sadece galatasaray taraftarı üzerinden değerlendirme yapmadan bir şeyler yazacağım...
bir takımın taraftarı kendi sporcusunu
* eleştirebilir...
bu onun en büyük özgürlüklerinden bir tanesidir...
hatta bir tık öteye taşıyorum hakaret bile edebilir...
küçümsenecek bir meslek değil sporcu olmak...
disiplin uyum kararlılık vs. vs. bir sürü şey gerektirir ama;
yapması gereken de bir o kadar basit...
hakemin başlama düdüğüyle bitiş düdüğü arasında kendisinden istenilenleri yapmak...
işte bazı sporcular bunu yapmayınca ya da yapamayınca eleştiri ve hakaret oluyor...
alınan maddi karşılıkta bu sözlükteki yazarların toplam bir yıllık maaşının 2 katı olunca ister istemez dozunu ayarlamak imkansız...
isterseniz buna kıskançlık dersiniz isterseniz başka birşey...
sporcu arkadaşların bir noktayı bence bu işe kalkmadan önce anlamaları gerekiyor...
tribüne gelen ve ya televizyon karşısında takımının maçını hevesle bekleyen bir sporseveri hayal kırıklılığına uğratmamak...
çünkü taraftar denen adam haftasonunu iple çeker ki bir hafta sürecek mutluluğu 2 günde yakalama şansı vardır...
benden senden onlardan bu şansı alan adamları da bir zahmet eleştirelim...