leo franco'yu takımda tutup shabani nonda'yı göndermek

• 1

  bir seneyi daha * heba edecek hamlelerin kralıdır. aziz yıldırımın 3 yıl üst üste şampiyonluk söyleminin ilk halkası için yapılan tarifsiz bir jesttir.
  
  ben oynarken, mücadele ederken aylardır ortalarda olmayan oyuncular hala buradadır diyen shabani nonda'ya selamlar olsun.
• 2

  frank rijkaard ın röportajından kısa bir alıntı ile değerlendirebiliriz.
  
  -ajax’taki yıllarınıza geri dönelim. galatasaray ile bağlantılı bir soru sorarak tabii. stanley menzo ve leo franco. 80’lerin sonundaki ajax’ın kalecisi menzo, aynı zamanda takımın bir parçası olarak kabul ediliyordu. ceza sahası dışına çıkarak ajax’ın sahada rakiplerine karşı yarım oyuncu daha fazla olmasını sağlamalıydı. neticede ajax, on buçuk oyuncuya karşı; 11 oyuncu ile mücadele ediyordu. galatasaray’da da leo franco, ligin ilk yarısında yediği gol sayısından dolayı eleştirildi. ama bu biraz, galatasaray’ın hücum futbolu fikrinden kaynaklanan bir durum değil mi?
  
  -bunları birbirinden farklı değerlendirmek gerekir. üst düzey futbol takımlarının neredeyse tamamında kaleciler, takımla birlikte oynamışlardır. bu önemli. franco, farklı bir kaleci. tecrübeli, oyunun her anında sakin kalabilen, baskının üstesinden gelebilen. ama hollanda futbol mantalitesine sahip edwin van der sar veya stanley menzo tarzında bir kaleci değil. özellikle ajax sistemi’nde cruyff, kalecinin de her zaman takımın bir parçası olmasını istiyordu. ve bu çok zordur. eleştirebilirsiniz; çünkü bu sistemde savunma oyuncuları, çoğu zaman yalnızlardır. şunu bilmelisiniz. özellikle, takımın ileri çıktığı anlarda; leo franco, zamanlamasıyla bu aradaki boşlukta oluşabilecek sıkıntılara engel oluyor. tecrübeli bir kaleci çünkü.
  mesela, barcelona kalecisi victor valdes. birçok insan, o’nun iyi bir kaleci dahi olmadığını söyler. ama valdes, ‘’barcelona’’ için, onların oynamak istediği oyun için, üst düzey bir kaleci. topla birlikte çıkabiliyor, agresif olabiliyor, geriden oyun kurabiliyor… dünyada bir numaralı kaleci olarak pek çok isim ele almak mümkün. chelsea kalecisi petr cech, ya da italyan gianluigi buffon gibi. gerçekten kendi alanlarında son derece başarılı isimler. ama onları bir an için barcelona’da düşünün. orta saha çizgisine yakın pozisyon alan savunma oyuncuları olduğunda kalelerinde yalnız kalırlar. ileri çıktıklarında… unutun gitsin. cech’e büyük saygı duyuyorum. ama barcelona sistemi, gerçek anlamıyla victor valdes tarzında bir kaleciye ihtiyaç duyuyor. valdes’in barcelona’da kendisini kanıtlaması da, beni ayrıca mutlu ediyor. hem geçtiğimiz sezon, hem de bu sezon barcelona’nın kazandığı tüm başarılarda önemli katkıları oldu. takımın önemli bir parçasıydı.
• 3

  (bkz: unut gitsin butonu yerine yolla butonuna tıklamak)
• 4

  gayet gerzekçe bir hamledir. hayır leo franco nun bir artısını söyleyin de anlayalım bu hamlenin doğruluğunu.
• 5

  mondragon u gönderip kaleyi orkun a emanet etmek sonra orkun u beğenmeyip de santis i almak daha iyisini buluruz diyip leo franco yu almak. kim bilirdiki şanssızlıkların bu kadar üst üste geleceğini ? nonda sezon başında fırtına gibi eserken kim isterdiki gitmesini ?
• 6

  nonda düzgün oynasaydı en azından istikrarlı oynasaydı bugün jo yu almak zorunda kalmazdık ve nonda hala takımda olurdu. ayrıca attığı çoğu golde baros un defansı yormasının büyük payı var. baros yokken top bile kontrol edemiyor farkındaysanız. ha baros sakatlandıktan sonra attığı üç beş gole de diyecek bir lafım yok. çünkü bu adam forvet. atsın o kadarda.
• 7

  (bkz: her haltı biliyorsunuz tebrikler)
  
  anlamadığım konu şu ki bi akıllı da düşünmüyorki bu adamın kontratının fesih bedeli kimbilir ne kadardır. bilmiyorsanız (bkz: o paraya öküz alırız)
  
  tanım: o günkü konjonktür içerisinde yapılmış en mantıklı harekettir.
• 8

  kimisine göre akıllı, kimisine göre saçma bir hamledir. ama leo gönderildiğinde de kaleye geçen ufuk veya aykut'un bir, iki hatalı golü sonrası açılacak olan başlık eminim şu şekilde olacaktı;
  (bkz: shabani nonda'yı takımda tutup leo franco'yu göndermek)
  o yüzden artık bunları tartışmak gereksiz. bu tartışmalar hiçbir zaman bitmez. aslında hep laf ettiğimiz hıncal uluç'tan bir farkımız yok. önümüzde iki seçenek olsa ve biz birini seçmiş olsak bu seferde diğerini niye seçmedik diyenler elbet çıkacaktır.
• 9

  ilk 11'in değişmemesi gereken ismi* olan ve üstüne üstlük 3 yıllık sözleşmesi bulunan bir kaleciyi göndermeyip, ayağında top tutmaktan başka özelliği olmayan, bunu da son zamanlarda yaşı itirabiyle yitirmiş ve forvetten çok vasat bir orta saha gibi maçlar çıkartan, ruhunu da hafiften kaybetmiş yavaş bir futbolcunun gönderilmesidir.
  
  bu kadar basit açıklaması olan doğru bir hamledir.
  
  edit: an itibariyle ofsayt manyağı olmuştur. durmayın anasını satıyım.
• 10

  (bkz: afferin çok iyi düşünmüşsün)
  
  leo franco'nun sözleşmesinin feshi halinde, kendisine 3 yıllık alacağının -ki bu takribi 5 milyon $ ediyor- çatır çatır ödeneceğini bilen yönetimin işidir. he siz derseniz, biz toplardık sözlükte bu parayı. kumbarayı gösterin de 1 $ atalım.
• 11

  hala daha "leo nun bana olumlu bir özelliğini gösterin" diyebilen fulbol cahilleriyle aynı takımı tuttuğumu bana hatırlatan doğru hareket.
• 12

  ikisininde sözlesmelerine baktigimizda tamamen duygusaldir diyebilicegimiz durum.
• 13

  bu başlığı açan yazar bunu da yazmıştır (bkz: #233690)
• 14

  bu başlığı açan yazar #233690 entrysini takımın forvetsiz kalacağını düşünmediğinden girmiştir ya da bu yönetimin avrupa'da dahi oynayamayacak bir forvet alacağını...
• 15

  hala daha leo franco nun takımda kalmasını savunan futbol cahilleriyle aynı takımı tuttuğumu bana hatırlatan yanlış karar. şimdi diyeceksin ki "ya sen onun alacağı tazminatı biliyor musun". gönderileceği vakit alacağı tazminatı bilmiyorum da sezon sonu giden şampiyonluk ve şampiyonlar ligi nden gelecek parayı biliyorum a canlar.
• 16

  öznesinin harry kewell olması gereken cümle. istediği kadar formsuz olsun, sen elindeki oynatabileceğin tek forveti gönderirsen, gol yemediğin maçta kaleciye suç bulmanın hiçbir mantığı olamaz. ha pardon, olmayan çocuğunu kesenler, şampiyonlar liginden gelecek paradan daha değerliydi di mi?
• 17

  ligin bitmesine daha koskocaman bir 14 hafta varken fenerbahçe'yi şampiyon yapan bireylerin söylemidir.
  
  hele bi otur soluklan yiğenim derler adama.
• 18

  (bkz: gol yemeyen kaleciyi eleştirip s.kilmiş g.tün davasını yapmak)
• 19

  aykut erçetin'e güvenip bükreş'e elenmekten iyi olandır. leo franco iyi ve yeterli bir kalecidir.
  
  (bkz: leo franco'yu savunan futbol cahilleri)
  (bkz: evet bu benim.)
• 20

  bir hayli gecikmeli açılarak, amacını belli etmiş konu başlığı. kewell gidebilirdi. nonda gidebilirdi. baros gidebilirdi. her hangi biri gidebilirdi yadırgadığım olay gelecek hafta yeni bir sistemle sahaya çıkıp ortalığı dağıtırsak neler hissettireceğimizdir.
• 21

  asıl başlık ya da tartışma konusu şu olmalıydı;
  
  (bkz: shabani nonda yı takımda tutup necati ateş i dışlamak)
• 22

  (bkz: galatasaray yönetimi)
• 23

  yönetime bir yönden hak verilebilinecek olan eylem. o sezon nonda gönderilmesinden önceki maçlarında belki de sakatlığından dolayı sahada yürüyecek mecali bile yok gibiydi. pres yap(a)mıyordu,atılan toplara koş(a)mıyordu. ama o haliyle bile bu sezon takıma atacağı birkaç golle en azından avrupa hedefinden uzak durmamızı engellerdi. ayrıca da nonda leo franco uğrunda harcanacak bir futbolcu değildi. adnan polat yönetim basiretsizliğinin ilk sinyallerini vermiş de haberimiz yokmuş devamı için
  
  (bkz: 2010-2011 futbol sezonu)