2
frank rijkaard ın röportajından kısa bir alıntı ile değerlendirebiliriz.
-ajax’taki yıllarınıza geri dönelim. galatasaray ile bağlantılı bir soru sorarak tabii. stanley menzo ve leo franco. 80’lerin sonundaki ajax’ın kalecisi menzo, aynı zamanda takımın bir parçası olarak kabul ediliyordu. ceza sahası dışına çıkarak ajax’ın sahada rakiplerine karşı yarım oyuncu daha fazla olmasını sağlamalıydı. neticede ajax, on buçuk oyuncuya karşı; 11 oyuncu ile mücadele ediyordu. galatasaray’da da leo franco, ligin ilk yarısında yediği gol sayısından dolayı eleştirildi. ama bu biraz, galatasaray’ın hücum futbolu fikrinden kaynaklanan bir durum değil mi?
-bunları birbirinden farklı değerlendirmek gerekir. üst düzey futbol takımlarının neredeyse tamamında kaleciler, takımla birlikte oynamışlardır. bu önemli. franco, farklı bir kaleci. tecrübeli, oyunun her anında sakin kalabilen, baskının üstesinden gelebilen. ama hollanda futbol mantalitesine sahip edwin van der sar veya stanley menzo tarzında bir kaleci değil. özellikle ajax sistemi’nde cruyff, kalecinin de her zaman takımın bir parçası olmasını istiyordu. ve bu çok zordur. eleştirebilirsiniz; çünkü bu sistemde savunma oyuncuları, çoğu zaman yalnızlardır. şunu bilmelisiniz. özellikle, takımın ileri çıktığı anlarda; leo franco, zamanlamasıyla bu aradaki boşlukta oluşabilecek sıkıntılara engel oluyor. tecrübeli bir kaleci çünkü.
mesela, barcelona kalecisi victor valdes. birçok insan, o’nun iyi bir kaleci dahi olmadığını söyler. ama valdes, ‘’barcelona’’ için, onların oynamak istediği oyun için, üst düzey bir kaleci. topla birlikte çıkabiliyor, agresif olabiliyor, geriden oyun kurabiliyor… dünyada bir numaralı kaleci olarak pek çok isim ele almak mümkün. chelsea kalecisi petr cech, ya da italyan gianluigi buffon gibi. gerçekten kendi alanlarında son derece başarılı isimler. ama onları bir an için barcelona’da düşünün. orta saha çizgisine yakın pozisyon alan savunma oyuncuları olduğunda kalelerinde yalnız kalırlar. ileri çıktıklarında… unutun gitsin. cech’e büyük saygı duyuyorum. ama barcelona sistemi, gerçek anlamıyla victor valdes tarzında bir kaleciye ihtiyaç duyuyor. valdes’in barcelona’da kendisini kanıtlaması da, beni ayrıca mutlu ediyor. hem geçtiğimiz sezon, hem de bu sezon barcelona’nın kazandığı tüm başarılarda önemli katkıları oldu. takımın önemli bir parçasıydı.
-ajax’taki yıllarınıza geri dönelim. galatasaray ile bağlantılı bir soru sorarak tabii. stanley menzo ve leo franco. 80’lerin sonundaki ajax’ın kalecisi menzo, aynı zamanda takımın bir parçası olarak kabul ediliyordu. ceza sahası dışına çıkarak ajax’ın sahada rakiplerine karşı yarım oyuncu daha fazla olmasını sağlamalıydı. neticede ajax, on buçuk oyuncuya karşı; 11 oyuncu ile mücadele ediyordu. galatasaray’da da leo franco, ligin ilk yarısında yediği gol sayısından dolayı eleştirildi. ama bu biraz, galatasaray’ın hücum futbolu fikrinden kaynaklanan bir durum değil mi?
-bunları birbirinden farklı değerlendirmek gerekir. üst düzey futbol takımlarının neredeyse tamamında kaleciler, takımla birlikte oynamışlardır. bu önemli. franco, farklı bir kaleci. tecrübeli, oyunun her anında sakin kalabilen, baskının üstesinden gelebilen. ama hollanda futbol mantalitesine sahip edwin van der sar veya stanley menzo tarzında bir kaleci değil. özellikle ajax sistemi’nde cruyff, kalecinin de her zaman takımın bir parçası olmasını istiyordu. ve bu çok zordur. eleştirebilirsiniz; çünkü bu sistemde savunma oyuncuları, çoğu zaman yalnızlardır. şunu bilmelisiniz. özellikle, takımın ileri çıktığı anlarda; leo franco, zamanlamasıyla bu aradaki boşlukta oluşabilecek sıkıntılara engel oluyor. tecrübeli bir kaleci çünkü.
mesela, barcelona kalecisi victor valdes. birçok insan, o’nun iyi bir kaleci dahi olmadığını söyler. ama valdes, ‘’barcelona’’ için, onların oynamak istediği oyun için, üst düzey bir kaleci. topla birlikte çıkabiliyor, agresif olabiliyor, geriden oyun kurabiliyor… dünyada bir numaralı kaleci olarak pek çok isim ele almak mümkün. chelsea kalecisi petr cech, ya da italyan gianluigi buffon gibi. gerçekten kendi alanlarında son derece başarılı isimler. ama onları bir an için barcelona’da düşünün. orta saha çizgisine yakın pozisyon alan savunma oyuncuları olduğunda kalelerinde yalnız kalırlar. ileri çıktıklarında… unutun gitsin. cech’e büyük saygı duyuyorum. ama barcelona sistemi, gerçek anlamıyla victor valdes tarzında bir kaleciye ihtiyaç duyuyor. valdes’in barcelona’da kendisini kanıtlaması da, beni ayrıca mutlu ediyor. hem geçtiğimiz sezon, hem de bu sezon barcelona’nın kazandığı tüm başarılarda önemli katkıları oldu. takımın önemli bir parçasıydı.