leo franco

	Leonardo Neoren Franco
	Görev	:	Teknik Direktör
	Takım	:	-
	Yaş	:	47
	Uyruk	:	Arjantin

• 451

  kendimce şöyle bir tespitte bulundum, açıklayayım..
  
  şimdi ispanya ligini ben bir futbolsever olarak yakından takip ediyorum. ingiltere premier ligi ile de aynı seviyede olup olmadığı tartışmaları oluyor ara sıra. fakat bu ligde, diğer tüm liglerden daha fazla gol atıldığı aşikar bir durum. bu da seyir zevkini üst seviyelere çekiyor.
  
  gelelim benim saptadığım şeye. geçen sene leo franco atletico madrid forması giyerken takımı 38 maçta 80 gol atıp 57 gol yiyor. 38 maçın 38'inde de leo franco kaleyi koruyor. bir maçta ortalama 1,5 gol yiyor yani. bunun iki nedeni olabilir: birincisi atletico madrid'in hücum futboluna yatkın olması, ikincisi leo franco'nun kötü kaleci olması. ben ikinci ihtimalin doğru olmadığını düşünüyorum. çünkü atletico, la liga'da halen bol gol yemeye devam ediyor.
  
  durumu toparlarsak.. galatasaray'ın da savunmada ne kadar problem yaşadığını hepimiz biliyoruz. ama bununla birlikte ligin de en çok gol atan takımı. ben burada tüm suçun kendisinde olmadığını düşünüyorum. sürekli değişen bir geri dörtlüyle oynamanın sıkıntı verebileceği gibi, bu dörtlülerin de birbirleriyle fazla maç oynamamaları elbetteki dezavantaj yaratır. bu da bir kaleci için büyük bir problem olsa gerek.
  
  her kaleci gibi o da hatalı goller yiyebilir, bunu normal karşılamamız gerekiyor bence. ama bana sorarsanız o kalede leo franco değil, ufuk ceylan'ın olması hem türk futbolu için hem de galatasaray için gerekliymiş gibi görünüyor.
• 452

  leo franco'nun tamam belli bir kariyeri var ama dos santosun gelmesi durumunda nondayı görmekten daha akıllıca bir tercih olur leonun gönderilmesi.zira kötü kaleci olduğundan değil,lakin aykut ile ufukun da en az o seviyede oynayabileceği inancından kaynaklanan bir düşünce bu.böyle bir durumda yabancı kontenjanını kaleciye kullanmak biraz ekstrem bir durum,gelecek kaleci bir taffarel bir mondragon gibi biri olmadıkça.o yüzden hakkındaki eleştirileri çok haklı bulmasam da gitmesinin nondanın kalması açısından gerekli olduğu kanısındayım.
• 453

  neden kewell falan varken hala kendisi kalede? anlamıyorum.**
  
  (bkz: her mevkide kewell'ı görmek istemek)
  (bkz: sahaya 11 tane kewell la çıkmak)
  (bkz: içimde abaran kewell sevgisi)
  (bkz: hiç bitmeyecek gibi görünen bkz'lar)
  
  ***
• 454

  pat diye gönderilmesi beklenen futbolcu. 3 senelik sözleşmesi olan adamın sözleşmesini fesh etsek ödeyeceğimiz tazminatla jo'nun bonservisinin büyük kısmını çıkartırız kimsenin haberi yok. satsak da yarım sezondur oynattığın adamı nereye satıyorsun, adam galatasaray'dan iyi bir takıma gitmeyecekse neden gitmek istesin? düzenini kurmuş, yeni bir hayata başlamış... bazen taraftar futbolcunun da insan olduğunu unutuyor, şaşıyorum.**
• 455

  beğensek de beğenmesek de birinci kalecimiz ve öyle olmaya da devam edecek.
• 456

  bana göre son günlerde yaşanan yabancı kontenjanı sıkıntısının gizli öznesidir.gelecegini duyduğumda genel kanı "ne gerek vardı?" olmuştu.ben yine de hiçbir önyargım olmadan izlemeye çalıştım leo'yu.sonuçta yoneticiler ve teknik heyetten daha iyi bilecek halim yoktu ya.
  lakin ben - ki zamanında haim revivo'yu bile hazmedebilen bir taraftar olarak- su yarım sezonda bu adama hiçbir sempati duymadım, duyamadim.
  hatalı goller yiyebilir,hangi kaleci yemez ki zaten?ama hani denir ya kalecinin kalede güven vermesi çok önemli diye, çok doğru.bu adam kaledeyken ben o güveni bı türlü hissedemiyorum arkadas!
  belki bundan sonra çok kritik anlarda çok önemli kurtarislar yapacak, belki çok önemli maclar kazandıracak bize böyle bi ihtimal yok mu?var tabi hersey mümkün.ama maalesef bunlar onu bir taraftar olarak benim gözümde asla bir taffarel bir mondragon yapamayacakken, varsın kalede aykut olsun ufuk olsun.en azından yıllarca cimbom'um kaleci sorunu yasamaz, bu tartışmalar da hiç olmaz.
• 457

  iyi kalecidir, tecrübeli kalecidir. ama yabancı sınırlaması olan ülkemizde, eğer kalene casillas'ı buffoon'u koymuyorsan yabancı kaleciye gerek olmadığını düşünüyorum kendi adıma. hele ufuk gibi genç, fiziği tam bir kaleci fiziği olan ve tüm bunların üstünde iyi bir kaleci adayın varsa, hatta aykut gibi yıllardır vaz geçmediğin dönem dönem kaleni teslim ettiğin bir kalecin varsa, yabancı kaleci kullanıp yabancı hakkını doldurmak fazla lüks geliyor bana. eğer ki takımının sistemi oturmuş, orta sahası hücum oyuncuları defansına yardımcı oluyor, defans kurgusu da oturmuş bir takım isen, kaleye beni de koysan 2-3 top kurtarırım. o yüzden ne bilim şu şartlar altında kimi yollamak istersin deseler bana, ilk sıraları zorlar kafamdaki sıralamada.
• 458

  zamanında barça için rüştü neyse şu an bizim için odur leo. rüştü barça'nın yabancı hakkı için lükstü. üstelik sisteme de uymuyordu. rijkaard'ın açıklamalarına bakarsak; rüştü çok iyi kaleciydi ama kurtardığı topu ya taca atıyordu ya da çok uzakalara diyor. e bu ne demek? kalecide bile öncelikli olarak hücum özelliği arıyor rijkaard. 90dan top çıkarıp taca atan kaleci istemiyor. rüştü'nün defansı iyi ofansı*zayıftı, leo'nun ise tam tersi. leo topu etkili bir şekilde oyuna sokuyor. aslında sırf bu yüzden rijkaard için yeterli bir kaleci fakat o da yabancı kontenjanına takılacak. bu kadar iyi yabancı transferleri yapılınca doğal olarak feragat edilecek yer kalecidir. o yüzden kaleciliğine inandığım ufuk ceylan topu oyuna sokmayı becerebilirse seneye leo gider ufuk da uzun yıllar kalede olur diye düşünüyorum.
• 459

  ufuk ceylan ile ilgili çok büyük beklentilerim olmasına rağmen gitsin diyemeyeceğim kaleci. bunun iki sebebi var; birincisi, ilk yarıdaki savunma faciaları sebebiyle yenen gollerde eleştirilen leo franco'nun yerinde ufuk olsaydı, şimdiye bitmişti. bu yüzden leo'nun arkasında biraz daha pişmesi lazım. ikincisi ise, leo, şu anda sözleşmesi feshedilmesi halinde, en çok can yakacak futbolcudur. yabancı kontenjanı açmak için başka kapıya lütfen...
• 460

  maliyetinden ötürü çok zor gözüküyor olabilir ama şayet dos santos gelip, illa bir yabancı futbolcu gönderilecekse ilk tercih edilmesi gereken futbolcumuz.
• 461

  galatasaray'dan bir süre daha kesinlikle ayrılmaması gerken kaleci.
• 462

  avuta giden topu eliyle rakibinin önüne bıraktığı için,
  40 metreden kucağına gelen topu içeri aldığı için,
  rakip atağında ceza sahası dışına çıkmasına rağmen rakipten çalım yiyip gol yediği için,
  topu oyuna sadece degajla soktuğu için ve degajları hep taca attığı için,
  sakatlıktan bir türlü kurtulamadığı için,
  geri paslarda topu hep rakiplere veya taca attığı için,
  arkasında süper kaleciler yedek beklediği için,
  yıllardır galatasaray'ın kaleci antrenörlüğünü yapan nezih* hoca beğenmediği için,
  frank rijkaard ve johann neeskens kendisini göndermek istediği için,
  
  yukarıda yazılan bu sezon ligde yapılan bütün kaleci hatalarının hiç birini yapmamasına, hiç bir sebebe uymamasına rağmen,
  olsun sevmedik biz onu galatasaray'dan bir an önce gönderilmelidir.
• 463

  kaleye gitmeyeceğini düşündüğü toplara ellerini kaldırarak tepki vermesi ile bana korku dolu anlar yaşatan kalecimizdir.
  
  nedense güven vermiyor bana. kötü bir kaleci değil, ama çıkmayacak topu çıkaran bir kaleci hiç değil. (bkz: claudio taffarel)
• 464

  kesinlikle galatasaraya taffarel ve mondragondan sonra yakışmayan bir kalecidir. de sancis den hala bir farkı olup olmadığını anlayamadım hatta bence de sancisden de kötü. onun yerine ufuk veya aykut daha çok iş yapabilir. boşu boşuna da yabancı kontenjanımız dolmaz.
• 465

  iyidir, hoştur da artık bizim içinde önem kazanan yabancı oyuncu kontenjanı nedeniyle gözüme batmaya başlamıştır.
• 466

  dos santos'un gelişiyle yabancı kontejyanında açılması gereken boşluk, büyük ihtimal kendisinin gönderilmesiyle sağlanacak görünmektedir. şöyle ki galatasaray yönetimi kewell'ın kadroya katkısının yanı sıra, gerek taraftar tepkisi gerek tüm türkiye'de kewell'a olan sempatiyi göz önüne alırak, kewell ile yolları ayırmak istemeyecektir. söz konusu olan nonda mı gidecek acaba düşünceleri ise şöyle çürüyebilir: nonda as kadroda ya da ikinci yarının ortasında oyuna sokulmak için yedek olarak* bu kadroda bulunur.
  yedek kalecilerimize bakarsak, ortada her ne kadar aşırı eleştirilse de bir aykut seçeneği var. onun da bu kadar abartı eleştirilmesi hatalarına tahammülsüzlük, yabancı olmamasından kaynaklı diye düşünüyorum. ve bir de son zamanlarda herkesin dikkatini çeken sempatisini belki güvenini kazanmaya başlayan ufuk ceylan var. son zamanlarda ikisinin kalede denenmesi sahneye konulması belki bunlardandır, diye düşünüyor insan. bütün bunları göz önünde bulundurarak; galatasaray yönetiminin yabancı kontejyanında açması gereken yeri en az tepki toplayacak, en doğru gelen yolla leo'nun gönderilmesi olarak seçecek gibi görünmektedir.*
  
  ekleme: sadece bakış açısı olduğunu açık yazmam gerekiyor sanırım. varsayım yapılan bu entry'de sözü geçen leo'nun gönderilmesi, en azından bu sezon için kiralanması manasındadır. zira sezon sonunda yabancı kontejyanı yeniden değerlendirilir. elbette ki, sözleşmesi göz önünde bulundurularak temelli gönderilmesi çok mümkün görünmeyip, bunda ödenecek tazminat hesaba katılmıştır.
  ve bu entry leo gitsin amaçlı değil, konuşulmayan bir ihtimali göz önüne almak amaçlıdır.
• 467

  gönderilmesine gönderilir ama bu adam sözümona ispanya'da en uzun süre forma giyen yabancı futbolculardan biri olarak bu apoletle geldi. e bu bağlamda bakarsakta bu fesih olaylarına karşın kendini güvenceye almak için muhakkak sözleşmesinde ekstra maddeler vardır. e malum daha 1 sene bile bitmedi.. gönül kewell'dan ziyade 50 kere leo diyor ama işte kewell da ki duygusallığımız bu adamın sözleşmesindeki mantıktan üste gelmiyor..
• 468

  yabancı kontenjanı açma operasyonunda, sezon sonu rol alacağını düşündüğüm kalecimiz.
• 469

  sezon başında çok güvendiğim fiyasko..
  
  gio transferi ile gitmesi muhtemel isimlerden, galatasaraya yakın çevreler böyle söylüyor.. haklılarda.. manevi oğul nonda, taraftarın sevgilisi kewell takımda kalacaksa biri mutlaka gidecek.. bu da franco olması cok muhtemel..
  
  hem ufuğun aykutun neyi eksik ki.. son 10 senedir kadıköydeki maçlarda gol yemeyen tek galatasaray kalecisi aykut mesela.. aykuta güvenelim..
  
  hoşçakal franco.. elinden kaçırdığın toplarını çok özleyeceğiz..
• 470

  yabancı kontenjanı boşaltmaya soyunan sözlük yazarlarının yeni hedefidir. galatasaray yönetiminden sözlük okuyan yok mu acaba, cevaplar burada işte...
• 471

  forvete süper oyuncular alınıp da yabancı kontenjanı için gönderilmesi istenen kalecimiz. bir an sandım ki, buffon veya cech ile anlaşmış haldun üstünel.
  son kez soruyorum : hatalı gol mü yedi leo franco? cevabı belli hayır. maç kurtarmalıymış, güzel. ama hangisini kurtarmalıydı da kurtaramadı? fener maçı mı?, ankaragücü maçı mı?, ibb maçı mı, manisa maçı mı? hangisi?
  
  bir de kaleyi teslim edilmek istenenler var. aykut ve ufuk.
  aykut için hala bu takımın 1. kalecisi olacağını düşününler bulunması ilginç. merak ediyorum acaba aykut'un yaptığı hataları leo yapsaydı ne olacaktı, eyvah eyvah.
  ufuk, kesinlikle çok umutlu olduğum bir kaleci. ama şimdilik sadece bu kadar. henüz tam bilmiyoruz nasıl oynar. aylardır çok az maça çıkmış bir kalcei sonuçta.
  
  yine de, belki rijkaard barcelona'da yaptığını burada da yapar. hani valdes'i 1. kaleci yapıp rüştü'yü yedek bekletmişti ve valdes çok iş yaptı barcelona'da.
  
  ama takımın hücum gücünü bu kadar arttırıp kalede macera istemek pek doğru değil gibi.
  
  kavanozun kapağını sıkıca kapatıp, altını çatlatmaya benziyor bu fikir.
• 472

  aykut erçetin ve ufuk ceylan'ın yaptığı herşeyi yapabilecek, bu iki isimin de yapamayacaklarını da yapamayacak kalecidir. günümüz futbolunda zaten fark yaratan kaleci sayısı bir elin parmaklarını geçmezken aykut ile ufuk'tan gözle görülür hiçbir artısı olmayan 31 yaşındaki bir kaleci için yabancı kontenjanını işgal etmek ve bu forvetsiz ortamda nonda'yı yollamaya çalışıp kewell ile sözleşmeyi dondurma noktasına gelmek akıl almaz bir yönetim zaafiyeti olur. buffon ve cech örneği çok uç noktalardır. eğer arsenal lukas fabianski, milan dida, barcelona victor valdes ile oynuyorsa galatasaray da pekala aykut ya da ufuk ile oynayabilir. eğer olur da yönetim sezon sonu sebastien frey ile anlaştığını duyurursa eyvallah ancak leo franco kalacak diye de kewell bir kenara atılacaksa, jo avrupa'da oynayamayacakken nonda'ya kapı gösterilecekse adnan polat gitsin otelleriyle ilgilenmeye devam etsin, futbola bulaşmasın. yabancı oyuncu farkı yaratsın diye alınır. kalecinin fark yaratması da 7-8 maçta bir maç kurtarmasıdır. leo bunu yapamadı biraz da aykut veya ufuk kurtarmaz olur biter. o zaman da arada hiçbir fark yok.
• 473

  gitmesini isteyen sözlük yazarlarının aralarında 3.5 yıllık alacağını* toplamaları halinde gitmeye hazır olan kaleci.ayrıca aykut gibi bir çizgi kalecisi ile bu adamı aynı kefeye koymayın lütfen.üstelik rijkaard oynatmaya çalıştığı sistemde kalecinin de oyun içinde yer almasını beklerken eliyle bile oyun kuramayan* aykut ile yapamayız.ufuk henüz fazla şans bulamadığı için onunla karşılaştırmak doğru olmaz.
  
  (bkz: leo ile konuştum haberler iyi)
• 474

  geçen sene, şampiyonlar ligi ön elemesinde, steaua bükreş'e elenmemizin sebebinin aykut'un maç kurtaramaması değil, resmen maçı vermesi olduğunu unutanlarca paketlenip gönderilmeye çalışılan kaleci. gönderilirse ödenecek tazminata girmek bile istemiyorum.
• 475

  (bkz: #292374) bu entry ile başlayalım kendisi hakkındaki fikirlerimi belirtmeye..
  
  bahsedilen futbolcu 12 yıl boyunca* la liga'da forma giymiş, a.madrid'in iyi gününde, kötü gününde kaleyi korumuştıur. şimdi böyle bir tecrübeyi kurban ilan ediyoruz. daha yarım sezon oynayan oyuncu için gönderilsin deniyor. burası afedersiniz ama babanızın çiftliği değil, ortada bir sistem var ve sistemin başlangıcı olan kale için kadrodaki en uygun isim gönderilsin deniyor, olacak iş değil.
  
  aykut ve ufuk ikilisi olsun diyenler, avrupa'da aykut ve ufuk ikilisinin göstereceği performansa tecrübesizliklerini düşünmemiş olacaklar ki anında kefil olmuşlar sanki. durun iki soluklanın hele, kewell gitmesin diye leo franco gitmeliymiş?? tamam ben de kewell'ı seviyorum, tüm taraftarın kendisi hakkındaki duyguları belli fakat biraz da olaya gerçekçi bakmamız gerekecek sanırsam. bir yanda önündeki defans hattı ancak yarım sezonun sonunda düzelme imkanı bulmuş bir kaleci-üstelik daha defansın yeni haliyle sadece 1 maç yaptı-,diğer yandan sakat ve maalesef sezonu kapayan bir kewell.-üstelik 2,5 m euro rakamında ısrarcı ve 32 yaşına gelmiş-
  
  duygusallığı bırakın, mantığınız ön planda bulunsun, hangisini seçerdiniz, leo franco'ya küfretmek yerine ona bir şans verip avrupa maçlarında onun tecrübesinden faydalanmayı değil mi?..