• 46
    kendi futbolcusunu değersizleştirmeye bayılan taraftarın kapı komşudur.

    apo kasspor, berkan vasat, demirbay şu, aktüroğlu bu, barış götü kalkık vs vs… şampiyon galatasaray takımı profesyonel sporcuları bunlar. hem kendi kariyerleri hem de galatasaray için yine ellerinden geleni yapacaklardır.

    doğru eleştiri başarı getirir. transfer obezliği ve futbolcuyu değersizleştirmek değil.
  • 47
    aşırı duygusallık yüzünden gönderilmesi gereken oyuncu göndermemek hastalığı ile kafa kafaya yarışır...

    oyuncu kötüyse gider.
    iki-üç sezon üst düzey katkı vermiş olabilir ancak kötüye gidiyorsa formu ve bu süreklilik arz ediyorsa eleştirilmesi, gönderilmesi elzemdir.

    çünkü bu sefer forma adaleti sekteye uğruyor.
    mevcut kadrodaki oyuncular, alttan gelen altyapı oyuncuları "ağzımızla kuş tutsak" kadroya giremeyiz diyor. bunun sebebi, taraftarın aşırı duygusallıkla, kötü oynayan oyuncuyu koruma içgüdüsüdür.

    ikisi de felaket sonuçlara gebedir.
  • 44
    bu sene sacha boey inanılmaz bir çıkış yakaladı.

    https://youtu.be/91A1tKQQEC8

    twitter'da, youtube'da bir sürü boey videosu var, scoutlar tarafından izleniyor deniliyor, bakıyorsun 15-20 milyon eurolar havada uçuşuyor.

    mesela şu anda kimse boey'e kötü bir söz söyleyemez değil mi, çünkü harika katkı veriyor takımımıza.

    ee, bugün boey için yaşananların aynısı, tıpatıp benzeri geçtiğimiz sezon kerem aktürkoğlu için yaşandı.
    scoutlar izledi, skill videoları yapıldı, 25 milyon euro bonservis bedelleri konuşuldu.

    hakeza kerem de bu taltifleri haketti doğrusu, çift haneli gol ve asist sayılarına ulaştı.

    ama bugün bakıyorum sosyal medyada kerem'i yerden yere vuranlar var, 2. lig topçusu diyenler var, utanmadan küfür edenler var.

    kardeşim bu kerem geçtiğimiz yılla aynı kerem; ne yaşlandığı için performansı düştü, ne de sakatlık geçirdiği için formunu yitirdi.

    kerem'in yerine yossi kohen gelmedi ya, bu ne acımasızlıktır yahu.
    son vuruşlarda şansı olsa bugün yapılan eleştirilerin yerini övgüler alırdı, halbuki aradaki tek fark şutlarının çizgiyi geçip geçmemesi.

    bugün kerem'i adaletsizce eleştiren tipler yarın aynısını boey için de yapar.
    tutarlılık yok bu insanlarda.

    neyse ki galatasaray sözlük içinde barındırdığı ferasetini yitirmemiş, aklı başındaki yazarları sayesinde bu iğrenç sosyal medya ortamından sıyrılıp bizler için müreffeh bir mekan olma özelliğini koruyor.

    kendi oyuncularımıza sahip çıkalım, onları yersiz eleştirelere meze yapıp harcamayalım.
  • 38
    özellikle younes belhanda başlığının altında kendi oyuncusunu linç etmekten bıkmayan, usanmayan, yaptığı her hareketi olumsuz yere çekip, kalbinde ne kadar nefret varsa hepsini kusan taraftardır. ben hatırlamıyorum hiç bir futbolcumuzun bu kadar eleştiriye maruz kaldığını. kötü oynadığı maçlar tabiki oldu ama bu adam sezonun geneline bakıldığında takımın en önemli oyuncusu değil miydi? yani biz başka bir oyuncuyu mu izledik? oynamadığı maçlarda takımımızın hücumsal ve defansif eksikliğini hiç mi farketmediniz? bu kadar mı nefret var içinizde. ben artık bu oyuncu için eleştirinin dışında bilerek algı yapıldığını düşünüyorum. hastalık falan değil yani bilerek yapılıyor başka açıklaması yok.

    kimseye tavsiye vermek haddime değil ama lütfen içinizdeki nefreti biraz da olsa azaltıp, yapılan güzel şeyleri görmezden gelmeyin. bu sadece belhanda için değil, tüm futbolcularımız için de geçerli. hatta yaşantınızdaki her şey için geçerli.

    şimdi diyeceksiniz belhanda’nın avukatı mısın sen? evet avukatıyım aq. deli oluyorum abi olur olmadık eleştirileri görünce. bu adam hiç mi olumlu bir şey yapmadı? bir de yazıp çiziyorsunuz hiç bir oyuncuyu bu kadar övmediniz diye. evet övmedik çünkü hiç bir oyuncu haksız yere bu kadar eleştirilmedi.

    skor taraftarlığı yapmayı çok seviyorsunuz. gol atamayan, asist yapamayan bir 10 numara diyorsunuz. bu adamın hiç katkısı yok mu? yani biz şizofren miyiz de savunuyoruz bu herifi? elin giuliano’sunu ve talisca’sını öve öve bitiremediniz. artık aynı şeyleri söylemekten sıkıldım, çok farklı kafalardayız beyler.
  • 41
    asgari ücretle çalışıp, her sezon 100-200 lira arası forma alan, avrupadaki fiyatların kat kat üstünde olan fiyatlara bilet alıp maça desteğe giden taraftarın yıllık milyon eurolar kazanan oyuncularını eleştirme hakkı vardır diye düşünüyorum.

    ha burada eleştirirken sadece olumsuz değil olumlu yönlerini de konuşup; ne göğe çıkarmalı ne yerin dibine sokmalıyız. maalesef bizim insanımızda bu sıkıntı çok yaşanıyor. duygularımız hep uç noktalarda. ya çok severiz ya nefret ederiz. dozajı doğru ayarladıktan sonra eleştiri normaldir.
  • 48
    biraz performansı dalgalanan her oyuncu yerine yeni transfer ister, yeni gelen oyuncusuna da anca birkaç ay sabır gösterir, bir sonraki sezonda onun yerine de transfer ister.

    dünyada türk kulüpleri dışında hiçbir kulüp bu kadar sık kadro değiştirmiyor. mesela abdülkerim bardakçı geçen sezon sakatlık geçirdiğinden beri performansı düştü, bu seneye de iyi başlayamadı. burada yapılması gereken hemen yeni oyuncu mu almaktır yoksa oyuncuyu bir süre yedek bırakıp performansını artırmasını beklemek mi? aynı oyuncu 1.5 sezon boyunca insanüstü performans verdi. kredisi bu kadar düşük mü de hemen çöp oluyor? abdülkerim 33-34 yaşında olsa denilebilir ki artık toparlayamaz, ama burada öyle bir durum da söz konusu değil.

    aynısı başka oyuncular için de söylenebilir. bu kadar maymun iştahlılıkla kalıcı başarı gelmesi çok zor, bunda da eldekini gömüp sürekli yeni hayaller peşinde koşan taraftarın payı çok büyük.
  • 23
    --- alıntı ---

    galatasaray'lı taraftarlar sabri'ye sözleşme uzatmayarak bir zafer daha kazandılar. bu güçlerine hayranım.
    [biçim]
    beşiktaş'lı doğmasaydım eğer taraftarları sayesinde kesinlikle galatasaray'lı olurdum.
    [/biçim] galatasaray taraftarı sabri,umut,yekta ve aydın'a eleştiri yaptı.sneijder ve muslera'ya yapmadı. neden mi ? çok basit futboldan anlıyorlar.

    --- alıntı ---

    (bkz: ali ece)
  • 29
    96-2000 döneminde internet ve sözlükler bu kadar aktif olsaydı belki de fatih terim gitmeyecek, o kadro dağılmayacak ve kırılması çok daha güç rekorlar olacak ve bir şampiyonlar ligi kupası müzemizde duruyor olacaktı.

    galatasaray taraftarı eleştirir, bazen hata da yapar ama genele bakınca ne beşiktaşlılar gibi körü körüne romantiklik yapar ne de fenerlier gibi her şeyi destekler. doğruyu hemen her zaman görürler, bir futbol kültürleri vardır. hatta son dönemde yönetime bile yön vermesiyle hatalardan döndürmüş, doğru kararlar aldırmıştır.

    çok büyüktür galatasaray taraftarı, çok...
  • 6
    bu aslında türk insanının romantik bakışıyla ilgilidir.

    bir düşünelim; avrupanın alt sınıf oyuncuları bizim anadolu takımlarımıza gayet transfer olabiliyorken bizim orta sınıf topçularımız bir kaç istisna dışında transfer olmuyor.hatta iyi oyuncularımız bile.

    türkiye'de futbolcuların fizik güçleri iyi seviyede ve futbolcuların geneli ortalama olarak da yeteneksiz değiller.
    ama sistem bilgisi pozisyon bilgisi futbolcularımızda yok.verilen vazifenin disiplinli modern tabirle profesyonelce uygulanması sadece büyük maçlarda mümkün olabiliyor maalesef. galatasaray'a karşı oynayan genç oyuncuların performansı yıllardır üst düzeyde olur mesela.

    galatasaray alt yapısından çıkan büyük umutlar beslediğimiz bir kuşak var.cafercan'lar mülayim'ler serdar'lar murat'lar v.s. ancak bu kuşak bizim hayallerimizi boşa çıkardı.
    bir tek arda turan çıkmış ve tutunmuştu.herkes 1998-2002 arasında a takıma çıkan oyuncuları hatırladı.ve yine bir oyuncu çıktı.arda müthiş yetenekliydi ancak diğer türk futbolculardan farkı pek yoktu.profesyonellik az ama ruh fazlaydı.amacım arda'yı tartışmak değil.
    arda'dan sonra emre çolak(1 sezon) ve semih kadroda tutunabildi.aydın daha önce çıktı ama parlayıp söndü.

    semih ujfalusi'nin ocağında yetişti ve bir yıl staj yaptı.
    emre ve aydın'sa bu gelişimi gösteremedi.ancak asıl sorun taraftarların emre, suat, bülent, okan, arda v.s. gibi üst düzey oyuncuları beklemesiydi.
    yani sorun biraz da bizde.bu adamların kalitesi bu seviyede.ve gerçekçi olduğumuzda anadolu takımlarındaki çok iyi kanat oyuncularının büyük takım performanslarına bakalım.özellikle galatasaray'ın transfer ettiği yerli oyunculara.kaç tanesi üst düzey kanat oyuncusuydu ve bu takımda iyi futbol oynadı?

    son kanat transferimiz yiğit.bonservisini hatırlayın.aydın'la benzer yıllık ücreti var.aydın'ın bonservisi yok.ne yapabileceğini ne yapamayacağını biliyoruz.florya'ya yabancı değil.haddini her zaman bilir.

    pembe gözlüklerimizi çıkarıp gerçekçi bakmamız gerekir.

    semih'in yıllık ücreti aydın'dan düşükse bu yönetimin yanlışıdır.aydın'ın değil.
    dany kadroya girmiyor semih sahada dert etmiyoruz.amacım aydın'ı savunmak değil.
    yekta bu takımda kaç maç oynadı.yekta'yı çok beğenirim ama madem muhasebe yapıyoruz bunları da konuşalım.
    11 maç ceza alan engin geçen sezon yoktu parasını aldı.
    eray alt yapıdan çıktı 2 maç oynamadı para alıyor.peki ufuk? sabri?

    büyük takımlarda yedek kulübesinin daimi elemanları ara ara tribüne çıkmaları da dahil olmak üzere olur.burada para üzerinden onları eleştirmekse bize yakışmıyor.

    not: çok ofsayta düşeceğimi tahmin etmekle birlikte böyle düşünüyorum.futbolcularımızın kendi kulübünün taraftarları tarafından linç edilmesini doğru bulmuyorum.
  • 30
    96-2000 arasi ergun de, hakan sukur de, arif de, hakan unsal da elestirilirdi. hakan unsal'a meshur milan macinda hakan'in golunden hemen once topu kaybetti diye "seni sevmiyorum hakan unsal" demisligim vardi mesela. ne zaman o pozisyonu izlesem aklima gelir gulumserim. tekrar ederim ayni sekilde. o soz inanilmaz bir sevincin onsozudur zira. hepsi elestirildi final macinda hagi bile elestirildi. galatasaray taraftari futbolu bilir ve elestirir. bu ulkede futbolu bilmeyen adamin fenerli besiktasli olmasi kolaydir. besiktaslilarin cogu 3 senelik donemde besiktasli olan cocuklar. zaten o yuzden fazla taraftari yok. fenerlilerin cogu futbolu bilmezler. cunku fener asiri derecede populerdir yesilcam filmlerinde falan. adam oylesine bir takim tutacaksa feneri secer. hepsi boyle demiyorum ama futbolu bilmeyenler arasi anket yapilsa en fazla fenerli cikar. galatasaray taraftari futbolu bilir. takimi genelde basarilidir o yuzden daha cok mac izler. izledikce de mac ve futbol kulturu artar. bunu bir kere hazmedelim.

    ben size taraftari elestirenlerin derdini soyleyeyim. ulemaliktan ekmek yiyenlerin "siz bilmezsiniz biz biliriz" ekmek derdi var. bu cepte. asil dert galatasaray taraftarinin otoritesini kirmak. asil dert taraftari zombilestirmekte.

    cunku cok oluyoruz. galatasaray'i halk mi yonetecek dedeler mi? mevzusuna geliyoruz. cunku basari kistasinda ayrisma var. galatasaray taraftari farkinda olmadan kendisini avrupa takimlariyla kiyasliyor. bu onlarin dna'sinda var. bizim icin onemli olan sifat avrupa fatihi galatasaray'dir. bunun yerine sampiyonluga tamah eden, putlastirilmis formanin altindaki yeteneksizlere ses cikarmayan bir taraftar istiyorlar. bir de utanmadan 14 senelik donemi hatirlatiyorlar. "tamah edin" diyorlar. birader bu tribunun cogu 90li yillarin basinda galatasarayli olmus kusak. herkes kendi kusagindanki basarilardan sorumlu!

    forma kutsaldir. bu kutsiyetin hakkini da once icindeki adamin karakteri ve yetenegi verecek. eger vermezse o forma o adamin kellesini kurtaramaz. bunu da hazmedeceksiniz.

    edit: cok beklersiniz "tuket itaat et öl" taraftarini. barcelona'yi yenmek icin elli bin kisinin kongre yapmasi gerekiyorsa yapacak. hangisi daha ucuz dedeler ona karar verecek! taraftar protesto edince hoca/yonetim gondermek mi? yoksa bunlar alinmadan taraftarin da fikrini almak mi?
  • 16
    aynı zamanda biat kültürünü sevmeyen, g*te g*t demeyi bilen galatasaray taraftarıdır, aslolanın galatasaray olduğunu bilir, takıma zarar veren her şeyi sonuna kadar eleştirmeye hakkı olduğunu, ayrıca hak edeni de sonuna kadar omuzlarında taşımayı bilir, yerli yabancı farketmeden. lan bu liseli dedeler zaten kulübü darülacezeye çevirdiler, yerli sevici taraftar da yok umut şöyle yürekli, yok sabri böyle çalışkan diye diye işe yaramaz adamları tepemize çıkararak takımı darülacezeye çevirmeye çalışıyorlar amk, ya beyler bu adamların takıma hiç yararı olmadı değil elbet, yaptıkları güzel işler de oldu ve ziyadesiyle karşılığını aldılar maddi manevi olarak, ama iş artık takıma zarar verme boyutuna geldi ve geçiyorsa bizim önceliğimiz her zaman galatasaraydır ve zamanı gelince herkesle münasip bir şekilde yollar ayrılmalıdır, neyin kafasındasınız hala, adamın zararı yararından çoksa sabaha kadar yüreğiyle oynasa ne farkeder? sabri istediği kadar yürekli olsun takım onun yüzünden gol yiyorsa, umut takım için gol atamıyorsa ne yapıcam ben bu yürekleri, turşu mu kurucam amk!! kendinize gelin artık.

    (bkz: mevzu bahis galatasaraysa gerisi teferrüattır.)
App Store'dan indirin Google Play'den alın