• 126
    futbol oyununda kalecinin önemini şöyle anlatayım.
    halı sahada maç yaparken semtte genç kardeşlerimiz olurdu, amatör’de kalecilik yapan.
    onların maç parasını biz verir, üstüne bir de ceplerine harçlık koyardık.
    iki kale’de de sağlam kaleci olunca maçın zevki 10 kat artardı.
    şimdi süper lig seviyesinde bir takımın kalesinde basit kalecilik vasıflarını bile bilmeyen kaleci olursa o takımın şansı pek yoktur.
    bazen bizim arkadaşlar muslera’yı kesip günay’ı oynatalım diyorlar ama kale mevkii öyle bir yer değil.
  • 95
    futbol oyununda ki en farklı oyuncu tipidir. oyunun temeli ayakla oynanma üstüne kurulmasına rağmen, ellerini kullanabilme hakkına sahip olan, ceza sahasının sahibidir. galatasaray futbol takımı benim hatırladığım, simovic'ten bu yana türk kalecilerden istedigi verimi alamamıştır. 9 yıldan bu yana kalemizi muslera koruduğu için kafamız rahattı, sakatlanınca yine ne olacak demeye basladik, çünkü hayrettinler, nezihiler, ve adını unuttuğum bir sürü kaleci bize büyük travmalar yaşattı. çok iyi kaleciler ile oynamanın kötü tarafi standartları yükseltmesi ve onların yerine gelen, onlar kadar kaliteli olmasa da seni rahatlıkla götürebilecek kalecilerin, seni tatmin etmemesi ile sonuçlanması. en güzel örneklerinden biri de sanctis'tir.

    futbolda kaleci, 10 numara pozisyonu ve golcü, çıkması en zor 3 pozisyondur. bu 3 pozisyonda da doğuştan gelen yeteneğe sahip olmak mecburidir. ben kalecilerle ilgili yazacam. sürekli olarak kaleci yetistirememekten yakiniyoruz. kaleci yetişmez. denk gelir. binlerce oyuncu alıp, onlari doğru antrenman metodu ile stoper, kanat, dmc yapabilirsiniz. fakat bin tane kaleci fiziğine sahip adami, içinde yetenek yoksa ne yaparsanız yapın iyi bir kaleci yapamazsınız.

    iyi kaleciler, karşı karşıya kaldıklarında, topu kurtarmaktan ziyade, karşı oyuncuyu kendi istedikleri vuruşu yapmaya zorlar, böylece hata yapmasini sağlar. bizden örnek vermek gerekirse muslera'nın bire bir kurtarış yüzdesinin yüksek olma sebebi budur. bunu yapmayı becerebilmek, insana yuklenebilen birşey değildir. antrenmanlar ile, bir çok şeyi ogretebilirsiniz, ama ani gelen toplara verilen, reaksiyon hızını ogretemezsiniz. kaleye gelen sutlarda doğru pozisyon almak çok önemlidir. duran toplarda, kanat akinlarinda, cepheden gelen ataklarda, nerde durulması gerektiği antremanda gösterilir. fakat o topa çıkıp çıkmamak, cepheden sut geleceğini hissedip, kaç adım ileri çıkmak gerektiği, topun nereye gidecegini tahmin etmek, özel bir yetenektir. 1 saniye bile dolmadan karar vermeyi gerektirir. üst düzey kalecilerin karar verme hızları çok yüksektir. oyunu en geriden izlediği için, atakları, boşlukları gayet iyi görür ve topun kaleye nasıl bir şekilde ulaşacağını önceden hesaplayabilir. o nedenle de öyle bir yer tutar ki, sanki top üstüne gelmiş gibi bir görüntü oluşturur. iyi kalecilerin ortak özelliklerinden ikisi de yüksek özgüven ve cesaret sahibi olmalaridir. pozisyondan korkmazlar.

    parasını verip, üst düzey bir kaleci alabilirsiniz, ama şansınıza denk gelmezse, ya da kalecinin şansına denk gelemezse yetistiremezsiniz. terim rüştü'yü bulmasa bugün hiç birimiz adını bile duymayabilirdik. trabzon'da uğurcan çakır'in, onur kıvrak kadro dışı kalmasa, kendini göstermesi uzun surebilirdi. mesela uğurcan, gs altyapısı seçmelerine boyu kısa olduğu için kabul edilmediğini söylemişti. zamanında yeteneğe denk gelmişiz ama yetenek yerine fiziğe bakan bir hocanın şanssızlığına kurban etmişiz.

    not: aslında yazabilecek çok daha fazla düşüncem olsa da yazi dilinde, çok iyi olmadığım için, anlam bütünlüğünü bozmadan beceremiyorum.
  • 127
    "atanınla tutanın iyi olacak" sözü düşünüldüğü taktirde bir futbol takımı için olmazsa olmaz denilen pozisyondur. çok şükür ki bizim kafamız 2011-2012 sezonundan beri bu konuda rahattı. kimi zaman formsuz zamanlar geçirse de, ayak kırılması ve parmak kırılması gibi ağır sakatlıklar dışında bizlerde sakatlıktan ya da formsuzluktan sebep kaçırdığı maç sayısı çok ama çok azdı fernando muslera'nın. ülkemizde yabancı kuralı gibi bir bela olmasından sebep "ya 1 adet yabancı hakkımızı kalede kullanmasak mı acaba" sözleri sürekli insanların arasında bir hayalet gibi dolaşsa da bir kalecinin nasıl bir takımın hikayesini değiştirebileceğini, şampiyonluk kupasının yarısını tek başına hak edecek özellikler gösterebileceğini hep birlikte gördük. sözleşmesinin en azından 1 sene daha uzatılması bence de çok güzel bir hareket olacak olsa da artık yavaş yavaş muslera döneminin sonuna geliyoruz. sneijder geldi geçti hepimizi kendine hayran bıraktı, gidişine üzülmemizi sağladı. en yakında sacha boey aynı etkiyi yarattı, çok para kazandırdığı için mutluluğu da hislerin arasına kattı. fakat muslera'nın ayrılışı çok ama çok başka bir şey olacak. bizler hep "efsanelerimizi" anma etkinliklerinde gördük. maç önünde plaket verdik. yaşlanınca bir ortamda ayakta alkışlattık. fakat bu adam bizim kalemizde oynarken bir efsane oldu. mondragon gibi çok iyi kaleciler gördük. taffarel gibi olağanüstü kaleciler gördük kalemizde. fakat hem süre, hem de başarı anlamında muslera çok aça çok acayip bir seviyede. şimdilik; 6 lig, 4 türkiye kupası ve 5 süper kupa şampiyonluğu bulunuyor. formamızdaki 4 yıldızdan 1 tanesini onunla beraber kazandık. karanlıkta onunla beraber kupa kaldırdık, kadıköy lanetini onunla bitirdik. schalke'nin umutlarını da onunla bitirdik, juventus'a 2 günlük maçı da onunla beraber yaşadık. öyle uzun süredir bizimle birlikte ki 10 yıllık skalada old trafford'ta önce penaltı kurtardı, yetmedi. 10 sene sonra o sahada zafere de şahit oldu. elbette dibi de gördü bizimle birlikte. başakşehir'den 4 gollü, 5 gollü mağlubiyetler alırken kaledeydi. korkunç geçen pandevli, prandellili şampiyonlar ligi serüvenlerinde de kaledeydi. her şeyi geçtim bu adam bizim ligimizdeyken terör saldırıları gördü, bir gazetecinin tesislerimizde kapıya sıkışması sonucu rahmetli olduğuna şahit oldu, çok büyük bir felaket olan depremi gördü. ve hepsine bizim kadar da üzüldü bu adam. bu adam harika bir kalecidir evet. fakat çok daha harika bir insandır. biz yakında sadece harika bir kaleci ile vedalaşmayacağız, biz muazzam kaliteli bir insanla vedalaşacağız kulüp olarak. işin üzücü kısmı en çok da o olacak. belki atanımız hala iyi olacak ama işin tutan kısmı kafalarda çok büyük bir soru işareti yaratacak. ve biz muslera ile belki 5-6 yıl sonra stadımızda yeniden buluşacağız. bu kez yanında artık büyümüş olan çocukları ile birlikte herhangi bir lig maçı öncesi plaket alıyor olacak. stadın ekranlarında eski görüntülerini göreceğiz ve de "kalemiz ona emanetken ne rahattık" diyeceğiz.
    belki bu başlık "kaleci"den ziyade "fernando muslera" özelinde yazılmış gibi durabilir. ama artık galatasaray için ve hatta tüm ülke içi "kaleci" dendiğinde, ligdeki en iyi kaleci dendiğinde de ilk akla gelen kişi "fernando muslera"dır.
  • 105
    yerlisinden değil ama yabancı uyruklusundan yana şanslı olduğumuz mevkidir.

    ülkemizde son 5 senede en az 10 maç oynayan kalecilerin gol yemeden maç tamamlama yüzdelerine göre sıralanıp tasniflenmiş listesi aşağıdadır.

    1- (bkz: mert günok) / 54 maç - 33 gol yemeden tamamlanan maç - %61,11
    2- (bkz: bora körk) / 12 maç - 6 gol yemeden tamamlanan maç - %50
    3- (bkz: saso fornezzi) / 15 maç - 6 gol yemeden tamamlanan maç - %40
    4- (bkz: ersin destanoğlu) / 43 maç - 17 gol yemeden tamamlanan maç - %39,53
    5- (bkz: fabri) / 66 maç - 26 gol yemeden tamamlanan maç - %39,39
    6- (bkz: fernando muslera) / 148 maç - 56 gol yemeden tamamlanan maç - %37,84
    7- (bkz: volkan babacan) / 88 maç - 32 gol yemeden tamamlanan maç - %36,36
    8- (bkz: eray birnican) / 17 maç - 6 gol yemeden tamamlanan maç - %35,29
    9- (bkz: tarık çetin) / 17 maç - 6 gol yemeden tamamlanan maç - %35,29
    10- (bkz: onur kıvrak) / 70 maç - 24 gol yemeden tamamlanan maç - %34,29
    11- (bkz: munir) / 37 maç - 12 gol yemeden tamamlanan maç - %32,43
    12- (bkz: doğan alemdar) / 28 maç - 9 gol yemeden tamamlanan maç - %32,14
    13- (bkz: johannes hopf) / 73 maç - 23 gol yemeden tamamlanan maç - %31,51
    14- (bkz: ali şaşal vural) / 35 maç - 11 gol yemeden tamamlanan maç - %31,43
    15- (bkz: ahmet şahin) / 29 maç - 9 gol yemeden tamamlanan maç - %31,03
    16- (bkz: adam stachowiak) / 26 maç - 8 gol yemeden tamamlanan maç - %30,77
    17- (bkz: milan lukac) / 49 maç - 15 gol yemeden tamamlanan maç - %30,61
    18- (bkz: muammer yıldırım) / 34 maç - 10 gol yemeden tamamlanan maç - %29,41
    19- (bkz: volkan demirel) / 65 maç - 19 gol yemeden tamamlanan maç - %29,23
    20- (bkz: ertuğrul taşkıran) / 31 maç - 9 gol yemeden tamamlanan maç - %29,03
    21- (bkz: paulo victor) / 14 maç - 4 gol yemeden tamamlanan maç - %28,57
    22- (bkz: serkan kırıntılı) / 125 maç - 35 gol yemeden tamamlanan maç - %28
    23- (bkz: beto) / 93 maç - 26 gol yemeden tamamlanan maç - %27,96
    24- (bkz: ruud boffin) / 104 maç - 29 gol yemeden tamamlanan maç - %27,88
    25- (bkz: fatih öztürk) / 70 maç - 19 gol yemeden tamamlanan maç - %27,14
    26- (bkz: zydrunas karcemarskas) / 52 maç - 14 gol yemeden tamamlanan maç - %26,92
    27- (bkz: ertaç özbir) / 82 maç - 22 gol yemeden tamamlanan maç - %26,83
    28- (bkz: okan koçuk) / 41 maç - 11 gol yemeden tamamlanan maç - %26,83
    29- (bkz: mamadou samassa) / 51 maç - 13 gol yemeden tamamlanan maç - %25,49
    30- (bkz: gökhan akkan) / 106 maç - 27 gol yemeden tamamlanan maç - %25,47
    31- (bkz: loris karius) / 55 maç - 14 gol yemeden tamamlanan maç - %25,45
    32- (bkz: göktuğ bakırbaş) / 12 maç - 3 gol yemeden tamamlanan maç - %25
    33- (bkz: jakub szumski) / 20 maç - 5 gol yemeden tamamlanan maç - %25
    34- (bkz: muhammed şengezer) / 12 maç - 3 gol yemeden tamamlanan maç - %25
    35- (bkz: ıbrahim sehic) / 61 maç - 15 gol yemeden tamamlanan maç - %24,59
    36- (bkz: tolgahan acar) / 45 maç - 11 gol yemeden tamamlanan maç - %24,44
    37- (bkz: altay bayındir) / 82 maç - 20 gol yemeden tamamlanan maç - %24,39
    38- (bkz: marafona) / 70 maç - 17 gol yemeden tamamlanan maç - %24,29
    39- (bkz: uğurcan çakır) / 97 maç - 23 gol yemeden tamamlanan maç - %23,71
    40- (bkz: ferhat kaplan) / 55 maç - 13 gol yemeden tamamlanan maç - %23,64
    41- (bkz: cenk gönen) / 17 maç - 4 gol yemeden tamamlanan maç - %23,53
    42- (bkz: harun tekin) / 98 maç - 23 gol yemeden tamamlanan maç - %23,47
    43- (bkz: haydar yılmaz) / 77 maç - 18 gol yemeden tamamlanan maç - %23,38
    44- (bkz: ramazan köse) / 120 maç - 28 gol yemeden tamamlanan maç - %23,33
    45- (bkz: silviu lung jr.) / 95 maç - 22 gol yemeden tamamlanan maç - %23,16
    46- (bkz: abdulsamed damlu) / 13 maç - 3 gol yemeden tamamlanan maç - %23,08
    47- (bkz: emiliano viviano) / 32 maç - 7 gol yemeden tamamlanan maç - %21,88
    48- (bkz: günay güvenç) / 74 maç - 16 gol yemeden tamamlanan maç - %21,62
    49- (bkz: irfan can eğribayat) / 37 maç - 8 gol yemeden tamamlanan maç - %21,62
    50- (bkz: fabien farnolle) / 74 maç - 15 gol yemeden tamamlanan maç - %20,27
    51- (bkz: hakan arıkan) / 15 maç - 3 gol yemeden tamamlanan maç - %20
    52- (bkz: sergio rochet) / 15 maç - 3 gol yemeden tamamlanan maç - %20
    53- (bkz: zdenek zlamal) / 10 maç - 2 gol yemeden tamamlanan maç - %20
    54- (bkz: korcan çelikay) / 47 maç - 9 gol yemeden tamamlanan maç - %19,15
    55- (bkz: charles ıtandje) / 17 maç - 3 gol yemeden tamamlanan maç - %17,65
    56- (bkz: goran karacic) / 12 maç - 2 gol yemeden tamamlanan maç - %16,67
    57- (bkz: ismail çipe) / 12 maç - 2 gol yemeden tamamlanan maç - %16,67
    58- (bkz: ricardo friedrich) / 37 maç - 6 gol yemeden tamamlanan maç - %16,22
    59- (bkz: kristoffer nordfeldt) / 50 maç - 8 gol yemeden tamamlanan maç - %16
    60- (bkz: gökhan değirmenci) / 13 maç - 2 gol yemeden tamamlanan maç - %15,38
    61- (bkz: costel pantilimon) / 15 maç - 2 gol yemeden tamamlanan maç - %13,33
    62- (bkz: ali ahamada) / 18 maç - 2 gol yemeden tamamlanan maç - %11,11
    63- (bkz: çağlar akbaba) / 13 maç - 1 gol yemeden tamamlanan maç - %7,69
    64- (bkz: oleksandr rybka) / 22 maç - 1 gol yemeden tamamlanan maç - %4,55
    65- (bkz: abdoulaye diallo) / 23 maç - 1 gol yemeden tamamlanan maç - %4,35
    66- (bkz: simone scuffet) / 10 maç - 0 gol yemeden tamamlanan maç - %0
  • 33
    başarılı olma kriterleri, takımın geri kalanından farklı olan futbolcu. forvetler attıkları goller; orta saha oyuncuları kaptıkları toplar, yaptıkları asistler; savunma oyuncuları da rakip forvetlere adım attırmamaları üzerinden değerlendirilirken, kalecilerin başarı kriteri bambaşkadır; (bkz: maç kurtarmak).

    forvet tonla gol kaçırsın, orta saha oyuncuları hayalet gibi gezsin, savunma tel tel dökülsün sorun olmaz. maçı kurtaracak adam kalecidir. takım yeniliyorsa suçlu kalecidir ve gönderilmesi için kampanyalar yapılırken argüman bellidir; kaç maç kurtarmış ki?!!1!11!!1!!

    ben kaleciye kaleci demem, kaleci maç kurtarmıyorsa. takımlar boşuna paralar harcayıp diğer mevkilere futbolcu alıyorlar zaten. bütün parayı bastır bir kaleciye, yanına da 10 tane adam koy. kaleci maç kurtaran cinsindense, şampiyon da olursun, başın göğe de erer.
  • 90
    her geçen gün daha da yalnızlaştırılan mevki. toplar desen hep vuran kişinin avantajlı olması üzerine üretiliyor. üretilen her yeni top daha fazla yön değiştirerek kaleye gidiyor.

    şimdi de penaltı atışlarında çizgide hareket hakları ellerinden alınmış. şutu atan topa vurana dek istediğini yapsın, kaleci ise kıpırdamasın. tamam futbolda gol, en önemli unsur ama kalecilerin suçu ne bunda. toptan kaldırın o zaman bu mevkiyi.
  • 110
    2021-2022 sezonu itibariyle muslera'nın sakatlığı ile bizde boş küme olan mevkidir. artık babel ile karşılıklı anlaşılıp kontratı mı feshedilir yoksa assunçao mu gönderilir nasıl yapılır bilmiyorum ama acilen avrupanın kalburüstü bir takımın kalecisi en kötü 6 aylığına kiralanarak kadromuza katılmalıdır.

    2021-2022 sezonunda sezonunda sol frame de küme düşmek başlığı 16-17 entry ile hortluyor ve taraftarın bir çoğu bunun olabileceğini korkarak söylüyorsa durum hiçte iç açıcı değil.
  • 114
    galatasarayımızın yıllardır neden altyapısından çıkaramadığını bir türlü anlayamadığım mevki.

    fb'nin bu konudaki hegemonyası malum. son otuz yılın tüm milli takım kalecileri, trabzonlu uğurcan hariç kendilerinin kalecisiydi, engin, rüştü, volkan ve şu an altay...

    yabancı kaleciden yana, arada çok zor sezonlar geçirsek de şanslıydık; simoviç, taffarel, mondragon, şu an da muslera ve fakat o da yaşlanmış durumda artık. son otuz yıllık süreçte hatırladığım tek yerli kalecimiz hayrettin- onun da deliliği, hatırlayanların malumudur.

    neden kaleci yetiştiremiyoruz?
  • 121
    sosyal medyada gezerken, karşıma hakkında sıkça yorumlar çıkan mevkilerden birisi. mesela bugün oynanan 1 şubat 2023 galatasaray ümraniyespor maçıni düşünelim. maçta: "fernando muslera bunları ipten aldı, maçı aldı, işte şu kadar şöyle topu çıkardı, yoksa bunlardan bir cacık olmaz." şeklinde yorumlar gördüm. abi kalecinin işi ne zaten. o topları çıkartsın, o golleri yemesin diye o mevkii var ve o insanlar o mevkilerde oynuyorlar. esas geleni geçeni içeri alması abes olur kalecinin. sanırsın 12.oyuncu olarak gökten uzaylılar iniyor da, golü onlar kurtarıyor. kalecilik mevkisinin tanımı nedir, işlevi nedir bir bakın yahu.
  • 93
    bu mevkinin makbule geçen oyuncusu, bütün toplar üstüne gelendir. mesela muslera bu konuda çok iyidir, bütün toplar üzerine gelir :)

    pozisyonu doğru analiz eden, iyi sezen kalecilerin toplar genelde üzerine gelir ya da gelir gibi görünür. ama işte, dikkatli incelendiğinde, tüm topların üstünüze gelmesi gibi olağanüstü bir şans olmayacağına göre, bu durum tamamen mental bir yetenek söz konusu. altyapıda iyi bir eğitim almış ve mental anlamda da kendini geliştirmiş kalecilerin olmazsa olmaz yeteneğidir bu. bütün özellikler bir yana, eğer bir kaleci pozisyon almayı iyi bilmiyorsa, söz gelimi bu kaleci 2 metre boyunda refleksleri kuvvetli bir kaleci olsun, 1.80 boyunda iyi pozisyon alan bir kaleciden daha kötü performans gösterebilir.

    bir kalecide olmazsa olmaz bir kural budur. kimse zaten doksana giden ve çok hızlı şutları ya da tam köşeye yapılan vuruşları kurtaramadığınızda sizi çok eleştirmez. ama pozisyon alamıyorsanız, işte bu gerçekten eleştirilesi bir sıkıntıdır.
  • 101
    galatasaray gibi bir takımda nasıl ortalamanın altı bir kaleci " abi zaten yarım sezonluk yea" , `muslera dönene kadar yea" `şeklinde akıla mantığa sığmayacak argümanlarla transfer ediliyor ve kimse buna tepki göstermiyor.

    koskoca yarım sezon boru mu ? ligde 20 maç demek. avrupa'dan elenmen demek. yavaş yavaş çıkacak acısı, ta ki muslera tamamen formunu bulana kadar...
  • 102
    futboldaki "ederini bulan futbolcu satılır" tanımına uymayan tek mevki. kalecilik bir futbolcunun en fazla forma giyebileceği mevkidir ve yaş aldıkça tecrübe faktöründen dolayı kalite artar. bir o kadar da riskli bir pozisyondadır kaleciler. hata yapma lüksleri yoktur. eğer genç yaşta tutan bir kaleciniz varsa, ne kadar teklif edilirse edilsin satılmaması gerekir(aşırı astronomik rakamları ayrı tutuyorum tabii ki). örneğin zamanında satılması gündemde olan galatasaray kalecisi muslera satılsaydı, galatasaray sonraki süreçte ne kadar başarılı olabilirdi, bu futbolcunun yerini doldurabilir miydi merak konusu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın