 2017/2018 yaz transfer doneminin sonun nasıl bittigi ortada, bizzat transferden sorumlu baskan ve sayın terim 2 forvet derken eren ile yarım sezon gecirip avrupada olabilecek en basit grupta madara olduk. olmayacak bir modeste ile gunlerce ugrasılıp zaman kalmadı dendi hatta son anda love gibi sacma adamları almak uzereyken direkten donuldu
    - yine aynı sezonun devre arası transfer donemine girilirken coktan anlasıldıgı soylenen forvetler, sanırım birisi de alan dı,onunla ve sonra da olmayacagı cok belli olan pato ile gunlerce gorusulup, anlamsız acıklamalar ile olmayacakları ifade edildikten sonra son gunlere kadar beklenip biri ligimizden birisi de takımında oynayaman 2 forvet getirildi.
    - 2018/2019 transfer donemi basında transferden sorumlu baskan hersey hazır gec kalınmayacak eksikler tamamlanacak derken, lige 1 ay kala ilk 11 den 2 eksikle calısmak ne kadar mantıklı sormak gerekir. banega ile ilgili yonetimden birsey duymadıgım icin onunla ilgili elestiremem ama bastan beri fenere uygun fiyata verilmek istenen vedat icin bu kadar zaman kaybetmeye degmedigi ortadaydı.

    - aynı transfer doneminde ne acıklama ne de emre mor elzem olmasa da sayın cengiz emre mor icin kap'tan bahsederken yine bosa dusulmus olması da uzucu bir durum. daha once yasananlardan ders alınmadıgı hissiyati veriyor insana.

    bu yukarıdakiler yasanmısken onumuzdeki 2 ay icerisinde albayrak ve transfer komitesinin eksikleri kapatibilecegine inanmayan taraftarı trollukle suclamak yerine anlamaya calısmak gerekir diye dusunuyorum

    kisisel olarak yonetimi desteklemekte ve her yaptıklarının arkasında olup ne olursa olsun dogru oldugunu dusunmekte hatta yanlıslarından da onları elestiren taraftarı sorumlu tutmakta herkes ozgurdur.
    yine aynı sekilde gecmiste ortada olan yanlısların ipuclarının yine goren taraftarın yonetimi elestirmesi de en dogal hakkıdır.

    bununla birlikte daha zaman oldugu dogrudur ve belkide su an bile herkesi cok memnun edilecek hamlelerin atılıyor olması da olasıdır. fakat eger gerekenler yapılmıyorsa, su an destekleyen grubun 3 gun kala ( gecmiste oldugu gibi) yangıncı gruba katılması ve yonetimi elestirmesinin olumlu sonuc vermedigini forvet konusunda tecrube ettik sanırım.

    son olarak, bugun bunların yasanmasında gercekten liseli trollerin etkisi olabilir ama buyumesinin sebebi yonetimin transfer noktasında guven vermemesidir. bu guveni saglamak zorunda olan da yine kendileridir. cıkıp duzgun ve durust sekilde calısmaların ne durumda oldugu acıklar(isim vs degil ) ve acıklamalarını aksiyona donustururler ise trol ya da degil kimse onlarda ilgili algı yaratamaz
    yok eger donusturemezlerse de gerekeni yapmaları gerekir cunku yeteri kadar tecrube kazandılar.
    cunku delilik: aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir
  • 2208
    sattığın kadar al ve ffp bahanesi ile savunulmasından gına gelen yönetim. aga bunlar 1,5 senedir var zaten yeni değil amk. kendileri ile gecirdigimiz 3.transfer dönemi ve ilk 2 si rezalet geçti. mevcut dönem* için konuşmak için henüz erken ama yine beceriksiz gidiyorlar. albayrak ile transfer işi sağlıklı yürümüyor bunu görmek lazım. keşke cenk ergün göreve dönse. ya da levent nazifoğlu (albayrak dan iyidir)
  • 2209
    destekliyoruz, arkasında duruyoruz ama şu net olarak belli ki at hırsızı kılıklı çakal menajerlerin elinde oyuncak gibi oynattığı yönetim.

    dış piyasadan biri gelir modeste'yi getiririm der oyalar, öteki alan carvalho çin'de mutsuz hallederiz bu işi der, beriki kulüp kulüp dolaştırıp veremediği oyuncusunu bunlara lütufmuş gibi getirir.

    milli karakter özelliklerimizden olan ahlaksızlığın, düzenbazlığın, köylü kurnazlığının iyice belirginleştiği günümüz türkiyesinde ise durum daha da içler acısı. büyük kulüpleri birbirine düşürüp arada çorbasına bakanından tut altyapıdan yetişen oyuncunu elinden kaçırıp gidenlere kadar hemen hemen her türlü dümeni yapan menajerlerin bu oyunlarını pek çok kez yutmuş vaziyetteler.

    nasıl yaparlar bilmiyorum ama adına menajer denen bir kısım çakallarla iş tutmaya devam ettikleri sürece transfer dönemlerinde daha çok sıkıntı yaşarlar.
  • 2210
    transfer görüşmelerine abdürrahim albayrak uzaktan yakından karıştığı sürece eleştirmeye devam edeceğim yönetim.

    yanlış anlaşılmasın, kendilerini kesinlikle destekliyorum. abdürrahim albayrak da sadece florya'dan sorumlu olduğu sürece ömrünün sonuna kadar bu kulüpte kalsın. fakat şu transfer işlerini allah aşkına profesyonel bir ekibe bırakın artık. kaç tane transfer dönemi geçti her birinde ayrı ayrı rezillik yaşıyoruz. yönetimden 1 kişi de "ya biz geçen dönem böyle böyle sıkıntı yaşadık, işi bilene bırakalım, birilerini getirelim komitenin başına" filan demiyor.

    koskoca camiada 1 tane bile yabancı dili olan, ikili ilişkileri ve bağlantıları kuvvetli birisi yok. 1 oyuncu peşinde 1.5 ay koşup sonra "bize çok güzel yemekler ısmarladılar" diye havaalanında açıklama yapacak bir abdürrahim albayrak'ı görmeye artık bünyem dayanmayacak.
  • 2212
    türkiye’ nin en büyük işvereninin adını soyadında taşıyan veliahta karşı direnen bir yönetimdir.

    iletişim problemleri vardı. bunu çözmüş gibiler ancak sosyal medyada hala zayıflar belli ki.

    sezona forvetsiz başlamak “tamamen” bu yönetimin hatası değildir ancak bu hatanın kendilerine düşen tarafını kabul etmişlerdir. galatasaray’ ın parasını menajer, uyanık futbolcular ve yam yam yöneticilere kaptırmamak için kendilerini taraftarın önüne atmışlardır.

    en nihayetinde forveti alışımız ancak garry rodrigues’ in satışıyla gerçekleşebilmiştir. çünkü gomis’ i satarken ffp konusunda yanlış hesaplama gerçekleşmiş ve söylediğim gibi bunun için taraftarlardan özür de dilenmiştir. hatadır. ancak ortadaki niyetleri galatasaray’ ın avrupa’ ya gidiş hakkını korumaktır. kendi koltuklarını değil...

    “satmadan alamıyoruz” başlığı bir bahane değil, realitedir. buna mecburuz arkadaşlar, bu durumu kabul etmeye mecburuz. kabul etmezsek batarız. bazı sezonlara forvetsiz, bazılarına ön liberosuz başlayacağız. bunu kabul edin. örneğin banega gibi bir futbolcu bizim için bir lükstür. almayı deneyebiliriz ama büyük ihtimalle alamayız. 8 m € paramız kasada olsa bile alamayız. yasak! alamazsın. alırsan bu sefer marcao’ yu satmak zorunda kalırsın. eldeki bulgurdan olursun. olmaz. bu sefer şampiyonlar liginde elek olursun.

    millet 10-20-30 m € rahatlıkla çıkarıp veriyor. buna klasman sıralamalarında çekiştiğimiz hollanda takımları da dahil. ama biz veremeyiz. bu yönetim menajerlere para yedirerek diagne’ yi de satabilir, sonra gider falcao’ yu da getirebilir ve tüm transfer delilerini susturabilir. “cl seviyesinde santrafora” da sahip olmuş oluruz birçokların deyimine göre...

    ama... allah’ tan aklı selim bir adam mustafa cengiz. adnan polat, ünal aysal, özhan canaydın(r.i.p.) dönemlerini hatırlayın. o dönemlerin transferlerini hatırlayın. lincoln, kewell, baros, drogba, sneijder, jo, dos santos, keita, meira... bence de iyi futbolculardı. hem transfer anlarını hem de sahadaki resitallerini izlemek muazzamdı. iyi ki bu formayı giydiler falan da... iyi tamam da. hoş da... bu paraların yükünü avrupa’ ya gidemeyerek ödeyecektik neredeyse. bu başkanlar spotlara kurban gittiler. bir önceki baş’ kancık’ tan söz etmiyorum bile. edemem, ceza yerim sözlükte.. ancak en nihayetinde bu eski başkanların karakterleri ve amaçları ne olursa olsun ortak noktaları taraftarın maşası olmalarıydı, transferleri taraftara göre yapmalarıydı. mahvettiler kulübü mali açıdan...

    mustafa cengiz başka türlü davranıyor. maliye çıkışlı bir adam. sonradan görme değil. spot ışıkları şirazesini kaydırmıyor ve kibri burnundan önde değil bazıları gibi ya da kişisel olarak çok fazla para hırsı yok. para yönetmek onun işi olmuş hep...

    bu yönetim sürecinde galatasaray’ a gelip fiyat performans açısından zarar ettirmiş tek futbolcu yok. önemli olan budur...

    bağırın, çağırın istediğiniz kadar. avrupa’ da son 25 maçta 2 galibiyetimiz var. bu son 25 maçta hangi yıldızlar sahadaydı. hangi isimlere sahiptik. bunu bir görün. isim kazandırmıyor, kaybettirmiyor. futbol bir takım oyunu, ajax’ ı hep beraber izledik...

    forvet almak değildir önemli olan. önemli olan sırf almak için almamaktır o forveti. diagne neden alındı peki? elimizdeki 10 m € yu bu seneye aktarabilmek için. alacaktın, satacaktın. mecburi bir denemeydi. ama bazı koçlar seni engellemeye çalışıyorsa? menajerler çok para istiyorsa? futbolcunun şirazesi kaymışsa? tok satıcıyı oynamak zo-run-da-sın! diagne gitse yerine tetteh gibi güçlü, hızlı ve hedefleri paradan daha büyük bir futbolcu gelsin isterim tabi ki ancak öyle ha deyince olmuyor ki bu değişimler...

    lütfen sakin olun arkadaşlar, olayın sonunu izleyin. marcao, luyindama transferlerini küçümsemeyin. onyekuru’ yu kim tanıyordu allah aşkına. yasin falan oynuyordu galatasaray’ da arkadaşlar. rica ediyorum. bu değişimler bu şartlarda kolay değil. oraya doğru gideceğiz. dönüşüyoruz, dönüşeceğiz. amacın bu olduğu ortada. yollar biraz çetrefilli. o kadar...

    yönetimsel zaafiyetleri var, eleştiri iyidir. diri tutar yönetimleri. ancak yalnızca galatasaray menfaatine çalıştıklarına emin olunması gereken, gelişime açık ve transfer konusunda eleştirilerin biraz fazla tepkisel ve fevri yapıldığını düşündüğüm yönetimdir...

    not: biraz karışık bir giri olsa da derdini anlatan bir hali var. karmaşık paragraflar için affola sayın sözlük...
  • 2213
    transfer konusunda kesinlikle abdürrahim albayrak' ın görev sorumluluğu olmaması gereken yönetimdir. transfer bir vizyon işidir, başka bir takımdaki oyuncuyu sadece para ile etkileyemezsiniz, takımınıza neden katılması gerektiğini, ona biçtiğiniz rolü, vizyonunuzu ve vizyonunuzda o futbolcunun yerini iyi anlatmanız gerekir. masada oturmak bir sanattır ve yetenek gerektirir, türkiye'de ihale almaya benzemez.
    ben hala yönetimin macao ve luyindama transferlerini yapmasına şaşkınım sırf bu nedenlerle. yönetim, mevcut gidişatta ismi bilindik bir futbolcuya bizim menfaatimiz çerçevesinde zor imza attırır, bu nedenle marcao-luyindama transferleri gibi isimlere yönelmeleri hem maddi hem de sonuç kısımları açısından faydalı olacaktır, emre mor olayında bile ortada neler neler dönüyor.
    aslında biraz da tecrübe gerekiyor bu işler için ve maalesef yönetimimiz tecrübesiz. transfer haricinde diğer konularda başarılı oldukları su götürmez bir gerçek tabi.
  • 2214
    yerli futbolcuyu, ülke içerisindeki özellikle albayrak ve terim bağlantılarını kullanarak transfer edebilir.

    gözlemciler sayesinde kimsenin duymadığı ya da ilgilenmedi bir transferi yapabilir.

    fifa menajerlerinin önerdiği futbolcuları, menajerler aracılığı ile transfer edebilir. (takımdaki herkes nerdeyse 2-3 menajerin futbolcusu)

    ama bunun dışında transfer yapması olanak dahilinde değildir. çünkü transfer yapabilecek birisi yoktur. abdurrahim albayrak ne kadar sevsek bile yabancı dil seviyesi bile bellidir. emre mor'un menajeri bile görüşmeyi mert çetin ile yaptığını belirtiyorsa, burada profesyonellikten bahsedilemez.

    senin bir tranfer komiten olur, transfer işleri sadece çeviri işi değildir! şuan uluslararası firmalar bile eleman ararlarken ''crisis management'' - ''risk analyst'' ve ''negotiation skill'' arıyorlar.

    sen takımın çevirmeninden ve abdurrahim albayraktan bu işi beklersen, afedersin biz daha çok üzülürüz. bu tarz işleri profesyoneller yapmalı. galatasaray bakkal dükkanı değildir. senede milyon euroların döndüğü, bir holdingtir! (holding dememin sebebi, gerek gayrimenkul, gerek otel ile birlikte turizm ve adayla beraber işletmecilik v.b. pek çok alanda varız diyedir.)

    not: alaturkalıkları dışında mali olarak başarılı bulduğum yönetimdir.
  • 2215
    transfer konusunda kafamda çok muammalar bırakan yönetim.
    kötü diyemiyorum, faydalı isimler alınmadı değil. iyi diyemiyorum korkunç hatalar yapıldı.

    aklımda kalanları sıralayayım istedim.

    göreve geldikten sonra ilk icraati badou n'diaye'yi 16 milyon euro'ya ingiltere'ye satmak oldu. görüşmeleri yapan ve teklifi alan dursun özbek yönetimi olabilir fakat ben son imzaya bakarım. son imza mustafa cengiz'e ait. bu çok kritik bir transferdi zira; sezon açılında 43 milyon euro'luk bonservis harcaması yaparken, sadece bruma, poldi ve semih ile 20 milyon euroluk bir satış yapabilmiştik. n'diaye'nin satışı kulübün transfer gelir/gider dengesini rahatlattı ve uefa'dan ceza almamamızı sağladı.

    aynı zamanda transferin son günü yapılan nagatomo hamlesi de şampiyonluğu getirecek önemli bir detaydı.

    sonraki senede ise şampiyon kadro büyük bir ölçüde korundu. artı puan. cavanda ve carole'den 3.5 milyon euro bonservis kazanmak da çok büyük bir artı puan. gomis'in 6 milyon euroya satılmasını da anlayışla karşılayabilirim çünkü gomis'in zam istediği herkes tarafından biliniyor artık.

    fakat ffp kıskancındaki kulubumuz bu donem; transfer bütçesinin büyük bir kısmını emre akbaba'ya harcadı. bu hatalı bir karardı. zira transfer döneminin sonu yaklaşırken elimizde forvet olarak sadece eren derdiyok ve kanat forvet olarak sinan gümüş kalmıştı. nagatoma'ya 2.5 milyon euro bonservis verilirken, çok başarılı şekilde onyekuru ve ndiaye toplam 2 milyon euro'ya yakın bir bedel ile kiralandı. transferin son günü ise rotasyonu olmayan bölgemiz için ömer bayram alındı.

    bu dönemde yapılan hata, hataların ilkiydi. sadece fenerbahçe ile yarışa girmek için 10 numara rotasyonuna 4 milyon euro bonservis verdik ve sezona forvetsiz başladık. üstelik stoper bölgemiz de sorunluydu, terim mutlu değildi. fakat ne mutlu ki terim var, taraftar mutlu. ozan kabak'ı altyapıdan çıkardı ve şans verdi.

    ocak ayı geldiğinde, elimizdeki cevheri, ozan kabak'ı satmak zorundaydık. mecburduk. yoksa şampiyon olamayacaktık. garry ve ozan toplam 20 milyon euro'ya satıldı. buna başarı diyebilirim. fakat hala ozan kabak'ın ucuza gittiğini düşünüyorum. ilk 3 maçından sonra sözleşme uzatmaya çalışabilirdik. bu çalışmalara aralık'ta başladık.

    gelelim ikinci büyük hataya; 30 gün boyunca mustafa cengiz yönetimi alan ve modeste peşinde koştu. tam 30 gün boyunca forvet alamadık. çünkü ağımız geniş değildi, yetkili albayrak'tı ve alan'ı almak için çin'e gitti, fakat eli boş döndü. bu bir skandaldı. bunun yanı sıra scout ekibinin ve terim'in istediği marcao ve lyundiama toplamda 8 milyon euro masrafla takıma katıldı. ozan kabak'ın yeri çok sağlam biçimde doldurulmuştu. bu bir başarı. maicon'dan gelen 1.7 milyon euro kiralama ücreti de gelince transferin son 7. saatinde ligimizin gol kralı diagne'yi 13 milyon euro'ya aldık. buna kötü transfer diyemem fakat 30 gün boyunca alternatif bulamamak, 2 futbolcuya odaklanmak ve son gün zaafını kullanan kasımpaşa'ya yarar bir transfer yapmak büyük zarardı.

    kağıt üstünde iyi transferlerimiz var fakat korkunç hatalar yapıldı.
    bu süreçte çok yıpratıldık, başakşehir başkanı bizimle alay eder hale geldi.

    yine de biz şampiyon olduk.

    şimdi yeni bir transfer sezonu.

    kısaca; lyundiama ve ozornwafor'u aldık ve -800 bin'deyiz. sadece diagne'yi satabilirsek, diagne'yi sattığımız kadar bir bütçemiz olacak ve 2 forvet, 2 orta saha, 1 kaleci eksiğimiz var.

    terim bir kişiyi daha parlatıp devre arası satmadan bir çıkış kapısı göremiyorum. nasıl olacak bilmiyorum.
    biliyorum yönetimin de eli&kolu bağlı fakat bir sezona daha forvetsiz veya mental olarak bitik forvetelerle başlamak çok acı olacak.

    bol şans diliyor,
    geçmişteki hatalarından ders çıkarmalarını umuyorum.
  • 2216
    hher turlu eksikliklerine ragmen , transfer politikalarinda ellerinin bagli olmasi sorumlulugu da kendilerine degil , bi onceki yonetimin parayi har vurup harman savurmasindan dolayi, gelecek cezaya karsi imzaladiklari sozlesme yuzundendir. bir milyon hatalari yok mu var. ama olumu gorunce sitmaya razi oluyosun iste.

    bunlar hep satiyo, bunlar yok bilmem ne yapiyo. e guzel kardesim bi sezonda sen 3 sezonluk harcama yaparsan basimiza gelecek olan geldi iste.

    kiralik, bonservisi elinde, takiminin maasina karsilik serbest birakacagi oyuncularla, scout ekibinin onayladigi genc oyuncular bi de mumkunse alt yapiyla su iki seneyi de idare eder, bu sezon da sampiyonlar ligi biletini cebimize koyarsak, gelecek 10 sene icinde olacaklar icin hayal gucumuz bile yetmez.
  • 2217
    değerli galatasaray sözlük yazarları saygıdeğer kardeşlerim, sevgili abilerim...

    bazı yazdığım yazılarda bunu belirtiyorum, çünkü bu galatasaray sözlük ortamının korunması ve yazıların okunması içinde çok önemli olduğunu düşünüyorum. eğer mustafa cengiz yönetimini eleştiriyorsak, biz hain değiliz. bazı şeylerin daha iyi olmasını istediğimiz için, ileriye gitmek adına bunu yapıyoruz. eğer mustafa cengiz yönetimini övüyorsak, gerçekten o konuyla ilgili güzel şeyler olduğu için tebrik ediyoruz, yönetim yalakasıda değiliz. yani bir taraftan bakan arkadaşlar diğer taraftan bakan arkadaşlara saygılı olsunlar istiyorum. çünkü hepimizin tek isteği daha iyi bir galatasaray.

    hafızamızı tazelemek adına, dursun özbek yönetimine ''hırsız'' diyorduk arkadaşlar! düşünün bir galatasaray başkanına taraftar ağzına geleni söylüyordu, otellerine kadar arıyorduk. mustafa cengiz yönetimine kötü dersem dilim tutulur çünkü rahmetli özhan başkan(iyi niyetinden hiç şüphem olmadı, d.ö ile aynı kefeye koymuyorum) ve dursun özbek zamanını yaşadığım için mustafa cengiz yönetimini düşündükçe içim ferahlıyor. yazımın hiç bir yerinde transfer konusuna girmeden mustafa cengiz yönetiminden isteklerimi sıralayacağım.

    mustafa cengiz yönetiminin kötü değil ''yetersiz'' olduğunu düşünüyorum. iyi bir iletişimcilerinin olmadığını düşünüyorum. medya planlamasını iyi yapamıyorlar. pazarlama ve pazarlama stratejileri yok veya o anlık, günlük oluşturulan stratejiler üzerine(twitterda bir taraftarımız yapmış, hadi yellow friday yapalım!, iyi fikir!).

    mustafa cengiz yönetiminden naçizane, sade bir galatasaray neferi ve taraftarı olarak isteklerim:

    1- basketbol salonu ne durumda? ne zaman bitirilecek? varsa önünde sorunlar neler? siz bu sorunları nasıl aşmayı düşünüyorsunuz, açıklanması.

    başkan yardımcımız yusuf günay geçen hafta(10 temmuz 2019) net olarak cevaplamış:
    basketbol salonu şuan gündemde yok. çünkü hem inşaat olarak ülke şartlarının müsait olmaması, hemde sponsor bulmanın bile zorluğuna dikkat çekti(sponsor kısmında muhtemelen isim hakkıyla sponsora yaptırmaya düşünüyorlardı.)

    2-florya ne durumda? kemerburgaz tesisleri ne zaman bitecek? devlet ile yaptığımız bu anlaşma galatasaray'a ne gibi avantajlar ne gibi dezavantajlar sağladı? kulüpten bu süreçte ne kadar para çıkacak?

    başkan yardımcımız yusuf günay geçen hafta(10 temmuz 2019) bir kısmını cevaplamış:
    maden işletmesi 101 dönümlük kemerburgaz arazisinin boşaltma izni yeni çıkmış. bunun için yeni kanun geçmiş tbmm den(anladığım kadarıyla böyle bir kanuna ihtiyaç duyulmuş) aynı konuşmasında galatasaray olarak sözleşme hükümlülüklerini yerine getirmek için her şey yapmamıza rağmen kamu bir kısmını yerine getiyormuş. kendisinin ön görüsü hem florya hem riva arazisi için sözleşme hükümlerinin hepsini yerine getirmek mümkün gözükmüyormuş. yönetim olarak henüz bir karar almamışlar, önümüzdeki günlerde nasıl bir yol çizeceğimizin kararı alınacakmış. bu arada kemerburgaz tesisleri için devlete cüzi de olsa bir kira ödemesi yapılacakmış.

    3- galatasaray adası ne durumda? yargı süreci nasıl ilerliyor? galatasaray adası üzerinden herhangi bir tazminat ama galatasraray lehine ama alehine söz konusu mu? bu dava süreci bittikten sonra galatasaray adasıyla ilgili bir tasavvufunuz, planınız mevcut mu?

    başkan yardımcımız yusuf günay geçen hafta(10 temmuz 2019) bir kısmını cevaplamış:
    6 adet açılmış dava varmış ada üzerinde. hukuki olarak devam ettiği için yorum yapmaktan kaçınmış ama kısaca davanın yakında sonuçlanacağını ve galatasarayın lehine beklediğini belirtmiş. gün ve gün adanın durumunu takip ediyorlarmış.

    4- seçilmeden önce, ''devlet ile oturup konuşacağız, emlak konuttan beklentimiz 600m dolar'' diye bir beyanınız vardı. devlet ile konuştunuz mu? bu paralar galatasaray'a gelecek mi?

    5- yeni gayrimenkul projeleriniz var mı? arsa almak, galatasaray'a yeni yerler kazandırmak gibi düşünceleriniz mevcut mu?

    6- otel inşaatı ne durumda? otel inşaatının finansmanı nasıldır ve otelin bitmediği her ay konselide olarak bize ne kadar zarar yazmaktadır? otel ne zaman faaliyete geçecek? otel faaliyete geçtikten sonra gelir kalemi olarak ne kadar bir beklentiniz vardır?
    (denver uyardı, otel olarak açılmayabilir diye, teknokent olarak açılacaksa herhangi bir firmayla görüştüler mi? sadece bina mı kiralayacağız yoksa belli başlı arge desteklerinide ücret karşılığında biz mi sağlamaya çalışacağız? offshore gibi insan kaynağı v.b. sağlayacak mıyız? bunun projesi yapıldı mı yoksa bina bittikten sonra mı yapılması planlanıyor? binanın yapılma şekli teknokent olmaya uygun mu, bir uzmandan görüş alındı mı?)

    başkan yardımcımızyusuf günay geçen hafta(10 temmuz 2019) kısmen cevaplamış:
    * teknokent olacağı kesinmiş. galatasaray üni, istanbul üni ve cerrahpaşa üni ile görüşmüşler. teknokenti yasal olarak üniversite ile birlikte yapma zorunluluğu varmış ve bakanlıklada bu konuyu görüşüyorlarmış. otel olması içinde gerekli izinlerin alınması için başvuru yapılmış ama yeteri kadar karlı bir işletme olmayacağı için teknokent yapmayı düşünüyorlarmış. iyi bir teklif gelirse (üstünü giydirme, reklam alma, sponsor gibi) tekrar oteli düşünebilirlermiş.

    7- bir taraftar olarak tavsiyem. her şeye yetişmeniz çok zor! çok fazla cephede savaş veriliyor. galatasaray taraftar platformu kurmanızı istiyorum sayın mustafa cengiz. galatasaray taraftarlarına, ''gönüllü olarak(para söz konusu olmadan) galatasarayda çalışmak ister misiniz?'' diye bir çağrı yapın. hr departmanınız cv havuzu oluştursun. aralarından 30-50 yaş arası(20-30 yaş arası yeterli tecrübeye sahip olamayacağı için almadım), 10-15 profesyonel iş hayatından kişi seçin. 30 milyon taraftarı olan kulübün, pek çok büyük firmada önemli işlerde bulunan taraftarı mevcuttur. bu 15 kişilik profesyonel ekip marketing, sales, business development v.b. pek çok alandan alınabilir. her 6 ayda bir galatasaray kulübüne marka değerini arttırıcı, yeni gelir kanalı oluşturabilecek proje getirmelerini isteyin. hatta bazı konularda danışın bu ekibe.

    6 ayda 1 ttarena'da ki büyük ofislerde toplantı ayarlayın. bu 15 kişide kendi arasında gerek skype toplantıları, gerek hangout görüşmeleri ile organize olsunlar. kulübün cebinden para çıkmadan, ''kaliteli'' ve ''profesyonel'' bir ekibiniz olmuş olsun elinizin altında. burada kaybedilecek bir şey söz konusu değil ama kazanılacak çok şey mevcut.

    son olarak ayağınız taşa değmesin. bu taraftar arkanızda!

    not: başkan yardımcımız kaan kançal geçen hafta (10 temmuz 2019) açıklamasında: mayıs sonu maliyet raporuna bakıldığından beklenilen bütçeden 12.5 milyon tl daha iyi durumdayız diye beyan etmiş.nakit akışta hala rahat olmadığımızı ama faaliyet karının devam etmesi sonucunda ilerleyen yıllarda nakit akışında da rahatlayabileceğimizi belirtmiş.
    şahsi olarak mustafa cengiz 375 milyon tl ve abdurrahim albayrak 390 milyon tl kulübe kefalet vermişler.

    not2: bazı sorularımın cevapları ya da kısmen cevaplarını yönetim vermiş zaten. bu yazının ortaya çıkmasında denver ve the raggedy doctor ın katkıları için teşekkür ederim.
  • 2219
    futbol takımı -maşallah diyelim- hariç kulüpte henüz dişe dokunur bir icraatlarını çok görmek isteyip de göremediğim ve bundan ciddi anlamda üzüntü duyduğum mevcut yönetimimiz. ben kendilerine görevde olmayan her üye kadar olması gereken kadar sorumluluk icabı muhalifim, kendileri ile özel bir alıp veremediğim yok. yazdığım lütfen başka yere çekilmesin.

    bu perspektifle şöyle bir bakıyorum da keşke kulübün geri kalan işleyişi ile ilgili planlarını açıklasalar da içimize bir su serpseler diye umutlanarak aylar geçti. trafik kazası olarak gördüğüm malum ibrasızlık ellerini bu kadar da bağlamış olamaz çünkü pratikte bir engel teşkil etmiyor.

    inşallah artık ne projeler üstüne çalışıyorlarsa bir anda cart diye çıkarıp önümüze koyarlar da ben de gelip buraya kendilerine futbol dışı bir konuda teşekkürlerimi sunabileyim. sözün özü devam eden süreçler hakkında biraz daha şeffaflık lütfen.
  • 2224
    18-19 sezonu transfer sorunlarıyla başedemeseler de 19-20 de aynı hataya düşmediler. kadro darlığından zor zamanlar geçirmiştik 18-19 sezonunda. bu yaz döneminde ilk o sorunla baş etmek için transferler yapıldı. jimmy, şener, adem, ozornwafor ve onbir için babel. bugün de ki bence çok büyük bir başarı seri'yi getirdiler. fernando'nun gidişinden sonra bir 6 numara ve diagne'nin olası transferi sonrası 1 forvet kaldı. bu ikisinin de üstesinden iyi bir şekilde gelirlerse en çok tepki aldıkları transfer konusunda güven kazanacaklar. ayrıca muriqi konusunda gereksiz eleştirildiler ancak en doğru olanı yapıp galatasaray'ın parasına sahip çıktılar. denildiği gibi aynı yollardan yürümedik, aynı yollardan da geçmedik, benzer başarılarımız da yok. üstüne üstlük, rütbemiz de farklı. amaçlarımız farklı. mustafa cengiz yönetimi çok zor zamanda gelip iyi iş yaptılar hem mali anlamda hem de yönetimsel anlamda. destekledik yine desteğimizi esirgemememiz gerek. kendilerini seviyor ve güveniyorum. umarım başarılarla kupalarla dolu geleceğimiz olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın