• 14
    gece 4 buçukta yatıp sabah 10’da kalkmama neden olandır. evde mal mal oturuyorum. şu an beni rahatsız etmeyen tek bir şey yok. yazık eşim de ne yapacağını bilemeden kendi halime bırakıyor beni. işin komiği bugün doğum günüm. yanlış anlaşılmasın zaten doğum gününü kutlayan ve önem veren biri değilim. bugün kutlamak için arayan akrabalar ve eşim olmasa hatırlamazdım bile. ancak insanın asabı bozuluyor. millet kutlamak için arıyor, sesimin bok gibi olduğunu duyunca ne oldu diye soruyorlar. galatasaray kaybetti diyinci amaaaaan canım boşver gibisinden bir şeyler diyorlar ya keşke o anda yanımda olsalar da telefonu kafalarında kırsam diyorum. tabi benden büyük ve hürmet gösterdiğim kişiler oldukları için bir şey diyemeden bir şekilde telefonun kapatmaya çalışıyorum.

    bu yazdıklarımı okuyan galatasaraylılar da abartma lan diyebilir. bu kadar kafaya takmaya, üzülmeye gerek yok diyebilir. belki de haklı olurlar bu söylemde. ama buradaki mühim nokta şu; ben ve benim gibiler galatasaray’ı böyle seviyor. gece uykusundan olacak, kötü olaylarla birlikte dünyaya küsecek kadar seviyor.

    kaybedebilirsiziniz, kötü yönetebilirsiniz ama bu kulübe hak ettiği değeri ve çabayı göstermemek gibi bir hakkınız yok. bu lafım başkanından hocasına, oyuncusundan malzemecisine kadar herkes için geçerli.

    hiç kimse ama kimsenin sevdiğimizi böyle ayaklar altına almaya, böyle ruhsuz o formayı ve armayı taşımaya hakkı yok.

    yol kazasıdır diyip önümüze bakma çabasındayım. inşallah bu maç* bir yol kazası olarak geçmişte kalır.

    inandık biz sizlere
App Store'dan indirin Google Play'den alın