• 17
    bazı mağlubiyetler çok can sıkar, hepsi kötüdür elbette ama 19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçı gibi bir mağlubiyetten sonra dert sahibi olmamayı tavsiye ederim renktaşlarıma.

    bu maç çünkü bir iflasın ilanıdır. kendi sahasında 4 gol yiyerek ligin en kötü takımlarından birine, en dandik hocasına, hem de rakipleri birbiri ile oynarken, senin tam sezonun geri kalanı için ivme yakalayacağın bir ortamda yeniliyorsan hayıflanacak birşey yokki? bu zihniyet bir başarı elde etse esas o haksızlık olur, böyle ikna edin kendinizi.
  • 14
    gece 4 buçukta yatıp sabah 10’da kalkmama neden olandır. evde mal mal oturuyorum. şu an beni rahatsız etmeyen tek bir şey yok. yazık eşim de ne yapacağını bilemeden kendi halime bırakıyor beni. işin komiği bugün doğum günüm. yanlış anlaşılmasın zaten doğum gününü kutlayan ve önem veren biri değilim. bugün kutlamak için arayan akrabalar ve eşim olmasa hatırlamazdım bile. ancak insanın asabı bozuluyor. millet kutlamak için arıyor, sesimin bok gibi olduğunu duyunca ne oldu diye soruyorlar. galatasaray kaybetti diyinci amaaaaan canım boşver gibisinden bir şeyler diyorlar ya keşke o anda yanımda olsalar da telefonu kafalarında kırsam diyorum. tabi benden büyük ve hürmet gösterdiğim kişiler oldukları için bir şey diyemeden bir şekilde telefonun kapatmaya çalışıyorum.

    bu yazdıklarımı okuyan galatasaraylılar da abartma lan diyebilir. bu kadar kafaya takmaya, üzülmeye gerek yok diyebilir. belki de haklı olurlar bu söylemde. ama buradaki mühim nokta şu; ben ve benim gibiler galatasaray’ı böyle seviyor. gece uykusundan olacak, kötü olaylarla birlikte dünyaya küsecek kadar seviyor.

    kaybedebilirsiziniz, kötü yönetebilirsiniz ama bu kulübe hak ettiği değeri ve çabayı göstermemek gibi bir hakkınız yok. bu lafım başkanından hocasına, oyuncusundan malzemecisine kadar herkes için geçerli.

    hiç kimse ama kimsenin sevdiğimizi böyle ayaklar altına almaya, böyle ruhsuz o formayı ve armayı taşımaya hakkı yok.

    yol kazasıdır diyip önümüze bakma çabasındayım. inşallah bu maç* bir yol kazası olarak geçmişte kalır.

    inandık biz sizlere
  • 26
    monoton ve yorucu giden hayatımıza biraz renk katmak için hafta boyunca maçı iple çektikten sonra milyonlarca euro para alan takımın o ruhsuz, berbat, keyif vermeyen futbolunun devamında gelen mağlubiyet insanı gerçekten hayattan soğutuyor.

    bazı futbolcuların da milli arayı fırsat bilip bize izlettiği iğrenç futboldan sonra özel uçağına binip dubai'ye tatile gittiğini görmek ise asıl moral bozan şey.

    işini iyi yapamadığı için mağlup olup takımı şampiyonluk yarışından koparan futbolcu gününü gün etsin, biz de sabah erken kalktığımız günün gecesinde takımın durumunu düşünelim...

    bazen kendime soruyorum... "gerçekten bunun için üzülmeye değer mi?"
  • 29
    hafta boyu 19 mart 2021 galatasaray rizespor maçını bekledim. heyecanla bekledim. inandım ulan kazanırız dedim herkesi korku sarar dedim yine şampiyon olacağız dedim. maçı izledikten sonra dayak yemiş gibiyim. hayat enerjim gitti. hem nefret ettiğimiz bir takıma hem nefret ettiğimiz bir teknik direktöre yenildik. onu geçtim şeref sahibi olmadan yapılan o rakip kulübün twitter paylaşımları. kafamı duvarlara vurmak istiyorum. bugün inşallah bir milat olsun diyorum. ama daha tonla maç varken gram ışık gram ruh gram heyecan görmüyorum. dağıldım adeta dağıldık. şu saat oldu uyku yok. tat yok. heyecan yok. bizden ne istense misli ile yapıyoruz. yazık değil mi bunca insana. sahaya çıkıp topu da mı biz oynayalım? mağlubiyetten sonra çöken inanılmaz bir psikolojidir. darmadağın edendir. bizi hayattan uykudan her şeyden soğutan şeydir. bizi mahvedendir. en berbat duygudur.
  • 16
    19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçı sonrası yaşananı zirvesidir.

    konu şampiyon olamamak değil. konu çok başka. yemin ederim geçen sene ki sıkıntılı sonuçlar dahil bu kadar çaresiz hissettiren bu kadar yıkıma uğratanı olmamıştı.

    bu sefer canınız sağolsun çocuklar , canın sağolsun hocam modunda olamıyorum. yazıklar olsun modundayım.

    ya sabır ya sabır.
  • 24
    kalabalık bir cemiyette herkes birbirine göstermelik, hafifçe samimiyet gösterir de, kötü gün dostları kalabalık dağıldıktan sonra birbirleriyle baş başa kalır ya, benim durumum da bu.

    galatasaray yenildiğinde, hele ki şu günümüzde sosyal medyanın getirdiği göstermelik taraftarlar da inlerine çekildiğinde gerçek galatasaray taraftarı kalıyor ya, onu da ayrı seviyorum.

    çocukken beni galatasaray'a bağlayan şey uefa kupası, şampiyonluklar, transferler, sükseli hamleler falan değil, bilakis galatasaray zor duruma düştüğünde ona duyduğum hissiyattı. 2000'lerin ortalarından itibaren aklı başında takip etmeye başladım ve en problemli dönemler de bu yıllara rastlıyordu. ben o tarihleri yüzümde hafif bir tebessüm ile hatırlıyorum. burada da var birçok taraftar, tıpkı benim gibi düşünen.

    galatasaray kazandığında herkes galatasaraylı zaten. ancak galatasaray kaybettiğinde sanki ben onunla baş başa kalmışım, gereksiz kalabalık dağılmış da biz bize kalmış gibi hissediyorum.

    biliyorum bu durum normal değil, psikolojik bir sıkıntı.*
  • 31
    ağır mağlubiyetler, moral bozukluğunun ötesinde, taraftarı ciddi bir depresyonun içine sokabiliyor. bu noktadan itibaren her şey taraftara batmaya başlıyor. sanılıyor ki her maç galatasaray ezsin, sahayı dar etsin, hiç mağlubiyet olmasın. kim istemez? bu biraz da okan hocanın suçu; son 2 senedir galatasaray'ın ağır yenilgiler yaşadığına pek şahit olmadı bu taraftar. lay lay lom 102 puana, içeride dışarıda farklı derbi galibiyetlerine, trabzon'da 5 gol atmaya, başakşehir'fe 7 gol atmaya, açıldığı günden beri galip gelinememiş vodafone park'ta galibiyetle çıkmaya alıştılar.

    psikolojik zayıflık mı bilmiyorum ama bir grup var ki, artık galatasaray'da ne olursa olsun batmaya başlıyor. 2 senede bir kere kötü oynamamış torreira'yı yedeğe çeken mi dersin, sosyal medyada gabriel sara'ya kötü tanıtım yapıldığını söyleyen mi, 2 senedir doğru düzgün sakatlık yaşamamış takımda yener hocanın zaha'yı düzeltmediğini iddia eden mi? florya'nın kapısındaki güvenliğin yüz ifadesine bile laf ediliyor artık. geldiği günden beri başını öne eğdirmeyen, sembol ve kültür haline gelmiş mauro ıcardi bile bu güruhu tatmin etmiyor. bir an önce gelmesi için yolları gözlenen oyuncuların uçak saati bile eleştiriliyor.

    galatasaraylı olmak zordur, biliyoruz. çünkü çıtamız çok yüksektir ve başarıya alışkınız. bu yüzden ağır mağlubiyetler bizi ciddi şekilde üzer, bunalıma sokar. ancak güçlü bir camia, en dibe vurduğunda bile hızla zirveye çıkabilmelidir. ki bu galatasaray'ın genlerinde zaten var. nadir yaşanan bu tür travmalar olduğunda, fırtınalar koparmak ve her şeyi yakıp-yıkmak yerine, kronik hale gelmemesini sağlamak zorundayız. ortalık yangın yeriyken, içimizdeki stresi ve öfkeyi kapıcıdan malzemeciye, oyuncudan hocanın boyuna kadar kusmak yerine, zamana yaymalı ve yapıcı olmalıyız.

    galatasaray büyüktür ve taraftarı dünya çapında tanınır. bu taraftarlar sadece kendi oyuncusunu değil, rakip oyuncuları da etkileyip galatasaray'a sempati duymalarını sağlayacak kadar özeldir. içinde bulunduğumuz bu çirkin-depresif havadan derhal çıkmalı ve önümüzdeki ilk maçta galatasaray'a kimsenin diz çöktüremeyeceğini göstermeliyiz. zamanı geldiğinde, yaşadığımız travmaların intikamını da alırız merak etmeyin. sağlam durduğumuz sürece, bizi dışardan kimse yıkamaz.

    gücümüzü ve inancımızı koruyarak, galatasaray'ın gerçek büyüklüğünü ve ruhunu sahada yeniden taraftar olarak göstereceğiz. birlikte daha güçlü, daha kararlı ve daha inançlı olacağız. hem avrupa'da ses getirecek, hem de bu sezonun sonunda alınacak bir şampiyonluğun armamızın üstüne beşinci yıldızı konduracağını unutmayacağız. rakipler daha dördüncü yıldızı takamamışken, onlardan 2 "gerçek" yıldız daha fazla taşıyacak seviyeye gelmek, bizim büyüklüğümuzun tabelasını diğer camiaların girişlerine astırmakla eş değerdir. herkese haddini bildirmektir.

    işte bütün bu nüanslar için, bu sene her zamankinden çok daha sabırlı olmalı, olası 1-2 mağlubiyet sonrası sükunetimizi korumalıyız. şartlar ne olursa olsun, galatasaray'ın ve tüm oyuncularının arkasında durmalıyız.
  • 27
    öyle rezil bir şeydir ki düşünce deryalarında boğulmamaya çabalarsın ama başaramazsın. keşkeler boğazına dayanıverir hemen. keşke şu kadroyla çıksaydı, keşke şu oynamasaydı, keşke keşke... geçmişlere kadar gidilir, elimizden kayıp giden şampiyonluklar düşünülür. gerçekten hem geçen sene hemde bu sene şampiyon olabilecek bir kapasiteye sahiptik ama olamadık. hadi bu sene daha bitmedi ama geçen senenin gerçekten izahı bile yoktu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın