• 13
    birebir konustugum cok kisi olmustur, genelde de fikirleri konulari tartismisizdir. hatta bana kufur derecesinde laf ettigi halde sonrasinda insani bir sekilde konusmayi bitirdik hepsiyle. cunku bir konuyu tartismanin en onemli sarti karsindakine saygiyla yaklasabilmekte. senden kucukse ornek teskil etmen gerektigi icin saygi gosterirsin, senden buyikse gucendirmemek icin. hatta en son televizyon molasi twitter'da bana sahsi kufur ettigi icin cok sinirlenmistim, adami tanimam etmem iki kelime konusmuslugum bile yoktur. sirf derdi ne sormak icin twitter acip konustum. sonunda o da yaptigi agresifligin gereksizligini fark etti (bunu "bak hizaya geldi" demek icin degil, tam tersi buyuk bir erdem ornegi gerceklestirdigi icin soyluyorum) kusura bakmayin diyip duzeltti her seyi.

    bu adami ise anlamadim. kendisinin kim oldugu vey ne yazdigina dair de fikrim yok. ilk mesajinda olum'lu mesaj atti, daha benimle iki kelime konusmadan. anlamak icin soru sordugumda ise senin kim oldugun belli, benim de kim oldugum belli gibi bir sey soyledi. (bunu kotu manada soyledigini aciklamama gerek yok sanirim) ben de kendisine acik cek verdim, ben buradaki yazilari ve durumlari onemseyecek kadar kendimi ciddiye almiyorum, benim ne oldugum veya benle ilgili ne dusunuyor insanlar bilmiyorum, madem oyle yazismalari sozlukte paylsabilirsin ben de ogreneyim ben kimmisim. hem senin kim olduguna dair hicbir fikrim yok seni de tanimis oluruz dedim.

    cevapsa gerek yok, beni bilen bilir, seni gibileri de biliyoruz, soyunuz tukenmekte geri kafalisiniz gibisinden bisiler diyip guzel mesajini bana kimil zararlisi diyerek bitirdi. peki. yine kibarca konusmaya calistim. yine mahalle abisi gibi bilen bilir konusmasindan sonra da, karsindakine saygin yok, seni tanimak icin vakit harcayacagimi sanmiyorum, uzgunum, iyi aksamlar diyip bitirmeye calistim konusmayi.

    ama sunu gorunce: (bkz: galatasaray'ın mali durumu/#1909761) is degisti.

    oncelikle yapilan eylemin gerizekalilik olmasiyla birisine gerizekali denmesi arasindaki fark, durumu elestirmekle kisiye hakaret arasindaki farktir. daha ismini bilmedigi, iki kelam konusmadigi kisiye "olum"la mesaj atip sonra kimil zararlisi diye hakaret eden biri kalkip boyle bir durumu zaten elestiremez. yoksa ikiyuzluluk derler o ise.

    icindekini atamadiysa ve hala bir seyler soylemek istiyorsan laf sokar gibi alakasiz yerlere yazmak yerine mesajlasirken yazmaya devam edebilirsin. medeni insanlar kisiyi degil durumu tartisir. sana yasini basini sormadan saygiyla cevap veren birine saygisizlik yapip sonra karsilik bulamayinca alakasiz yerlere gizli kapakli yazarak devam ettiremezsin. acik acik yaz bari. hani benim kim oldugum belliymis ya, belli olsun tamamen.

    bu arada ben yasa falan bakmam, burada konustugum benden 15 yas kucuklere benden buyuklere gosterdigimden daha fazla saygi gosteriyorum. cunku iyiye ornek olalim su sacma ulkede diye derdimiz var. muhtemelen sen de 20'lerinin basindasindir, ne yazikki sen o saygiyi cok ugrasmama ragmen kaybettin.

    bu yaziyi da gizli kapakli olmaz o isler, derdin oldugunda acik acik yaz demek icin yaziyorum. sadece bundan sonra sahsi saygisizlik yaptiginda sana saygi gosterecek biri olmaz.

    aciklik getirmek icin: taraftardan 50milyon tl para cikarken %38'i direkt gelir vergisine, %5'ini mamule verdirip taraftarin parasini gereksiz yere parcalayan ve kus kadar birakan ise gerizekalilik dedim. ozeti bu. cok daha basit ve pratik yollarla taraftarin parasini direkt kulube katabilecekken aracilari ve devleti araya sokup taraftari enayi yerine koymak gerizekaliliktir cunku.
    gecen sene takimi kendi haline biraktigi icin sampiyon olmus takima mudahale etmeye kalkip takimi ve takimin gelecegini ipotek etmis fenerbahceliye de angut dedim. agzimdan daha kibar bir soz cikmaz cunku bundan sonra.

    ekleme: anlaman icin ne yapayim cizerek mi anlatayim bilmiyorum ki. meet joe black'te dedikleri gibi hayatta kesin olan sey olum ve vergilerdir. vergiden daha gercek ne sunabilirim sana? gercek olan galatasaray'in ortadaki paranin en fazla %50'sini alabilecegi bir proje yapip iyi bir sey yapmis gibi sunulmasi sacma. o paranin %100'unu kullanabilecekken %50'yi baskalarina peskes cekmek namertce.

    ama bu yazinin ozu bu degil bunu sen de anlayabilirsin sanirim. hala sov pesindesin fakat bu yazi senin yaptigin terbiyesizlik uzerine yazildi, galatasaray'in mali durumu icin degil. mesaj atip hakaret ettikten sonra entry girip kibarlik yaparak ikiyuzluluk yapmanla ilgili.

    once karsindakine saygin olsun. konuyu her turlu tartisiriz.
  • 246
    herkes süleyman rodop kısmına odaklanmış fakat yönetime de çok büyük iftiralar atmış olan yazar.

    umarım kaynağı olmadan böyle saçmalıklara girişmemiştir de ispatlayarak bu işin içinden çıkabilir. yoksa durduk yere, sırf ilgi çekmek için, düşündüklerini gerçekmiş gibi yazıya dökerek ve isim vererek birilerine iftira atmak hem suç hem de aptallık. sahip çıkılacak da bir yanı yok bana göre.

    "sahip çıkmalıyız" diyen yazarların da düşünce özgürlüğünün tanımını okuduktan sonra tekrar yorum yapmalarını rica ediyorum. annen baban da olsa işlenmiş bir suçu savunamazsın, yoksa sen de suçlu olursun.
  • 149
    katılmadığım görüşleri olsa da değerli entry'ler yazan yazar. sadece kişisel isyan veya kibir içeren çöp enrty yerine emek verilmiş entry'ler yazıyor. yazadursun.

    burası özgür bir platform ve istediğini yazmakta özgür. kimsenin keyfinin kahyası değil yani kendisi. hele galatasaray'ın östersunds'a elenmesine kahkaha atan tipler için yazmasın zaten.

    hee, yazılarını beğenmediğimiz kişilerin başlıklarının altına yazmaya başlayacaksak, ilk önce sürekli çöp entry yazan, ota çöpe isyan eden, mızmız tiplerden başlarım ben.
  • 17
    tek bir kelime dahi muhabbetim olmamasına rağmen sözlüğün önemli değerlerinden bir tanesinin, direk ya da dolaylı yoldan gitmesine sebep olan yazar. başından beri yapmak istediği sonuca başarıyla ulaşmıştır. nedir o ? gündem olabilmek, sol tarafta adının yazması. ama bu sözlüğün bir üyesi olarak yazılarını okumayı sevdiğim bir yazardan beni mahrum ederek hakkımı gasp ettin.
    egosu o kadar yüksektir ki, o kadar hırslıdır ki , varmak istediği yere varabilmek için, kendi popülerliği için büyük küçük, eski yeni demeden her kullanabileceği kişiyi ve materyali kullanır böyle karakterler. kendisine özel mesaj yazmak istedim ancak özel mesajların paredros tarafından deşifre edilmesinden mütevellit ne kadar bel altı, saygısız bir tarzı olduğunu görünce nick altına yazmayı daha uygun gördüm. halbuki genel yazılarında çok daha düzgün bir tavır göstermekte. işte bunun tam karşılığı popülizmdir.
    şimdi bu yazıyı yazınca savunma argümanları belli. öncelikle çok güncel olan linç kültüründen bahsedilecek. paredrosun gidişine sebep ya da bahane olmasından ötürü kendisine yüklenilmemesi gerektiği söylenecek. bu savunma bu konuda yanlış. çünkü bu mecra galatasaraylı insanların bir arada olduğu, fikir birliği yaptığı bir yer. belki hepimizin günlük hayattan, koşuşturmacadan, stresten kaçabildiğimiz hem de bunu zevkle yapabildiğimiz bir yer. yani herkes aynı tarafta. ama neden bu kadar ciddiye alınıp ta insanlar sevdikleri bu ortamdan uzaklaştırılır anlamak mümkün değil. fikir çatışması yaşanması kadar doğal bir durum yok tabi. ancak neden bu tartışmanın içinde seninle aynı tarafta olan bir büyüğüne hem de senden daha bilgili bir yazara ''kımıl zararlısı'' diye hitap edersin? halbuki genel yazılarında ve yukarıda betimlediğin karakterinde bu tavırdan bahsetmemişsin.
    bir diğer savunma muhtemelen farklı fikirlerin çatışacağı, bunun doğal olduğu, bu yazarın da haklı olabileceği ve paredrosun gitmesini kendi tercihi olduğudur. mesele şu ki fikir tartışmasının da bir üslubu olur. sen bu cizgiden saparsan konuşulamazsın, tartışılamazsın. eleştirmek için değil de ortamın bilinen, sayılan, popülaritesi yüksek bir üyesine bulaşayım da beni yukarıya taşır düşüncesiyle hareket edersen insanları soğutursun. belki sebep değilsindir ama en azından bahane olduğun kesin.
    bir diğer konu ise kendini tanımlamakla iyi yapmış. biz de seni tanımış olduk. yazından ne kadar güçlü bir narsist yapıda olduğun görülüyor. psikiyatri literatüründe narsisizm, libidonun kendiliğe yatırılması olarak tanımlanmaktadır. bu tanım ruh içindeki yapıların kişinin kendisini sevmesi yönünde örgütlenmiş olduğunu ifade etmektedir. bu ruhsal yapılar insanın kendisini, diğer insanları ve dünyayı algılayış ve değerlendiriş biçimini etkilemektedir. kendisinden bilinçli ya da bilinçdışı beklentileri, amaçları, hedefleri insanın kendisini nasıl değerlendirdiğini belirleyen önemli ögelerdir. beklentilerini gerçekleştiremediğini düşünen kişi en azından o an için kendisinden hoşnut olmayacaktır. insanın diğer insanları nasıl algıladığı da kendisi ile ilgili değerlendirmelerini etkileyebilmektedir. örneğin karşısındakileri sürekli kendisini olumsuz değerlendirebilecek insanlar olarak gören bir kişi, en ufak eleştiride bile kendisini herkesten aşağı bir insan olarak değerlendirebilmektedir. insanın kendisini yargılayan, eleştiren ruhsal yapıları da kendisini değerlendirmesini etkilemektedir.
    evet başta da dediğim gibi olmak istediği yere bir şekilde ulaşmıştır. başarıya giden her yol mubahtır sonuçta öyle değil mi? bak hepimiz seni tanımış olduk, sol tarafta nickinin altında bol miktarda giri adedi yazacak artık.
    tebrikler..
  • 119
    düşüncelerine saygım var; kendisiyle muhabbetimiz de var. gayet güzel düzgün bir kardeşimiz.

    ancak sözlükte "tudor hariç" yazdığı teknik, taktik gibi konulardaki yazıların da çoğunda bilgi ve yorumlama hatası vardı zaten. uzun yazmak maalesef haklı olmak anlamına gelmiyor.

    tudor konusunda ise sözlüğün çoğu ona katılmıyor benim gibi; düşüncesini savunsun tamam ama savunacağım derken de bokunu çıkarmamak lazım, kendisi gibi olmayanlara "bunlar sanki çok biliyor futbolu hehehe" gibi yazmaması lazım.

    bu gün muslera başlığına yazdığı entry ise sınırı aşmış bir korkunç bir entrydir. düşünce, yorumlama gibi sıfatları geçmiş; inatlaşmaya varmıştır. bence bir süre sakinleşip, geri dönüp şu tudor hakkında yazdıklarını okusun. galatasaray yakın tarihinin en kötü utanç gecelerinden birisine dönüşmeye kılpayı kalmış bir gecede, bir düşüncen seni böyle boş bir entry yazmaya ittiyse büyük problem var. (bkz: fernando muslera/#2292277)
  • 101
    (bkz: igor tudor/@monacoprensi)

    yazılarını okuyunca içime doğru kustum. uzun zamandır bu kadar kötü bir entry dizisi görmedim. ya her şeyi geçtim, senin yaşın cidden kalli'yi hatırlamaya yetiyor mu?.bak kalli diyorum adam 92-93 sezonunda öyle bir threesome yaptı ki ;lig,kupa,cumhurbaşkanlığı hepsini topladı. tinerciler o günden beri ağlıyor, hadi her şeyi geçtim tudor derbi kazansın yeter.
  • 77
    içerisinde katılmadığım noktalar olsa çok güzel bir entry girmiştir. (bkz: igor tudor/#2231201)

    tudor'u pek beğenmiyorum ama bunu riyakarlık boyutuna taşıyıp her yaptığına bir kulp bulmaya çalışmam. takım iyi gidiyorsa, tudor'a rağmen iyi gidiyor değil, tudor ile beraber iyi gidiyordur.

    bir tek futbolda değil hayatının her alanında beğenmediği halde iyiyse iyi, beğendiği halde kötüyse kötü diyebilmek önemli bir erdemdir. bu kafa yapısı egolardan arındırılmış, kin gütmeyen, nefret kusmayan serin bir kafa yapısıdır. bu yazar arkadaşımızın da bu yolda ilerlediğini görmek isterim. güzel yazılar yazıyor, daha iyi de yazabilir, yazadursun.
  • 110
    istediğini savunmaya, istediğini yazmaya hakkı olan yazar kardeşimiz. ama kendisini “istediğini yazar size ne” tarzı cümlelerle korumaya çalışan arkadaşlar, keşke aynı hassasiyeti tudor’u eleştirenlerin başlık altına saldıranlara karşı da gösterseler.

    zira övenler istediği kadar yazsın, eleştirenlere saldıralım mantığı pek adil değil.
  • 150
    sözlükte nerde ne kadar boş beleş en çok ben bilirim, kendinin sözlükteki entryler ve fikirlerle alakalı onay mercii olduğunu sanan adam varsa başlığı altına toplanmış olan yazar. ayrıca adamın sezon başında (sezon başındaki durumları göz önüne alarak transferler, transfer haberleri,takımın oynadığı oyun ve aldığı sonuçları vb.) igor tudor ile alakalı yazdığı şeyleri sırf bugün belhanda'yı savunuyor, destekliyor diye ve "sen futbolu bilmiyorsun" demeye getirilip gündeme taşınarak hedefe koyulan yazar. aynen aynen en çok siz biliyorsunuz. futbol alimisiniz, bravo! bu zihniyeti daha iyi açıklama adına sizlere bir örnek vereyim." bir insan 6 aylıkken altına yapıyorsa 20 yaşında da altına yapıyordur" yanı zaman hiçbirşeyi değiştiremez, hiçbirşey içinde bulunulan zamana göre yorumlanamaz öyle değil mi sevgili "bu zihniyet"? bu tarz yazarlar sözlüğü maalesef twiterda taraftar sayfalarının paylaşımlarının altında küfürleşilen yerlere çeviyor. monacopresi'nin fikirlerini beğenmeyebilirsin, aynı şekilde düşünmeyebilirsin. kimseye burada onay mercii tavırları yapamazsın ya da yaparsın ve en fazla buraya yorum diye "saçmalıkları" yazarsın . kendinin nasıl bir zihniyete sahip olduğunu göz önüne serersin. bu kişiler hep de aynı nickler maalesef. sözlükte bu yazdığım entry gibi pek çok entrynin girildiğini hatırlıyorum. ancak bu arkadaşlara herhangi bir şey ifade etmediğini de biliyorum. bunun da etmeyeceğini biliyorum. hadi siz gidin "ben demiştim" demek için belhanda'nın kötü oynamasını galatasaray'ın teknik direktörünün başarısız olmasını bekleyin. son olarak monacopresi ile alakalı da sözlükte yazılarını beklerken en çok sabırsızlandığım ve fikirlerini en çok beğendiğim yazardır. zaten "bu zihniyeti" ciddiye almadığını tahmin ediyorum ve yazılarını zevkle okuduğumu belirtmek istiyorum.
  • 152
    kendisini yazdıklarından dolayı sonuna kadar desteklediğim yazar. hatırlamıyorum zamanını ama tudor varken bir maçtan sonra yenişmiştik ve yazarlar doluşmuştu bu başlığa monacoprensi'ni linç etmek için. ben de kendisini desteklediğimi belirten bir entry yazdım ve birden mesaj kutum yeşerdi. gereksizin biri yazmış bana hocam kusura bakma da arkanda konuştuk bir yazar ile. benle akılları sıra dalga geçiyorlar. monacoprensi'ni desteklediğim için evlat yusuf oluyormuşum. şu komikliğe bakar mısınız? o kadar üst düzey ki o iki zeki yazarın zeka durumlarını gözler önüne seriyor. hatta eminim ki o iki yazar da hiç yoksa benden 5-6 yaş büyüktür ama işte ne yaparsın yaşla bir şeyler olsaydı yüzlerce sene yaşayan tosbağalar alim olurdu.*

    gelelim şimdiye. zamanında monaco yazarımız tudor'u desteklemiş ve hatta hamza'yı da, denizli'yi de, riekerink'i de destekledi. yani normal taraftardan bu beklenir çünkü sayduğım kişiler başarılıysa galatasaray başarılı, galatasaray başarılıysa biz mutluyuz. şimdi monaco birilerini destekledi ve o başarısız oldu yani galatasaray başarısız oldu. peki sen bunları diyip üstübe de ahajajakkaka diye gülersen afedersin ama sen acizsindir. oyuncusunu, takımını, hocasını desteklemek ne zamandan beri suç oldu?

    benim bu konuda en çok zoruma giden fener taraftarına volkan hakeme küfredince volkan'a, beşiktaş taraftarı hakeme küfreden caner'e, her maç oyuncu biçen quaresma'ya sahip çıkıyor bizse saçma sapan kartlar görüp atılan belhanda'yı savunan yazarla dalga geçiyoruz. bravo büyük galatasaray taraftarı!
  • 164
    galatasaray markasının, isimlerden, kişilerden, bizden, sizden, bu sözlükten falan çok daha büyük bir kavram olduğunun çoktan farkına varmış, önceliği galatasarayı desteklemek olan, bunu yazılarına hem duygularıyla hem mantığıyla dökebilen, yazdıklarını bilim-istatistiklerle destekleyen, eleştiri yaparken çözüm de düşünen bir yazar arkadaşımız.

    fikrine katılırsın, katılmazsın o başka ama; transfer sezonu kapanmışken, teknik direktörün takımdaki kimsenin ıslıklanmasını istemiyorum demişken, orta sahanda top tepebilecek şu an toplam 4 futbolcun varken; bu 4 futbolcudan belki de hücum anlamında en yeteneklisini asıp kesmeyin, galatasarayı destekleyin diyen adamın, galatasaray futbolcusunu asıp kesen adamlar tarafından, başlık altında eleştirilmesine karşıyım. karşısında olacağım.

    yazısını okumadan off 'a basıyorum diyenler, tudor zamanı analizleriyle şimdi fırsat doğdu diye dalga geçenler; siz daha galatasaraylı değilsiniz.

    yazsın,desteklemeye devam etsin umarım. motivasyonunu kıramasınlar hiç.
  • 257
    uzun süredir, kendim açısından özel bir sebeple yazamıyorum sözlüğe.
    ama her zaman olduğu gibi takip etmekten geri kalmıyorum bu güzel sözlüğü.
    monacoprensi, son derece iyi kalpli, değerlendirmek bana düşmese de yüksek onur, şeref sahibi, gerçek bir galatasaraylıdır.
    bugüne dek hiçbir dergi veya yayın organı bir görme engelliye futbol hakkında yazı yazdırmamışken, kendisi bana dergisinin sayfalarını açtı.
    bana plase dergi'de yazı yazma olanağı tanıdı.
    yaptığı bu işle, sadece benim için değil tüm engelliler için son derece faydalı, insancıl bir şey yapmış oldu.
    hem de, bana plase dergide yazı yazmam için getirdiği teklif esnasında, beni hiç tanımıyordu.
    monacoprensi, haşa "şeref yoksunu" değil, olsa olsa şeref sahibidir.
    galatasaray sözlük de "gözlük" değil, sözlüktür.
    galatasaray'ı her daim yaşayan, galatasarayla yaşayan bir sözlük.
    monacoprensi'ne, işte tüm bu iyilikleri için, hakkımı hiçbir zaman ödeyemem.
    ben, ileride futbol hakkında bir iş yapmak, futbol yorumcusu olmak istiyorum hep söylediğim gibi.
    eğer bu işi başarabilirsem, bu başarımın en büyük mimarlarından biri de monacoprensi olacak.
    ona karşı hissettiğim vefa duygumu da hiçbir zaman yitirmeyeceğim.
    plase dergimizi de dünyanın en çok okunan ve takip edilen spor dergilerinden biri yapacağız.
    ben, gereken çabayı göstereceğime dair kendisine söz veriyorum.
    kendisinin, eğer uygun görürse sözlüğe yapacağı taktik analiz katkılarını ve diğer katkılarını bekliyorum.
    genelleme yapmak ne kadar doğru bilemem ama, sanıyorum ki sözlük ailemiz kendisini çok seviyor, şahsen benim açımdan durum bu.
    kendisine "şeref yoksunu" denmesini de hiç doğru bulmadığımı belirtmek isterim.
    bana, kaç insan gösterebilirsiniz ki bu insan; hiçbir önkoşul göstermeden bir görme engelliye futbol yorumu yaptırsın yayın organında?
    tekrar soruyorum, kaç insan sayabilirsiniz?
    bu denli iyiliksever bir insanın aslında savunulmaya da ihtiyacı yok; ama kendisinin izniyle kalbimden geçenleri, fazlasız ve eksiksiz olarak yazıya dökmek istedim.
    ayrıca, kendisinin yapmış olduğu maç ve taktik analizlerini de gayet ilgiyle takip ediyorum., benim için son derece öğretici oluyor bu analizler.
    sırası gelmişken, sözlerimi hagi ağabeyime de bir teşekkür ederek sonlandırmak isterim.
    hagi ağabey, beni bu sözlüğe, tıpkı monacoprensi gibi, hiçbir şart ileri sürmeksizin davet etti.
    galatasaray sözlük benim ailem. sözlüğümüze "gözlük" denmesi beni çok üzdü.
    hem beni bu sözlüğe yazar yaptığı ve sizlerle görüşlerimi paylaşmama önayak olduğu için hagi ağabeyime, hem de beni plase dergi'ye yazar olarak davet ettiği için bir yardım istediğimde 40 yıllık dostmuşçasına beni dinleyerek elinden gelen yardımları yapmaktan geri kalmadığı için, monacoprensine sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
    iyi ki varlar. iyi ki plase dergi var ve iyi ki galatasaray sözlük var.
  • 117
    herkesin fikrine cidden saygı duyan biri olarak kendisinin tudor başlığına girdiği entry'leri büyük bir öfkeyle okuyordum. zaten sonraları okumadım. bakarım nicke, bu arkadaşımızsa bilirdim ne yazmış olabileceğini.

    bilmiş bilmiş üslubu ile hakikaten irrite ettirdi yazdıklarından. al buyur şimdi. yaz bakalım 52351 parağraflık bir entry'de okumaya çalışalım hafız. hayır beğeniyorsun adamı anladık. ama beğenmeyeleri ne diye aşağılar gibi yazıyorsun ki. elinde patladı bak. ne yazacaksın şimdi. nasıl savunacaksın adamını. başakşehir'den 5, beşiktaş'tan 3 yiyecekti madem, e ben de yaparım galatasaray teknik direktörlüğünü kardeşim. bunda bir şey yok ki.

    hadi öv allah aşkına. patlat bir entry gözünü seveyim. okuyalım da neşemiz yerine gelsin.
  • 118
    arkadaşın futbol bilgisi iyi. bakın öngörüsü demiyorum, futbol bilgisi iyi. uzun yazılarını ve analizlerini okuduğumda çoğu kişinin görmediği noktaları yakaladığını fark ediyorum. fakat monacoprensi maalesef biraz saplantılı.

    böylesine iyi bir futbol bilgisini tudor'u savunmak için kullanması beni hayretler içerisinde bırakıyor. tudor belki 15 yıl sonra büyük hoca olur bilemeyiz ama bu galatasaray'da olmayacak. bunu sen de kabul et. devre arası bir 40 milyon hatta yazın da bir o kadar daha harcayalım yine olmayacak.

    gel dön yolundan.
  • 224
    https://twitter.com/.../1089871802191482880

    --- alıntı ---

    1-günümü istanbul adliyesinde geçirdim..galatasaray sözlük ve http://rerererarara.net haber sitesi ve yazarlarının adımı kullanarak “ hakaret,iftira, itibarsızlaştırma” yazıları yazarak bunları dağıtıp yayılmasını dağlayarak hedef gösterilmem ile ilgili dava açtım.

    --- alıntı ---

    süleyman rodop kendisine dava açmış. entry'yi okuyamadım ama, umarımbaşını belaya sokacağı bir durum yoktur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın